1980-2017 arası TÜİK verilerine göre; 2015 yılına kadar İstanbul’un aldığı göç verdiği göçten her yıl için daha fazla iken, son iki...
1980-2017 arası TÜİK verilerine göre; 2015 yılına kadar İstanbul’un aldığı göç verdiği göçten her yıl için daha fazla iken, son iki yıldır bu durum tersine döndü. 2016-2017 yıllarında İstanbul’un verdiği göç 71.307 kişi ile aldığı göçten daha fazla gerçekleşti. Cumhuriyet tarihinde İstanbul ilk kez göç verirken bu kaçısın rotasında İzmir İstanbullular için önemli bir adres, en iyi alternatiflerden biri haline geldi. Yine TÜİK verilerine göre geçtiğimiz yıllarda İzmir İstanbul’dan 16.000 beyaz yakalı diye adlandırılan nitelikli göç aldı. Bunun en büyük sebebi tabii ki “İzmir-İstanbul Otoyolu” projesi. Ulaşım süresinin azalacak olmasıyla birlikte bölgeye ilginin artması; konut ve arsa fiyatlarındaki artışı da beraberinde getirdi. İzmir gayrimenkul sektöründeki metrekare değer artışı çok hızlı olmasına rağmen birim fiyatlar henüz İstanbul rakamlarının çok altında. Bu da İstanbul’la kıyaslandığında İzmir’i cazibe merkezi haline getiriyor. İzmir’in aldığı göç gayrimenkul piyasasını iki farklı açıdan etkiledi. Beyaz yakalı genç ve çalışan nüfus İzmir’de daha çok şehir merkezini tercih ettiğinden, şehir merkezindeki sadece büyük projelere değil; ikinci el konutlara da talep arttı. İstanbul’un yoğunluğundan, kalabalık ve gürültüsünden kaçan diğer kesim ise daha sessiz sakin bölgeleri tercih ederek çevre ilçelerdeki konut ve arsalarda talepleri artırdı. Dolayısıyla bu bölgelerde gayrimenkul fiyatları ciddi bir ivme kazandı. Bu tercih sadece arsa veya villa projelerini değil köy evlerinin dahi fiyatlarında artışa sebep oldu. Özellikle Kemalpaşa, Urla, Seferihisar, Güzelbahçe köyleri öncelikli tercih bölgeleri olarak göze çarpıyor. İstanbul gayrimenkul piyasasında pazarın doyum noktasına ulaşması ve yükselen konut fiyatlarının beraberinde getirdiği satış zorluğu; müteahhitleri düşündürüyordu. Geçtiğimiz yıl İzmir’deki gayrimenkul satış hızının İstanbul’un çok üstünde olması piyasadaki sirkülâsyonu hızlandırınca İstanbul’daki müteahhitler de rotasını İzmir’e çevirmeye başladı. İzmir’deki arsa imkânının İstanbul’a göre daha fazla olması da bir diğer etken tabi ki. Sadece büyük firmalar değil, küçük ve orta ölçekli firmaların da İzmir’e talepleri gün geçtikçe artıyor. Bu firmalar daha çok kentsel dönüşüm projeleri ve çevre ilçelerdeki küçük-orta ölçekteki projeler ile İzmir piyasasına girerek büyümeyi hedefliyorlar. Bu durum beraberinde doğal bir rekabeti de getiriyor. Şuan İzmir’deki gayrimenkul fiyatları artış aşamasında. Ancak henüz doyum noktasına ulaşmadığı için bir süre daha hem yatırımcıya, hem de müteahhit firmalara kazandıracak gibi görünüyor. İzmir hinterlandına da etki ederek Ege bölgesini gün geçtikçe cazibe merkezi haline getiriyor ve gayrimenkul piyasasının yıldızı olmayı bir süre daha sürdürecek gibi görünüyor.
Fatma Coşan
Harita Mühendisi
Kentsel Dönüşüm Uzmanı
SPK Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ve Kamulaştırma Bilirkişisi
Kapanan mekanlar nedeniyle Nispetiye Caddesi’nde kiralık ve satılık işyeri sayısı çok arttı. Suç, yüksek kira bedelleri, trafik yoğunluğu ve plansız girişimlerde aranıyor.
İstanbul'un en prestijli bölgelerinden biri olan Etiler, gelir seviyesi ve yaşam standardı yüksek olan insanların tercih ettiği semtlerden.Para Dergisi'nden Okhan Şentürk'ün haberine göre şehrin merkezinde yer alan semtlerin de en gözdelerinden. Bu nedenle uzun yıllar, uluslararası markaların, kaliteli eğlence yerlerinin ve restoranların tercih ettiği bölge olma özelliğini korudu. Semt ve bölge, şu sıralar eski parıltılı günlerini arıyor. Özellikle de Etiler’in en gözde caddesi olan Nispetiye.
Son dönemde cadde üzerinde satılık ve kiralık işyeri sayısında hatırı sayılır oranda bir artış var. Öyle ki birçok ünlü ismin müdavimi olduğu 42 yıllık gece kulübü Şamdan’m geçtiğimiz yıl kapısına kilit vurması bölgede yaşanan dönüşümün en büyük göstergesi. Üstelik Nispetiye Caddesi’nde ilk kapanan mekan Şamdan da değil. Ondan önce Kitchenette, Bigchefs, Limonata ve Sandalyee Brasserie gibi birçok popüler mekan kepenk indirdi. Yüksek kira ödeyerek çalışan tek mekan Nusret kaldı.
MEKANLAR NEDEN KAPANIYOR?
Nispetiye Caddesi’nde yer alan işyerlerinin kapanması veya başka yerlere taşınmasına, kira bedellerinin aşırı yüksek olması, trafik yoğunluğu, otopark ihtiyacının karşılanamaması, eğlence aksının başka bölgelere kayması, alternatif eğlence mekanlarının oluşması ve insanların vakit sorunu nedeniyle oturdukları lokasyonlardan çıkmak istememeleri gibi nedenler gösteriliyor. Bunun yanında sektör tecrübesi bulunmayan işletme sahiplerinin plansız ve programsız girişimleri, kısa süreli mekanların açılmasına ve aynı hızla kapanmasına neden oluyor.
İLK YERLEŞİM 71 YIL ÖNCE
Etiler, 1947 yılında Emlak Kredi Bankası’mn Levent Çiftliği olarak adlandırılan arazinin üzerine toplu konut inşaatına başlamasıyla yoğunlaşti. 1954 yılında Etibank’m kooperatif projesiyle-de iyice kalabalıklaştı. 1960 ve 1970’li yıllarda dönemin en güzel yapıları bu çevrede inşa edildi ve lüks sitelerde iş, ticaret ve sanat dünyasının önde gelen isimleri ikamet etmeye başladı. Zamanla orta-üst ve üst gelir grubuna sahip kişilerin ikamet ettiği bir yerleşim bölgesi haline dönüştü. Özellikle 80’li yıllardan sonra eğlence hayatının önemli merkezlerinden biri olan Etiler’de lüks restoranların, şık dükkanların ve mağazaların açılmasıyla gayrimenkul fiyatlarında ciddi bir artış yaşandı. 1990’lı yılların başında Akmerkez alışveriş merkezinin açılması bölgenin perakende açısından da çekim merkezi haline gelmesine neden oldu.
2015’te Nispetiye Caddesi’nin Etiler tarafında kiralamalarda metrekare fiyatları 90 dolara kadar yükseldi. Şimdilerde ise bu rakam 75 dolar civarında. Cadde üzerindeki villaların metrekare satış fiyatları 35 bin dolara ulaştığı bölgedeki emlakçılar tarafından dile getiriliyor. Etiler bölgesinde yer alan işyerlerinin metrekare bazında kira rakamları 2015’e göre 2017’de yüzde 25 oranında artış göstererek, 31 TL’den 39 TL’ye kadar yükseldi. Yine bölgedeki konutların metrekare kiraları ise 2015 yılına göre yüzde 17 oranında artış göstererek, 29 TL’den 34 TL seviyesine yükseldi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM YAVAŞ GİDİYOR
Öte yandan Etiler’deki kentsel dönüşüm pastasından pay almak için yatırımcılar adeta birbirleriyle yarışıyor. Üstelik bu yarış sadece inşaat firmalarının tekelinde değil, yabancı fonların da ilgi odağında. Örneğin 1960’lı yıllarda inşa edilen Petrol Sitesi birçok firmayla görüştükten sonra Katarlı ÖT Holding ile el sıkıştı. 250 milyon dolar yatırımla siteye çarşı, ticari alan ve sağlık merkezi geliştirileceği konusu gündemde. Yine Petrol Sitesi’nin yanında bulunan Belediye Sitesi’nin Akmerkez bağlantı yolu tarafında bulunan müstakil evlerin bulunduğu adada kentsel dönüşüm çalışmaları başladı. Blokların bulunduğu kısım içinse inşaat şirketleriyle görüşmeler devam ediyor. Bölgenin değerine değer katacak projeler gündemde.
"ELİT TABAKA TERK ETTİ"
Etiler bölgesinde kiralama yapılan dükkanların fiyatlarında balon oluştuğunu savunan Altın Emlak Zincirlikuyu Temsilciliği Gayrimenkul Danışmanı Ferruh Türksever, yeni kiralamalarda yüksek hava paralarının talep edildiğini söylüyor. Türksever sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bölgede açılan yeni mekanlara ilgi azaldı.
Emsal sorunu yaşanıyor
Bölgede konut endeksli bir yaşam tarzı var. Mevcut yapı stoğu eski teknolojili ve depreme dayanıklı değil. Konsept projeler başka bölgelere kaydığı için bölge sakinleri daha kaliteli, huzurlu, sosyal donatıları daha geniş yerleşim yerlerini tercih etmeye başladı. Bazı mekanların kapanarak bölgeyi terk etmesinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: Kira bedellerinin aşırı yüksek olması, trafik yoğunluğu, otopark sorunu, eğlence aksının başka bölgelere kayması, alternatif eğlence modellerinin oluşması, insanların vakit sorunu nedeniyle oturdukları lokasyonlardan çıkmak istememeleri.
Bölgenin tekrar eski cazibesini kazanması için ada ve alan bazında kentsel dönüşüm çalışmaları yapılmalı, donatı alanları, yeni akslar ve cazibe merkezleri oluşturulmalı. Ayrıca fiyatlar makul seviyelerde tutularak yatırımcı ve girişimciye teşvik sağlayıcı çalışmalar yapılmalı. Önemli inşaat firmalarının kentsel dönüşüm projelerinde Etiler bölgesiyle ilgilendiklerini duyuyoruz. Ancak emsal sorunu, inşaat maliyetlerindeki artış kentsel dönüşüm projelerinin yavaşlamasına neden oluyor. Etiler şehrin merkezinde yaşamaya alışkın olanlar için bir yatırım alanı değil, kendilerinin kullanacağı, konut ihtiyaçlarını karşıladıkları bir bölge. Bu da mülk sahipleriyle anlaşmada sıkıntı oluşturuyor. Yatırım geri dönüşü süresi 27 yıl olan, değerini hiçbir zaman kaybetmeyecek bir bölge; ancak çehresi yenilenerek, kira bedelleri makul seviyeye getirilerek yeniden parlayabilir.
"Fiyatlar orantısız arttı"
"2010-2016 yılları arasında, ticari hareketliliğin günümüze nazaran daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu hareketlilik, markaların İstanbul'un belli başlı semtlerinde olma isteğini de o dönem için arttırdı. Bu bölgelerde boş yer bulmak neredeyse imkansızdı. Markalar boşalacak dükkanları önceden takip edip kiralamak için sıraya giriyorlardı. Bu talep yoğunluğu fiyatların da orantısız bir şekilde artmasına neden oldu. Bazı akslarda senelik yüzde 25’lik artışlar gözlemledik. Bu artışı tetikleyen konulardan bir tanesi fiyat ve kiraların dolar bazında talep edilmesiydi.
Örneğin 2015 başında dolar kuru 2.33 iken bugün 4 TL'yi bulmuş durumda. 2015'te 10 bin dolar kira ödeyen bir işletme 23 bin 300 TL öderken, bugün kira artışı hariç kurun etkisiyle 40 bin TL ödüyor: bu da yaklaşık yüzde 80'lik bir artış demek. Gelirleri TL üzerinden olan işletmeler açısından bu durum zorluk yaratıyor. Etiler ve Ulus bölgesi için de buna paralel bir durum söz konusu. Genel olarak, fiyatların daha makul seviyelere inmesi ve kiralamaları döviz endeksli olmaktan çıkarmak, bu bölgelerdeki hareketliliği arttırabilir.
Geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, bugünkü Resmi Gazete'te yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kanun kapsamında "Arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin bedelin tespitinde, müteahhit tarafından arsa sahibine bırakılan konut veya işyerinin, Vergi Usul Kanunun 267. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarı esas alınacak." hükmüne yer verildi.
Arsasına ev yaptıran vatandaş, arsasını müteahhide verdiğinde bütün arsa payı dahil evin bedeli üzerinden KDV hesaplanıyordu. Yapılan düzenleme ile KDV, arsa sahibine kalacak evin maliyet bedeline isabet eden kısımla sınırlandırıldı.
Buna göre, arsa sahipleri sadece aldığı konut veya işyeri için kdv ödeyecek. Bu hüküm, yayım tarihinden sonra yapılan teslimlere uygulanacak.
Hayırseverler tarafından bağışlanmak üzere yapılan okul, sağlık tesisi, 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din eğitimi veren tesisler, gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kampı inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler de KDV'den muaf oldu.
Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com
Doğuş Grubu çok başarılı olan İstanbul’daki ortaklığının hisselerini değil İzmir yatırımına ilişkin hisse devri kararı verdi. Doğuş Grubu yüzde 50 civarındaki hisselerini diğer ortak Orjin Grubu’na verdi.
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Jale Özgentürk bugünkü köşesinde ''Borç yapılandırma talebiyle gündeme gelmişti! Doğuş'tan hisse devri'' başlıklı yazısını yayınladı.
Doğuş Grubu Türkiye’nin önemli gruplarından biri. Ayhan Şahenk’in 67 yıl önce kurduğu grup, inşaat sektörü ile başladı bugün çok farklı alanlarda faaliyet gösteren 7 sektörde 300 şirkete, 35 bin çalışana sahip. Son günlerde grupla ilgili bazı gelişmeler yaşanıyor.
Yaşanan gelişmeler yönetim kademesinde değişimler, borçları ve yönetimi yeniden yapılanma çalışmaları göze çarpıyor. Bankalara başvurunun duyulmasından önce geçen haftalarda basında yer alan haberlerde Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk’in başta Doğuş Restaurant Entertainment and Management’tın (D.ream) hisselerinin bir kısmı ile Nusr-et, Zuma gibi bazı operasyonları satışa çıkaracağı yer alıyordu.
Satılacak operasyonlardan birinin ise Zafer Kurşun ve Zafer Yıldırım’ın sahip olduğu Orjin Grupla ortak hayata geçirilen İstinye Park yatırımıydı. İstinye Park alışveriş merkezi furyasının en başarılı örneklerinden. İstanbul’da ziyaretçi ve ciro açısından ilk sırada yer alan Cevahir’den sonra Zorlu Center ile ilk üçte yer alıyor. İstinye Park markalar sokağıyla da üst gelir grubunun cazibe alanı. Doğuş Grubu’nun İstinye Park’taki hisse oranının yüzde 42 olduğu biliniyor.
İZMİR’DEN ÇIKTI
Ancak aldığım bilgilere göre Doğuş Grubu çok başarılı olan İstanbul’daki ortaklığının hisselerini değil İzmir yatırımına ilişkin bu kararı almış. Hatta satış gerçekleşmiş. Yüzde 50 civarındaki hisseler diğer ortak Orjin Grubu’na devredilmiş bile. İzmir yatırımının geçmişi 2013 yılına uzanıyor. Doğuş ve Orjin Grup İstanbul İstinye Park başarılı olunca ve İzmir’den de yoğun talep gelince aynı modelde bir AVM’yi İzmir’de de açmaya karar vermişti
Gökdelenleriyle alışveriş merkezleriyle “gelişerek” İstanbul’a benzeme kararlılığında olan İzmir’de yatırım için 2013 yılında start verildi. İzmir Üçkuyular’da davalı, itirazlı yani biraz maceralı bir süreçten sonra 340 bin metrekarelik bir arazide yatırım başladı. 300 mağazalı AVM ile 211 odalı otel inşaatı başladı. Projenin kapsamında temalı büyük bir de yeşil alan olacak. Bittiğinde günlük 45 bin ziyaretçi hedefleniyor. 3 bin kişiye ise istihdam sağlayacak. İzmir’deki inşaat bugünlerde hızla sürüyor. 250 milyon dolarlık yatırımda artık tek yatırımcı olan Orjin Grubu, yatırımı 2019 yılı içinde tamamlamayı planlıyor. Yorumlara göre İstanbul’da hızlanan Galataport yatırımıyla finansman ihtiyacı artan Doğuş Grubu, bundan sonra konsantrasyonunu bu yatırım üzerine yoğunlaştırmak istiyor. İstinye Park İzmirle başlayan varlık satışları ise hangi yatırımlarla sürecek, zaman gösterecek?
Bugün yayımlanan Resmi Gazete ile 7061 sayılı Torba Kanun kabul edilmiştir. Birçok konuda düzenlemeler içeren Torba Kanun’un Gayrimenkul ile ilgili kısımları önemli değişiklikler içermektedir.
1) Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Kanunu’nun bazı maddeleri değiştirilmiştir. Buna göre;
a) Savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personelin kullandığı kamu konutları dışındaki konutların satılması yasal hale getirilmiştir. Kat mülkiyeti kurulmuş kamu konutları bağımsız bölümler halinde kurulmamış olanlar bir bütün olarak üzerindeki yapılarla birlikte satılabilecek. Mevcut bağımsız bölümlerin satışında bu kamu konutlarında oturan personele öncelikli satın alma hakkı getirilmiştir.
b) 26.04.2012 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içinde yer alan ve imar planı bulunmayan veya imar planında tarımsal amaca ayrılan Hazineye ait Tarım arazilerini 30.03.2014 tarihi itibariyle en az 3 yıldan fazla süredir tarımsal amaçla kiralayan ve kira sözleşmesi devam edenler 1 yıl içerisinde başvurmak kaydı ile ve tespit edilen bedeli itirazsız kabul etmek kaydı ile hak sahibi olacaklardır. Tarımsal amaçlı yapılar ve konutların satışı da bu şekilde olacaktır.
c) Turizm alanlarında yapılan kıyı tahsisleri dahil olmak üzere irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilenlerin izin süreleri borçları olmamak, dava açmışlarsa feragat etmek kaydı ile 49 yıl uzatılabilecektir.
d) Bedelsiz olarak devredilen veya süresiz kullanma izni verilen kamu taşınmazlarına ilişkin yatırımı süresi içerisinde gerçekleştiremeyenlere 31.12.2017’ye kadar başvurmak kaydı ile 2 yıl daha süre verilmiştir.
2) Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun’da yapılan değişiklikle; ortak kullanım alanları olarak planlanan alanlarda toplulaştırma çalışmaları süresince tarımsal faaliyette bulunmak özel arazi toplulaştırması yapan kuruluşun iz
Arazi toplulaştırması projesinin uygulamasında miras kaynaklı veya başka elbirliği (iştirak) mülkiyetini paylı (müşterek) mülkiyete çevirme işlemini uygulayıcı kuruluş resen yapacaktır. Paylı mülkiyet listelerini doğrudan tapuya tescili sağlanacak ve bu işlemlerle ilgili vergi, harç alınmayacaktır. Toplulaştırma sırasında ortaya çıkabilecek hisse hatalarını da uygulayan kurum düzeltecektir.
3) 5520 sayılı Kurumlar Vergisinde değişiklik yapılarak; Gayrimenkul alım-satım işi ile iştigal etmeyen şirketlerin (gayrimenkul alım-satım işi ile iştigal eden şirketlerin bu muafiyeti hiç olmamıştır) en az 2 yıl aktiflerinde tutmuş oldukları gayrimenkulü sattıkları takdirde elde edilecek karın %75’in de yapılan istisna %50’ye indirilmiştir. Bu şirketlerin aktiflerinde bulunan gayrimenkulleri satmaları halinde artık daha fazla vergi yükü ortaya çıkmaktadır.
4) Gayrimenkul sermaye geliri elde edenler açısından her yıl sonunda elde edilen gelirin götürü usulünü seçenler için yapılan indirim oranı %25’ten %15’e düşürülmüştür. Buna göre kira geliri elde edenler %10 daha fazla vergi ödeyeceklerdir.
5) Emlak Vergisi Kanununa göre 2018 yılı için takdir edilecek olan Emlak vergisi oranı 2017 yılı için belirlenen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerinin en fazla %50’si ile sınırlandırılmıştır. Bu kapsamda bu yıl içerisinde ciddi spekülasyonlara sebebiyet veren ve bazı ilçelerde %300 civarı artış oranlarının yaşandığı Emlak Vergisi artışına bir sınır getirilmiştir. Bu kapsamda birçok dava açılmış olup Vergi Mahkemelerinin büyük ihtimalle bu sınırı dikkate alarak bir karar oluşturacaklarını düşünmekteyiz. Ayrıca yeni düzenleme ile 2019,2020 ve 2021 yıllarına ait artış oranları da bir önceki yıla göre belirlenen bedelin en fazla %50’si olma sınırını aşamayacaktır.
Saygılarımızla
Av.Ali Güvenç KİRAZ
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı
Yeni İmar Yönetmeliği, 1 Ekim 2017 yılı itibariyle yürürlüğe giriyor. Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle birlikte uygulanması kararlaştırılan imar yönetmeliği, inşaat sektörü için büyük önem arz edecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müteahhitlere kentsel dönüşüm projeleri için verilen yüzde 25 inşaat hakkı için de değişikliği gerçekleştirdi. İşte, inşaat sektörünü yakından ilgilendiren Yeni İmar Yönetmeliği ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği hakkında detaylı bilgiler
YENİ İMAR YÖNETMELİĞİ İLE NELER DEĞİŞECEK?
İnşaatta tüm kuralları değiştiren yeni imar yönetmeliği 3 Temmuz’da açıklanmış ve 1 Ekim’de yürürlüğe gireceği duyurulmuştu. Yeni yönetmeliğe gayrimenkul sektörü temsilcileri tepki göstermiş, ‘yatırımların önü kesilir’ demişti.
Gülistan Alagöz'ün haberine göre, gelen tepki üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki sektör dernekleri ile tekrar görüşmelere başladı. Bakan Özhaseki imarı disipline etmek dışında bir amaçlarının olmadığını belirtip müteahhitlerin haklı olduğu noktalarda da değişiklik yapılabileceğini ifade etmişti. Beklenen de oldu. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden 1 gün önce değişiklikler yapıldı ve Resmi Gazete’de açıklandı.
YÜZDE 25 İÇİN YENİ DÜZENLEME
Yeni yönetmelikle ilgili en önemli endişe kentsel dönüşüm konusuydu. Kentsel dönüşüm projelerine yüzde 25 ek inşaat hakkı veren yönetmelik 30 Haziran’da sona ermişti. Bu süre yeni yönetmelikle1 Ekim’e kadar uzadı. Yani 1 Ekim’e kadar ruhsatını alana bu hak verilirken, alamayanın hakları kaybolacaktı. Bu hak vatandaşın yeni projeden alacağı metrekareyi büyütürken, inşaat şirketinin de önünü açıyor. Sektör temsilcileri tahliye edilen ya da yıkılan evlerin bu şartlarda yapılamayacağını ve dönüşümde ciddi mağduriyetler doğacağını açıklamıştı. Dün yapılan değişiklikle birlikte hem evi dönüşüme giren vatandaş hem de o projeyi yapan inşaat şirketi korunmuş oldu. Ek imar avantajlının yeni yönetmelik değişikliği ile kalıcı hale geldiğini belirten Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Ancak bu haktan yararlanmak isteyenler için; riskli yapı tespiti yapılmış veya riskli alana girmiş olup maliklerin 2/3 çoğunluğu ile noter onaylı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olması gerekiyor. Bu kapsamda yapı ruhsatı talep edenlerin işlemleri 01.10.2017 tarihinden önceki Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğine göre sonuçlandırılacak” dedi.
1+1 İÇİN STANDART GELİYOR
Müteahhitler açısından en büyük sıkıntı inşaat alanlarında ortaya çıkan emsal dışı alanların yüzde 30’dan fazla olmayacağı kuralıydı. Ancak bu kurala inşaat sektörü tepki gösterdi ve bu kapsamda yüzde 30 emsal dışı alan sınırı kalmak üzere bazı istisnalar getirilmiş oldu. Yapılan değişiklikle ilgili bilgi veren Kiraz, “Buna göre; mevcut alanlarda emsal dışı alanlara yangın güvenlik holünün 6 metrekaresi, son katın üzerindeki ortak alan teras çatılar, yapının ihtiyacı için bahçede yapılan açık otoparklar, alışveriş merkezlerinde yapılan atrium boşluklarının her katta asgari ölçülerdeki alanı eklenmiş oldu. Ayrıca çıkarılan yönetmelikte belirtilen binaların bodrum katlarında yapılan, ortak alan niteliğindeki mescit ve müştemilatın konutlarda 150 metrekaresi, konut dışı yapılarda 300 metrekare ile ticari amaç içermeyen, ortak alan niteliğindeki çocuk oyun alanlarının ve çocuk bakım ünitelerinin toplam 100 metrekare yüzde 30 hesabına dâhil edilmeksizin emsal harici bırakıldı” dedi. Yeni yönetmelikle birlikte taban alanına dahil edilmeyecek kullanımlarda, kameriye, pergola, sundurma, açık yüzme ve süs havuzlarının alanı yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarılırken, katlar alanı hesabına dahil edilmeyen jimnastik salonu, hobi ve olun odaları ve yüzme havuzu, sauna gibi sosyal tesis alanlarının büyüklüğü 500 metrekareden 1000 metrekareye çıkarıldı. Bodrum katlarda yer alan depolar için ise getirilen sınırlama ise tamamen kaldırıldı. Öte yandan yeni yönetmelikle birlikte 1+0 stüdyo daireler, artık imar projelerine dâhil edilmeyecek. Yeni tip konut projelerinde en küçük daire 1+1 ve minimum net 28.50 metrekare olacak.
MÜKTESEP HAK
İnşaat sektörünün taleplerinin de dikkati alındığı yönetmelikte, bu kapsamda, "Yapı ruhsatına uygun olarak yapımına devam eden yapılarda, plan iptali olması halinde seviye tespiti yapılarak inşaat durdurulur. Mahkeme kararında yer verilen iptal gerekçeleri de dikkate alınmak koşuluyla hazırlanacak yeni imar planına göre mevcut haliyle ya da tadilatlı olarak korunması mümkün olan yapıların devamına izin verilir. Korunması mümkün olmayanların ise ruhsatları iptal edilerek inşaatın durdurulma tarihine kadar ruhsat ve eki projelerine uygun olarak yapılan kısmı müktesep hak kapsamında değerlendirilir." hükmü de iptal edildi.
Ayrıca, yapı ruhsatı işlemlerinde bir binada yer alan bağımsız bölümlerin birinde, emsal ve inşaat alanını, kullanım amacını, ıslak hacimlerin yerini, ortak alanları, diğer bağımsız bölümlerin arsa paylarını, diğer bağımsız bölümlerle olan duvar ve döşeme gibi ortak yapı elemanlarını değiştirmemek, binanın taşıyıcı sistem özellikleri ve güvenliği ile yangın güvenliğini olumsuz etkilememek kaydıyla yapılan tadilatlarda, tadilat yapılan bağımsız bölüm de diğer maliklerin muvafakati aranmadan malikin başvurusu yeterli olacak.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE YENİ HAK
Yapı projelerine ilişkin düzenlemeleri de içeren yönetmelik değişikliğiyle müstakil yapı adedi 30 veya daha fazla olan uygulamalar, bir parselde toplam yapı inşaat alanı 60 bin metrekareden fazla olan yapı veya yapılar topluluğu ile binanın herhangi bir cephesinden görünen en düşük kottaki bina yüksekliği 60,50 metreyi geçen yapılara ilişkin bu niteliklerden en az birini taşıyan yapı veya yapılar için büyükşehir belediyesince "avan proje zorunluluğu" kaldırılarak yerine "silüet onayı zorunluluğu" getirilebileceğine ilişkin hüküm eklendi.
Yönetmeliğe göre ayrıca özel mülkiyete tabi arsa ve binalarda, fenni mesuliyet üstlenilmek ve kanunun cezai hükümleri saklı kalmak, kat maliklerinin üçte ikisi ve gerekmesi halinde uygulamadan etkilendiği ilgili idaresince belirlenen bağımsız bölüm maliklerinin muvafakati alınmak, statik açıdan sakınca bulunmadığına dair inşaat mühendislerince hazırlanacak rapor ilgili idaresine sunulmak, bina estetiğini, görünümünü ve silueti olumsuz etkilememek kaydıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun uygun görüşü alınarak ruhsat alınmadan elektronik haberleşme istasyonu kurulabilecek.
Bina cephelerinde bu fıkrada aranan şartlara ilave olarak, sadece anten ve anten aparatları monte edilmek, cepheye bitişik olmak, dış cephe kaplamasıyla benzer görünümde olması ve anten boylarının 1,55 metreyi geçmemesi şartları da aranacak.
Fenni mesuliyet üstlenilmek ve kanunun cezai hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sabit elektronik haberleşme altyapısında kullanılan, saha dolabı, varlık noktası (PoP noktası), menhol, ankesörlü telefon ve bina içi anahtarlama ekipmanları, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni alınmadan kurulabilecek.
İNŞAATIN DURMA RİSKİ YOK OLDU
KONUT Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas yönetmelik değişikliğinin etkileri için söyledi:“ Eski yönetmeliğe göre bir vatandaş bir bölge için plan iptal davası açıp kazanınca o bölgedeki tüm şantiyelerin durması gerekiyordu. Şimdi yapılan değişikliğe göre yasalara uygun alınmış bir ruhsat kazanılmış hak olacak. Böylece ne o projeden ev alan vatandaş ne de geliştirici mağdur olmayacak. Bir de eskiden 10 bloklu bir sitede bir blokta tadilat yapmak için tüm siteden muvafakatname almak gerekirdi. Şimdi diğer maliklere zarar verilmemesi şartıyla sadece söz konusu blokta oturanlarla süreç işleyecek”
Bu yıl Erzurum'da düzenlenen Gelişen Kentler zirvesinde sözü alan Polat Grup Yönetiim kurulu Başkanı Adnan Polat, cumhuriyet dönemindeki savaşlara dikkat çekerek,entelektüel sermayenin bu bölgelerden uzaklaşarak batıya kaydığını söyledi.
Kendisinin de Erzurum'dan göç eden bir ailenin çocuğu olduğunı söyleyen Polat sözlerine şöyle deavm etti:
Ben de 1950’lerde buradan göç eden bir ailenin çocuğuyum. Yıllar sonra Erzurum’a geldiğimde bir kayakçı olarak buradaki kış turizmi potansiyelini fark ettim ve bundan 20 yıl önce bir otel yaptım. Bu yatırım sadece Erzurum değil doğu Anadolu bölgesinde yapılan en büyük yatırımdı.
Erzurum geleceği çok açık bir perspektif çizdi. Denize yakın olmadığı için nakliyenin zor olduğu Erzurum’da ticari pazarlarla yarışmak zor oluyordu. Ama şimdi yapılan tüneller bu sorunu da ortadan kaldırdı.
"Erzurumlu iş adamlarını geri getirmeliyiz"
Eruzurum’dan batı illere giden ve oralarda ciddi yatırımlar yapan iş adamlarımız var. O iş admlarının tekrar buralara getirebilmenin yollarının araştırılması lazım.
Ben buralara yatırım yaparken ekonomik bir kaygı gütmedim. Doğduğum topraklara bir yatırım yapmak amacıyla yatırım yaptım. Ama artık Erzurum’da her şey değişmeye başladı. Küreselleşen ve küçülen bir dünyada her yer birbirine daha yakın olmaya başladı. Erzurum artık ekomonik kar düşünülerek yatırım yapılabilecek bir şehir haline geldi. Burada yükte hafif pahada ağır bir şekilde her tarafta rekabet edilebilecek alanlar doğabilir.
Türkiye’de en büyük kentsel dönüşüm projesini Polatlı Grup olarak biz İstanbul’da yapıyoruz. Yapılan araştırmalara bakıldığında bugün Türkiye’de en tüm binalarının yarısının yıkılıp yeniden yapılması lazım.
"Eskiden binalar denizkumuyla yapılırdı"
Eskiden Türkiye’de binalar yapılırken deniz kumu kullanılırdı. Deniz kumunun betonda kullanılması mümkün değil, çünkü içinde tuz var. Tuzun olması da zamanla binaların hepsinin yıkılacak hale gelmesine neden oluyor. Özellikle kentsel dönüşüm çalışmalarından sonra, dünyadaki deprem gelişmelerini izliyorum. Pasifik okyanusundan başlayarak Kaliforniya’ya kadar olan fay hattında çok ciddi hareketler olacak.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına başladığım zamanlar Piyalepaşa’da gördüğüm gecekondular nerdeyse sert bir rüzgarda yıkılacak gibiydi. İnsanların hayatları ciddi manada tehdit altındaydı. Devletin bir çok gecekonduları yıkıp yeniden yaparak o gecekondularda oturanları oraları sembolik bir parayla vermesi lazım. Bunun yapılması da mümkün değil.
"Erzurum'daki binaların yüzde 60'ı yenilenmeli"
Erzurum’daki binaların yüzde 60’ı yenilenmesi lazım. Bunu yapması için yatırımcıya verdiğiniz zaman o sizden 1 milyon metrekarelik bir imkan isteyecek. Çünkü inşaatı yapaıp sattığında maliyeti çıkarması gerekiyor. Öyle olduğu zaman şehrin dokusu sıkıntıya girebilir. Bu yüzden devletin başka bir finansman modeli bulup kentsel dönüşümü gerçekleştirmesi lazım. Var olan kentseldönüşüm modeliyle yol almamız çok zor.
"Gayrimenkul sektörü tehlikede"
Gayrimenkul satışları son 6 ayda çok ciddi bir ereyzona uğradı. Sektör bu anlamda zor durumda. Gayrimenkul sektörünü tehlike bekliyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşümde Uzundere ve Ege Mahallesi'nin ardından rotayı Karşıyaka ilçesine çevirdi. Örnekköy'de hayata geçirilecek ve toplam 3 bin 520 konut ile 338 adet işyerini kapsayan dönüşüm çalışmalarına start verildi. Uzlaşma görüşmeleri süren ve yöre halkı tarafından da geçer not alan kentsel dönüşüm çalışması için bürokratik süreç başladı. Büyükşehir Belediyesi'nin yaklaşık 760 milyon lira harcayarak Örnekköy'de inşa edeceği konutlar için İzmir Valiliği'nden ön onay çıktı. ÇED SÜRECİ BAŞLADI Karşıyaka'da dönüşüm alanı ilan edilen ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yenileme çalışması yapılacak Örnekköy Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı için öncelikle Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) vizesi alınacak. Valilik tarafından ön onayı alan proje, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nde yapılacak nihai değerlendirmenin ardından yola çıkacak. Bürokratik süreç tamamlandığında ihaleye çıkılarak projenin temeli atılacak ve depreme dayanıklı konutların inşaatına başlanacak. S0SY0-EK0N0MİK DEVRİM Örnekköy'de "Yerinde dönüşüm" ilkesiyle hayata geçirilecek proje kapsamında öncelikle 18 hektarlık arazide 705 yapının yıkımı gerçekleştirilecek. Etap etap ilerlemesi beklenen kentsel dönüşümde, bölgenin sosyal ve ekonomik alandaki eksikleri de büyük ölçüde giderilecek. Kentsel dönüşümprojesinde toplam 452 bin metrekare konut alanları için ayrılırken, 15 bin metrekaresine eğitim tesisi, 23 bin 850 metrekareye spor ve oyun alanları, 14 bin metrekarelik kısmına da pazaryeri, sosyal tesisler, yeraltı otoparkları, rekreasyon alanı ve parklar ile birlikte yeni bir meydan inşa edilecek. ETAP ETAP İLERLEYECEK Kentsel dönüşümle birlikte bin 390'ı 3 + 1 olmak üzere, bin 715 2+1, 415 adet 1 + 1 tipinde, 60 metrekare ile 123 metrekare arası büyüklüğe sahip daireler inşa edilecek. Yapılan konutların tamamında yer altı otoparkına yer verilecek ve konutlar 8 kat ile 20 kat arasında bloklar olarak inşa edilecek. Tamamı 4 yıl sürmesi beklenen projede anahtar teslimleri de etap etap yapılacak. Ege Telgraf Gazetesi
OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==>http://www.emlaksayfasi.com.tr/izmir-kentsel-donusum-projeleri/izmir-ornekkoy-kentsel-donusum-projesinde-calismalar-basladi-h31970.html
www.emlaksayfasi.com.tr
Bayrampaşa Cezaevi kentsel dönüşüm projesi imar planı askıya çıktı. Plan 9 Mayıs 2017 gününde askıdan inecek. 303 milyon 379 bin 432,5 TL bedelle hayata geçirilecek olan proje 2 bin 608 konut ve 127 ticari birimden meydana geliyor.
Bayrampaşa Cezaevi Kentsel Dönüşüm Projesinde ticaret+konut alanı, ticaret+turizm-konut alanı, ibadet alanı, eğitim alanı, sağlık alanı, meydan, spor alanı, park ve yeşil alan bulunuyor. Projede aynı zamanda raylı sistem istasyonu da bulunuyor.
PLAN NOTLARI
A- GENEL HÜKÜMLER
1) 1/5000 ölçekli Bayrampaşa il.esi Sağmalcılar mevkii Kentsel Dönüşüm Amaçlı Nazım İmar Planı; plan paftaları, plan raporu ve plan uygulama hükümleri ile bir bütündür.
2) 1/5000 ölçekli Bayrampaşa il.esi Sağmalcılar mevkii Kentsel Dönüşüm Amaçlı Nazım İmar Planının sınırı, plan onama sınırıdır.
3) 1/5000 ölçekli Bayrampaşa il.esi Sağmalcılar mevkii Kentsel Dönüşüm Amaçlı Nazım İmar Planı üzerinden plan ölçeği ile ölçü alınamaz, yer tesğiti yapılamaz. Fonksiyonel sınırlar ve detayları 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında netleşecektir.
4) 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında gösterilenler dışında kalan veya ölçek nedeniyle gösterilemeyen donatı alanları, 15 m’den daha az genişlikteki trafik yolları, yaya yolları ve diğer sosyal teknik altyapı alanları, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında gösterilecektir.
5) Planlama alanında; 13.01.2012 tarih, 173 sayılı ve 12.9.2012 tarih, 1823 sayılı İBB Meclisince alınan tarihi kent merkezinin siluetini etkileyen kararlara uyulacaktır.
6) Sosyal Altyapı ve Teknik Altyapı alanlarında (eğitim, ibadet, spor, sosyal tesis ve kültürel tesis alanları, enerji depolama alanı vb) yapılacak olan yapılar emsa haricidir.
7) Planlama alanı içinde; eğitim, park, meydan, spor alanları ile taşıt ve bisiklet yolu gibi kamuya açık alanların zemin altları uygulama aşamasında ilgili kurumların uygun görüşleri alınarak ve Ulaşım ve Trafik Düzenleme Komisyonu (UTK) kararıyla “Zemin Altı Katlı Otopark” olarak kullanılmak üzere düzenlemeler yapılabilir.
8) Toplam donatı alanlarının miktarı azalmamak koşulu ile İBB tarafından fonksiyon sınırlarında değişiklik yapılabilir.
9) Zeminde tesviye yapılabilir. Tesviye edilen zemin tabii zemin kabul edilebilir.
10) Plan tasdik sınırı içinde kalan alanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nden uygun görüş alınmadan ifraz/tevhid yapılamaz.
11) Ayrıntılı jeolojik/jeoteknik etüt ve araştırmalar yapılmadan uygulama yapılamaz.
12) Bu plan kapsamında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik, Deprem Yönetmeliği, Sığınak Yönetmeliği, İSKİ Yönetmeliği, Su Kirliliği Yönetmeliği, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, İstanbul Otopark Yönetmeliği vb. ilgili yönetmelik hükümlerine uyulacaktır.
13) Planlama alanı içerisinde yapılacak bütün yapılarda plan, fen, sağlık, güvenli yapılaşma, estetik ve çevre şartları ile ilgili mevzuat hülümlerine ve TSE tarafından belirlenmiş standartlara uyulacaktır.
14) Sürdürülebilir enerji kaynaklarının etkin ve verimli olarak kullanmasına yönelik tedbirler alınacaktır.
15) 5378 sayılı engelliler hakkında kanun ve bu kanun kapsamında planlama alanında yer alacak kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda TSE’nün ilgili standardına uyulacaktır.
16) Bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması ve bu amaçla planlama bütünün düzenlenecek bisiklet yollarına ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Bisiklet Yolu Kılavuzu’nda belirtilen huhslara uyulacaktır.
17) Bu plana göre hazırlanacak 1/1000 ölçekli planlar onanmadan uygulama yapılamaz.
Maide KARADAĞ/Emlakmetrekare.com
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2017 kentsel dönüşüm kira yardımı uygulamalı kılavuzunu paylaştı. Kentsel dönüşüm kira yardımından kimler nasıl faydalanacak, kim ne kadar kira yardımı alacak, gerekli belgeler ve daha fazlası kılavuzda adım adım yer alıyor.
Hak sahipleri 6306 sayılı kanun kapsamında, riskli olarak tespit edilen bir konut ya da işyeri için riskli yapının bulunduğu ilçe sınırlarındaki belediye başkanlığına başvuruda bulunabilir.
2 Mayıs 2017 tarihi itibarıyla kira yardımı ödemeleri, 25 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren dönüşüm projeleri özel hesabı yönetmeliğiyle belirlenen yeni iş akışına göre gerçekleşecek.
İZMİR Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye'nin hala bir hikayesi olduğuna yürekten inandığını belirterek, "Sanayi üretimindeki canlanma, İhracattaki tırmanış, Güven endekslerindeki artış, Ticari kredilerde yüzde 20'ye varan yükseliş ve ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin de etkisiyle kurda yaşanan gerileme, ilerisi için umut veren gelişmeler" dedi. Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan ise 5 Nisan'da Karabağlar'da 101 hektarlık alanda kentsel dönüşümü başlatacaklarını açıkladı.
İzmir Ticaret Borsası Mart ayı meclis toplantısı Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli "Türkiye'nin hala bir hikayesi olduğuna yürekten inanıyorum. Yapacak çok işimiz olmasına, aşmamız gereken pek çok sorun bulunmasına rağmen, yarınlara bir iz bırakma idealinin güçlü bir şekilde devam ettiğini düşünüyorum. Türkiye, bu coğrafyanın geleceğine maya koyacak en önemli güç. Ve bu gücün en önemli kaynaklarından biri insan kaynağı ve üretim gücümüz. Kur, faiz, enflasyon ve işsizlik gibi temel göstergelerde yaşadığımız bozulmaya karşılık ekonomide son dönemde bir canlanma emaresi yaşadığımız ortada. Sanayi üretimindeki canlanma, İhracattaki tırmanış, Güven endekslerindeki artış, Ticari kredilerde yüzde 20'ye varan yükseliş ve ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin de etkisiyle kurda yaşanan gerileme, ilerisi için umut veren gelişmeler" dedi.
2010 yılından bu yana ilk kez hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkelerde aynı anda beklenen büyüme, kara bulutları nispeten dağıttığını vurgulayan Kestelli "Görünen o ki dünyanın, ekonomiden daha büyük dertleri var. Ülke olarak biz de 16 Nisan'da hükümet etme sistemini oylayacağız. Sonuç ne olursa olsun, 17 Nisan sabahından itibaren daha büyük bir şevkle reform gündemine sarılmamız gerektiğine inanıyoruz" dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM KARABAĞLAR'DA BAŞLIYOR
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan ise özelikle tarım arazilerinin korunması konusunda hem bakanlık hem de müdürlük olarak son derece hassas davrandıklarını belirtti. İzmir'de kentsel dönüşüm konusuna değinen Varan, "İzmir'i saran gece kondu bölgelerinde hemen dönüştürülmesi gereken 51 milyon metrekare alan var. Hangi belediye talep ederse yetki devrini bakanlık veriyor ve masraflarını da karşılıyor. 5 Nisan'da Başbakan Binali Yıldırım ve Bakan Mehmet Özhaseki'nin katılımıyla Karabağlar'da 101 hektarlık alanda kentsel dönüşüm çalışmasının startını vereceğiz" dedi.
Timur TARLIĞ / İZMİR, (DHA)
Fikirtepe'de kentsel dönüşüm kapsamında evini yenilemek isteyen daire sakinleri, bu amaçla 6 yıl önce sözleşme imzaladıkları inşaat şirketinin maket üzerinden daire sattığı bir yatırımcının haciz işlemiyle karşılaştılar.
Müteahhitten daire alan bu kişi, dairesinin sözleşmede bilirtilen tarihte teslim edilememesi nedeniyle müteahhit ile sözleşme imzalayan mal sahiplerinin hisselerine haciz işlemi başlattı.
Haklarında haciz işlemi başlatılanların bir kısmı bugün İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’na gelerek aleyhlerine başlatılan haciz işlemine itiraz etti.
197 KİŞİ HAKKINDA HACİZ İŞLEMİ
Mağdurlar daha sonra adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı mağdurlardan Bilge Öztürk okudu. İcra dairesinden öğrendiklerine göre projeden maket alan bu kişinin 197 daire sakini hakkında haciz işlemi başlattığını söyleyen Öztürk, “Bizler bugün firmanın Fikirtepe’de yapmayı taahhüt ederek imzalarını aldığı Büyükada mal sahipleri olarak, tarafımıza gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmek amacıyla bir araya geldik” dedi.
MÜTEAHHİDE ÖDEDİĞİ 296 BİN LİRASINI DAİRE SAKİNLERİNDEN İSTİYOR
Aleyhlerine haciz başlatan yatırımcının sözleşme imzaladıkları inşaat şirketinden daire aldığını söyleyen Öztürk, “Satın aldığı dairesinin söz verilen zamanda teslim edilmemesi üzerine cayma hakkını kullanarak ödediği meblağı geri istiyor. 2014 yılında iflas erteleme isteyen firma, yatırımcının ödediği 296 bin 515 lirayı geri veremeyince vatandaş da firmanın arsa sahipleri ile yapmış olduğu sözleşmede yer alan yüzde 40’lık ortaklığına karşılık arsa sahiplerini icraya veriyor” dedi.
İnşaat firmasının isteği üzerine evlerini boşaltanların kira yardımı alamadıklarını, kötü şartlarda yaşadıklarını söyleyen Öztürk, “Ortaya çıkan bu mağduriyetler sonrasında İBB ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın girişimi ile firma ile KİPTAŞ arasında protokol imzalanması sağlanıyor. Ancak sahada görünen hiçbir ilerleme yok. Firma yetkilileri tarafından yapılan hiçbir resmi bilgilendirme yok” dedi.
Öztürk, “Biz Büyükada sakinleri olarak hakkımızı aramak için bu kadar çok mücadele etmek zorunda bırakılmaktan dolayı üzüntü içindeyiz” dedi.
DHA
Merhaba arkadaşlar sizlere bu makalem de kentsel dönüşüm hakkında merak edilen, sıkça sorulan konular hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Öncelikle yazımıza Kentsel dönüşümün ne olduğuna dair sizlere bilgi vermekle başlayayım.
Nedir Bu Kentsel Dönüşüm ?
Kentsel dönüşüm 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki kanundur.
Kanunun adından da anlaşılacağı üzere Türkiye'nin neresinde olursanız olun, Mezra, köy, kasaba, ilçe, il gibi bölgelerdeki eski ve ekonomik ömrünü tamamlamış, günümüz şartlarına uygun olmayan yapılarınıza, bu kanun ile devletin sağlamış olduğu yapım kredisi, kira yardımı, belediye tapu, noter, harç muafiyeti ve vergi avantajlarını da kullanarak yıkılıp veya güçlendirilip yeniden yapılması olanağıdır.
Kentsel Dönüşümün Uygulanma Aşamaları
Kentsel Dönüşüm Neden Uygulanmalı dır ?
Son yaşadığımız depremlerde çok kısa bir süre içerisinde binlerce vatandaşımızı ve ülkemizin ekonomisini önemli ölçüde zarara uğratan bu depremler bize savaşta bile bu kısa sürede uğratamayacağı zarara uğrattı.
Ülkemiz de en son yaşadığımız büyük depremlerden Van depremi bu yasanın onaylanması için bardağı taşıran son depremdi ve 2012 yılının mayıs ayında Türkiye Cumhuriyet tarihinin devrim niteliğinde ki en büyük yasası olan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun onaylandı.
Peki Her Türlü Yapı Kentsel Dönüşümden Yararlanabilir mi?
Türkiye genelinde ki ahırdan gökdelenlere kadar her büyüklükte ki, her yaşta ki, ister çelik veya prefabrik ister ahşap veya kerpiç, her kullanım amacındaki yapılar (otel, fabrika, konut, vb.) yapılar riskli olarak tespit edildiği takdirde kentsel dönüşümden yararlanabilir.
Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Nelerdir?
Kentsel dönüşümü genel anlamda riskli alanlar ve riskli yapılar olmak üzere ikiye ayırabiliriz.
Riskli alanlar bakanlar kurulu tarafından onaylanıp resmi gazetede yayınlanır. Riskli alanlarda yaptırımlar daha farklı ve sert olabilmektedir.
Riskli yapılarda ise o yapının maliklerinden birinin gönüllü başvurusu yeterli olmaktadır ve sadece o yapı yerinde dönüşüme uğrar.
Bulunduğum Mahalleye Kentsel Dönüşüm Gelmedi, Bireysel Olarak Başvuramaz mıyım?
Tabikide başvurabilirsiniz, kentsel dönüşüm sizin veya ilgili yapıdaki maliklerin başvurmasıyla gerçekleşen bir olaydır.
Riskli Binayı Kim Tespit Edecek, Nereye Başvurulacak?
Kentsel dönüşümün ilk adımı, Bakanlıkça lisans verilmiş bir kuruluşa dilekçeyle başvurmaktır. Sonraki süreç lisanslı kentsel dönüşüm kuruluşu ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü arasında geçmektedir.
Risk Tespiti İçin Başvururken Hangi Evraklar Gereklidir?
Maliklerden en az birinin nüfus cüzdanı fotokopisi, tapu fotokopisi, tapu takyidat belgesi
dilekçe, emlak vergi beyannamesi ya da elektrik, su, telefon, vb. faturalarından herhangi birisi yeterlidir.
Hem Kiracı Hem Ev Sahibi, Aynı Anda ve Aynı Daireden Teşviklerden Faydalanılabilir mi?
Evet.
Kentsel Dönüşümle Evimi Yıktırıp Yenisini Yaptırırken, Belediye’ye Herhangi Bir Ücret Ödeyecek miyim?
Hayır herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur.
Belediyelerin normalde aldığı, çap, ifraz, tevhit, yıkım ruhsatı ve hafriyat ruhsatı, inşaat ruhsatı, otopark ücreti, iskan ruhsatı vb. ücretler ödenmeyecektir.
Kentsel Dönüşüme Girersek, Başka Hangi Kurumlara Ücret Ödemiyoruz?
Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harçları, kadastro harçları, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf olunacaktır.
Kanun Kapsamında Yapılacak Diğer Yardım Ve Teşvikler Nelerdir?
Muafiyetler dışında riskli yapı malikleri ve kiracıları, kira yardımı ya da kredi faiz desteklerinden birinden faydalanabilir.
Malikler İçin Kaç Ay ve Ne Kadar Kira Yardımı Yapılacaktır?
Riskli binadaki gerek konut, gerek işyeri, her bağımsız bölüm için geri ödemesiz kira yardımı, 18 ay maliklerin hesabına yatırılacaktır.
Örnek olarak ;
2017 yıllık kira yardımı miktarları
Isparta için 605 Türk Lirası.
Burdur için 535 TL
Antalya için 810 TL.
Afyon için 675 TL,
Konya için 810 TL,
Karaman için 535 TL,
Muğla için 745 TL’dir.
Not: Bu miktarlar her yeni yılın ocak ayında tekrar revize edilecektir.
Evimi Yıkıp Yeniden Yapmak İçin Ne Kadar Kredi Alabilirim, Normal Konut Kredisinden Farkı Nedir?
Bağımsız bölüm başına istenilen bankadan 125.000 TL'ye kadar kredi alınabilir, kredi geri ödemeleri 2 yılı anapara olmak üzere geri ödemesiz 10 yıl vadeli olacaktır. Ayrıca çıkan faizin 4 puanını devlet karşılıyor, Örnek verirsek eğer;
125.000 TL kredinin yaklaşık 33.000 TL faizini bankaya malik yerine devlet yatırır.
Kiracı, Kentsel Dönüşüm İle Nasıl Ev Sahibi Olabilir?
Riskli binada en az bir yıldır oturan kiracı, devletin maliklere sağladığı ayni faiz indiriminden faydalanarak 120 ay vadeli kredi çekerek, istediği yerden ev alabilir.
Peki, kiracı da kira yardımı alabilir mi?
Evet, bir defalık taşınma yardımı adı altında iki aylık kira bedeli alır.
Kira yardımı başvurusu için hangi evraklar lazım?
Nüfus cüzdanı fotokopisi
Tapu fotokopisi
Güncel tapu takyidat belgesi
Riskli Bina Tespit Raporu
Tahliye ettiğime dair eski ve yeni adresini gösterir adrese dayalı yerleşim yeri belgesi
Ziraat Bankası hesap cüzdan fotokopisi.
Emlak vergi beyannamesi ve binaya ait son üç aylık fatura (elektrik, su, doğalgaz, vb.)
Belediyeden yıkılan yapılar formu
Bu kira yardımın, ileride geri ödeyecek miyiz?
Hayır hiçbir şekilde geri ödeme söz konusu değildir.
Riskli çıkan binamızı hemen yıkmak zorunda mıyız, istediğimiz zaman yıkabilir miyiz?
Riskli bina iki ay içinde yıkılmalı yıkılmazsa belediye bir ay daha süre verilebilir verebilir, üçüncü ayın sonunda da elektrik ve suyu kesebilir, yıkımı da devlet kendi yapabilir.
Yıktırmak istemeyen malikler olursa ne yapılacak?
Yıkıma karşı çıkan maliklerinin bağımsız bölümleri açık artırmayla diğer maliklere satılabilir ya da devlet acilen kamulaştırabilir.
Evim, tapuda arsa veya bahçe olarak görünüyor, ayrıca ruhsatsız ve kaçak bina, bu en kentsel dönüşümden faydalanabilecek faydalanabilir miyim?
Kentsel dönüşüm, risk tespitinde ve tapu da ne göründüğünün ruhsatsız kaçak gecekondu olmasının bir önemi yoktur, yerinde bina mevcut ise biz tespiti yapılır ve liste çıkan her bina kentsel dönüşüm'den faydalanır.
Riskli binam için yıkım dışında güçlendirmeye teşvik yok mu?
Var isteyen riskli binasını yıkmak yerine güçlendirebilir devlette bağımsız bölüm başına yine düşük faizleri 4 puan düşük 50.000TL kredi verir.
Ayrıca güçlendirme ruhsatı ve benzeri harçlardan muaf olunur.
Neden kentsel dönüşüme başvurayım avantajı nedir?
Risk tespiti, bedelini kim ödeyecektir?
Malikler veya sözleşmeye binaen, müteahhitler ödeyecektir.
Çok malikli binalarda uygulama nasıl olacaktır?
Risk tespiti, bir kişinin başvurusuyla başlayabilir, daha sonra, parselde uygulama yapılabilmesi için hissedarların en az üçte iki çoğunluğunun kararı gerekmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Beyoğlu Arapcami Mahallesi Perşembe Pazarı sınırları içerisinde bulunan bazı alanları yenileme alanı ilan etti.
Karar bugün ki Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Resmi Gazete’de karar şöyle yer aldı;
“İstanbul ili Beyoğlu ilçesi Arapcami Mahallesi Perşembe Pazarı sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın yenileme alanı olarak kabul edilmesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2 Şubat 2017 tarih ve 1715 sayılı yazısı üzerine 5366 sayılı yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıklar yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanunun 2.maddesine göre bakanlar kurulunca 20 Şubat 2017 tarihinde kararlaştırılmıştır.”
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki geçtiğimiz haftalarda açıkladı; her yıl 250 bini İstanbul’da olmak üzere 500 bin konutun kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi hedefleniyor. Yine bakanın açıklamalarına göre 2012’de kentsel dönüşüm yasası çıksa da çalışmalar istenen hızda ilerlemedi. Bakan aradan geçen 5 yılda 965 bin konutun dönüşüm kapsamına alındığını, bunun yeterli olmadığını söyledi ve bu tablonun değişip sürecin hızlanacağına dikkat çekti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dönüşümü hızlandıracak önemli adımlar da atıyor. Yapılan yönetmelik değişiklikleri ile riskli alan ilanı ve yıkım çalışmalarının önü açılıyor. Hatta iflas eden ya da projesini tamamlayacak maddi gücü olmayan firmaların projelerine ortak oluyor. Son olarak evini kendi dönüştürmek isteyene kredi vereceğini de açıklandı. Tüm bu hamleler bize gösteriyor ki sağlıksız yapı stokunun yenilenmesi süreci hızlanacak. Kamu çıkardığı yönetmelik ve attığı adımlarla büyük dönüşüme hazırlanıyor, peki ya vatandaş. Riskli bir evde oturan vatandaş kentsel dönüşüme nasıl dahil olacağını ve neler yapacağını biliyor mu? Hangi firmalara güvenilir, müteahhitle anlaşmadan dönüşüm mümkün mü, riskli yapı raporu nasıl alınır, bina nasıl yıkılır... Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz ile adım adım bu süreci inceledik.
ÖN HAZIRLIK SÜRECİ
Kentsel dönüşüm süreci tespit, yıkım uygulama olarak 3 aşamada tanımlansa da işin kilit noktası ön hazırlıkta. Yani dönüşüm çalışmaları başlamadan önce siz sürece hakim olmalısınız. Haklarınızı bilmeniz, taleplerinizi belirlemek için oldukça önemli. Evini kentsel dönüşüme sokacak vatandaş için ön hazırlık 2 aşamalı diyebiliriz. İlki durum tespiti. Yani tapunuza bakıp bir sorun var mı incelemeli, belediyeye gidip imar durumu hakkında bilgi almalısınız. Kaçak kat ya da plan değişikliği gibi durumlar varsa bunu evinizi yıkmadan öğrenmenizde fayda var. Mesela binanız 10 katlı, plan değişmiş 8 kata düşmüş. Ama siz bunu bilmeden yıkıma girdiyseniz işi tamamlamanız oldukça güç. İkinci aşama ise müteahhit seçimi. Ülkemizde kentsel dönüşüm çalışmaları ağırlıklı olarak müteahhit firmalarla yapılan kat karşılığı anlaşma üzerinden ilerliyor.
Arsa sahipleri bir firma seçiyor, pazarlık yapıyor. Firma da hak sahiplerine verdikleri pay dışında kendilerine kalan bölümü satarak işi finanse ediyor. İnşaat şirketleri ile yapacağınız kat karşılığı inşaat sözleşmeleri tek taraflı feshi mümkün olmayan ve mahkeme tarafından feshi mümkün sözleşmeler. Sözleşme imzalandıktan sonra müteahhitten vazgeçmek kolay olmadığı için ince eleyip sık dokumalısınız. Evinizin olduğu bölgenin değerine, imar koşullarına göre bir paylaşım yapacaksınız. İstanbul’da Fikirtepe’de bir arsa sahibi yüzde 55 oran isterken, Bağdat Caddesi’nde bu oran yüzde 70’leri aşıyor.
Ancak burada alacağınız oran kadar ortaya çıkacak değer de önemli. Size 5,10 metrekare fazla ev öneren bir firma o işi hiç bitiremeyecek bir firma da olabilir. Bu nedenle müteahhitin yeterliliği, sermayesi, geçmiş projeleri, kredibilitesi ve verebileceği teminatlar son derece önemli. Yaptığınız anlaşmada cezai şartların tek taraf lehine fazlaca olmamasına dikkat edin. İnşaata başlaması ve teslim sürelerini doğru belirleyin. O süreçte evinizi bırakıp kiracı olacağınızı unutmamakta fayda var. Geç teslim halinde mutlaka cezai şart ve hak mahrumiyeti bedeli talep edin. Bir de teknik şartnamede hangi model ürün kullanılacağını belirlemek gerek. Kentsel dönüşüm çalışmaları tamamlanıp evler teslim edildikte sorunlar arttı. Firma sözleşmede ‘A marka ya da muadili’ diyor. A marka klima 2 bin lira ama firma muadili diyerek yerine 400 liralık ürün takıyor. Bu sorun hem evlerin içinde hem de yapı malzemelerinde yaşanıyor. Bu nedenle malzeme ve kalitede ‘net tanım ‘yapılmalı.
RİSKLİ YAPI TESPİTİ
Yapınızı yıkılıp yenisinin yapılması için elinizde bir riskli yapı raporu olmalı. Peki bu rapor nasıl alınır? Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisans almış kuruluşlar tarafından taşınmaza gelinerek karot alınması ve test edilmesi ile süreç başlar. Karot alımı sonrasında tahmini 1-2 ay süre sonunda rapor İstanbul için ilçe belediyelerine bildirilir. İlçe belediyesi tarafından rapor ilgili tapu sicil müdürlüğüne gönderilir ve riskli yapı şerhi işlenir. Sonrasında Tapu Sicil Müdürlüğü’nün riskli yapı yazıları tüm maliklerin kanuni ikametgah adreslerine gönderilir ve 15 günlük itiraz süresi başlar. Eğer yapınızın riskli olmadığı halde dönüşüme sokulduğunu düşünüyorsanız bu süreyi kaçırmayın. Maliklerden herhangi birisi tarafından 15 günlük sürede itiraz olmaması halinde riskli yapı kararı kesinleşir. İtiraz olması halinde ise Bakanlık İtiraz Komisyonu konuyu 2 ila 4 ay sürede karar bağlanır.
TAHLİYE VE YIKIM
Riskli yapı tespiti kesinleştikten sonra tahliye süreci ilçe belediye başkanlığı tarafından yürütülüyor. Tüm maliklere birincisi en az 60 gün ikincisi de en fazla 30 günü geçmeyecek tahliye yazılarının yazılması ve bu yazıların tüm maliklere tebliği tarihinden sonra 60 ve 30 günlük sürelerin başlayacağının bilinmesi gerekir. Süre de en son malike yapılacak tebligat ile başlar. Ev sahibi gibi kiracılara da tahliye sürelerinin bildirilmesi zorunlu. Geçtiğimiz aylarda kentsel dönüşümde yapılan yönetmelik değişikliği ile yıkım süreci de hızlandı. Yeni yasayla birlikte tahliye süreleri sonunda elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin durdurulması zorunlu hale getirildi. Tahliye süresi sonunda yıktırılmayan binalar ile ilgili artık maliklerin anlaşması da beklenmeyecek. Kolluk kuvvetleri desteğiyle mülki amirler tarafından yıkım sağlanacak. Bu durumda, yıkım masrafını yine malikler ödeyecek. Yani artık anlaşma sağlanamasa bile binanın riskli olduğu tespit edilmişse yıkım yapılacak.
ÇOĞUNLUK NE DERSE O
Kentsel dönüşüme konu olan binada arsa sahibi ve firma arasında yüzde 100 anlaşma sağlandıysa 6306 prosedüre uygun toplantı yapılması gerekmiyor. Ancak yüzde 100 anlaşma yoksa toplantı şart. İlk adımda SPK Lisanslı bir değerleme şirketinden rapor alınması gerekiyor. Tüm arsa payı sahipleri bina ortak karar protokolünün düzenleneceği arsa sahipler toplantısına davet edilir. Riskli yapı ilan edilen taşınmaz için yapılacak olan genel kurulda ise divan heyeti seçilir, şirketlerin verdiği teklifler sunulur. Teklifler ve değerleme raporu okunduktan sonra oy birliği ile anlaşmaya çalışılır. Sağlanamazsa arsa payı çoğunluğunun 2/3’ü ile karar alınır.
Karara katılmayan veya toplantıya gelmeyen 1/3 azınlığa 15 günlük uyarı ihtarnamesi gönderilmesine karar verilir. Toplantıya katılamayan ya da katılıp olumsuz oy verenler 15 günlük ihtarname öncesinde karara katılmak isterlerse Noter Muvafakatnamesi imzalayabilirler. Karara katılmayan 1/3’e noterden ihtarname gönderilerek 15 günlük süre içerisinde alınan karara katılım istenir. Karara katılmayan 1/3’ün arsa payı açık arttırma sureti ile satılır. Açık arttırma sureti ile satış için taşınmazın yıkılması zorunluluğu da artık yok. Açık arttırmaya sadece o taşınmazda bulunan arsa sahipleri katılabilir. Açık arttırma en fazla arttıran kişi üzerinde kalır. Açık arttırmaya kimse katılmamışsa bu payı belirlenen değer üzerinden Hazine satın alır. Yeni yapılan yönetmelik değişikliği ile 2/3 ile alınan karara iştirak etmeyen 1/3 arsa payının açık arttırma sureti ile satılması için artık binanın yıkılmış olması şartı kaldırıldı. Ayrıca yeni yönetmelikle, tapuda kayıtlı malikin ölmüş olması hâlinde, Bakanlık, Müdürlük veya İdare tebligat işlemleri için mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyum tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkili oldu. Bölgeye süreç hızlandı.
KİRA YARDIMI
Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen binaların mülk sahipleri ve kiracıları kira yardımı alabiliyor. 6306 Sayılı kentsel dönüşüm yasası kapsamında riskli yapılarda kira yardımı 18 ay, riskli alanlarda ise 36 ay olarak belirlendi. Kira yardımdan yararlanabilmek için oturduğunuz evde 1 yıldan fazla ikamet etmeniz gerekiyor. Başvurular ise ilçe belediyelerine yapılıyor. 2017 yılında kentsel dönüşümde kira yardımı büyük şehirlerde 860 lira olarak belirlendi. Ancak bu konuda önemli bir detay var. Müteahhitlerle yapılan anlaşmadan firmalar vatandaşa kira yardımı adı altında aylık bir para ödüyor. Kimi firma 2 bin lira yarım vaat ederken, ‘bunun 110 lirasını ben vereceğim, bir de devletten alacaksın’ diyor. Oysa firmaların verdiği yardım ‘hak mahrumiyet bedeli’, devletin verdiği ise kira yardımı. Bu nedenle kat karşılığı anlaşma ile dönüşüm yapacaksanız firmadan alacağınız yardımın detaylarına dikkat edin. İkisinin ayrı ayrı yardımlar olduğunu unutmayın.
Evinizi siz dönüştürün!
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada evini ya da işyerini dönüştürmek isteyenlere kredi desteği vereceğini açıkladı. Kredi hem yıkım hem de yapım için verilecek. Konutunu veya iş yerini kendi imkanları ile yapmak isteyenlere açılan kredinin yüzde 25’i peşin, geri kalanı ise inşaatın ilerleme oranı dikkate alınarak 3 eşit taksitte hak sahibinin hesabına aktarılacak. Kredi desteği hem vatandaşlara hem de inşaat şirketlerine yeni bir alternatif sundu. Siz evinizi kat karşılığı anlaşma ile müteahhite vermek zorunda değildiniz. Belli bir firma seçip ona hakedişini ödeyerek işinizi yaptırabilirsiniz. Bu modelle firma ile bir oran anlaşması olmadığı için evinizin metrekaresi de küçülmeyecek. Gelelim kredinin geri ödemesine. 100 metrekareye kadar olan konutlar için 120 aya,101-150 metrekare konutlar için 84 aya,150 metrekareden büyük konutlar için 60 aya, 50 metrekareye kadar olan işyerleri için 48 aya, 50 metrekareden büyük işyerleri için 36 aya, kadar taksitlendirme yapılıyor. Elbette her aşamada Bakanlık kredilerin amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını denetleyecek. Kedi kullanmak isteyenler, bulundukları yerdeki Çevre ve Şehircilik il müdürlüklerine başvuracak.
6306 sayılı kentsel dönüşüm yasası kapsamında yapılacak iş ve işlemler noktasında önemli derecede muafiyet sağlandığı bilinmektedir.
Ancak Tapu Sicil Müdürlükleri nezdinde yapılan birçok işlemden Maliye Bakanlığının talebi doğrultusunda yasada yer alan muafiyetlerin uygulanmadığı ve harçların alındığı gözlenmiştir. Hatta bu konuda GYODER, İNDER ve KONUTDER Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı nezdinde bir girişim yapmış ve tapu müdürlükleri nezdinde alınmaması gereken harçların alınması nedeniyle düzenlemenin netleştirilmesi talebinde bulunmuşlardır. Mevcut talep doğrultusunda ise bir karar oluşmamıştır.
Bu noktada tarafımızca İstanbul 2.Vergi Mahkemesinde açılan davada mevcut tapu harçlarının muafiyet kapsamında olduğu hatta 25.07.2014 yönetmelik değişikliği ile muafiyetin kapsamını genişletildiği müteahhitlerin yapmış oldukları binalarda yaptıkları ilk satışlarda tapu harcının alınmaması gerektiği yönünde iddiamız kabul görmüş ve mahkemenin ifadeleri ile aynen
“gayirmenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabının harca tabi olduğu ancak 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca devir ve tescillerin ise tapu harcından müstesna olduğu buna göre anılan kanun uyarınca yapılan kentsel yenileme uygulamalarının belirtilen istisnadan yararlanacağı sonucuna varılmıştır.
Dava dosyasının incelemesinden davacı tarafından 6306 sayılı kanun çerçevesinde binanın yıkılıp yeniden inşası amacıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşme uyarınca inşaat bitirilerek dairelerin sahiplerine teslim edildiği ...kat,...nolu bağımsız bölümün .....tarih.....yevmiye numaralı tapu senedi ile devri nedeniyle Kadıköy Tapu Müdürlüğünde gerçekleştirilen işlemler sonucu ödenen tapu harcı ile döner sermaye ücretinin iptali ve iadesi istemiyle anlaşılmaktadır.
Olayda İstanbul ili, Kadıköy ilçesi,Zühtüpaşa mahallesi sınırları içindeki ....ada, ....parsel nolu parsellerde kayıtlı taşınmazın 6306 sayılı kanun 3.md. 2.fıkrası kapsamında riskli yapı olduğu dava dosyasında mevcut belgelerden anlaşılmıştır.
Bu durumda 6306 sayılı kanun gereğince “HARÇTAN MUAF OLDUĞU BELİRLENEN SÖZ KONUSU TAŞINMAZ İÇİN YAPILAN TAHAKKUKLARDA HUKUKA UYARLIK BULUNMAMAKTADIR" demiştir.
Mevcut karar doğrultusunda tapu sicil müdürlüklerinin riskli yapı ilan edilen taşınmazlarda riskli yapı sonrası satış ve bina inşa edildikten sonra yapılan ilk satışlar kapsamında harç tahakkuk ettirmemeleri gerekecektir. Bu şekilde harç alınan durumlarda ise derhal vergi daireleri nezdinde iade talebinde bulunulmasını ve red halinde de vergi mahkemelerinde dava açarak harcın iadesini talep etmelerini öneriyoruz. Karar ile 6306 sayılı yasanın getirmiş olduğu muafiyetlerin doğru uygulanması yönünde ciddi bir adımın da atılmış olduğunu artık söyleyebiliyoruz.
Saygılarımla
Av.Ali Güvenç KİRAZ
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı
Son yılların en popüler konularından birisi de kentsel dönüşüm projeleridir. Özellikle büyükşehirlerde depremden zarar görenler ve deprem riski nedeniyle; yenilenmesi zaruri görülen binaların yenilenmesi ile ilgili olarak, çıkartılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uygulama alanını genişletmiş, neredeyse tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Kentsel dönüşüm yasasına göre; kimlerin kira yardımı alacağına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belirlediği şartlar çerçevesinde karar verilmektedir. Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında; evinin yenilenmesi için, evini boşaltanlara kira yardımı yapılmaktadır. Alınan bu kira yardımlarının gayrimenkul sermaye iradı kapsamında beyana tabi olup olmadığı, muğlaktır. Siz değerli Sözcü okurlarından bu konuda gelen sorulara yanıt olmak üzere, konuya ilişkin görüşümüz aşağıdaki gibidir. Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen binaların satışında değer artış kazancı var mı?Pazartesi günü yayımlanan “Evini 5 yıl içinde satan vergi ödeyecek.” başlıklı yazımızda; “Öte yandan, ivazsız olarak iktisap edilen gayrimenkulün üzerine, sahibi tarafından inşa edilen veya kat karşılığı olarak alınan gayrimenkullerin, daha sonra elden çıkarılması halinde elde edilen gelir, değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilecektir.” olarak sehven yazılmış olup, doğrusu ‘' değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilmeyecektir'' olacaktır. Yani bu tür durumlarda; değer artış kazancı mükellefiyeti doğmayacaktır. Sözcü | 17.03.2017 |
Ankara, İstanbul, Kayseri, Sivas ve Aksaray illerine ilişkin Bakanlar Kurulu kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, Ankara'nın Etimesgut ilçesi Süvari Mahallesi'nde bulunan bazı belirli alanlar kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edildi. Bu karar doğrultusunda kentsel dönüşüm ve gelişim projesi içinde yeralan ve harca esas değer üzerinden belediyelere devredilen Hazineye ait taşınmazlar, kentsel dönüşüm ve gelişim amacına yönelik imar planı ve uygulaması yapılmadan satılamayacak.
İstanbul'un Eyüp ilçesi Alibeyköy Mahallesi, Kayseri'nin Melikgazi ilçesi Kazımkarabekir Mahallesi ile Kocasinan ilçesi Sahabiye ve Fatih mahalleleri sınırları içinde bulunan bazı belirli alanların da riskli alan ilan edilmesi kararı alındı.
Sivas merkez Çayboyu Mahallesi sınırları içindeki bazı belirli taşınmazların makine ikmal tesislerinin yapımı amacıyla İl Özel İdaresi tarafından acele kamulaştırılması kararlaştırıldı.
Aksaray merkez ilçeye bağlı Akhisar, Akin, Bedir Muhtar, Elmacık,Helvadere, Karaören, Koçpınar, Kurtuluş, Laleli, Sebil, Şifahane, Yuva ve Zafer mahallelerinde bazı belirli taşınmazların "Aksaray İçmesuyu Projesi" kapsamında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildi.
Kentsel dönüşüm kapsamında evini yaptıran vatandaşlara sağlanan kredi faiz desteğinin süresi uzatıldı.
Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren kanun kapsamında hak sahiplerine sağlanan kredi faiz desteğinin süresi bir yıl uzatıldı.
Hazine Müsteşarlığının yazısı üzerine ilgili kanun maddesince 12.12.2016'da Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Kapsamında Hak Sahiplerince Bankalardan Kullanılacak Kredilere Sağlanacak Faiz Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, 6306 sayılı kanun kapsamında hak sahiplerince bankalardan kullanılacak kredilere sağlanacak faiz desteğine ilişkin kararın 4. maddesinin 11. fıkrasında yer alan 31.12.2016 ibaresi 31.12.2017 şeklinde değiştirildi.
Böylece kentsel dönüşüm kapsamında hak sahiplerince bankalardan kullanılacak kredilere sağlanacak faiz desteğinin süresi bir yıl uzatılmış oldu.
Bknlık 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen Tip İmar Yönetmeliği Uzatılarak 30 Haziran 2017 tarihine ertelendi. Bu erteleme ile inşaat şirketleri yüzde 25 ek emsal hakkı sağlayan uygulamadan 6 ay süreyle daha faydalanacak.
YÖNETMELİĞİN ANAYASASI YAPILIYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “İmar yönetmeliğinin anayasasını yazacağız. Daha sonra şehirlere bunu gönderip eklemeler yapmalarını isteyeceğiz. Biz temel 10-15 madde belirledikten sonra her şehir kendine göre değişikliği yapacak. Çünkü her il için doğru aynı değil” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcı ve İller Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Demirtaş ise söz konusu erteleme için şunları söyledi: “Ekonomideki durum ve inşaat sektöründeki daralma nedeniyle 6 ay ek süre vermeye karar verdik. Ancak bu, son ertelemedir. Eğer yapılmasaydı inşaat şirketleri ciddi zorluklar yaşayacaktı. Şimdi tüm belediyelere kendi yönetmeliklerini çalışmaları için talimat da verildi. Bakanlık temel kuralları belirleyecek, bu kurallara bağlı olarak belediyeler de üzerine düşeni yapacak.”
‘Yerinde ve Birlikte Kentsel Dönüşüm' modelleri ile İstanbul ve Türkiye için örnek oluşturan Kartal Belediyesi; ‘Kartal’a Yatırım Geleceğe Yatırım Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı.
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün ev sahipliğinde Dragos Arkeolojik Kazı Alanı’nda gerçekleşen zirvede Kartal’ın dünü, bugünü ve yarını, yatırımcı ve uzmanlar tarafından masaya yatırıldı, ilçede uygulamaya konulan ve tüm Türkiye'ye örnek teşkil eden 'Dönüşümde Kartal Modeli’ değerlendirildi.
‘Kartal’a Yatırım Geleceğe Yatırım Zirvesi’ne Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz ve eşi Feray Öz’ün yanı sıra; Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları, belediye meclis üyeleri, birim müdürleri, Kartal Belediyesi iştirak şirketlerinin yönetim kurulu başkanları ve müdürleri, uzmanlar, ekonomistler, basın mensupları ve gayrimenkul sektörünün önde gelen isimleri katıldı.
“Artık her 30 yılda bir birilerinin zengin olduğu sistemin sona ermesi lazım”
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, yaptığı açılış konuşmasında, Kartal’ın bir balıkçı kasabasından sayfiye yerine, oradan sanayi kentine olan yolculuğunu anlattı. 2009 yılında Kartal Belediye Başkanı olmasıyla birlikte öngörü-vizyon, bilgilendirme ve örgütleme, doğru tanımlar ve özgün dönüşüm uygulamalarıyla literatüre katkıda bulunduğunu ifade eden Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, şunları söyledi:
" Sizleri ağırlama onurunu verdiğiniz için öncelikle teşekkür ediyorum. Bir zamanlar yatırımcıların 'Kartal' demekten çekindiği, projelerini tanımlarken 'Dragos ve Maltepe'yi kullandıkları günlerden bugünlere geldik. Bu noktaya gelmemizde büyük katkıları olan Kartal Belediyesi çalışanlarına, Kartal Belediyesi ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi çalışanlarına, Sayın Kadir Topbaş'a ile Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar'a da teşekkür ediyorum. Bu arada ilçemize büyük katkıları olmuş ağabeyimiz Kartal Eski Belediye Başkanı Mehmet Ali Büklü'yü de rahmetle anmak istiyorum. Kendisinin adını verdiğimiz 20 dönümlük bir park yaptık.
Açılışına gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu o gün ' Eğer bu alan başka ellerde olsaydı park değil konut olurdu' dedi. 3 ay sonra Milli Emlak'tan ' Orası park değil konut alanı olmalı' diye bir yazı geldi. Devlet, ticaretin peşinde olmamalı, arazisini satmamalı. Artık her 30 yılda bir birilerinin zengin olduğu sistemin sona ermesi lazım. Kartal’ın en az 100 yıllık bir hedef ortaya koyması lazım. Büklü Parkı'nın ardından şimdi daha da büyük bir parkın yapımına devam ediyoruz. Yakacık'ta inşası devam eden Havuz Sokak'taki parkımızı da görmenizi tavsiye ediyorum. Mahalle Eylem Planı’nda ortaya koyduğumuz şeyi yani; insanların 15 dakikalık mesafede parklara ulaşmasını sağlamamız lazım. İnsanların, rahat edip nefes alacakları geniş alanlara, parklara ihtiyacı var. “
“Kentlerin keşkeleri yoktur”
İstanbul Eski Belediye Başkanlarından Bedrettin Dalan ile aralarında geçen sohbeti aktaran Başkan Altınok Öz, “Geçtiğimiz Pazar günü Bedrettin Dalan ile kahvaltıdaydık. Kendisine Bebek’te kazıklı yol yaptın, Kartal’da da yapsaydın, kumları yok etmeseydin dedim. O da -keşke öyle yapabilseydim- dedi. Kentlerin keşkeleri yoktur. Bir hekim nasıl hastaya zarar vermemeliyse bir belediye başkanı da kentine zarar vermemeli. Sıkıntı, yanlış yapılan şeylerin düzeltilmesinin zor olmasından kaynaklanır." dedi.
“Kitabımızı sanatçılar ve senaristler incelemek üzere istiyor”
Kartal’ın bir balıkçı kasabasından sayfiye yerine ve sanayi kentine doğru olan yolculuğunu anlatan ve bugün dönüşümde elde ettikleri başarının, insan odaklı çalışmalarına bağlı olduğunu vurgulayan Başkan Altınok Öz, " Kartal, 1980'lerde hızlıca kooperatifleşen bir kent. Kartal'da 359 site var. Bunlardan 107'si Uğur Mumcu'da yer alıyor. 183 site, 2001 Deprem Yönetmeliğine uygun yapılmış. Biz, 169 siteyi tek tek inceledik. Bunların arasında, hiçbir şekilde dönüşemeyecek siteler vardı. Biz, onların dönüşebilmesine yardımcı olduk, imkân kıldık. Sitelere gidip halka dönüşümü anlattığımız bütün toplantıları kayıt altına aldık. Daha sonra bu kayıtları kitap haline getirdik, yayımladık. Kitabımızı şimdi sanatçılar ve senaristler incelemek üzere istiyor.” dedi.
“Kartal'da çantacı istemiyoruz”
24 saat yaşayan bir kent yaratma hayali ile Kartal’a yapılacak projeler için çalıştıklarını belirten Başkan Altınok Öz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Resmi internet sitemize koyduğumuz sözleşme taslağı, halkımızın güvencesidir. 87 yılında Kartal'a geldiğimde bazı inşaat projelerinde 1 dairenin 10 kişiye satıldığını gördüm. Biz, Kartal'da çantacı istemiyoruz. Kartal'ın finans merkezi olması için bana birçok taleple gelindi ama ben reddettim. Biz, ölü bir kent istemiyoruz. Kültür ve sanatla yaşayan bir kent istiyoruz. Bir yatırımcımız, bizim için bir opera binası tasarladı. Çok mutlu olduk. Ancak o opera binasının yapılacağı alan, ne yazık ki Büyükşehir Belediyesi tarafından İETT’nin otobüs garajı haline getirildi. Bu kafayla vizyonu olmayan, düşüncesi olmayan bir hale geliriz. Bir kentte kat yüksekliklerine değil insanların mutluluğuna kafa yoran bir vizyon lazım. Kentsel dönüşüm, bizim tanımlamamıza göre fonksiyonel değişim içermelidir. Kentsel dönüşüm, sadece binaların yıkılıp yenilenmesi demek değildir. Biz, insanların dönüşüm için sürgün edilmesine, yerlerinden edilmesine hayır dedik."
“Kira yardımını ilk biz çıkarttık”
6306 sayılı yasanın ilk olarak Kartal Belediyesi Meclisi’nden çıktığını sözlerine ekleyen Başkan Altınok Öz, "Dönüşümle ilgili halkımıza teknik ve hukuki destek verdik, veriyoruz. 6306 sayılı yasayı destekliyorum. Kira yardımını ilk biz çıkarttık. Sayıştay, 'Sen bunu yapamazsın' dedi ancak sonra bizim dediğimiz yasalaştı. Şunu da önemle belirtmeliyim ki Deprem Dönüşüm Müdürlüğü'müzdeki bütün yazışmalar dijital ortamda yapılıyor. Biz, vatandaşlarımıza yıkım için randevu veriyoruz. Vatandaşımız, bütün sürecin birebir içinde. Biz Kartal'da bina yıkımlarımızı törenle yapıyoruz. TAK Kartal, Kartal Belediyesi'nin ar-ge'si olarak çalışmaya devam ediyor. Yaptığımız anketlere göre Kartal'a gelip de ikamet edenlerin yaklaşık %80'i buradan gitmiyor. Ayrıca Kartal'da yaşayanların %50'den fazlası aynı zamanda Kartal'da çalışıyor. Bu sonuçlar gösteriyor ki insanlar Kartal'da yaşamaktan mutlu. Büyük bir göç de söz konusu değil” dedi.
“Dönüşümde ilklere imza atmış örnek bir belediyeyiz”
Göreve geldikleri günden bu yana gerçekleştirdikleri ve devam eden dönüşümle birlikte Kartal'da sosyo-ekonomik endeksin sürekli yükseldiğini belirten Başkan Altınok Öz, ”Biz her çalışmamızı insan için yapıyoruz. Ceviz Meydanı'nı inşa etmeye başlamadan önce insanımıza, ' Burada ne olsun istersin?' diye sorduk. Halkla her zaman ve her çalışmamızda iç içe olduk. En sonunda 1'e 5000'lik planı yaptık. Büyükşehir Belediyesi'ne yolladık. 1,5 yıl önce Ocak ayında çıktı. Şimdi 1,5 yıldır, plan notunun yazılmasını bekliyoruz. Biz, dönüşümde ilklere imza atmış örnek bir belediyeyiz.” dedi.
“Sadece gölge etmesinler, biz gerekeni yaparız”
Kartal’ın dönüşümle birlikte yeniden şekillendiğini vurgulayan Başkan Altınok Öz, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Biz Kartal'ı halkla birlikte bir kültür ve sanat kenti olarak, insanların huzur bulacağı bir kent olarak tasarlıyoruz. İlçede yer alan kültür merkezlerimizin dönüşüm sürecinde kimseden proje istemiyoruz, finansal destek de istemiyoruz. Sadece gölge etmesinler istiyoruz. Biz, gerekeni yaparız. Zirveye katılan herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum."
Yatırımcılar Kartal'ın Geleceğini Konuştu
‘Yüksekten Uçanlar’, ‘Kartal’ı Kartal Yapanlar’ ve ‘Hedef Kent Kartal’ olmak üzere toplam 3 oturumdan oluşan zirvede, AND Genel Müdürü Ali Baki Usta, DKY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya, METSAN Yönetim Kurulu üyesi Cemalettin Satıoğlu, Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, İŞ GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, Açık İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Açık, Kartal Eski Belediye Başkanı Ali Duranoğlu, İbrahim Dumankaya Holding Kurucusu İbrahim Dumankaya, Özbek İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özbek, Kentsel Strateji ortağı Faruk Göksu, İkidesign Kurucu Ortağı Murat Kader, EPOS Değerleme Kurucu Ortağı Neşecan Çekici ile Sabri Paşayiğit Design Office Kurucusu Sabri Paşayiğit panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Moderatörlüğünü Şükrü Andaç’ın yaptığı ‘Yüksekten Uçanlar’ oturumunda Ali Baki Usta, Ali Dumankaya, Cemalletin Satoğlu, Nazmi Durbakayım ve Turgay Tanes, Kartal’ın geçmişten günümüze gelişiminden bahsetti. Sanayi kenti olan Kartal’ın, İstanbul’un parlayan yıldızı olan Kartal’a dönüşüm sürecine değinilen oturumda Kartal’ın cazibe merkezi haline geldiğini vurgulayan konuşmacılar, yaptığı çalışmalardan dolayı Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e teşekkür ettiler.
Moderatörlüğünü Servet Yıldırım’ın yaptığı ‘Kartal’ı Kartal Yapanlar’ oturumunda da Abdullah Açık, Ali Duranoğlu, İbrahim Dumankaya ve Mehmet Özbek, Kartal'da yapılacak planlamalarda mimarların alanda daha aktif çalışması gerektiğine vurgu yapıldı. Yatırımcılar, Kartal’ın kentsel dönüşümde en ileri, en pratik ve çözüm odaklı bir belediye yönetimine sahip olmasından dolayı Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ettiler. Kartal Eski Belediye Başkanı Ali Duranoğlu, “Siyasette herkes birbirini ezip geçmek peşinde. Hiç kimse kendinden akıllı birini istemiyor. Hiçbir başkan, siyaset ayrımı yapmadan yapılan iyi işlerden dolayı birbirine teşekkür etmiyor. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz'e bu tutumu sergilemediği için teşekkür ediyorum. Bu Altınok Öz farkıdır” dedi.
Moderatörlüğünü Posta Gazetesi Yazarı Mesut Yar’ın yaptığı ‘Hedef Kent Kartal’ oturumunda ise Faruk Göksu, Murat Kader, Neşecan Çekici ve Sabri Paşayiğit, Kartal’ın geleceği, Kartal’da yapılan istatistikler hakkında bilgi verdi. Değişen Kartal’ın planması hakkında sunumlar yapan konuşmacılar, yeşil alanların ve konut alanları hakkında detaylı bilgi verdiler.
İstanbul'un Şişli ilçesine bağlı semti Bomonti'de 10 yıldır kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda bölgede çalışmalarını sürdüren Yıldırım Yapı Grubu, Bomonti'deki parselleri ada haline getirerek, hak sahipleriyle onlarca sözleşme yaptı.
FİYATLAR 12 BİN LİRAYI AŞTI
Yapı Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım, Bomonti'de ikamet edenlerin şeffaflık istediğini belirtti. Milliyet'in haberine göre, Bomonti ’ye geldiklerinde 1000 lira olan metrekare fiyatlarının projelerinde şu anda 8 bin 500 liraya kadar çıktığını söyleyen Yıldırım, aynı bölgede donatı alanlarıyla yapılan projelerde fiyatın 12 bin lirayı aştığını kaydetti.
"HIZLI İLERLEDİ"
Yıldırım, ilk başladıkları dönemde zorlandıkları sözleşmelerin şimdi daha kolay ilerlediğini ifade ederek, “Burada yaşayan insanların sorunlarına, dönüşüm sürecinde yaşananlara yani çözüme yardımcı olduğunuz zaman sizi izliyorlar zaten. Yaptıkları inşaat karşılığı ne olmuş, kandırılmışlar mı, çok iyi analiz ediyorlar. Bir iki yıl bu görüldükçe artık yapmak istediğimiz şey anlaşılır hale geldi. Ayrıca hepsi tek katlı alanlar olduğu için karşılığında birkaç tane daireleri oldu. Bunu görünce hızlı ilerledi” dedi.
OKMEYDANI'NDA KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILACAK
Daha önce Valikonağı, Tarabya, Bağdat Caddesi gibi yine şehrin merkezinde proje ürettiklerini hatırlatan Yıldırım, Okmeydanı kentsel dönüşümünde de olacaklarını açıkladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, "Şanlıurfa'ya 'İstiklal Madalyası' verilmesi, zorunlu trafik sigortası, Diyarbakır Sur'un yeniden inşaası, 'Kanal İstanbul', 25 yaşa kadar genel sağlık sigortası primlerinin silinmesi, 15 bin polis memuru alınması ve terörizmin finansmanıyla" ilgili konularda düzenlemeler içeren "torba kanun" tasarısını kabul etti.
TORBA KANUN
Kamuoyunda "torba kanun" tasarısı olarak bilinen "Şanlıurfa İline İstiklal Madalyası Verilmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"na göre, yaşlı aylığının bağlanmasına ilişkin yapılan muhtaçlık hesaplanmasında, hane içindeki kişi başına düşen milli gelir tutarı yerine, aylık başvurusunda bulunan kişinin kendisi ile eşinin gelir tutarının hesaplanması dikkate alınacak.
65 YAŞA MAAŞ
Buna göre, sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık alanlar ile sigortalı bir işte çalışanlar, nafaka bağlananlar veya nafaka bağlanması mümkün olanlar ile Sosyal Hizmetler Kanunu'na göre harçlık ödenenler hariç olmak kaydıyla, muhtaç olduğuna karar verilen 65 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarına, muhtaçlık hali devam ettiği müddetçe aylık bağlanacak.
Bu kişilerin kendisi ve eşine ait her türlü gelirler toplamı esas alınınca, kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı asgari ücretin aylık net tutarının 1/3'ünden fazla olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün bulunanlar muhtaç kabul edilemeyecek ve aylık bağlanamayacak.
ENGELLİ AYLIĞA BAĞLANACAK
Yaşlı aylığından yüzde 70 ve üzeri engelli aylığına geçişlere ilişkin yapılan muhtaçlık hesaplamasında, tüm engelli aylıklarında geçerli hane içerisinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı dikkate alınacak. Başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek kadar engeli bulunduğunu sağlık kurulu raporuyla kanıtlayanlara aylık bağlanacak.
Kurtuluş Savaşı sırasında verdiği destansı mücadele ile büyük kahramanlık gösteren Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilecek.
KANAL İSTANBUL
Tasarıyla, "Kanal İstanbul" ve diğer su yolları için yasal düzenleme getiriliyor.
Tasarıyla, ilgili kanunda "su yolu" tanımı yapılarak, su yollarına kanuni statü kazandırılıyor. "İmar planı kararıyla yapay olarak oluşturulan ve deniz araçlarıyla ulaşımın sağlandığı su geçidi", su yolu olarak tanımlanıyor.
Yapılacak su yoluna isabet eden Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsaları, kamu gereksinimi ve kamu yararı nedeniyle belediye ile özel idarelerce satılamayacak başka bir maksat için kullanılamayacak. İnşa edilecek su yolları, düzenleme ortaklık payından karşılanacak.
İstanbul Avrupa yakası proje alanları içerisinde yer alan mera, yaylak ve kışlak gibi orta mallarının vasıfları, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca Mera Kanununun hükümlerine bağlı kalmaksızın resen kaldırılacak ve bu taşınmazlar hazine adına tescil edilecek.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli alan,kentsel dönüşüm ve gelişim alanı, yenileme alanı olarak belirlenen alanlarda bulunan yapılardan, yapı ruhsatiyesi veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi koşuluyla geçici olarak elektrik, su, doğalgaz bağlantısı ve aboneliği yapılacak. Ancak bu yapılara geçici olarak elektrik, su ve doğa gaz bağlantısı yapılması, herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmeyecek. Geçici abonelik süresi 5 yılı geçemeyecek.
SOSYAL YARDIM ALANLARI ÇALIŞTIRANLARA PRİM DESTEĞİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca belirlenen sosyal yardımlardan yararlanan kişileri istihdam eden işverenlere sigorta primi desteği verilecek.
Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasında olması kaydıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulunca belirlenen nakdi düzenli sosyal yardım alanların özel sektörde işe girmeleri halinde, sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı işe başladığı tarihten itibaren bir yıl süreyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca karşılanacak. Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler, bir yıl süreyle bu destekten yararlanamayacak. Destekten yersiz faydalanıldığının belirlenmesi durumunda, faydalanılan teşvik tutarı gecikme cezası ve zammıyla birlikte işverenden tahsil edilecek.
Kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonlar, nakit mevcutlarının yüzde 10'unu aşmamak şartıyla şehit yakınları ile gazilere ayni ve nakdi yardımda bulunabilecek. Yardımlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile koordinasyon içinde gerçekleştirilecek.
İşçi sendikaları ile konfederasyonlar yönetim kurulu kararıyla ve nakit mevcudunun yüzde 10'unu aşmamak şartıyla yurt içi ve yurt dışındaki doğal afet bölgelerine doğrudan ya da yetkili makamlar aracılığıyla konut, eğitim, sağlık tesisleri kurulması amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarına ayni ve nakdi yardım yapabilecek.
TURİZM İŞLETMELERİNİN BORÇLARI ERTELENECEK
Üzerinde konaklama amaçlı turizm tesisleri yapılmak üzere kamu arazisi tahsis edilen belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden, irtifak hakkı tesis edilip edilmediğine veya kullanma izni verilip verilmediğine bakılmaksızın 2016 yılı için tahsil edilmesi gereken kira, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni bedelleri ile hasılat paylarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesisleri tarafından Hazine taşınmazlarının izinsiz kullanımlarından dolayı tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri bir yıl ertelenecek.
Ertelenen alacaklar, bu sürenin sona erdiği tarihten itibaren üç yılda ve üç eşit takside herhangi bir zam ile faiz uygulanmadan tahsil edilecek. Süresinde ödenmeyen taksitler zam ve faiz uygulanarak alınacak.
Düzenlemeden önce ödenmiş bedel, ilgililerince talep edilmesi halinde iade edilecek ya da erteleme süresinin sona erdiği tarihten sonra tahsil edilmesi gereken bedellere mahsup edilecek.
Söz konusu işletmelerin eski borçları ile gecikme zamları, düzenlemenin yürürlüğe girmesinden itibaren dört ay içinde başvurma şartıyla, ilk taksit 2017'nin eylül ayında, diğer taksitler de bir yıl sonraki eylül ayında ödenmek üzere zam ve faiz uygulanmadan üç taksitte ödenecek.
Süresinde ödenmeyen taksitler gecikme zammıyla tahsil edilecek. Bu hükümlerden yararlanmak isteyen borçluların dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmaları şartı da aranacak. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmeyecek.
İşçilerin izin sürelerini, tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilecek.
Tasarıyla, 15 bin polis ve 2 bin 610 sosyal güvenlik denetmeni kadrosu ihdas ediliyor.
Piyalepaşa İstanbul, stantta yer alan mobil hologram ile Arapça, Türkçe ve İngilizceolmak üzere 3 farklı dilde tanıtıldı. İnteraktif hologram uygulaması fuar ziyaretçilerinin beğenisini topladı. Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Kaan Yücel, gayrimenkul sektörü için önemli bir fuara Türkiye’nin ev sahipliği yapmasından mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi:
“İlk kez ev sahipliği yaptığımız Cityscape fuarına özellikle yerli yatırımcıların ilgisi büyük oldu. Bu ilginin önümüzdeki dönemde de katlanarak artacağına ve global yatırımcılar nezdinde de Türkiye’nin yeni buluşma noktası haline geleceğine inanıyorum.”
250 YATIRIMCIYLA BULUŞTU
Fuar süresince yerli ve yabacı toplam 250 katılımcı ile görüştüklerini beliryen Kaan Yücel “Ziyaretçilerimizin yüzde 74 gibi büyük bir bölümünü yerli yatırımcılar oluştururken yüzde 26’sını yabancı gayrimenkul yatırımcısı oluşturdu. Görüşmelerimizde özellikle Cityscape fuarına özel çalıştığımız ödeme seçenekleri ilgi gördü. Cityscape Turkey’e özel avantajlı satış kampanyamızda ev sahibi olmak isteyenlere yüzde 25 peşin, kalan yüzde 0.89 sabit faiz olanağı ile 120 aya varan vade imkânı sağladık. Banka kredisi kullanmak istemeyenler için yüzde 35 peşinatla 24 ay, yüzde 50 peşinatla ise 36 ay vade farksız ödeme imkânı sunduk. Nisan ayında güncel satış rakamlarımızı duyuracağız yeni döneme ilişkin kampanyamızın da yatırımcılar tarafından ilgi göreceğine inanıyoruz” diye konuştu.
2018’DE TAMAMLANACAK
Piyalepaşa’da 82 dönüm arazi üzerinde hayata geçirilen Piyalepaşa İstanbul; konut, rezidans, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşan bir karma kullanım projesi olarak tasarlandı. Projede ihtiyaç ve beklentilerine 55 metrekareden 207 metrekareye, stüdyodan 4+1’e kadar değişen farklı büyüklük ve tipte 760 daire ve 190 rezidans yer alıyor. Projede konutların satış fiyatı 895 bin 500 TL, rezidansların ise 706 bin 200 TL’den başlıyor. Projenin en önemli avantajları arasında yer alan 4 katlı, 3 bin 900 araçlık otoparkı ise konut sahiplerinin en büyük sorununa çözüm üretecek. Piyalepaşa İstanbul’da yaşamın 2018’de başlaması hedefleniyor. Piyalepaşa İstanbul, 550 metre uzunluğunda ve 17 metre genişliğindeki Alışveriş Sokağı ile ulusal ve uluslararası 120 mağazasıyla İstanbulluların yeni alışveriş merkezi olmaya aday. Proje içerisindeki 2 katlı alışveriş sokağında mağazaların yanı sıra; 9 salonlu sinema kompleksi, fastfood noktaları ile farklı damaklara hitap eden restoran ve kafeler bulunuyor. Proje, D-100 karayolu ve çevreyolu bağlantılarına, Dolmabahçe ve Kâğıthane tünellerine, Çağlayan Adliyesi ve hastanelere yakın konumuyla da ön plana çıkıyor.
Hadid, yoğun tartışmaların ardından geçen yıl İstanbul Belediye Meclisi'nde kabul edilen İstanbul Kartal kentsel dönüşüm projesinin de tasarımını yapmıştı.
Irak kökenli mimarın Miami'de bronşit tedavisi gördüğü hastanede geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Britanya Mimarları Kraliyet Enstitüsü'nün altın madalyasına değer görülen ilk kadın mimar olan Hadid, Hong Kong, Almanya ve Azerbaycan'da da tasarımlar yapmıştı.
İngiltere'nin en saygın mimarlık ödüllerinden Riba Striling ödülünü de kazanan Hadid, Londra'daki Serpentine Sackler Galerisi, Glasgow'daki Riverside Müzesi ve Guangzhou Opera Binası'nın da tasarımlarını yapmıştı.
Bağdat'da doğan Hadid, Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde matematik eğitimi aldıktan sonra Londra'da Mimarlar Derneği'nde mimarlık kariyerine başladı.
1979 yılında kendi şirketini kuran Hadid'in en bilinen tasarımlarından biri dalgayı andıran Londra Olimpiyat Parkı'nda dalgayı andıran Aquatic Centre.
Olimpiyatlar ve Paralimpiyatların ardından tesis 2014 yılında halkın kullanımına açıldı.
Hadid, 2022 yılında Dünya Kupası finallerinin oynanacağı Katar'daki stadyumlardan birinin de tasarımı yapmıştı.
Hadid'in 2020 Tokyo Olimpiyatları için fütüristik tarzda tasarladığı Olimpiyat Stadı projesi ise, maliyeti nedeniyle, ortadan kaldırıldı ve yerine daha az maliyetli bir projeyle devam etme kararı alındı.
Emlak sektörünün parlayan yıldızı Çekmeköy'de değer artışı katlanarak devam ediyor. 3 ayrı metro hattı ve 3. köprü bağlantısı ile birlikte bu projelere eklenen Belediye yatırımları da Çekmeköy'de ki değer artışını olumlu etkilemiş gibi görünüyor. Çekmeköy Belediyesi, şuan itibariyle halen yerleşim yeri olarak kullanılan 3 bölgenin imar izinlerinin alınması ile birlikte kentsel dönüşüm projelerinin hızlandığı ve modern bir hayata geçiş için ilk adımların atıldığını dile getirdi.
Çekmeköy Belediyesi, imar izni bulunmayan bölgelerin gerekli imar izinlerini alarak kentsel dönüşümün ön hazırlıklarını tamamlamış oldu. Bölgenin yerleşim planı, Çekmeköy Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından ihtiyaçlar göz önüne alınarak tasarlandı. Proje kapsamına giren Alemdağ Saray Caddesi, Merkez Mahallesi Dere Planları ve Alemdağ İlim Caddesi ile birlikte bu caddelere bağlanan tüm sokakların kentsel dönüşümleri ile birlikte bölgeye uygun bir şekilde inşa edilmesi amaçlanıyor.
Çekmeköy'de gerçekleştirilecek olan bu kentsel dönüşüm ile birlikte bölgenin değeri de adeta katlanarak artmaya başladı. 2009 yılında 130 bin olan Çekmeköy nüfusu, 2016 yılı ile birlikte 230 bin olarak açıklandı. Yüz ölçümü bakımından İstanbul'un en geniş ilçeleri arasında yer alan Çekmeköy'de şuan için kullanılan imara açık alan ise ilçe yüz ölçümünün neredeyse yüzde 20'si. Geriye kalan alan ise orman olarak görünüyor. Bu orman alanı da İstanbul için oldukça fazla ve değerli. Kentsel dönüşüm ile birlikte yeni bir yüze kavuşacak olan Çekmköy halkı da, yapılan yatırımlar ve yeniliklerden oldukça memnun.
Kentsel dönüşümde yıkılan riskli yapı maliklerinin yapıyı yeniden inşa etmeye karar vermeleri durumunda müteahhit seçmeleri ve müteahhit ile sözleşme yapmaları gerekiyor. İşte kentsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği…
entsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği!
Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında oturduğu binanın riskli olduğunu düşünen vatandaşlar, yetkili firmalara başvuruda bulunarak risk tespiti yaptırabiliyor.
Yapılan analiz sonucunda riskli olarak tespit edilen yapıların yıkılıp, yerine yeni yönetmelikler ışığında bina inşa edilmesi gerekiyor. Bunun için kat malikleri, bir müteahhitle anlaşabiliyor. Bu süreçte müteahhitle birlikte kentsel dönüşüm sözleşmesi imzalanması gerekiyor.Kentsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği aşağıda yer alıyor:
Kentsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği…
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ TASLAĞI
MADDE 1·SÖZLEŞMENiN TARAFLARI:
Bir taraf………………………………………………………………………………………Ticari bulunan……………………………………………………………………………………….. Bu
hükümleri içinde “MÜTEAHHiT” olarak anılacaktır.)
ikametgahı sözleşme
Diğer taraftan ………………………………………………………………………………de ikametgahı bulunan …………………………….. ile …………………………………………………………… de ikametgahı bulunan ………•..•………….. (Bu sözleşme hükümleri içinde “ARSA SAHiBi” olarak anılacaktır.)
Aralarında aşagıda belirtilen koşullarda bir “KAT KARŞILIĞI iNŞAAT SÖZLEŞMESi” imzalayıp yürürlüğe koymuşlardır.
MADDE 2- SÖZLEŞMENiN KONUSU:
Arsa sahibine ait bulunan ………………………………………………………………………………………. yüzölçümlü arsa üzerinde, Müteahhit tarafından, imar durumuna ve Belediyece tasdik olunacak projesine ve işbu sözleşme ile ek’lerine, ………….. Belediyesinin imar Yönetmeliği’ne Bayındırlık Bakanlığı’nın Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak ve taraflar arasında …………………… oranında paylaşılmak üzere pay karşılığı inşaat yapılması ve bunun şartlarının tespiti bu sözleşmenin konusunu oluşturmaktadır.
Yukarıda belirtilen inşaatın bedeli ………………TL olarak belirlenmiştir. Bu bedel taraflar arasında çıkacak bir uyuşmazlıkta, taraflara herhangi bir hak bahşetmediği gibi taşınmazın ve inşaatın gerçek bedeli olduğu yolunda da bir hak ve talep bahşetmez.
MADDE 3- iNŞAAT ÖNCESi iŞLEMLER VE YER TESLiMi:
3.1- Arsa sahibi gerek inşaat öncesi ve inşaat süresinde ve gerekirse inşaat sonrasında Müteahhit’in işbu sözleşme gereği üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için yapabileceği her türlü eylem ve işlemlerde Müteahhit’e yardımcı olmay ı kabul ve taahhüt eder.
3.2- Arsa sahibi, işbu kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu arsa ile ilgili olarak gerek halihazırda mevcut olan ve gerekse arsa sahibinin kendilerinden kaynaklanan nedenlerden dolayı doğabilecek tüm tedbir takyidat, dava ve ihtilafların, sorunların kendisi tarafından çözüleceğini ve arsanın her türlü tedbir, yükümlülük ve takyidat’tan ari olmasını sağlamayı kabul ve taahhüt eder. Bu cümleden, arsa üzerinde inşaatın başlayabilmesi, engelsiz sürdürülebilmesi ve işbu sözleşmeden beklenen amacın gerçekleşmesi için arsa sahibiyle ilgili var olan ve olabilecek tüm dava ve ihtilaflar arsa sahibince halledilebileceği gibi müteahhit’in hissesine isabet eden kısımlar üzerine herhangi bir şekilde ve müteahhit’le ilgisi olmayan veya arsa sahibinden kaynaklanan nedenlerde müteahhit’in mülkiyetini zedeleyen, hissesine yükümlülük getiren inşaatının akibetini etkileyen tüm sonuçlardan da sorumlu olacak, bunları defedecek, kaldıracaktır. Böyle bir durumun söz konusu olması halinde sorunun ortadan kaldırılmasına kadar müteahhit dilerse inşaat işlerini durduracak bu hali seçtiğinde duran süre
sözleşmedeki inşaat süresine ilave edilecektir.
3.3- Müteahhit söz konusu taşınmaz üzerinde inşaata başlamadan önce inşaata başlamak için gerekli her türlü resmi onay ve izinleri almakla yükümlüdür. İnşaatın yapılmasıyla ilgili olarak tüm resmi dairelerle ilişkilerden, yasal izinlerin alınmasından elektrik, su alt yapı gibi hizmetlerin saglanması için
yasal merciiler, kamu makamları ve kamu hizmetleri temin eden dairelerle ilgili faaliyetlerde dahil
olmak üzere resmi kurumlar nezdin de yürütülmesi gerekli tüm faaliyetlerin koordinasyonu, takibi ve planlanmasından ve bu hususlar ile ilgili çıkabilecek her türlü ihtilafın çözümünden müteahhit sorumludur. Bu cümleden arsa sahibinin hissesine isabet eden kısımlar üzerine herhangi bir şekilde ve müteahhit’in kendisinden kaynaklanan nedenlerle arsa sahibinin mülkiyetini zedeleyen hissesine yükümlülük getiren inşaatın akibetini etkileyen tüm sonuçlardan sorumlu olacak, bunları defedecek, kaldıracak, mümkün olmadığı takdirde bunları arsa sahibine tazmin edecektir.
MADDE 4- PAYLAŞIM:
Bu sözleşme ile yapımı kararlaştırılan inşaat ve üzerine yapılacak arsa, taraflar arasında aşağıda belirtilen şekilde paylaştırılacaktır:
4.1- İşbu sözleşme ile yapılan inşaatın ve arsa payının ….. si Müteahhit’e ……… si Arsa sahibine ait olacaktır……………… paylaşım esas alınarak, mevcut ve muhtemel imar planı çerçevesinde 1 adet avan proje hazırlanmış ve bu projede taraflara ait olacak yerler (A- Müteahhit), (B-) olarak ayrılmıştır. Taraflar paylaşmayı sözleşme ekinde göstermiştir. Mecburi degişiklik olması halinde tasdikli projenin alınmasını izleyen 1 gün içerisinde (A) ve (B) nin hangi tarafa ait olacağına karar vererek bu esaslar
dahilinde tasdikli projede kendilerine ait yerleri belirleyeceklerdir. İşbu sözleşme eki olan avam
projedeki dagılım ekli tarafların mutabakatı dışında degiştirilemez.
4.2- Arsa sahibine ve Müteahhit’e ait yerlerin (bagımsız bölümlerin) arsa payı ……………….oranında olacak şekildedir. Ve taraflara ait bagımsız bölümler avam projede belirlenmiştir.
4.3- İleride inşaatın yapımı sırasında ve yapım müddeti içinde imar mevzuatının degişmesi ve sahir nedenlerle, inşaatta yapılacak degişiklikten sözleşmenin arsa sahibi aleyhine etkilenmesi söz konusu olamaz. Temel üstü ruhsatı alınmadan önce veya sonra olabilecek her türlü menfi imar degişikliği taraflar arasında hisse oranında paylaşılacaktır. Eğer taraflar degişikliler nedeni ile anlaşamaz veya mutabakat sağlayamazlar ise sözleşme karşılıklı olarak feshedilecektir. Müteahhit üzerine pay almış ise arsa sahibine iade edecek ve o ana kadar yapmış olduğu harcamalardan kesin olarak hiçbir hak iddia etmeyecektir.
4.4- İmar mevzuatına göre, bagımsız bölüm ilavesi söz konusu olduğu takdirde, bu bölümlerin inşaat masrafları da işbu mukavele gereği Müteahhit’e ait olacaktır. ‘
4.5- Bu madde çerçevesinde işte degişiklik olması durumunda toplam iş süresine eklenecek veya azaltılacak süreyi taraflar karşılıklı mütabakatla belirleyeceklerdir.
MADDE 5- MUTEAHHiTE ARSA PAYI DEVRi:
Arsa sahibinin maliki ve mutasarrıfı bulunduğu arsa üzerinde Müteahhit tarafından yapılacak inşaatın giderleri ile Müteahhit’in bu sözleşme ile yerine getirmek durumunda bulunduğu yükümlülüklerinin karşılığı olarak üzerine inşaat yapılacak arsa aşağıda yazılı işlerin bitimine kadar devredilmeyecektir. Müteaahhit kendi payına düşen dairelere tapuda satılamaz şerhi koyacak ve arsa malikleri buna uygun vekalet ve yetkiyi sözleşme imzalandığı tarihte müteaahit veya yetkilisine verecektir.
MADDE 6- ARSA SAHiPLERiNE VERiLECEK iPOTEK:
6.1- Müteahhit arsa sahibinden tapuda devrini hisse payını inşaatın aşağıda belirtilen kademeler ve
%’lere göre Müteahhit’in arsa sahibine yazılı talebi müteakip arsa sahibi tarafından kaldırılacaktır.
İnşaatın kaba ve duvar işleri bitiminde %40
İnşaatın ince işleri ve/veya daire tesliminde,bitiminde %40
İnşaata iskan ruhsatı alındığında %20
Kat irtifakı tesis edildiginde arsa payı üzerindeki ipotek bagımsız bölümlere oransal olarak dagıtılacaktır. Arsa sahibi Müteahhit’in satış işlemini ipotek kaldırma işlemini geciktirmeyecek ve kendisine bu konuda gelen talebi en gee 5 (beş) iş günü içerisinde yerine getirecektir.
6.2- Tarafların işbu sözleşmede vardıkları mutabakat neticesinde, tarafların herhangi birinin vefatı vukuu bulduğunda bu sözleşme mirasçılar tarafından devam ettirilicektir.
MADDE 7- PROJELER:
Mevcut imar durumunun …………… Belediyesinin imar yönetmeliğine ve Bayındırlık Bakanlığının Deprem Yönetmeliğine işbu sözleşme eki avan projeye teknik şartname ve mahal listelerine uygun projeler Müteahhit tarafından çizdirilip ait oldugu Belediyeye tasdik ettirilecektir. Bu projelerin tamamı (Mimari Projeleri, Elektrik Projeleri, TV, Telefon Tesisatı Projeleri, Kanal ve Isı yalıtımı projeleri v.b) ve tüm hesaplar Müteahhit tarafından tanzim ettirilerek tasdikli bir kopyası arsa sahibine verilecek ve
bedelleri de Müteahhit’e ait olacaktır. Mimari Projelerin hazırlanması ve tasdik ettirilmesi aşamasında
Müteahhit mimari projeyi arsa sahiplerine sundu ve arsa sahipleri onay vermiştir.
Onay verilen bu mimari proje uygulanacaktır. inşaatın yapımı aşamasında arsa sahiplerine ait kısımlarda müşterek ve genel alanlar ile cephelerde yapılacak proje ve malzeme degişiklikleri arsa sahiplerinin mütabakatına tabiidir.
MADDE 8- iNŞAATIN BAŞLAMASI:
Arsaya yönelik tüm sorunların giderildiği, arsa üzerindeki tedbirlerin kaldırıldığı 1,3.ve 5. maddede belirtilen hususların tamamlanıp , tamamı boş olarak Müteahhit’e teslimi ve emsale uygun mimari ve diğer projelerin tanzimi ile ilgili Belediye’den tasdiki ile birlikte inşaat başlayacaktır.
MADDE 9- iNŞAATIN YÜRÜTÜLMESi:
Müteahhit sözleşme konusu inşaatı, bu sözleşmenin ekini teşkil eden teknik şartname ve mahal listesi esaslarına uygun olarak yürütecek arsa sahiplerine ait kısımlarda ve genel teknik mekanlarda kullanılacak malzemenin Teknik Şartnameye göre seçimi ile renk ,desen, ebat ve benzeri hususların tayin ve tespitinde arsa sahibinin onayı alınacaktır.Tatbikat sırasında arsa sahibine ait kısımlarda müşterek ve genel alanlar ile cephelerde yapılacak proje ve malzeme degişiklikleri arsa sahibinin mutabakatına tabidir. Arsa sahipleri Müteahhit’in degişiklik önerileri ile ilgili kararı kendisine bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren 15(on beş) gun içinde Müteahhit’e bildirecektir. Arsa sahibinin degişiklik talepleri iskana mani olacak hüviyette olamaz. İmar mevzuatına ve tasdikli projeye aykırı olmamak ve iskana engel oluşturmamak şartıyla işbu sözleşme ve ek teknik şartname kapsamı dışında arsa sahibine ait kısımlarda arsa sahibi tarafından gerek dekorasyon, gerekse ihtiyaçlar sebebiyle tadilat veya malzeme degişikliği yapılmak istendiğinde talep edilecek değişiklikler veya eks ikler bedeli, ödeme şartları ve bu işlerin yapım süresi taraflar arasında karşılıklı olarak yapılacak mutabakat ile yapılır. Mevcut işler için belirlenen iş süresi sadece arsa sahibi tarafından talep edilen bu fazla işlerle degişikliklerin inşaatın diğer kısımlarının tamamlanmasını etkilemesi durumunda uzatılır. İnşaatın yürütülmesi esnasında arsa sahibi bildirimde bulunmak suretiyle inşaatta gerekli incelemelerde bulunabilir.Müteahhit, arsa sahibi veya arsa sahibinin yetkilendirdğgi kişilerin inşaata incelemeler yapmasına hiçbir şekilde engel olmayacak ve gerekli yardımlarda bulunacaktır.Ancak bu kişilerde bu tetkikler sırasında inşaatın yürütülmesine engel olmayacaklardır. Arsa sahibince görevlendirilecek kişiler iki kişiyi geçmeyecek ve mümkün olduğunca aynı kişilerden olması sağlanacaktır.
MADDE 10- iNŞAATIN SÜRESi VE UZATILMASI:
10.1- işlerin toplam süresi arsa sahibinin, arsay1 Müteahhit’e teslim etmesi sonrası temel üstü ruhsat alım tarihinden itibaren 14(ondört) aydır.
10.2- İnşaatın bitirilmesi ancak mucbir sebepler(savaş hali,sıkı yönetim,tabii afetler v.b gibi), olaylar ile
işbu sözleşmedeki istisnalar nazara alınarak uzatılabilir.Mucbir sebeplere ilişkin uzatmalar bir hafta içinde Müteahhit’çe Aasa sahibine bildirilir.
10.3- İmar mevzuatında degi şiklik olması, inşaata ilave yapılması söz konusu olduğu takdirde yapılacak ilave inşaatın durumuna göre inşaatın teslim süresi uzatılabilecektir.
MADDE 11- iNŞAATIN GECiKMESi:
Sözleşmenin 10.3 maddelerinde zikredilen haller dışında işin belirlenmiş süre içinde tamamlanmaması halinde Müteahhit başkaca bir husus söz konusu olmaksızın arsa sahiplerine aşağıda belirtilen koşullarla cezai şart ödeyecektir. inşaatın, işbu sözleşmede öngörülen süre ve en fazla 2 aylık ek süre uzatım halleri de dahil, öngörülen nihai süre içinde bitirilmemesi ve iskan işlemlerinin tamamlanarak arsa sahibine teslim edilmemesi halinde Müteahhit, arsa sahiplerine gecikme cezası olarak, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin kullanılması günün rayiçlerine göre en üst seviyede muhtemel alacagı bedelini gecikilen her ay için ödemeyi kabul etmiş tir. Bu madde hükümleri çerçevesinde bir gecikme cezasının ödenmesi Müteahhit’e bu sözleşme ve ekleri kapsamındaki taahhüt işlerini bitirmekten veya diğer yükümlülüklerini yerine getirme sorumluluğundan kurtarmaz. Müteahhit’in gecikmesi 2(iki) ayı geçer ise arsa sahibi bu cezayı alarak bekler. 6(altı) ay ı geçmesi halinde işbu sözleşme konusu işin tasfiyesini isteyebilir. Tasfiye halinde, Müteahhit’in yaptığı inşaatın değeri ve yaptığı masraflar Müteahhit’e ödenir.
MADDE 12- GiDERLER:
12.1- İnşaatla ilgili olmak üzere;
-Resmi dairelerden alınacak her türlü izin ve onaylar ile ilgili bilumum harçlar ve katkı payları ,
-Kat irtifakı tesisi ile ilgili her türlü harç ve masrafları,
-Her türlü proje yapımı bedeller,
-Müteahhit’in yükümlülüğünde olan inşaatın kontrollüğü, mimar ve mühendislik hizmet ve ücretleri,
-Her türlü yıkım ve yıkım artığı malzemelerin uzakla!ştırılması ile ilgili bedeller,
-İnşaatın her türlü giderleri,malzeme ve işçilik giderleri,
-Sosyal sigorta primleri ,
-İnşaat A11 Risk Sigortası, işveren mali mesuliyet sigortası ve 3. şahıs sigortaları,
-İnşaatın yapımı sırasında ve inşaat yapımı için kullanılacak elektrik ve su giderleri,
-Her türlü ipotek giderleri,
-Yapılacak bina için elektrik şebekesinin yeterli olmaması durumunda güç artırımı ,
-Yeterli şebekeyi ve trafonun temin edilmesi ile ilgili giderler,Müteahhit’e aittir.
12.2- inşaatla ilgili olmak üzere;
-Arsanın Müteahhit’e devir masrafları,
-İskan alımı sırasında belediyeye verilen Emlak beyannameleri üzerinden alınması gereken harçlar,
-Sozleşmenin imzalanmasmdan sondaki arsa dahil,emlak vergileri,
-Cins tahsisi harçlar,
-Sözleşmenin damga vergisi masrafları, Müteahhit’e aittir.
12.3- Yer teslim tarihine kadar ki Emlak Vergisi ile arsanın teslim tarihine kadar alan elektrik,su,v.b gibi
tüm masraf ve giderleri arsa sahibine aittir.
12.4- Belirtilen kalemler dışında kalan giderlerle, Vergi, resim ve harçar yasaların düzenlediği şekilde taraflara ait olacaktır.
12.5- Taraflar sözleşme konusu için tamamen ikmaline kadar vergilere zam yapılması,yeni vergi ve resimler konulması, inşaat malzeme fiyatlarının artması veya azalması, nakliye ve işçi hakları ile ilgili yeni yükümlülükler getirilmesi vesaire nedenlerle ve her ne nam altında olursa olsun yükümlülüklerinde degişiklik talep etmeyeceklerdir.
MADDE 13- iNŞAAT GEREĞi SORUMLULUK:
13.1- İnşaat, Sosyal Sigortalar Kurumu nezrinde, Müteahhit adına kanun kapsamına alınacaktır. İnşaatta meydana gelebilecek iş kazalar dahil her türlü hukuki ve cezai sorumluluk Müteahhit’e ait olacaktır. Bu sorumluluk inşaatın bitirilip teslimine kadar sürecektir.
13.2- Müteahhit üstlendiği işi sözleşme eki projelere ve şartnamelere uygun bir biçimde özenle yapmayı taahhüt etmiştir. Kullanılacak malzeme ve ekipmanın işçilik kalitesinin sözleşme ve ekleri hükümlerine uygun vasıfta olacağını Müteahhit garanti eder.Sözleşme ve eklerine uygun olmayan malzeme ve ekipman veya imalat arsa sahiplerinin yazlılı talimatı ile derhal iş yerinden uzaklaştırılacaktır.
13.3- Müteahhit işin bütün teknik gereklerini yerine getirmeyi kapsamındaki uygulama ve imalat projelerini fenni sorumluluğu ile beraber üstlenmeyi taahhüt etmiştir.
13.4- Müteahhit bu sözleşme konusu işlerdeki kusurlu imalat fenni, projeler ve şartnamelere aykırı uygulama, malzeme kusuru ve uygulama hatasından doğabilecek her türlü aksaklık, kaza gecikme ve zararlardan ve bunların hukuki, mali ve cezai neticelerinden sorumludur. Her türlü tamir ıslah ve yeniden yapım işlerini müteahhit bilabedel yapmak ile yükümlüdür.
13.5- Müteahhit sözleşme konusu işlerin tüm yönetim ve organizasyonundan sorumludur. Müteahhit tüm personelin ehliyetli ve vasıflı kişiler olduğunu garanti eder.
13.6- Müteahhit çalışmalarında gereken her türlü güvenlik tedbirini zamanında almak, yetenekli işçi ve personel çalıştırmak ve yürürlükteki işgüvenliği tüzüğü hükümlerini yerine getirmekle mükelleftir.
İşlerin ifası sırasında meydana gelebilecek her türlü kaza ve tazminatlardan dolayı kendi personeline ve arsa sahiplerine, 3. şahıslara ve daire ve müesseselere karşı doğrudan doğruya Müteahhit sorumludur. Müteahhit sorumluluğundan dolayı arsa sahibine rücu hakkı olmayacaktır.
İşbu sebeplerle doğrudan doğruya arsa sahibi aleyhine bir dava açılır ve de sonunda arsa sahibi maddi ve manevi tazminat ödemek zorunda kalırsa veya resmi makamlarca arsa sahibi aleyhine bir tazminat tahakkuk ettirilirse arsa sahibi Müteahhit’e müracaat ve rücu ederek ödediği bu tazminatı faiziyle birlikte kendisine ödenmesini talep eder. Müteahhit kusuruna bakılmaksızın bu hususta arsa sahibine karşı sorumlu olur. İşbu sözleşme gereği taahhüt edilen işte, iş güvenliği ile ilgili olarak her türlü teknik, cezai, mali ve hukuki sorumluluk müstakilen ve munhasıran Müteahhit’e aittir.
MADDE 14- VERGi- SiGORTA:
14.1- Müteahhit çalıştırdığı personelin yürürlükteki mevzuata göre vergi, sigorta primleri, işçilik ücretleri, tazminat ve masraflarını ve sözleşmenin ifası ile ilgili tüm vergi ve fonlarını ödemekle mükelleftir. Müteahhit kesinlikle sigortasız işçi çalıştıramaz. İş için beyan edilecek işçilik tutarından munhasıran Müteahhit sorumludur. Müteahhit taahhüdünü tamamlayıncaya kadar işbu sözleşmeyle ilgili olarak çalıştırılan tüm işçilere ait sigorta primlerini bildirgelerine uygun olarak ödediğine dair prim makbuzlarını arsa sahibine ibraz edecektir. ‘
14.2- Müteahhit kendisinin bu sözleşmeden doğan yükümlülük ve sorumlulukları sınırlamaksızın yapılacak işleri, işlere ait malzemeler ile demirbaşları, iş yerine getirilen donan1mı ile diğer techizatı ve malzemeyi herhangi bir sigorta şirketi ile anlaşarak sigortalayacak ve primlerini ödeyecektir.
14.3- Müteahhit bu sözleşme dolayısı ile kendisine düşen yükümülükler ile sorumlulukları Sınırlamaksızın, sözleşmenin yerine getirilmesi sırasında herhangi bir şahsa gelebilecek ölüm veya yaralanma ile (işler dışındaki) herhangi bir mala gelebilecek zarar veya hasara ilişkin sorumluluklarına karşl müteahhit gerekli sigortaları yaptıracak, primlerini ödeyecektir.
14.4- Müteahhit’e iş yerinde çalışmalar başlamadan önce, sözleşmenin öngördüğü şahıs sigortası ile işveren mali mesuliyet sigortası v.b sigortaların yaptırıldığının delillerini arsa sahiplerine bildirecek başlama tarihi izleyen 45 gun içinde sigortaların yaptırıldığını makbuzlarla birlikte arsa sahibine ibraz edecektir.
14.5- Müteahhit işlerin mahiyetinde, kapsamında ve gerçekleştirilme programındaki degişiklikleri sigortacılara bildirerek sigortaların sözleşme şartlarına uygunluğunu sürekli olarak sağlayacak gerektiğinde de yürürlükteki sigorta poliçelerini arsa sahibine ibraz edecektir.
14.6- Müteahhit, sözleşmenin öngördüğü bir sigortayı yaptırmaz ve devam ettirmez yahut poliçeleri
14.4 madde yer alan süre içinde arsa sahibine vermez ise o zaman bu sigortaları arsa sahipleri yaptırıp devam ettirerek bunun için gerekli primleri ödeyebilir ve bu şekilde ödediği miktarı borcu olarak Müteahhit’ten tahsil edecektir.
14.7- Müteahhit sözleşme ile yüklendiği sorumluluk kapsamı içerisindeki işlerde kendisinin taşeron veya 3.şahısların neden olduğu hasar ve ziyanın sigorta limitlerini aşması halinde geri kalan kısım ile ilgili olarak yasaların öngördüğü sorumluluk ve yükümlülüğü taşıyacaktır.
MADDE 15- GARANTi:
Müteahhit sözleşme konusu işi her türlü eksik ve kusurdan ari olarak zamanında teslim etmeyi ve iskan işlerini tamamlamayı garanti eder. Müteahhit taahhut ettiği için ifası sırasında, işler ve işlerin bünyesine girecek malzeme ve ekipmanlarla ilgili proje aplikasyon ve şartname gereklerine aykırı uygulamalar sonucu arsa sahibinin maruz kalabileceği karar, tazminat, mueyyide dava, masraf
hususlarında veya diğer konularda arsa sahibini tazmin edecektir.
MADDE 16- MUAMELELERiN TAKiBi VE SONUÇLANDIRMASI
İşbu sözleşmenin Tapu Sicil Müdürlüğü, Vergi Daireleri, ……………. Belediye Bakanlığı ve İmar Müdürlüğü, Sosyal Sigortalar Kurumu ile su, elektrik, telefon ve dogalgaz idareleri gibi tüm resmi merciler ve kurum ve kuruluşlar nezdinde gerektirdiği muamelelerin takibi–Müteahhit’e aittir. Bunu teminen arsa sahibi sözleşmenin imzalanmasını müteakip, Müteahhit’e veya Müteahhit tarafından uygun görülecek kişilere gereken yetki, vekaletname ve muvafakat nameyi verecektir.
MADDE 17- YÖNETiM PLANI
Muteahhit inşaat süresi içinde tüm üretim aşamasmda sevk ve idareden sorumlu olup, inşaatın bitiminden sonra idareyi site yönetimine devir edecektir.
MADDE 18- iHTiLAFLAR VE SOZLEŞMENiN FESHi
18.1- Taraflar biri sözleşmeyi ihlal eder, sözleşme geregi yükümlülüklerini yerine getirmez ve bunda
ısrarlı olursa taraflar fesih şartlarında anlaşmak üzere bu sozleşmeyi, karşılıklı anlaşarak feshedebilirler.
18.2- Taraflar arasında ihtilaf dogması durumunda, sozleşme ile ilgili ihtilafların hali için taraflarca bir çözüm bulunamaması halinde ……………………… Mahkemeleri ve içra Daireleri yetkilidir.
MADDE-19- SOZLEŞME EKLERi
Aşağıda belirtilen dokümanlar birbirini tamamlayıcı nitelikte olup,sözleşme eklerini teşkil etmektedir. a) Muteahhit ve Arsa Sahibinin istegine baglı olarak, taraflara ait yerlerin gosterildigi avam proje,
b) lnşaatın genel ve teknik niteliklerini tespit eden Teknik Şartname, ve mahallistesi,
c) Cap
MADDE-20- SON HÜKÜMLER
20.1- Taraflar iş bu sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerini, digerinin muvafakati olmaksızın devredemez. Muteahhit inşaatın belli kısımlarını serbestçe tayin edecegi 3. şahıslara taşeron firmalara kendi kontrolu altında yaptırabilir.
20.2- Müteahhit teknik şartname dahi I li nde, Arsa sahibine verecegi bölümlerle, kendi bölümleri arasında işçilik, malzeme ve donanım bakımından tam eşitlik saglayacaktır.
20.3- Taraflar birbirlerine karşı şufa haklarını kullanmayacaklarını karşılıklı olarak peşinen kabul ve taahhut ederler.
20.4- Yapının gözüken yerlerine ……………………………………………………..levhaları konabilir.
20.5-Taraflar söz konusu projenin adı ile ilgili olarak ilerleyen zamanda müştereken mutabakat saglayacaklardır.
20.6- Taraflar giriş bölümünde yazılı alan adreslerine yapılan tebligatları kanuni adresine yapılmış olarak kabul edeceklerdir. Burada yazılı adres dışında başka bir yeri yasal ikametgah olarak belirleyecek olurlar ise bu hususu karşı tarafa derhal yazılı olarak bildireceklerini aksi takdirde onceki adrese çıkarılacak her türlu tebligatın kendilerine yapılmış yazılı tebligat sayılacagını kabul ve taahhüt ederler.
20.7- İşbu sözleşme taraflardan birinin tek taraflı irade başvurusuyla ilgili Tapu Mudurlugune şerh ettirilebilir.
20.8- Arsa sahiplerinin iş bu sözleşmeden müteahhit’e karşı olan sorumlulukları, birlikte ve/veya ayrı ayrı müştereken ve/veya muteselsilindir. Arsa sahibinden birinin (veya birkaçının) müteahhit’e karşı olan sorumlulugunu, yukumlulüğünü yerine getirmesi ancak digerlerini (veya digerinin) yerine getirmemesi, arsa sahibinin yukumlülüklerini yerine getirdikleri anlamına gelmez.
20.9- Yirmi maddeden ibaret iş bu sözleşme ………………… tarihinde …………… tarafların iradelerine uygun olarak kabul ve imza edilmiştir.
ARSA SAHiBi MÜTEAHHiT FiRMA
27’nci kez gerçekleşen uluslararasıgayrimenkul fuarı Mipim’de bu yıl belediyeler öne çıktı. Özel sektör katılımı sınırlı kalırken, Ordu, Hatay, Balıkesir, Bursa, Antalya, Konya, Kocaeli illeri yabancı yatırımcılara tanıtıldı. İlk kez Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın MIPIM’i ziyaret etmesi dikkat çekti.
Fransa’nın Cannes şehrinde 15-18 Mart tarihlerinde gerçekleşen gayrimenkul fuarı Mipim’de bu yıl belediye şov vardı. Fuara geçen yıl ağırlıklı olarak gayrimenkul şirketleri katılırken bu yıl belediyeler atağa geçti. 8 belediye bu yıl fuarda yerini aldı, şehirlerin potansiyelleri ve yatırım fırsatları yabancılara anlatıldı. İkili görüşmelere katılan belediye başkanları illerine yatırım çekmek için çalışıyor. Yurtdışında fuarlara katılan özel sektör temsilcileri ‘kamudan destek istiyoruz’ mesajı veriyordu. Bu yıl beklenen oldu ve destek geldi. Fuara Çevre ve Şehircilik Başkanı Fatma Güldemet Sarı, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum katıldı. Mipim’e katılan ilk Çevre ve Şehircilik Bakanı Başkanı da Fatma Güldemet Sarı oldu.
İSTANBUL YERİNİ BULDU
Fuarda Türk firmalarının tüm standlarını dolaşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, inşaat sektörüne ‘yanınızdayız’ mesajı verdi. Türkiye’de bir fuar yapılması halinde bakanlık olarak destek vereceklerini açıklayan Bakan Sarı, “İstanbul, bu yıl fuarda Paris ve Londra’nın arasında, gerçek yerini buldu. Köprü, havalimanı, Avrasya Tüneli gibi devasa projelerimiz sergileniyor. Türk inşaat sektörünün gücünün ortaya çıktığı bir gün yaşıyoruz. Dünya her geçen gün Türkiye’nin gücünü ve potansiyelini keşfediyor” dedi. Ankara’daki terör saldırısına değinen Sarı, “Türkiye’nin terörle boğulmuş bir ülke olmadığını göstermek için buradayız. Terörün amacı kaos yaratmaktır, buna fırsat vermeyeceğiz” diye konuştu.
160 KİŞİYLE YEMEK
Kendisinin mimar olduğunu hatırlatan ve çalışırken de fuarı yakından takip ettiğini anlatan Bakan Sarı, şunları söyledi: “Fuarı, Türkiye’nin kentsel dönüşüm ve şehircilik anlamında nereye geldiğini anlatmak açısından çok önemsiyorum. Türkiye’deki bütün belediyelerin katılmasını önemsiyorum. Biz de her bir ilimiz için projeler üretmeye çalışıyoruz. Marka şehirler yaratma noktasında çalışıyoruz.” Bakan Sarı, fuar kapsamında yatırımcıların ve fonların da arasında yer aldığı 160 kişilik bir grupla öğlen yemeğinde buluşup, Türkiye’nin fırsatlarını ve Türk firmalarının uluslararası alanda önünün açılması için yapılması gerekenleri konuştu.
‘GÖRKEMLİ HOLLERDEYİZ’
Dünyadaki en önemli gayrimenkul fuarı olan Mipim’in diğerlerinden farklı olarak konut alıcısı ile satıcısını buluşturmadığını dile getiren TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, fuarda hem şehirlerin yatırım olanaklarının, hem de bu şehirlerde yatırım yapan gayrimenkul şirketlerinin büyük ölçekli fonlarla buluştuğunu anlattı. Turan, Mipim’e 5 yıl önce çok küçük hollerde şahsi katılımda bulunan Türk firmalarının artık çok daha görkemli alanlarda yer aldığını söyledi. Bu yıl Mipim’de mimarlık firmalarının yer almaya başlamasının sevindirici olduğunu söyleyen Turan, “Türkiye, hem Avrupa hem de çevre ülkeleri açısından bakıldığında yaptığı ve devam eden yatırımları ile bunların arasından sıyrılan bir değer” dedi.
Sektöre müjdeli haber
Gayrimenkul sektörü için müjdeli haber Cannes’den geldi. Sektör temsilcilerini her zaman dinlediklerini belirten Sarı, yabancıya mülk satışında kolaylık, vatandaşlık hakkı, imar kanunu ve kentsel dönüşüm kanunu hakkında çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bakan Sarı, “İmar Kanunu, kentsel dönüşüm gibi yasaları bu yıl içinde revize etmek için çalışıyoruz. Akademisyenlerden görüşler alıyoruz. Çalıştaylar yapıp, kanunları yeniden düzenleyeceğiz” dedi.
KİMLER KATILDI
Fuara Antalya, Balıkesir, Bursa, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Konya ve Ordu şehirleri standla katılıyor. MIPIM 2016’ya stant ile katılım gösteren firmalar arasında ise Beyoğlu Investors Group (BIG), Efekta Mimarlık, Esas Gayrimenkul, Hill International, İzka İnşaat, Lal Gayrimenkul Değerleme, Özak – Yenigün – Ziylan Ortaklığı, Öncüoğlu+ACP Mimarlık, Özer+Tulgan Mimarlık, ProPlan, Real Estate, Sabri Paşayiğit Design Office, Tabanlıoğlu Mimarlık, Tahincioğlu Gayrimenkul ve TSKB Gayrimenkul Değerleme bulunuyor.
Balıkesir ve Adana projelerini tanıttı
ESAS Holding bünyesinde ağırlıklı olarak ticari gayrimenkul alanında faaliyet gösteren Esas Gayrimenkul, fuarda etkinlikte 2018 yılında açılışlarının gerçekleştirilmesi planlanan ‘Adana Esas 01 Burda’ ve ‘Balıkesir Esas 10 Burda’ projeleri hakkında detayları paylaştı. MIPIM’in gayrimenkul sektörünün en önemli fuarlarından olduğunu belirten Esas Gayrimenkul CEO’su Kazım Köseoğlu: “40 bin m2 arsa alanına yapılacak olan Esas 01 Burda’nın; 60 bin m2 kiralama alanı ve 2 bin 500 araç kapasitesiyle, Adana’nın cazibe merkezlerinden biri olmasını planlanıyoruz. Balıkesir Adon bölgesine gerçekleştireceğimiz Esas 10 Burda yatırımının ise 34 bin m2 arsa alanı, 42 bin m2 kiralama alanı ve 1800 araç kapasitesiyle bulunduğu bölgenin çehresini değiştireceğine inanıyoruz” dedi. Yurtdışı projeleri ile ilgili de bilgiler paylaşan Köseoğlu, “Yurtdışında gerçekleştirdiğimiz, İngiltere’de 6 adet alışveriş merkezi ve 7 adet ofis binası ile New York Manhattan’da 1 adet otel, 2 adet ofis binası projelerimizi de fuarda lanse ettik. Hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” diye konuştu.
25 milyar dolarlık Beyoğlu tanıtımı
Geçtiğimiz yıl kurulan Beyoğlu Investors Group (BIG) da Mipim’de yerini aldı. Beyoğlu’nda yatırım yapan şirketlerin bir araya gelerek kurduğu topluluk fuara ikinci kez katıldı. Bölgede özel sektör tarafından yapılan projeler BIG standında yer alan Beyoğlu maketi üzerinde sergilendi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, MIPIM’de dünya yatırımcısına İstanbul ve Beyoğlu’nu anlatma fırsatı bulduklarını belirtti. Demircan, Beyoğlu’nda 2023’e kadar tamamlanacak 25 milyar dolar değerindeki 9 projeyi tanıttıklarını söyledi. Toplam yatırım değeri ise 12 milyar dolar olan bu projeler arasında Tarlabaşı 360, Piyalepaşa İstanbul, Galataport, Haliçport, Örnektepe, Dolapdere, Karaköy, Sütlüce ve Okmeydanı kentsel dönüşüm projeleri yer alıyor. Yapılan dönüşüm projelerinin bölgeye kattığı değere dikkat çeken Demircan, 2023’e kadar Beyoğlu’nda 50 kat değer yaşanacağını kaydetti. Beyoğlu’nun dönüşüm projeleri, yeni otel ve kongre merkezleri ile yeni bir çehreye kavuştuğunu belirten Demrican, “Sadece dönüşüm sürecinde 28 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacak” dedi.
Fransa’nın Cannes kentinde bu yıl 27’ncisi düzenlenen dünyanın en büyük gayrimenkul organizasyonlarından MIPIM’e ilk defa Türkiye’den sektörle ilgili bir bakan katıldı.
Geçtiğimiz yıllarda dönemin ekonomi ve maliye bakanlarının katıldığı fuarda bu defa Türk hükümetini Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı temsil etti.
Türkiye için açılan özel alanda Hatay, Antalya, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Konya ve Ordu belediyelerinin projelerini inceleyen Sarı, İstanbul Tanıtım Çadırı’nda ise 96 metrekarelik kent maketini inceledi. Uçağı kaçırdığı için bir gün gecikmeyle MIPIM’e gelen Sarı, dün 160’a yakın yönetici ve işadamıyla öğlen yemeğinde buluşarak Türkiye’deki yatırım imkanlarını anlattı. Ziyaretlerinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sarı, SÖZCÜ’nün gayrimenkul sektörünün yabancıya satış, mevzuat ve kentsel dönüşümle ilgili taleplerini hatırlatması üzerine şöyle konuştu:
“Gayrimenkul sektöründen hem ikili görüşmelerde hem de sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan toplantılarda talepler geliyor. Sektörü ilgilendiren hemen hemen tüm mevzuatlar yenilenecek. İmar Kanunu, İmar Yönetmeliği ve Kentsel Dönüşüm kanunlarını yıl sonuna kadar revize edeceğiz. Sivil toplum örgütlerimiz, belediyelerimiz, akademisyenlerimiz ve sektör oyuncularımızla görüşmelerin büyük bir kısmı tamamlandı. Değişikliklere son halini verip çalıştaylar düzenledikten sonra kamuoyuna duyuracağız.”
Kentsel dönüşümle Kadıköy- Fikirtepe bölgesini daha da değerlendirecek Fikirtepe Master Planı onaylandı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Müsteşarı Mustafa Öztürk, Twitter hesabından resmi bir açıklama yaparak planın onaylandığını açıkladı.
"Türkiye'nin pilot kentsel dönüşüm uygulama bölgesi Fikirtepe, Kentsel Tasarım çalışması ve alınan onayla da Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi. Büyükşehir tarafından onaylanan Kentsel tasarım projesi sonrası planlı yapılaşma ile Fikirtepe Bölgenin cazibe merkezi olacak" sözleriyle açıklayan Öztürk Fikirtepe böylece müjdeyi vermiş oldu.
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), İstanbul'un 7 ilçesinde toplamda 500 bin metrekarelik alanda kentsel dönüşüm başlatacak. Kentsel dönüşümün uygulanacağı ilçe sayısı zamanla artacak.
TOKİ Başkanı Ergün Turan, MIPIM Uluslararası Gayrimenkul Fuarı'nda, hemen hemen 81 ilde konut yaptıklarını, bazılarının yeni bittiğini, uğramadıkları vilayet kalmadığını söyledi.
Güneydoğu'da son dönemde yaşananlar nedeniyle zarar gören yerlerin yeniden imarına değinen Turan, Diyarbakır Sur'da kendilerinin olmayacağını, Sur içinin koruma amaçlı planı ve özel statüsü olduğunu belirtti.
Turan, TOKİ'nin Sur içerisinde herhangi bir çalışmada yer almayacağını ancak bölgede yaşayanların ihtiyacına göre hareket edeceklerini, bu bölgeden terör olaylarıyla ilgisi bulunmayan taleplerin de geldiğini aktardı.
Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Mardin'de çalışmalarının sürdüğünü, Silopi'de arazi geliştirme üzerinde çalıştıklarını dile getiren Turan, Diyarbakır'da bu yıl 3 bin konutun inşasına başladıklarını, 4 bin konutun da yapımına başlayacaklarını, toplam sayının 7 bini bulacağını anlattı.
"60 bin sosyal konut yapımını hedefledik"
Turan, bölgedeki yeni konut taleplerinin hepsinin kendilerine geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Burası Türkiye'nin gurur kaynaklarından bir tanesi. Bu yıl toplu konutta zirveyi, 60 bin sosyal konut yapımını hedefledik, iştiraklerimiz hariç. Yılın ilk 2 ayında 11 bine yakın konut ihale ettik. Önümüzdeki 2 ay içerisinde yine 11 bin civarında konut ihale edeceğiz. Bunlardan bazılarının gününü aldık. Yıl sonunda 60 bin konutun ihalesini yapmış olacağız. Bu yıl içerisinde Türkiye'de üretilecek konutun yüzde 8'ini tek başına TOKİ inşa etmiş olacak. Bu gelişmiş, gelişen bütün ülkeler açısından çok önemli."
2016 yılında tamamlanması planlanan Üsküdar-Sancaktepe metrosu ile marmaray, Anadolu Geçit Projesi, metrobüs bağlantılarının sağlanacak olması Sancaktepe'de gayrimenkul fiyatlarında hareketlili artıracak. Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB Başkanı Bekir Yener Yıldırım, Üsküdar-Sancaktepe metrosunun yapımıyla bölgede markalı ve markasız konut projelerinin artacağını, söz konusu gelişmenin gayrimenkulde fiyatların hızlı bir artışa yol açacağını kaydediyor. "TALEBİN ARTMASI FİYATLARA DA YANSIYACAK" Mevcut durumda Şile Otobanı üzerindeki araç trafiğinin özellikle işe geliş-gidiş saatlerinde durma noktasına geldiğini ifade eden Yıldırım, metro sayesinde trafiğin oldukça rahatlayacağını belirterek, "3. Köprü'nün ağustos ayında açılacak olmasının da bölgede sadece konut ve işyeri değil, AVM talebinin de artmasına neden olacak. Talebin artması fiyatlara da yansıyacak" dedi. "MARKALI KONUTUN METREKARESİ 4 BİN TL'DEN BAŞLIYOR" Atatürk Caddesi bölgesinde yer alan yeni inşa edilmiş site tarzı markalı konutların metrekare satış bedellerinin 4.500-5.500 TL aralığında olduğunu ifade eden Yıldırım, "Markasız, münferiden inşa edilmiş konutların metrekare satış bedelleri 2.500 ile 3.500 TL aralığında. Bölgede yer alan projelere bakıldığında genellikle markalı ve site tarzı inşa edilmiş dairelerin daha çok talep gördüğünü görüyoruz" dedi. "KÜÇÜK TİP KONUTLAR RAĞBET GÖRÜYOR" Projeleri tercih edenleri iki gruba ayırmanın doğru olacağını ifade eden Yıldırım, ilk grubun genellikle orta yaşlı, evli ve çocuklu ailelerden oluştuğunu, orta ve orta üst gelir grubunda yer aldıklarını belirterek, bu grubun 3+1, 4+1, bahçe ve çatı dubleks ile villa tarzı yapılaşmaya rağbet gösterdiğini söylüyor. İkinci grubun ise üniversite öğrencilerinden oluştuğunu belirten Yıldırım, öğrencilerin genellikle 1+1 ve 1+0 daireleri kiraladıklarını, dolayısıyla öğrencilere kiraya vermeye yönelik yatırım amaçlı küçük tip konutların rağbet gördüğünü söylüyor.
www.emlaksayfasi.com.tr
Hatay Büyükşehir Belediye (HBB) Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, kentsel dönüşüm konusunda, Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarından biri olan Management Plus'ın Genel Müdürü Haldun Ersen'i makamında kabul ederek bir süre görüştü. Gerçekleşen buluşmada, bugüne kadar 10 şehirde kentsel dönüşüm konusunda yapılan zirve ve kongrelerden birinin Mayıs ayı içerisinde Hatay'da gerçekleştirilmesi konusu masaya yatırıldı.
Management Plus Genel Müdürü Ersen, Hatay'ın kentsel dönüşüm anlamında büyük yatırım alanları olduğuna dikkat çekerek, 3. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi'nin Hatay'da gerçekleştirilmesi için Başkan Savaş'la mutabakata vardı.
Çalışmaların başladığı 3. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi'ne, Hatay ili içerisindeki tüm sanayi ve ticaret odaları ile Türkiye'de kentsel dönüşümün lider firmalarından alanında uzman konuşmacıların katılım göstermesi planlanıyor.
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında yaptırılan ve dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak kabul edilen Kapalıçarşı'da yenileme çalışmaları bu ay başlıyor. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kapalıçarşı'nın resterasyonuyla ilgili detayları ve süreci kamuoyuyla paylaştı.
Kapalıçarşı'da restorasyon çalışmalarında hangi noktadasınız?
Kapalıçarşı tek bir tarihi eser değil binlerce eserden oluşan bir kompleks. 2.460 parsel, 3.150 dükkan var. 22 kapısı, 65 caddesi olan muazzam bir yer. 100 bin metrekareyi kapsıyor. Ziyaretçileriyle de mukayese edilirse orta ölçekli bir Anadolu şehrinden daha büyük. 2009'da çalışmalara başladık. 2014'ün sonuna kadar bu çalışmalar sürdü. Neredeyse 5 yıldan fazla sadece bu işle uğraştık. Kapalıçarşı'nın bütün sıkıntılarını ortaya çıkaran aynı zamanda çözüm önerileriyle oluşturulmuş proje Anıtlar Kurulu tarafından onaylanınca bizim önümüz açıldı.
Ne gibi sıkıntılar yaşanıyor bu süreçte?
2.460 bağımsız parselin mevcut kat irtifakı kanununa göre, bir araya getirip bir yönetim oluşturulmuyor. Bunu gerçekleştirince biz büyük bir nefes aldık. Başlarken de bütün problemlerin çözülmesi için bir strateji oluşturmuştuk. Bunlardan birincisi, projesinin olmasıydı. İkincisi ise yönetim kurulunun oluşturulması... Çünkü dünyanın ilk alışveriş merkezi ama yönetimi yok. Kanuni alt yapısı yok. Aidat toplanamıyor. Yasal altyapıyı düzenledikten sonra yönetimi oluşturduk. Ahmet Kökler başkanlığında, 9'u esnaf olmak üzere 13 kişi yönetimde yer alıyor. Bizden, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İstanbul Valiliği'nin yetkilileri de yer aldı. Bu çok büyük bir aşama. Şimdi asıl probleme geçeceğiz.
Asıl problem nedir?
En büyük problem altyapı... Pis su kanalları yok denecek kadar tahrip olmuş. Yağmurda sular çarşıyı basıyor. Biz nisanda İSKİ ve İBB desteğiyle altyapıya başlayacağız. Artık pis su, elektrik, doğalgaz bağlantıları beton kutuların içinden geçecek. Yerin altında olacak. Bu da ilk bir uygulama. İSKİ bunu üstlendi. Bunu yaptıktan sonra biz de zemin çalışması yapacağız.
En acil müdahale nereye gerekiyor?
İlk müdahalemize bu ay içinde çatıdan başlayacağız. Hangi malzemenin kullanılacağı nasıl yapılacağıyla ilgili tüm çalışmalar bitti. Çatıda, su depoları var, klima aparatları antenler, baz istasyonları gibi olmaması gereken her şey var, olması gereken kiremit yok. Bunlar temizlenecek. 40 bin metrekare ana çekirdeğin hepsine müdahale mümkün değil. Bir de kullanıcılar yer kazanmak için duvarı inceltmişler. Bunları tamamlayacağız.
Neler yapılacak?
Bizi en çok rahatsız eden her yerde kabloların olması... İlk etapta bunlar yer altına inecek. Çarşının soğutma ısıtma problemi var. Belirli bölgelerde yapılacak su tanklarıyla birlikte ısınıp soğutulması tek merkezden yapılacak. Güvenlik problemi de var.
Esnaf bu projeye destekçi mi?
Önce onlarla hayalimizi paylaştık. Projelerimizi anlattık. 10'dan daha fazla toplantı yaptık. Böyle büyük bir proje cumhuriyet tarihinde ilk kez yapılıyor. Tek bir tarihi eserin onaylanması kurulda 3 yıl sürüyor. Biz 2.600 tarihi eserden bahsediyoruz. Allah'a binlerce şükür ki ne dediysek yaptık. Bu kadar büyük bir işte hiçbir muhalefetle karşılaşmadık. Çünkü insanlar güveniyorlar. Bu sebeple hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Bunu nasıl başardınız?
2014'te Kültür Bakanlığı'yla konuştuk. Süreci hızlandırmak için Türkiye'deki bütün raportörleri İstanbul'a davet ettik. Fatih Belediyesi'nin altında büyük bir alan var. Onlara rahatça çalışabilecekleri bir ortam oluşturduk.
Peki bu kadar işin maliyeti nedir?
Şu ana kadar 30 milyon lira harcadık. Altyapıyla ilgili de 40 milyon lira harcayacağız. Bundan sonra Kapalıçarşı gibi bir yer varsa sürekli restore edilmesi gerekir. Esnafında gözünü korkutmadan, ciddi maliyet çıkarmadan temelde çarşının geleceğini garantiye alacak çalışmalar olur. Kapalıçarşı'nın tamamını restore ederseniz şüphesiz ki maliyeti çok fazla olur. Acil yapılması gereken şeyle için de bir 70-80 milyon daha harcanır. Toplam da 200 milyon liraya çıkar. Ancak bu da bir 10 yıla falan yayılır. Esnaf tedirgin olmasın. Onların eli çarşının üzerinde, bizimki de altında olacak.
Düzenlemeler yapıldıktan sonra uymayan esnafa cezai yaptırım olacak mı?
Esnaf artık kurallara uymak zorunda. Çarşıda 'Bundan sonra tabelamı kafama göre yapayım' olmayacak. Mesela trafolar yetmiyor, enerjiye ihtiyacı var. O yüzden led ışığı zorunlu hale getireceğiz. Çünkü daha az enerjiyle daha fazla aydınlanma olacak. Bu detaylara herkes uyacak. Biz her türlü fedakarlıkta bulunuyoruz. Esnaf da bunlara uyacak. Uyulmadığı takdirde Kapalıçarşı'ya artık zarar vermek çok büyük suçtur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kaçak yapılara yeni bir yasa tasarısı düzenliyor. Tasarıda; 1 Kasım 2015’ten önce inşa edilen kaçak yapılara elektrik, su ve doğalgaz bağlamaya yönelik çalışmalar bulunuyor. Tasarıda tek şart 10 yıl içinde kentsel dönüşüme katılma taahhüdü.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN 10 YILA KADAR SÜRE TANINACAK
Hükümet, kaçak yapılara, kentsel dönüşüme girme koşuluyla elektrik, su ve doğalgaz bağlama izni vermek için çalışmalara başladı. Bu yapı sahipleri, kentsel dönüşümü kabul ettiklerine dair taahhütname vermeleri gerekecek.
Yapı sahipleri, kentsel dönüşüm için 10 yıla kadar süre tanınacak. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, konuyla ilgili bir açıklama yaparak düzenlemenin “izinsiz yapılara müsaade ediliyor” şeklinde algılanmaması gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, “Bundan sonra izinsiz yapı olmaması; mevcut izinsiz yapıların da kentsel dönüşüm içerisinde iyi şehirleşmeye kavuşabilmesi için atılmış bir reform adımıdır” ifadesini kullandı.
“KAÇAK YAPILAR GÖÇ ALAN BÖLGELERDE BULUNUYOR”
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Uğur Yüksel, kaçak yapıların Türkiye’nin kanayan yarası olduğunu belirterek, “İmar izni tamamlanmadan insanlar oturmaya başlıyor. Belediyeler suyunu bağlıyor. Elektriksiz yaşamak ise mümkün değil. Kaçak elektrik kullanımı yaygınlaşıyor. Elektrik dağıtım şirketlerine de bu yönde baskı yapılıyor. Bu Türkiye’nin realitesi. Bunun çözülmesi faydalı olur. Bu tür kaçak yapılar, ağırlıklı olarak yoğun göç alan illerimizde bulunuyor. Yüzde 30-40’ının İstanbul’da olduğunu söyleyebiliriz. Ankara, İzmir diğer büyük şehirler İstanbul’u izliyor.”
2014 yılında çıkan bir madde ile kaçak yapılara elektrik, su, telefon ve doğalgaz bağlanması yasaklandı. Türk Ceza Kanunu’na göre 12 Ekim 2004 tarihinden sonra inşa edilen kaçak yapılara elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişilere bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası uygulanıyor.
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Bayrampaşa eski cezaevi alanına uygulanacak projenin 1,5 ay içinde hayata geçirileceğini müjdeledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da projeye büyük destek verdiğini belirten Aydıner, "Bu alana yapacağımız proje sayesinde doldur boşalt yöntemi ile bütün Bayrampaşa'yı kentsel dönüşümden geçireceğiz" dedi.
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Bayrampaşa eski cezaevi alanında yapılacak proje ile ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cezaevinin kaldırılması ile oluşan geniş araziyi kentsel dönüşüm aracı olarak kullanacak olan Bayrampaşa Belediyesi bu sayede ilçe genelinde büyük bir kentsel dönüşümü de gerçekleştirmiş olacak.
"2 BİN 200 KONUT OLACAK"
Projenin çok önemsedikleri bir proje olduğunu belirten Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, "Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Kadir Topbaş beyefendinin de bizzat takip ettiği çok güzel bir proje olacak. Uygulaması bitti. Şuanda bu projeyi KİPTAŞ eliyle İstanbul Büyükşehir Belediyemiz yapacak. Bu projenin içerisindeki fonksiyonlara baktığımızda içerisinde 2 bin 200'e yakın konut olacak. Konutlar satılmayacak. Bu konutlara kentsel dönüşüme tabi tutulacak mahallenin sakinleri yerleşecek. Yani bir doldur boşalt sistemi olacak. Alanın kalan kısmında bir cami, iki tane okul olacak. Yine aynı şekilde bir metro istasyonu buraya gelecek. Altında 5 bine yakın araç kapasiteli bir otoparkı olacak. Kültür merkezleri olacak ve böylece muhteşem bir projeyi inşallah Bayrampaşa halkına armağan edeceğiz. Bu nedenle ben Büyükşehir Belediye Başkanımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Böyle katrilyonluk bir eseri Bayrampaşa halkına kazandırmakta hiç tereddüt etmediler. Böyle bir araziyi de inşallah halkımızın kullanımına sunacaklar" dedi.
"1,5 AY İÇİNDE TEMEL ATACAĞIZ"
KİPTAŞ'ın müteahhit ile ilgili son görüşmelerini yaptığını belirten Aydıner, "Büyükşehrimiz ile birlikte protokolünü inşallah bu hafta imzalıyorlar. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın da start vermesiyle 1-1,5 ay içinde burada inşallah temel atacağız. Burada ayrıca yeni modern bir hastane yapılacak. 300 yataklı bir hastane olacak. Bu hastanenin çeşitli fonksiyonları da var. İçerisinde onkoloji merkezi ve diyaliz merkezi olacak. Böylece Bayrampaşa'nın ihtiyacı olan iki önemli servisinde hastanede yapımıyla birlikte mükemmel bir hastaneyi burada yapmış olacağız. İki tane kule yapacağız. Bu kulelerin içerisinde ofisler olacak. Projenin içinde bir tane de butik otel olacak. Bu alana iki tanede okul yapacağız. TEM'in üzerini de kapattıktan sonra büyük bir alan elde etmiş olacağız. Bu projeyi Bayrampaşa halkına kazandıracağız" diye konuştu.
"KISA ZAMANDA İLÇEMİZDE BÜYÜK BİR YENİLEME YAPACAĞIZ"
Başkan Aydıner, yeni projeyle Bayrampaşa'yı geleceğe hazırladıklarını da ifade ederek, "Bu proje İstanbul Büyükşehir Belediyemizin kentsel dönüşümle ilgili yapmış olduğu en önemli projelerinden bir tanesi olacaktır. Kentsel dönüşüme alınacak mahallenin sakinlerini burada yapacağımız konutlara taşıyacağız. Taşınan yerde ki bütün binalar yıkılacak. Daha sonra oraya yeniden konutlar yapılacak. O alanın da altında kalan mahallelerde benzer çalışmalar yapılacak. Böylece mahalle mahalle kısa bir zaman içerisinde ilçemizde büyük bir yenileme yapmış olacağız" dedi.
Kadıköy-Kartal metrosu ve Adalet Sarayı bölgenin ölçüt kazanmasında büyük etki yaratırken, markalı konut projelerinde 2015 yılı ağırlıklı bölge ortalaması 5.252 TL/m2 ile bir evvelki seneye göre %14 değerlenmiş
yer alıyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme Denetim ve Raporlama Uzmanı Buyruk Sezgin, 2014 senesinde Kartal'da markalı konut sayısı 46 iken, 2015'te bu sayının 64'e yükseldiğini, mevzubahis oranın 15.355 daireye cevap geldiğini bildiriyor . Bu sayının geçtiğimiz yıl 11.359 olarak belirlendiğini anlatan Sezgin, alanda konut sayısının geçen seneye mukayese et %35 yükseliş gösterdiğini kaydetmekte.
Küçük daireler seçim ediliyor
Kartal'da yer alan projelerdeki konutların tipolojik dağılımına bakıldığında %35'inin 1+1, %33'ünün 2+1, %23'ünün 3+1, geriye kalanın çeşitli tipte daireler olduğunu dile getiren Sezgin, çoğunlukla küçük dairelerin fazladan istek edildiğini saptama ettiklerini söylüyor. Sezgin, markalı konut projelerini seçim edenlerin orta ve orta-üst gelir grubunda, çoğunlukla personel , bekar ve çocuksuz aileler olduğunu ifade ediyor .
Bölgedeki büro projeleri incelediğinde ise çoğunlukla yatırımcılar yüksek prim talepleri içerisinde olduğundan, bu beklentiye cevap verebilecek projelerin inşa edildiğini dile getiren Sezgin, Kartal-Maltepe kısmında tahmini 258 bin m2'lik büro stoku bulunduğunu ifade etmekte . Ofislerin %74'ünün A sınıfı büro projelerinden oluştuğunu kaydeden Sezgin, İstanbulgenelindeki toplamında büro stokunun tahmini %5'inin bu alanda bulunduğunu söylüyor. Büro projelerinin çoğunlukla erişim akslarına paralel olan noktalarda geliştirildiğine dikkat çeken Sezgin, bundan ötürü D-100 karayoluna yakın konumda bulunan büro projelerinin yatırımcılar tarafından fazladan istek gördüğünü ifade ediyor .
Bölgede metrekare ortalaması 5.252 TL
Konut ücretlerinin D-100 Karayolu'nun alt ve üst bölgesine göre değiştiğini anlatan Sezgin, Kartal sahil yoluna inildikçe konut ücretlerinin arttığını bildiriyor . Bölgedeki konut projelerindeKDV'den arındırılmış haliyle fiyatların 1 .422-12.567 TL/m2 gibi geniş bir aralıkta oynadığını söyleyen Sezgin, 2015 senesinde ağırlıklı bölge vasatisinin bir evvelki seneye mukayese et %14 ölçüt artışı göstererek 5.252 TL/m2'ye ulaştığını bildiriyor . 2014 senesinde bu fiyatın 4.595 TL/m2 olduğuna dikkat çeken Sezgin, D-100 Karayolu'ndan sahil yoluna inildikçe fiyatların arttığını, yukarı çıktıkça düştüğünü ifade etmekte . Sezgin, buna göre D-100 Karayolu alt kısmında fiyatların 4.331-10.971 TL/m2 arasında iken, D-100 Karayolu üst kısmında 1 .422 -12.567 TL/m2 arasında değiştiğini kaydetmekte.
Bölgeyi altyapı yatırımları değerlendirdi
Kartal ilçesine son şeklini veren en mühim uygulamanın Maltepe'de olduğu gibi 1984'ten sonra Kadıköy-Pendik arasındaki sahil yolunun açılması olduğunu söyleyen Sezgin, sahil yolunun açılmasıyla birlikte kıyı kesiminde yerleşimin yoğunluk kazandığına göze çarpıyor . Sezgin, ayrıca Kartal'da İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nın yapılması , Kartal-Kadıköy metrosunun açılması ve hattın Marmaray'a bağlanması sonucu olarak alanda ev ve büro yatırımlarının ivme kazandığını bildiriyor .
Kartal bölgesi sahil yoluyla Tuz Ile ve Kadıköy'e bağlanırken, Kadıköy-Kartal metrosunun açılmasıyla toplu taşımada da merkezle entegrasyonun sağlandığını kaydeden Sezgin, bölgenin İstanbul Çevre Düzeni Planı'na göre ikinci derece merkez olarak belirlendiğini, buna istinaden yapılmış olan Kartal Adalet Sarayı'nın da alanda beyaz yakalı personel nüfusun artmasına sebep olduğunu ifade etmekte . Bununla birlikte, personel kesimin konut ihtiyacını bölgeden karşılama oranının da arttığını dile getiren Sezgin, ticari fonksiyonlu gayrimenkul ve karma projelerin alanda yoğunluk kazanmasının bu nedenlerden kaynaklandığını bildiriyor .
Büyük ivmeyi kentsel dönüşüm sağladı
Kartal'da gerçek hareketlenmenin bölgenin kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilmesinden sonra başladığını anlatan Sezgin, bölgeye yapılmış olan kamu yatırımlarıyla hareketlenmenin yüksek bir ivmeye dönüştüğünün altını çiziyor. Kartal'daki konut dokusuna bakıldığında çoğunlukla eski yapıların görüldüğünü anlatan Sezgin, son zamanlarda ise E-5 aksında ve özellikle metroya yakın konumlu Soğanlık gibi bölgelerde markalı konut projelerinin yükseliş kaydettiğini vurguluyor.
Dünyanın en büyük Adalet Sarayı'nın Kartal'da yapılmış olmasının da gelişmede güçlü bir etki sağladığını dile getiren Sezgin, büro ve konutları içermekte olan karma projelerin bu süreçte hız kazandığını kaydetmekte. Alanda hala daha endüstri alanlarının yer alması nedeni ile kentsel dönüşüme giren bu alanların yıkılıp yeni markalı konut ve büro projelerinin inşa edilmesine yol açılacağını söyleyen Sezgin, dolayısıyla mevcut markalı konut projelerine yenilerinin ekleneceğini bildiriyor . Sezgin, bölgeye ivme kazandıran faktörler arasında bulunan Kadıköy-Kartal metrosunun ise hizmet vermeye başlamasından bu yana alanda konut piyasası üstünde önemli bir etki yarattığını da sözlerine ekliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 10 yıl içinde kentsel dönüşüme katılma taahhüdü veren kaçak yapılara, elektrik, su ve doğalgaz bağlama izni vermeye hazırlanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, önceki gün kabine üyelerine konu hakkında bir sunum yaptı. Buna göre, 1 Kasım 2015’ten önce yapılan kaçak yapıların sahipleri elektrik, su ve doğalgaz bağlatabilmek için kentsel dönüşümü kabul ettiklerine dair taahhütname verecekler. Kentsel dönüşüme katılması için 10 yıla kadar süre tanınacak. Mevcut mevzuata göre, Yapı Kullanma Ruhsatı olmayan yapılara elektrik, su, doğalgaz, kanalizasyon gibi altyapı hizmetlerinin götürülmesi yasak.
‘İZİNSİZ YAPILARA MÜSAADE OLARAK ALGILANMASIN’
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Büyükşehirler başka olmak üzere birçok kentte kaçak yapıların bulunduğu bölgelerin varlığına dikkat çekerek “Bu düzenleme ‘izinsiz yapılara müsaade ediliyor’ şeklinde algılanmaması gerekiyor” dedi. Uygulamanın, kentsel dönüşüm sürecini hızlandıracak bir unsur olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, yapılacak düzenlemeyi ‘bundan sonra izinsiz yapı olmaması; mevcut izinsiz yapıların da kentsel dönüşüm içerisinde iyi şehirleşmeye kavuşabilmesi için atılmış bir reform adım’ olarak niteledi.
‘UYGULAMA KAÇAK ELEKTRİK KULLANIMINI AZALTIR’
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Uğur Yüksel de bu sorunun Türkiye’nin kanayan bir yarası olduğunu belirterek binaların imar izinleri tamamlanmadan insanların yapılarda oturmaya başladığını söyledi. Belediyelerin bu binaların suyunu bağladığını ancak kendilerinin elektrik veremediğine dikkat çeken Yüksel, bu durumun da kaçak elektrik kullanımını artırdığını vurguladı. Elektrik dağıtım şirketlerine de bu yönde baskı yapıldığını anlatan Yüksel, bu sorunun çözülmesinin faydalı olacağını kaydetti. Yüksel, İstanbul’da kaçak elektrik kullanımının yüzde 30-40 oranında olduğunu, Ankara, İzmir diğer büyük şehirlerin de yakın oranlarla İstanbul’u izlediğini açıkladı.
İzmir Ticaret Odası tarafından Ankara’da düzenlenen toplantıya MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Ak Parti İzmir Milletvekili M. İbrahim Turhan, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir Milletvekilleri Aytun Çıray, Mustafa Balbay, Tacettin Bayır, Ali Yiğit, Murat Bakan, Özcan Purçu, Zeynep Altıok, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Meclis Başkanı Rebii Akdurak ile tüm İTO Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, seçimlerin ardından 3 aydır yapmak istedikleri toplantıyı yoğun gündem nedeniyle ancak gerçekleştirebildiklerini söyledi. Milletvekillerine İTO tarafından yayınlanan İzmir Stratejik Planı 2015-2023 ve İzmir İli İlçeleri Sorunları, Çözüm Önerileri ve Yatırım Olanakları Kitabı ile İzmir’in Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporunu veren Demirtaş, "Bu toplantı ile amacımız tüm milletvekillerimize sorunlarımızı, çözüm önerilerimizi aktarmak, birlikte yapabileceklerimizi görüşmek" dedi.
Konuşmasında turizme özel bir yer veren Demirtaş, İzmir’de İnanç, kültür, kruvaziyer, kongre, sağlık, gastronomi ve yıl 12 ay şehir turizmi yapılabileceğini belirtirken, bu potansiyelin değerlendirilmesi için Ege Medeniyetler Müzesi Kurulması, İzmir’e turist getiren tarifeli seferlere de yakıt desteği verilmesi, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın Hub (aktarım merkezi) olması, sağlık turizmi için İnciraltı’nın planlanması, kruvaziyer limanının ihale edilmesi gerektiğini söyledi.
Körfez Geçişi Projesi’ni desteklediklerini, diğer yandan bir an önce Körfez Yaklaşım Kanalı’nın taramasının yapılmasını istediklerini ifade eden Demirtaş, Pasaport Limanı Dalgakıranı da bir cazibe merkezi yapmak istediklerini ama engellerle karşılaştıklarını söyledi. Kentsel Dönüşümün hızlandırılması gerektiğini belirten Demirtaş, Çevre Yolu ve İZBAN’ın ulaşmayan ilçelere de götürülmesinin İzmir’i çok geliştireceğini söyledi.
5 ÖNCELİKLİ İSTEK
İzmir’in stat sorunun çözülmesinden gar binalarının değerlendirilmesine, İzmir’e tema parklar kazandırılmasından Cumhuriyetimizin 100. yılında 2023’te İzmir’de Expo benzeri uluslararası organizasyon düzenlenmesi gibi pek çok projeleri ve İzmir’in çözüm bekleyen sorunları olduğunu belirten Demirtaş, "Hepsi çok önemli olmasına karşın 5 öncelikli isteğimizi belirledik" dedi. Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bunların ilki teknolojik atılım desteği. 4 tane teknoparkımız var. İEÜ’de robotik bölümü açıyoruz. İzmir Bilimpark’ı kurduk. Ama destek verilecek Ar-ge personelinin sayısının 50’den 15’e düşürülmesi, büyük firmaların teknoparka gelmesini engelliyor. İzmir’de yüksek teknolojiyi geliştirmek, 2023 yılında 100 milyar dolar ihracat yapmak istiyorsak bu şart. 2’inci isteğimiz turizm tanıtım desteği. İzmir’i yurtiçinde ve yurtdışında tanıtmak için yoğun çalışıyoruz bu desteklenmeli. 3’üncüsü körfez yaklaşım kanalı. Yeni nesil konteyner ve kruvaziyer gemilerin körfeze girmesi için bunun hayati önemi var. 4. Kentsel dönüşüm. İzmir’de her yıl 30 bin konutu yenilemek zorundayız, sadece konutları değil iş yerlerini de dönüştürmeliyiz. Bu konuda Karabağlar ve Gümüşpala’da çalıştık, Karabağlar’da çok önemli bir bölgeyi dönüşüm bölgesi ilan ettirdik. Ama Odaların kentsel dönüşümün içinde yer alması önünde engel var, bunun için iki satırlık yasal düzenleme bekliyoruz. 5’incisi de THY’nin İzmir’den yurtdışına önemli noktalara sefer yapılması, İzmir’in HUB olması."
İTO Meclis Başkanı Rebii Akdurak da toplantının çok önemli olduğunu belirterek, "Bir hayalim gerçekleşiyor tüm partilerden milletvekilleri burada. İzmir için birlikte katkı koyabileceğimize inanıyoruz. Daha sık bir araya gelmeliyiz" dedi.
AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan ise yaptığı konuşmada, diğer AK Parti milletvekillerinin TBMM’deki oylamalar nedeniyle çok istemelerine rağmen toplantıya katılamadığını, hepsini temsilen kendisinin geldiğini söyledi. Turhan, "Ulaştırma Bakanlığı bütçesinde İzmir projelerine ödenek alındı. THY’nin yaz tarifesinden İzmir’den önemli kentlere uçması için bizde görüşüyoruz. Odaların ve STK’ların kentsel dönüşümde yer alması önemli, onu da destekliyoruz. Turizm konusunda bu sene Antalya daha sıkıntılı ama İzmir için 2016 yılında da bir şeyler yapılmalı. Diğer partilerdeki arkadaşlarımızla da bu konuları görüşüyoruz. Somut olarak ne yapılması gerekiyorsa, yasal düzenlemelerin takibi konusunda emrinize amadeyiz" diye konuştu.
CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise İTO’nun her zaman kente dair sözü olduğunu belirterek, merkezi hükümetin ve yerel yönetimlerin yeni çalışmalardan da çok yararlanacağını söyledi. Sındır, "Ar-Ge desteği Türkiye’nin neresinde olursa olsun verilmeli. İzmir için teknolojik atılım desteği verilmesi kamunun sorumluluğu. Turizmde tanıtım önemli ama terör, savaş sorunu turist gelişini etkiliyor. Kentsel dönüşümde Odalara görev verilmesi konusunda olabilirlik neyse yapılmalı. Milletvekili olarak bize bugün verdiğiniz çalışmaların, aktardığı sorunların takipçisi olacağız. Amacımız İzmir’de yaşamı daha kaliteli hale getirmek. CHP olarak, Ticaret Odamızın kente dönük, insana dair çalışmalarının yanındayız" dedi.
MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural ise önemli konularda tüm milletvekillerinin birlikte hareket edip, inisiyatif alması gerektiğini belirterek, "İnşallah İzmir için bir farklılık oluştururuz. İzmir’in yapısal sıkıntıları var. İzmir’in önümüzdeki dönemde neleri takip etmemiz lazım. Neler yapıldı, neler yapılacak? Bunlar politik tercih değil. Bu sinerjiyi oluşturmamız lazım. İzmir’de mutlaka yaratıcı ekonomiyi, katma değeri yüksek yeni sektörleri yani spor, kültür, sanat, eğlence gibi sektörlerin de güçlendirilmesi lazım. İzmir’in sorunlarında hepimiz İzmir partisi mensubuyuz" dedi.
Miletvekilleri de söz alarak düşüncelerini anlattı.
Demirtaş, toplantının sonunda çok verimli bir toplantı olduğunu belirterek bundan sonra her ay milletvekillerine İzmir raporu göndereceklerini, bu toplantıları da 3 aylık dönemler halinde tekrarlayacaklarını söyledi.
Ordu Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı tarafından Altınordu İlçesi Kentsel Dönüşüm Master Planı hazırlıkları kapsamında 'Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi Çalıştayı' düzenledi. Kentsel dönüşüm alanlarına yönelik önemli kararların alındığı çalıştaya Ordu Büyükşehir Belediyesi, Altınordu Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü teknik personeli katıldı. Yapılan çalıştayda, Altınordu ilçesinde kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan alanların tespit edilmesi amacıyla proje alanları, çöküntü alanları, riskli alanlar, yenileme alanları ve benzeri konular hakkında istişare yapıldı.
Altınordu ilçesinde bundan sonra yapılacak bütün kentsel dönüşüm çalışmalarının, ilçede dönüşüme acil ihtiyaç duyulan alanların tespit edilerek daha sonra dönüşüm modellerine çevirmek amacıyla plandan faydalanılacağı da belirtildi.
İstanbul'un Kadıköy ilçesinde kentsel dönüşüm adı altında başlatılan projelerde hiçbir ilerleme kaydedilmedi. 2010'da kentsel dönüşüm projelerinin başlaması için vatandaş ve firma sahiplerinin karşılıklı imzalarından sonra semt sakinleri evlerini tek tek boşalttı. Ancak boşaltılan evlerin yanında bir de anlaşmazlıklar yaşandı.
Anlaşmazlıkların görüldüğü projelerde ise en çok esnaf mağdur edildi. Bölgede yıkım sonucu azalan nüfustan dolayı birçok esnaf kepenk kapattı.
‘İşler düştü, kira arttı’
Bölge esnafından Gökhan Kaynar, “Projenin başlayacağı tarihten itibaren insanlar evlerini boşaltmaya başladılar. Mahalle sakininin başka semtlere taşınmasıyla satışlarımız gözle görülür şekilde azaldı. Projeden önceki dönemle kıyasladığımızda yüzde 60-70 oranında düşüş yaşadık. Ters orantılı bir durum yaşıyoruz. Nüfus azaldı, işler düştü ama dükkân kiralarımız arttı” diye konuştu.
‘Can güvenliği yok'
Mahalle sakinlerinden Murat Bulut, “Boşaltılan evlere de ya mülteciler ya da uyuşturucu bağımlıları yerleşti. Fuhuş ve uyuşturucu aldı başını yürüyor. Nereye adım atsak ya bir tinerciyle karşılaşıyoruz ya da bizden para isteyenlerle. Burada hiçbir şekilde can güvenliği yok” çağrısında bulundu.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), 92’inci Genel İdare Kurulu toplantısını Adana’da düzenledi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı’nın akşam yemeğine katıldığı, Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan ve bakanlık ekibinin MÜSİAD’ın hazırladığı rapora istinaden soruları cevapladığı toplantıda, kentsel dönüşümden imar kanununa, inşaat sektörünün sorunlarından çözüm önerilerine kadar birçok konu masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, yeni imar kanunu ile mevzuat hazırlıklarında sona gelindiğini ve çok yakında Meclise sunulacağını söyledi.
MÜSİAD’ın iki ayda bir farklı bir şubenin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Genel İdare Kurulu toplantılarının 92’incisi, 12-13 Şubat tarihlerinde Adana'da düzenlendi. Her defasında farklı bir konunun; yetkili isimlerleişlendiği Genel İdare Kurulu toplantılarının 92’incisinin konusu, Kentsel Dönüşüm ve Şehirlerin Ruhu oldu.
Toplantının akşam yemeğinde konuşan ve MÜSİAD’ın Türkiye’nin kardeşlik anlayışına her zaman destek olduğunu kaydeden Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, “Saygın bir siyaset anlayışının ancak sağlam bir ekonomik kalkınmayla gerçekleşebileceğini çok iyi biliyoruz. MÜSİAD olarak; Türkiye’nin ekonomik kalkınma ve büyümesi alanında büyük bir yükü taşıdınız. Kurulduğunuz günden bu yana; gerek bir sivil toplum kuruluşu olarak gerekse insani hedeflerinizle Türkiye’ye yeni bir soluk getirdiniz” dedi. Sarı, MÜSİAD’ın hazırladığı raporun bakanlık çalışmalarına da önemli katkı sağlayacağının altını çizdi.
KONUTDER, GYODER ve İNDER gibi inşaat sektörünün önde gelen derneklerinin de katkısıyla hazırladıkları raporun önemine dikkat çeken MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, “Ülke ekonomimizin lokomotif sektörlerinden inşaat sektörünün en önemli konularını 92’inci Genel İdare Kurulumuzda bakanlığımıza aktarma ve değerlendirme fırsatı bulduk. “Kentsel Dönüşüm”, “İmar Kanunu/Mevzuatı ve Uygulamaları” ve“Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yerel Yönetimlerle/ Toki ile Koordineli Yürütmesi Talep Edilen Hususlar” olmak üzere 3 ana başlık altında bir çalışma raporu hazırladık. Bakanlık yetkililerimize sunduğumuz raporda; kentsel dönüşümde ekonomik, sosyal ve kültürel boyutların genellikle dikkate alınmadığını, Kentsel Dönüşüm Fonu adı altında bir kamu fonu oluşturulması ve kentsel dönüşüm olgusunun asıl amacının ne olduğu vatandaşa iyi anlatılması gerektiğini vurguladık. 3194 sayılı imar kanununun günümüz ihtiyaçlarına cevap vermediğini ve kanunun yeniden düzenlenerek imar değişikliklerinin kamu vicdanını zedeleyen, kişilere özel değerlendirmelerden arındırılması gerektiğini belirttik ” şeklinde konuştu. Olpak, rapora bakanlık ile yapılacak istişarelerle son şeklinin verileceğini söyledi.
Raporda “Konut Sektörünün Genel Sorunları ve Çözüm Önerileri” ile ilgili özel bir bölüm oluşturduklarını belirten Olpak, “Yerel yönetimler, kentsel dönüşümün, gerek karar alma sürecinde, gerekse uygulama safhalarında, kentsel kültür mirasını korumak ve gözetmek üzere, uzmanından yönetime, meslek odaları temsilcileri ve özel şahıslara dek uzanan “Danışma Kurulu” niteliğinde bir katılım grubu ile işbirliği içinde çalışmalı, onların görüşleri doğrultusunda hareket etmelidirler” dedi. Olpak, kentsel dönüşümde yöresel mimarinin özendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Toplantıya katılan ve raporun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışmalarına katkı sağlayacağını belirten Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan,kentsel dönüşümde önemli aşamalar kat edildiğini belirtti. Ceylan, yeni imar kanunu ve mevzuatların hazırlıklarında sona gelindiğini ve çok kısa zaman içinde meclise sunacaklarını söyledi.
KEPEZ VE SANTRAL'İN 1/BİNLİK PLANLARI ONAYLANDI
- 261 BİN METREKARE YEŞİL ALAN HEDEFLENEN PROJE KAPSAMINDA VATANDAŞLAR BİRÇOK SOSYAL FAALİYET ALANINA KAVUŞMUŞ OLACAK
'Kepez ve Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi'nin 1/1000'lik imar planları Antalya Büyükşehir Meclisi'nde kabul edildi.
Kepez ve Santral mahallelerinde Türkiye'ye örnek bir Kentsel Dönüşüm Projesi'ni hayata geçirmek üzere kolları sıvayan Büyükşehir Belediyesi, adım adım sona ilerliyor. Büyükşehir Belediyesi'nin başvurusu doğrultusunda Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilan edildikten sonra başlayan planlama çalışmalarında son viraj da geçildi. Proje için hazırlanan 1/5 binlik imar planı 8 Aralık 2015 tarihinde Büyükşehir Meclisi'nde kabul edilmişti. Projenin 1/binlik planları Büyükşehir Belediye Meclisi'nin Şubat ayı devam toplantısında onaylandı. Projenin önünde imar planlamasıyla ilgili bir engel kalmadı.
YÜZDE 89'U EVET DEDİ
Proje için Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in açılışını yaptığı Kepez-Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi Bilgilendirme Ofisi'nde hak sahipleri ile ön protokol imzalanıyor. Projenin hayata geçirilmesini isteyen 2 bin 883 hak sahibi 2 ay gibi kısa bir sürede Büyükşehir Belediyesi'ne yetki verdi. Bir nevi referandum özelliği de taşıyan ön protokol sürecinde hak sahiplerinin yüzde 89'u Büyükşehir Belediyesi'ne 'projeyi yapın' dedi. Onlarca vatandaş da Kepez Santral mahalleleri kentsel dönüşüm ofisine gelip ön protokol imzalamaya devam ediyor.
261 BİN METREKARE YEŞİL ALAN
Projenin alt ve üst donatı planlamaları ile kentsel tasarım proje çalışmaları devam ediyor. ANTEPE İnşaat ve Ticaret A.Ş. koordinatörlüğünde sürdürülen mimari proje çalışmalarının da dünya fuarlarında tanıtılması hedefleniyor. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte yapım aşamasına geçilecek. Kepez-Santral mahalleri için dünya çapında bir kentsel dönüşüm projesi hazırlandı. Modern çağın teknik imkan ve donanımları göz önüne alınarak oluşturulan proje ile mahalle sakinleri, büyük meydanlar, göletler, müzeler, yeşil alanlar, çocuk parkları, alışveriş alanları, yarı açık pasaj alanları, camiler, okullar, pazar alanları, hastane gibi yaşam standartlarını en üst seviyeye çıkaracak sosyal alanlara kavuşacak. Proje toplam 261 bin metrekare yeşil alanıyla Türkiye'ye örnek bir yaşam merkezi olacak. Kepez ve Santral mahallelerinden raylı sistem hattı da geçecek.
BÖLGENİN DEĞERİ KATLANACAK
Antalya'nın çehresini değiştirecek proje ile hak sahiplerine hiç para ödemeden metrekare hakları kadar daire sahibi olması, hak sahiplerine mevcut yerlerine en yakın konut alanlarından daire verilmesi, ister büyük bir tek daire ister küçük metrekareli iki daire sahibi olması gibi imkanlar sunuluyor. Hak sahiplerine yeni evlerine taşınana kadar kira yardımı ve taşınma yardımı da yapılacak. Proje hayata geçirildiğinde bölge Antalya'nın en prestijli bölgelerinden biri haline gelecek ve değerini misli misli katlayacak.
Hakan Kodal yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: Yaratıcılık, rekabetçi kent anlayışı, doğru şehir plancılığı, hizmet kalitesi… Kentsel dönüşüm projeleri ile ilgili, İstanbul ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Neden biz 15 yıldır ayakları yere basan sektör olarak, İstanbul’un kendimiz bile bir Londra olamayacağına inanımıyoruz? Ya da siz inanıyor musunuz?
İstanbul’un bize rağmen hatta biz ne yaparsak yapalım Londra veya bir Paris gibi bir kent olacağına inanıyorum. İstanbul sadece bizim için değil yabancılar için de gerçekten çok güzel ve çok etkileyici bir kent. Ben bunu İstanbul Shopping Fest döneminde, AYD döneminde birebir gözlemledim. İstanbul’un başarısını geciktiren biziz. İstanbul’u İstanbul yapan sadece tarihi yapıları değil. İstanbul’un bugüne kadar gelişmemesinin temel faktörü sadece turizm odaklı olması. İstanbul’a gelen turist sadece Topkapı Sarayı’na, Dolmabahçe Sarayı’na gelmemeli. Esasında İstanbul’u bir megapol yapmanın bir sürü faktörü var. Birincisi yaratıcılık. Modada, gastronomide, sanatta, organizasyonlarda, kalınan otellerin kalitesinden, gittiğiniz alışveriş merkezlerine, dolaştığınız caddelerden bindiğiniz taksinin kalitesine, size verilen hizmete, restoranlardaki ortama, Boğaziçi’ne bindiğiniz tekneye, esasında bir kenti rekabetçi kılan, sadece fiziksel özellikleri değil, içerdeki hizmet anlayışı. İstanbul biz istesek de istemesek de bu anlamda çok ciddi bir mesafe kat etti. Özellikle otelcilik, yeme içme, moda, tasarım, mobilya tasarımı.
Eskiden mobilya bulamazdık, şu anda bakıyorum otelcilikle beraber mobilya sektörü de inanılmaz gelişti. Yeme-içme sektörü, eğlence sektörü..Bütün bunların hepsini alt alta koyduğunuz zaman, İstanbul’un önünü kesecek tek şey, tabii ki doğal olarak terörizmdir. Huzur ve güvenlik olmazsa olmazdır. Ama bu çözülürse İstanbul’un gelişmesini kimse engelleyemez. Bunu sağlayabilmek adına özel sektör dışında kamuya çok büyük görevler düşüyor. Kentsel dönüşüm dediğimiz şey esasında bir kentin yaşanılabilir olmasıdır. Her anlamda yaşanılabilir.
Kentsel dönüşümde sadece konutu düşünmek yanlış. İnsanların çalışabileceği, eğlenebileceği, hava alabileceği mekânların, yeşil alanların hepsinin planlaması anlamında bir kentsel dönüşüm yapmamız lazım. Biz kentsel dönüşümü binayı yıkıp yeniden yapmak olarak algıladığımız için hep o boyuta kendi ölçeğimizden bakıyoruz. Aslında kentsel dönüşümde belli alanları yıkıp yerine parklar da yapmamız gerekiyor. Bunun karşılığında oranın kamulaştırıp orada yaşayanlara da başka yerde yaşamalarını sağlamak, bu alanları yaratmak lazım.
2016 için öngörünüz nedir?
Seçime kadar olan dönemde çok ciddi bir durgunluk olduğu için, 2015 bekleyişle geçmişti. 2015’in bütününde esasında yükselişe geçmedik genel olarak. Ama son iki ayda en azından bir toparlama oldu diyebiliriz. Ocak ayı daha durgun başladı tahmin ettiğime göre ama zaten ocak, şubat, mart sezon olarak ölü sezondur. 2016’nın 2015’ten daha kötü olmayacağını düşünüyorum.
Ocaktaki durgunluğun sebebi neydi peki?
Bence özellikle yıl sonuna doğru, 2015’in o bütün birikmiş hareketi gerçekleşti, bitti ve tabii ki doğal olarak bir sürü, arka arkaya, Sultanahmet’in bombalanması olayından tutun da Rusya ile yaşanan krizler, bir sürü negatif üst üste geldiği için de dövizdeki hareketlenme ile birlikte bir yeni yılda bi dur bekle dönemine girdik. O yüzden de ocak, bir anlamda dur bakalım nasıl olacak bu sene bekle gör, olarak geçti. Ben şubat ayını da düşük bekliyorum açıkcası.
Mayısta yüksek ivme yakalanacak mı?
2015’te yaşanabilecek bütün kötü şeyleri bir arada yaşadık. Bu anlamda 2015’te dövizin fırlaması tüketicileri çok tedirgin etti. Şu anda en azından döviz bu seviyelerde devam eder beklentisi var. Enflasyon ve faiz beklentilerinde faizde bir yukarı hafifi bir çıkış olabilir ama enflasyonda en azından petrolün aşağı inmesi, bir frenleme olacaktır. Genel olarak kötü bir sene olmasını beklemiyoruz ama temkinli olmamız gereken bir yıl diye bakıyoruz.
Son projeniz Tom Tom’dan bahsedelim biraz da. Alışık olduğumuz yeni projelerin aksine Tom Tom adeta meydan okuyarak, mahalle kültürüne hizmet ediyor.
Beyoğlu’nda iki bina diye başladığımız proje adeta ezber bozuyor. Aslında olması gerekene işaret ediyor diyebiliriz. Projenin içerisinde hem ofis hem yeme içme alanları, hem kafeler, hem sanat mağazaları ve sonuçta tabii ki konut var. Biz kentin o projesine baktığımızda o sokak dokusunu devam ettirdik. Bunu yaptığımız için bir anda oraya yeni markalar çekiyoruz. Aslında üçte biri Tom Tom Mahallemizin bir parçası. Yani içinde yeme içme alanlarıyla, bizim o getirdiğimiz yeni işletmecilerle o mahalledeki işletmecilerle beraber bütün mahalleyi örgütlüyoruz. Esasında biz o mahalle özelinde bir mağaza ve işletme karması yaptık. Karmayı yaparken, mevcut işletmelerden, mevcut o bölgenin ihtiyaçlarından çıkıp esasında o mahallenin bir tasarım mahallesi olduğunun farkına vararak onu destekleyici markaları ve işletmecileri çekiyoruz oraya. Orada olmayan bir şeyi oraya getirerek değil, orada zaten olan mevcudu destekler bir karma ile gittiğimiz için sadece bize ait 25 tane mekân dışında altmış tane yeni başka mekân var mahallede. Bunlarla birlikte mahalleyi bir tasarım mahallesi haline getirmek için işbirliği yapıyoruz. Sokakları yeniliyoruz, camiyi restore ediyoruz, yeni bir yürüyüş yolu projemiz var, o bölgeye istinaden yeni bir tasarım ve rehber çıkarıyoruz, bir harita oluşturuyoruz, yani o mahallelilerin ve işletmecilerin de katıldığı bir dönüşüm projesine döndü bizim projemiz. Onu yaparken şunu fark ediyoruz; kent içerisinde yaptığınız zaman orada yaşayanlarla beraber oranın gerçek ihtiyaçlarına yönelik bir şey yaptığınızda talep sorunu yaşamıyorsunuz. Ama tamamıyla yepyeni sıfırdan bir mahalle yaptığınızda doğal olarak onun gerçek anlamda bir mahalle olması kolay değil.
Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, kentsel dönüşüm alanı içinde yer alan Şükran mahallesinde incelemelerde bulundu. Başkan Toru, şehrimiz için büyük önem arz eden bölgeyi gelecek nesillere kazandıracaklarını ifade etti.
Danıştay 6. Dairesi, Ankara Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm Projesiyle ilgili hazırlanan 6 plan değişikliği ile 1 Bakanlar Kurulu kararı hakkında açılmış 16 dava dosyasını birleştirerek bilirkişi incelemesi istedi. Yapılan 6 plan değişikliği ile Bakanlar Kurulu kararı hakkında ayrı ayrı hazırlanan bilirkişi raporlarında kentsel dönüşümle ilgili, “kentsel dönüşüm yaklaşımı ve plan bütünlüğü yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Raporlarda kentsel dönüşüm projesinin hayata geçirilmesiyle trafik ve yapılaşmaya bağlı olarak Ankara’da hava kirliliğinin artacağı da belirtildi.
Bilirkişi raporlarında Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm projesiyle ilgili şu tespitlere yer verildi:
YETERİ KADAR ARAŞTIRMA YAPILMADI
- “Dava konusu alanın, ‘Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı’ ilan edilmesi sürecinde, alanın kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi için gerekli hangi özelliklere sahip olduğuna dair bir araştırma ve inceleme yapılmamış olduğu görülmektedir. Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı kararı, salt alandaki gecekondu tipi yapılaşmaya ve kısmen jeolojik yapıya dayandırılmaktadır.”
KAMU YARARINA AYKIRI
“Yeni Günaypark Kentsel Dönüşün ve Gelişim Proje Alanı sınırının belirlenmesinde yöntem olarak sorunlar bulunmaktadır; alanın kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenmesine yönelik ayrıntılı çalışmaların yapılmadığı, gerekçelerin açıklığa kavuşmadığı görülmektedir. Bu durum kamu yararına uygun değildir.”
PROJE SOSYAL GRUPLARIN AYRIŞMASINA NEDEN OLMAKTADIR
“Dava konusu alanda benimsenen kentsel dönüşüm anlayışı, planlama sürecinde ayrıştırıcı bir tutum geliştirilmesine neden olmuşmuştur. Kentsel dönüşüm yöntemi olarak, alandaki gecekondu tipi konutların tümüyle yıkılması ve yeni konut alanlarının üretilmesi hedeflenmiştir. Ancak bu süreçte 2023 Başkent, Ankara Nazım İmar Planı stratejilerinde belirtildiği gibi kullanım değeriinin aksine değişim değeri ön planda tutulmuştur. Kentsel dönüşüm stratejisi, dava konusu alanda gerçekleşen örneğe göre alanda konut geliştirme projesi üretip konutların satılması yoluyla gelir elde edilmesine bir stratejiye dönüşmektedir. Bu tutumda öncelik olan alanın kullanıcıları değil, alana davet edilen yeni kullanıcılardır; çünkü gelir getirici grup bu grup olacaktır. Daha önce dava konusu alanda yaşayan kişiler ise alanın kuzey sınırında, diğer alanlardan duvarlar ile ayrılmış bir bölgede yaşamaya yöneltilmektedir. Bunun sonucu ise 2023 Başkent Ankrara Nazım İmar Planı stratejilerine aykırı olarak farklı sosyal grupların kentsel mekanda ayrışması olmaktadır.”
ANKARA’DA HAVA KİRLİLİĞİ ARTACAK
-“Dava konusu alan için öngörülen proje kapsamında, vadi tabanı üzerine de yapılaşmaya gidilecek olup sadece rekreasyon alanı olarak değerlendirilmeyecek olan güney kısmı da bu bölge içinde kalmaktadır. Vadi tabanına yakın bu bölgede yerleşim olacağı için hava dolaşımı hem yamaçlar hem de vadi boyunca engelleneceği için oluşacak ve artacak olan hava kirliliği nedeniyle insan sağlığı açısından da önemli sorunlar söz konusu olacaktır.”
- “Dava konusu kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulanması ve imar planlarında öngörülen yapılaşmaların gerçekleşmesi durumunda, proje alanı ile projenin etki alanı dikkate alındığında hem (artırdığı trafik, bina ve yapı yoğunluğu vb. ile) ilave hava kirliliği oluşturacak, hem de Ankara’nın mevcut hava kirliliği problemini hem bölgede, hem de kent genelinde artıracaktır.”
DERE YATAĞINDA YAPILAŞMA GÜVENLİ DEĞİL
“Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı Imrahor Vadi tabanında bulunan ve önlemli alan (ÖA) olarak ifade edilen alanda dere ıslah edilmemiştir, herhangi başka bir önlem alınmamıştır. Dere ıslah edilmiş olsa bile hemen kıyısında ve sıfır giriş yüksekliğine sahip binalar yapmak kesinlikte asla güvenli değildir.”
SON KARARI DANIŞTAY VERECEK
Bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan 7 ayrı rapor Danıştay 6. Dairesi’ne sunuldu. Raporların sonuç bölümünde Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı ile ilgili şu ifadeler kullanıldı: “Bilirkişi kurulumuz dava konusu bölgenin Ankara, Çankaya, Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan edilmesinin ve alanda geliştirilen planlama kararları ile yapılaşma etkinliğinin çevresel, meteorolojik, jeolojik ve hidrolojik nitelikleri ile plan kademelenmesi, kentsel dönüşüm yaklaşımı ve plan bütünlüğü yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Tarihi yarımada günden güne değişiyor ve tarihi doku yok oluyor.İstanbul’un simge yerleriyle ilgili kararlar İBB ve Fatih Belediyesi meclislerinde muhalefetin tüm itirazlarına karşın kabul ediliyor.
Ardından mahkeme süreci başlıyor. Ancak mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı alınsa da ‘rant’ hırsının önüne geçilemiyor. Kararlar da başka mahkemelerce kaldırılıyor. Fatih Belediyesi yeni bilirkişi heyetinin raporunu ve bu rapora göre karar verecek mahkemenin hükmünü beklemedi bile. Fatih Belediyesi “1. derecede tarihi eserler dışındaki 2 ve 3. derece tarihi eserlerin kendileri, bitişik ve karşı parsellerindeki yapılaşma izni için koruma kurullarından izin alınmasını” devre dışı bırakan karara imza attı.
Valilik kalkanı
CHP’li Meclis Üyesi Fazıl Uğur Soylu İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması talepli dava açtı. Ayrıca Soylu yargı kararlarının uygulanmadığı gerekçesiyle İBB ve Fatih Belediyesi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Valisi Vasip Şahin iki isim hakkında soruşturma açılmasına izin vermedi.
‘TEPKİDEN ÇEKİNİYORLAR’
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Sultanahmet, Ayasofya,Eminönü’nün de içinde bulunduğu ‘tarihi yarımada - Suriçi’ bölgesinin turistik şehre dönüştürüleceği iddialarını TBMM’ye taşıdı. Yarkadaş, “Kararla; ölgede korunan eski yerleşim yerleri turistik bir şehre dönüştürüleceği ve yüzyıllardır eski İstanbul’un kalbi olan mahallelerde yaşayan vatandaşların taşınmasının da gündeme geleceği aşikârdır. Fatihlilerin tepkisinden çekinildiği için kararın İBB’nin sitesine konmadığı ise belirtilen diğer bir noktadır” dedi.
Bu düzenleme yapılırken ‘6. Madde’ adıyla geçici düzenleme yapıldı ve işlemlere başlayan müteahhitlere 1 Ocak 2016 tarihine kadar ek süre verildi. Müteahhitlerin talebi ile geçen yıl ekim ayında yönetmelik 2016 sonuna kadar ertelendi. Bu ek süre daire başına yüzde 10-12 civarında bir net metrekare avantajı sağladı.
Mimarlar Odası ise söz konusu maddesinin imar düzeninde çok hukuklu bir sistem getirildiği eleştirisini yaptı ve 6. Maddede yürütmenin durdurulması davası açtı. Danıştay 6.Dairesi yürütmenin durdurulması talebini red etti ancak Mimarlar Odası Danıştay Dava daireleri Genel Kuruluna giderek Geçici 6.Maddenin yürütmesini durdurdu.
Yürütmenin durdurulması kararı ile emsal avantajını kaybeden müteahhitler açısından ticari risk ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iptal davası nedeniyle var olan Geçici 6.Madde de bir değişiklik yapmak yerine Geçici 10.Maddeyi çıkardı. Bakanlık özellikle kentsel dönüşüm sürecinde olan şirketler için önemli bir karara imza attı ve müteahhitler tekrar emsal avantajına kavuştu.
Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç,Kayseri İmar ve İnşaat Müteahhitleri üyelerinin hazır olduğu toplantıda Küçükali ve Anbar semtlerinde kentsel dönüşüm ile yapılacak binalar hakkında detaylı bilgi verildiğini söyledi.
Melikgazi Belediyesinin 2015 yılında gerçekleştirilen yatırımları hakkında bilgi veren Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, 2016 yılı yatırım planı içerisinde yer alan Küçükali ve Anbar semtlerindeki kentsel dönüşüm binaları hakkında bilgiler verdi. Büyükkılıç, örnek ve referans belediye olarak Kayseri nüfusunun yüzde 50’sine her gün kesintisiz hizmet sunduklarını kaydetti.
Kentsel dönüşüm ile yıkılan binaların yerine modern çok katlı binaların yapılacağını ve Kayseri deki firma sahiplerine bir bakıma bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdiklerini ifade eden Başkan Memduh Büyükkılıç, seminer ile ilgili olarak şunları söyledi; “Melikgazi Belediyesi olarak özellikle ulaşım, yeni açılacak yollar, asfaltlama ve kentsel dönüşüm ile onarımı yapılacak tarihi mekanların ağırlıklı olduğu hizmetlerin yer aldığı 2016 yatırım planlaması hakkında büyükşehir belediyesi toplantı salonunda seminer verildi. KAYİMDER, Kayserimizin gelişiminde ve imarında önemli yeri olan müteahhitlerimizin dayanışma arzusu ile bir araya geldiği en önemli derneklerden birisidir. ’Dünyada Mekan, Ahirette İman’ diyen insanımıza hizmet eden ve özellikle konut sektöründe yoğunlaşan müteahhit arkadaşlarımızın, deprem kuşağı olan Ülkemizde, işlerinin ne kadar zor, sorumluluklarının da bir o kadar ağır olduğu bir gerçektir. İstihdamda ve üretimde, Ülkemizin en önemli yükünü taşımaktadırlar. Melikgazi Belediyesi olarak yapılacak binaların ihale öncesi bilgilendirme toplantısı ile bir bakıma rekabet gücünü artırmak istedik."
Gaziosmanpaşa'nın dört mahallesi, Güngören Tozkoparan Mahallesi, Pendik Batı Mahallesi, Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki yargının idarenin verdiği riskli alan kararlarını iptal etmesi üzerine kentsel dönüşüm bekleyen on binlerce İstanbullunun ev hayali suya düştü.
İstanbul'da bir çok ilçede Danıştay'ın verdiği iptal kararlarıyla yılan hikayesine dönen kentsel dönüşüm binlerce mülk sahibini mağdur etti.
Kadıköy ve Ataşehir'de kentsel dönüşüm hızla ilerlerken Gaziosmanpaşa, Pendik, Güngören, Sultangazi gibi ilçelerde yargı riskli alan kararlarını iptal ederek kentsel dönüşümle bir an önce evlerine kavuşmak isteyen yüzbinlerce insanın umudunu suya düşürdü.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, ilçelerindeki kentsel dönüşümde yargının verdiği iptal kararlarının teknik rapor eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.
Kentsel dönüşümde riskli alanlarda yaşayan vatandaşları sağlıklı konutlara kavuşturmayı hedeflediklerini belirten Usta, "İlçemizde 13 adet riskli alan ilan edilen bölge bulunmakta olup; toplam yüzölçümü 432 hektardır. Yaklaşık 110 bin insanımız halen söz konusu riskli alan ilan edilen bölgelerde ikamet etmektedir. Kentsel dönüşüm çalışmalarımız kapsamında vatandaşlarımızla uzlaşma görüşmelerimiz sürmekte olup, inşaat aşamasına yaklaşılan 3 bölge vardır" dedi.
Kentsel dönüşümde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Belediye, GOPAŞ, yatırımcılar ve vatandaşlarla kentsel dönüşümde paydaşlık yaptıklarını belirten Usta, "Belediyemizin görevi; kentsel dönüşüm sürecini yürütmek ve bu süreç boyunca halk ile yatırımcı arasındaki ilişkiyi sağlamaktır" şeklinde konuştu.
Usta, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 6306 sayılı kanunun uygulanması hususunda kira yardımları, planlama çalışmaları ve yetki devri konusunda belediyelerine tam yetki verdiğini vurguladı. Usta, sözlerini şöyle sürdürdü: "Riskli alan ilan edilen 13 bölgede çalışmalar sürmektedir. Yürütmeyi durdurma kararı verilen alanlar ile ilgili resmi işlemler yapılamamakta fakat vatandaşların mağduriyete uğramaması için gereken çalışmalar yapılmaktadır.
Verilen yürütmeyi durdurma kararları teknik rapor eksikliği nedeniyle verilmiş olup, tüm alanlar üzerinde yeniden raporlama çalışması yapılmaktadır."
Başkan Usta, kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında karşılarına çıkan engelleri de şu şekilde sıraladı, "Mülkiyet: Kentsel dönüşüm çalışmalarında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri olup, özellikle veraset durumları söz konusu olduğunda varislerin sayı olarak fazla olması varisler arasındaki anlaşmazlıklar, davalı taşınmazların mevcut olması süreci uzatmaktadır.
Muhalefetin Tutumu/Sosyal Tepki: Kentsel dönüşüm karşıtı kampanyalar vatandaşların kentsel dönüşüm konusunda ikna olmalarını zorlaştırmakta, mahalle bazlı örgütlenmeler ve bu örgütlenmeler neticesinde açılan davalar, çalışma sürecinin uzamasına neden olmaktadır.
Yargı Kararı: Muhalefet ve kentsel dönüşüm karşıtı derneklerin destekleriyle açılan davaların sonucunda riskli alanlarda verilen yürütmeyi durdurma kararları, kentsel dönüşüm çalışmaları sürecini uzatmaktadır.
Modern Gaziosmanpaşa'ya kavuşacağız
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta,"Kentsel dönüşümde adaletli, şeffaf ve uzlaşma eksenli bir anlayışa sahibiz. Bütün vatandaşlarımızla karşılıklı konuşarak, onların görüş ve taleplerine cevap vermeye çalışarak ilerliyoruz. Türkiye'de bir master plan dahilinde kentsel dönüşüm gerçekleştiren ilk belediyeyiz. İnsanlarımızın okul, otopark, yeşil alan ve ulaşım gibi eksikliklerini giderecek kapsamlı bir değişim ve dönüşüm hamlesi yürütüyoruz. Bu çalışmalarımızı yerinde dönüşüm anlayışıyla yürütüyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızla halkımızın yaşam kalitesini yükseltirken, ilçemizin sorunlarına tek tek çözüm buluyoruz. Yakın bir gelecekte Yeni Türkiye vizyonuna uygun, modern bir Gaziosmanpaşa'ya kavuşacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu.
Ticaretin doğduğu kent olarak bilinen Kayseri'de gayrimenkul yatırımları hızla değerleniyor.
Öyle ki kentte, 2-3 yıl öncesine kadar metrekare fiyatları 900-bin 100 lira arasındayken bugün bin 500 liraya çıktığı belirtiliyor. Kentsel dönüşümün Kayseri'ye doping etkisi yapacağını vurgulayan Cansel Turgut Yazıcı, bölgede büyük bir finans merkezi projesinin de planlandığını bildirdi.
BODRUM KATI BİLE DEĞERLENDİ
Kentsel Dönüşümün söylenti olduğu zamanlarda dahi bölgeye yoğun bir rağbetin olduğunu aktaran Yazıcı, bodrum kat konutlarda bile mülk edinme yansının başladığını vurguladı. Bir yıl öncesine kadar bodrum katların, metrekare fiyatlarının 700-900 lira olduğunu bildiren Yazıcı, bu fiyatların simdi bin liranın üzerine çıktığını dile getirdi.
Antalya’nın rüya projesi ‘Kepez ve Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi’nde hak sahiplerinin yüzde 85’i ön protokol imzalayarak Büyükşehir Belediyesi’ne yetki verdi. Dünya çapındaki projenin 1/1000’lik imar planları Şubat ayında Büyükşehir Meclisi’ne geliyor.
Kepez ve Santral mahallelerinde Türkiye’ye örnek bir Kentsel Dönüşüm Projesi’ni hayata geçirmek üzere kolları sıvayan Büyükşehir Belediyesi, adım adım mutlu sona ilerliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin başvurusu doğrultusunda Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilan edildikten sonra başlayan planlama çalışmaları hızla devam ediyor. Proje için hazırlanan 1/5 binlik imar planı 8 Aralık 2015 tarihinde Büyükşehir Meclisi’nde kabul edilmişti. Şimdi de projenin 1/binlik planları Şubat ayında Büyükşehir Meclisi’ne sunuluyor.
YÜZDE 85’İ 2 AYDA EVET DEDİ
Antalya’yı kanatlandıracak proje için Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in açılışını yaptığı Kepez-Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi Bilgilendirme Ofisi’nde hak sahipleri ile ön protokol imzalanıyor. Projenin hayata geçirilmesini isteyen 2 bin 832 hak sahibi 2 ay gibi kısa bir sürede Büyükşehir Belediyesi’ne yetki verdi. Bir nevi referandum özelliği de taşıyan ön protokol sürecinde hak sahiplerinin yüzde 85’i Büyükşehir Belediyesi’ne ‘projeyi yapın’ dedi. Onlarca vatandaş da Kepez Santral mahalleleri kentsel dönüşüm ofisine gelip ön protokol imzalamaya devam ediyor.
PROJE DÜNYA FUARLARINA KATILACAK
Ön protokol süreciyle birlikte, planlama çalışmaları da hızla sürüyor. Projenin imar planlaması, raylı sistem planlaması, ulaşım planlaması, alt ve üst donatı planlamaları devam ediyor. ANTEPE İnşaat ve Ticaret A.Ş. koordinatörlüğünde sürdürülen mimari proje çalışmalarının da dünya fuarlarında tanıtılması hedefleniyor. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte yapım aşamasına geçilecek.
261 BİN METREKARE YEŞİL ALAN
Kepez-Santral mahalleri için dünya çapında bir kentsel dönüşüm projesi hazırlandı. Modern çağın teknik imkan ve donanımları göz önüne alınarak oluşturulan proje ile mahalle sakinleri, büyük meydanlar, göletler, müzeler, yeşil alanlar, çocuk parkları, alışveriş alanları, yarı açık pasaj alanları, camiler, okullar, pazar alanları, hastane gibi yaşam standartlarını en üst seviyeye çıkaracak sosyal alanlara kavuşacak. Proje toplam 261 bin metrekare yeşil alanıyla Türkiye’ye örnek bir yaşam merkezi olacak. Kepez ve Santral mahallelerinden raylı sistem hattı da geçecek.
BÖLGENİN DEĞERİ KATLANACAK
Antalya’nın çehresini değiştirecek proje ile hak sahiplerine hiç para ödemeden metrekare hakları kadar daire sahibi olması, hak sahiplerine mevcut yerlerine en yakın konut alanlarından daire verilmesi, ister büyük bir tek daire ister küçük metrekareli iki daire sahibi olması gibi imkanlar sunuluyor. Hak sahiplerine yeni evlerine taşınana kadar kira yardımı ve taşınma yardımı da yapılacak. Proje hayata geçirildiğinde bölge Antalya’nın en prestijli bölgelerinden biri haline gelecek ve değerini misli misli katlayacak.
Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı olan Ceren Kumbasar bugünkü haberinde Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile röportaj gerçekleştirdi.
Türkiye'de şehircilik denilince hiç tartışmasız akla gelen ilk isim Yılmaz Büyükerşen. Eskişehir'de bir efsane o. Rektörlük zamanından başlayan iddiası ve ünü, belediye başkanlığı döneminde logaritmik bir artışla devam ediyor.
Büyükerşen'in yaptığı işler o kadar ilgi çekici ve katma değeri yüksek ki, Porsuk Çayı'nın kenarında yürümeden, Balmumu Müzesi'nde Ata'nın önünden geçmeden, Kent Park'ta Eskişehir denizinin kenarında bir çay içmeden bu projelerin önemi de değeri de anlaşılamıyor. Hatta insan, belki bu coğrafyanın insanı, kendisinin gerçekliğinden de şeffaflığından da şüphe ediyor.
Şehirleri yaşanır kılmak için mimar ya da şehir plancısı olmaya gerek olmamasının, aklı selim bir yöneticinin bir şehirde nelere muktedir olabildiğinin müstesna bir örneği o; tüm sıfatlarından arındırılmış olarak işte Yılmaz Büyükerşen.
En ünlü 'Şehirci'
-Belediye başkanı olarak görev yapan bunca mimar, mühendis yani şehircilik konularına çok daha yakın olduğu düşünülen bölümleri okumuş başkan varken, nasıl oldu da bir işletme profesörü olarak şehircilik denilince akla ilk gelen isim oldunuz?
Akademisyenlik ve üniversite rektörlüğüm sırasında gittiğim bütün ülkelerin şehirleri ve uygarlıklarını dikkatle inceler bazı sentezlere varırdım. Şehir yaşamlarını zenginleştiren sanat ve kültürün önemi hep dikkatimi çekerdi. Liseyi bitirdikten sonra mimarlık bölümünü kazandığım halde ekonomik yetersizlik nedeniyle gidemediğim Güzel Sanatlar Akademisi'nin içimde bıraktığı ukdeyi, Anadolu Üniversitesi kampusunu kurarken bir parça gidermeye çalışmıştım. Daha sonra rahmetli Bülent Ecevit bana "Sosyal demokratlar olarak, biz şehircilikte pek başarılı olamadık, size doğup büyüdüğünüz şehirde örnek bir belediyecilik yapmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını teklif ediyorum" demesi ile bir şans yakaladım. Avrupa Konseyi'nin "Avrupa şehir şartı" kurallarından da olanaklarımız ölçüsünde yararlanmaya çalıştım. Tabii, kamu maliyesi ve bütçe hocası olmamın da bana faydası olduğunu ilave etmeliyim.
Rektörlüğüm sırasında üniversitede "2000'1i yıllarda nasıl bir Eskişehir olmalı" konulu seminerler de yapardık. Bu seminerler sonunda, o tarihteki yerel yöneticilerin ilgilenmediği fikir projelerimiz ve başkan seçildikten sonra da Türkiye'de ilk kez bir kent için düzenlediğimiz "Ortak Akıl Arama Konferansı" da yolumuzu aydınlattı. İlk seçimde kent merkezindeki üç belediyeyi de kazandık. Meclislerin çoğunluğu genç öğrencilerimden oluşmuştu. Bugünkü turistik Eskişehir'i oluşturan projeler o dönemde olgunlaştı, başlatıldı ve sürdürülebilir hale geldi.
Gezi Parkı ruhunu taşıyoruz
-İnşaat, konut sektörünün anavatanı İstanbul. Ancak son 5 yıldır markalı inşaat firmaları bütün büyük şehirlerde proje geliştirir oldu. Sektörü hem Türkiye genelinde hem Eskişehir özelinde nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, maalesef teknoloji üretip kalkınabilen bir ülke olmadığı için, ekonomimiz inşaat sektörü sayesinde ranta dayalı bir çırpınma içinde çarpık ve sorunları her geçen gün artan bir kentleşme çıkmazına doğru ilerliyor. İnsanlarımız yaşadıkları şehirlerde mutlu olamıyor. istanbul'da yükselen plansız gökdelenler bana akılsızca ve acımasız şekilde öldürülen bir kentin mezar taşlan gibi görünüyor. Bizim şehrimiz de maalesef TOKI denen dertten kısmen de olsa nasibini aldı.
İstanbul'un rantçıları henüz üstümüze çullanmadı.
-Şehircilik açısından yapılan en büyük yanlış nedir sizce?
En büyük yanlış, şehirlerin nazım planlarının olmaması ile birlikte, plan yapmak isteyenlerin de karşısında belediyecilik ve uygar şehircilik anlayışından uzak merkezi hükümet politikaları, tutarsız yasalar, yerel ve genel siyasetçiler, rant vurguncuları, çeşitli meslek kuruluşları, sözüm ona bazı akademisyenlerden oluşan bilirkişilere göre karar veren yargı düzeni vardır.
1 KELİME 1 CEVAP
1.En sevdiği şehir Eskişehir - Londra
2. En beğendiği park Sazova, Bilim, Kültür, Sanat Parkı - Hyde Park
3. En beğendiği bina Tac Mahal
4. En beğendiği ülke Avusturya
-Eskişehir'de kaç riskli bina var ve bu konuda nasıl bir çalışma sistematiğiniz var? Kentsel dönüşüm mü, yerinde dönüşüm mü?
Belediyemizce çalışması şehir merkezinde yürütülen Riskli Alanda; 1275 adet bina var, "Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi" alanlarında toplam 485 adet bina bulunmakta. Riskli alanda ve kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanlarında, bizim çalışmalarımızın temel prensibi yerinde dönüşüm. Zaten doğrusu da dünyada uygulanan biçimi de bu.
-İki yıl önce giderek artan yapılaşmaya büyük bir itiraz geldi ve Gezi Parkı olaylarını yaşadık. Hem bu konudaki değerlendirmenizi merak ediyorum hem de olmayacağını biliyorum ama diyelim Eskişehir'de bir park için böyle bir tepkiyle karşılaştınız. Tepkiniz ne olur?
Allah'a şükürler olsun ki, Eskişehir halkı ve üniversitelerimizin gençleri kente sahip çıkmak konusunda Gezi Parkı ruhunu fazlası ile taşıyor. O yüzden bu soru varsayımsal olarak bile cevaplanamaz. Biz hektarlarca alanlarda parklar yapmaya devam ediyoruz. 1999'dan beri halk yaptığımız parklarımıza sahip çıkıyor. Diğer illerden parklarımızı görmeye ve gezmeye gelenler turizmin önemli bir kısmını teşkil ediyor. Sadece turizm açısından değil belediye başkanları geliyor parklarımızı fgörmeye. Üstelik laf aramızda sadece CHP'li başkanlar gelmiyor parklarımızı ziyarete!
Efsane başkan
-Dört beş dönemdir başkanlık yapan başka başkanlar da olduğu halde hem Eskişehir hem de siz efsane olarak anılıyorsunuz. Sizce sizi efsane yapan başarınız hangisi?
Bizim ki, Eskişehir'de tarih boyunca arka arkaya 5'er yıllık dört dönem. Benim başkanlığım, Allah ömür verirse bu dönem sonunda kesintisiz 20 yıl olacak. Bu süreçte yapabildiklerimiz pek çok. Galiba Eskişehir efsanesi yüzlercenin bir bileşkesi. "Efsane" efsanesi benim Akademi Başkanlığım ve Rektörlüğüm sırasında da kullanılırdı, başkan olunca da devam etti çok şükür. Ancak, efsane olup olmadığımı benim bilmem mümkün değil.
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) İnşaat ve Gayrimenkul İhtisas Komitesi'nce düzenlenen toplantıda sektördeki iş adamlarına, idarenin çalışmalarını ve hedeflerini anlattı. İTO'da gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan İTO Başkanı İbrahim Çağlar, inşaat ve konut alanında çalışan iş adamları ile TOKİ'nin Başkanının bir araya gelmesinin sektöre olumlu yansıyacağına dikkat çekti. Toplantının sektör ve iş adamları için çok faydalı olduğunu belirten İTO Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın ise, "Başkent ekibi konuya çok hakim. Hassasiyet gösteriyorlar. İstişareye de çok açıklar. İstikrar istiyorsak bu çalışmaları desteklemek gerekiyor'' dedi.
YAŞAM ALANLARI
Vatandaşların TOKİ'den farklılaştığını belirten TOKİ "İnsanlarımız artık sadece gidermek değil, çevre ile etkileşimini artıracağı alanları talep ediyor. Bu nedenle dünün beklentilerine çözüm üreten TOKİ, artık daha nitelikli ve konforlu konut üretimine geçti. Yeni üretim disiplinleri gerçekleştiriyoruz" dedi.
SİTE DEĞİL ŞEHİR
Turan, yeni konsepti şöyle anlattı: "300-500 konutluk birbirine eklemlenen TOKİ binaları yapmayalım diyoruz. Baştan kurgulanmış yeni şehirler, yeni yerleşmeler inşa edelim mantığındayız. Biz örneğin Gaziantep'te, ciddi bir yoldayız, 50 bin konutluk yeni bir şehir inşa ediyoruz. Bu yıl bir kısmının temellerini atıp yıl içinde 7 binini yapacağız. Sosyolojik geçirgenliği olan bir yer hedefimiz, uydukent değil. İçinde özel sektöre de yatırım yapma imkanı olan, özel sektörün de gireceği, her katmandan insanların yaşayacağı bir şehir olacak. Benzer şekilde Şanlıurfa'da da 15 bin konutluk bir şehir inşa ediyoruz. Manisa'da da projemiz 6 bin konutluk. Rakam az gibi görünse de toplamı çok fazla kişi yapar. Yani Manisa'da bir ilçe inşa ediyoruz."
YÖRESEL ÖZELLİĞİ OLACAK
Yöresel mimari normlarını mutlaka kullanmak istediklerini belirten Turan, "Mimarlarımızdan, proje ürettikleri yerleri gidip görmelerini istiyoruz. Proje bölgesine giden arkadaşlanmız, o çevreyi gözlemleyip çekimlerini yapıyor. Yöresel mimariden mutlaka bir dokunuş olsun istiyoruz. Bu bazen bir taşla da oluyor ahşapla da, çizgiyle, cumbayla da oluyor. 'Bu kadar mı' derseniz, en azından bir değişimdir" dedi.
YATAY MİMARİ
Çok tartışıları yatay mimari konusuna değinen TOKİ Başkanı, "Bizim prensibimiz şu: 'Hiçbir ilçede, kasabada en yüksek bina TOKİ binası olmayacak' diyoruz. Bir yerde imar planı 3 kat diyorsa, biz 4 kat yapmayacağız. 'Siz TOKİ'siniz, 7 kat yapın' deseler bile yapmıyoruz. Biz başka yerlerde 7 katlı bina da yapıyoruz. Ama hiçbir yörede bölgedeki binaların üstüne çıkmıyoruz. Yani yatay mimariyi esas alan bir ikonsept. Bunlar bir değişimin ayak sesleri'" diye konuştu.
MAHALLE KÜLTÜRÜ
"Toplu konut yapıyoruz ama site inşa etmiyoruz" diyen Turan, "Buradaki çoğu müteahhit dostlarımızdan farkımız şu: Etrafı çevrili bir site yapalım mantığıyla çalışmıyoruz. Biz yaptıktan sonra yönetimler bir araya gelip etrafını çevirebiliyor, ona bir şey diyeceğimiz yok. Ama yeni konseptimizde büyük inşaatlarımızda yaptığımız işlerin etrafı çevrilemez" dedi.
KALİTEDEN TAVİZ YOK
"TOKİ, kalitede bir başka evreye geçmiştir artık" diyen Turan, "Mutlak kalite prensibiyle hareket ediyoruz. Kaliteden taviz vermeyeceğiz, böyle bir süreçteyiz. Müteahhitlerimize de söyledik. Müteahhitler, kalitesizlik olması durumunda ilk defa zora girebilirler, batabilirler. Fakat direksiyonu hemen kırmadık, hedef gösteriyoruz" dedi. İTO Genel Sekreteri Ömer Bal'ın da yer aldığı toplantının sonunda TOKİ Başkanı Turan, iş adamlarının sorularını cevapladı.
Katkımız 120 milyar TL
1984-2002 arasında 18 yılda 43 bin konut üreten bir idareden her yıl 45 bin konut üreten bir yapıya ulaştıklarını söyleyen TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, "Sosyal konutlara önem veriyoruz. Bu yılkı hedefimiz 60 bin konut yapmak" dedi. TOKİ'nin yıllara sari olarak 2002-2015 arasında sektöre sağladığı ve piyasaya aktardığı kaynağın eşkale edilmiş rakamlarla net 120 milyar TL olduğunu vurgulayan Turan, "Bizim geçen yıl ödediğimiz hakediş miktarı yaklaşık 11 milyar TL. Bunun içinde kamudan aldığımız pay sadece 70 milyon TL. Geri kalanını kendimiz üretmek zorundayız. Bu hem başarı hem de bu kaynağı elde etmek için zaman zaman imarla alakalı eleştirilere de sebep oldu" diye konuştu. Körfez'deki kriz bize yarayacak "Coğrafyamızdaki sıkıntıların önümüzde 3-5 ay içinde gayrimenkul sektörüne olumlu yansıyacağı kanaatindeyim" diyen TOKİ Başkanı Turan, "Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ve Yemen'deki gerginlikleri görüyoruz. Bu coğrafyanın en güvenli limanı burası. Türkiye ve İstanbul, Suudi Arabistan-İran çekişmesi sebebiyle daha önemli hale geldi" diye konuştu.
60 ilde 112 proje sürüyor
TOKİ Başkanı Turan, en önemli başlıklardan birinin kentsel dönüşüm olduğunu söyledi. 60 ilde 112 ayrı yerde aktif kentsel dönüşüm yürüttüklerini belirten Turan, "İstanbul'a da geniş donatı alanları kazandıracağız. İstanbul'da aktif kentsel dönüşüm içinde olacağız. Bunun için İstanbul ekibini güçlendirdik. Yeni dönemde kentsel dönüşümle alakalı Kayabaşı bölgesinde uzun zamandır çalışma var. Orada sadece binalar görünüyor ancak o binalar üretilirken onların arkasındaki arsalarda gecekondu tasfiyeleri de yapılıyor. O bölgede ciddi bir kentsel dönüşüm söz konusu" dedi. "Kentsel dönüşüm kodlarını yenilemek lazım" diyen TOKİ Başkanı, "Vatandaş başka, müteahhit başka anlıyor. Herkes kazanıyorsa, birisi kaybediyor demektir. Kaybedenin sesi çıkmıyor. Sesi çıkmayan da şehirdir. Biz şimdi hataya, kazaya sebebiyet vermeyecek projeler için çalışıyoruz" diye konuştu. TOKİ olarak tescilli eserlere kredi verdiklerini belirten Turan, "Bu kredi, binalarını restore etmekte zorlananlar için. Fakat bu binalar şahıslara ait olacak. Başvuruları nisana kadar topluyoruz. 2015'te 140 bin TL'ydi. Çok düşük, yüzde 4 vade farkı olan avantajlı bir kredi. Özellikle Karabük, Safranbolu, Beypazarı için olumlu sonuçları var" dedi.
Güneş Sitesi’nde deprem dönüşümünün ilk adımı atıldı.Kartal Belediyesi ilçenin fiziksel, sosyal ve çevresel gelişimini sağlamak, Kartal’ı Anadolu Yakası’nın Merkezi haline getirmek amacıyla “deprem ve yerinde dönüşüm” deki başarılı çalışmalarına Başkan Altınok Öz’ün öncülüğünde devam ediyor.
Kartal Petrol- İş Mahallesi Güneş Sitesi yıkım töreninde konuşan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, “Kartal’da dönüşümün önünde engel yok. Artık mütevazi olmayacağız. Türkiye’de deprem ve kentsel dönüşümü en iyi yapan belediye Kartal Belediyesi’dir” dedi.
Kartal Belediyesi, “Deprem ve yerinde dönüşüm” çalışmaları kapsamında Kartallı vatandaşların sağlıklı konutlarda yaşamalarını sürdürmeleri için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Yerinde Dönüşüm kapsamında yapılan çalışmalar doğrultusunda Kartal Petrol- İş Mahallesi Işıldak Sokak’da bulunan Güneş Sitesi’nin yıkımına başlandı.
Beş katlı 9 blokta toplam 72 bağımsız bölümden oluşan Güneş Sitesi’nin yıkım törenine Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Yüklenici Firmalar ACK İnşaat Sahibi Abdullah Açık ve Baykon İnşaat Sahibi Faruk Bayraktar, Belediye Başkan Yardımcıları Gülcemal Fidan, Mustafa Fehmi Okay, Ali Apaydın, Kartal Belediyesi Meclis Başkan Başkan vekili Ali Ekber Şahin, CHP Kartal Meclis üyeleri, birim müdürleri, mahalle muhtarları, belediye şirket yöneticileri, mülk sahipleri ve çok sayıda mahalle sakini katıldı.
Bugünleri canlarını vererek bizlere armağan şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, “Bu akşam Sarıkamışı anacağız. Sarıkamış’da karın, buzun üstünde, bizler bugünleri yaşayalım diye ölen seksen bin askeri rahmetle anacağız. Orada şehit olan askerlerimizin bulunduğu ortamda bizim şu ortamımız sıcacık onun için bu hava soğuk değil. Bizlere bugünleri bırakan şehitlerimizi rahmetle minnetle anıyor önlerinde saygıyla eğiliyorum. ” dedi.
Türkiye’de Deprem ve Kentsel Dönüşümü en iyi yapan biziz
Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’a Allah’tan rahmet dileyen Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz,
“2009 yılının Ekim ayından beri söyledik. Kefenin cebi yok. Paran pulun olabilir, özel hastanende olabilir ama vakti gelince ne bir saniye geç, ne bir saniye erken. İnsan hayatının garantisi yok. Buradan Mustafa Koç’ ada Allah’tan rahmet diliyorum” şeklinde konuştu.
Göreve geldiği 2009 yılı itibariyle yerinde ve deprem dönüşüm çalışmalarının başladığını ifade eden Başkan Altınok Öz, ‘Bizim yola çıkarken haritamız buydu. Biz diyoruz ki; akşam başını yastığa koyarken korkmadan uyumak istiyorsan üç kuruşun pazarlığını, yirmi santimin hesabını yapma. Oturun anlaşın. Bu anlaşmayı yapan Güneş Sitesi sakinlerini, site yönetimini kutluyorum. Bugünlere geldiğiniz için tebrik ediyorum. Biz daha önce Kartal’ın müteahhitlerini çağırdık ve onlara Kartal’da değişim dönüşüm olacak. Arkadaşlar bir araya gelin, Kartal’da bunu siz gerçekleştirin dedik. Sayın Abdullah Bey de o günkü toplantıya gelmişti. Bugün görüyorum Bağdat Caddesi’nden kendine bir ortak bulmuş, Baykon İnşaat. Yıllardır Hürriyet Mahallesi’nde iş yapıyordu şimdi diğer mahallelerimize de açılıyor. Kendisini tebrik ediyorum. Ayrıca kendisi daha önce belediye başkanlığında aday adayı idi. Benim rakibimdi ve bu manzara çok güzel. Değişimi dönüşümü hep birlikte yapacağız, deprem geldiği zaman CHP’li, AKP’li, MHP’li diye bakmıyor, ne ırkına, ne inancına, ne cinsiyetine bakmıyor. Geldi mi gidiyorsun.” diye konuştu.
Hedef 100 bin insanı sağlam konutlarda oturtmak
Deprem ve yerinde dönüşüm çalışmaları ile Türkiye’nin en iyisi olduğu vurgusunu bir kez daha yapan Başkan Altınok Öz, “Dönüşüm konusunda hiç mütevazi olamam , deprem dönüşüm ve kentsel dönüşüm konusunda Türkiye’nin en iyisi biziz ve en iyi olmamızı sağlayan ekibime de huzurunuzda teşekkür ediyorum. Bu dönüşüm herkese hayırlı uğurlu olsun, inşaat süresince Allah kaza bela vermesin. Tedbirinizi en iyi şekilde alın. Tedbir alınırsa kaza belada olmaz. İş güvenliğini birlikte tutalım. Kartal Belediyesi olarak bu dönem sonuna kadar en az 100 bin insanı sağlam konutlara yerleştirmeyi amaçlıyoruz. Dönüşümün hedefi budur. Kartal’ın genelinde dönüşüm devam ediyor bu da bizlere daha bir keyif veriyor.” dedi.
18 ay’da teslim edilecek
ACK ve Baykon yapı ortaklığı adına konuşan Abdullah Açık’ın oğlu Fatih Açık, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e kendilerine verdikleri destek için teşekkür etti. Kartal’ın İstanbul’daki deprem dönüşüm çalışmalarında en iyi dönüşümü gerçekleştirdiğini söyledi. Yıkım çalışmalarının ardından 18 ay gibi kısa sürede ev sahiplerine yeni dairelerini vererek huzur ve güven içinde oturacaklarını ifade etti. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün dönüşüm konusunda öncü çalışmalar yaptığını vurguladı.
Konuşmaların ardından Kartal Belediyesi Zabıta Ekipleri, Destek Hizmetleri Müdürlüğü ve Sivil Savunma Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin güvenlik önlemi aldığı yıkım çalışmalarında iş makineleri yıkım işlemini gerçekleştirdi.
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e site sakinleri ve yüklenici firma yetkilileri desteklerinden dolayı çiçek takdim etti. Site sakinlerinin yoğun ilgi ve sevgi gösterisinde bulunduğu Başkan Altınok Öz, site sakinleri ve müteahhit firma yetkilileriyle beraber yıkımına başlanan evlerinin önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Vatandaşlar Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e yerinde ve deprem dönüşüm konusunda kendilerine verdikleri destek için teşekkür etti. Yıkım töreninin ardından yemek ikramında bulunuldu.
Kartal adım adım dönüşüyor
Kartal Petrol-İş Mahallesi’nde yıkımına başlanılan Güneş Sitesi’nin dönüşümdeki ilk aşaması yıkım töreni ile başlamış oldu.
Kartal Belediyesi bugüne kadar yaptığı çalışmalarda çok sayıda sitede kentsel ve deprem dönüşüm ile ilgili bilgilendirme toplantısı yaptı. Güneş Sitesinde de Deprem Dönüşüm ve Yapı Kontrol Müdürlüğü; site sakinlerini, oturdukları binanın riskli olduğu ve kanunda belirtilen süreler kapsamında binalarını tahliye etmeleri gerektiği doğrultusunda bilgilendirdi. Vatandaşlar dönüşüm sürecinde Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz tarafından bilgilendirme toplantılarıyla aydınlatıldı.
Mevcutta 5 ar katlı 9 blok’ta toplam 72 bağımsız bölümden oluşan Güneş Sitesi 2357 Ada/ 49 Parselde yapılanan Güneş Sitesi’nin yeni adı Lilyum Tovers olacak. ACK inşaat ve Baykon İnşaat tarafından ortaklaşa yapılan yeni proje 2 bloktan oluşmakta olup 14 ve 15’er katlı ve 108 bağımsız bölümden oluşacak. Projede yüzme havuzu, fitnes salonu, katlı kapalı otopark, basketbol sahası ve çocuk oyun alanları bulunuyor.
Kentsel dönüşüm kapsamında taşınmazı hakkında işlem yapanlar için bazı haklar bulunuyor. İşte kentsel dönüşüm başvuru dilekçesi 2016…
Kentsel dönüşüm ile taşınmazlarını yıktıran ve yeniden yaptıran mal sahipleri için bazı haklar sunuluyor. Kentsel dönüşüm, 6306 sayılı kanun gereğince kentteki sorunlu alanların tespit edilerek sağlıklı ve de yaşanılabilir hale getirilmesi amacı ile yeniden yapma veya sağlıklı hale getirmek için yapılıyor. Kentsel dönüşüm için ilgili bakanlıkça belirlenen kurumlara müracaat edilmesi gerekiyor.
Kentsel dönüşüm başvuru dilekçesi 2016 örneği:
…./…../2016
……………………………… Şirketi’ne
…………….. ili, …………….. İlçesi, …………… Mah., …………….. Cad., …………… Sok. , …………….. Apt., No:…….. tapuda ……….Pafta, ……….. Ada, …………. Parsel sayılı Yapıda Kat Malikiyim. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Lisanslı Kuruluşu olarak 6306 sayılı kanun kapsamında; Binamız RİSKLİ YAPI TESPİT RAPORU’ nun hazırlanması için gereğinin yapılmasını arz ederim.
Adı Soyadı
İMZA
EKİ :
1. Tapu Fotokopisi
2. Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
3. Tapudan alınmış Bina Kat Maliklerinin
Hisse Oranlarını Gösterir Belge/ Takyidat
4. Belediyeden Alınmış Binanın Statik Projesi veya
Statik Proje Olmadığına dair resmi yazı
5. Belediyeden UAVT ( Ulusal Adres Veri Tabanı ) Yazısı
( Yerleşim Yeri Adresi Doğrulama Yazısı )
6. Vekaletname
7. Şirket İmza Sirküsü ve Şirket Yetkilisi
Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
BAŞVURU SAHİBİNİN :
Adresi :…………………………….
……………………………………….
……………………………………….
Tel : …………………………………
Cep :…………………………………
Yalova Çevre ve Şehircilik İl müdürü Dr. Osman ulukaya kentsel dönüşüm kapsamında alınan kira yardımları için beyanname zorunluluğu olmadığını söyledi.
Yalova Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, kentsel dönüşüm kapsamında kira yardımı alanların bununla ilgili kira beyannamesi verme mecburiyetinin bulunmadığını söyledi.
Kira geliri olanların 1-25 Mart tarihleri arasında beyanname vermeleri gerekiyor. Ancak kentsel dönüşüm kapsamında Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen kira yardımlarının bu kapsamda yer alıp almayacağı ise merak konusuydu. Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Osman Ulukaya, kentsel dönüşüm kapsamındaki kira yardımları için beyanname verme mecburiyeti bulunmadığını söyledi. Ulukaya, "Kira geliri olan vatandaşların her yılın 1-25 Mart tarihlerinde bir önceki sene içinde elde edilen kira geliri için beyan vermeleri gerekmektedir. Bu kira beyannameleri internet üzerinden verilmektedir. Kentsel dönüşüm kapsamında vatandaşın aldığı kira yardımları için kira beyannamesi verilmemektedir, çünkü ‘6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun’ kapsamında ödenen kira yardımları kiralama işlemine dayanmamakta olup, yardım niteliğindeki bu ödemeler, Gelir Vergisi Kanununun 2’nci maddesinde sayılan gelir unsurlarından hiçbirine girmemektedir. Dolayısıyla söz konusu kira yardımının anılan kanunun 70’inci maddesi kapsamında elde edilen gayrimenkul sermaye iradı olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır" dedi.
BAYRAKLI Belediye Başkanı Hasan Karabağ, "Büyükşehirlere yapılan görüşmeler olumlu geçti. Oradan da inşallah geçecek. Ondan sonra da Bayraklı'nm önünü açmış olacağız" dedi. İzmir'de gecekondulaşmanın yoğun olarak yaşandığı Bayraklı'da vatandaşlarla müteahhitleri kentsel dönüşümde ortak bir zeminde uzlaştırma adına imar planlarında revizyon çalışmasının ilk adımı atıldı. Belediye meclisinde Tepekule ve Çay Mahalleri'ndeki 48 hektarlık alanı kapsayan 1/1000 ölçekli imar plan revizyonu meclis üyelerinin oyları ile kabul edildi.
BU KARAR TARİHE GEÇECEK
İki mahallede küçük parselleri birleştirerek imar planlarında değişlik yaptıklarını belirten Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, "Belediyelerin yapmaya çalıştığı kentsel dönüşüm uzlaşmasında sıkıntı yaşanıyor. Vatandaş, 'Oğlum, kızım var bunlara birer daire verin. İmar planlarını biraz daha iyileştirin. Ben de müteahhitle anlaşayım' diyor. Biz de bu kapsamda bir çalışma yürüttük. Küçük parseller birleştiriliyor ve inşaat hakları yukarıya doğru veriliyor. Caddeler 15 metre seviyesinden dar olmamak şartıyla yeniden dizayn ediliyor. Mecliste aldığımız bu karar tarihe geçecek. Dilerim bunu Bayraklı'nm tümüne yayarız. Büyükşehirle yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini arkadaşlarım bana iletti. Oradan da inşallah geçecek. Ondan sonra Bayraklı'nm önünü açmış olacağız. İmar planlarının kabul edilmesinin ardından vatandaşlarla müteahhitlerin anlaştığı süreci birlikte izleyeceğiz. Aldığımız karar, Bayraklımız ve İzmir için hayırlı olsun" dedi.
Öte yandan Yamanlar, Onur, Nafiz Gürman, Emek Gümüşpala, Manavkuyu, Adalet ve Osmangazi Mahalleri'nin bir bölümünde yürütülün plan revizyon çalışmaları sürüyor.
Bursa'nın kentsel dönüşümde vizyon projesi olan Soğanlı kentsel dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları son hızıyla sürüyor.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar,hızla yükselen Soğanlı Kentsel Dönüşüm Projesi inşaatında gelinen son nokta ve bundan sonra yürütülecek çalışmalar hakkında basın mensuplarına şantiye alanında tanıtım toplantısı düzenledi. Basın mensuplarına örnek daireyi gezdiren Başkan Dündar, daha sonra şantiye alanına girerek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
İLK ETAP YÜKSELİYOR
Projeyi tanıtan Dündar, "Osmangazi Belediyesi olarak 5 yıldır üzerinde çalıştığımız kentsel dönüşüm projemizde inşaatlar şu an hızla yükseliyor. Projede ilk olarak rezerv alanda inşaat çalışmalarını başlattık. Burada toplam bin 744 daire inşa edeceğiz. Daha sonra riskli alanda yaşayan vatandaşlarımızı buradaki konutlara taşıyacağız. Böylelikle hiç kimse mağdur edilmeyip, başka bir mahalleye taşınmak zorunda bırakılmadan dönüşümü gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Kentsel dönüşümün deprem riski olan bölgelerde vatandaşın daha güvenli konutlarda yaşantısını sürdürmek için yapıldığını ifade eden Dündar "Zemininde sıvılaşma tespit ettiğimiz Soğanlı'daki bu durumun önüne geçmek için 'Jet Graut' yöntemiyle zemine çimento enjekte ettik. Jet Graut en çok deprem yaşayan ülkelerden biri olan Japonya'da 1970'li yıllarda uygulanmış. Ülkemizde de 1986'dan itibaren kullanılıyor. Bu yöntemi projemizde uygulayarak zemini sağlamlaştırdık" dedi.
BÜYÜK KISMI YEŞİL ALAN
Projeyi Çevre Şehircilik Bakanlığı ile birlikte yürüttüklerini ifade eden Başkan Dündar, "Alanın kamulaştırmasını da birlikte yaptık. Protokolün ardından yetki belediyemize devredildi. Bu bölgede modern bir şehir planladık. Mimarisi ve planlamasıyla Bursa'nın merkezi olacak yeni bir mekân ortaya çıkıyor. Yüzde 15'i yapı, kalan kısmı ise yeşil alan ve sosyal donatı alanı olarak planlanmış. Toplam 418 bin 619 metrekare inşaat alanına sahip olan projede, konut alanı 299 bin 885 metrekareden oluşuyor. Zemin+5 kat olarak inşa edilecek olan binalarda 2+1, 3+1 ve 4+1 daireler yer
alacak" diye konuştu.
Piyalepaşa İstanbul, Türkiye'nin özel sektör tarafından gerçekleştirilen en büyük kentsel dönüşüm projesi olacak. Konut, rezidans, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşan karma kullanımlı projenin büyüklüğü dışındaki en önemli özelliği çevreci yaklaşımı. Projenin tamamı kentsel alanlar için geliştirilmiş 'Leed Neighborhood Development' (Mahalle Gelişimi), 3 ofis ve otel bloğu için ise 'Leed Green Building' sertikası için değerlendirmeye alındı. Piyalepaşa eğer sertifikayı almayı başarırsa Leed Neighborhood Development ile dünyada ve Türkiye'de bu sertifikaya sahip çok az sayıdaki projeden biri olacak. Piyalepaşa'nın kuşkusuz en önemli özelliği lokasyon. D-100 karayolu ve çevreyolu bağlantılarına, Dolmabahçe ve Kağıthane tünellerine, Çağlayan Adliyesi ve hastanelere yakın konumu, İstanbul'un gerçek merkezi olduğunun kanıtı. Üstelik, projede hayat başladığında Beyoğlu İstiklal Caddesi, Karaköy, Kabataş, Nişantaşı ve Beşiktaş gibi şehrin merkezi noktalarına sadece birkaç dakika içinde ulaşım imkânı sunulacak. Projeyi geliştiren şirket, Polat İnşaat tarafından kurulan Piyalepaşa Gayrimenkul. Toplam 800 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilen proje, 82 dönüm üzerine tasarlanmış. Yüksek binalar yerine daha çok alçak binaların yer aldığı yatay konseptte tasarlanan konut blokları 6-10 kat arasında, ofis blokları ise 5-12 kat arasında değişiyor. Ancak bu yatay konsept otel ve rezidanslarda yerini dikey yapüara bırakmış. 190 adet rezidansın yer aldığı blok 16, otel 18 katlı. Projenin fiyatları, alıştığımız standart kentsel dönüşüm fiyatlarının üzerinde. Konutların metrekare birim fiyatlarının ilk çıkışı 8 bin 500TL/m2 idi. Bir inşaat projesinin en önemli özelliği lokasyon. Bu projenin de lokasyonu tartışmaya açık olmayacak şekilde iyi. Şehrin bu kadar merkezindeki projenin satışa ilk çıktığı fiyatlardan sonra primleneceği de neredeyse kesin. Polat İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat'ın iddiası projenin teslimde, ilk satış fiyatları üzerinden yüzde 100 primleneceği şeklinde. Dilerim proje bütün yeşil bina sertifikalarını alır ve öngörülenin üzerinde primlenir.
Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yenilenen Bağcılar, yeni otel ve prestij konutprojeleriyle de yatırımcıların gözdesi haline geldi. Divan Otel, The Colours İstanbul, Wyndham Grand İstanbul, Holiday Inn istanbul Airport ve Royale Rotaja gibi dünyaca ünlü oteller de bu lokasyonu tercih etti. İnşaatı devam edenlerin de hizmete girmesiyle ilçede dünyaca ünlü 13 otel hizmet verecek.
İLÇE KABUK DEĞİŞTİRDİ
755 bin nüfusuyla İstanbul'un en büyük ilçesi olan Bağcılar, son yıllarda birbirinden yüksek yapıların yapılmasıyla birlikte adeta kabuk değiştirdi. Özellikle Mahmutbey ve Güneşli bölgelerinde son 4 senede yapılmaya başlayan projelerle birlikte İstanbul'un Manhattan'ı olma yolunda hızla ilerliyor.
ÜNİVERSİTELERİN TERCİHİ
Bağcılarda şu anda dünyaca ünlü 6 otel hizmet vermeye başladı. Bağcılar'da sadece otel yapılmıyor. Şu anda 70'e yakın konut, ticaret ve iş merkezleri yükseliyor. Bağcılar'daki bu değişim sadece konaklama sektörünü değil eğitim sektörünün de dikkatini çekmiş. Medipol Üniversitesi Hastanesi ve Kemerburgaz Üniversitesi de burayı tercih etti.
6 METRO 2 TRAMVAY HATTI
Bağcılar-Kabataş Tramvay Hattı'ndan sonra, Başakşehir-Bağcılar-Yenikapı Metro hattına kavuşan Bağcılar, Yenikapı'daki aktarma istasyonu sayesinde bir ayağı Sarıyer'e bir ayağı da Marmaray ile Kartal'a kadar metroyla ulaşım imkânına kavuştu. Mahmutbey-Kağthane- Alibeyköy- Mecidiyeköy Metro Hattı inşaatı da hızla devam ediyor.
CAZİBE MERKEZİ OLDU
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, "Bağcılara değer katmaya devam ediyoruz" dedi. Çağırıcı, "Yerel yönetimler arasında işbirliği yapılıyor önemli projeler hizmete sunuluyor.
Bağcılar Belediyesi olarak teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak ve imkânları sonuna kadar değerlendirerek her alanda yer almaya çalışıyoruz" dedi.
Resmi verilere göre 20 yılda 7 milyon bina kentsel dönüşümle birlikte yenilenecek. Toplam riskli bina sayısı 2014 verilerine göre yaklaşık 570 bin. Bu binaların geçtiğimiz yıl içinde 12 bin 500 adedi yıkılmış. Çalışmalar gösteriyor ki, deprem riski içinde olan binalarda yaşayan insan sayısı 1.5 milyonu geçmiş. Sorun büyük ve hızla çözüm istiyor. Lakin, “kentsel” değil “parsel” bazında yapılan dönüşüm, mahalle aralarında tek bina yıkıp emsale göre yükselmek sorunları çözmek bir yana, maalesef arttırıyor.
KADIKÖY KONUNUN MERKEZİNDE
İstanbul’da dönüşümün en önemli duraklarından Kadıköy’de 30 bin 600 bina var ve bunların yalnız yüzde 10’u depremden sonra, yeni yönetmeliğe göre yapılmış.Konutların yüzde 90’ı ise mühendislik hesapları olmadan inşa edildiği için bunların da yüzde 45’i acil olarak yıkılmalı.
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tavukçuoğlu, Kadıköy’de dönüşüm için 872 ruhsat başvurusu yapıldığını, 2015’te bu rakamın 1000’e yükseldiği belirtirken bunun yılda ortalama 1000 şantiye anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Bir yandan şehir şantiyeye dönüyor, diğer yandan çözüm emsal artışı olarak sunuluyor. İnşaatlar bitince sonuçtan memnun kalacak mıyız? Sağlam binalarımızla yaşanmaz bir kent mi bekliyor bizi? Çocuklar, yaşlılar, gençler için özel alanlar, engelliler için duyarlı kaldırımlar, araçlar için çözüm, emsale bağlı artan yoğunluğa cevap verecek yollara ne oluyor? Parsel bazında emsale bağlı kat artışı “kentsel dönüşüm” değil, “kentsel dönüşememek” anlamı taşıyor!
EMSAL SORUNSALI
Dönüşümün en önemli sıkıntılarından biri parsel bazında yapılması. Kentsel dönüşümün başlamasından bu yana geçen 2 yıllık süreçte 300 parselde kentsel dönüşüm projesine imza atmasına rağmen Mimar Ahmet Erkurtoğlu, aynı parselde bulunan 10 katlı binayı yıkıp yerine 12 katlı yeni bir bina yapmanın kentsel dönüşüm olmadığına, Kadıköy’de ikamet edenlerin sayısının artacağına, dolayısıyla insan ve araç trafiğinin artışına ama bu artışa cevap verecek altyapı, yol, yeşil alanlar ve rekreasyon alanlarının bırakılmadığına dikkat çekiyor.
Önceden yangın merdivenleri, balkonlar dahil 2.07 bir emsal söz konusu iken yüzde 20’lik artışla 2.48’e çıkan emsalde balkon ve merdivenler de hariç tutulmuş. Bu da hızlı emsal artışı ile yoğunluğu artırıyor. Oysa parsel büyüklüğü ve emsal ilişkisi bir plan dahilinde mutlaka kurulmalı. Ada bazında dönüşüm ele alınmalı ve yeşil alanı, otoparkı ile boşaltma yapılıp, boşaltılan alandaki hak diğer parsellere eklenerek “emsal transferi” yapılabilir.
Bu planlamalar sürdürülebilir bir kent için ve deprem beklentisi olan İstanbul için nefes alma noktalarını ve kaçış alanları olacaktır. Aynı parselde 10 yerine 12 kat yaparak sorunları çözemeyeceğimiz net!
Çankırı Belediyesi, TOKİ işbirliği ile gerçekleştirilen Kale altı Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi’nin 2. etap çalışmaları ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Vali Vahdettin Özcan, Yüklenici Firma Sahibi Sefa Özçelik, Firma Proje Koordinatörü Yalçın Kapancı ve basın mensuplarının da katıldığı toplantıda; Belediye Başkanı İrfan Dinç, Karatekin ve Mimar Sinan Mahallerinin bir bölümünün dâhil olduğu 2. etap alanı ile ilgili bilgilendirmeyi görsel sunum eşliğinde gerçekleştirdi. Çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Dinç, projenin 22 ada 314 parsel üzerinde oluştuğunu ve yaklaşık 55 bin metrekarelik bir alanı kapsadığını, Toplu konut İdaresi Başkanlığınca 26 Ocak 2015 tarihinde ihale edilen 2. etap alanının TOKİ ile müteahhit firma arasında sözleşme imzalanmış olup yer teslimi yapıldığını belirtti.
YERİNDE DÖNÜŞÜM HAMLESİ
Hak sahipleri ile TOKİ arasında planlama, görüşme, kamulaştırma ve mahkemeler açısından Çankırı Belediyesi’nin önemli bir köprü olduğunu ifade eden Dinç, hak sahiplerinin hak ettiği metrekareler ne ise onu alacağını kaydetti.
İnşaat süresi 600 gün olarak belirlenen 2. etap çalışmaları sonunda 502 konutun 163’ü hak sahiplerine teslim edilirken 327 konut ise TOKİ tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde satışa çıkartılacak. Projenin tamamlanması ile hak sahipleri, haklarının olduğu yerlerden ev sahibi olacak.
İhale bedelinin 57 milyon 333 bin TL olduğu proje kapsamında 97 ayrı bina ve 6 çeşit konut tipi bulunuyor. 175 adet 3+1 dairelerin; 41 adedi 133 metrekare, 134 adedî 126 metrekare; 327 adet 2+1 dairelerin ise 92 adedi 98 metrekare, 52 adedi 92 metrekare, 78 adedi 110 metrekare, 78 adedi 99 metrekare ve 27 adedi 100 metrekare brüt alana sahip olacak.
MAHALLE KÜLTÜRÜNÜ YANSITAN MİMARİ
2. etap Kentsel Dönüşüm Projesi, çok katlı bina yerine mahalle kültürünü yansıtan mimarisiyle de dikkat çekiyor. Proje kapsamında; 3+1 konutların 2 adedi 3 katlı, 18 adedi 4 katlı ve 2 adedi 5 katlı; 2+1 konutların 7 adedi 3 katlı, 38 adedi 4 katlı ve 8 adedi 5 katlı olarak inşa edilecek. 502 konut ile 300 kişilik camii, alt yapı ve çevre düzenlemesinden oluşan proje; sakin mimari özelliği ile mahalle kültürünün sıcaklığını yansıtıyor. Virane, para etmez yerlerin kentsel dönüşüm ile değerinin artacağını belirten Dinç, bunun hak sahipleri için kayıp değil iyi bir rant olacağını ifade etti.
İMARETE HAYAT VERECEK
Belediye Başkanı İrfan Dinç, Kale altı Kentsel Dönüşüm sayesinde İmaret Bölgesi’nde kaybolan hayatın yeniden canlanacağını dile getirdi.
Dinç, 2013 yılı Aralık ayı itibari ile 19.000 metrekarelik alanda 280 konut yapılarak hak sahiplerine teslim edilmesinin ardından 2. etap ve onu takip edecek diğer etap çalışmalarının tamamlanması ile birlikte vatandaşların, evlerine gitmek için İmaret Bölgesini kullanacağını ve böylece bölgenin yeniden hayat bulacağını da sözlerine ekledi.
Bilgilendirme Toplantısı sonunda basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Dinç, ayrıca; İnaç köy Tarım Kent Sitesi önünde bulunan 65.000 m2’ lik alanda emeklilere hitap edecek şekilde konut üretiminin planlandığını ve projelendirme çalışmalarının devam ettiğini de söyledi. Çalışmaları birlikte yürüttüğü ekibine de teşekkür eden Dinç, ekibinin ülke çapında en üst seviyede donanıma sahip olduğunu da belirtti.
2. etap çalışmalarını yakından takip ettiğini söyleyen Vali Vahdettin Özcan, Belediye Başkanı İrfan Dinç’in ne büyük gayretler sarf ettiğinin yakından şahidi olduğunu belirterek Başkan Dinç’e ve TOKİ Başkanı M. Ergün Turan’a teşekkür etti.
Eyüp’e bağlı Güzeltepe, Çırçır, Akşemsettin, Karadolap, Yeşilpınar ve Alibeyköy Merkez Mahallelerinde kentsel dönüşüm korkusu bitmek bilmiyor. Belediyenin, mahalle muhtarlarını muhatap almamasına ve halka danışmadan kentsel dönüşüm projelerini onaylamasına tepkiler devam ediyor. Mücadeleler sonucu birçok mahallede tapularını almaya hak kazanan halk, sonrasında da çareyi kat karşılığı evlerini müteahhite vermek zorunda kaldı. Şimdilerde ise mahalle halkı kentsel dönüşümün ne zaman kendilerini vuracağını bekliyor. Hâlâ tapusu olmayan ve yeşil alan gözüken mahallelerde de sessizlik hakim. Görüştüğümüz Karadolap Mahallesi Muhtarı Ali Ekber Binici, Güzeltepe Mahalle Muhtarı Haydar Penez, Çırçır Mahallesi Muhtarı Yusuf Gül, işlerinin sadece mühür basmak olmadığını söyleyerek birlik olma çağrısı yaptı. Eyüp İlçesi ve Mahalleleri Güzelleştirme Derneği Başkanı Ahmet Akgüzel ise bölgelerinde yapılacak kentsel dönüşüm projesinin kararını halkın vermesi gerektiğini söyleyerek, yeni bir mücadele hattının kurulması gerektiğini söyledi.
PLAN YAPARKEN HALKI DÜŞÜNMÜYORLAR
Çırçır Mahallesi Muhtarı Yusuf Gül: Bu bölgede iki bine yakın gecekondu yeşil alan içerisinde görülüyordu belediyenin planlarında. Çok uğraşmamıza rağmen bu alan yerleşime çevrilmedi. Fakir fukaranın yirmi yıldır oturduğu evin tapusunu vermediler, insanları mağdur ettiler. Büyük kentsel dönüşüm planında 6 Ekim’de ihaleye verilen bu alanda bulunan gecekondular tasviye edilmek istendi. Haliç çevresi, Baraj Yolu çevresi yeniden düzenleniyor, burası mesire alanı oluyor. Dereye denizden su pompalanacakmış, kayıklarla gezilebilecekmiş bu derelerde. Dolayısıyla buralar çok değerli oluyor. Yaklaşık 600 kişi 2000 yılından sonra yaptığı için evlerine tapu alamadılar. Dolayısıyla bunların parselleri Milli Emlak’a gitti ve Milli Emlak bunları Devlet İhale Kanunu’na göre ihaleye çıkartıp satmak istiyor. Şu an yapılan kentsel dönüşüm ihalesinden halk korkuyor, ne zaman yapılacağı konusunda tedirginiz. Şu anda bölgemizde ve İstanbul’un birçok bölgesinde üretilen konutları işçi alamaz, memur alamaz, emekli alamaz. Bölgedeki halka göre, gelire göre fiyatlar çok yüksek. Bizim yeşil alan olarak gösterilen bölge için çok çalışmamız oldu. Önerimiz şuydu belediyeye; bu bölgede yaşayan halkın tapuları hak sahiplerine veril-sin, hak sahipleri kendileri müteahhite versin, fakat kabul edilmedi. Mahallelinin faydalanacağı yeşil alan ve sosyal alan yok. Büyük de bir otopark sorunu var bölgede. Öyle ki 40 bin nüfusu olan bir mahallede sosyal alan yok. Spor kulübümüz var ama sahası yoktur. Düşünün işte 450 öğrencisi olan spor kulübünün sahası yok. Planlamayı masa üstünde yapıyorlar halka soran yok. Bu sorunların gideril-mesi için belediyenin sivil toplumla iletişimde olması gerekiyor. Mesela bu 2005 Alibeyköy Revizyon Planı’nda çok mağdur olan var. Adam hiç alakası olmayan yere yol koymuş, hiç alakası olmayan yerde yeşil alan göstermiş. Planlamalar yapılırken halkın ihtiyaçları gözetilmiyor. Halk da panik halinde elindeki alanı müteahhitlere kaptırıyor. Biz diyoruzki komşularınızla birlikte davranın tek tek hareket ederseniz hepiniz zararlı çıkarsınız, en az yarısını isteyin yapılan dairenin diyoruz. Birçok müteahhit bodrum katı daire gösterip kandırıyor insanları.
BİRLEŞİRSEK GERİ ADIM ATTIRIRIZ
Karadolap Mahallesi Muhtarı Ali Ekber Binici: Yeşil alan ile ilgili sorunlarımız yeni değil, 15-20 senedir süregelen sorunlar bunlar. Birçok insanın da mücadelesiyle bir yerlere gelindi. Tam istediğimiz yerde değil gelinen nokta fakat daha çok onların bize dayattığı şekilde gelişti olaylar. Halkı korkutup, bölmeye çalıştılar. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştılar. Kısmen bunu başardılar da. Denize düşen yılana sarılır misali bazı insanlar arazilerini bunlara verdiler. İki daire, üç daire karşılığında bunların dediklerine razı oldular. Birçok alan gitti. Geriye kalan alanlar ise Büyükşehir Belediyesi, KİPTAŞ ve TOKİ’ye ait. Bilindiği üzere 7-8 ay önce Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada, Eyüp-Karadolap’ta kentsel dönüşüm başlatılacağını söylemiş ve bunun KİPTAŞ ve TOKİ aracılığıyla yapılacağını belirtmişti. Biz bu konuşmanın görüntülerini topladık ve halka gösterdik. Halka değil ranta dayalı bir proje yürüttükleri için sorunları çözme noktasına gelemiyorlar. Bu sorunların çözülmesi ve tartışılması için halk toplantıları, sinevizyon gösterimleri düzenleyerek insanlarımızı bu konuda bilinçlendirmeye çalıştık. Daha sonra bir komisyon oluşturmaya karar verdik. Fakat bu komisyonun içerisindekiler siyasi olarak belediyeye yakınlığından dolayı insanları bölmeye çalıştılar. Yaptığımız toplantının ertesi günü bize danışmadan belediye başkanıyla görüşmeye çalıştılar. Oysa bizim amacımız siyaset yapmadan halkı aydınlatmaktı. Tepkimizi dile getirmek için Çırçır, Karadolap ve Alibeyköy halkı olarak belediyeye yürüdük, yaklaşık 2 bin kişi vardı yürüyüşte. Muhtarlar da katılacaktı ama doğru olmaz diyerek katılmadılar. Ben belediye başkanı ile görüşmemizde ‘Sen militan mısın?’ dediğinde ben de ‘Olmam gereken yerdeyim’ dedim. Kendi konuşmasını insanlara izlettiğimizi, gizli kapaklı işler çevirmediğimizi söyledim. Biz bu meselenin ancak birleşerek ve kararlı bir şekilde karşısında durursak geri adım attırabiliriz. Öncelikle muhtarlar olarak birlik sağlamalıyız. Halkın yanında rantçıların karşısında durmalıyız. Ben kendi adıma halkın yararına olmayan hiçbir uygulamayı kabul etmeyeceğim. Halkın barınma hakkına bir saldırı olursa da sokağa da dökülürüz, kepçenin önüne de dururuz, hukuki olarak da gerekirse AİHM’ye kadar da götürürüz davamızı. Muhtarlık sadece mühür basmak değildir benim için. Birlik olmazsak bu sorunların altından kalkmamız mümkün değil. Parçalayıp, yalnız bırakıp halkın gözünü korkutarak yapmak istediklerini yapıyorlar.
GECEKONDULARI ARAR OLDUK
Eyüp İlçesi ve Mahalleleri Güzelleştirme Derneği Başkanı Ahmet Akgüzel: Kentsel dönüşüm sorunu sadece bölgemize has bir sorun değil. İstanbul genelinde bir sorun. Bölgemizde yapılacak olan kentsel dönüşüm projesi kararını burada yaşayan halk vermeli. Özetle şöyle söyleyelim il yerleşim yerlerinden biri 2007’de açıldı. Tapuların alınması üzerine çağrılar yapıldı pankartlarla. Hisseli tapuları vermesi gerekirken bunu bile vermiyorlar. Gerekçe olarak‚ tek tek vermeyeceğiz ada olarak gelin’ diyorlar. Vatandaşlar ada olarak da birleşiyor. Bu sefer ’Biz birşey düşünüyoruz’ diyorlar. Vatandaşları güç durumda bırakıp olabildiğince de mağdur ettiler. Yapılacak çalışmalar bireysel değil, toplumsal bir çalışmadır. ’Ben yaptım benim dediğim olacak’ dediklerinde ortaya rant çıkıyor. Bayramoğlu bunun en büyük örneği. Bizim talebimiz eğer kentleşme olacaksa bu dokuyu bozmadan, burada yaşayanları da içine katarak, önerileri alınarak yapılması, yerinde dönüşümün yapılması. Burada yıllarca yaşamış, emek harcamış insanlardan kaçırarak, gizli saklı işler çevrilmesin. Aslına bakarsanız kentsel dönüşüm dediler, gecekonduları yıktılar bina diktiler. Şimdi o gecekonduları arar olduk. Gecekonduların az da olsa önünde bir bahçesi olurdu, insanlar oturur sohbet ederlerdi. Şimdi yapılan binalarda ne otopark var ne de çocukların oynayabileceği yeşil alan var. Yerinde dönüşüm de desen böyle olmaz. Yani dönüşüm dedikleri şey aslında toplumdan kaçırılan rant üzerine düşünülen bir durum. Yasal olarak yapacağız diye yasaya sığınarak halkı yerinden etmekten başka bir şey değil bu.
VERİLEN SÖZLER TUTULMUYOR
Güzeltepe Mahalle Muhtarı Haydar Penez: Kentsel dönüşüm deyince insanların tüyleri diken diken oluyor. Maalesef devlet tarafından insanlara verilen sözler yerine getirilmiyor. Belediye başkanı, adayıyken ‘Ben kentsel dönüşüme karşıyım’ diyen Remzi Aydın, başkan seçildikten sonra ‘Ben bu işe kellemi koyarım’ diyor. Biz bu tehlikeleri yıllar önce sezmiştik. Güzeltepe, Çırçır, Akşemsettin, Karadolap, Yeşilpınar’ın bir kısmı ve Alibeyköy merkez olmak üzere buralarda ciddi bir rantın döndüğünü daha önceden görmüştük. Buralarda yaşayanların arazilerini yeşil alan adı altında kamulaştırıp sonradan imara açarak çok ciddi bir rant sağladılar. Madem yeşil alan ilan ettin, niye park yapmak yerine toplu konut bilmem ne adı altında tekrardan imara açtın? Madem imara açacaktınız da buradaki mülk sahiplerini neden gönderdiniz? Eğer gerçekten bu insanlara iyilik etmek istiyorsanız tapusunu verin, halk kendisi yapsın. Bildiğimiz kadarıyla bu bahsettiğimiz mahalleler büyükşehir tarafından ihaleye çıkartıldı ve özel bir şirkete peşkeş çekildi. Özellikle büyük araziler üzerinde ciddi plan değişiklikleri yaptıklarını duyduk. Düne kadar verdikleri vaatlerle bugün söyledikleri aynı değil.
TEK TEK BİR ŞEY YAPAMAYIZ
Bayramoğlu Mahallesi’ne sözde hastane yapacaklardı, Vakıf üniversitesi gelecekti. Torunlar İnşaat’a verdiler. Biliyorlar ki bizim halkımız okul ya da hastane denilince fazla itiraz etmiyor, onlar da bunu kullanıyorlar. Hasdal Kışlası’nın içindeki 60 bin dönümlük arazinin 2 bin dönümünü imara açmak için büyükşehir belediyesinin meclisinden onaylayıp geçirdiler. Ben yerinde dönüşüme razıyım halk da bunu istiyor. Adil bir kentsel dönüşüm olsun herkes kendi yerinde kalsın. Bunların imar projelerinde bir sorun var. Bunların derdi fakir, fukarayı şehrin dışına itip birbirinden kopartmak, sonra da lüks siteler yaparak varlıklı olanlara buraları hediye etmek. Vatandaşın lüks sitelerin aidatını bile verecek gücü yoktur, bunu çok iyi biliyorlar. Bizim halkımız evinin önünde oturup sohbet etmeyi sever, sitelerde bu olmuyor. Yine mahallesinde, evinin önünde düğününü, nişanını yapardı. Cenazesi olur hep birlikte kaldırırlardı. Ama sitelerde oturanlar karşı komşusunu tanımıyor. Bu kentsel dönüşüm bahanesiyle halkımızı kendi kültüründen uzaklaştırıyorlar. Bunlara karşı özellikle Alibeyköy bölgesindeki muhtarlar bir araya gelmeli, sivil toplum kuruluşlarıyla da birlikte hareket ederek kamuoyu oluşturulmalı, yoksa tek tek yapabileceğimiz hiç bir şey yoktur. Yasalar elimizi kolumuzu bağlıyor. Vakit geç olmadan bir araya gelmeli bu rantçılara karşı, yerimizi, yurdumuzu birlikte savunmalı, kültürümüze birlikte sahip çıkmalıyız
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Salih Yılmaz, İzmir’de yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının yeterli olmadığını söyledi.
İzmir’de, depreme dayanıksız yapı stoğuna sahip, zemini sıkıntılı bölgelerin olduğunu anlatan Yılmaz, İzmir’in kentsel dönüşümde yavaş ilerlediğini belirtti.
Yılmaz, bir takım çalışmaların yapıldığını ancak yeterli olmadığını dile getirirken; İzmir’deki problemin diğer şehirlere oranla daha büyük olduğuna dikkat çekti, çözüm önerisi sundu.
Kentsel dönüşüm konusunda çok ciddi teşvik ve vergi avantajları sağlandığını vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, binası zaten depreme dayanıklı olan vatandaşlara da ek teşvik verilebileceğini kaydetti. Doç. Dr. Yılmaz, “Deprem sigortasında, depreme dayanıklı ya da dayanıksız ayrımı yapılmadan her binaya aynı prim yükleniyor. Örneğin kaza riski daha yüksek olan sürücüler daha çok kasko öder. Depreme dayanıklı binaların prim yükü azaltılırsa, bu da vatandaş için ayrı bir teşvik edici unsur olur” dedi.
“GECEKONDU SORUNU YERİNDE DURUYOR”
Doç. Dr. Yılmaz, yıllardır şehrin gecekondu sorununun yerinde durduğunu belirterek şöyle konuştu: "Kentsel dönüşüm daha çok gecekonduları dönüştürme şeklinde yol alıyor. Kentsel dönüşümde; bir- iki katlı binaları yıkıp, yerine imar planları el verdiğince çok katlı bina yapmak şeklinde bir yaklaşım gelişti. Asıl problemli olan sahil bölgeleri yerinde duruyor. Gecekondu da problem ama onlar az katlı bina. Asıl büyük can kayıplarını, yüksek katlı binaların olduğu bölgelerde bekliyoruz. Buralarda yapılan bir şey yok. İzmir yapılaşma olarak da çok sıkışmış durumda. Sahil şeridinin etrafı dağla çevrili ve dar bir bölgede yapılaşma oluyor. Bu anlamda kentsel dönüşümü planlamak çok zor. Devletin bu konuda ciddi bir iradesi var. İnşallah bir an önce hayata geçer.”
GÖKDELENLER BÖLGESİ YANLIŞ SEÇİM
İzmir’in yeni kent merkezi olarak planlanan Bayraklı ilçesinin zeminine de dikkat çeken Doç. Dr. Yılmaz, bölgenin kötü bir zemin profilinin olduğunu belirtti. Doç. Dr. Yılmaz, bunun; Gökdelenler Bölgesi olarak anılan Bayraklı’ya yapılan tüm yapıların kötü olduğu anlamına gelmediğini de vurgulayarak şunları söyledi:
“Gökdelen tasarımı üst düzey mühendislik gerektirir. Temenni ediyorum ki bu yapılar için üst düzey hizmet alındı. Depreme dayanıklılığı anlamında yapı denetimi kanunu çerçevesinde ciddi analiz, denetimler yapılmıştır. Ancak seçilen bölge, zemin olarak çok kötü. Ekonomik sebeplerle, merkezi olması açısından seçilen bu bölge yerine, şehrin başka bir alanı seçilseydi daha iyi olabilirdi.”
“RADİUS" PROJESİ GEÇERLİLİĞİNİ KAYBETTİ
İzmir’de meydana gelebilecek deprem zararlarının tespitini ve bu zararların azaltılmasına yönelik tedbirlerin belirlenmesini içeren 1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi tarafından hazırlanan Radius projesine değinen Doç. Dr. Yılmaz, “O günden bugüne o çalışmanın geçerli olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü bina stoğu çok değişti. Boş arsalara yapılan yeni binalar ve bu konuda gelişen yeni bilimsel teknikler var” dedi.
“SAHİL BANDI TEHLİKEDE”
Özellikle sahil şeritlerindeki ve körfeze yakın dolgu bölgelerdeki binaların durumunun daha tehlikeli olduğuna işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, bunun genel olarak Türkiye’deki binaların ortak problemi olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Yılmaz, “Özellikle sahil bölgesindeki pek çok binada beton dayanımları kötü olduğu için, binaların demirleri paslanmış durumda. Beton kötü olunca, zamanla demir eriyor. Betonu kötü, demiri paslanmış bir binada kendinizi güvende hissedebilir misiniz?” diye konuştu.
Resmi verilere göre 20 yılda 7 milyon bina kentsel dönüşümle birlikte yenilenecek. Toplam riskli bina sayısı 2014 verilerine göre yaklaşık 570 bin. Bu binaların geçtiğimiz yıl içinde 12 bin 500 adedi yıkılmış. Çalışmalar gösteriyor ki, deprem riski içinde olan binalarda yaşayan insan sayısı 1.5 milyonu geçmiş. Sorun büyük ve hızla çözüm istiyor. Lakin, “kentsel” değil “parsel” bazında yapılan dönüşüm, mahalle aralarında tek bina yıkıp emsale göre yükselmek sorunları çözmek bir yana, maalesef arttırıyor.
KADIKÖY KONUNUN MERKEZİNDE
İstanbul’da dönüşümün en önemli duraklarından Kadıköy’de 30 bin 600 bina var ve bunların yalnız yüzde 10’u depremden sonra, yeni yönetmeliğe göre yapılmış. Konutların yüzde 90’ı ise mühendislik hesapları olmadan inşa edildiği için bunların da yüzde 45’i acil olarak yıkılmalı.
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tavukçuoğlu, Kadıköy’de dönüşüm için 872 ruhsat başvurusu yapıldığını, 2015’te bu rakamın 1000’e yükseldiği belirtirken bunun yılda ortalama 1000 şantiye anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Bir yandan şehir şantiyeye dönüyor, diğer yandan çözüm emsal artışı olarak sunuluyor. İnşaatlar bitince sonuçtan memnun kalacak mıyız? Sağlam binalarımızla yaşanmaz bir kent mi bekliyor bizi? Çocuklar, yaşlılar, gençler için özel alanlar, engelliler için duyarlı kaldırımlar, araçlar için çözüm, emsale bağlı artan yoğunluğa cevap verecek yollara ne oluyor? Parsel bazında emsale bağlı kat artışı “kentsel dönüşüm” değil, “kentsel dönüşememek” anlamı taşıyor!
EMSAL SORUNSALI
Dönüşümün en önemli sıkıntılarından biri parsel bazında yapılması. Kentsel dönüşümün başlamasından bu yana geçen 2 yıllık süreçte 300 parselde kentsel dönüşüm projesine imza atmasına rağmen Mimar Ahmet Erkurtoğlu, aynı parselde bulunan 10 katlı binayı yıkıp yerine 12 katlı yeni bir bina yapmanın kentsel dönüşüm olmadığına, Kadıköy’de ikamet
edenlerin sayısının artacağına, dolayısıyla insan ve araç trafiğinin artışına ama bu artışa cevap verecek altyapı, yol, yeşil alanlar ve rekreasyon alanlarının bırakılmadığına dikkat çekiyor.
Önceden yangın merdivenleri, balkonlar dahil 2.07 bir emsal söz konusu iken yüzde 20’lik artışla 2.48’e çıkan emsalde balkon ve merdivenler de hariç tutulmuş. Bu da hızlı emsal artışı ile yoğunluğu artırıyor. Oysa parsel büyüklüğü ve emsal ilişkisi bir plan dahilinde mutlaka kurulmalı. Ada bazında dönüşüm ele alınmalı ve yeşil alanı, otoparkı ile boşaltma yapılıp, boşaltılan alandaki hak diğer parsellere eklenerek “emsal transferi” yapılabilir.
Bu planlamalar sürdürülebilir bir kent için ve deprem beklentisi olan İstanbul için nefes alma noktalarını ve kaçış alanları olacaktır. Aynı parselde 10 yerine 12 kat yaparak sorunları çözemeyeceğimiz net!
Hızla yenilenen kent hayatının getirisi olan kentsel dönüşüm artık İş Bankası'nın sağladığı Kentsel Dönüşüm Kredisi ile artık daha kolay. İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyası ile konut kredilerinde yıllık %4, işyeri kredilerinde ise yıllık % 3 daha düşük faiz oranı uygulanıyor.
İş Bankası yine yüz güldüren bir kampanyaya imza attı. İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredilerinde ilk başvuruları alan ve bu kapsamnda en çok kredi kullandıran banka olarak kredi taleplerinize en uygun ve hızlı çözümler üretiyor. İnternet üzerinden duyurduğu Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyası kapsamında İş Bankası kentsel dönüşümde de yanınızda.
Kentsel Dönüşüm Kredilerinde devlet desteği sayesinde konut kredilerinde yıllık %4, işyeri kredilerinde ise yıllık % 3 daha düşük faiz oranı uygulanır. İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyası detaylarına göre, enerji verimli binalarda, yeni konutun "Enerji Kimlik Belgesi"nde yazan enerji sınıfı B ise yıllık %4,5; A ise yıllık %5 faiz desteği uygulanıyor. İşyeri kredilerinde ise Enerji Kimlik Belgesi'nde yazan enerji sınıfı B ise yıllık %3,5; A ise yıllık %4 faiz desteği uygulanıyor.
İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyasından riskli binalarda veya riskli alanlarda taşınmazı bulunan Mülk Sahipleri ile bu taşınmazlarda ikamet eden kiracılar, binalarını yeniden inşa etmek, yeni bir konut/işyeri satın almak veya mevcut binalarını güçlendirmek için faydalanabiliyor.
İş Bankası ile Kentsel Dönüşüm Kredisi ile faydalanacağınız avantajlardan sadece birkaçı:
• 24 aya kadar ana para ödemesiz dönem
• Riskli Yapı Raporu düzenlemeye rapor ücreti indirimi
• Kentsel Dönüşüm Destek Paketi (taşınma masrafı, kira masrafı, depozito ödemesi vb. ihtiyaçlar)
• Müteahhitlerden inşaat tamamlanma garantisi
Kentsel dönüşüm harekerine 216 Yapı da katıldı. Türkiye’nin çürük binalardan kurtulması için kendilerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getireceklerini belirten 216 Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Bilent Dündar, “Kentsel dönüşümün en iyi şekilde yapılabilmesi için tüm inşaat firmalarına büyük görevler düşüyor. Biz de adeta sosyal bir sorumluluk olarak gördüğümüz dönüşüm projelerine hız verdik. Daha güzel yarınlar için 2016’da tüm tarafların ortak paydada buluşacağı ve hak kaybının olmayacağı dönüşümlere imza atacağız ve mutluluğa adeta tuğla öreceğiz” dedi.
Herkesin yüzü gülecek
Dönüşüm projelerinde amaçlarının tüm hak sahiplerini memnun etmek olduğuna da dikkat çeken Dündar, “Hak sahipleri ile masaya oturduğumuzda aklımızdan bir tek şey geçiyor. O da memnuniyet. Biz hak sahiplerinin yüzü masadan kalkarken gülsün istiyoruz. Kazan kazan modelinde şimdiye kadar yaptığımız kentsel dönüşüm görüşmelerinde de hak sahipleri masadan hep gülerek kalktı. İlk kentsel dönüşüm projemiz Kozyatağı’nda yükselecek. Dönüşümde doğanın korunmasına da büyük hassasiyet gösteriyoruz. Nitekim Kozyatağı proje alanımızda bulunan asırlık ağaçları korumaya aldık” şeklinde konuştu.
Bu yıl 3 projeyi dönüştürecek
Üç kentsel dönüşüm projesinde hak sahipleriyle anlaştıklarını aktaran Bilent Dündar, Kozyatağı’nda mahalle konseptini yaşatacaklarını söyledi. Dalyan, ultra lüks ve deniz manzaralı bir proje olarak tasarlandı. Dündar, Taşdelen’de ise kalite ve konfordan ödün vermeden uygun fiyatlı konut yapacaklarına dikkat çekti. Kozyatağı’nda yükselecek 216 Bahar projesi 16 kattan ve 58 daireden oluşacak. Burada 2+1 dubleks, 3+1, 3+1 dubleks, ve 4+1 dubleks tipinde büyük daireler olacak. Dalyan projesi 12 bin metrekare alanda iki blokta 54 daire şeklinde inşa edilecek. Daire tipleri 2+1, 3+1 ve 4+1 olarak değişkenlik gösterecek. Taşdelen’de ormanın yanı başında inşa edilecek proje ise 4 blok 2+1 ve 3+1 daire tipinde toplam 176 konuttan oluşacak.
Yeni görüşmeler var
En büyük sermayelerinin güven olduğunu dile getiren Bilent Dündar, kentsel dönüşümde ise güvenin çok daha fazla öne çıktığını söyledi. Hak sahipleriyle yaptıkları anlaşmada hak sahiplerinin kendilerine güvendiğini belirten Dündar, “Karşı tarafa verdiğimiz güven bize yeni dönüşüm talebi olarak yansıyor. Birçok site veya apartman sakini bizi de dönüştürün diyor. Tüm talepleri değerlendiriyoruz” bilgisini verdi.
Kentsel dönüşümün tüm hızıyla devam ettiği Üsküdar'da, Yavuztürk'ten sonra ikinci kentsel dönüşüm ofisi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde açıldı. Açılış töreninde vatandaşlara etli pilav dağıtıldı.
Üsküdar Belediyesi, ilçedeki Kentsel Dönüşüm konusunda çözümü hızlandırmak için ikinci dönüşüm ofisini açtı. Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'ndeki dönüşüm ofisi açışına Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, muhtarlar ve mahalle sakinleri katıldı. Başkan Türkmen açılışta vatandaşlarla yakından ilgilendi.
Kentsel Dönüşüm Ofisinin açılış konuşmasını yapan Başkan Türkmen, "Kentsel Dönüşümü ertelemek için önümüzde bir engel kalmadı. Önümüzdeki en büyük engel imar sorunuydu. Bize her gittiğimiz toplantı da 'bizim imar işleri ne olacak' diye sorular soruyordunuz. Seçim öncesi size vaatlerde bulunduk. Biz bu sorunu çözeceğiz dedik. Şimdi ise kentsel dönüşüm Üsküdar'da olacak. Boğaz bölgesinde bu iş tamamdır diye ben size söz verdim. Ben şimdi size Belediye Başkanı sıfatıyla 19 Kasım günü alınan kararlara göre söylüyorum. Bu bölgede imarla ilgili bir problem yoktur. Bu bölgede ki problem artık imar değildir. Bu alanın değeri ve imarı bire beş oldu. Bu alan 0,3 emsaldi, 1,5 emsal oldu" dedi.
Başkan Türkmen'in konuşmasının ardında, protokol üyeleri ve mahalle sakinleri ile birlikte ofisin kurdele kesim töreni yapıldı. Ofisi inceleyen başkan Türkmen, mahalle sakinleriyle kentsel dönüşüm hakkında sohbet etti.
"MAHALLEMİZ GÜZEL BİR YER HALİNE GELECEK"
Mahalle sakinlerinden Osman Hayta, kentsel dönüşüme destek verdiklerini söyleyerek, "Dönüşümle ilgili bilgileri almaya geldik. Başkanımın da dediği ailemiz biraz kalabalık. Burada olmayan kardeşlerim ve ailem var onlarla konuşacağım. Eğer şartlar oluşursa tabi ki memnuniyetle topluma ayak uydurmak için buradayız. Yaşadığımız alanda ulaşım sıkıntılı, alışveriş sıkıntılı yani başka yerlerde olanları görünce imreniyoruz. Biz bu imkanların bizim de olmasını istiyoruz. Eğer ki şartlar oluşursa memnuniyetle evet deriz" diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy mahallesinde 5 daire ve 1 dükkanı olduğunu dile getiren Gülfidan Acar, "Eğer ki istediğimi verirlerse kentsel dönüşüm istiyorum. Kentsel dönüşümün gelmesiyle beraber gecekondulardan kurtulacağız. Bizim mahallemiz güzel bir yer haline gelecek. 1975 yılında buraya geldik ve kendimiz biriktirip ellerimizle yaptık" şeklinde konuştu.
Sultangazi Cumhuriyet Mah.den yeni bir zafer daha. TC Istanbul 8.İdare Mahkemesi ; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 24.03.2014 -22.04.2014 tarihlerinde askıya çıkarılan 1/5000 ölcekli Nazim Imar Planını ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarını Sultangazi İlçesi Cumhuriyet Mahallesi,Siteler Mevkii lehine 13.11.1015 tarihinde oybirligi ile iptal etmiştir. Mahkemenin verdiği bu kararın Fikirtepe dahil, tüm Turkiye`ye emsal olma ihtimali yüksek ...
Sultangazi Cumhuriyet Mah.den yeni bir zafer daha. Mahkemenin verdiği bu kararın Fikirtepe dahil, tümTurkiye`ye emsal olması bekleniyor ... Mahalle 6 subat 2013 te Bakanlar kurulunca afet riskli alan ilan edildi. Ancak mahalleli, afet riskli alan iptali ve yürütmeyi durdurma talebiyle dava açtı. Danıştay bu davaya ilişkin yakın bir zamanda yürütmesini durdurmuş ve Bakanlığın temyiz yolunu kapatmıştı. TC Istanbul 8.Idare Mahkemesi'nin verdiği son karar da Plan iptal Davasının sonucudur... Kararla etkienen alan içerisinde ki Mahallede binaların oturum alan büyüklüğü 30 bin metre karelik bir alanı kapsamaktadır. Yol bahçe ve park alanlarının topamı ise 155 bin metre karedir.Toplam alan 185 bin metrekaredir. Alanda 116 adet bloktan olusan ,1168 adet tapulu ,imarlı, iskanlı ve ruhsatlı 1168 adet daire bulunmaktadır. Konum olarak, otaban ve tramvay bitişiğinde yeni yapılan metro istasyonu yanında özel bir yerleşim alanıdır. Bu alan içerisinde ortalama 5 bin civarında mahallelinin kendi diktikleri 27 yıllık ağaçlar da bulunmaktadır.
Mahalle sakinleri; Nazim Imar Planlarının belli bir bölge için yapılamayacağını , Uygulama İmar Planlarının da belli bir alan için yapılamayacağını, aynı zamanda plan değisşkliğinin bölgedeki nufus yoğunluğunun iki katına çıkardığını, planlı bir alanın riskli alan ilan edilmesiyle o alanda plan tadilatı yapilması arasında doğrudan bir bağ olmadığını,dava konusu plan değişikliğinin amacının planda açıklanmadığını ,plan değişikliğinin bilimsel ve nesnel gerekcelere dayanmadigini , kamu yararına uygun olmadığını , 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına aykırı olduğunu ,yapılan plan tadilatının çevre ile uyumlu olmadığını , bu bölgede yaşayan insanların hayatını olumsuz yönde etkileyeceği iddiasıyla iptal istemiyle davayı açmıştı. Mahkemece atanan bilirkişi raporunda şunlara yer vermistir: Istanbul ili Sultangazi Ilcesi Cumhuriyet Mah.Siteler Mevkii nin toplu konut alanı olduğu, 775 Sayılı Yasa dahilinde yapılan arsa tahsisleri ve kurulan yapı kooperatifleri yoluyla inşa edildiği ,iskan ruhsatlarının alındığı , öte yandan teknik altyapı bağlamında fiziki olumsuzlukların yaşanmadığı ,sağlıklı ve estetik bir kentleşmenin halihazırda sağlanmış olduğu , ozellikle açık ve yesil alanların mekan kalitesini saglayıcı nitelikte olduğu yerinde yapılan incelemede görülmüş ,fotograflarla da tespit edilmiş olduğu ,dava konusu planlar incelendiginde bölgenin nüfus yoğunluğunun arttırılması ve artan nufusa paralel olarak sosyal ve teknik altyapı yetersizliğine neden olunmasını ,mevcutta yasal olarak teşekkül etmiş mekan kalitesi İstanbul geneli ile kıyaslandığında oldukça yüksek açık ve yeşil alanla desteklenmis bir dokuyu neredeyse iki katı nüfus yoğunluğu tanımlayarak sosyal ve fiziksel dokuyu tamamen değiştirmeyi zorunlu kılan sebebleri oluşturmadığı ve risklerin azalmasına yönelik bir tedbir içermediğinin anlaşildığı ,yakın çevresiyle ele alınmadan sadece riskli alan sınırları dahilinde hazırlanmış parçacı bir planlama calışmasının ilgili mevzuatta geçen nazım plan tanımı ile uyumlu olmadığı üstelik aynı anda onanarak üst ölçekli plan kararının `` mahalle sakinlerince degerlendirilmesine `` olanak tanımadan onaylandığını , yeni plan sonucu oluşacak nüfus artışının bölge bütünlüğünün yeşil alan ,spor alanı ,sağlık ...vb donatı alanlarının dengesinin bozulacağı düşünülmektedir. Tem otoyolu cevresinde nüfus ve yoğunluk artırıcı kararlar dava konusu plan değişikliğinde olduğu gibi ulaşım çözümlerini içermeyen plan değişiklikleri TEM Otoyolunun mevcut yoğunluğunu olumsuz yönde etkileyecek olduğu ,plan değisikliği ile oluşacak imar artışı cevre yapılaşma koşulları üzerinde bir emsal oluşturacak,dava dışı kalan alanlar içinde imar artış talebi doğuracaktır. Bu nedenlerle dava konusu plan değişikliğinin yoğunluk ulaşım ,çevresel etkiler ,yapılaşma ,sosyal donatı gibi unsurlar açısından olumsuz etkiler oluşturacak nitelikte olduğu ,söz konusu riskli alan ilanının hangi kriterlere göre ,hangi yöntemlerle yapıldığına dair herhangi bir açıklama ve bilimsel değerlendirme bulunmadığı ,tasarım projesi adı altında ikincil bir işlemin plan notlarında düzenleyici olarak tanımlanması, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına ve yürürlükteki mevzuata aykırı olduğu tespit edilmistir. Açıklanan nedenlerle 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının dava konusu parseller yönünden iptaline ,yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin de davalı idareden alınarak davacı vekiline verilmesine Danistay`a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile 13.11.2015 tarihinde karar verildi.
“2016 yılında 2015’teki kayıplar kapatılabilir. Bu yıl, daha çok kentsel dönüşümedayalı geliştirmelerin yoğun yaşandığı dönem olacak.” Bu görüş, EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı’ya ait.
“Vergi yükü artabilir”
2016 yılıyla ilgili öngörülerini açıklayan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2016 yılında eylem planıyla gelmesi beklenen değişikliklerin sektörde bazı taşları oynatacağını söyledi. Ayrıca gayrimenkule yatırım yapanları vergi yüklerinin artabileceğine dikkat çekti.
Hükümetin eylem planında gayrimenkulü ilgilendiren önemli maddeler olduğuna değinen Yazıcı, “Gerek imar artışlarından vergi alınması planı gerekse vergilendirmedeki değişiklikler gayrimenkul sektöründe bakış açılarını ciddi şekilde değiştirecek. Eylem planına göre ticari kazançlarda istisnalar kalkıyor, gayrimenkul edinimde vergi istisnası süreleri değişiyor. Bu değişiklikler konutu ‘yatırım aracı’ olmaktan çıkarmaya doğru gidiyor. Arsa sahiplerinin kendi arsalar üzerinde inşaat yapması durumunda da ticari kazanç hükümlerine tâbi olacak.” dedi.
2012’de çıkan kentsel dönüşüm yasası hala soru işaretleri barındırıyor. 20 yılda 6.5 milyon konutun yenilenmesi hedefi ile başlayan dönüşüm hamlesinde amaç riskli yapıların en kısa sürede yenilenmesi olarak açıklandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sürecin hızlanması için kentsel dönüşüm projesi üstelenen müteahhitlere harç vevergi teşviki uygulamaya karar verdi. Dönüşüm alanları noter harcı, tapu kadastro harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf tutuluyor. Dönüşüm kapsamında yapılan yeni evler 150 metrekareden küçük olması şartı ile yüzde 1 KDV ile satılıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sağlanan vergi avantajının Maliye Bakanlığı engeline takıldığı belirtiliyor. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgiye göre Maliye Bakanlığı vergi avantajını daraltıyor. Maliye’ye göre kentsel dönüşüm alanında riskli yapı kadar alanda avantaj sağlanırken, yapılan fazla inşaat için harç ve vergiler isteniyor. Evlerin 3. şahıslara satışında da KDV avantajının olmaması gerektiği belirtiliyor. Maliye oluşan yeni yapıların inşaat firmaları tarafından üçüncü kişilere satışı aşamasında istisnanın uygulanmaması gerektiği görüşünde. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Maliye kararlarının örtüşmediğini belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri şartların netleşmesini istiyor.
Yasanın açık olmasına karşın uygulamalarda sorun yaşandığını belirten Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Yasa geniş bir muafiyet ve vergi kolaylığı getirdi ancak Maliye Bakanlığı bu konuda yasayı daha dar yorumlayarak bu muafiyet ve vergi ödemeleri konusunda hak sahipleri ve müteahhitler aleyhine uygulama yapıyor. Maliye Bakanlığı göndermiş olduğu özelge ile avantajları sınırlandıyor” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kararları ile Maliye Bakanlığı’nın kararlarının örtüşmediğini belirten Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik ise, “Yasanın söylemi çok açık ama uygulamada bir belirsizlik var. KONUTDER, GYODER, İNDER, MÜSİAD VE İTO yetkilileri olarak geçtiğimiz aylarda Gelirler İdaresi yetkilileri ile bir araya geldik ve bu konu üzerine çalıştık. Araya seçimler girince süreç netleşmedi. Yasadaki nihai kararı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı almalı, Maliye ise buna göre pozisyon belirlemeli. Teşvik ve muafiyetler Vergi İdarelerince ‘birilerine menfaat sağlanıyor’ gözüyle daraltıcı yorum yapılarak ele alınmamalı” dedi.
Maliye’nin sadece riskli evde oturanlar için KDV avantajı sağlamasının doğru olmadığını belirten Çelik, bunun müteahhitlerin satışını yavaşlatacağını ve kentsel dönüşümün finansmanına zarar vereceğini ifade etti. İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım ise, “Riskli yapı 30 bin metrekare, yeni inşaat 60 bin metrekare ise fazla alan için muafiyet olmaz. Oluşan artı değer için harç istenmesi normal” dedi. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun ise KDV uygulamalarının sektörde haksız rekabet yarattığını belirtti.
Ali Güvenç Kiraz, hak sahipleri ve müteahhitler tarafından açılan davalarda Vergi Mahkemeleri’nin muafiyetin yasada öngörülen şekilde uygulanması yönünde karar verdiğini söyledi.
Gemlik Belediyesi'nin Cihatlı Mahallesi'nde yapacağı 970 konutluk projehakkında ilçe başkanları ve belediye meclis üyelerine bilgi veren Belediye Başkanı Refik Yılmaz, projesi tamamlanmak üzere olan bu toplu konut projesinin ihalesinin önümüzdeki günlerde gerçekleşeceğini söyledi. Nisan-mayıs ayları gibi temelinin atılabileceğini vurgulayan Yılmaz, toplu konut için ilçede 16 binin üzerinde bir talepgeldiğini hatırlattı.
Proje hakkında ilçe başkanları ve belediye meclis üyelerinden görüş isteyen Yılmaz, "Belediyeye başvuran 16 binin üzerindeki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını da göz önüne alarak, kentsel dönüşümü alanlarını hep birlikte planlayalım" dedi.
Yaklaşık 4 saat süren Kentsel Dönüşüm Zirvesinden olumlu kararlar alındığı ifade edildi. Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, ilçenin geleceğini ilgilendiren bu tür önemli konularda iş birliğine ve fikir alışverişine dayalı bu tür organizasyonları devam ettireceklerini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentsel dönüşüm kira yardımı bedellerinde 2016 yılı itibariyle yeni bir düzenleme yapmaya hazırlanıyor. Büyükşehirlerde kira yardımı bedellerinin 790 liraya çıkması bekleniyor. İşte 2016 kentsel dönüşüm kira yardımı tutarları
6,5 milyon riskli binanın yıkılacağını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kentsel dönüşüm çalışmaları devam ederken, kentsel dönüşüm kira yardımı miktarlarında yeni bir düzenleme yapmaya hazırlanıyor. Kentsel dönüşüm kapsamında evi yıkılanlara 18 ay boyunca kira yardımı uygulaması 2016 yılında da devam edecek. Star gazetesi'nde yer alan habere göre, ev sahiplerine ilçe, il ve büyükşehirlerde yaklaşık 500 ila 800 Türk lirası'na yakın bir miktarda kira yardımı yapılacak. İlçe ve nüfusu az olan şehirlerde 2015 yılında 455 lira olan rakamın yaklaşık 500 liraya, İstanbul, Ankara ve İzmir'de ise 735 TL olan rakamında 780-790 liraya çıkması hesaplanıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşüm kapsamında aldığı 'riskli alan' kararlarından biri daha Danıştay'dan döndü. Danıştay, Gaziosmanpaşa, Sultangazi ve Güngören'in bazı mahallelerinde verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından, 'Pendik'in en prestijli' mahallesi olarak tanımlanan Batı Mahallesi'nin 465 konutu kapsayan kısmı için de benzer gerekçelerle yürütmeyi durdurma verdi.
645 KONUTU KAPSIYORDU
6306 sayılı Afet Yasası ile "riskli alan" ilan edilen mahallelerde 'yürütmenin durdurulması' kararına bir yenisini daha eklendi. Danıştay 14. Daire, Pendik Batı Mahallesi'nde 465 konutun 2013 yılında riskli alan ilan edilmesine karşı açılan davada, itiraz yolu kapalı olmak üzere yürütmeyi durdurma kararı verdi. Geçtiğimiz günlerde Gaziosmanpaşa'nın dört mahallesi ve Güngören Tozkoparan ile Sultangazi Cumhuriyet mahallelerinde de 'riskli alan' kararlarına yürütmeyi durdurma ve iptal kararları gelmişti.
'TEKNİK RAPOR, KANITLAYICI NİTELİKTE DEĞİL'
Danıştay 14. Daire, oybirliği ile aldığı kararda, riskli alan kararına dayanak oluşturan Pendik Belediyesi'nin hazırladığı teknik raporu 'kanıtlayıcı' bulmadı. Raporda bahsi geçen '465 adet yapının yüzde 87'sinin 2000 yılı öncesinde deprem statüsüne uygun yapılmadığı' tespitinin 'herhangi bir teknik inceleme yapılmadan' alındığı belirtildi. Danıştay, kararda Anayasa'nın 'Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması', 'Mülkiyet hakkı' ve İnsan Hakları Sözleşmesinin 'Mülkiyetin Korunması' maddelerine de atıfta bulundu.
DANIŞTAY'DAN BENZER GEREKÇELERLE İPTAL
Danıştay, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın aldığı riskli alan kararlarını benzer gerekçelerle iptal ediyor. Güngören'e bağlı Tozkoparan Mahallesi ile ilgili riskli alan kararında da Danıştay "Yapıların hangi yönlerden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bir bilgi içermediği ve koşulların detaylı bir teknik raporla oluşturulmadığı sonucunaö varmıştı. Öte yandan Danıştay, Gaziosmanpaşa'nın Yıldıztabya, Mevlana Mahallesi, Pazariçi ve Karayolları mahalleleri ile ilgili alınan yürütmeyi durdurma kararında, “Alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, kanunun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır" ifadelerine yer vermişti.
3 KEZ PLAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI, HEPSİ YARGIYA TAŞINDI
Bakanlar Kurulu'nun aldığı 'riskli alan' kararını yargıya taşıyan Batı Mahallesi Dayanışma Derneği (BMDD)'nin başkanlığını yürüten Erol Ercan, oybirliği ile alınan karara itiraz yolunun kapalı olduğunun altını çizdi. Konuyla ilgili sürekli plan değişikliğine gidildiğini vurgulayan Ercan, “İptal kararından önce, mahkemeden daha ileri adımlar atmamızı sağlayacak bir karar çıktı. Konuyla ilgili planlar 3 kez askıya çıktı. Dernek ve hak sahipleri olarak her seferinde dava açtık" diye konuştu.
BATI MAHALLESİ'NDE NE OLMUŞTU?
Pendik Batı Mahallesi'nin Sabri Taşkın Caddesi'nin batısında kalan 54 hektarlık alan 13 Ağustos 2013 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile 'Riskli alan' ilan edildi. 465 yapının yer aldığı ve yaklaşık 10 bin kişinin yaşadığı alanla ilgili 'riskli alan' kararını yargıya taşıyan Pendik Batı Mahallesi Dayanışma Derneği yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtı. Danıştay 14. Daire, 14 Ekim 2015'te Bakanlar Kurulu Kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Öte yandan mahkeme, üst mahkeme olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz yolunun kapalı olduğunu duyurdu.
Gayrimenkul sektörü, seçimlerin damga vurduğu 2015'i rekor satışla kapattı. İki seçim süreci nedeniyle ertelenen talebi yılsonuna doğru satışa çeviren sektör, 1 milyon 200 bin konut satışıyla yeni bir rekora imza attı. 2014'te 1 milyon 164 bin satış yapıldığını hatırlatan sektör temsilcileri 2016'da satış hedefini de büyüterek, 1 milyon 500 bin konut satmayı planlıyor. 1 milyon 500 bin satışa ulaşmanın zor olamayacağını belirten Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik, Türkiye iç pazarının zaten dinamik bir yapısı olduğunu ve her yıl 600 bin konutun geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Çelik, "3-4 yıl seçim yok, ekonomi gündemde olacak. Bunu yerli yabancı herkes görüyor. Sektörün temsilcileri 1 Kasım sonrası yabancılarla çok daha fazla görüşmeler yapmaya başladı. Bu sene tarihi zirve bekliyorum. Gelecek yıllar da bunu tekrar edebilir" diye konuştu. 2016'nın geçen yıldan daha iyi olacağını ifade eden Çelik, "Eğer hükümet genel ekonomiyi birinci plana alırsa, gerilimden çok büyüme senaryoları ele alınırsa çok iyi bir yıl olur. Sektörün genelinde yüzde 3-5 büyüme bekliyoruz ancak kentsel dönüşüme ağırlık verilirse büyüme yüzde 10'u bulur" diye konuştu.
DEV PROJELERDEN DEV KATKI
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum ise, 2016'da olumlu gelişmelerin yaşanacağını belirterek, şunları söyledi: "Gayrimenkul sektörünün uzun vadeli yurtiçi dinamikleri sektörü her zaman canlı tutmaya devam edecek. Bu dinamiklere ilave olarak yurtdışı kaynaklı ilginin de artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz. 2016'dan başlayarak ülkemizin önemli projelerinin birer birer tamamlanmaya başlayacağı bir döneme giriyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve İzmit Körfez Geçiş Köprüsü'nün tamamlanması ve bağlantı yollarının bitirilmesi, sonrasında da yeni havalimanında yaşanacak ilerlemeler inşaat sektörü adına çok önemli gelişmeler olacak."
FAİZ YÜZDE 0.60'A DÜŞEBİLİR
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, 2015'in aylık yüzde 1-1.2 seviyelerinde kapatıldığını belirterek, "Eğer mortgage yasası tam anlamıyla işlerliğe kavuşursa konut kredilerindeki faiz oranı yüzde 0.60- 0.70 seviyelerine inebilir. Dolayısıyla konut alıcılarının üzerindeki yük büyük ölçüde kalkar" dedi. Durbakayım, yeni ekonomi yönetiminden kentsel dönüşüm, KDV, harçlar, imar mevzuatı, mütekabiliyet gibi sektördeki ana çarkların gözden geçirilmesini beklediklerini de belirtti.
SEKTÖR 2015'İ NASIL KAPATTI?
* Geçtiğimiz yıl sektöre seçimler damgasını vurdu. 7 Haziran seçimlerinde koalisyon hükümetinin kurulamaması durgunluğu da beraberinde getirdi. 1 Kasım'a kadar süren bu tablo Ak Parti'nin tek başına iktidar olması ve istikrarın korunmasıyla normale döndü. Kasım sonrası ülke rahat bir nefes aldı.
* 1 Kasım seçimleri sonrası göreve gelen Fatma Güldemet Sarı, aynı zamanda sektörün ilk kadın bakanı oldu.
* 2015 yılında inşaat firmaları Anadolu'yu keşfetti. İstanbul dışında geliştirilen konut projeleri birbiri ardına yükseldi.
* Yeni hükümetin Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı oldu.
* Yabancıların konuta ilgisi bu yıl zirve yaptı. Yalova, Trabzon, Antalya başta olmak üzere birçok şehirde yabancıya konut satışında patlama yaşandı. Kredi faizleri ve doların yükselişi de yabancıya satışı tetikleyen unsurlar oldu.
* 2015, TOKİ ve Emlak Konut için rekorlarla dolu bir sene oldu. TOKİ'nin emeklilere yönelik başlattığı aylık 250 lira taksitle konut kampanyası muazzam talep gördü. Emlak Konut GYO, Ankara'nın en büyük arazi ihalesinde (eski EGO Garajı) 4 milyar 200 milyon lira satış toplam geliri rakamıyla rekor kırdı. İstanbul'da yapılan Validebağ arsa ihalesi ise 45 firma ve iş ortaklığından oluşan katılımcı sayısı ile bir ilke imza attı.
* Kentsel dönüşüm bu senenin en çok konuşulan başlıklarından oldu. Bu kapsamda gerçekleştirilen birçok konut projesi lanse edildi. Büyük firmalar dışında birçok müteahhit firma da kentsel dönüşüme ağırlık verdi. İstanbul'un en değerli lokasyonlarından Bağdat Caddesi yerinde dönüşüm çalışmaları ile adeta bir şantiyeye döndü.
* Yılın son günlerine Rusya ile yaşanan kriz hakim oldu. Türkiye'nin sınırını ihlal eden Rus uçağını düşürmesinin ardından Rusya tarafından pompalanan kriz, özellikle Rusya'da etkin olan Türk inşaat firmalarını etkiledi. Rusya, Türk inşaat firmaları için birçok yeni yaptırım kararına imza attı.
Kaynak:http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2016/01/04/15-milyon-konut-satilacak
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Maltepe Belediye Meclisi'nde CHP ve AK Partili meclis üyelerinin oy birliğiyle onayladığı Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri imar planlarının, Ocak ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin meclis gündemine alınmasını beklediklerini ifade ederek, "Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" dedi.
Yön Radyo'da yayınlanan "Kent ve İnsan" programında Tonguç Çoban'ın konuğu olanMaltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, önemli açıklamalarda bulundu.
Maltepe halkının onayı olmayan hiçbir çalışmaya imza atmadıklarını ifade eden Kılıç, "Mahalle halkının kafasında buralar kime peşkeş çekilecek, kimlere rant sağlayacak gibi bir takım soru işaretleri vardı. Bu noktada Maltepe halkına bir söz verdim. Sizlerin onayı olmayan hiçbir projeye imza atmayacağım dedim. Mahalle halkı yerinde dönüşüm dedi, ada bazlı olsun dedi. Planlarımızı aynı şekilde hazırladık. 6 Nisan 2015'te Gülsuyu mahallesinde Kentsel Dönüşüm Ofisi açtık. O gün bu projeleri sonbaharda meclisime taşıyacağım demiştim. Bu süreçte Mahalle Danışma Kurulu ile 15 toplantı yaptık. Eylülayında taslak planlarımızı meclise taşıdık ve bu noktada Türkiye'de bir ilke imza atarak taslak planlarımızı mahalle halkına ve ilgili kurumlara teslim ettik. Buyurun inceleyin eksiklerimiz varsa planlarımızı bu doğrultuda revize edelim dedik" diye konuştu.
Mahalle temsilcilerinin, muhtarların, şehir plancılarının ve mahalle halkının katılımıyla bir çalıştay düzenlediklerini ve kollektif bir çalışma yaptıklarını kaydeden Başkan Kılıç, şöyle devam etti: "Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde tüm günü kapsayan bir çalıştay yaptık. Plan üzerinde eksik gördüğümüz konularla ilgili çalışma grupları oluşturduk. Her grup kendi çalışmasını tamamladı, raporunu hazırladı. Bu doğrultuda plan notlarımıza son şeklini verdik. Son noktada, binlerce kişinin katıldığı bir toplantıda halkımıza anlattık. Yaklaşık yarım saat bir sunum yaptım. 3.5 saat vatandaşlarımızın sorularını aldım. Bir üniversite öğrencisi gibi yaklaşık 4 saat ayakta notlarımı aldım. Herkesin sözünü dinledim. Toplantının sonunda onaylıyorsanız vakit kaybetmeden belediye meclisimizden geçirelim. İBB'ye taşıyalım dedim. Çok büyük bir çoğunluğunun onayını aldık."
İBB OCAK'TA GÜNDEMİNE ALACAK
Bu süreçte AK Partili ve CHP'li meclis üyelerine sunum yaparak planı detaylarıyla anlattığını ifade eden Başkan Kılıç, "Planlarımızı oy birliği ile belediye meclisimizden geçirdik. İBB meclis üyelerine de planlarımızın detaylarını anlatan bir sunum yaptık. ŞimdiİBB meclisinden çıkacak kararı bekliyoruz. Ocak ayı gündemine alacaklarını öğrendik. Buradan da başarılı bir sonuç alırsak, asıl mücadelemiz o zaman başlayacak. Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.
"VATANDAŞLARIMIZI NEYİN BEKLEDİĞİNİ, SOMUT OLARAK GÖSTERECEĞİZ"
Bölgenin koşullarına göre en iyi planı hazırladıklarını belirten Kılıç, "Bu plan, dört dörtlük bir plandır gibi bir iddiamız yok. Ancak bölgenin koşulları için en iyi plan. Asıl bundan sonra mahalle halkı ile birlikte çalışacağız. Çünkü teoride hazırladığımızı, pratikte uygulamak o kadar kolay değil. Planlar kabul edildikten sonra belirlediğimiz bir adada dönüşümü başlatacağız. Tüm mahallede aynı anda çalışma başlatmayacağız. Burada yapmayı planladığımız projenin maketini hazırlatıyoruz. Vatandaşlarımızı neyin beklediğini, somut olarak göstereceğiz. Vatandaşlarımızın en az faizle ev kredisialabilmeleri için bankalarla görüşmeler yaptık. Planlar kabul edildikten sonra, vatandaş dilerse kendi yapsın. Dilerse kendi anlaştığı müteahhitlerle yapsınlar. Çok sıkıştıklarında da, biz belediye olarak devreye girelim dedik. Bu anlamda belediye bünyesinde inşaat şirketi MATAŞ'ı kurduk. Ben Gülsuyu-Gülensu halkının örgütlü duruşuna güveniyorum. Kişisel çıkarlar uğruna, rant uğruna yaşadıkları yerlerin peşkeş çekilmesine müsaade etmeyeceklerine yürekten inanıyorum" dedi
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Maltepe Belediye Meclisi'nde CHP ve AK Partili meclis üyelerinin oy birliğiyle onayladığı Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri imar planlarının, Ocak ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin meclis gündemine alınmasını beklediklerini ifade ederek, "Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" dedi.
Yön Radyo'da yayınlanan "Kent ve İnsan" programında Tonguç Çoban'ın konuğu olanMaltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, önemli açıklamalarda bulundu.
Maltepe halkının onayı olmayan hiçbir çalışmaya imza atmadıklarını ifade eden Kılıç, "Mahalle halkının kafasında buralar kime peşkeş çekilecek, kimlere rant sağlayacak gibi bir takım soru işaretleri vardı. Bu noktada Maltepe halkına bir söz verdim. Sizlerin onayı olmayan hiçbir projeye imza atmayacağım dedim. Mahalle halkı yerinde dönüşüm dedi, ada bazlı olsun dedi. Planlarımızı aynı şekilde hazırladık. 6 Nisan 2015'te Gülsuyu mahallesinde Kentsel Dönüşüm Ofisi açtık. O gün bu projeleri sonbaharda meclisime taşıyacağım demiştim. Bu süreçte Mahalle Danışma Kurulu ile 15 toplantı yaptık. Eylülayında taslak planlarımızı meclise taşıdık ve bu noktada Türkiye'de bir ilke imza atarak taslak planlarımızı mahalle halkına ve ilgili kurumlara teslim ettik. Buyurun inceleyin eksiklerimiz varsa planlarımızı bu doğrultuda revize edelim dedik" diye konuştu.
Mahalle temsilcilerinin, muhtarların, şehir plancılarının ve mahalle halkının katılımıyla bir çalıştay düzenlediklerini ve kollektif bir çalışma yaptıklarını kaydeden Başkan Kılıç, şöyle devam etti: "Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde tüm günü kapsayan bir çalıştay yaptık. Plan üzerinde eksik gördüğümüz konularla ilgili çalışma grupları oluşturduk. Her grup kendi çalışmasını tamamladı, raporunu hazırladı. Bu doğrultuda plan notlarımıza son şeklini verdik. Son noktada, binlerce kişinin katıldığı bir toplantıda halkımıza anlattık. Yaklaşık yarım saat bir sunum yaptım. 3.5 saat vatandaşlarımızın sorularını aldım. Bir üniversite öğrencisi gibi yaklaşık 4 saat ayakta notlarımı aldım. Herkesin sözünü dinledim. Toplantının sonunda onaylıyorsanız vakit kaybetmeden belediye meclisimizden geçirelim. İBB'ye taşıyalım dedim. Çok büyük bir çoğunluğunun onayını aldık."
İBB OCAK'TA GÜNDEMİNE ALACAK
Bu süreçte AK Partili ve CHP'li meclis üyelerine sunum yaparak planı detaylarıyla anlattığını ifade eden Başkan Kılıç, "Planlarımızı oy birliği ile belediye meclisimizden geçirdik. İBB meclis üyelerine de planlarımızın detaylarını anlatan bir sunum yaptık. ŞimdiİBB meclisinden çıkacak kararı bekliyoruz. Ocak ayı gündemine alacaklarını öğrendik. Buradan da başarılı bir sonuç alırsak, asıl mücadelemiz o zaman başlayacak. Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.
"VATANDAŞLARIMIZI NEYİN BEKLEDİĞİNİ, SOMUT OLARAK GÖSTERECEĞİZ"
Bölgenin koşullarına göre en iyi planı hazırladıklarını belirten Kılıç, "Bu plan, dört dörtlük bir plandır gibi bir iddiamız yok. Ancak bölgenin koşulları için en iyi plan. Asıl bundan sonra mahalle halkı ile birlikte çalışacağız. Çünkü teoride hazırladığımızı, pratikte uygulamak o kadar kolay değil. Planlar kabul edildikten sonra belirlediğimiz bir adada dönüşümü başlatacağız. Tüm mahallede aynı anda çalışma başlatmayacağız. Burada yapmayı planladığımız projenin maketini hazırlatıyoruz. Vatandaşlarımızı neyin beklediğini, somut olarak göstereceğiz. Vatandaşlarımızın en az faizle ev kredisialabilmeleri için bankalarla görüşmeler yaptık. Planlar kabul edildikten sonra, vatandaş dilerse kendi yapsın. Dilerse kendi anlaştığı müteahhitlerle yapsınlar. Çok sıkıştıklarında da, biz belediye olarak devreye girelim dedik. Bu anlamda belediye bünyesinde inşaat şirketi MATAŞ'ı kurduk. Ben Gülsuyu-Gülensu halkının örgütlü duruşuna güveniyorum. Kişisel çıkarlar uğruna, rant uğruna yaşadıkları yerlerin peşkeş çekilmesine müsaade etmeyeceklerine yürekten inanıyorum" dedi. - İSTANBUL
6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında evlerini boşaltanlardan ev sahibi yada kiracı olan hak sahiplerinin kira yardımı alma koşullarını ve sürelerini araştırdık.
Recep Kenan, İtvhaber.com takipçileri için; Kentsel Dönüşüm adıyla bilinen 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi yasası kapsamında dönüşüm çalışması yapılan alandaki hak sahiplerine ödenecek kira yardımlarının süresi ve koşullarıyla ilgili araştırma yaparak; vatandaşların cevap beklediği birçok konuyu açıklığa kavuşturdu.
6306 SAYILI YASADA “KİRA YARDIMI, KREDİLERE FAİZ DESTEĞİ”
6306 sayılı yasa; riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında veyahut riskli binalarda yaşayan vatandaşların talepleri doğrultusunda 18 aya kadar kira yardımı veyahut bankalardan kullanılacak kredilere faiz desteği sağlanacağını ön görüyor.
YASA 2012’DE ÇIKTI, 2015’TE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK
Kanunun çıktığı Mayıs 2012 yılından itibaren ödeneceği belirtilen hak sahipleri ve kiracılara yapılan kira yardımları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 01.01.2015 tarihinde çıkardığı kira klavuzu ile özellikle mülk sahiplerini etkileyecek şekilde değişti.
OTURULAN TEK KONUTA KİRA YARDIMI
Daha önce ikamet şartı aranmayan kira yardımı, 01.01.2015 tarihinde yapılan düzenleme ile oturduğu tek konut ile sınırlandırıldı.
İSTANBUL’DA KİRA YARDIMI YEREL BELEDİYELERDEN
2015’te 735 lira olarak belirlenen kira yardımlarını İstanbul’da yerel belediyeler yapıyor. 18 ay boyunca alınabilen kira yardımının hak edilmesi için bazı koşulları yerine getirmek gerekiyor.
SINIRLI KULLANMA HAKKINA 5 KİRA YARDIMI
Genelde anne, baba gibi evin yaşlısı ihtiyaç sahiplerine verilen intifa (sınırlı kullanma hakkı) olanlara 5 aylık kira ödemesi yapıyor.
KİRACIYA 2 KİRA TAŞINMA YARDIMI
Dönüşüm çalışması nedeni ile oturduğu evi boşaltmak zorunda kalan kiracı ise devletten 2 kira karşılığı taşınma yardımı alıyor. Bu durumdaki kiracılar zamanında başvurmaları halinde, uygun yerden ev almaları koşulu ile 100 bin liralık faizsiz kredi teşviki hakkına sahipler.
KİRA YARDIMINA TAŞINMA ŞART, BAŞVURU SÜRESİ 1 YIL
6306 Sayılı Kanunda belirtilen yardım ve desteklerden faydalanabilmenin önemli şartı riskli binanın anlaşma ile tahliye edilmesidir. Kira yardımı başvuru süresi ise riskli bina tescil tarihinden itibaren 1 yıldır. Bu 1 yıllık süreyi geçiren hak sahipleri kira yardım haklarını kaybediyorlar.
KİRA YARDIMI İÇİN MALİK BAŞVURUSUNDA GEREKENLER:
*Nüfus Cüzdanı Aslı ve Fotokopisi
*Başvuru Formu (Kurumda Verilecek)
*Konut veya İşyerinin Bağımsız Bölümünü Gösterir Tapu Belgesi Aslı ve Fotokopisi
(İlgili belediyeden alınacak, bağımsız birim numarasını ve bağımsız birimin hisse oranını gösteren yetkili birim amiri tarafından imzalanmış mühürlü belge) veya bunun yerine doğal gaz, su faturası veya elektrik faturası gereklidir. Ayrıca bu faturalardan birinin kişinin adına kayıtlı ve açık adres içeren, bağımsız bölüm numarası görünür olması gerekmektedir.)
*Ziraat Bankası’na Ait (IBAN) Numarasını Gösteren Hesap Cüzdanı Fotokopisi
*Taşınmaza Ait Güncel Tapu Kaydı (amir tarafından mühürlü ve imzalanmış )
*Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Örneği Aslı (Nüfus Müdürlüğünden ıslak imzalı)
*Kira yardımı aylık olarak 735 TL’dir. (2015 yılı için), ayrıca yardımın süresi 18 aydan fazla olmaz. Bu kira bedelleri ise Tüketici Fiyatları Endeksi oranına göre güncellenir.
KİRA YARDIMI İÇİN KİRACILARDAN İSTENEN EVRAKLAR:
*Nüfus Cüzdanı fotokopisi ve aslı
*Başvuru formu
*Riskli bir binada oturduğunu gösteren adrese dayalı nüfus müdürlüğünden alınmış ıslak imzalı kayıt örneği aslı
*Elektrik, su ve doğalgaz faturası (son 3 aya ait)
*Riskli yapı belirtme yazısının fotokopisi
*Ziraat Bankası’na ait hesap numarası
Tüketici Sorunları Derneği (Tüsoder) Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak, kentsel dönüşümde yaşanan tıkanmaların, "gayrimenkul sertifikaları" ile aşılabileceğine dikkat çekti.
“Gayrimenkul sertifikasının bugüne kadar hazır olması gerekirdi nitekim 6306 sayılı Afet yasasında yeri var. Geç bile kalındı" diyen Kolçak, "Riskli alanda oturanların asıl tedirginliği, sahip oldukları mülklerinin ellerinden gideceği ancak karşılığının tam olarak verilmeyeceği endişesi taşımalarıdır" dedi ve ekledi:
"En çok bu nedenle itirazlar yapılıyor, konu yargıya taşınıyor. Vatandaş güvence istiyor aslında. Belki de sahip olduğu en değerli maddi varlığı olan tek mülkünü yok pahasına kaybetmek istemiyor. İşte tam bu noktada “Gayrimenkul Sertifikası” modeli ile tıkanmış sürecin önü açılacaktır.”
Riskli alandaki mülküne karşılık vatandaşın ne alacağını, eline ne kadar imkân geçeceğini bilmesi halinde kendine bir yol çizebileceğini ve daha net karar verebileceğini ifade eden Kolçak, çözüme ilişkin önerisinin ayrıntılarını şöyle anlattı:
"Değerlemeler SPK lisanslı uzmanlar tarafından yapılmalı"
“Kentsel dönüşüm alanında bir binanız, bir daireniz belki de değerli ticari mülkünüz var. Riskli alan için hazırlanmış genel plan proje içinde size kaç metrekare yer verileceği söyleniyor ancak kıymeti, projedeki yeri net olarak belli değil. Sahip olduğunuz ticari mülk yeni projede nereye düşüyor. Bodrum katı mı? Kör bir sokağa mı bakıyor? Belli değil. Şu an orta katta bulunan daireniz yeni projede hangi tarafta hangi katta olacak bilmiyorsunuz. Üstelik vatandaş özel sektör eliyle yapılacaksa müteahhitte de güvenemiyor. Devlet güvencesinde ilerlemek istiyor. Tam da bu noktada SPK lisanslı değerleme uzmanlarınca yapılacak değerleme sonrası mülkünüzün değeri kadar size verilecek gayrimenkul sertifikası önem arz ediyor. Daha işin başında mülkünüzün değerini biliyorsunuz. İsterseniz bu sertifikayı satıp nakite çevirebiliyor, isterseniz yapılacak yeni projeden ya da başka konut projelerinden yer alabiliyorsunuz.”
"Gayrimenkul sertifikaları aynı zamanda iyi ve güvenli bir yatırım aracı olarak görülebilir"
Gayrimenkul sertifikalarınındevlet güvencesinde borsaya kote olmuş gayrimenkul projelerinden yer alınmasını sağladığı için aynı zamanda iyi ve güvenli bir yatırım aracı olarak görülebileceğini söyleyen Kolçak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kentsel dönüşüm sürecinin önünü tıkayan başka bir sebep ise vatandaşın art niyetli müteahhitten çekinmesi, kendini koruyamayacak durumda olmasıydı. Elini veren kolunu kaptırabiliyordu. Türlü türlü bahanelerle insanların aklı çeliniyor sözleşmeler yapılıyor sonra mağdur olan vatandaş oluyordu. Müteahhit gerçekten hakkımı veriyor mu? Komşum daha fazlasını mı aldı? Bu inşaat firmasına güvenebilir miyim? Evimin değeri gerçekten bu mu? Endişeleri, SPK tarafından değerlendirilmiş devlet güvencesinde verilecek gayrimenkul sertifikalarıile sona erecek, vatandaşı birçok riskten de koruyacaktır.”
İzmir’in en büyük ilçelerinden olan Karabağlar’da dönüşüm mağdurlarının açtığı dava sonuçlanmadan imar planları iptal edildi.
Bölge 2012 yılında Bakanlar kurulu kararıyla riskli alan ilan edilmişti. Bu kararın iptali için İzmir Bölge İdare Mahkemesine dava açıldı.
Dava sürerken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imar planlarını iptal etti.
Göç tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen kentsel dönüşüm derneklerinin temsilcileri Anayasal haklarının zorla ellerinden alındığını söylüyor.
540 hektarlık alanda bulunan ve yaklaşık 60 bin kişinin yaşadığı ilçede 17 bini aşkın konut bulunuyor.
Kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm olduğunu düşünen yurttaşlar bireysel değil dernek çatıları altında toplanarak mücadeleyi sürdürüyor.
Kaynak: http://www.ulusalkanal.com.tr/yurt/karabaglarda-kentsel-donusume-karsi-mucadele-devam-ediyor-h83450.html
Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Kaan Yücel Piyalepaşa İstanbul projesini değerlendirdi. İşte Piyalepaşa İstanbul projesi…
Lansmanı Mıpım’de yaptınız o süreçten bu zamana kadar satış oranınız ve 790 konutta daire tipleri dağılımı nasıl, otoparklar binaların altında bunlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Otoparklarda özellikle arazinin zemin etüdünü yaptırdığımızda gördük ki arazinin üzerinde yaklaşık 20 metrelik alüvyon tabaka var. Alüvyon tabaka ya alınacak ya da kazıklı sistemle alttaki sağlam zemine ulaşılacak. Biz kararımızı pahalı olmasına ragmen otoparka yönelik kullandık.Buranın tamamını alıp 4 katlı bir otopark yapalım yaklaşık 5 bin araçlık otoparkımız var.Bunun ana sebebi daha iyi bir yaşama imkanı sunalım burada oturanlara, gelenlere ofiste çalışanlara en azından otoparkla ilgili sıkıntıları olmasın ikincisi binaları sağlam zemine oturtmak için bunu yaptık. Otoparkları düzenlerken üzelerinde tek tek binalar yapıyoruz. Aşağıdan otoparklar birbirine bağlılar arada belli kademeler var ama üst taraftan herbiri birbirinden ayrı ayrı binalar bunlar.
950 konutumuz var bunun yaklaşık 790 tanesi biz kendimiz satıyoruz. 1+0’dan 4+1’e kadar her tipte dairemiz var. yaklaşık 40 tipte dairemiz var. Binaları planlarken de şöyle planladık dedik ki biz burda insanların yaşamasını istiyoruz.
Hedef kitlemizi belirledik aslında şehir merkezini seven fakat şehir merkezinden belli sebeplerle ayrılmış özellikle kötü binalarda oturmak istemediği için ayrılmış kimseleri geri çağırmak olarak belirledik. Kendimize belli bölgeleri seçtik. bununla ilgili araştırmalarımızı yaptık ve bu kişiler nerede oturmak ister diye baktığımızda genelde 2+1, 3+1 ve 4+1 konutlarda oturmak istediklerini gördük. Dolayısıyla projenin özellikle konut kısmının çoğunu bu 2+1, 3+1 ve 4+1’lere yönlendirdik. Apartmanın içerisinde mecbur kalmadığımız sürece, küçük daireyi buraya eklemedik. Sonra döndük etrafta çok sayısa üniversite var. Şehir merkezlerinde küçük dairelere de talep var. Bunları da tek bir bloğa toplayalım dedik. 1+0 ve 1+1’leride tek bir bloğa topladık. Bizim şuanda rezidans bloğu olarak adlandırdığımız bloğumuzda 190 tane dairemiz var. Geriye kalan yine 1+1 dairelerimiz var ama çok çok az. Konut bölümünü rezidansı ayrı kurguladık. 1+0, 1+1 daireler yapıyoruz bunlara ayrı hizmetler götürelim dedik. Otelimizde var, otel kuru temizlemeden yemeğe kadar bir çok farklı şeylere hizmet sunalım dedik. Zaten Polat Tower’da böyle bir tecrübemizde var. Dolayısıyla birbirinden ayrı tipler ürettik hem ayrı metrekarelerde hem de ayrı hedef kitlelere yönelik proje içerisinde böyle ayrımlar yaptık. temel hedefimizde mağazalarımızın ve ofislerimizin buradaki konuttan beslenmelerini sağlamak. Çüknü konut bölümü yaşadığı zaman bütün sokağınız da yaşıyor. Ofisleriniz de daha dolu oluyor. Bütün bunlar olduğunda otelinizde daha dolu olacak demektir. Projede değerini arttıracaktır diye düşünüyoruz. Buna göre dizayn ettik projeyi.
Satış oranınız?
Geniş anlamda satışa Eylül ayında başlayacağız.Her yerde olacağımız büyük reklam kampanyalarımızı planlıyoruz. Bununla ilgili hazırlıklarımızı da yapıyoruz. Şuanda yakın çevremize eş dost satışı yapıyoruz. özel bir fiyatla 50 daire belirledik. Bunlarında yaklaşık iki hafta içerisinde yarısını sattık. Geriye kalanı şimdi daire sayımız azaldığı için 30 daire daha ekleyeceğiz.Bizim hedefimiz yaz aylarında 60-70 tane konut satmak. Herkes neye ilgi duyuyor hangi konut tipi daha çok alıcı çekiyor biraz onuda göreceğiz. Belki projede değişiklik yapmamız gerekiyorsa da ona göre de ilerki bloklarımızda o değişiklikleri de yapacağız.
256 hak sahibiyle sözleşme imzalandı hepsine daire mi verildi?
Anlaşmaların bir kısmı satın aldıklarımızda oldu özellikle tapusu olanlarla satın almaya girmek istemesekte talep geliyor. 950 nin içinde 160 konut hak sahiplerine veriliyor. Bu alanın içinde tapusu olmayan ama binalar gecekondu ya da kaçak bina vasfında 4-5 katlı yapılar var. Onlalar da tek tek görüşüyoruz onlarla da çözüm üretiyoruz ciddi bir ilerleme sağladık yüzde 30 lara geldik. Orda da herkese istedikleri yerden istedikleri büyüklükte tabiki kendi mevcut dairelerini gözeterek imkan sağlıyoruz. yaklaşık 100 kişiyi ev sahibi yaptık. Sadece deprem riskini ortadan kaldırıp sağlam binalar yapmak değil gayrinizami yapılan tapusu olmayan evleri de tapulu ev haline geçirip resmileştiriyoruz. Bölgeye sağladığımız bir katkı. Bölgede 25 bloktan oluşan bir semti yeniden inşa ediyoruz.
Daire fiyatları kaç liradan başlıyor özel kampanyanız ödeme koşulları var mı?
7500-8500 aralığında her bir dairenin kuzeyine güneyine cephesine yola bakmasına yüksekliğine göre her birini ayrı ayrı kurguladık. 7500-8500 TL aralığında ilk satışlarımızı buna göre çıktık. Belki bunları biraz daha arttırıp, genel ekonomik duruma göre, bir takım şu sıralar belirsizlikler var. Bu belirsizliğinde bu süre içerisinde özellikle siyasi belirsizliğinde giderileceğini umut ediyoruz. Eylül ayında satışlara çıkacağız. İstiyorsanız 48 ay biz sizi vadelendirebiliriz. Yüzde 35 peşin 48 ay vade yapabiliyoruz. 0,95 faiz uygulamamız var aylık. İsterseniz konut kredisi kullanabilirsiniz. 120 aya kadar vadelendiriliyor. Resmi imzalanmış Garanti bankasıyla anlaşma var oradaki faiz oranı da 0,96 şuandaki faiz oranı.
Projede inşaata başladınız mı?
Projede inşaata başladık ruhsatla birlikte, şuanda hafriyat çalışmalarını yapıyoruz. Alt yapıyı da tamamladık. Projelerde biliyorsunuz en son yapılır önce ilk binalar yapılır sonra alt yapı yapılır. Biz şuanda projede atık suyu yağmur suyu hatlarını bitirdik. Artık toprak atmaya başlıyoruz.Hedefimiz bu sene içerisinde temel atmak.
Lokasyona oranla etraftaki konut projeleriylede kıyasladığımız zaman 7500-8500 metrekare fiyatı normal görünüyor. çok değerli bir lokasyonda üretiyorsunuz. Rezidansları hem çarşıları var çarşılarla ilgili biraz konuşalım çünkü orası bir alışveriş bölgesi.Ticari üniteleri nasıl işleteceksiniz. Sizin tarafınızdan mı işletilecek ya da markalarla özel anlaşmalar yapıp devretmeyi mi planlıyosunuz?
Ticarileri tamamen kendimiz yapmayı planlıyoruz burada aslında bizim nasıl bir konseptimiz var derseniz, bizim bir Nişantaşı bir Beyoğlu gibi altında dükkanların olduğu üzerinde de konutların olduğu yaşamın olduğu bir sistem planlıyoruz. Bunu hem teknik olarak çözmek kolay değil, herbir binanın altına mağazaları koyduk. Onları öyle bir dizany ediyoruz ki konutla bu altındaki mağazaların hiçbirbiriyle alakası olmasın teknik olarak. Ayrı kazan sistemi olsun, ayrı soğutması olsun, ayrı ısıtması olsun gibi dizayn ediyoruz. Bu mağazalarıda kendimiz kiralamayı bütün bu işletmeyi kendimiz yapmayı düşünüyoruz.En azından uzun bir süre 5 sene kendimiz yapmayı düşünüyoruz. Sonrasında bakılır şartlar neyi gösterirse, bunu yapmamızın sebeplerinden bir tanesi de mağazaları kontrol edip burada gerçekten bizim burada yapmak istediğimize uygun mağazaların burada olmasını sağlamak.Ne çok lüks ne de yaşamla alakası olmayan tam tersi burayı yaşatacak canlandıracak hem giyim mağazaları daha çokta yeme içme üzerine çünkü bu bölge özellikle Okmeydanı, Kasımpaşa, Piyalepaşa üzerinde baktığınızda çok fazla yok. Perpa mesela hergün 40 bin kişi girer çıkar Perya’ya ama içerisinde çok fazla düzgün yeme içme alanları yoktur. Onlara da buraya gelip sosyalleşebilecekleri canlı tutabilecekleri alanlar olsun istiyoruz. Bununda bizim kontrolümüzde olmasını istiyoruz. Biz bunları kiralayıp kontrol etmek ve buna göre sistemi yapmak istiyoruz.
Piyalepaşa İstanbul Projesi Polat İnşaat projesi mi, yoksa Piyalepaşa Gayrimenkul diye yeni bir şirket kurdunuz onun üzerinden mi ilerliyorsunuz?
Şuanda Piyalepaşa Gayrimenkul diye yeni bir şirket kurduk ve onun üzerinden ilerliyoruz.
Piyalepaşa Gayrimenkul’ün bölgede yada bölge dışında farklı projeleri yatırımları arazi rezervleri var mı?
Yok biz sadece bu işe konstre olarak bunu yapıyoruz. Bunu yaparkende her türlü yatırımcıyı da düşünüyoruz. Bundan 10 sene sonrasını da düşünerek bunu yapıyoruz. Ofisleride satmayı düşünmüyoruz ofisleri kiralamayı düşünüyoruz. Yarın öbür gün bir ofis yatırımcısına bugün İstanbul’da baktığınızda böyle 3-5 tane örnek var çok fazla yoktur. Bir Ofis yatırımcısına bunu belki komple vermeyi düşünüyoruz. Bu dönem içerisinde bir takım yatırımcılarla görüşüyoruz. Bize katma değer sağlayacak birisi olsun yani sadece para vereyim finansmana ortak olayım buranın gelirinden de birşey elde edeyim değil bize farklı ne katabilir? Buradaki ofise alışverişe mağazalara ne katabilir? Bizi biraz daha yukarı çekebilir mi? Konseptiyle, buraya getireceği müşteriyle, bu tür farklılık yaratacak yatırımcılara bakıyoruz. Onlarla görüşüyoruz şuanda hep onların üzerinde sistemle yapıyoruz.
Projenin tamamlanması ne kadar süre olacak?
2018 yılında projeyi tamamlamayı hedefliyoruz. Zaten teslimler bir süreç alır. 1000 konutu teslim etmekte bir süreçtir.Bir günle olmuyor onların hepsini planlıyoruz. 2018 Eylül ayına kadar da buradaki mağazaları açmış olmamız gerekiyor.
Projeniz bölgede yaşam standartını yükseltecek, bir değişiklik getirecek o bölgeye göre, 950 konut olduğuna göre 3 bin 4 bin kişi yaşayacak okulla ilgili bir çalışmalarınız var mı?
Biz şehrin o kadar merkezindeyiz ki önümüzde bir üst geçit var, üst geçiti geçtiğinizde hemen karşınızda çok meşhur özel okullardan bir tanesi var yolun karşısında. Hem yan tarafımızda hem arkamızda yaklaşık 4 tane devlet okulu var. Üniversite deseniz üniversite de var. Bölgede herşey var aslında ama bunlara da baktınızda biz ayrıca okul içinde birşey yapmadık. Çünkü etrafta çok sayıda mevcut. Çok rahat bir şekilde ulaşılabilecek yürüme mesafesinde çok imkan var.
2018 de teslim dediniz etap etap mı yapacaksanız yoksa hepsi aynı anda mı?
Konutu, mağazayı, oteli ve ofisleri ayrı düşünüyoruz. Etap etap diye algılayabiliriz. Mağazaları 2018’in başında sahiplerine verelim ki onlar içlerini yapsınlar Eylül ayında açsınlar istiyoruz. 950 konutta yaklaşık bir 6-7 ay sürer teslimleri. Çünkü geliceksiniz dolaşıcaksınız eksikleri tespit edicekseniz. Onlar yapılacak teslim edilecek. Şubat ayı gibi onları teslim etmeye başlamamız lazım.
Ofis biraz daha farklı bir olay, ofisi kiralama oranımıza göre yüzde kaçını kiraladıysak onları çalışır vaziyette teslim etmemiz lazım. Onları toplu olarak teslim ederiz. Otelide kendimiz işleteceğimiz için otelde aslında kiminle yapacağımız markasının ne olacağıyla alakalı olarak onunla birlikte dizayn edeceğiz. Belki oteli daha önce yapabiliriz belki daha sonra yapabiliriz.
Ofislerde ne kadar kiralanabilir alanınız var?
50 bin metrekare kiralanabilir alanımız var.
Otelde kaç oda olacak?
Otelde 250- 300 civarı oda olarak planlıyoruz. Otel odaları tamamen seçtiğiniz markaya oradaki seçtiğiniz konseptte dayalı olarak onlar size söyler . Biz burada 250- 300 civarı oda olacak.
Otoparklar ayrılacak mı herkes ortak kullanım mı yapacak?
Fiziksel olarak birbirine geçme imkanları var araya bir bölme duvar koymayalım dedik ama otele ayrı, ofise ayrı otopark dizayn ettik. Konut kısmına her 2+1, 3+1 konutlara 2 araçlık, 1+1 ve stüdyo dairelere de 1 araçlık otopark ayırdık gelen misafirlerde mağazların altındaki otoparkları kullansınlar ve oradan da çok rahat bir şekilde konut kısmına ulaşabilsinler dedik.
Yeni yapılan sözleşmeler Piyalepaşa’nın yanında mı, birleştirilecek mi ayrı bir proje olarak mı sunacaksınız?
Herşey bir planlamadan geçtiği için şöyle organize ettik kendi alanımızı ve hak sahiplerinin burada tapusu olan kişilerin bulundugu alanları tek bir alan haline getirildi konutlar bu alana koyduk. Arsası bize ait ama üzerinde illagal yapılaşma olan alanı daha çok ticari alanların ofisin ve otelin bulunduğu alan olarak dizayn ettik. Arada yeşil bir alan var böylelikle ikisi ayrılmış oldu. Şu anda ruhsat alındığı için inşaata başlandı.
Otel çalışması belli mi, anlaşma yapıldı mı?
Bizim 3 tane zaten otelimiz var, henüz anlaşılmadı görüşmeler devam ediyor. Farklı beş yıldızlı değil de daha şehir oteli gibi yapmak istiyoruz. Projeyide ona göre dizayn ettik.
Sizin araziniz yolla ayrılmış durumda ada şeklinde yüzde 95’i anlaşılmış, yolun üst tarafı kötü bir bölge, depreme dayanıksız gecekondu mahallesi siz yaptıktan sonra fiyat artışı olacak bu alanlarla ilgili çalışma yapıyor musunuz?
Şuanda yapmıyoruz konsantre olduk diyebiliriz. Biz Konsantrasyonumuzu piyalepaşaya yaptık. Sonrasında belki üst tarafla ilgili bişey yapabiliriz. Çok talep geliyor.
Çıkış fiyatlarınız belli, proje belli aşamaya geldikten sonra yukarıdaki fiyatlar 10 liraysa 100 liraya çıkacak.Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğru aslında herkese uygun bir sistemi üretmekten geçiyor. Fiyat olarak bakmamak lazım önemli olan orada net metrekarede konut üretebiliyorsunuz ve mevcut kimselere aynı konutları verebiliyor musunuz? bunu yaptıktan snra herkes bu şeklide bakarsa fiyatın çok önemi kalmıyor.Aslında burada en ideal olan birşeyle satın almak o kişileri buradan çıkarmak değil, tam tersi onlarında projenin içerisinde olmasını sağlamak.Bu da oradaki imar durumundan geçiyor. şuanda yolun üst tarafında mevcut bir imar yok, imar çalışması yapılması lazım.Bunlar hep bir süreç ama kentsel dönüşümde birşeylerin yapılabilmesi içinde burada bu işi yapan kimselere de bir pay çıkması lazım ki o da bir şey kazanabilsin. Bunları ileride konuşmak lazım ve üzerinde çalışmak lazım. Çeşitli çalışma grupları kuruluyor. Kentsel dönüşüm o kadar da kolay bir iş değil.
Neden Piyalepaşa?
Biz 25 yıldır arsa sahibiyiz. Çeşitli arsalar alınarak belli bir metrekareye erişildi. Adnan bey 7-8 senedir bu konuyla ilgili uğraşmış. 2012 yılında riskli alan ilanıyla birlikte başka alanlarda işin içine katılarak 82 dönüm arazi üzerinde riskli alan denildi. İmar hakkı için bir bölgenin yenilenmesi, kentsel dönüşümün doğru açılarından bir tanesi bu tek başına bina yapmayı dönüşüm olarak görmüyorum sadece bir projeyi yıkıp yeniden yapıyorsunuz. Hiç bir sorun çözülmüyor. Ne otopark ne alan. 2012 yılında riskli alan ilan edilmiş buradaki geri kalan arazileri alma konusunda geçtiğimiz 2 yıl boyunca çaba sarfettik. oldugunuz yerde oldugunuz büyüklükte daire sahibi olaun dedik 260 civarında sözleşme imzalandı. tek tek konuştuk ikna ettik ciddi bir ilerleme sağlandık. geriye bir kaç kişi kalmış durumda onlarıda çok kısa sürede ikna edeceğimizi düşünüyorum. Piyalepaşada olmamızın temel sebeplerinden birisi bu. Piyalepaşa kaptanı deryalık yapmış aslında önemli bir şahsiyet. Değişik bir kişilik olduğu için değişikte bir Piyalepaşa cami yaptırmış. İstanbul çiçek ihtiyacını buradan sağlarmış.Piyalepaşa unutulmuş bir semt ismide unutulmuş.Piyalepaşa neresi diye sorulduğunda birçok insan cevap veremiyor. En büyük hedeflerimizden biri 4 sene sonra piyalepaşa dendiğinde taksi alsın kapımıza getirsin. Biz aslında bir semti yeniden inşa ediyoruz.
Dev gibi bir kule yapmıyoruz. Projemizde 25 tane 2 katlı 3,5,8,10 katlı farklı farklı büyüklükte binalarımız var bunları birbiriyle harmanladık. Projeyide ona göre yaşattık. Tamamıyla bir semti yeni baştan inşa ediyoruz gibi dizayn ettik.
Tarlabaşı’ndan Piyalepaşa’ya kadar uzanan caddenin bir bulvar olması beklentiniz devam ediyor mu?
Beyoğlu bu şehrin kalbi resmi nufüsü var. turistlere baktığımızda 20 milyon nüfuslu bir şehir. buranın merkezi beyoğlu istiklal caddesi her zaman tıklık tıklım bir cadde. Bende Beyoğlu’nu çok severim orada büyüdüm, okudum 10 sene orada çalıştım. Beyoğlu ara sokaklarında avlularla karşılaşırsınız, çok güzel binaları görürsünüz aslında piyalepaşa bunlardan bir tanesi. Yarın öbür gün Haliç’te birçok değişik şey olacak Galataport’ta farklı projeler gelişecek. Beyoğlu İstiklal Caddesi daha da büyüyecek. Piyalepaşa’nın sonunda çok güzel bir alan olacak, yer çok güzel çok değişik şeyleri birarada görebilirsiniz.Bu bölge çok önemli ve dünyanın bütün heryernde şehir merkezleri çok önemli.
Bölge çok tarihi bir bölge başınıza hiç talihsiz bir olay geldi mi kazıları yaparken?
Çok yeni başladık zaten. Bilmiyorum içerisinde öyle birşey çıkar mı, ben çok sanmıyorum. Zaten dere yatağı olduğu için arazinin büyük bir kısmı, özellikle Piyalepaşa Bulvarının oldugu yerde bir dere yatağı. Bu tür yerlerde çok fazla o tür şeyler olmuyor. Şu ana kadar öyle birşey görmedik. Aralık ayında bununla ilgili bir sergimiz var tamamen Piyalepaşa üzerine hem tarihini hemde kişininde geçmişini anlattığımız bir sergimiz olacak. Kitaplarımız da olacak, 2-3 tane kitap çıkarmayı düşünüyoruz piyalepaşayla ilgili olarak.
Beyoğlu Belediyesi bölgede firmaların kentsel dönüşüm yapmasını istemiyor. Okmeydanı’nda kendi yapmayı tercih etti. Haliç’in Hilton Otelin arkasındaki birçok firmayı çıkardılar size böyle bir şeyle geldiler mi?
Okmeydanı’nda da ben tam aynı fikirde değilim.Tapu devirleri kısmını zaten vakıftan alıp tapu devirleri yapıyor. Benim de bildiğim asıl kentsel dönüşüm kısmını tapuları devrettikten sonra kişilerle konuşup anlaşıp onlara yeni bir bina üretme kısmını yine firmalarla yapacak yapmayı istiyor diye biliyorum. Belediyelerin bu organizasyonların içerisinde olmasının bir avantajı var. Biz arsa sahibi olmanın avantajlarını projede kullanabildik. Biz hak sahiplerine dairelerin aynısını veriyoruz diyebildik. Okmeydanı gibi bir yerde çok kolay değil bunu yapmak dolayısıyla birşeyler gerçekleştirilebilmesi için bir otoritenin de bu işin içerisinde olması gerekiyor gerçekten. Belediye burada bu görevi üstlendiğinde çok yararı olacağına inanıyorum. Hakkaniyetli bir şeklide davranıp bütün hak sahiplerine onlarıda sistemin içerisine katıp mütehattide çok hor görmeyip o da sonuçta bundan bir para kazanması lazım dolayısıyla onunda bir metrekare edinmesi lazım birşey yapabilmesi için. Belediyenin iyi yaptığını düşünüyorum Okmeyadanı üzerinde.
Yeni bir hükümet kuruluyor, gayrimenkul sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gayrimenkul sektöründe son 2 seneye baktığınızda senede 1 milyon civarında konut el değiştiriyor ülkemizde. Bunun yüzde 55’i ikinci el konutlar fakat bu ikinci el konutlarında büyük bir kısmı aslında yeni alınmış yatırım amacıyla alınmış ve satılan konutlar dolayısyla baktığınızda her sene 600 bin civarında yeni konut satılıyor. Ciddi bir rakam zaten bundan 10 yıl önce GYODER’in rakamları bunu söylüyordu senede bu kadar ihtiyaç olcak diye. Burada kentsel dönüşüme de baktığınızda bizde hiç tapusu olmayan birçok kimseyi tapu sahibi yapıyoruz. Ne yapıyoruz onlara gidiyoruz ev alıyoruz. Tapusunu alıyoruz veriyoruz. Dolayısıyla 1 sene önce tamamen illagal olarak orada yaşayan birisi 1 sene sonra tamamen yasal şartlarda yaşamaya başlıyor. Kentsel dönüşüm arttıkça bunun rakamları daha da artacak. Şehirlere baktığımızda büyük metropollere baktığınızda hep önce bir şehir dışına gidiş olmuştur ondan sonrada hepsi geri gelir. Aslında şehrin içerisinde yaşamayı isteyen kimselerdir onlar sadece kendi kafalarındaki yaşıyacak yerleri bulamadıkları için şehir dışına gitmişlerdir. Bizde araştırmalarımızda bunu gördük. Birçok kimse şehrin içerisine dönmek istiyor yeter ki onlara o kapsamda bir konut sunabilelim. 600 bin konut ciddi bir rakam bence nerede yapıldığı, kimin yaptığı ve nasıl bir proje olduğu gittikçe daha bir önem kazanacak. Sektörün hareketliliğinin çok uzun süreler devam edeceğini düşünüyorum. Sonuçta bu şehirde 15 milyon resmi rakamlara göre belki 17-18 milyon insan yaşıyor hepsininde barınma ihtiyacı var. Bunu özellikle bizim gibi bu alanlara girdiğinizde çok rahat görüyorsunuz. Öyle yerler var ki bırakın arabayla girmeyi yürüyerek giremediğiniz yerler var. Bir doğal afet sırasında bunlara ne olacağını hiç kestiremiyorum. Çok zor şartlarda yaşıyorlar, dolayısıyla bütün bunların hepsine baktığınız da bu yenilenmenin gerekli olduğuna inanıyorum. Bu yenilenmeyle birlikte sektördeki bu hareketliliğin devam edeceğini düşünüyorum.
Kaynak:http://www.emlakmetrekare.com/2015/12/03/piyalepasa-istanbul-ornek-kentsel-donusum-projesi-olacak/
Maltepe’de Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinin kentsel dönüşüm planlarında sona yaklaşılırken, bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda konuşan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Artık planlarımıza son şeklini vererek, yıllardır kangren haline gelen bu mahallelerimizdeki kentsel dönüşüm sorununa çare bulacağız” dedi.
Maltepe’nin Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde 30 yıldır yaşanan imar sorununu bitirmek için yapılan çalışmalar da sona yaklaşıldı. Konuyla ilgili Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan SaylanKültür Merkezi’nde, bir çalıştay düzenlendi. Bu kapsamda hazırlanan 1/1000 Ölçekli Gülsuyu-Gülensu mahalleleri Uygulama İmar Planı, Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde çok sayıda davetlinin katılımıyla görüşüldü. Çalıştaya, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç başta olmak üzere, Maltepe Belediye Başkan Yardımcıları, birim müdürleri, meclis üyeleri, Gülsuyu Mahalle Muhtarı Necdet Tümer, Gülensu Mahalle Muhtarı Ali Rıza Yıldız, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Şehir Plancıları Odasıİstanbul Şubesi’nden Erhan Kurtarır ve Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası’ndan Aysel Durgun ve Esin Köymen, Gülsuyu-Gülensu Yaşam ve Dayanışma Merkezi (Güldam) yetkilileri, inşaat mühendisi, mimar, sosyolog, mahalleliler ve vatandaşlar katıldı.
"PLANLARI HALKIMIZLA BİRLİKTE HAZIRLADIK"
Arama Katılımlı Yönetim Danışmanlığı Şirketi yetkililerinden Işık Gökoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı çalıştayda söz alan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Bu planın hazırlanmasında ve bugünlere getirilmesinde, geçen onlarca yıl boyunca emeği geçen sayısız insana çok ama çok teşekkür ediyorum. Emeğini, bedenini, mücadelesini her şeyiyle ortaya koyan vatandaşlarımız sağ olun, var olun. Çok zor bir süreci, baştan beri söylediğimiz gibi sizlerin istekleri ve talepleri doğrultusunda, yani halkla beraber, halkın içinde, bu noktaya getirmenin onurunu yaşıyoruz. Eksiklilerimizi, hatalarımızı sizlerin katkılarıyla aşmak istiyoruz. Biz bu planları, holdinglerde, kapalı kapılar ardında sadece belediye kadrolarıyla hazırlamadık, biz bu planı halkımızla, sizlerle hazırladık” dedi.
“PLANI SUNUP SAVUNACAĞIZ”
Planların kısa bir süre önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis gruplarına, mimar ve mühendislik odalarına ve ilgili kuruluşlara sunulduğunu da aktararak konuşmasını sürdüren Başkan Kılıç, şunları söyledi: “Şimdi sizlerle beraber planımıza son şeklini vereceğiz. En son bir toplantıyı da mahalle halkıyla yapacağız. Sonrasında da planımızı Büyükşehir Belediyesi’ne sunarak, savunacağız. El ele vererek, büyük bir dayanışma ruhu içerisinde mümkün olan en iyi planı hazırlayarak, bu planın onaylanması için çalışacağız.”
Kılıç’ın konuşması sonrası “Ortak Geleceğe Odaklanma”, “Şahsi Katılım”, “Çalışma Sistematiğine Uyma”, “Diyalog ve Açıklık”, “Fikirlere Tolerans”, “Katılımda Eşitlik”, “Gönüllü Katılım” ve “Tam Katılım” aşamalarını içeren Gülsuyu ve Gülensu Planlama Atölye Çalıştayı programına geçilerek, uygulama planı senaryoları sunuldu.
Ataşehir İçerenköy kentsel dönüşüm planı askıdaki 30 günlük bekleme sürecinde. 27 Kasım 2015’te askıya çıkan plan 30 günlük bekleme sonrası 28 Aralık 2015’te askıdan inecek.
Ataşehir İlçesi İçerenköy Mahallesi, 203 pafta 1296, 1297, 1298 ada Riskli alana ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve askı tutanağı açıklandı.
27 Kasım 2015’te askıya çıkan İçerenköy kentsel dönüşüm planı 30 günlük askıda bekleme sürecinin ardından 28 Aralık 2015’te askıdan inecek.
İÇERENKÖY DÖNÜŞÜM PLAN NOTLARI
1.Plan değişikliği onama sınırı İstanbul İli, Ataşehir ilçesi İçerenköy Mahallesi, 12966-1297-1298 adalar ile bu adalar arasındaki kadastral yolları kapsamaktadır.
2.Uygulamaya ilişkin hususlar 1/1000 ölçekli uygulama imar planında belirlenecektir.
3.Plan değişikliği onama sınırı içerisinde her türlü yapı; mevcut veya teknolojinin gelişimi doğrultusunda ortaya çıkacak çevreye duyarlı yenilikçi ürün ve yöntemler kullanarak yapılacaktır.
4.Ticaret+konut alanlarında, konut, rezidans, bürolar, çarşı, iş merkezi, çok katlı mağazalar, bankalar, lokantalar, sergileme alanları, sosyal, kültürel (sinema, tiyatro vb) yapılan yönetim yapıları, kreş vb. yer alabilir. Konut kullanımları, ticaret+konut (tick) alanlarında toplam emsalin yüzde 80’ini aşamaz.
5.Açıklanamayan hususlarda planlı alanlar tip imar yönetmeliği, 6306 sayılı kanun ile diğer ilgili kanun ve yönetmelikler geçerlidir.
6.Konut alanı için yoğunluk değeri 500 kişi/ha’dır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm çalışmaları başlatılan Karabağlar’daki 540 hektarlık alanın ilk etabı olarak belirlenen 101 hektarlık bölümüyle ilgili imar planları iptal edildi.Bölgede kriz yaratan ve gerek vatandaşlar , gerekse yerel idare ile meslek odaları tarafından veto edilen, geçtiğimiz aylarda da iptal davası açılan planların yerine bakanlık tarafından yeni imar planı çalışması yapıldı.
Dönüşüm sürecinin en temel konularından olan değerleme sürecinin öneminden yola çıkarak imzalanan protokol kapsamında, KENTDER ve TDUB kentsel dönüşümdeki yasal sürecin hızlandırılması, yasal süreç ve uygulamaya ilişkin çözüm önerilerinin üzerinde çalışılması, değerlemeyi etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin tespiti ve verilerin analizi gibi birçok konuda ortak çalışmaların yürütüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin mevcut 6,5 milyon çürük yapı stokunun yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm sürecinin istenilen düzeye çıkarılmasına katkı sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çalışmalar çalışmalar yürüten Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ile değerleme uzmanlarının çatı kuruluşu Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyetler yürütmek üzere işbirliğine gitti. İki sivil toplum kuruluşu arasında düzenlenen protokol, KENTDER Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı ile TDUB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım tarafından imzalandı.
Dönüşüm sürecinin en temel konularından olan değerleme sürecinin öneminden yola çıkarak imzalanan protokol kapsamında, KENTDER ve TDUB kentsel dönüşümdeki yasal sürecin hızlandırılması, yasal süreç ve uygulamaya ilişkin çözüm önerilerinin üzerinde çalışılması, değerlemeyi etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin tespiti ve verilerin analizi gibi birçok konuda ortak çalışmaların yürütüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin mevcut 6,5 milyon çürük yapı stokunun yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm sürecinin istenilen düzeye çıkarılmasına katkı sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çalışmalar çalışmalar yürüten Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ile değerleme uzmanlarının çatı kuruluşu Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyetler yürütmek üzere işbirliğine gitti. İki sivil toplum kuruluşu arasında düzenlenen protokol, KENTDER Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı ile TDUB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım tarafından imzalandı.
Kaynak:http://www.egepostasi.com/haber/Kentsel-donusumde-sil-bastan/119769
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ve Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyet yürütmek üzere işbirliğine gitti.
Dönüşüm sürecinin en temel konularından olan değerleme sürecinin öneminden yola çıkarak imzalanan protokol kapsamında, KENTDER ve TDUB kentsel dönüşümdeki yasal sürecin hızlandırılması, yasal süreç ve uygulamaya ilişkin çözüm önerilerinin üzerinde çalışılması, değerlemeyi etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin tespiti ve verilerin analizi gibi birçok konuda ortak çalışmaların yürütüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin mevcut 6,5 milyon çürük yapı stokunun yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm sürecinin istenilen düzeye çıkarılmasına katkı sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çalışmalar çalışmalar yürüten Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ile değerleme uzmanlarının çatı kuruluşu Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyetler yürütmek üzere işbirliğine gitti. İki sivil toplum kuruluşu arasında düzenlenen protokol, KENTDER Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı ile TDUB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım tarafından imzalandı.
Kaynak:http://www.emlakpencerem.com/kentder-tdub-donusumde-isbirligi-yapacak/86669/
42 dönümlük alanda hayata geçirilen Yeşil Yakutiye Kentsel Dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor…
2011 yılında Yakutiye Belediyesi tarafından başlatılan kentsel dönüşüm projeleri bir bir yükselmeye başladı. 600 dönüm alanda 4 bin civarında bina kamulaştırdıklarını söyleyen Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ” Erzurum’u yıkarak ruhuna uygun konuma taşımak, çağdaş yapıya kavuşturmak zorundayız. Merkezin dönüşümü hızlı olmalı.” dedi.
Arsa üretip, ticareti canlandırdıklarını ifade eden Korkut, “Emlak ve inşaat sektörü Yakutiye’nin kamulaştırmaları ve dönüşüm projeleriyle hareket kazanıyor.” dedi
Habibefendi mahallesinde üretilen 42 dönüm arsa üzerinde Yeşil Yakutiye Kentsel Dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları hızla yükseliyor. Bölgenin ilk örneği olan proje 30 dönüm büyüklüğünde yeşil alana sahip. Proje kapsamındaki 550 konutun inşaatı devam ediyor.
Kaynak: http://www.yeniemlak.com/kentsel-donusum-haberleri/dogunun-en-buyuk-kentsel-donusum-projesi-yukseliyor
Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı, özel proje ve Kentsel dönüşüm alanı olan Fikirtepe'de bazı firmalar vatandaşları , bazı vatandaşların da firmaları şikayet ederek vakit kaybettirmesi, bunun yanında bakanlığın tavrının tek taraflı gibi gözükmesi ve işlerin ağır gitmesi bir çok çantacı firmanın ekmeğine yağ sürerken, bir çok Fikirtepeli vatandaşın da mağdur olmasına sebep olmakta. Bu sürtüşme ve belirsizlikler altında Fikirtepe'de topyekün bir ilerleme olmazken, Fikirtepe haricinde her yer hızla dönüşmeye devam etmekte. Kadıköy Belediyesi sınırları içerisinde olmasına rağmen herhangi bir yetkisi olmadığı gerekçesiyle, belediyenin Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Bölgesinde, kendi arsaları haricinde hiç kimseye faydası dokunmakta. Küçükçekmece Belediyesi, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Yenimahalle, İmaret Caddesi üzerindeki 25 gecekondunun yerine 108 daireden oluşan rezerv konutların yapımına başladı. Mevcut yapı stoğunun yenilenmesini amaçlayan kentsel dönüşüm dahilinde, Yenimahalle Tepeüstü Mezarlığı’nın altında bulunan 3.230 metrekarelik alanda inşa edilen rezerv konutları projesi, 108 konuttan oluşacak. Kapalı inşaat alanı 15 bin metrakare olan toplu konut projesi dahilinde, 108 konutun yanı sıra; 4 mağaza ve 64 araç kapasiteli kapalı otopark da yer alıyor. “HİÇBİR VATANDAŞIMIZ MAĞDUR OLMAYACAK” Rezerv konutlar; 18 adet 3+1 ve 90 adet 2+1 daireler olarak tasarlandı. Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, ‘Proje o bölgedeki 25 gecekondunun yerine yapılıyor. Burada hiçbir vatandaşımızın mağdur olmamasını çok önemsiyoruz. Bu gecekondularda oturan ve hak sahibi olan vatandaşlarımıza konutları teslim edilecek. Oradaki hiçbir vatandaşımız başka bir yere gönderilmeyecek. Kalan konutlar ise Fatih Mahallesi’nde oturan ve evi dönüşüme tabi olmuş olan hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edilecek ” diye konuştu. Küçükçekmece Belediyesi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan alınan yetki ile vatandaşlardan aldıkları müracaatlar sonrasında risk tespitlerini yaptıklarını söyleyen Erol Menteş şöyle konuştu: "Kentsel dönüşüm 2012 yılında 6 bin 306 sayılı kanunla birlikte riskli alanların kentsel dönüşüme sokulması ile başladı. Biz de nisanda yapılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yetki alarak Balıkesir'de il bazında 8 firma ilçe bazında 2 merkez ilçede 5 firma bu işi yapıyor. Kentsel dönüşüm için vatandaşın bize müracaatı yetiyor. Biz binada risk tespiti yapıyoruz ve riskli ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na rapor sunuyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da tapuya şerh düşürüyor 'riskli bina' diye süreç bundan sonra işliyor." dedi.
Erol Menteş, "Bina riskli ise 60 gün içinde yıkım kararı çıkıyor. Verilen süre içinde bina sahipleri kendileri binayı yıkmaz ise sonraki bir ayda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kanalı ile bina yıkıma gidiyor." Menteş, "Bu süreçte binada oturanlara ne fayda var dersek de bina riskli bina olmaktan çıkmış ve yeni yapıldığında güvenli bir binaya oturmuş oluyor. Bunu yaparken proje masraflarının dışında bina ruhsat harçları ve otopark ücretleri Belediye tarafından alınmıyor. Önemli bir rakam bu da. Tapu masraflarından muafiyet var. Bina yapımı süresinde 12 ila 18 ay içinde de kira yardımı alıyor. Bina yardımı alanlar kira yardımı alamıyor. Yani daire başına 100 bin liraya kadar kredi yardımı var düşük faizlerle ama bina yardımı alırsa bunlardan faydalanamıyor" dedi.
Anlaşma ile tahliye edilen riskli yapılardaki hak sahiplerine belirli şartların sağlanması halinde kira yardımı yapılıyor. Peki kentsel dönüşüm kira yardımı nasıl yapılır? İşte kentsel dönüşüm kira yardımı başvuru süreci…
Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapılar ile uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine veya ilgili kurumca belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması hâlinde geçici konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması hâlinde ise, Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılıyor.Peki kentsel dönüşüm kira yardımı nasıl yapılır? diyorsanız işte yanıtı…
Konutu veya işyeri riskli olarak tespit edilen hak sahipleri öncelikle; kira yardımı için bulundukları ildeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvuru yapıyor.
Kentsel dönüşüm kira yardımı 735 TL olarak 18 ay boyunca, aydan aya ödeniyor.Kentsel dönüşümde önceden riskli binadaki bağımsız bölüme sahip olmak yeterli iken, artık ikamet şartı aranıyor.
Kira yardımı başvurusunda bulunmak için hak sahiplerinin riskli yapı onay tarihinden önce riskli yapıda oturuyor olması gerekiyor. Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunda hak sahiplerinden alınması gereken son üç aya ait fatura, riskli yapıyı tahliye tarihinden üç ay öncesini kapsıyor.
Buna göre malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi olanlardan sadece bu koşulu sağlayanlara ödeme yapılıyor.
Gaziosmanpaşa kentsel dönüşüm kapsamında riskli alana ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu askıya çıktı…
24 Aralık 2012’de Çevre ve Şehircilik Bakarlığı tarafından riskli alan ilan edilen Gaziosmanpaşa’daki 393 hektar alan için hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı yeniden askıya çıktı.
13 Ağustos-11 Ekim 2015 tarihleri arasında askıya çıkan Gaziosmanpaşa kentsel dönüşüm planına askı süresince yapılan itirazlar bakanlık tarafından değerlendirilip itirazlar kapsamında plan onama sınırının tamamını kapsayacak şekilde 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği yapıldı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu bakanlık tarafından onaylandı.
Gaziosmanpaşa kensel dönüşüm planı 19 Kasım-19 Aralık 2015 tarihleri arasında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosu ile internet sitesinde askıda kalacak.
GAZİOSMANPAŞA’DA RİSKLİ ALAN İLAN EDİLEN MAHALLELER
1.Merkez Mahallesi
2.Sarıgl Merkez Mahallesi
3.Pazariçi Mahallesi Güney Bölgesi
4.Pazariçi Mahallesi kuzey bölgesi
5.Yıldıztabya Mahallesi doğu bölgesi
6.Yıldıztabya Mahallesi batı bölgesi
7.Bağlarbaşı Mahallesi
8.Fevzi Çakmak Mahallesi
9.Kazım Karabekir Mahallesi
10.Yeni Mahalle
11.Karayolları Mahallesi
12.Karadeniz Mahallesi
13.Barbaros Hayrettin Paşa Mahallesi
14.Mevlana Mahallesi
15.Sarıgöl Yenidoğan Mahallesi
16.Bağlarbaşı Mahallesi
İSTANBUL Zeytinburnu’ndaki 16/9 kuleleriyle gündeme gelen ‘silüet’ tartışması hükümetin programına taşınıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “silüet” tartışmalarına gönderme olarak yorumlanan, “doğal güzellikleri ve tarihi eserleri gölgede bırakacak tek bir belediye uygulaması görmek istemiyorum” mesajı programın şehircilik projeleriyle ilgili bölümüne temel oluşturacak. Yeni dönemin önceliklerinden kentsel dönüşüm projelerinde faizsiz tahvil uygulaması (sukuk) gibi yeni finansman araçlarının önünün açılacağı da programda vurgulanacak.
ESTETİK VURGUSU
Edinilen bilgiye göre, AK Parti’nin seçim vaatleri arasında da yer alan şehircilik uygulamalarına ilişkin yenilikler, yazımında son aşamaya gelinen programa taşınıyor. Buna göre, tarih dokusu güçlü kentler başta olmak üzere imar politikası dikey değil yatay bir yapılaşma üzerine olacak. “İnsan, çevre dostu, estetik, katılımcı ve müreffefmarka şehirler” hedefine yönelik olarak imar mevzuatında revizyona gidilecek. Kentlerin tarihi ve kültürel kimliğini ortaya çıkarmayı ve güçlendirmeyi hedefleyen çalışmalara öncelik verilecek. Tarihi şehir merkezlerinin canlandırılmasına yönelik projelere destek verilecek.
RESTORASYON DESTEĞİ
Özel mülkiyette olan kültür varlıklarının onarımı ve restorasyonu desteklenecek. Kentsel dönüşüm de kent estetiği dikkate alınarak hızlı bir şekilde sürdürülecek. Kentsel dönüşüm alanlarındaki uygulamaların ülke genelince önceliklendirilmesi için kentsel dönüşüm alanları strateji belgesi hazırlanacak. Rekabetçiliği ve sosyal uyumu gözeten öncelikli dönüşüm programı hayata geçirilecek. İmar değişiklikleriyle oluşacak değer artışından kamu da pay alacak. Kentsel dönüşüm alanlarında hakların devredilmesine olanak sağlayacak gayrimenkul sertifikası modeli geliştirilecek. Kentsel dönüşüm projelerinde ‘sukuk’ gibi yeni finansman araçlarının önünü açan düzenlemelere gidilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak yapı araştırma merkeziyle yeni yapım teknikleri ile malzeme ve ekipman geliştirilmesine odaklanılacak.
BAŞKANLARA ‘BİBLO’ UYARISI
BAŞBAKAN Davutoğlu önceki günkü genişletilmiş il başkanları toplantısında da partili belediye başkanlarını bu konularda uyardı. Belediye başkanlarından, şehir kültürü, doğal ve tarihi güzelliklerin korunmasına özel dikkat gösterilmesini isteyen Davutoğlu, “Her bir şehrimiz kendi güzelliklerini barındırıyor. Şehirleri güzelleştiren iki husus vardır. Birincisi, vatanımızın doğal güzel zenginliği, ikincisi ise tarihimizin derin kültürel zenginliği. İkisine de zarar verilmesine izin vermeyeceksiniz. Yanlış bir şey gördüğüm için değil ama zikretmek için vurguluyorum. Biblo bir kent olarak gördüğüm için... Mesela Amasya’da o Yeşilırmak’ın kenarındaki evleri gölgede bırakacak yüksek bir bina, o şehre yapılan bir katliamdır. Yapıldığı için söylemiyorum, güzel bir misal olsun diye söylüyorum” dedi.
ÇEVRE GÜZELLİĞİNİ RENCİDE ETMEYİN
TÜRKİYE’nin tüm kentlerini mercek altına alacaklarını da vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Bizim dönemimizde Rabbimizin bu topraklara lütfettiği çevre güzelliğini rencide edecek, ecdadımızın bize emanet ettiği tarihi eserleri gölgede bırakacak tek bir belediye uygulamasını görmek istemiyoruz. Biz odağında insan olan, insana hizmeti esas olan bir siyasetin temsilcisiyiz. Temel önceliğimiz bundan sonra da insanımıza hizmet etmek olacaktır. Türkiye’yi yeniden inşa ederken aynı özgüvenle davranacağız, Türkiye’yi kendi ayakları üzerinde duran bir ülke haline getireceğiz” mesajı verdi.
16/9’DA BELİRSİZLİK DEVAM EDİYOR
İSTANBUL’un tarihi siluetine etkisi nedeniyle üst katlarının ‘traş’lanmasına karar verilen Zeytinburnu’ndaki 16/9 kulelerinde durum hâlâ belirsiz. İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin yıkım kararını Danıştay 14. Daire onaylayınca Zeytinburnu Belediyesi yıkım için 2014 Eylül ayında sessiz sedasız ihaleye çıktı. Ancak ihale şartnamesine “Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez” şartı getirildi. İhaleye kimse katılamayınca ihale iptal edilmişti. Bunun ardından 16/9 kulelerinin sahibi Astay Gayrimenkul A.Ş de ihaleye itiraz edip dava açmıştı. Zeytinburnu Belediyesi’nin ya pazarlık usulü ya da en kısa sürede ikinci kez ihaleye çıkması gerekiyordu. Ama dava sonuçlanana kadar yıkım için tekrar ihaleye çıkılamıyor ve ‘traş’ın ne zaman olacağı belirsiz.
Kapanan mekanlar nedeniyle Nispetiye Caddesi’nde kiralık ve satılık işyeri sayısı çok arttı. Suç, yüksek kira bedelleri, trafik yoğunluğ...
1980-2017 arası TÜİK verilerine göre; 2015 yılına kadar İstanbul’un aldığı göç verdiği göçten her yıl için daha fazla iken, son iki yıldır bu durum tersine döndü. 2016-2017 yıllarında İstanbul’un verdiği göç 71.307 kişi ile aldığı göçten daha fazla gerçekleşti. Cumhuriyet tarihinde İstanbul ilk kez göç verirken bu kaçısın rotasında İzmir İstanbullular için önemli bir adres, en iyi alternatiflerden biri haline geldi. Yine TÜİK verilerine göre geçtiğimiz yıllarda İzmir İstanbul’dan 16.000 beyaz yakalı diye adlandırılan nitelikli göç aldı. Bunun en büyük sebebi tabii ki “İzmir-İstanbul Otoyolu” projesi. Ulaşım süresinin azalacak olmasıyla birlikte bölgeye ilginin artması; konut ve arsa fiyatlarındaki artışı da beraberinde getirdi. İzmir gayrimenkul sektöründeki metrekare değer artışı çok hızlı olmasına rağmen birim fiyatlar henüz İstanbul rakamlarının çok altında. Bu da İstanbul’la kıyaslandığında İzmir’i cazibe merkezi haline getiriyor. İzmir’in aldığı göç gayrimenkul piyasasını iki farklı açıdan etkiledi. Beyaz yakalı genç ve çalışan nüfus İzmir’de daha çok şehir merkezini tercih ettiğinden, şehir merkezindeki sadece büyük projelere değil; ikinci el konutlara da talep arttı. İstanbul’un yoğunluğundan, kalabalık ve gürültüsünden kaçan diğer kesim ise daha sessiz sakin bölgeleri tercih ederek çevre ilçelerdeki konut ve arsalarda talepleri artırdı. Dolayısıyla bu bölgelerde gayrimenkul fiyatları ciddi bir ivme kazandı. Bu tercih sadece arsa veya villa projelerini değil köy evlerinin dahi fiyatlarında artışa sebep oldu. Özellikle Kemalpaşa, Urla, Seferihisar, Güzelbahçe köyleri öncelikli tercih bölgeleri olarak göze çarpıyor. İstanbul gayrimenkul piyasasında pazarın doyum noktasına ulaşması ve yükselen konut fiyatlarının beraberinde getirdiği satış zorluğu; müteahhitleri düşündürüyordu. Geçtiğimiz yıl İzmir’deki gayrimenkul satış hızının İstanbul’un çok üstünde olması piyasadaki sirkülâsyonu hızlandırınca İstanbul’daki müteahhitler de rotasını İzmir’e çevirmeye başladı. İzmir’deki arsa imkânının İstanbul’a göre daha fazla olması da bir diğer etken tabi ki. Sadece büyük firmalar değil, küçük ve orta ölçekli firmaların da İzmir’e talepleri gün geçtikçe artıyor. Bu firmalar daha çok kentsel dönüşüm projeleri ve çevre ilçelerdeki küçük-orta ölçekteki projeler ile İzmir piyasasına girerek büyümeyi hedefliyorlar. Bu durum beraberinde doğal bir rekabeti de getiriyor. Şuan İzmir’deki gayrimenkul fiyatları artış aşamasında. Ancak henüz doyum noktasına ulaşmadığı için bir süre daha hem yatırımcıya, hem de müteahhit firmalara kazandıracak gibi görünüyor. İzmir hinterlandına da etki ederek Ege bölgesini gün geçtikçe cazibe merkezi haline getiriyor ve gayrimenkul piyasasının yıldızı olmayı bir süre daha sürdürecek gibi görünüyor.
Fatma Coşan
Harita Mühendisi
Kentsel Dönüşüm Uzmanı
SPK Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ve Kamulaştırma Bilirkişisi
Kapanan mekanlar nedeniyle Nispetiye Caddesi’nde kiralık ve satılık işyeri sayısı çok arttı. Suç, yüksek kira bedelleri, trafik yoğunluğu ve plansız girişimlerde aranıyor.
İstanbul'un en prestijli bölgelerinden biri olan Etiler, gelir seviyesi ve yaşam standardı yüksek olan insanların tercih ettiği semtlerden.Para Dergisi'nden Okhan Şentürk'ün haberine göre şehrin merkezinde yer alan semtlerin de en gözdelerinden. Bu nedenle uzun yıllar, uluslararası markaların, kaliteli eğlence yerlerinin ve restoranların tercih ettiği bölge olma özelliğini korudu. Semt ve bölge, şu sıralar eski parıltılı günlerini arıyor. Özellikle de Etiler’in en gözde caddesi olan Nispetiye.
Son dönemde cadde üzerinde satılık ve kiralık işyeri sayısında hatırı sayılır oranda bir artış var. Öyle ki birçok ünlü ismin müdavimi olduğu 42 yıllık gece kulübü Şamdan’m geçtiğimiz yıl kapısına kilit vurması bölgede yaşanan dönüşümün en büyük göstergesi. Üstelik Nispetiye Caddesi’nde ilk kapanan mekan Şamdan da değil. Ondan önce Kitchenette, Bigchefs, Limonata ve Sandalyee Brasserie gibi birçok popüler mekan kepenk indirdi. Yüksek kira ödeyerek çalışan tek mekan Nusret kaldı.
MEKANLAR NEDEN KAPANIYOR?
Nispetiye Caddesi’nde yer alan işyerlerinin kapanması veya başka yerlere taşınmasına, kira bedellerinin aşırı yüksek olması, trafik yoğunluğu, otopark ihtiyacının karşılanamaması, eğlence aksının başka bölgelere kayması, alternatif eğlence mekanlarının oluşması ve insanların vakit sorunu nedeniyle oturdukları lokasyonlardan çıkmak istememeleri gibi nedenler gösteriliyor. Bunun yanında sektör tecrübesi bulunmayan işletme sahiplerinin plansız ve programsız girişimleri, kısa süreli mekanların açılmasına ve aynı hızla kapanmasına neden oluyor.
İLK YERLEŞİM 71 YIL ÖNCE
Etiler, 1947 yılında Emlak Kredi Bankası’mn Levent Çiftliği olarak adlandırılan arazinin üzerine toplu konut inşaatına başlamasıyla yoğunlaşti. 1954 yılında Etibank’m kooperatif projesiyle-de iyice kalabalıklaştı. 1960 ve 1970’li yıllarda dönemin en güzel yapıları bu çevrede inşa edildi ve lüks sitelerde iş, ticaret ve sanat dünyasının önde gelen isimleri ikamet etmeye başladı. Zamanla orta-üst ve üst gelir grubuna sahip kişilerin ikamet ettiği bir yerleşim bölgesi haline dönüştü. Özellikle 80’li yıllardan sonra eğlence hayatının önemli merkezlerinden biri olan Etiler’de lüks restoranların, şık dükkanların ve mağazaların açılmasıyla gayrimenkul fiyatlarında ciddi bir artış yaşandı. 1990’lı yılların başında Akmerkez alışveriş merkezinin açılması bölgenin perakende açısından da çekim merkezi haline gelmesine neden oldu.
2015’te Nispetiye Caddesi’nin Etiler tarafında kiralamalarda metrekare fiyatları 90 dolara kadar yükseldi. Şimdilerde ise bu rakam 75 dolar civarında. Cadde üzerindeki villaların metrekare satış fiyatları 35 bin dolara ulaştığı bölgedeki emlakçılar tarafından dile getiriliyor. Etiler bölgesinde yer alan işyerlerinin metrekare bazında kira rakamları 2015’e göre 2017’de yüzde 25 oranında artış göstererek, 31 TL’den 39 TL’ye kadar yükseldi. Yine bölgedeki konutların metrekare kiraları ise 2015 yılına göre yüzde 17 oranında artış göstererek, 29 TL’den 34 TL seviyesine yükseldi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM YAVAŞ GİDİYOR
Öte yandan Etiler’deki kentsel dönüşüm pastasından pay almak için yatırımcılar adeta birbirleriyle yarışıyor. Üstelik bu yarış sadece inşaat firmalarının tekelinde değil, yabancı fonların da ilgi odağında. Örneğin 1960’lı yıllarda inşa edilen Petrol Sitesi birçok firmayla görüştükten sonra Katarlı ÖT Holding ile el sıkıştı. 250 milyon dolar yatırımla siteye çarşı, ticari alan ve sağlık merkezi geliştirileceği konusu gündemde. Yine Petrol Sitesi’nin yanında bulunan Belediye Sitesi’nin Akmerkez bağlantı yolu tarafında bulunan müstakil evlerin bulunduğu adada kentsel dönüşüm çalışmaları başladı. Blokların bulunduğu kısım içinse inşaat şirketleriyle görüşmeler devam ediyor. Bölgenin değerine değer katacak projeler gündemde.
"ELİT TABAKA TERK ETTİ"
Etiler bölgesinde kiralama yapılan dükkanların fiyatlarında balon oluştuğunu savunan Altın Emlak Zincirlikuyu Temsilciliği Gayrimenkul Danışmanı Ferruh Türksever, yeni kiralamalarda yüksek hava paralarının talep edildiğini söylüyor. Türksever sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bölgede açılan yeni mekanlara ilgi azaldı.
Emsal sorunu yaşanıyor
Bölgede konut endeksli bir yaşam tarzı var. Mevcut yapı stoğu eski teknolojili ve depreme dayanıklı değil. Konsept projeler başka bölgelere kaydığı için bölge sakinleri daha kaliteli, huzurlu, sosyal donatıları daha geniş yerleşim yerlerini tercih etmeye başladı. Bazı mekanların kapanarak bölgeyi terk etmesinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: Kira bedellerinin aşırı yüksek olması, trafik yoğunluğu, otopark sorunu, eğlence aksının başka bölgelere kayması, alternatif eğlence modellerinin oluşması, insanların vakit sorunu nedeniyle oturdukları lokasyonlardan çıkmak istememeleri.
Bölgenin tekrar eski cazibesini kazanması için ada ve alan bazında kentsel dönüşüm çalışmaları yapılmalı, donatı alanları, yeni akslar ve cazibe merkezleri oluşturulmalı. Ayrıca fiyatlar makul seviyelerde tutularak yatırımcı ve girişimciye teşvik sağlayıcı çalışmalar yapılmalı. Önemli inşaat firmalarının kentsel dönüşüm projelerinde Etiler bölgesiyle ilgilendiklerini duyuyoruz. Ancak emsal sorunu, inşaat maliyetlerindeki artış kentsel dönüşüm projelerinin yavaşlamasına neden oluyor. Etiler şehrin merkezinde yaşamaya alışkın olanlar için bir yatırım alanı değil, kendilerinin kullanacağı, konut ihtiyaçlarını karşıladıkları bir bölge. Bu da mülk sahipleriyle anlaşmada sıkıntı oluşturuyor. Yatırım geri dönüşü süresi 27 yıl olan, değerini hiçbir zaman kaybetmeyecek bir bölge; ancak çehresi yenilenerek, kira bedelleri makul seviyeye getirilerek yeniden parlayabilir.
"Fiyatlar orantısız arttı"
"2010-2016 yılları arasında, ticari hareketliliğin günümüze nazaran daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu hareketlilik, markaların İstanbul'un belli başlı semtlerinde olma isteğini de o dönem için arttırdı. Bu bölgelerde boş yer bulmak neredeyse imkansızdı. Markalar boşalacak dükkanları önceden takip edip kiralamak için sıraya giriyorlardı. Bu talep yoğunluğu fiyatların da orantısız bir şekilde artmasına neden oldu. Bazı akslarda senelik yüzde 25’lik artışlar gözlemledik. Bu artışı tetikleyen konulardan bir tanesi fiyat ve kiraların dolar bazında talep edilmesiydi.
Örneğin 2015 başında dolar kuru 2.33 iken bugün 4 TL'yi bulmuş durumda. 2015'te 10 bin dolar kira ödeyen bir işletme 23 bin 300 TL öderken, bugün kira artışı hariç kurun etkisiyle 40 bin TL ödüyor: bu da yaklaşık yüzde 80'lik bir artış demek. Gelirleri TL üzerinden olan işletmeler açısından bu durum zorluk yaratıyor. Etiler ve Ulus bölgesi için de buna paralel bir durum söz konusu. Genel olarak, fiyatların daha makul seviyelere inmesi ve kiralamaları döviz endeksli olmaktan çıkarmak, bu bölgelerdeki hareketliliği arttırabilir.
Geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, bugünkü Resmi Gazete'te yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kanun kapsamında "Arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin bedelin tespitinde, müteahhit tarafından arsa sahibine bırakılan konut veya işyerinin, Vergi Usul Kanunun 267. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarı esas alınacak." hükmüne yer verildi.
Arsasına ev yaptıran vatandaş, arsasını müteahhide verdiğinde bütün arsa payı dahil evin bedeli üzerinden KDV hesaplanıyordu. Yapılan düzenleme ile KDV, arsa sahibine kalacak evin maliyet bedeline isabet eden kısımla sınırlandırıldı.
Buna göre, arsa sahipleri sadece aldığı konut veya işyeri için kdv ödeyecek. Bu hüküm, yayım tarihinden sonra yapılan teslimlere uygulanacak.
Hayırseverler tarafından bağışlanmak üzere yapılan okul, sağlık tesisi, 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din eğitimi veren tesisler, gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kampı inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler de KDV'den muaf oldu.
Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com
Doğuş Grubu çok başarılı olan İstanbul’daki ortaklığının hisselerini değil İzmir yatırımına ilişkin hisse devri kararı verdi. Doğuş Grubu yüzde 50 civarındaki hisselerini diğer ortak Orjin Grubu’na verdi.
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Jale Özgentürk bugünkü köşesinde ''Borç yapılandırma talebiyle gündeme gelmişti! Doğuş'tan hisse devri'' başlıklı yazısını yayınladı.
Doğuş Grubu Türkiye’nin önemli gruplarından biri. Ayhan Şahenk’in 67 yıl önce kurduğu grup, inşaat sektörü ile başladı bugün çok farklı alanlarda faaliyet gösteren 7 sektörde 300 şirkete, 35 bin çalışana sahip. Son günlerde grupla ilgili bazı gelişmeler yaşanıyor.
Yaşanan gelişmeler yönetim kademesinde değişimler, borçları ve yönetimi yeniden yapılanma çalışmaları göze çarpıyor. Bankalara başvurunun duyulmasından önce geçen haftalarda basında yer alan haberlerde Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk’in başta Doğuş Restaurant Entertainment and Management’tın (D.ream) hisselerinin bir kısmı ile Nusr-et, Zuma gibi bazı operasyonları satışa çıkaracağı yer alıyordu.
Satılacak operasyonlardan birinin ise Zafer Kurşun ve Zafer Yıldırım’ın sahip olduğu Orjin Grupla ortak hayata geçirilen İstinye Park yatırımıydı. İstinye Park alışveriş merkezi furyasının en başarılı örneklerinden. İstanbul’da ziyaretçi ve ciro açısından ilk sırada yer alan Cevahir’den sonra Zorlu Center ile ilk üçte yer alıyor. İstinye Park markalar sokağıyla da üst gelir grubunun cazibe alanı. Doğuş Grubu’nun İstinye Park’taki hisse oranının yüzde 42 olduğu biliniyor.
İZMİR’DEN ÇIKTI
Ancak aldığım bilgilere göre Doğuş Grubu çok başarılı olan İstanbul’daki ortaklığının hisselerini değil İzmir yatırımına ilişkin bu kararı almış. Hatta satış gerçekleşmiş. Yüzde 50 civarındaki hisseler diğer ortak Orjin Grubu’na devredilmiş bile. İzmir yatırımının geçmişi 2013 yılına uzanıyor. Doğuş ve Orjin Grup İstanbul İstinye Park başarılı olunca ve İzmir’den de yoğun talep gelince aynı modelde bir AVM’yi İzmir’de de açmaya karar vermişti
Gökdelenleriyle alışveriş merkezleriyle “gelişerek” İstanbul’a benzeme kararlılığında olan İzmir’de yatırım için 2013 yılında start verildi. İzmir Üçkuyular’da davalı, itirazlı yani biraz maceralı bir süreçten sonra 340 bin metrekarelik bir arazide yatırım başladı. 300 mağazalı AVM ile 211 odalı otel inşaatı başladı. Projenin kapsamında temalı büyük bir de yeşil alan olacak. Bittiğinde günlük 45 bin ziyaretçi hedefleniyor. 3 bin kişiye ise istihdam sağlayacak. İzmir’deki inşaat bugünlerde hızla sürüyor. 250 milyon dolarlık yatırımda artık tek yatırımcı olan Orjin Grubu, yatırımı 2019 yılı içinde tamamlamayı planlıyor. Yorumlara göre İstanbul’da hızlanan Galataport yatırımıyla finansman ihtiyacı artan Doğuş Grubu, bundan sonra konsantrasyonunu bu yatırım üzerine yoğunlaştırmak istiyor. İstinye Park İzmirle başlayan varlık satışları ise hangi yatırımlarla sürecek, zaman gösterecek?
Bugün yayımlanan Resmi Gazete ile 7061 sayılı Torba Kanun kabul edilmiştir. Birçok konuda düzenlemeler içeren Torba Kanun’un Gayrimenkul ile ilgili kısımları önemli değişiklikler içermektedir.
1) Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Kanunu’nun bazı maddeleri değiştirilmiştir. Buna göre;
a) Savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personelin kullandığı kamu konutları dışındaki konutların satılması yasal hale getirilmiştir. Kat mülkiyeti kurulmuş kamu konutları bağımsız bölümler halinde kurulmamış olanlar bir bütün olarak üzerindeki yapılarla birlikte satılabilecek. Mevcut bağımsız bölümlerin satışında bu kamu konutlarında oturan personele öncelikli satın alma hakkı getirilmiştir.
b) 26.04.2012 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içinde yer alan ve imar planı bulunmayan veya imar planında tarımsal amaca ayrılan Hazineye ait Tarım arazilerini 30.03.2014 tarihi itibariyle en az 3 yıldan fazla süredir tarımsal amaçla kiralayan ve kira sözleşmesi devam edenler 1 yıl içerisinde başvurmak kaydı ile ve tespit edilen bedeli itirazsız kabul etmek kaydı ile hak sahibi olacaklardır. Tarımsal amaçlı yapılar ve konutların satışı da bu şekilde olacaktır.
c) Turizm alanlarında yapılan kıyı tahsisleri dahil olmak üzere irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilenlerin izin süreleri borçları olmamak, dava açmışlarsa feragat etmek kaydı ile 49 yıl uzatılabilecektir.
d) Bedelsiz olarak devredilen veya süresiz kullanma izni verilen kamu taşınmazlarına ilişkin yatırımı süresi içerisinde gerçekleştiremeyenlere 31.12.2017’ye kadar başvurmak kaydı ile 2 yıl daha süre verilmiştir.
2) Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun’da yapılan değişiklikle; ortak kullanım alanları olarak planlanan alanlarda toplulaştırma çalışmaları süresince tarımsal faaliyette bulunmak özel arazi toplulaştırması yapan kuruluşun iz
Arazi toplulaştırması projesinin uygulamasında miras kaynaklı veya başka elbirliği (iştirak) mülkiyetini paylı (müşterek) mülkiyete çevirme işlemini uygulayıcı kuruluş resen yapacaktır. Paylı mülkiyet listelerini doğrudan tapuya tescili sağlanacak ve bu işlemlerle ilgili vergi, harç alınmayacaktır. Toplulaştırma sırasında ortaya çıkabilecek hisse hatalarını da uygulayan kurum düzeltecektir.
3) 5520 sayılı Kurumlar Vergisinde değişiklik yapılarak; Gayrimenkul alım-satım işi ile iştigal etmeyen şirketlerin (gayrimenkul alım-satım işi ile iştigal eden şirketlerin bu muafiyeti hiç olmamıştır) en az 2 yıl aktiflerinde tutmuş oldukları gayrimenkulü sattıkları takdirde elde edilecek karın %75’in de yapılan istisna %50’ye indirilmiştir. Bu şirketlerin aktiflerinde bulunan gayrimenkulleri satmaları halinde artık daha fazla vergi yükü ortaya çıkmaktadır.
4) Gayrimenkul sermaye geliri elde edenler açısından her yıl sonunda elde edilen gelirin götürü usulünü seçenler için yapılan indirim oranı %25’ten %15’e düşürülmüştür. Buna göre kira geliri elde edenler %10 daha fazla vergi ödeyeceklerdir.
5) Emlak Vergisi Kanununa göre 2018 yılı için takdir edilecek olan Emlak vergisi oranı 2017 yılı için belirlenen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerinin en fazla %50’si ile sınırlandırılmıştır. Bu kapsamda bu yıl içerisinde ciddi spekülasyonlara sebebiyet veren ve bazı ilçelerde %300 civarı artış oranlarının yaşandığı Emlak Vergisi artışına bir sınır getirilmiştir. Bu kapsamda birçok dava açılmış olup Vergi Mahkemelerinin büyük ihtimalle bu sınırı dikkate alarak bir karar oluşturacaklarını düşünmekteyiz. Ayrıca yeni düzenleme ile 2019,2020 ve 2021 yıllarına ait artış oranları da bir önceki yıla göre belirlenen bedelin en fazla %50’si olma sınırını aşamayacaktır.
Saygılarımızla
Av.Ali Güvenç KİRAZ
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı
Yeni İmar Yönetmeliği, 1 Ekim 2017 yılı itibariyle yürürlüğe giriyor. Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle birlikte uygulanması kararlaştırılan imar yönetmeliği, inşaat sektörü için büyük önem arz edecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müteahhitlere kentsel dönüşüm projeleri için verilen yüzde 25 inşaat hakkı için de değişikliği gerçekleştirdi. İşte, inşaat sektörünü yakından ilgilendiren Yeni İmar Yönetmeliği ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği hakkında detaylı bilgiler
YENİ İMAR YÖNETMELİĞİ İLE NELER DEĞİŞECEK?
İnşaatta tüm kuralları değiştiren yeni imar yönetmeliği 3 Temmuz’da açıklanmış ve 1 Ekim’de yürürlüğe gireceği duyurulmuştu. Yeni yönetmeliğe gayrimenkul sektörü temsilcileri tepki göstermiş, ‘yatırımların önü kesilir’ demişti.
Gülistan Alagöz'ün haberine göre, gelen tepki üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki sektör dernekleri ile tekrar görüşmelere başladı. Bakan Özhaseki imarı disipline etmek dışında bir amaçlarının olmadığını belirtip müteahhitlerin haklı olduğu noktalarda da değişiklik yapılabileceğini ifade etmişti. Beklenen de oldu. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden 1 gün önce değişiklikler yapıldı ve Resmi Gazete’de açıklandı.
YÜZDE 25 İÇİN YENİ DÜZENLEME
Yeni yönetmelikle ilgili en önemli endişe kentsel dönüşüm konusuydu. Kentsel dönüşüm projelerine yüzde 25 ek inşaat hakkı veren yönetmelik 30 Haziran’da sona ermişti. Bu süre yeni yönetmelikle1 Ekim’e kadar uzadı. Yani 1 Ekim’e kadar ruhsatını alana bu hak verilirken, alamayanın hakları kaybolacaktı. Bu hak vatandaşın yeni projeden alacağı metrekareyi büyütürken, inşaat şirketinin de önünü açıyor. Sektör temsilcileri tahliye edilen ya da yıkılan evlerin bu şartlarda yapılamayacağını ve dönüşümde ciddi mağduriyetler doğacağını açıklamıştı. Dün yapılan değişiklikle birlikte hem evi dönüşüme giren vatandaş hem de o projeyi yapan inşaat şirketi korunmuş oldu. Ek imar avantajlının yeni yönetmelik değişikliği ile kalıcı hale geldiğini belirten Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Ancak bu haktan yararlanmak isteyenler için; riskli yapı tespiti yapılmış veya riskli alana girmiş olup maliklerin 2/3 çoğunluğu ile noter onaylı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olması gerekiyor. Bu kapsamda yapı ruhsatı talep edenlerin işlemleri 01.10.2017 tarihinden önceki Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğine göre sonuçlandırılacak” dedi.
1+1 İÇİN STANDART GELİYOR
Müteahhitler açısından en büyük sıkıntı inşaat alanlarında ortaya çıkan emsal dışı alanların yüzde 30’dan fazla olmayacağı kuralıydı. Ancak bu kurala inşaat sektörü tepki gösterdi ve bu kapsamda yüzde 30 emsal dışı alan sınırı kalmak üzere bazı istisnalar getirilmiş oldu. Yapılan değişiklikle ilgili bilgi veren Kiraz, “Buna göre; mevcut alanlarda emsal dışı alanlara yangın güvenlik holünün 6 metrekaresi, son katın üzerindeki ortak alan teras çatılar, yapının ihtiyacı için bahçede yapılan açık otoparklar, alışveriş merkezlerinde yapılan atrium boşluklarının her katta asgari ölçülerdeki alanı eklenmiş oldu. Ayrıca çıkarılan yönetmelikte belirtilen binaların bodrum katlarında yapılan, ortak alan niteliğindeki mescit ve müştemilatın konutlarda 150 metrekaresi, konut dışı yapılarda 300 metrekare ile ticari amaç içermeyen, ortak alan niteliğindeki çocuk oyun alanlarının ve çocuk bakım ünitelerinin toplam 100 metrekare yüzde 30 hesabına dâhil edilmeksizin emsal harici bırakıldı” dedi. Yeni yönetmelikle birlikte taban alanına dahil edilmeyecek kullanımlarda, kameriye, pergola, sundurma, açık yüzme ve süs havuzlarının alanı yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarılırken, katlar alanı hesabına dahil edilmeyen jimnastik salonu, hobi ve olun odaları ve yüzme havuzu, sauna gibi sosyal tesis alanlarının büyüklüğü 500 metrekareden 1000 metrekareye çıkarıldı. Bodrum katlarda yer alan depolar için ise getirilen sınırlama ise tamamen kaldırıldı. Öte yandan yeni yönetmelikle birlikte 1+0 stüdyo daireler, artık imar projelerine dâhil edilmeyecek. Yeni tip konut projelerinde en küçük daire 1+1 ve minimum net 28.50 metrekare olacak.
MÜKTESEP HAK
İnşaat sektörünün taleplerinin de dikkati alındığı yönetmelikte, bu kapsamda, "Yapı ruhsatına uygun olarak yapımına devam eden yapılarda, plan iptali olması halinde seviye tespiti yapılarak inşaat durdurulur. Mahkeme kararında yer verilen iptal gerekçeleri de dikkate alınmak koşuluyla hazırlanacak yeni imar planına göre mevcut haliyle ya da tadilatlı olarak korunması mümkün olan yapıların devamına izin verilir. Korunması mümkün olmayanların ise ruhsatları iptal edilerek inşaatın durdurulma tarihine kadar ruhsat ve eki projelerine uygun olarak yapılan kısmı müktesep hak kapsamında değerlendirilir." hükmü de iptal edildi.
Ayrıca, yapı ruhsatı işlemlerinde bir binada yer alan bağımsız bölümlerin birinde, emsal ve inşaat alanını, kullanım amacını, ıslak hacimlerin yerini, ortak alanları, diğer bağımsız bölümlerin arsa paylarını, diğer bağımsız bölümlerle olan duvar ve döşeme gibi ortak yapı elemanlarını değiştirmemek, binanın taşıyıcı sistem özellikleri ve güvenliği ile yangın güvenliğini olumsuz etkilememek kaydıyla yapılan tadilatlarda, tadilat yapılan bağımsız bölüm de diğer maliklerin muvafakati aranmadan malikin başvurusu yeterli olacak.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE YENİ HAK
Yapı projelerine ilişkin düzenlemeleri de içeren yönetmelik değişikliğiyle müstakil yapı adedi 30 veya daha fazla olan uygulamalar, bir parselde toplam yapı inşaat alanı 60 bin metrekareden fazla olan yapı veya yapılar topluluğu ile binanın herhangi bir cephesinden görünen en düşük kottaki bina yüksekliği 60,50 metreyi geçen yapılara ilişkin bu niteliklerden en az birini taşıyan yapı veya yapılar için büyükşehir belediyesince "avan proje zorunluluğu" kaldırılarak yerine "silüet onayı zorunluluğu" getirilebileceğine ilişkin hüküm eklendi.
Yönetmeliğe göre ayrıca özel mülkiyete tabi arsa ve binalarda, fenni mesuliyet üstlenilmek ve kanunun cezai hükümleri saklı kalmak, kat maliklerinin üçte ikisi ve gerekmesi halinde uygulamadan etkilendiği ilgili idaresince belirlenen bağımsız bölüm maliklerinin muvafakati alınmak, statik açıdan sakınca bulunmadığına dair inşaat mühendislerince hazırlanacak rapor ilgili idaresine sunulmak, bina estetiğini, görünümünü ve silueti olumsuz etkilememek kaydıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun uygun görüşü alınarak ruhsat alınmadan elektronik haberleşme istasyonu kurulabilecek.
Bina cephelerinde bu fıkrada aranan şartlara ilave olarak, sadece anten ve anten aparatları monte edilmek, cepheye bitişik olmak, dış cephe kaplamasıyla benzer görünümde olması ve anten boylarının 1,55 metreyi geçmemesi şartları da aranacak.
Fenni mesuliyet üstlenilmek ve kanunun cezai hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sabit elektronik haberleşme altyapısında kullanılan, saha dolabı, varlık noktası (PoP noktası), menhol, ankesörlü telefon ve bina içi anahtarlama ekipmanları, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni alınmadan kurulabilecek.
İNŞAATIN DURMA RİSKİ YOK OLDU
KONUT Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas yönetmelik değişikliğinin etkileri için söyledi:“ Eski yönetmeliğe göre bir vatandaş bir bölge için plan iptal davası açıp kazanınca o bölgedeki tüm şantiyelerin durması gerekiyordu. Şimdi yapılan değişikliğe göre yasalara uygun alınmış bir ruhsat kazanılmış hak olacak. Böylece ne o projeden ev alan vatandaş ne de geliştirici mağdur olmayacak. Bir de eskiden 10 bloklu bir sitede bir blokta tadilat yapmak için tüm siteden muvafakatname almak gerekirdi. Şimdi diğer maliklere zarar verilmemesi şartıyla sadece söz konusu blokta oturanlarla süreç işleyecek”
Bu yıl Erzurum'da düzenlenen Gelişen Kentler zirvesinde sözü alan Polat Grup Yönetiim kurulu Başkanı Adnan Polat, cumhuriyet dönemindeki savaşlara dikkat çekerek,entelektüel sermayenin bu bölgelerden uzaklaşarak batıya kaydığını söyledi.
Kendisinin de Erzurum'dan göç eden bir ailenin çocuğu olduğunı söyleyen Polat sözlerine şöyle deavm etti:
Ben de 1950’lerde buradan göç eden bir ailenin çocuğuyum. Yıllar sonra Erzurum’a geldiğimde bir kayakçı olarak buradaki kış turizmi potansiyelini fark ettim ve bundan 20 yıl önce bir otel yaptım. Bu yatırım sadece Erzurum değil doğu Anadolu bölgesinde yapılan en büyük yatırımdı.
Erzurum geleceği çok açık bir perspektif çizdi. Denize yakın olmadığı için nakliyenin zor olduğu Erzurum’da ticari pazarlarla yarışmak zor oluyordu. Ama şimdi yapılan tüneller bu sorunu da ortadan kaldırdı.
"Erzurumlu iş adamlarını geri getirmeliyiz"
Eruzurum’dan batı illere giden ve oralarda ciddi yatırımlar yapan iş adamlarımız var. O iş admlarının tekrar buralara getirebilmenin yollarının araştırılması lazım.
Ben buralara yatırım yaparken ekonomik bir kaygı gütmedim. Doğduğum topraklara bir yatırım yapmak amacıyla yatırım yaptım. Ama artık Erzurum’da her şey değişmeye başladı. Küreselleşen ve küçülen bir dünyada her yer birbirine daha yakın olmaya başladı. Erzurum artık ekomonik kar düşünülerek yatırım yapılabilecek bir şehir haline geldi. Burada yükte hafif pahada ağır bir şekilde her tarafta rekabet edilebilecek alanlar doğabilir.
Türkiye’de en büyük kentsel dönüşüm projesini Polatlı Grup olarak biz İstanbul’da yapıyoruz. Yapılan araştırmalara bakıldığında bugün Türkiye’de en tüm binalarının yarısının yıkılıp yeniden yapılması lazım.
"Eskiden binalar denizkumuyla yapılırdı"
Eskiden Türkiye’de binalar yapılırken deniz kumu kullanılırdı. Deniz kumunun betonda kullanılması mümkün değil, çünkü içinde tuz var. Tuzun olması da zamanla binaların hepsinin yıkılacak hale gelmesine neden oluyor. Özellikle kentsel dönüşüm çalışmalarından sonra, dünyadaki deprem gelişmelerini izliyorum. Pasifik okyanusundan başlayarak Kaliforniya’ya kadar olan fay hattında çok ciddi hareketler olacak.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına başladığım zamanlar Piyalepaşa’da gördüğüm gecekondular nerdeyse sert bir rüzgarda yıkılacak gibiydi. İnsanların hayatları ciddi manada tehdit altındaydı. Devletin bir çok gecekonduları yıkıp yeniden yaparak o gecekondularda oturanları oraları sembolik bir parayla vermesi lazım. Bunun yapılması da mümkün değil.
"Erzurum'daki binaların yüzde 60'ı yenilenmeli"
Erzurum’daki binaların yüzde 60’ı yenilenmesi lazım. Bunu yapması için yatırımcıya verdiğiniz zaman o sizden 1 milyon metrekarelik bir imkan isteyecek. Çünkü inşaatı yapaıp sattığında maliyeti çıkarması gerekiyor. Öyle olduğu zaman şehrin dokusu sıkıntıya girebilir. Bu yüzden devletin başka bir finansman modeli bulup kentsel dönüşümü gerçekleştirmesi lazım. Var olan kentseldönüşüm modeliyle yol almamız çok zor.
"Gayrimenkul sektörü tehlikede"
Gayrimenkul satışları son 6 ayda çok ciddi bir ereyzona uğradı. Sektör bu anlamda zor durumda. Gayrimenkul sektörünü tehlike bekliyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşümde Uzundere ve Ege Mahallesi'nin ardından rotayı Karşıyaka ilçesine çevirdi. Örnekköy'de hayata geçirilecek ve toplam 3 bin 520 konut ile 338 adet işyerini kapsayan dönüşüm çalışmalarına start verildi. Uzlaşma görüşmeleri süren ve yöre halkı tarafından da geçer not alan kentsel dönüşüm çalışması için bürokratik süreç başladı. Büyükşehir Belediyesi'nin yaklaşık 760 milyon lira harcayarak Örnekköy'de inşa edeceği konutlar için İzmir Valiliği'nden ön onay çıktı. ÇED SÜRECİ BAŞLADI Karşıyaka'da dönüşüm alanı ilan edilen ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yenileme çalışması yapılacak Örnekköy Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı için öncelikle Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) vizesi alınacak. Valilik tarafından ön onayı alan proje, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nde yapılacak nihai değerlendirmenin ardından yola çıkacak. Bürokratik süreç tamamlandığında ihaleye çıkılarak projenin temeli atılacak ve depreme dayanıklı konutların inşaatına başlanacak. S0SY0-EK0N0MİK DEVRİM Örnekköy'de "Yerinde dönüşüm" ilkesiyle hayata geçirilecek proje kapsamında öncelikle 18 hektarlık arazide 705 yapının yıkımı gerçekleştirilecek. Etap etap ilerlemesi beklenen kentsel dönüşümde, bölgenin sosyal ve ekonomik alandaki eksikleri de büyük ölçüde giderilecek. Kentsel dönüşümprojesinde toplam 452 bin metrekare konut alanları için ayrılırken, 15 bin metrekaresine eğitim tesisi, 23 bin 850 metrekareye spor ve oyun alanları, 14 bin metrekarelik kısmına da pazaryeri, sosyal tesisler, yeraltı otoparkları, rekreasyon alanı ve parklar ile birlikte yeni bir meydan inşa edilecek. ETAP ETAP İLERLEYECEK Kentsel dönüşümle birlikte bin 390'ı 3 + 1 olmak üzere, bin 715 2+1, 415 adet 1 + 1 tipinde, 60 metrekare ile 123 metrekare arası büyüklüğe sahip daireler inşa edilecek. Yapılan konutların tamamında yer altı otoparkına yer verilecek ve konutlar 8 kat ile 20 kat arasında bloklar olarak inşa edilecek. Tamamı 4 yıl sürmesi beklenen projede anahtar teslimleri de etap etap yapılacak. Ege Telgraf Gazetesi
OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==>http://www.emlaksayfasi.com.tr/izmir-kentsel-donusum-projeleri/izmir-ornekkoy-kentsel-donusum-projesinde-calismalar-basladi-h31970.html
www.emlaksayfasi.com.tr
Bayrampaşa Cezaevi kentsel dönüşüm projesi imar planı askıya çıktı. Plan 9 Mayıs 2017 gününde askıdan inecek. 303 milyon 379 bin 432,5 TL bedelle hayata geçirilecek olan proje 2 bin 608 konut ve 127 ticari birimden meydana geliyor.
Bayrampaşa Cezaevi Kentsel Dönüşüm Projesinde ticaret+konut alanı, ticaret+turizm-konut alanı, ibadet alanı, eğitim alanı, sağlık alanı, meydan, spor alanı, park ve yeşil alan bulunuyor. Projede aynı zamanda raylı sistem istasyonu da bulunuyor.
PLAN NOTLARI
A- GENEL HÜKÜMLER
1) 1/5000 ölçekli Bayrampaşa il.esi Sağmalcılar mevkii Kentsel Dönüşüm Amaçlı Nazım İmar Planı; plan paftaları, plan raporu ve plan uygulama hükümleri ile bir bütündür.
2) 1/5000 ölçekli Bayrampaşa il.esi Sağmalcılar mevkii Kentsel Dönüşüm Amaçlı Nazım İmar Planının sınırı, plan onama sınırıdır.
3) 1/5000 ölçekli Bayrampaşa il.esi Sağmalcılar mevkii Kentsel Dönüşüm Amaçlı Nazım İmar Planı üzerinden plan ölçeği ile ölçü alınamaz, yer tesğiti yapılamaz. Fonksiyonel sınırlar ve detayları 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında netleşecektir.
4) 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında gösterilenler dışında kalan veya ölçek nedeniyle gösterilemeyen donatı alanları, 15 m’den daha az genişlikteki trafik yolları, yaya yolları ve diğer sosyal teknik altyapı alanları, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında gösterilecektir.
5) Planlama alanında; 13.01.2012 tarih, 173 sayılı ve 12.9.2012 tarih, 1823 sayılı İBB Meclisince alınan tarihi kent merkezinin siluetini etkileyen kararlara uyulacaktır.
6) Sosyal Altyapı ve Teknik Altyapı alanlarında (eğitim, ibadet, spor, sosyal tesis ve kültürel tesis alanları, enerji depolama alanı vb) yapılacak olan yapılar emsa haricidir.
7) Planlama alanı içinde; eğitim, park, meydan, spor alanları ile taşıt ve bisiklet yolu gibi kamuya açık alanların zemin altları uygulama aşamasında ilgili kurumların uygun görüşleri alınarak ve Ulaşım ve Trafik Düzenleme Komisyonu (UTK) kararıyla “Zemin Altı Katlı Otopark” olarak kullanılmak üzere düzenlemeler yapılabilir.
8) Toplam donatı alanlarının miktarı azalmamak koşulu ile İBB tarafından fonksiyon sınırlarında değişiklik yapılabilir.
9) Zeminde tesviye yapılabilir. Tesviye edilen zemin tabii zemin kabul edilebilir.
10) Plan tasdik sınırı içinde kalan alanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nden uygun görüş alınmadan ifraz/tevhid yapılamaz.
11) Ayrıntılı jeolojik/jeoteknik etüt ve araştırmalar yapılmadan uygulama yapılamaz.
12) Bu plan kapsamında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik, Deprem Yönetmeliği, Sığınak Yönetmeliği, İSKİ Yönetmeliği, Su Kirliliği Yönetmeliği, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, İstanbul Otopark Yönetmeliği vb. ilgili yönetmelik hükümlerine uyulacaktır.
13) Planlama alanı içerisinde yapılacak bütün yapılarda plan, fen, sağlık, güvenli yapılaşma, estetik ve çevre şartları ile ilgili mevzuat hülümlerine ve TSE tarafından belirlenmiş standartlara uyulacaktır.
14) Sürdürülebilir enerji kaynaklarının etkin ve verimli olarak kullanmasına yönelik tedbirler alınacaktır.
15) 5378 sayılı engelliler hakkında kanun ve bu kanun kapsamında planlama alanında yer alacak kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda TSE’nün ilgili standardına uyulacaktır.
16) Bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması ve bu amaçla planlama bütünün düzenlenecek bisiklet yollarına ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Bisiklet Yolu Kılavuzu’nda belirtilen huhslara uyulacaktır.
17) Bu plana göre hazırlanacak 1/1000 ölçekli planlar onanmadan uygulama yapılamaz.
Maide KARADAĞ/Emlakmetrekare.com
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2017 kentsel dönüşüm kira yardımı uygulamalı kılavuzunu paylaştı. Kentsel dönüşüm kira yardımından kimler nasıl faydalanacak, kim ne kadar kira yardımı alacak, gerekli belgeler ve daha fazlası kılavuzda adım adım yer alıyor.
Hak sahipleri 6306 sayılı kanun kapsamında, riskli olarak tespit edilen bir konut ya da işyeri için riskli yapının bulunduğu ilçe sınırlarındaki belediye başkanlığına başvuruda bulunabilir.
2 Mayıs 2017 tarihi itibarıyla kira yardımı ödemeleri, 25 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren dönüşüm projeleri özel hesabı yönetmeliğiyle belirlenen yeni iş akışına göre gerçekleşecek.
İZMİR Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye'nin hala bir hikayesi olduğuna yürekten inandığını belirterek, "Sanayi üretimindeki canlanma, İhracattaki tırmanış, Güven endekslerindeki artış, Ticari kredilerde yüzde 20'ye varan yükseliş ve ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin de etkisiyle kurda yaşanan gerileme, ilerisi için umut veren gelişmeler" dedi. Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan ise 5 Nisan'da Karabağlar'da 101 hektarlık alanda kentsel dönüşümü başlatacaklarını açıkladı.
İzmir Ticaret Borsası Mart ayı meclis toplantısı Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli "Türkiye'nin hala bir hikayesi olduğuna yürekten inanıyorum. Yapacak çok işimiz olmasına, aşmamız gereken pek çok sorun bulunmasına rağmen, yarınlara bir iz bırakma idealinin güçlü bir şekilde devam ettiğini düşünüyorum. Türkiye, bu coğrafyanın geleceğine maya koyacak en önemli güç. Ve bu gücün en önemli kaynaklarından biri insan kaynağı ve üretim gücümüz. Kur, faiz, enflasyon ve işsizlik gibi temel göstergelerde yaşadığımız bozulmaya karşılık ekonomide son dönemde bir canlanma emaresi yaşadığımız ortada. Sanayi üretimindeki canlanma, İhracattaki tırmanış, Güven endekslerindeki artış, Ticari kredilerde yüzde 20'ye varan yükseliş ve ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin de etkisiyle kurda yaşanan gerileme, ilerisi için umut veren gelişmeler" dedi.
2010 yılından bu yana ilk kez hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkelerde aynı anda beklenen büyüme, kara bulutları nispeten dağıttığını vurgulayan Kestelli "Görünen o ki dünyanın, ekonomiden daha büyük dertleri var. Ülke olarak biz de 16 Nisan'da hükümet etme sistemini oylayacağız. Sonuç ne olursa olsun, 17 Nisan sabahından itibaren daha büyük bir şevkle reform gündemine sarılmamız gerektiğine inanıyoruz" dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM KARABAĞLAR'DA BAŞLIYOR
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan ise özelikle tarım arazilerinin korunması konusunda hem bakanlık hem de müdürlük olarak son derece hassas davrandıklarını belirtti. İzmir'de kentsel dönüşüm konusuna değinen Varan, "İzmir'i saran gece kondu bölgelerinde hemen dönüştürülmesi gereken 51 milyon metrekare alan var. Hangi belediye talep ederse yetki devrini bakanlık veriyor ve masraflarını da karşılıyor. 5 Nisan'da Başbakan Binali Yıldırım ve Bakan Mehmet Özhaseki'nin katılımıyla Karabağlar'da 101 hektarlık alanda kentsel dönüşüm çalışmasının startını vereceğiz" dedi.
Timur TARLIĞ / İZMİR, (DHA)
Fikirtepe'de kentsel dönüşüm kapsamında evini yenilemek isteyen daire sakinleri, bu amaçla 6 yıl önce sözleşme imzaladıkları inşaat şirketinin maket üzerinden daire sattığı bir yatırımcının haciz işlemiyle karşılaştılar.
Müteahhitten daire alan bu kişi, dairesinin sözleşmede bilirtilen tarihte teslim edilememesi nedeniyle müteahhit ile sözleşme imzalayan mal sahiplerinin hisselerine haciz işlemi başlattı.
Haklarında haciz işlemi başlatılanların bir kısmı bugün İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’na gelerek aleyhlerine başlatılan haciz işlemine itiraz etti.
197 KİŞİ HAKKINDA HACİZ İŞLEMİ
Mağdurlar daha sonra adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı mağdurlardan Bilge Öztürk okudu. İcra dairesinden öğrendiklerine göre projeden maket alan bu kişinin 197 daire sakini hakkında haciz işlemi başlattığını söyleyen Öztürk, “Bizler bugün firmanın Fikirtepe’de yapmayı taahhüt ederek imzalarını aldığı Büyükada mal sahipleri olarak, tarafımıza gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmek amacıyla bir araya geldik” dedi.
MÜTEAHHİDE ÖDEDİĞİ 296 BİN LİRASINI DAİRE SAKİNLERİNDEN İSTİYOR
Aleyhlerine haciz başlatan yatırımcının sözleşme imzaladıkları inşaat şirketinden daire aldığını söyleyen Öztürk, “Satın aldığı dairesinin söz verilen zamanda teslim edilmemesi üzerine cayma hakkını kullanarak ödediği meblağı geri istiyor. 2014 yılında iflas erteleme isteyen firma, yatırımcının ödediği 296 bin 515 lirayı geri veremeyince vatandaş da firmanın arsa sahipleri ile yapmış olduğu sözleşmede yer alan yüzde 40’lık ortaklığına karşılık arsa sahiplerini icraya veriyor” dedi.
İnşaat firmasının isteği üzerine evlerini boşaltanların kira yardımı alamadıklarını, kötü şartlarda yaşadıklarını söyleyen Öztürk, “Ortaya çıkan bu mağduriyetler sonrasında İBB ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın girişimi ile firma ile KİPTAŞ arasında protokol imzalanması sağlanıyor. Ancak sahada görünen hiçbir ilerleme yok. Firma yetkilileri tarafından yapılan hiçbir resmi bilgilendirme yok” dedi.
Öztürk, “Biz Büyükada sakinleri olarak hakkımızı aramak için bu kadar çok mücadele etmek zorunda bırakılmaktan dolayı üzüntü içindeyiz” dedi.
DHA
Merhaba arkadaşlar sizlere bu makalem de kentsel dönüşüm hakkında merak edilen, sıkça sorulan konular hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Öncelikle yazımıza Kentsel dönüşümün ne olduğuna dair sizlere bilgi vermekle başlayayım.
Nedir Bu Kentsel Dönüşüm ?
Kentsel dönüşüm 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki kanundur.
Kanunun adından da anlaşılacağı üzere Türkiye'nin neresinde olursanız olun, Mezra, köy, kasaba, ilçe, il gibi bölgelerdeki eski ve ekonomik ömrünü tamamlamış, günümüz şartlarına uygun olmayan yapılarınıza, bu kanun ile devletin sağlamış olduğu yapım kredisi, kira yardımı, belediye tapu, noter, harç muafiyeti ve vergi avantajlarını da kullanarak yıkılıp veya güçlendirilip yeniden yapılması olanağıdır.
Kentsel Dönüşümün Uygulanma Aşamaları
Kentsel Dönüşüm Neden Uygulanmalı dır ?
Son yaşadığımız depremlerde çok kısa bir süre içerisinde binlerce vatandaşımızı ve ülkemizin ekonomisini önemli ölçüde zarara uğratan bu depremler bize savaşta bile bu kısa sürede uğratamayacağı zarara uğrattı.
Ülkemiz de en son yaşadığımız büyük depremlerden Van depremi bu yasanın onaylanması için bardağı taşıran son depremdi ve 2012 yılının mayıs ayında Türkiye Cumhuriyet tarihinin devrim niteliğinde ki en büyük yasası olan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun onaylandı.
Peki Her Türlü Yapı Kentsel Dönüşümden Yararlanabilir mi?
Türkiye genelinde ki ahırdan gökdelenlere kadar her büyüklükte ki, her yaşta ki, ister çelik veya prefabrik ister ahşap veya kerpiç, her kullanım amacındaki yapılar (otel, fabrika, konut, vb.) yapılar riskli olarak tespit edildiği takdirde kentsel dönüşümden yararlanabilir.
Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Nelerdir?
Kentsel dönüşümü genel anlamda riskli alanlar ve riskli yapılar olmak üzere ikiye ayırabiliriz.
Riskli alanlar bakanlar kurulu tarafından onaylanıp resmi gazetede yayınlanır. Riskli alanlarda yaptırımlar daha farklı ve sert olabilmektedir.
Riskli yapılarda ise o yapının maliklerinden birinin gönüllü başvurusu yeterli olmaktadır ve sadece o yapı yerinde dönüşüme uğrar.
Bulunduğum Mahalleye Kentsel Dönüşüm Gelmedi, Bireysel Olarak Başvuramaz mıyım?
Tabikide başvurabilirsiniz, kentsel dönüşüm sizin veya ilgili yapıdaki maliklerin başvurmasıyla gerçekleşen bir olaydır.
Riskli Binayı Kim Tespit Edecek, Nereye Başvurulacak?
Kentsel dönüşümün ilk adımı, Bakanlıkça lisans verilmiş bir kuruluşa dilekçeyle başvurmaktır. Sonraki süreç lisanslı kentsel dönüşüm kuruluşu ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü arasında geçmektedir.
Risk Tespiti İçin Başvururken Hangi Evraklar Gereklidir?
Maliklerden en az birinin nüfus cüzdanı fotokopisi, tapu fotokopisi, tapu takyidat belgesi
dilekçe, emlak vergi beyannamesi ya da elektrik, su, telefon, vb. faturalarından herhangi birisi yeterlidir.
Hem Kiracı Hem Ev Sahibi, Aynı Anda ve Aynı Daireden Teşviklerden Faydalanılabilir mi?
Evet.
Kentsel Dönüşümle Evimi Yıktırıp Yenisini Yaptırırken, Belediye’ye Herhangi Bir Ücret Ödeyecek miyim?
Hayır herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur.
Belediyelerin normalde aldığı, çap, ifraz, tevhit, yıkım ruhsatı ve hafriyat ruhsatı, inşaat ruhsatı, otopark ücreti, iskan ruhsatı vb. ücretler ödenmeyecektir.
Kentsel Dönüşüme Girersek, Başka Hangi Kurumlara Ücret Ödemiyoruz?
Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harçları, kadastro harçları, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf olunacaktır.
Kanun Kapsamında Yapılacak Diğer Yardım Ve Teşvikler Nelerdir?
Muafiyetler dışında riskli yapı malikleri ve kiracıları, kira yardımı ya da kredi faiz desteklerinden birinden faydalanabilir.
Malikler İçin Kaç Ay ve Ne Kadar Kira Yardımı Yapılacaktır?
Riskli binadaki gerek konut, gerek işyeri, her bağımsız bölüm için geri ödemesiz kira yardımı, 18 ay maliklerin hesabına yatırılacaktır.
Örnek olarak ;
2017 yıllık kira yardımı miktarları
Isparta için 605 Türk Lirası.
Burdur için 535 TL
Antalya için 810 TL.
Afyon için 675 TL,
Konya için 810 TL,
Karaman için 535 TL,
Muğla için 745 TL’dir.
Not: Bu miktarlar her yeni yılın ocak ayında tekrar revize edilecektir.
Evimi Yıkıp Yeniden Yapmak İçin Ne Kadar Kredi Alabilirim, Normal Konut Kredisinden Farkı Nedir?
Bağımsız bölüm başına istenilen bankadan 125.000 TL'ye kadar kredi alınabilir, kredi geri ödemeleri 2 yılı anapara olmak üzere geri ödemesiz 10 yıl vadeli olacaktır. Ayrıca çıkan faizin 4 puanını devlet karşılıyor, Örnek verirsek eğer;
125.000 TL kredinin yaklaşık 33.000 TL faizini bankaya malik yerine devlet yatırır.
Kiracı, Kentsel Dönüşüm İle Nasıl Ev Sahibi Olabilir?
Riskli binada en az bir yıldır oturan kiracı, devletin maliklere sağladığı ayni faiz indiriminden faydalanarak 120 ay vadeli kredi çekerek, istediği yerden ev alabilir.
Peki, kiracı da kira yardımı alabilir mi?
Evet, bir defalık taşınma yardımı adı altında iki aylık kira bedeli alır.
Kira yardımı başvurusu için hangi evraklar lazım?
Nüfus cüzdanı fotokopisi
Tapu fotokopisi
Güncel tapu takyidat belgesi
Riskli Bina Tespit Raporu
Tahliye ettiğime dair eski ve yeni adresini gösterir adrese dayalı yerleşim yeri belgesi
Ziraat Bankası hesap cüzdan fotokopisi.
Emlak vergi beyannamesi ve binaya ait son üç aylık fatura (elektrik, su, doğalgaz, vb.)
Belediyeden yıkılan yapılar formu
Bu kira yardımın, ileride geri ödeyecek miyiz?
Hayır hiçbir şekilde geri ödeme söz konusu değildir.
Riskli çıkan binamızı hemen yıkmak zorunda mıyız, istediğimiz zaman yıkabilir miyiz?
Riskli bina iki ay içinde yıkılmalı yıkılmazsa belediye bir ay daha süre verilebilir verebilir, üçüncü ayın sonunda da elektrik ve suyu kesebilir, yıkımı da devlet kendi yapabilir.
Yıktırmak istemeyen malikler olursa ne yapılacak?
Yıkıma karşı çıkan maliklerinin bağımsız bölümleri açık artırmayla diğer maliklere satılabilir ya da devlet acilen kamulaştırabilir.
Evim, tapuda arsa veya bahçe olarak görünüyor, ayrıca ruhsatsız ve kaçak bina, bu en kentsel dönüşümden faydalanabilecek faydalanabilir miyim?
Kentsel dönüşüm, risk tespitinde ve tapu da ne göründüğünün ruhsatsız kaçak gecekondu olmasının bir önemi yoktur, yerinde bina mevcut ise biz tespiti yapılır ve liste çıkan her bina kentsel dönüşüm'den faydalanır.
Riskli binam için yıkım dışında güçlendirmeye teşvik yok mu?
Var isteyen riskli binasını yıkmak yerine güçlendirebilir devlette bağımsız bölüm başına yine düşük faizleri 4 puan düşük 50.000TL kredi verir.
Ayrıca güçlendirme ruhsatı ve benzeri harçlardan muaf olunur.
Neden kentsel dönüşüme başvurayım avantajı nedir?
Risk tespiti, bedelini kim ödeyecektir?
Malikler veya sözleşmeye binaen, müteahhitler ödeyecektir.
Çok malikli binalarda uygulama nasıl olacaktır?
Risk tespiti, bir kişinin başvurusuyla başlayabilir, daha sonra, parselde uygulama yapılabilmesi için hissedarların en az üçte iki çoğunluğunun kararı gerekmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Beyoğlu Arapcami Mahallesi Perşembe Pazarı sınırları içerisinde bulunan bazı alanları yenileme alanı ilan etti.
Karar bugün ki Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Resmi Gazete’de karar şöyle yer aldı;
“İstanbul ili Beyoğlu ilçesi Arapcami Mahallesi Perşembe Pazarı sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın yenileme alanı olarak kabul edilmesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2 Şubat 2017 tarih ve 1715 sayılı yazısı üzerine 5366 sayılı yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıklar yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanunun 2.maddesine göre bakanlar kurulunca 20 Şubat 2017 tarihinde kararlaştırılmıştır.”
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki geçtiğimiz haftalarda açıkladı; her yıl 250 bini İstanbul’da olmak üzere 500 bin konutun kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi hedefleniyor. Yine bakanın açıklamalarına göre 2012’de kentsel dönüşüm yasası çıksa da çalışmalar istenen hızda ilerlemedi. Bakan aradan geçen 5 yılda 965 bin konutun dönüşüm kapsamına alındığını, bunun yeterli olmadığını söyledi ve bu tablonun değişip sürecin hızlanacağına dikkat çekti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dönüşümü hızlandıracak önemli adımlar da atıyor. Yapılan yönetmelik değişiklikleri ile riskli alan ilanı ve yıkım çalışmalarının önü açılıyor. Hatta iflas eden ya da projesini tamamlayacak maddi gücü olmayan firmaların projelerine ortak oluyor. Son olarak evini kendi dönüştürmek isteyene kredi vereceğini de açıklandı. Tüm bu hamleler bize gösteriyor ki sağlıksız yapı stokunun yenilenmesi süreci hızlanacak. Kamu çıkardığı yönetmelik ve attığı adımlarla büyük dönüşüme hazırlanıyor, peki ya vatandaş. Riskli bir evde oturan vatandaş kentsel dönüşüme nasıl dahil olacağını ve neler yapacağını biliyor mu? Hangi firmalara güvenilir, müteahhitle anlaşmadan dönüşüm mümkün mü, riskli yapı raporu nasıl alınır, bina nasıl yıkılır... Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz ile adım adım bu süreci inceledik.
ÖN HAZIRLIK SÜRECİ
Kentsel dönüşüm süreci tespit, yıkım uygulama olarak 3 aşamada tanımlansa da işin kilit noktası ön hazırlıkta. Yani dönüşüm çalışmaları başlamadan önce siz sürece hakim olmalısınız. Haklarınızı bilmeniz, taleplerinizi belirlemek için oldukça önemli. Evini kentsel dönüşüme sokacak vatandaş için ön hazırlık 2 aşamalı diyebiliriz. İlki durum tespiti. Yani tapunuza bakıp bir sorun var mı incelemeli, belediyeye gidip imar durumu hakkında bilgi almalısınız. Kaçak kat ya da plan değişikliği gibi durumlar varsa bunu evinizi yıkmadan öğrenmenizde fayda var. Mesela binanız 10 katlı, plan değişmiş 8 kata düşmüş. Ama siz bunu bilmeden yıkıma girdiyseniz işi tamamlamanız oldukça güç. İkinci aşama ise müteahhit seçimi. Ülkemizde kentsel dönüşüm çalışmaları ağırlıklı olarak müteahhit firmalarla yapılan kat karşılığı anlaşma üzerinden ilerliyor.
Arsa sahipleri bir firma seçiyor, pazarlık yapıyor. Firma da hak sahiplerine verdikleri pay dışında kendilerine kalan bölümü satarak işi finanse ediyor. İnşaat şirketleri ile yapacağınız kat karşılığı inşaat sözleşmeleri tek taraflı feshi mümkün olmayan ve mahkeme tarafından feshi mümkün sözleşmeler. Sözleşme imzalandıktan sonra müteahhitten vazgeçmek kolay olmadığı için ince eleyip sık dokumalısınız. Evinizin olduğu bölgenin değerine, imar koşullarına göre bir paylaşım yapacaksınız. İstanbul’da Fikirtepe’de bir arsa sahibi yüzde 55 oran isterken, Bağdat Caddesi’nde bu oran yüzde 70’leri aşıyor.
Ancak burada alacağınız oran kadar ortaya çıkacak değer de önemli. Size 5,10 metrekare fazla ev öneren bir firma o işi hiç bitiremeyecek bir firma da olabilir. Bu nedenle müteahhitin yeterliliği, sermayesi, geçmiş projeleri, kredibilitesi ve verebileceği teminatlar son derece önemli. Yaptığınız anlaşmada cezai şartların tek taraf lehine fazlaca olmamasına dikkat edin. İnşaata başlaması ve teslim sürelerini doğru belirleyin. O süreçte evinizi bırakıp kiracı olacağınızı unutmamakta fayda var. Geç teslim halinde mutlaka cezai şart ve hak mahrumiyeti bedeli talep edin. Bir de teknik şartnamede hangi model ürün kullanılacağını belirlemek gerek. Kentsel dönüşüm çalışmaları tamamlanıp evler teslim edildikte sorunlar arttı. Firma sözleşmede ‘A marka ya da muadili’ diyor. A marka klima 2 bin lira ama firma muadili diyerek yerine 400 liralık ürün takıyor. Bu sorun hem evlerin içinde hem de yapı malzemelerinde yaşanıyor. Bu nedenle malzeme ve kalitede ‘net tanım ‘yapılmalı.
RİSKLİ YAPI TESPİTİ
Yapınızı yıkılıp yenisinin yapılması için elinizde bir riskli yapı raporu olmalı. Peki bu rapor nasıl alınır? Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisans almış kuruluşlar tarafından taşınmaza gelinerek karot alınması ve test edilmesi ile süreç başlar. Karot alımı sonrasında tahmini 1-2 ay süre sonunda rapor İstanbul için ilçe belediyelerine bildirilir. İlçe belediyesi tarafından rapor ilgili tapu sicil müdürlüğüne gönderilir ve riskli yapı şerhi işlenir. Sonrasında Tapu Sicil Müdürlüğü’nün riskli yapı yazıları tüm maliklerin kanuni ikametgah adreslerine gönderilir ve 15 günlük itiraz süresi başlar. Eğer yapınızın riskli olmadığı halde dönüşüme sokulduğunu düşünüyorsanız bu süreyi kaçırmayın. Maliklerden herhangi birisi tarafından 15 günlük sürede itiraz olmaması halinde riskli yapı kararı kesinleşir. İtiraz olması halinde ise Bakanlık İtiraz Komisyonu konuyu 2 ila 4 ay sürede karar bağlanır.
TAHLİYE VE YIKIM
Riskli yapı tespiti kesinleştikten sonra tahliye süreci ilçe belediye başkanlığı tarafından yürütülüyor. Tüm maliklere birincisi en az 60 gün ikincisi de en fazla 30 günü geçmeyecek tahliye yazılarının yazılması ve bu yazıların tüm maliklere tebliği tarihinden sonra 60 ve 30 günlük sürelerin başlayacağının bilinmesi gerekir. Süre de en son malike yapılacak tebligat ile başlar. Ev sahibi gibi kiracılara da tahliye sürelerinin bildirilmesi zorunlu. Geçtiğimiz aylarda kentsel dönüşümde yapılan yönetmelik değişikliği ile yıkım süreci de hızlandı. Yeni yasayla birlikte tahliye süreleri sonunda elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin durdurulması zorunlu hale getirildi. Tahliye süresi sonunda yıktırılmayan binalar ile ilgili artık maliklerin anlaşması da beklenmeyecek. Kolluk kuvvetleri desteğiyle mülki amirler tarafından yıkım sağlanacak. Bu durumda, yıkım masrafını yine malikler ödeyecek. Yani artık anlaşma sağlanamasa bile binanın riskli olduğu tespit edilmişse yıkım yapılacak.
ÇOĞUNLUK NE DERSE O
Kentsel dönüşüme konu olan binada arsa sahibi ve firma arasında yüzde 100 anlaşma sağlandıysa 6306 prosedüre uygun toplantı yapılması gerekmiyor. Ancak yüzde 100 anlaşma yoksa toplantı şart. İlk adımda SPK Lisanslı bir değerleme şirketinden rapor alınması gerekiyor. Tüm arsa payı sahipleri bina ortak karar protokolünün düzenleneceği arsa sahipler toplantısına davet edilir. Riskli yapı ilan edilen taşınmaz için yapılacak olan genel kurulda ise divan heyeti seçilir, şirketlerin verdiği teklifler sunulur. Teklifler ve değerleme raporu okunduktan sonra oy birliği ile anlaşmaya çalışılır. Sağlanamazsa arsa payı çoğunluğunun 2/3’ü ile karar alınır.
Karara katılmayan veya toplantıya gelmeyen 1/3 azınlığa 15 günlük uyarı ihtarnamesi gönderilmesine karar verilir. Toplantıya katılamayan ya da katılıp olumsuz oy verenler 15 günlük ihtarname öncesinde karara katılmak isterlerse Noter Muvafakatnamesi imzalayabilirler. Karara katılmayan 1/3’e noterden ihtarname gönderilerek 15 günlük süre içerisinde alınan karara katılım istenir. Karara katılmayan 1/3’ün arsa payı açık arttırma sureti ile satılır. Açık arttırma sureti ile satış için taşınmazın yıkılması zorunluluğu da artık yok. Açık arttırmaya sadece o taşınmazda bulunan arsa sahipleri katılabilir. Açık arttırma en fazla arttıran kişi üzerinde kalır. Açık arttırmaya kimse katılmamışsa bu payı belirlenen değer üzerinden Hazine satın alır. Yeni yapılan yönetmelik değişikliği ile 2/3 ile alınan karara iştirak etmeyen 1/3 arsa payının açık arttırma sureti ile satılması için artık binanın yıkılmış olması şartı kaldırıldı. Ayrıca yeni yönetmelikle, tapuda kayıtlı malikin ölmüş olması hâlinde, Bakanlık, Müdürlük veya İdare tebligat işlemleri için mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyum tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkili oldu. Bölgeye süreç hızlandı.
KİRA YARDIMI
Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen binaların mülk sahipleri ve kiracıları kira yardımı alabiliyor. 6306 Sayılı kentsel dönüşüm yasası kapsamında riskli yapılarda kira yardımı 18 ay, riskli alanlarda ise 36 ay olarak belirlendi. Kira yardımdan yararlanabilmek için oturduğunuz evde 1 yıldan fazla ikamet etmeniz gerekiyor. Başvurular ise ilçe belediyelerine yapılıyor. 2017 yılında kentsel dönüşümde kira yardımı büyük şehirlerde 860 lira olarak belirlendi. Ancak bu konuda önemli bir detay var. Müteahhitlerle yapılan anlaşmadan firmalar vatandaşa kira yardımı adı altında aylık bir para ödüyor. Kimi firma 2 bin lira yarım vaat ederken, ‘bunun 110 lirasını ben vereceğim, bir de devletten alacaksın’ diyor. Oysa firmaların verdiği yardım ‘hak mahrumiyet bedeli’, devletin verdiği ise kira yardımı. Bu nedenle kat karşılığı anlaşma ile dönüşüm yapacaksanız firmadan alacağınız yardımın detaylarına dikkat edin. İkisinin ayrı ayrı yardımlar olduğunu unutmayın.
Evinizi siz dönüştürün!
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada evini ya da işyerini dönüştürmek isteyenlere kredi desteği vereceğini açıkladı. Kredi hem yıkım hem de yapım için verilecek. Konutunu veya iş yerini kendi imkanları ile yapmak isteyenlere açılan kredinin yüzde 25’i peşin, geri kalanı ise inşaatın ilerleme oranı dikkate alınarak 3 eşit taksitte hak sahibinin hesabına aktarılacak. Kredi desteği hem vatandaşlara hem de inşaat şirketlerine yeni bir alternatif sundu. Siz evinizi kat karşılığı anlaşma ile müteahhite vermek zorunda değildiniz. Belli bir firma seçip ona hakedişini ödeyerek işinizi yaptırabilirsiniz. Bu modelle firma ile bir oran anlaşması olmadığı için evinizin metrekaresi de küçülmeyecek. Gelelim kredinin geri ödemesine. 100 metrekareye kadar olan konutlar için 120 aya,101-150 metrekare konutlar için 84 aya,150 metrekareden büyük konutlar için 60 aya, 50 metrekareye kadar olan işyerleri için 48 aya, 50 metrekareden büyük işyerleri için 36 aya, kadar taksitlendirme yapılıyor. Elbette her aşamada Bakanlık kredilerin amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını denetleyecek. Kedi kullanmak isteyenler, bulundukları yerdeki Çevre ve Şehircilik il müdürlüklerine başvuracak.
6306 sayılı kentsel dönüşüm yasası kapsamında yapılacak iş ve işlemler noktasında önemli derecede muafiyet sağlandığı bilinmektedir.
Ancak Tapu Sicil Müdürlükleri nezdinde yapılan birçok işlemden Maliye Bakanlığının talebi doğrultusunda yasada yer alan muafiyetlerin uygulanmadığı ve harçların alındığı gözlenmiştir. Hatta bu konuda GYODER, İNDER ve KONUTDER Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı nezdinde bir girişim yapmış ve tapu müdürlükleri nezdinde alınmaması gereken harçların alınması nedeniyle düzenlemenin netleştirilmesi talebinde bulunmuşlardır. Mevcut talep doğrultusunda ise bir karar oluşmamıştır.
Bu noktada tarafımızca İstanbul 2.Vergi Mahkemesinde açılan davada mevcut tapu harçlarının muafiyet kapsamında olduğu hatta 25.07.2014 yönetmelik değişikliği ile muafiyetin kapsamını genişletildiği müteahhitlerin yapmış oldukları binalarda yaptıkları ilk satışlarda tapu harcının alınmaması gerektiği yönünde iddiamız kabul görmüş ve mahkemenin ifadeleri ile aynen
“gayirmenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabının harca tabi olduğu ancak 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca devir ve tescillerin ise tapu harcından müstesna olduğu buna göre anılan kanun uyarınca yapılan kentsel yenileme uygulamalarının belirtilen istisnadan yararlanacağı sonucuna varılmıştır.
Dava dosyasının incelemesinden davacı tarafından 6306 sayılı kanun çerçevesinde binanın yıkılıp yeniden inşası amacıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşme uyarınca inşaat bitirilerek dairelerin sahiplerine teslim edildiği ...kat,...nolu bağımsız bölümün .....tarih.....yevmiye numaralı tapu senedi ile devri nedeniyle Kadıköy Tapu Müdürlüğünde gerçekleştirilen işlemler sonucu ödenen tapu harcı ile döner sermaye ücretinin iptali ve iadesi istemiyle anlaşılmaktadır.
Olayda İstanbul ili, Kadıköy ilçesi,Zühtüpaşa mahallesi sınırları içindeki ....ada, ....parsel nolu parsellerde kayıtlı taşınmazın 6306 sayılı kanun 3.md. 2.fıkrası kapsamında riskli yapı olduğu dava dosyasında mevcut belgelerden anlaşılmıştır.
Bu durumda 6306 sayılı kanun gereğince “HARÇTAN MUAF OLDUĞU BELİRLENEN SÖZ KONUSU TAŞINMAZ İÇİN YAPILAN TAHAKKUKLARDA HUKUKA UYARLIK BULUNMAMAKTADIR" demiştir.
Mevcut karar doğrultusunda tapu sicil müdürlüklerinin riskli yapı ilan edilen taşınmazlarda riskli yapı sonrası satış ve bina inşa edildikten sonra yapılan ilk satışlar kapsamında harç tahakkuk ettirmemeleri gerekecektir. Bu şekilde harç alınan durumlarda ise derhal vergi daireleri nezdinde iade talebinde bulunulmasını ve red halinde de vergi mahkemelerinde dava açarak harcın iadesini talep etmelerini öneriyoruz. Karar ile 6306 sayılı yasanın getirmiş olduğu muafiyetlerin doğru uygulanması yönünde ciddi bir adımın da atılmış olduğunu artık söyleyebiliyoruz.
Saygılarımla
Av.Ali Güvenç KİRAZ
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı
Son yılların en popüler konularından birisi de kentsel dönüşüm projeleridir. Özellikle büyükşehirlerde depremden zarar görenler ve deprem riski nedeniyle; yenilenmesi zaruri görülen binaların yenilenmesi ile ilgili olarak, çıkartılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uygulama alanını genişletmiş, neredeyse tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Kentsel dönüşüm yasasına göre; kimlerin kira yardımı alacağına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belirlediği şartlar çerçevesinde karar verilmektedir. Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında; evinin yenilenmesi için, evini boşaltanlara kira yardımı yapılmaktadır. Alınan bu kira yardımlarının gayrimenkul sermaye iradı kapsamında beyana tabi olup olmadığı, muğlaktır. Siz değerli Sözcü okurlarından bu konuda gelen sorulara yanıt olmak üzere, konuya ilişkin görüşümüz aşağıdaki gibidir. Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen binaların satışında değer artış kazancı var mı?Pazartesi günü yayımlanan “Evini 5 yıl içinde satan vergi ödeyecek.” başlıklı yazımızda; “Öte yandan, ivazsız olarak iktisap edilen gayrimenkulün üzerine, sahibi tarafından inşa edilen veya kat karşılığı olarak alınan gayrimenkullerin, daha sonra elden çıkarılması halinde elde edilen gelir, değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilecektir.” olarak sehven yazılmış olup, doğrusu ‘' değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilmeyecektir'' olacaktır. Yani bu tür durumlarda; değer artış kazancı mükellefiyeti doğmayacaktır. Sözcü | 17.03.2017 |
Ankara, İstanbul, Kayseri, Sivas ve Aksaray illerine ilişkin Bakanlar Kurulu kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, Ankara'nın Etimesgut ilçesi Süvari Mahallesi'nde bulunan bazı belirli alanlar kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edildi. Bu karar doğrultusunda kentsel dönüşüm ve gelişim projesi içinde yeralan ve harca esas değer üzerinden belediyelere devredilen Hazineye ait taşınmazlar, kentsel dönüşüm ve gelişim amacına yönelik imar planı ve uygulaması yapılmadan satılamayacak.
İstanbul'un Eyüp ilçesi Alibeyköy Mahallesi, Kayseri'nin Melikgazi ilçesi Kazımkarabekir Mahallesi ile Kocasinan ilçesi Sahabiye ve Fatih mahalleleri sınırları içinde bulunan bazı belirli alanların da riskli alan ilan edilmesi kararı alındı.
Sivas merkez Çayboyu Mahallesi sınırları içindeki bazı belirli taşınmazların makine ikmal tesislerinin yapımı amacıyla İl Özel İdaresi tarafından acele kamulaştırılması kararlaştırıldı.
Aksaray merkez ilçeye bağlı Akhisar, Akin, Bedir Muhtar, Elmacık,Helvadere, Karaören, Koçpınar, Kurtuluş, Laleli, Sebil, Şifahane, Yuva ve Zafer mahallelerinde bazı belirli taşınmazların "Aksaray İçmesuyu Projesi" kapsamında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildi.
Kentsel dönüşüm kapsamında evini yaptıran vatandaşlara sağlanan kredi faiz desteğinin süresi uzatıldı.
Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren kanun kapsamında hak sahiplerine sağlanan kredi faiz desteğinin süresi bir yıl uzatıldı.
Hazine Müsteşarlığının yazısı üzerine ilgili kanun maddesince 12.12.2016'da Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Kapsamında Hak Sahiplerince Bankalardan Kullanılacak Kredilere Sağlanacak Faiz Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, 6306 sayılı kanun kapsamında hak sahiplerince bankalardan kullanılacak kredilere sağlanacak faiz desteğine ilişkin kararın 4. maddesinin 11. fıkrasında yer alan 31.12.2016 ibaresi 31.12.2017 şeklinde değiştirildi.
Böylece kentsel dönüşüm kapsamında hak sahiplerince bankalardan kullanılacak kredilere sağlanacak faiz desteğinin süresi bir yıl uzatılmış oldu.
Bknlık 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen Tip İmar Yönetmeliği Uzatılarak 30 Haziran 2017 tarihine ertelendi. Bu erteleme ile inşaat şirketleri yüzde 25 ek emsal hakkı sağlayan uygulamadan 6 ay süreyle daha faydalanacak.
YÖNETMELİĞİN ANAYASASI YAPILIYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “İmar yönetmeliğinin anayasasını yazacağız. Daha sonra şehirlere bunu gönderip eklemeler yapmalarını isteyeceğiz. Biz temel 10-15 madde belirledikten sonra her şehir kendine göre değişikliği yapacak. Çünkü her il için doğru aynı değil” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcı ve İller Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Demirtaş ise söz konusu erteleme için şunları söyledi: “Ekonomideki durum ve inşaat sektöründeki daralma nedeniyle 6 ay ek süre vermeye karar verdik. Ancak bu, son ertelemedir. Eğer yapılmasaydı inşaat şirketleri ciddi zorluklar yaşayacaktı. Şimdi tüm belediyelere kendi yönetmeliklerini çalışmaları için talimat da verildi. Bakanlık temel kuralları belirleyecek, bu kurallara bağlı olarak belediyeler de üzerine düşeni yapacak.”
‘Yerinde ve Birlikte Kentsel Dönüşüm' modelleri ile İstanbul ve Türkiye için örnek oluşturan Kartal Belediyesi; ‘Kartal’a Yatırım Geleceğe Yatırım Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı.
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün ev sahipliğinde Dragos Arkeolojik Kazı Alanı’nda gerçekleşen zirvede Kartal’ın dünü, bugünü ve yarını, yatırımcı ve uzmanlar tarafından masaya yatırıldı, ilçede uygulamaya konulan ve tüm Türkiye'ye örnek teşkil eden 'Dönüşümde Kartal Modeli’ değerlendirildi.
‘Kartal’a Yatırım Geleceğe Yatırım Zirvesi’ne Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz ve eşi Feray Öz’ün yanı sıra; Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları, belediye meclis üyeleri, birim müdürleri, Kartal Belediyesi iştirak şirketlerinin yönetim kurulu başkanları ve müdürleri, uzmanlar, ekonomistler, basın mensupları ve gayrimenkul sektörünün önde gelen isimleri katıldı.
“Artık her 30 yılda bir birilerinin zengin olduğu sistemin sona ermesi lazım”
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, yaptığı açılış konuşmasında, Kartal’ın bir balıkçı kasabasından sayfiye yerine, oradan sanayi kentine olan yolculuğunu anlattı. 2009 yılında Kartal Belediye Başkanı olmasıyla birlikte öngörü-vizyon, bilgilendirme ve örgütleme, doğru tanımlar ve özgün dönüşüm uygulamalarıyla literatüre katkıda bulunduğunu ifade eden Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, şunları söyledi:
" Sizleri ağırlama onurunu verdiğiniz için öncelikle teşekkür ediyorum. Bir zamanlar yatırımcıların 'Kartal' demekten çekindiği, projelerini tanımlarken 'Dragos ve Maltepe'yi kullandıkları günlerden bugünlere geldik. Bu noktaya gelmemizde büyük katkıları olan Kartal Belediyesi çalışanlarına, Kartal Belediyesi ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi çalışanlarına, Sayın Kadir Topbaş'a ile Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar'a da teşekkür ediyorum. Bu arada ilçemize büyük katkıları olmuş ağabeyimiz Kartal Eski Belediye Başkanı Mehmet Ali Büklü'yü de rahmetle anmak istiyorum. Kendisinin adını verdiğimiz 20 dönümlük bir park yaptık.
Açılışına gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu o gün ' Eğer bu alan başka ellerde olsaydı park değil konut olurdu' dedi. 3 ay sonra Milli Emlak'tan ' Orası park değil konut alanı olmalı' diye bir yazı geldi. Devlet, ticaretin peşinde olmamalı, arazisini satmamalı. Artık her 30 yılda bir birilerinin zengin olduğu sistemin sona ermesi lazım. Kartal’ın en az 100 yıllık bir hedef ortaya koyması lazım. Büklü Parkı'nın ardından şimdi daha da büyük bir parkın yapımına devam ediyoruz. Yakacık'ta inşası devam eden Havuz Sokak'taki parkımızı da görmenizi tavsiye ediyorum. Mahalle Eylem Planı’nda ortaya koyduğumuz şeyi yani; insanların 15 dakikalık mesafede parklara ulaşmasını sağlamamız lazım. İnsanların, rahat edip nefes alacakları geniş alanlara, parklara ihtiyacı var. “
“Kentlerin keşkeleri yoktur”
İstanbul Eski Belediye Başkanlarından Bedrettin Dalan ile aralarında geçen sohbeti aktaran Başkan Altınok Öz, “Geçtiğimiz Pazar günü Bedrettin Dalan ile kahvaltıdaydık. Kendisine Bebek’te kazıklı yol yaptın, Kartal’da da yapsaydın, kumları yok etmeseydin dedim. O da -keşke öyle yapabilseydim- dedi. Kentlerin keşkeleri yoktur. Bir hekim nasıl hastaya zarar vermemeliyse bir belediye başkanı da kentine zarar vermemeli. Sıkıntı, yanlış yapılan şeylerin düzeltilmesinin zor olmasından kaynaklanır." dedi.
“Kitabımızı sanatçılar ve senaristler incelemek üzere istiyor”
Kartal’ın bir balıkçı kasabasından sayfiye yerine ve sanayi kentine doğru olan yolculuğunu anlatan ve bugün dönüşümde elde ettikleri başarının, insan odaklı çalışmalarına bağlı olduğunu vurgulayan Başkan Altınok Öz, " Kartal, 1980'lerde hızlıca kooperatifleşen bir kent. Kartal'da 359 site var. Bunlardan 107'si Uğur Mumcu'da yer alıyor. 183 site, 2001 Deprem Yönetmeliğine uygun yapılmış. Biz, 169 siteyi tek tek inceledik. Bunların arasında, hiçbir şekilde dönüşemeyecek siteler vardı. Biz, onların dönüşebilmesine yardımcı olduk, imkân kıldık. Sitelere gidip halka dönüşümü anlattığımız bütün toplantıları kayıt altına aldık. Daha sonra bu kayıtları kitap haline getirdik, yayımladık. Kitabımızı şimdi sanatçılar ve senaristler incelemek üzere istiyor.” dedi.
“Kartal'da çantacı istemiyoruz”
24 saat yaşayan bir kent yaratma hayali ile Kartal’a yapılacak projeler için çalıştıklarını belirten Başkan Altınok Öz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Resmi internet sitemize koyduğumuz sözleşme taslağı, halkımızın güvencesidir. 87 yılında Kartal'a geldiğimde bazı inşaat projelerinde 1 dairenin 10 kişiye satıldığını gördüm. Biz, Kartal'da çantacı istemiyoruz. Kartal'ın finans merkezi olması için bana birçok taleple gelindi ama ben reddettim. Biz, ölü bir kent istemiyoruz. Kültür ve sanatla yaşayan bir kent istiyoruz. Bir yatırımcımız, bizim için bir opera binası tasarladı. Çok mutlu olduk. Ancak o opera binasının yapılacağı alan, ne yazık ki Büyükşehir Belediyesi tarafından İETT’nin otobüs garajı haline getirildi. Bu kafayla vizyonu olmayan, düşüncesi olmayan bir hale geliriz. Bir kentte kat yüksekliklerine değil insanların mutluluğuna kafa yoran bir vizyon lazım. Kentsel dönüşüm, bizim tanımlamamıza göre fonksiyonel değişim içermelidir. Kentsel dönüşüm, sadece binaların yıkılıp yenilenmesi demek değildir. Biz, insanların dönüşüm için sürgün edilmesine, yerlerinden edilmesine hayır dedik."
“Kira yardımını ilk biz çıkarttık”
6306 sayılı yasanın ilk olarak Kartal Belediyesi Meclisi’nden çıktığını sözlerine ekleyen Başkan Altınok Öz, "Dönüşümle ilgili halkımıza teknik ve hukuki destek verdik, veriyoruz. 6306 sayılı yasayı destekliyorum. Kira yardımını ilk biz çıkarttık. Sayıştay, 'Sen bunu yapamazsın' dedi ancak sonra bizim dediğimiz yasalaştı. Şunu da önemle belirtmeliyim ki Deprem Dönüşüm Müdürlüğü'müzdeki bütün yazışmalar dijital ortamda yapılıyor. Biz, vatandaşlarımıza yıkım için randevu veriyoruz. Vatandaşımız, bütün sürecin birebir içinde. Biz Kartal'da bina yıkımlarımızı törenle yapıyoruz. TAK Kartal, Kartal Belediyesi'nin ar-ge'si olarak çalışmaya devam ediyor. Yaptığımız anketlere göre Kartal'a gelip de ikamet edenlerin yaklaşık %80'i buradan gitmiyor. Ayrıca Kartal'da yaşayanların %50'den fazlası aynı zamanda Kartal'da çalışıyor. Bu sonuçlar gösteriyor ki insanlar Kartal'da yaşamaktan mutlu. Büyük bir göç de söz konusu değil” dedi.
“Dönüşümde ilklere imza atmış örnek bir belediyeyiz”
Göreve geldikleri günden bu yana gerçekleştirdikleri ve devam eden dönüşümle birlikte Kartal'da sosyo-ekonomik endeksin sürekli yükseldiğini belirten Başkan Altınok Öz, ”Biz her çalışmamızı insan için yapıyoruz. Ceviz Meydanı'nı inşa etmeye başlamadan önce insanımıza, ' Burada ne olsun istersin?' diye sorduk. Halkla her zaman ve her çalışmamızda iç içe olduk. En sonunda 1'e 5000'lik planı yaptık. Büyükşehir Belediyesi'ne yolladık. 1,5 yıl önce Ocak ayında çıktı. Şimdi 1,5 yıldır, plan notunun yazılmasını bekliyoruz. Biz, dönüşümde ilklere imza atmış örnek bir belediyeyiz.” dedi.
“Sadece gölge etmesinler, biz gerekeni yaparız”
Kartal’ın dönüşümle birlikte yeniden şekillendiğini vurgulayan Başkan Altınok Öz, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Biz Kartal'ı halkla birlikte bir kültür ve sanat kenti olarak, insanların huzur bulacağı bir kent olarak tasarlıyoruz. İlçede yer alan kültür merkezlerimizin dönüşüm sürecinde kimseden proje istemiyoruz, finansal destek de istemiyoruz. Sadece gölge etmesinler istiyoruz. Biz, gerekeni yaparız. Zirveye katılan herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum."
Yatırımcılar Kartal'ın Geleceğini Konuştu
‘Yüksekten Uçanlar’, ‘Kartal’ı Kartal Yapanlar’ ve ‘Hedef Kent Kartal’ olmak üzere toplam 3 oturumdan oluşan zirvede, AND Genel Müdürü Ali Baki Usta, DKY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya, METSAN Yönetim Kurulu üyesi Cemalettin Satıoğlu, Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, İŞ GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, Açık İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Açık, Kartal Eski Belediye Başkanı Ali Duranoğlu, İbrahim Dumankaya Holding Kurucusu İbrahim Dumankaya, Özbek İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özbek, Kentsel Strateji ortağı Faruk Göksu, İkidesign Kurucu Ortağı Murat Kader, EPOS Değerleme Kurucu Ortağı Neşecan Çekici ile Sabri Paşayiğit Design Office Kurucusu Sabri Paşayiğit panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Moderatörlüğünü Şükrü Andaç’ın yaptığı ‘Yüksekten Uçanlar’ oturumunda Ali Baki Usta, Ali Dumankaya, Cemalletin Satoğlu, Nazmi Durbakayım ve Turgay Tanes, Kartal’ın geçmişten günümüze gelişiminden bahsetti. Sanayi kenti olan Kartal’ın, İstanbul’un parlayan yıldızı olan Kartal’a dönüşüm sürecine değinilen oturumda Kartal’ın cazibe merkezi haline geldiğini vurgulayan konuşmacılar, yaptığı çalışmalardan dolayı Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e teşekkür ettiler.
Moderatörlüğünü Servet Yıldırım’ın yaptığı ‘Kartal’ı Kartal Yapanlar’ oturumunda da Abdullah Açık, Ali Duranoğlu, İbrahim Dumankaya ve Mehmet Özbek, Kartal'da yapılacak planlamalarda mimarların alanda daha aktif çalışması gerektiğine vurgu yapıldı. Yatırımcılar, Kartal’ın kentsel dönüşümde en ileri, en pratik ve çözüm odaklı bir belediye yönetimine sahip olmasından dolayı Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ettiler. Kartal Eski Belediye Başkanı Ali Duranoğlu, “Siyasette herkes birbirini ezip geçmek peşinde. Hiç kimse kendinden akıllı birini istemiyor. Hiçbir başkan, siyaset ayrımı yapmadan yapılan iyi işlerden dolayı birbirine teşekkür etmiyor. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz'e bu tutumu sergilemediği için teşekkür ediyorum. Bu Altınok Öz farkıdır” dedi.
Moderatörlüğünü Posta Gazetesi Yazarı Mesut Yar’ın yaptığı ‘Hedef Kent Kartal’ oturumunda ise Faruk Göksu, Murat Kader, Neşecan Çekici ve Sabri Paşayiğit, Kartal’ın geleceği, Kartal’da yapılan istatistikler hakkında bilgi verdi. Değişen Kartal’ın planması hakkında sunumlar yapan konuşmacılar, yeşil alanların ve konut alanları hakkında detaylı bilgi verdiler.
İstanbul'un Şişli ilçesine bağlı semti Bomonti'de 10 yıldır kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda bölgede çalışmalarını sürdüren Yıldırım Yapı Grubu, Bomonti'deki parselleri ada haline getirerek, hak sahipleriyle onlarca sözleşme yaptı.
FİYATLAR 12 BİN LİRAYI AŞTI
Yapı Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım, Bomonti'de ikamet edenlerin şeffaflık istediğini belirtti. Milliyet'in haberine göre, Bomonti ’ye geldiklerinde 1000 lira olan metrekare fiyatlarının projelerinde şu anda 8 bin 500 liraya kadar çıktığını söyleyen Yıldırım, aynı bölgede donatı alanlarıyla yapılan projelerde fiyatın 12 bin lirayı aştığını kaydetti.
"HIZLI İLERLEDİ"
Yıldırım, ilk başladıkları dönemde zorlandıkları sözleşmelerin şimdi daha kolay ilerlediğini ifade ederek, “Burada yaşayan insanların sorunlarına, dönüşüm sürecinde yaşananlara yani çözüme yardımcı olduğunuz zaman sizi izliyorlar zaten. Yaptıkları inşaat karşılığı ne olmuş, kandırılmışlar mı, çok iyi analiz ediyorlar. Bir iki yıl bu görüldükçe artık yapmak istediğimiz şey anlaşılır hale geldi. Ayrıca hepsi tek katlı alanlar olduğu için karşılığında birkaç tane daireleri oldu. Bunu görünce hızlı ilerledi” dedi.
OKMEYDANI'NDA KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILACAK
Daha önce Valikonağı, Tarabya, Bağdat Caddesi gibi yine şehrin merkezinde proje ürettiklerini hatırlatan Yıldırım, Okmeydanı kentsel dönüşümünde de olacaklarını açıkladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, "Şanlıurfa'ya 'İstiklal Madalyası' verilmesi, zorunlu trafik sigortası, Diyarbakır Sur'un yeniden inşaası, 'Kanal İstanbul', 25 yaşa kadar genel sağlık sigortası primlerinin silinmesi, 15 bin polis memuru alınması ve terörizmin finansmanıyla" ilgili konularda düzenlemeler içeren "torba kanun" tasarısını kabul etti.
TORBA KANUN
Kamuoyunda "torba kanun" tasarısı olarak bilinen "Şanlıurfa İline İstiklal Madalyası Verilmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"na göre, yaşlı aylığının bağlanmasına ilişkin yapılan muhtaçlık hesaplanmasında, hane içindeki kişi başına düşen milli gelir tutarı yerine, aylık başvurusunda bulunan kişinin kendisi ile eşinin gelir tutarının hesaplanması dikkate alınacak.
65 YAŞA MAAŞ
Buna göre, sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık alanlar ile sigortalı bir işte çalışanlar, nafaka bağlananlar veya nafaka bağlanması mümkün olanlar ile Sosyal Hizmetler Kanunu'na göre harçlık ödenenler hariç olmak kaydıyla, muhtaç olduğuna karar verilen 65 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarına, muhtaçlık hali devam ettiği müddetçe aylık bağlanacak.
Bu kişilerin kendisi ve eşine ait her türlü gelirler toplamı esas alınınca, kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı asgari ücretin aylık net tutarının 1/3'ünden fazla olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün bulunanlar muhtaç kabul edilemeyecek ve aylık bağlanamayacak.
ENGELLİ AYLIĞA BAĞLANACAK
Yaşlı aylığından yüzde 70 ve üzeri engelli aylığına geçişlere ilişkin yapılan muhtaçlık hesaplamasında, tüm engelli aylıklarında geçerli hane içerisinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı dikkate alınacak. Başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek kadar engeli bulunduğunu sağlık kurulu raporuyla kanıtlayanlara aylık bağlanacak.
Kurtuluş Savaşı sırasında verdiği destansı mücadele ile büyük kahramanlık gösteren Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilecek.
KANAL İSTANBUL
Tasarıyla, "Kanal İstanbul" ve diğer su yolları için yasal düzenleme getiriliyor.
Tasarıyla, ilgili kanunda "su yolu" tanımı yapılarak, su yollarına kanuni statü kazandırılıyor. "İmar planı kararıyla yapay olarak oluşturulan ve deniz araçlarıyla ulaşımın sağlandığı su geçidi", su yolu olarak tanımlanıyor.
Yapılacak su yoluna isabet eden Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsaları, kamu gereksinimi ve kamu yararı nedeniyle belediye ile özel idarelerce satılamayacak başka bir maksat için kullanılamayacak. İnşa edilecek su yolları, düzenleme ortaklık payından karşılanacak.
İstanbul Avrupa yakası proje alanları içerisinde yer alan mera, yaylak ve kışlak gibi orta mallarının vasıfları, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca Mera Kanununun hükümlerine bağlı kalmaksızın resen kaldırılacak ve bu taşınmazlar hazine adına tescil edilecek.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli alan,kentsel dönüşüm ve gelişim alanı, yenileme alanı olarak belirlenen alanlarda bulunan yapılardan, yapı ruhsatiyesi veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi koşuluyla geçici olarak elektrik, su, doğalgaz bağlantısı ve aboneliği yapılacak. Ancak bu yapılara geçici olarak elektrik, su ve doğa gaz bağlantısı yapılması, herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmeyecek. Geçici abonelik süresi 5 yılı geçemeyecek.
SOSYAL YARDIM ALANLARI ÇALIŞTIRANLARA PRİM DESTEĞİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca belirlenen sosyal yardımlardan yararlanan kişileri istihdam eden işverenlere sigorta primi desteği verilecek.
Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasında olması kaydıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulunca belirlenen nakdi düzenli sosyal yardım alanların özel sektörde işe girmeleri halinde, sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı işe başladığı tarihten itibaren bir yıl süreyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca karşılanacak. Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler, bir yıl süreyle bu destekten yararlanamayacak. Destekten yersiz faydalanıldığının belirlenmesi durumunda, faydalanılan teşvik tutarı gecikme cezası ve zammıyla birlikte işverenden tahsil edilecek.
Kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonlar, nakit mevcutlarının yüzde 10'unu aşmamak şartıyla şehit yakınları ile gazilere ayni ve nakdi yardımda bulunabilecek. Yardımlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile koordinasyon içinde gerçekleştirilecek.
İşçi sendikaları ile konfederasyonlar yönetim kurulu kararıyla ve nakit mevcudunun yüzde 10'unu aşmamak şartıyla yurt içi ve yurt dışındaki doğal afet bölgelerine doğrudan ya da yetkili makamlar aracılığıyla konut, eğitim, sağlık tesisleri kurulması amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarına ayni ve nakdi yardım yapabilecek.
TURİZM İŞLETMELERİNİN BORÇLARI ERTELENECEK
Üzerinde konaklama amaçlı turizm tesisleri yapılmak üzere kamu arazisi tahsis edilen belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden, irtifak hakkı tesis edilip edilmediğine veya kullanma izni verilip verilmediğine bakılmaksızın 2016 yılı için tahsil edilmesi gereken kira, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni bedelleri ile hasılat paylarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesisleri tarafından Hazine taşınmazlarının izinsiz kullanımlarından dolayı tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri bir yıl ertelenecek.
Ertelenen alacaklar, bu sürenin sona erdiği tarihten itibaren üç yılda ve üç eşit takside herhangi bir zam ile faiz uygulanmadan tahsil edilecek. Süresinde ödenmeyen taksitler zam ve faiz uygulanarak alınacak.
Düzenlemeden önce ödenmiş bedel, ilgililerince talep edilmesi halinde iade edilecek ya da erteleme süresinin sona erdiği tarihten sonra tahsil edilmesi gereken bedellere mahsup edilecek.
Söz konusu işletmelerin eski borçları ile gecikme zamları, düzenlemenin yürürlüğe girmesinden itibaren dört ay içinde başvurma şartıyla, ilk taksit 2017'nin eylül ayında, diğer taksitler de bir yıl sonraki eylül ayında ödenmek üzere zam ve faiz uygulanmadan üç taksitte ödenecek.
Süresinde ödenmeyen taksitler gecikme zammıyla tahsil edilecek. Bu hükümlerden yararlanmak isteyen borçluların dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmaları şartı da aranacak. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmeyecek.
İşçilerin izin sürelerini, tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilecek.
Tasarıyla, 15 bin polis ve 2 bin 610 sosyal güvenlik denetmeni kadrosu ihdas ediliyor.
Piyalepaşa İstanbul, stantta yer alan mobil hologram ile Arapça, Türkçe ve İngilizceolmak üzere 3 farklı dilde tanıtıldı. İnteraktif hologram uygulaması fuar ziyaretçilerinin beğenisini topladı. Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Kaan Yücel, gayrimenkul sektörü için önemli bir fuara Türkiye’nin ev sahipliği yapmasından mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi:
“İlk kez ev sahipliği yaptığımız Cityscape fuarına özellikle yerli yatırımcıların ilgisi büyük oldu. Bu ilginin önümüzdeki dönemde de katlanarak artacağına ve global yatırımcılar nezdinde de Türkiye’nin yeni buluşma noktası haline geleceğine inanıyorum.”
250 YATIRIMCIYLA BULUŞTU
Fuar süresince yerli ve yabacı toplam 250 katılımcı ile görüştüklerini beliryen Kaan Yücel “Ziyaretçilerimizin yüzde 74 gibi büyük bir bölümünü yerli yatırımcılar oluştururken yüzde 26’sını yabancı gayrimenkul yatırımcısı oluşturdu. Görüşmelerimizde özellikle Cityscape fuarına özel çalıştığımız ödeme seçenekleri ilgi gördü. Cityscape Turkey’e özel avantajlı satış kampanyamızda ev sahibi olmak isteyenlere yüzde 25 peşin, kalan yüzde 0.89 sabit faiz olanağı ile 120 aya varan vade imkânı sağladık. Banka kredisi kullanmak istemeyenler için yüzde 35 peşinatla 24 ay, yüzde 50 peşinatla ise 36 ay vade farksız ödeme imkânı sunduk. Nisan ayında güncel satış rakamlarımızı duyuracağız yeni döneme ilişkin kampanyamızın da yatırımcılar tarafından ilgi göreceğine inanıyoruz” diye konuştu.
2018’DE TAMAMLANACAK
Piyalepaşa’da 82 dönüm arazi üzerinde hayata geçirilen Piyalepaşa İstanbul; konut, rezidans, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşan bir karma kullanım projesi olarak tasarlandı. Projede ihtiyaç ve beklentilerine 55 metrekareden 207 metrekareye, stüdyodan 4+1’e kadar değişen farklı büyüklük ve tipte 760 daire ve 190 rezidans yer alıyor. Projede konutların satış fiyatı 895 bin 500 TL, rezidansların ise 706 bin 200 TL’den başlıyor. Projenin en önemli avantajları arasında yer alan 4 katlı, 3 bin 900 araçlık otoparkı ise konut sahiplerinin en büyük sorununa çözüm üretecek. Piyalepaşa İstanbul’da yaşamın 2018’de başlaması hedefleniyor. Piyalepaşa İstanbul, 550 metre uzunluğunda ve 17 metre genişliğindeki Alışveriş Sokağı ile ulusal ve uluslararası 120 mağazasıyla İstanbulluların yeni alışveriş merkezi olmaya aday. Proje içerisindeki 2 katlı alışveriş sokağında mağazaların yanı sıra; 9 salonlu sinema kompleksi, fastfood noktaları ile farklı damaklara hitap eden restoran ve kafeler bulunuyor. Proje, D-100 karayolu ve çevreyolu bağlantılarına, Dolmabahçe ve Kâğıthane tünellerine, Çağlayan Adliyesi ve hastanelere yakın konumuyla da ön plana çıkıyor.
Hadid, yoğun tartışmaların ardından geçen yıl İstanbul Belediye Meclisi'nde kabul edilen İstanbul Kartal kentsel dönüşüm projesinin de tasarımını yapmıştı.
Irak kökenli mimarın Miami'de bronşit tedavisi gördüğü hastanede geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Britanya Mimarları Kraliyet Enstitüsü'nün altın madalyasına değer görülen ilk kadın mimar olan Hadid, Hong Kong, Almanya ve Azerbaycan'da da tasarımlar yapmıştı.
İngiltere'nin en saygın mimarlık ödüllerinden Riba Striling ödülünü de kazanan Hadid, Londra'daki Serpentine Sackler Galerisi, Glasgow'daki Riverside Müzesi ve Guangzhou Opera Binası'nın da tasarımlarını yapmıştı.
Bağdat'da doğan Hadid, Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde matematik eğitimi aldıktan sonra Londra'da Mimarlar Derneği'nde mimarlık kariyerine başladı.
1979 yılında kendi şirketini kuran Hadid'in en bilinen tasarımlarından biri dalgayı andıran Londra Olimpiyat Parkı'nda dalgayı andıran Aquatic Centre.
Olimpiyatlar ve Paralimpiyatların ardından tesis 2014 yılında halkın kullanımına açıldı.
Hadid, 2022 yılında Dünya Kupası finallerinin oynanacağı Katar'daki stadyumlardan birinin de tasarımı yapmıştı.
Hadid'in 2020 Tokyo Olimpiyatları için fütüristik tarzda tasarladığı Olimpiyat Stadı projesi ise, maliyeti nedeniyle, ortadan kaldırıldı ve yerine daha az maliyetli bir projeyle devam etme kararı alındı.
Emlak sektörünün parlayan yıldızı Çekmeköy'de değer artışı katlanarak devam ediyor. 3 ayrı metro hattı ve 3. köprü bağlantısı ile birlikte bu projelere eklenen Belediye yatırımları da Çekmeköy'de ki değer artışını olumlu etkilemiş gibi görünüyor. Çekmeköy Belediyesi, şuan itibariyle halen yerleşim yeri olarak kullanılan 3 bölgenin imar izinlerinin alınması ile birlikte kentsel dönüşüm projelerinin hızlandığı ve modern bir hayata geçiş için ilk adımların atıldığını dile getirdi.
Çekmeköy Belediyesi, imar izni bulunmayan bölgelerin gerekli imar izinlerini alarak kentsel dönüşümün ön hazırlıklarını tamamlamış oldu. Bölgenin yerleşim planı, Çekmeköy Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından ihtiyaçlar göz önüne alınarak tasarlandı. Proje kapsamına giren Alemdağ Saray Caddesi, Merkez Mahallesi Dere Planları ve Alemdağ İlim Caddesi ile birlikte bu caddelere bağlanan tüm sokakların kentsel dönüşümleri ile birlikte bölgeye uygun bir şekilde inşa edilmesi amaçlanıyor.
Çekmeköy'de gerçekleştirilecek olan bu kentsel dönüşüm ile birlikte bölgenin değeri de adeta katlanarak artmaya başladı. 2009 yılında 130 bin olan Çekmeköy nüfusu, 2016 yılı ile birlikte 230 bin olarak açıklandı. Yüz ölçümü bakımından İstanbul'un en geniş ilçeleri arasında yer alan Çekmeköy'de şuan için kullanılan imara açık alan ise ilçe yüz ölçümünün neredeyse yüzde 20'si. Geriye kalan alan ise orman olarak görünüyor. Bu orman alanı da İstanbul için oldukça fazla ve değerli. Kentsel dönüşüm ile birlikte yeni bir yüze kavuşacak olan Çekmköy halkı da, yapılan yatırımlar ve yeniliklerden oldukça memnun.
Kentsel dönüşümde yıkılan riskli yapı maliklerinin yapıyı yeniden inşa etmeye karar vermeleri durumunda müteahhit seçmeleri ve müteahhit ile sözleşme yapmaları gerekiyor. İşte kentsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği…
entsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği!
Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında oturduğu binanın riskli olduğunu düşünen vatandaşlar, yetkili firmalara başvuruda bulunarak risk tespiti yaptırabiliyor.
Yapılan analiz sonucunda riskli olarak tespit edilen yapıların yıkılıp, yerine yeni yönetmelikler ışığında bina inşa edilmesi gerekiyor. Bunun için kat malikleri, bir müteahhitle anlaşabiliyor. Bu süreçte müteahhitle birlikte kentsel dönüşüm sözleşmesi imzalanması gerekiyor.Kentsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği aşağıda yer alıyor:
Kentsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği…
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ TASLAĞI
MADDE 1·SÖZLEŞMENiN TARAFLARI:
Bir taraf………………………………………………………………………………………Ticari bulunan……………………………………………………………………………………….. Bu
hükümleri içinde “MÜTEAHHiT” olarak anılacaktır.)
ikametgahı sözleşme
Diğer taraftan ………………………………………………………………………………de ikametgahı bulunan …………………………….. ile …………………………………………………………… de ikametgahı bulunan ………•..•………….. (Bu sözleşme hükümleri içinde “ARSA SAHiBi” olarak anılacaktır.)
Aralarında aşagıda belirtilen koşullarda bir “KAT KARŞILIĞI iNŞAAT SÖZLEŞMESi” imzalayıp yürürlüğe koymuşlardır.
MADDE 2- SÖZLEŞMENiN KONUSU:
Arsa sahibine ait bulunan ………………………………………………………………………………………. yüzölçümlü arsa üzerinde, Müteahhit tarafından, imar durumuna ve Belediyece tasdik olunacak projesine ve işbu sözleşme ile ek’lerine, ………….. Belediyesinin imar Yönetmeliği’ne Bayındırlık Bakanlığı’nın Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak ve taraflar arasında …………………… oranında paylaşılmak üzere pay karşılığı inşaat yapılması ve bunun şartlarının tespiti bu sözleşmenin konusunu oluşturmaktadır.
Yukarıda belirtilen inşaatın bedeli ………………TL olarak belirlenmiştir. Bu bedel taraflar arasında çıkacak bir uyuşmazlıkta, taraflara herhangi bir hak bahşetmediği gibi taşınmazın ve inşaatın gerçek bedeli olduğu yolunda da bir hak ve talep bahşetmez.
MADDE 3- iNŞAAT ÖNCESi iŞLEMLER VE YER TESLiMi:
3.1- Arsa sahibi gerek inşaat öncesi ve inşaat süresinde ve gerekirse inşaat sonrasında Müteahhit’in işbu sözleşme gereği üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için yapabileceği her türlü eylem ve işlemlerde Müteahhit’e yardımcı olmay ı kabul ve taahhüt eder.
3.2- Arsa sahibi, işbu kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu arsa ile ilgili olarak gerek halihazırda mevcut olan ve gerekse arsa sahibinin kendilerinden kaynaklanan nedenlerden dolayı doğabilecek tüm tedbir takyidat, dava ve ihtilafların, sorunların kendisi tarafından çözüleceğini ve arsanın her türlü tedbir, yükümlülük ve takyidat’tan ari olmasını sağlamayı kabul ve taahhüt eder. Bu cümleden, arsa üzerinde inşaatın başlayabilmesi, engelsiz sürdürülebilmesi ve işbu sözleşmeden beklenen amacın gerçekleşmesi için arsa sahibiyle ilgili var olan ve olabilecek tüm dava ve ihtilaflar arsa sahibince halledilebileceği gibi müteahhit’in hissesine isabet eden kısımlar üzerine herhangi bir şekilde ve müteahhit’le ilgisi olmayan veya arsa sahibinden kaynaklanan nedenlerde müteahhit’in mülkiyetini zedeleyen, hissesine yükümlülük getiren inşaatının akibetini etkileyen tüm sonuçlardan da sorumlu olacak, bunları defedecek, kaldıracaktır. Böyle bir durumun söz konusu olması halinde sorunun ortadan kaldırılmasına kadar müteahhit dilerse inşaat işlerini durduracak bu hali seçtiğinde duran süre
sözleşmedeki inşaat süresine ilave edilecektir.
3.3- Müteahhit söz konusu taşınmaz üzerinde inşaata başlamadan önce inşaata başlamak için gerekli her türlü resmi onay ve izinleri almakla yükümlüdür. İnşaatın yapılmasıyla ilgili olarak tüm resmi dairelerle ilişkilerden, yasal izinlerin alınmasından elektrik, su alt yapı gibi hizmetlerin saglanması için
yasal merciiler, kamu makamları ve kamu hizmetleri temin eden dairelerle ilgili faaliyetlerde dahil
olmak üzere resmi kurumlar nezdin de yürütülmesi gerekli tüm faaliyetlerin koordinasyonu, takibi ve planlanmasından ve bu hususlar ile ilgili çıkabilecek her türlü ihtilafın çözümünden müteahhit sorumludur. Bu cümleden arsa sahibinin hissesine isabet eden kısımlar üzerine herhangi bir şekilde ve müteahhit’in kendisinden kaynaklanan nedenlerle arsa sahibinin mülkiyetini zedeleyen hissesine yükümlülük getiren inşaatın akibetini etkileyen tüm sonuçlardan sorumlu olacak, bunları defedecek, kaldıracak, mümkün olmadığı takdirde bunları arsa sahibine tazmin edecektir.
MADDE 4- PAYLAŞIM:
Bu sözleşme ile yapımı kararlaştırılan inşaat ve üzerine yapılacak arsa, taraflar arasında aşağıda belirtilen şekilde paylaştırılacaktır:
4.1- İşbu sözleşme ile yapılan inşaatın ve arsa payının ….. si Müteahhit’e ……… si Arsa sahibine ait olacaktır……………… paylaşım esas alınarak, mevcut ve muhtemel imar planı çerçevesinde 1 adet avan proje hazırlanmış ve bu projede taraflara ait olacak yerler (A- Müteahhit), (B-) olarak ayrılmıştır. Taraflar paylaşmayı sözleşme ekinde göstermiştir. Mecburi degişiklik olması halinde tasdikli projenin alınmasını izleyen 1 gün içerisinde (A) ve (B) nin hangi tarafa ait olacağına karar vererek bu esaslar
dahilinde tasdikli projede kendilerine ait yerleri belirleyeceklerdir. İşbu sözleşme eki olan avam
projedeki dagılım ekli tarafların mutabakatı dışında degiştirilemez.
4.2- Arsa sahibine ve Müteahhit’e ait yerlerin (bagımsız bölümlerin) arsa payı ……………….oranında olacak şekildedir. Ve taraflara ait bagımsız bölümler avam projede belirlenmiştir.
4.3- İleride inşaatın yapımı sırasında ve yapım müddeti içinde imar mevzuatının degişmesi ve sahir nedenlerle, inşaatta yapılacak degişiklikten sözleşmenin arsa sahibi aleyhine etkilenmesi söz konusu olamaz. Temel üstü ruhsatı alınmadan önce veya sonra olabilecek her türlü menfi imar degişikliği taraflar arasında hisse oranında paylaşılacaktır. Eğer taraflar degişikliler nedeni ile anlaşamaz veya mutabakat sağlayamazlar ise sözleşme karşılıklı olarak feshedilecektir. Müteahhit üzerine pay almış ise arsa sahibine iade edecek ve o ana kadar yapmış olduğu harcamalardan kesin olarak hiçbir hak iddia etmeyecektir.
4.4- İmar mevzuatına göre, bagımsız bölüm ilavesi söz konusu olduğu takdirde, bu bölümlerin inşaat masrafları da işbu mukavele gereği Müteahhit’e ait olacaktır. ‘
4.5- Bu madde çerçevesinde işte degişiklik olması durumunda toplam iş süresine eklenecek veya azaltılacak süreyi taraflar karşılıklı mütabakatla belirleyeceklerdir.
MADDE 5- MUTEAHHiTE ARSA PAYI DEVRi:
Arsa sahibinin maliki ve mutasarrıfı bulunduğu arsa üzerinde Müteahhit tarafından yapılacak inşaatın giderleri ile Müteahhit’in bu sözleşme ile yerine getirmek durumunda bulunduğu yükümlülüklerinin karşılığı olarak üzerine inşaat yapılacak arsa aşağıda yazılı işlerin bitimine kadar devredilmeyecektir. Müteaahhit kendi payına düşen dairelere tapuda satılamaz şerhi koyacak ve arsa malikleri buna uygun vekalet ve yetkiyi sözleşme imzalandığı tarihte müteaahit veya yetkilisine verecektir.
MADDE 6- ARSA SAHiPLERiNE VERiLECEK iPOTEK:
6.1- Müteahhit arsa sahibinden tapuda devrini hisse payını inşaatın aşağıda belirtilen kademeler ve
%’lere göre Müteahhit’in arsa sahibine yazılı talebi müteakip arsa sahibi tarafından kaldırılacaktır.
İnşaatın kaba ve duvar işleri bitiminde %40
İnşaatın ince işleri ve/veya daire tesliminde,bitiminde %40
İnşaata iskan ruhsatı alındığında %20
Kat irtifakı tesis edildiginde arsa payı üzerindeki ipotek bagımsız bölümlere oransal olarak dagıtılacaktır. Arsa sahibi Müteahhit’in satış işlemini ipotek kaldırma işlemini geciktirmeyecek ve kendisine bu konuda gelen talebi en gee 5 (beş) iş günü içerisinde yerine getirecektir.
6.2- Tarafların işbu sözleşmede vardıkları mutabakat neticesinde, tarafların herhangi birinin vefatı vukuu bulduğunda bu sözleşme mirasçılar tarafından devam ettirilicektir.
MADDE 7- PROJELER:
Mevcut imar durumunun …………… Belediyesinin imar yönetmeliğine ve Bayındırlık Bakanlığının Deprem Yönetmeliğine işbu sözleşme eki avan projeye teknik şartname ve mahal listelerine uygun projeler Müteahhit tarafından çizdirilip ait oldugu Belediyeye tasdik ettirilecektir. Bu projelerin tamamı (Mimari Projeleri, Elektrik Projeleri, TV, Telefon Tesisatı Projeleri, Kanal ve Isı yalıtımı projeleri v.b) ve tüm hesaplar Müteahhit tarafından tanzim ettirilerek tasdikli bir kopyası arsa sahibine verilecek ve
bedelleri de Müteahhit’e ait olacaktır. Mimari Projelerin hazırlanması ve tasdik ettirilmesi aşamasında
Müteahhit mimari projeyi arsa sahiplerine sundu ve arsa sahipleri onay vermiştir.
Onay verilen bu mimari proje uygulanacaktır. inşaatın yapımı aşamasında arsa sahiplerine ait kısımlarda müşterek ve genel alanlar ile cephelerde yapılacak proje ve malzeme degişiklikleri arsa sahiplerinin mütabakatına tabiidir.
MADDE 8- iNŞAATIN BAŞLAMASI:
Arsaya yönelik tüm sorunların giderildiği, arsa üzerindeki tedbirlerin kaldırıldığı 1,3.ve 5. maddede belirtilen hususların tamamlanıp , tamamı boş olarak Müteahhit’e teslimi ve emsale uygun mimari ve diğer projelerin tanzimi ile ilgili Belediye’den tasdiki ile birlikte inşaat başlayacaktır.
MADDE 9- iNŞAATIN YÜRÜTÜLMESi:
Müteahhit sözleşme konusu inşaatı, bu sözleşmenin ekini teşkil eden teknik şartname ve mahal listesi esaslarına uygun olarak yürütecek arsa sahiplerine ait kısımlarda ve genel teknik mekanlarda kullanılacak malzemenin Teknik Şartnameye göre seçimi ile renk ,desen, ebat ve benzeri hususların tayin ve tespitinde arsa sahibinin onayı alınacaktır.Tatbikat sırasında arsa sahibine ait kısımlarda müşterek ve genel alanlar ile cephelerde yapılacak proje ve malzeme degişiklikleri arsa sahibinin mutabakatına tabidir. Arsa sahipleri Müteahhit’in degişiklik önerileri ile ilgili kararı kendisine bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren 15(on beş) gun içinde Müteahhit’e bildirecektir. Arsa sahibinin degişiklik talepleri iskana mani olacak hüviyette olamaz. İmar mevzuatına ve tasdikli projeye aykırı olmamak ve iskana engel oluşturmamak şartıyla işbu sözleşme ve ek teknik şartname kapsamı dışında arsa sahibine ait kısımlarda arsa sahibi tarafından gerek dekorasyon, gerekse ihtiyaçlar sebebiyle tadilat veya malzeme degişikliği yapılmak istendiğinde talep edilecek değişiklikler veya eks ikler bedeli, ödeme şartları ve bu işlerin yapım süresi taraflar arasında karşılıklı olarak yapılacak mutabakat ile yapılır. Mevcut işler için belirlenen iş süresi sadece arsa sahibi tarafından talep edilen bu fazla işlerle degişikliklerin inşaatın diğer kısımlarının tamamlanmasını etkilemesi durumunda uzatılır. İnşaatın yürütülmesi esnasında arsa sahibi bildirimde bulunmak suretiyle inşaatta gerekli incelemelerde bulunabilir.Müteahhit, arsa sahibi veya arsa sahibinin yetkilendirdğgi kişilerin inşaata incelemeler yapmasına hiçbir şekilde engel olmayacak ve gerekli yardımlarda bulunacaktır.Ancak bu kişilerde bu tetkikler sırasında inşaatın yürütülmesine engel olmayacaklardır. Arsa sahibince görevlendirilecek kişiler iki kişiyi geçmeyecek ve mümkün olduğunca aynı kişilerden olması sağlanacaktır.
MADDE 10- iNŞAATIN SÜRESi VE UZATILMASI:
10.1- işlerin toplam süresi arsa sahibinin, arsay1 Müteahhit’e teslim etmesi sonrası temel üstü ruhsat alım tarihinden itibaren 14(ondört) aydır.
10.2- İnşaatın bitirilmesi ancak mucbir sebepler(savaş hali,sıkı yönetim,tabii afetler v.b gibi), olaylar ile
işbu sözleşmedeki istisnalar nazara alınarak uzatılabilir.Mucbir sebeplere ilişkin uzatmalar bir hafta içinde Müteahhit’çe Aasa sahibine bildirilir.
10.3- İmar mevzuatında degi şiklik olması, inşaata ilave yapılması söz konusu olduğu takdirde yapılacak ilave inşaatın durumuna göre inşaatın teslim süresi uzatılabilecektir.
MADDE 11- iNŞAATIN GECiKMESi:
Sözleşmenin 10.3 maddelerinde zikredilen haller dışında işin belirlenmiş süre içinde tamamlanmaması halinde Müteahhit başkaca bir husus söz konusu olmaksızın arsa sahiplerine aşağıda belirtilen koşullarla cezai şart ödeyecektir. inşaatın, işbu sözleşmede öngörülen süre ve en fazla 2 aylık ek süre uzatım halleri de dahil, öngörülen nihai süre içinde bitirilmemesi ve iskan işlemlerinin tamamlanarak arsa sahibine teslim edilmemesi halinde Müteahhit, arsa sahiplerine gecikme cezası olarak, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin kullanılması günün rayiçlerine göre en üst seviyede muhtemel alacagı bedelini gecikilen her ay için ödemeyi kabul etmiş tir. Bu madde hükümleri çerçevesinde bir gecikme cezasının ödenmesi Müteahhit’e bu sözleşme ve ekleri kapsamındaki taahhüt işlerini bitirmekten veya diğer yükümlülüklerini yerine getirme sorumluluğundan kurtarmaz. Müteahhit’in gecikmesi 2(iki) ayı geçer ise arsa sahibi bu cezayı alarak bekler. 6(altı) ay ı geçmesi halinde işbu sözleşme konusu işin tasfiyesini isteyebilir. Tasfiye halinde, Müteahhit’in yaptığı inşaatın değeri ve yaptığı masraflar Müteahhit’e ödenir.
MADDE 12- GiDERLER:
12.1- İnşaatla ilgili olmak üzere;
-Resmi dairelerden alınacak her türlü izin ve onaylar ile ilgili bilumum harçlar ve katkı payları ,
-Kat irtifakı tesisi ile ilgili her türlü harç ve masrafları,
-Her türlü proje yapımı bedeller,
-Müteahhit’in yükümlülüğünde olan inşaatın kontrollüğü, mimar ve mühendislik hizmet ve ücretleri,
-Her türlü yıkım ve yıkım artığı malzemelerin uzakla!ştırılması ile ilgili bedeller,
-İnşaatın her türlü giderleri,malzeme ve işçilik giderleri,
-Sosyal sigorta primleri ,
-İnşaat A11 Risk Sigortası, işveren mali mesuliyet sigortası ve 3. şahıs sigortaları,
-İnşaatın yapımı sırasında ve inşaat yapımı için kullanılacak elektrik ve su giderleri,
-Her türlü ipotek giderleri,
-Yapılacak bina için elektrik şebekesinin yeterli olmaması durumunda güç artırımı ,
-Yeterli şebekeyi ve trafonun temin edilmesi ile ilgili giderler,Müteahhit’e aittir.
12.2- inşaatla ilgili olmak üzere;
-Arsanın Müteahhit’e devir masrafları,
-İskan alımı sırasında belediyeye verilen Emlak beyannameleri üzerinden alınması gereken harçlar,
-Sozleşmenin imzalanmasmdan sondaki arsa dahil,emlak vergileri,
-Cins tahsisi harçlar,
-Sözleşmenin damga vergisi masrafları, Müteahhit’e aittir.
12.3- Yer teslim tarihine kadar ki Emlak Vergisi ile arsanın teslim tarihine kadar alan elektrik,su,v.b gibi
tüm masraf ve giderleri arsa sahibine aittir.
12.4- Belirtilen kalemler dışında kalan giderlerle, Vergi, resim ve harçar yasaların düzenlediği şekilde taraflara ait olacaktır.
12.5- Taraflar sözleşme konusu için tamamen ikmaline kadar vergilere zam yapılması,yeni vergi ve resimler konulması, inşaat malzeme fiyatlarının artması veya azalması, nakliye ve işçi hakları ile ilgili yeni yükümlülükler getirilmesi vesaire nedenlerle ve her ne nam altında olursa olsun yükümlülüklerinde degişiklik talep etmeyeceklerdir.
MADDE 13- iNŞAAT GEREĞi SORUMLULUK:
13.1- İnşaat, Sosyal Sigortalar Kurumu nezrinde, Müteahhit adına kanun kapsamına alınacaktır. İnşaatta meydana gelebilecek iş kazalar dahil her türlü hukuki ve cezai sorumluluk Müteahhit’e ait olacaktır. Bu sorumluluk inşaatın bitirilip teslimine kadar sürecektir.
13.2- Müteahhit üstlendiği işi sözleşme eki projelere ve şartnamelere uygun bir biçimde özenle yapmayı taahhüt etmiştir. Kullanılacak malzeme ve ekipmanın işçilik kalitesinin sözleşme ve ekleri hükümlerine uygun vasıfta olacağını Müteahhit garanti eder.Sözleşme ve eklerine uygun olmayan malzeme ve ekipman veya imalat arsa sahiplerinin yazlılı talimatı ile derhal iş yerinden uzaklaştırılacaktır.
13.3- Müteahhit işin bütün teknik gereklerini yerine getirmeyi kapsamındaki uygulama ve imalat projelerini fenni sorumluluğu ile beraber üstlenmeyi taahhüt etmiştir.
13.4- Müteahhit bu sözleşme konusu işlerdeki kusurlu imalat fenni, projeler ve şartnamelere aykırı uygulama, malzeme kusuru ve uygulama hatasından doğabilecek her türlü aksaklık, kaza gecikme ve zararlardan ve bunların hukuki, mali ve cezai neticelerinden sorumludur. Her türlü tamir ıslah ve yeniden yapım işlerini müteahhit bilabedel yapmak ile yükümlüdür.
13.5- Müteahhit sözleşme konusu işlerin tüm yönetim ve organizasyonundan sorumludur. Müteahhit tüm personelin ehliyetli ve vasıflı kişiler olduğunu garanti eder.
13.6- Müteahhit çalışmalarında gereken her türlü güvenlik tedbirini zamanında almak, yetenekli işçi ve personel çalıştırmak ve yürürlükteki işgüvenliği tüzüğü hükümlerini yerine getirmekle mükelleftir.
İşlerin ifası sırasında meydana gelebilecek her türlü kaza ve tazminatlardan dolayı kendi personeline ve arsa sahiplerine, 3. şahıslara ve daire ve müesseselere karşı doğrudan doğruya Müteahhit sorumludur. Müteahhit sorumluluğundan dolayı arsa sahibine rücu hakkı olmayacaktır.
İşbu sebeplerle doğrudan doğruya arsa sahibi aleyhine bir dava açılır ve de sonunda arsa sahibi maddi ve manevi tazminat ödemek zorunda kalırsa veya resmi makamlarca arsa sahibi aleyhine bir tazminat tahakkuk ettirilirse arsa sahibi Müteahhit’e müracaat ve rücu ederek ödediği bu tazminatı faiziyle birlikte kendisine ödenmesini talep eder. Müteahhit kusuruna bakılmaksızın bu hususta arsa sahibine karşı sorumlu olur. İşbu sözleşme gereği taahhüt edilen işte, iş güvenliği ile ilgili olarak her türlü teknik, cezai, mali ve hukuki sorumluluk müstakilen ve munhasıran Müteahhit’e aittir.
MADDE 14- VERGi- SiGORTA:
14.1- Müteahhit çalıştırdığı personelin yürürlükteki mevzuata göre vergi, sigorta primleri, işçilik ücretleri, tazminat ve masraflarını ve sözleşmenin ifası ile ilgili tüm vergi ve fonlarını ödemekle mükelleftir. Müteahhit kesinlikle sigortasız işçi çalıştıramaz. İş için beyan edilecek işçilik tutarından munhasıran Müteahhit sorumludur. Müteahhit taahhüdünü tamamlayıncaya kadar işbu sözleşmeyle ilgili olarak çalıştırılan tüm işçilere ait sigorta primlerini bildirgelerine uygun olarak ödediğine dair prim makbuzlarını arsa sahibine ibraz edecektir. ‘
14.2- Müteahhit kendisinin bu sözleşmeden doğan yükümlülük ve sorumlulukları sınırlamaksızın yapılacak işleri, işlere ait malzemeler ile demirbaşları, iş yerine getirilen donan1mı ile diğer techizatı ve malzemeyi herhangi bir sigorta şirketi ile anlaşarak sigortalayacak ve primlerini ödeyecektir.
14.3- Müteahhit bu sözleşme dolayısı ile kendisine düşen yükümülükler ile sorumlulukları Sınırlamaksızın, sözleşmenin yerine getirilmesi sırasında herhangi bir şahsa gelebilecek ölüm veya yaralanma ile (işler dışındaki) herhangi bir mala gelebilecek zarar veya hasara ilişkin sorumluluklarına karşl müteahhit gerekli sigortaları yaptıracak, primlerini ödeyecektir.
14.4- Müteahhit’e iş yerinde çalışmalar başlamadan önce, sözleşmenin öngördüğü şahıs sigortası ile işveren mali mesuliyet sigortası v.b sigortaların yaptırıldığının delillerini arsa sahiplerine bildirecek başlama tarihi izleyen 45 gun içinde sigortaların yaptırıldığını makbuzlarla birlikte arsa sahibine ibraz edecektir.
14.5- Müteahhit işlerin mahiyetinde, kapsamında ve gerçekleştirilme programındaki degişiklikleri sigortacılara bildirerek sigortaların sözleşme şartlarına uygunluğunu sürekli olarak sağlayacak gerektiğinde de yürürlükteki sigorta poliçelerini arsa sahibine ibraz edecektir.
14.6- Müteahhit, sözleşmenin öngördüğü bir sigortayı yaptırmaz ve devam ettirmez yahut poliçeleri
14.4 madde yer alan süre içinde arsa sahibine vermez ise o zaman bu sigortaları arsa sahipleri yaptırıp devam ettirerek bunun için gerekli primleri ödeyebilir ve bu şekilde ödediği miktarı borcu olarak Müteahhit’ten tahsil edecektir.
14.7- Müteahhit sözleşme ile yüklendiği sorumluluk kapsamı içerisindeki işlerde kendisinin taşeron veya 3.şahısların neden olduğu hasar ve ziyanın sigorta limitlerini aşması halinde geri kalan kısım ile ilgili olarak yasaların öngördüğü sorumluluk ve yükümlülüğü taşıyacaktır.
MADDE 15- GARANTi:
Müteahhit sözleşme konusu işi her türlü eksik ve kusurdan ari olarak zamanında teslim etmeyi ve iskan işlerini tamamlamayı garanti eder. Müteahhit taahhut ettiği için ifası sırasında, işler ve işlerin bünyesine girecek malzeme ve ekipmanlarla ilgili proje aplikasyon ve şartname gereklerine aykırı uygulamalar sonucu arsa sahibinin maruz kalabileceği karar, tazminat, mueyyide dava, masraf
hususlarında veya diğer konularda arsa sahibini tazmin edecektir.
MADDE 16- MUAMELELERiN TAKiBi VE SONUÇLANDIRMASI
İşbu sözleşmenin Tapu Sicil Müdürlüğü, Vergi Daireleri, ……………. Belediye Bakanlığı ve İmar Müdürlüğü, Sosyal Sigortalar Kurumu ile su, elektrik, telefon ve dogalgaz idareleri gibi tüm resmi merciler ve kurum ve kuruluşlar nezdinde gerektirdiği muamelelerin takibi–Müteahhit’e aittir. Bunu teminen arsa sahibi sözleşmenin imzalanmasını müteakip, Müteahhit’e veya Müteahhit tarafından uygun görülecek kişilere gereken yetki, vekaletname ve muvafakat nameyi verecektir.
MADDE 17- YÖNETiM PLANI
Muteahhit inşaat süresi içinde tüm üretim aşamasmda sevk ve idareden sorumlu olup, inşaatın bitiminden sonra idareyi site yönetimine devir edecektir.
MADDE 18- iHTiLAFLAR VE SOZLEŞMENiN FESHi
18.1- Taraflar biri sözleşmeyi ihlal eder, sözleşme geregi yükümlülüklerini yerine getirmez ve bunda
ısrarlı olursa taraflar fesih şartlarında anlaşmak üzere bu sozleşmeyi, karşılıklı anlaşarak feshedebilirler.
18.2- Taraflar arasında ihtilaf dogması durumunda, sozleşme ile ilgili ihtilafların hali için taraflarca bir çözüm bulunamaması halinde ……………………… Mahkemeleri ve içra Daireleri yetkilidir.
MADDE-19- SOZLEŞME EKLERi
Aşağıda belirtilen dokümanlar birbirini tamamlayıcı nitelikte olup,sözleşme eklerini teşkil etmektedir. a) Muteahhit ve Arsa Sahibinin istegine baglı olarak, taraflara ait yerlerin gosterildigi avam proje,
b) lnşaatın genel ve teknik niteliklerini tespit eden Teknik Şartname, ve mahallistesi,
c) Cap
MADDE-20- SON HÜKÜMLER
20.1- Taraflar iş bu sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerini, digerinin muvafakati olmaksızın devredemez. Muteahhit inşaatın belli kısımlarını serbestçe tayin edecegi 3. şahıslara taşeron firmalara kendi kontrolu altında yaptırabilir.
20.2- Müteahhit teknik şartname dahi I li nde, Arsa sahibine verecegi bölümlerle, kendi bölümleri arasında işçilik, malzeme ve donanım bakımından tam eşitlik saglayacaktır.
20.3- Taraflar birbirlerine karşı şufa haklarını kullanmayacaklarını karşılıklı olarak peşinen kabul ve taahhut ederler.
20.4- Yapının gözüken yerlerine ……………………………………………………..levhaları konabilir.
20.5-Taraflar söz konusu projenin adı ile ilgili olarak ilerleyen zamanda müştereken mutabakat saglayacaklardır.
20.6- Taraflar giriş bölümünde yazılı alan adreslerine yapılan tebligatları kanuni adresine yapılmış olarak kabul edeceklerdir. Burada yazılı adres dışında başka bir yeri yasal ikametgah olarak belirleyecek olurlar ise bu hususu karşı tarafa derhal yazılı olarak bildireceklerini aksi takdirde onceki adrese çıkarılacak her türlu tebligatın kendilerine yapılmış yazılı tebligat sayılacagını kabul ve taahhüt ederler.
20.7- İşbu sözleşme taraflardan birinin tek taraflı irade başvurusuyla ilgili Tapu Mudurlugune şerh ettirilebilir.
20.8- Arsa sahiplerinin iş bu sözleşmeden müteahhit’e karşı olan sorumlulukları, birlikte ve/veya ayrı ayrı müştereken ve/veya muteselsilindir. Arsa sahibinden birinin (veya birkaçının) müteahhit’e karşı olan sorumlulugunu, yukumlulüğünü yerine getirmesi ancak digerlerini (veya digerinin) yerine getirmemesi, arsa sahibinin yukumlülüklerini yerine getirdikleri anlamına gelmez.
20.9- Yirmi maddeden ibaret iş bu sözleşme ………………… tarihinde …………… tarafların iradelerine uygun olarak kabul ve imza edilmiştir.
ARSA SAHiBi MÜTEAHHiT FiRMA
27’nci kez gerçekleşen uluslararasıgayrimenkul fuarı Mipim’de bu yıl belediyeler öne çıktı. Özel sektör katılımı sınırlı kalırken, Ordu, Hatay, Balıkesir, Bursa, Antalya, Konya, Kocaeli illeri yabancı yatırımcılara tanıtıldı. İlk kez Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın MIPIM’i ziyaret etmesi dikkat çekti.
Fransa’nın Cannes şehrinde 15-18 Mart tarihlerinde gerçekleşen gayrimenkul fuarı Mipim’de bu yıl belediye şov vardı. Fuara geçen yıl ağırlıklı olarak gayrimenkul şirketleri katılırken bu yıl belediyeler atağa geçti. 8 belediye bu yıl fuarda yerini aldı, şehirlerin potansiyelleri ve yatırım fırsatları yabancılara anlatıldı. İkili görüşmelere katılan belediye başkanları illerine yatırım çekmek için çalışıyor. Yurtdışında fuarlara katılan özel sektör temsilcileri ‘kamudan destek istiyoruz’ mesajı veriyordu. Bu yıl beklenen oldu ve destek geldi. Fuara Çevre ve Şehircilik Başkanı Fatma Güldemet Sarı, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum katıldı. Mipim’e katılan ilk Çevre ve Şehircilik Bakanı Başkanı da Fatma Güldemet Sarı oldu.
İSTANBUL YERİNİ BULDU
Fuarda Türk firmalarının tüm standlarını dolaşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, inşaat sektörüne ‘yanınızdayız’ mesajı verdi. Türkiye’de bir fuar yapılması halinde bakanlık olarak destek vereceklerini açıklayan Bakan Sarı, “İstanbul, bu yıl fuarda Paris ve Londra’nın arasında, gerçek yerini buldu. Köprü, havalimanı, Avrasya Tüneli gibi devasa projelerimiz sergileniyor. Türk inşaat sektörünün gücünün ortaya çıktığı bir gün yaşıyoruz. Dünya her geçen gün Türkiye’nin gücünü ve potansiyelini keşfediyor” dedi. Ankara’daki terör saldırısına değinen Sarı, “Türkiye’nin terörle boğulmuş bir ülke olmadığını göstermek için buradayız. Terörün amacı kaos yaratmaktır, buna fırsat vermeyeceğiz” diye konuştu.
160 KİŞİYLE YEMEK
Kendisinin mimar olduğunu hatırlatan ve çalışırken de fuarı yakından takip ettiğini anlatan Bakan Sarı, şunları söyledi: “Fuarı, Türkiye’nin kentsel dönüşüm ve şehircilik anlamında nereye geldiğini anlatmak açısından çok önemsiyorum. Türkiye’deki bütün belediyelerin katılmasını önemsiyorum. Biz de her bir ilimiz için projeler üretmeye çalışıyoruz. Marka şehirler yaratma noktasında çalışıyoruz.” Bakan Sarı, fuar kapsamında yatırımcıların ve fonların da arasında yer aldığı 160 kişilik bir grupla öğlen yemeğinde buluşup, Türkiye’nin fırsatlarını ve Türk firmalarının uluslararası alanda önünün açılması için yapılması gerekenleri konuştu.
‘GÖRKEMLİ HOLLERDEYİZ’
Dünyadaki en önemli gayrimenkul fuarı olan Mipim’in diğerlerinden farklı olarak konut alıcısı ile satıcısını buluşturmadığını dile getiren TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, fuarda hem şehirlerin yatırım olanaklarının, hem de bu şehirlerde yatırım yapan gayrimenkul şirketlerinin büyük ölçekli fonlarla buluştuğunu anlattı. Turan, Mipim’e 5 yıl önce çok küçük hollerde şahsi katılımda bulunan Türk firmalarının artık çok daha görkemli alanlarda yer aldığını söyledi. Bu yıl Mipim’de mimarlık firmalarının yer almaya başlamasının sevindirici olduğunu söyleyen Turan, “Türkiye, hem Avrupa hem de çevre ülkeleri açısından bakıldığında yaptığı ve devam eden yatırımları ile bunların arasından sıyrılan bir değer” dedi.
Sektöre müjdeli haber
Gayrimenkul sektörü için müjdeli haber Cannes’den geldi. Sektör temsilcilerini her zaman dinlediklerini belirten Sarı, yabancıya mülk satışında kolaylık, vatandaşlık hakkı, imar kanunu ve kentsel dönüşüm kanunu hakkında çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bakan Sarı, “İmar Kanunu, kentsel dönüşüm gibi yasaları bu yıl içinde revize etmek için çalışıyoruz. Akademisyenlerden görüşler alıyoruz. Çalıştaylar yapıp, kanunları yeniden düzenleyeceğiz” dedi.
KİMLER KATILDI
Fuara Antalya, Balıkesir, Bursa, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Konya ve Ordu şehirleri standla katılıyor. MIPIM 2016’ya stant ile katılım gösteren firmalar arasında ise Beyoğlu Investors Group (BIG), Efekta Mimarlık, Esas Gayrimenkul, Hill International, İzka İnşaat, Lal Gayrimenkul Değerleme, Özak – Yenigün – Ziylan Ortaklığı, Öncüoğlu+ACP Mimarlık, Özer+Tulgan Mimarlık, ProPlan, Real Estate, Sabri Paşayiğit Design Office, Tabanlıoğlu Mimarlık, Tahincioğlu Gayrimenkul ve TSKB Gayrimenkul Değerleme bulunuyor.
Balıkesir ve Adana projelerini tanıttı
ESAS Holding bünyesinde ağırlıklı olarak ticari gayrimenkul alanında faaliyet gösteren Esas Gayrimenkul, fuarda etkinlikte 2018 yılında açılışlarının gerçekleştirilmesi planlanan ‘Adana Esas 01 Burda’ ve ‘Balıkesir Esas 10 Burda’ projeleri hakkında detayları paylaştı. MIPIM’in gayrimenkul sektörünün en önemli fuarlarından olduğunu belirten Esas Gayrimenkul CEO’su Kazım Köseoğlu: “40 bin m2 arsa alanına yapılacak olan Esas 01 Burda’nın; 60 bin m2 kiralama alanı ve 2 bin 500 araç kapasitesiyle, Adana’nın cazibe merkezlerinden biri olmasını planlanıyoruz. Balıkesir Adon bölgesine gerçekleştireceğimiz Esas 10 Burda yatırımının ise 34 bin m2 arsa alanı, 42 bin m2 kiralama alanı ve 1800 araç kapasitesiyle bulunduğu bölgenin çehresini değiştireceğine inanıyoruz” dedi. Yurtdışı projeleri ile ilgili de bilgiler paylaşan Köseoğlu, “Yurtdışında gerçekleştirdiğimiz, İngiltere’de 6 adet alışveriş merkezi ve 7 adet ofis binası ile New York Manhattan’da 1 adet otel, 2 adet ofis binası projelerimizi de fuarda lanse ettik. Hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” diye konuştu.
25 milyar dolarlık Beyoğlu tanıtımı
Geçtiğimiz yıl kurulan Beyoğlu Investors Group (BIG) da Mipim’de yerini aldı. Beyoğlu’nda yatırım yapan şirketlerin bir araya gelerek kurduğu topluluk fuara ikinci kez katıldı. Bölgede özel sektör tarafından yapılan projeler BIG standında yer alan Beyoğlu maketi üzerinde sergilendi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, MIPIM’de dünya yatırımcısına İstanbul ve Beyoğlu’nu anlatma fırsatı bulduklarını belirtti. Demircan, Beyoğlu’nda 2023’e kadar tamamlanacak 25 milyar dolar değerindeki 9 projeyi tanıttıklarını söyledi. Toplam yatırım değeri ise 12 milyar dolar olan bu projeler arasında Tarlabaşı 360, Piyalepaşa İstanbul, Galataport, Haliçport, Örnektepe, Dolapdere, Karaköy, Sütlüce ve Okmeydanı kentsel dönüşüm projeleri yer alıyor. Yapılan dönüşüm projelerinin bölgeye kattığı değere dikkat çeken Demircan, 2023’e kadar Beyoğlu’nda 50 kat değer yaşanacağını kaydetti. Beyoğlu’nun dönüşüm projeleri, yeni otel ve kongre merkezleri ile yeni bir çehreye kavuştuğunu belirten Demrican, “Sadece dönüşüm sürecinde 28 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacak” dedi.
Fransa’nın Cannes kentinde bu yıl 27’ncisi düzenlenen dünyanın en büyük gayrimenkul organizasyonlarından MIPIM’e ilk defa Türkiye’den sektörle ilgili bir bakan katıldı.
Geçtiğimiz yıllarda dönemin ekonomi ve maliye bakanlarının katıldığı fuarda bu defa Türk hükümetini Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı temsil etti.
Türkiye için açılan özel alanda Hatay, Antalya, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Konya ve Ordu belediyelerinin projelerini inceleyen Sarı, İstanbul Tanıtım Çadırı’nda ise 96 metrekarelik kent maketini inceledi. Uçağı kaçırdığı için bir gün gecikmeyle MIPIM’e gelen Sarı, dün 160’a yakın yönetici ve işadamıyla öğlen yemeğinde buluşarak Türkiye’deki yatırım imkanlarını anlattı. Ziyaretlerinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sarı, SÖZCÜ’nün gayrimenkul sektörünün yabancıya satış, mevzuat ve kentsel dönüşümle ilgili taleplerini hatırlatması üzerine şöyle konuştu:
“Gayrimenkul sektöründen hem ikili görüşmelerde hem de sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan toplantılarda talepler geliyor. Sektörü ilgilendiren hemen hemen tüm mevzuatlar yenilenecek. İmar Kanunu, İmar Yönetmeliği ve Kentsel Dönüşüm kanunlarını yıl sonuna kadar revize edeceğiz. Sivil toplum örgütlerimiz, belediyelerimiz, akademisyenlerimiz ve sektör oyuncularımızla görüşmelerin büyük bir kısmı tamamlandı. Değişikliklere son halini verip çalıştaylar düzenledikten sonra kamuoyuna duyuracağız.”
Kentsel dönüşümle Kadıköy- Fikirtepe bölgesini daha da değerlendirecek Fikirtepe Master Planı onaylandı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Müsteşarı Mustafa Öztürk, Twitter hesabından resmi bir açıklama yaparak planın onaylandığını açıkladı.
"Türkiye'nin pilot kentsel dönüşüm uygulama bölgesi Fikirtepe, Kentsel Tasarım çalışması ve alınan onayla da Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi. Büyükşehir tarafından onaylanan Kentsel tasarım projesi sonrası planlı yapılaşma ile Fikirtepe Bölgenin cazibe merkezi olacak" sözleriyle açıklayan Öztürk Fikirtepe böylece müjdeyi vermiş oldu.
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), İstanbul'un 7 ilçesinde toplamda 500 bin metrekarelik alanda kentsel dönüşüm başlatacak. Kentsel dönüşümün uygulanacağı ilçe sayısı zamanla artacak.
TOKİ Başkanı Ergün Turan, MIPIM Uluslararası Gayrimenkul Fuarı'nda, hemen hemen 81 ilde konut yaptıklarını, bazılarının yeni bittiğini, uğramadıkları vilayet kalmadığını söyledi.
Güneydoğu'da son dönemde yaşananlar nedeniyle zarar gören yerlerin yeniden imarına değinen Turan, Diyarbakır Sur'da kendilerinin olmayacağını, Sur içinin koruma amaçlı planı ve özel statüsü olduğunu belirtti.
Turan, TOKİ'nin Sur içerisinde herhangi bir çalışmada yer almayacağını ancak bölgede yaşayanların ihtiyacına göre hareket edeceklerini, bu bölgeden terör olaylarıyla ilgisi bulunmayan taleplerin de geldiğini aktardı.
Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Mardin'de çalışmalarının sürdüğünü, Silopi'de arazi geliştirme üzerinde çalıştıklarını dile getiren Turan, Diyarbakır'da bu yıl 3 bin konutun inşasına başladıklarını, 4 bin konutun da yapımına başlayacaklarını, toplam sayının 7 bini bulacağını anlattı.
"60 bin sosyal konut yapımını hedefledik"
Turan, bölgedeki yeni konut taleplerinin hepsinin kendilerine geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Burası Türkiye'nin gurur kaynaklarından bir tanesi. Bu yıl toplu konutta zirveyi, 60 bin sosyal konut yapımını hedefledik, iştiraklerimiz hariç. Yılın ilk 2 ayında 11 bine yakın konut ihale ettik. Önümüzdeki 2 ay içerisinde yine 11 bin civarında konut ihale edeceğiz. Bunlardan bazılarının gününü aldık. Yıl sonunda 60 bin konutun ihalesini yapmış olacağız. Bu yıl içerisinde Türkiye'de üretilecek konutun yüzde 8'ini tek başına TOKİ inşa etmiş olacak. Bu gelişmiş, gelişen bütün ülkeler açısından çok önemli."
2016 yılında tamamlanması planlanan Üsküdar-Sancaktepe metrosu ile marmaray, Anadolu Geçit Projesi, metrobüs bağlantılarının sağlanacak olması Sancaktepe'de gayrimenkul fiyatlarında hareketlili artıracak. Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB Başkanı Bekir Yener Yıldırım, Üsküdar-Sancaktepe metrosunun yapımıyla bölgede markalı ve markasız konut projelerinin artacağını, söz konusu gelişmenin gayrimenkulde fiyatların hızlı bir artışa yol açacağını kaydediyor. "TALEBİN ARTMASI FİYATLARA DA YANSIYACAK" Mevcut durumda Şile Otobanı üzerindeki araç trafiğinin özellikle işe geliş-gidiş saatlerinde durma noktasına geldiğini ifade eden Yıldırım, metro sayesinde trafiğin oldukça rahatlayacağını belirterek, "3. Köprü'nün ağustos ayında açılacak olmasının da bölgede sadece konut ve işyeri değil, AVM talebinin de artmasına neden olacak. Talebin artması fiyatlara da yansıyacak" dedi. "MARKALI KONUTUN METREKARESİ 4 BİN TL'DEN BAŞLIYOR" Atatürk Caddesi bölgesinde yer alan yeni inşa edilmiş site tarzı markalı konutların metrekare satış bedellerinin 4.500-5.500 TL aralığında olduğunu ifade eden Yıldırım, "Markasız, münferiden inşa edilmiş konutların metrekare satış bedelleri 2.500 ile 3.500 TL aralığında. Bölgede yer alan projelere bakıldığında genellikle markalı ve site tarzı inşa edilmiş dairelerin daha çok talep gördüğünü görüyoruz" dedi. "KÜÇÜK TİP KONUTLAR RAĞBET GÖRÜYOR" Projeleri tercih edenleri iki gruba ayırmanın doğru olacağını ifade eden Yıldırım, ilk grubun genellikle orta yaşlı, evli ve çocuklu ailelerden oluştuğunu, orta ve orta üst gelir grubunda yer aldıklarını belirterek, bu grubun 3+1, 4+1, bahçe ve çatı dubleks ile villa tarzı yapılaşmaya rağbet gösterdiğini söylüyor. İkinci grubun ise üniversite öğrencilerinden oluştuğunu belirten Yıldırım, öğrencilerin genellikle 1+1 ve 1+0 daireleri kiraladıklarını, dolayısıyla öğrencilere kiraya vermeye yönelik yatırım amaçlı küçük tip konutların rağbet gördüğünü söylüyor.
www.emlaksayfasi.com.tr
Hatay Büyükşehir Belediye (HBB) Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, kentsel dönüşüm konusunda, Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarından biri olan Management Plus'ın Genel Müdürü Haldun Ersen'i makamında kabul ederek bir süre görüştü. Gerçekleşen buluşmada, bugüne kadar 10 şehirde kentsel dönüşüm konusunda yapılan zirve ve kongrelerden birinin Mayıs ayı içerisinde Hatay'da gerçekleştirilmesi konusu masaya yatırıldı.
Management Plus Genel Müdürü Ersen, Hatay'ın kentsel dönüşüm anlamında büyük yatırım alanları olduğuna dikkat çekerek, 3. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi'nin Hatay'da gerçekleştirilmesi için Başkan Savaş'la mutabakata vardı.
Çalışmaların başladığı 3. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi'ne, Hatay ili içerisindeki tüm sanayi ve ticaret odaları ile Türkiye'de kentsel dönüşümün lider firmalarından alanında uzman konuşmacıların katılım göstermesi planlanıyor.
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında yaptırılan ve dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak kabul edilen Kapalıçarşı'da yenileme çalışmaları bu ay başlıyor. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kapalıçarşı'nın resterasyonuyla ilgili detayları ve süreci kamuoyuyla paylaştı.
Kapalıçarşı'da restorasyon çalışmalarında hangi noktadasınız?
Kapalıçarşı tek bir tarihi eser değil binlerce eserden oluşan bir kompleks. 2.460 parsel, 3.150 dükkan var. 22 kapısı, 65 caddesi olan muazzam bir yer. 100 bin metrekareyi kapsıyor. Ziyaretçileriyle de mukayese edilirse orta ölçekli bir Anadolu şehrinden daha büyük. 2009'da çalışmalara başladık. 2014'ün sonuna kadar bu çalışmalar sürdü. Neredeyse 5 yıldan fazla sadece bu işle uğraştık. Kapalıçarşı'nın bütün sıkıntılarını ortaya çıkaran aynı zamanda çözüm önerileriyle oluşturulmuş proje Anıtlar Kurulu tarafından onaylanınca bizim önümüz açıldı.
Ne gibi sıkıntılar yaşanıyor bu süreçte?
2.460 bağımsız parselin mevcut kat irtifakı kanununa göre, bir araya getirip bir yönetim oluşturulmuyor. Bunu gerçekleştirince biz büyük bir nefes aldık. Başlarken de bütün problemlerin çözülmesi için bir strateji oluşturmuştuk. Bunlardan birincisi, projesinin olmasıydı. İkincisi ise yönetim kurulunun oluşturulması... Çünkü dünyanın ilk alışveriş merkezi ama yönetimi yok. Kanuni alt yapısı yok. Aidat toplanamıyor. Yasal altyapıyı düzenledikten sonra yönetimi oluşturduk. Ahmet Kökler başkanlığında, 9'u esnaf olmak üzere 13 kişi yönetimde yer alıyor. Bizden, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İstanbul Valiliği'nin yetkilileri de yer aldı. Bu çok büyük bir aşama. Şimdi asıl probleme geçeceğiz.
Asıl problem nedir?
En büyük problem altyapı... Pis su kanalları yok denecek kadar tahrip olmuş. Yağmurda sular çarşıyı basıyor. Biz nisanda İSKİ ve İBB desteğiyle altyapıya başlayacağız. Artık pis su, elektrik, doğalgaz bağlantıları beton kutuların içinden geçecek. Yerin altında olacak. Bu da ilk bir uygulama. İSKİ bunu üstlendi. Bunu yaptıktan sonra biz de zemin çalışması yapacağız.
En acil müdahale nereye gerekiyor?
İlk müdahalemize bu ay içinde çatıdan başlayacağız. Hangi malzemenin kullanılacağı nasıl yapılacağıyla ilgili tüm çalışmalar bitti. Çatıda, su depoları var, klima aparatları antenler, baz istasyonları gibi olmaması gereken her şey var, olması gereken kiremit yok. Bunlar temizlenecek. 40 bin metrekare ana çekirdeğin hepsine müdahale mümkün değil. Bir de kullanıcılar yer kazanmak için duvarı inceltmişler. Bunları tamamlayacağız.
Neler yapılacak?
Bizi en çok rahatsız eden her yerde kabloların olması... İlk etapta bunlar yer altına inecek. Çarşının soğutma ısıtma problemi var. Belirli bölgelerde yapılacak su tanklarıyla birlikte ısınıp soğutulması tek merkezden yapılacak. Güvenlik problemi de var.
Esnaf bu projeye destekçi mi?
Önce onlarla hayalimizi paylaştık. Projelerimizi anlattık. 10'dan daha fazla toplantı yaptık. Böyle büyük bir proje cumhuriyet tarihinde ilk kez yapılıyor. Tek bir tarihi eserin onaylanması kurulda 3 yıl sürüyor. Biz 2.600 tarihi eserden bahsediyoruz. Allah'a binlerce şükür ki ne dediysek yaptık. Bu kadar büyük bir işte hiçbir muhalefetle karşılaşmadık. Çünkü insanlar güveniyorlar. Bu sebeple hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Bunu nasıl başardınız?
2014'te Kültür Bakanlığı'yla konuştuk. Süreci hızlandırmak için Türkiye'deki bütün raportörleri İstanbul'a davet ettik. Fatih Belediyesi'nin altında büyük bir alan var. Onlara rahatça çalışabilecekleri bir ortam oluşturduk.
Peki bu kadar işin maliyeti nedir?
Şu ana kadar 30 milyon lira harcadık. Altyapıyla ilgili de 40 milyon lira harcayacağız. Bundan sonra Kapalıçarşı gibi bir yer varsa sürekli restore edilmesi gerekir. Esnafında gözünü korkutmadan, ciddi maliyet çıkarmadan temelde çarşının geleceğini garantiye alacak çalışmalar olur. Kapalıçarşı'nın tamamını restore ederseniz şüphesiz ki maliyeti çok fazla olur. Acil yapılması gereken şeyle için de bir 70-80 milyon daha harcanır. Toplam da 200 milyon liraya çıkar. Ancak bu da bir 10 yıla falan yayılır. Esnaf tedirgin olmasın. Onların eli çarşının üzerinde, bizimki de altında olacak.
Düzenlemeler yapıldıktan sonra uymayan esnafa cezai yaptırım olacak mı?
Esnaf artık kurallara uymak zorunda. Çarşıda 'Bundan sonra tabelamı kafama göre yapayım' olmayacak. Mesela trafolar yetmiyor, enerjiye ihtiyacı var. O yüzden led ışığı zorunlu hale getireceğiz. Çünkü daha az enerjiyle daha fazla aydınlanma olacak. Bu detaylara herkes uyacak. Biz her türlü fedakarlıkta bulunuyoruz. Esnaf da bunlara uyacak. Uyulmadığı takdirde Kapalıçarşı'ya artık zarar vermek çok büyük suçtur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kaçak yapılara yeni bir yasa tasarısı düzenliyor. Tasarıda; 1 Kasım 2015’ten önce inşa edilen kaçak yapılara elektrik, su ve doğalgaz bağlamaya yönelik çalışmalar bulunuyor. Tasarıda tek şart 10 yıl içinde kentsel dönüşüme katılma taahhüdü.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN 10 YILA KADAR SÜRE TANINACAK
Hükümet, kaçak yapılara, kentsel dönüşüme girme koşuluyla elektrik, su ve doğalgaz bağlama izni vermek için çalışmalara başladı. Bu yapı sahipleri, kentsel dönüşümü kabul ettiklerine dair taahhütname vermeleri gerekecek.
Yapı sahipleri, kentsel dönüşüm için 10 yıla kadar süre tanınacak. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, konuyla ilgili bir açıklama yaparak düzenlemenin “izinsiz yapılara müsaade ediliyor” şeklinde algılanmaması gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, “Bundan sonra izinsiz yapı olmaması; mevcut izinsiz yapıların da kentsel dönüşüm içerisinde iyi şehirleşmeye kavuşabilmesi için atılmış bir reform adımıdır” ifadesini kullandı.
“KAÇAK YAPILAR GÖÇ ALAN BÖLGELERDE BULUNUYOR”
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Uğur Yüksel, kaçak yapıların Türkiye’nin kanayan yarası olduğunu belirterek, “İmar izni tamamlanmadan insanlar oturmaya başlıyor. Belediyeler suyunu bağlıyor. Elektriksiz yaşamak ise mümkün değil. Kaçak elektrik kullanımı yaygınlaşıyor. Elektrik dağıtım şirketlerine de bu yönde baskı yapılıyor. Bu Türkiye’nin realitesi. Bunun çözülmesi faydalı olur. Bu tür kaçak yapılar, ağırlıklı olarak yoğun göç alan illerimizde bulunuyor. Yüzde 30-40’ının İstanbul’da olduğunu söyleyebiliriz. Ankara, İzmir diğer büyük şehirler İstanbul’u izliyor.”
2014 yılında çıkan bir madde ile kaçak yapılara elektrik, su, telefon ve doğalgaz bağlanması yasaklandı. Türk Ceza Kanunu’na göre 12 Ekim 2004 tarihinden sonra inşa edilen kaçak yapılara elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişilere bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası uygulanıyor.
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Bayrampaşa eski cezaevi alanına uygulanacak projenin 1,5 ay içinde hayata geçirileceğini müjdeledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da projeye büyük destek verdiğini belirten Aydıner, "Bu alana yapacağımız proje sayesinde doldur boşalt yöntemi ile bütün Bayrampaşa'yı kentsel dönüşümden geçireceğiz" dedi.
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Bayrampaşa eski cezaevi alanında yapılacak proje ile ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cezaevinin kaldırılması ile oluşan geniş araziyi kentsel dönüşüm aracı olarak kullanacak olan Bayrampaşa Belediyesi bu sayede ilçe genelinde büyük bir kentsel dönüşümü de gerçekleştirmiş olacak.
"2 BİN 200 KONUT OLACAK"
Projenin çok önemsedikleri bir proje olduğunu belirten Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, "Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Kadir Topbaş beyefendinin de bizzat takip ettiği çok güzel bir proje olacak. Uygulaması bitti. Şuanda bu projeyi KİPTAŞ eliyle İstanbul Büyükşehir Belediyemiz yapacak. Bu projenin içerisindeki fonksiyonlara baktığımızda içerisinde 2 bin 200'e yakın konut olacak. Konutlar satılmayacak. Bu konutlara kentsel dönüşüme tabi tutulacak mahallenin sakinleri yerleşecek. Yani bir doldur boşalt sistemi olacak. Alanın kalan kısmında bir cami, iki tane okul olacak. Yine aynı şekilde bir metro istasyonu buraya gelecek. Altında 5 bine yakın araç kapasiteli bir otoparkı olacak. Kültür merkezleri olacak ve böylece muhteşem bir projeyi inşallah Bayrampaşa halkına armağan edeceğiz. Bu nedenle ben Büyükşehir Belediye Başkanımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Böyle katrilyonluk bir eseri Bayrampaşa halkına kazandırmakta hiç tereddüt etmediler. Böyle bir araziyi de inşallah halkımızın kullanımına sunacaklar" dedi.
"1,5 AY İÇİNDE TEMEL ATACAĞIZ"
KİPTAŞ'ın müteahhit ile ilgili son görüşmelerini yaptığını belirten Aydıner, "Büyükşehrimiz ile birlikte protokolünü inşallah bu hafta imzalıyorlar. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın da start vermesiyle 1-1,5 ay içinde burada inşallah temel atacağız. Burada ayrıca yeni modern bir hastane yapılacak. 300 yataklı bir hastane olacak. Bu hastanenin çeşitli fonksiyonları da var. İçerisinde onkoloji merkezi ve diyaliz merkezi olacak. Böylece Bayrampaşa'nın ihtiyacı olan iki önemli servisinde hastanede yapımıyla birlikte mükemmel bir hastaneyi burada yapmış olacağız. İki tane kule yapacağız. Bu kulelerin içerisinde ofisler olacak. Projenin içinde bir tane de butik otel olacak. Bu alana iki tanede okul yapacağız. TEM'in üzerini de kapattıktan sonra büyük bir alan elde etmiş olacağız. Bu projeyi Bayrampaşa halkına kazandıracağız" diye konuştu.
"KISA ZAMANDA İLÇEMİZDE BÜYÜK BİR YENİLEME YAPACAĞIZ"
Başkan Aydıner, yeni projeyle Bayrampaşa'yı geleceğe hazırladıklarını da ifade ederek, "Bu proje İstanbul Büyükşehir Belediyemizin kentsel dönüşümle ilgili yapmış olduğu en önemli projelerinden bir tanesi olacaktır. Kentsel dönüşüme alınacak mahallenin sakinlerini burada yapacağımız konutlara taşıyacağız. Taşınan yerde ki bütün binalar yıkılacak. Daha sonra oraya yeniden konutlar yapılacak. O alanın da altında kalan mahallelerde benzer çalışmalar yapılacak. Böylece mahalle mahalle kısa bir zaman içerisinde ilçemizde büyük bir yenileme yapmış olacağız" dedi.
Kadıköy-Kartal metrosu ve Adalet Sarayı bölgenin ölçüt kazanmasında büyük etki yaratırken, markalı konut projelerinde 2015 yılı ağırlıklı bölge ortalaması 5.252 TL/m2 ile bir evvelki seneye göre %14 değerlenmiş
yer alıyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme Denetim ve Raporlama Uzmanı Buyruk Sezgin, 2014 senesinde Kartal'da markalı konut sayısı 46 iken, 2015'te bu sayının 64'e yükseldiğini, mevzubahis oranın 15.355 daireye cevap geldiğini bildiriyor . Bu sayının geçtiğimiz yıl 11.359 olarak belirlendiğini anlatan Sezgin, alanda konut sayısının geçen seneye mukayese et %35 yükseliş gösterdiğini kaydetmekte.
Küçük daireler seçim ediliyor
Kartal'da yer alan projelerdeki konutların tipolojik dağılımına bakıldığında %35'inin 1+1, %33'ünün 2+1, %23'ünün 3+1, geriye kalanın çeşitli tipte daireler olduğunu dile getiren Sezgin, çoğunlukla küçük dairelerin fazladan istek edildiğini saptama ettiklerini söylüyor. Sezgin, markalı konut projelerini seçim edenlerin orta ve orta-üst gelir grubunda, çoğunlukla personel , bekar ve çocuksuz aileler olduğunu ifade ediyor .
Bölgedeki büro projeleri incelediğinde ise çoğunlukla yatırımcılar yüksek prim talepleri içerisinde olduğundan, bu beklentiye cevap verebilecek projelerin inşa edildiğini dile getiren Sezgin, Kartal-Maltepe kısmında tahmini 258 bin m2'lik büro stoku bulunduğunu ifade etmekte . Ofislerin %74'ünün A sınıfı büro projelerinden oluştuğunu kaydeden Sezgin, İstanbulgenelindeki toplamında büro stokunun tahmini %5'inin bu alanda bulunduğunu söylüyor. Büro projelerinin çoğunlukla erişim akslarına paralel olan noktalarda geliştirildiğine dikkat çeken Sezgin, bundan ötürü D-100 karayoluna yakın konumda bulunan büro projelerinin yatırımcılar tarafından fazladan istek gördüğünü ifade ediyor .
Bölgede metrekare ortalaması 5.252 TL
Konut ücretlerinin D-100 Karayolu'nun alt ve üst bölgesine göre değiştiğini anlatan Sezgin, Kartal sahil yoluna inildikçe konut ücretlerinin arttığını bildiriyor . Bölgedeki konut projelerindeKDV'den arındırılmış haliyle fiyatların 1 .422-12.567 TL/m2 gibi geniş bir aralıkta oynadığını söyleyen Sezgin, 2015 senesinde ağırlıklı bölge vasatisinin bir evvelki seneye mukayese et %14 ölçüt artışı göstererek 5.252 TL/m2'ye ulaştığını bildiriyor . 2014 senesinde bu fiyatın 4.595 TL/m2 olduğuna dikkat çeken Sezgin, D-100 Karayolu'ndan sahil yoluna inildikçe fiyatların arttığını, yukarı çıktıkça düştüğünü ifade etmekte . Sezgin, buna göre D-100 Karayolu alt kısmında fiyatların 4.331-10.971 TL/m2 arasında iken, D-100 Karayolu üst kısmında 1 .422 -12.567 TL/m2 arasında değiştiğini kaydetmekte.
Bölgeyi altyapı yatırımları değerlendirdi
Kartal ilçesine son şeklini veren en mühim uygulamanın Maltepe'de olduğu gibi 1984'ten sonra Kadıköy-Pendik arasındaki sahil yolunun açılması olduğunu söyleyen Sezgin, sahil yolunun açılmasıyla birlikte kıyı kesiminde yerleşimin yoğunluk kazandığına göze çarpıyor . Sezgin, ayrıca Kartal'da İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nın yapılması , Kartal-Kadıköy metrosunun açılması ve hattın Marmaray'a bağlanması sonucu olarak alanda ev ve büro yatırımlarının ivme kazandığını bildiriyor .
Kartal bölgesi sahil yoluyla Tuz Ile ve Kadıköy'e bağlanırken, Kadıköy-Kartal metrosunun açılmasıyla toplu taşımada da merkezle entegrasyonun sağlandığını kaydeden Sezgin, bölgenin İstanbul Çevre Düzeni Planı'na göre ikinci derece merkez olarak belirlendiğini, buna istinaden yapılmış olan Kartal Adalet Sarayı'nın da alanda beyaz yakalı personel nüfusun artmasına sebep olduğunu ifade etmekte . Bununla birlikte, personel kesimin konut ihtiyacını bölgeden karşılama oranının da arttığını dile getiren Sezgin, ticari fonksiyonlu gayrimenkul ve karma projelerin alanda yoğunluk kazanmasının bu nedenlerden kaynaklandığını bildiriyor .
Büyük ivmeyi kentsel dönüşüm sağladı
Kartal'da gerçek hareketlenmenin bölgenin kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilmesinden sonra başladığını anlatan Sezgin, bölgeye yapılmış olan kamu yatırımlarıyla hareketlenmenin yüksek bir ivmeye dönüştüğünün altını çiziyor. Kartal'daki konut dokusuna bakıldığında çoğunlukla eski yapıların görüldüğünü anlatan Sezgin, son zamanlarda ise E-5 aksında ve özellikle metroya yakın konumlu Soğanlık gibi bölgelerde markalı konut projelerinin yükseliş kaydettiğini vurguluyor.
Dünyanın en büyük Adalet Sarayı'nın Kartal'da yapılmış olmasının da gelişmede güçlü bir etki sağladığını dile getiren Sezgin, büro ve konutları içermekte olan karma projelerin bu süreçte hız kazandığını kaydetmekte. Alanda hala daha endüstri alanlarının yer alması nedeni ile kentsel dönüşüme giren bu alanların yıkılıp yeni markalı konut ve büro projelerinin inşa edilmesine yol açılacağını söyleyen Sezgin, dolayısıyla mevcut markalı konut projelerine yenilerinin ekleneceğini bildiriyor . Sezgin, bölgeye ivme kazandıran faktörler arasında bulunan Kadıköy-Kartal metrosunun ise hizmet vermeye başlamasından bu yana alanda konut piyasası üstünde önemli bir etki yarattığını da sözlerine ekliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 10 yıl içinde kentsel dönüşüme katılma taahhüdü veren kaçak yapılara, elektrik, su ve doğalgaz bağlama izni vermeye hazırlanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, önceki gün kabine üyelerine konu hakkında bir sunum yaptı. Buna göre, 1 Kasım 2015’ten önce yapılan kaçak yapıların sahipleri elektrik, su ve doğalgaz bağlatabilmek için kentsel dönüşümü kabul ettiklerine dair taahhütname verecekler. Kentsel dönüşüme katılması için 10 yıla kadar süre tanınacak. Mevcut mevzuata göre, Yapı Kullanma Ruhsatı olmayan yapılara elektrik, su, doğalgaz, kanalizasyon gibi altyapı hizmetlerinin götürülmesi yasak.
‘İZİNSİZ YAPILARA MÜSAADE OLARAK ALGILANMASIN’
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Büyükşehirler başka olmak üzere birçok kentte kaçak yapıların bulunduğu bölgelerin varlığına dikkat çekerek “Bu düzenleme ‘izinsiz yapılara müsaade ediliyor’ şeklinde algılanmaması gerekiyor” dedi. Uygulamanın, kentsel dönüşüm sürecini hızlandıracak bir unsur olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, yapılacak düzenlemeyi ‘bundan sonra izinsiz yapı olmaması; mevcut izinsiz yapıların da kentsel dönüşüm içerisinde iyi şehirleşmeye kavuşabilmesi için atılmış bir reform adım’ olarak niteledi.
‘UYGULAMA KAÇAK ELEKTRİK KULLANIMINI AZALTIR’
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Uğur Yüksel de bu sorunun Türkiye’nin kanayan bir yarası olduğunu belirterek binaların imar izinleri tamamlanmadan insanların yapılarda oturmaya başladığını söyledi. Belediyelerin bu binaların suyunu bağladığını ancak kendilerinin elektrik veremediğine dikkat çeken Yüksel, bu durumun da kaçak elektrik kullanımını artırdığını vurguladı. Elektrik dağıtım şirketlerine de bu yönde baskı yapıldığını anlatan Yüksel, bu sorunun çözülmesinin faydalı olacağını kaydetti. Yüksel, İstanbul’da kaçak elektrik kullanımının yüzde 30-40 oranında olduğunu, Ankara, İzmir diğer büyük şehirlerin de yakın oranlarla İstanbul’u izlediğini açıkladı.
İzmir Ticaret Odası tarafından Ankara’da düzenlenen toplantıya MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Ak Parti İzmir Milletvekili M. İbrahim Turhan, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir Milletvekilleri Aytun Çıray, Mustafa Balbay, Tacettin Bayır, Ali Yiğit, Murat Bakan, Özcan Purçu, Zeynep Altıok, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Meclis Başkanı Rebii Akdurak ile tüm İTO Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, seçimlerin ardından 3 aydır yapmak istedikleri toplantıyı yoğun gündem nedeniyle ancak gerçekleştirebildiklerini söyledi. Milletvekillerine İTO tarafından yayınlanan İzmir Stratejik Planı 2015-2023 ve İzmir İli İlçeleri Sorunları, Çözüm Önerileri ve Yatırım Olanakları Kitabı ile İzmir’in Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporunu veren Demirtaş, "Bu toplantı ile amacımız tüm milletvekillerimize sorunlarımızı, çözüm önerilerimizi aktarmak, birlikte yapabileceklerimizi görüşmek" dedi.
Konuşmasında turizme özel bir yer veren Demirtaş, İzmir’de İnanç, kültür, kruvaziyer, kongre, sağlık, gastronomi ve yıl 12 ay şehir turizmi yapılabileceğini belirtirken, bu potansiyelin değerlendirilmesi için Ege Medeniyetler Müzesi Kurulması, İzmir’e turist getiren tarifeli seferlere de yakıt desteği verilmesi, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın Hub (aktarım merkezi) olması, sağlık turizmi için İnciraltı’nın planlanması, kruvaziyer limanının ihale edilmesi gerektiğini söyledi.
Körfez Geçişi Projesi’ni desteklediklerini, diğer yandan bir an önce Körfez Yaklaşım Kanalı’nın taramasının yapılmasını istediklerini ifade eden Demirtaş, Pasaport Limanı Dalgakıranı da bir cazibe merkezi yapmak istediklerini ama engellerle karşılaştıklarını söyledi. Kentsel Dönüşümün hızlandırılması gerektiğini belirten Demirtaş, Çevre Yolu ve İZBAN’ın ulaşmayan ilçelere de götürülmesinin İzmir’i çok geliştireceğini söyledi.
5 ÖNCELİKLİ İSTEK
İzmir’in stat sorunun çözülmesinden gar binalarının değerlendirilmesine, İzmir’e tema parklar kazandırılmasından Cumhuriyetimizin 100. yılında 2023’te İzmir’de Expo benzeri uluslararası organizasyon düzenlenmesi gibi pek çok projeleri ve İzmir’in çözüm bekleyen sorunları olduğunu belirten Demirtaş, "Hepsi çok önemli olmasına karşın 5 öncelikli isteğimizi belirledik" dedi. Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bunların ilki teknolojik atılım desteği. 4 tane teknoparkımız var. İEÜ’de robotik bölümü açıyoruz. İzmir Bilimpark’ı kurduk. Ama destek verilecek Ar-ge personelinin sayısının 50’den 15’e düşürülmesi, büyük firmaların teknoparka gelmesini engelliyor. İzmir’de yüksek teknolojiyi geliştirmek, 2023 yılında 100 milyar dolar ihracat yapmak istiyorsak bu şart. 2’inci isteğimiz turizm tanıtım desteği. İzmir’i yurtiçinde ve yurtdışında tanıtmak için yoğun çalışıyoruz bu desteklenmeli. 3’üncüsü körfez yaklaşım kanalı. Yeni nesil konteyner ve kruvaziyer gemilerin körfeze girmesi için bunun hayati önemi var. 4. Kentsel dönüşüm. İzmir’de her yıl 30 bin konutu yenilemek zorundayız, sadece konutları değil iş yerlerini de dönüştürmeliyiz. Bu konuda Karabağlar ve Gümüşpala’da çalıştık, Karabağlar’da çok önemli bir bölgeyi dönüşüm bölgesi ilan ettirdik. Ama Odaların kentsel dönüşümün içinde yer alması önünde engel var, bunun için iki satırlık yasal düzenleme bekliyoruz. 5’incisi de THY’nin İzmir’den yurtdışına önemli noktalara sefer yapılması, İzmir’in HUB olması."
İTO Meclis Başkanı Rebii Akdurak da toplantının çok önemli olduğunu belirterek, "Bir hayalim gerçekleşiyor tüm partilerden milletvekilleri burada. İzmir için birlikte katkı koyabileceğimize inanıyoruz. Daha sık bir araya gelmeliyiz" dedi.
AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan ise yaptığı konuşmada, diğer AK Parti milletvekillerinin TBMM’deki oylamalar nedeniyle çok istemelerine rağmen toplantıya katılamadığını, hepsini temsilen kendisinin geldiğini söyledi. Turhan, "Ulaştırma Bakanlığı bütçesinde İzmir projelerine ödenek alındı. THY’nin yaz tarifesinden İzmir’den önemli kentlere uçması için bizde görüşüyoruz. Odaların ve STK’ların kentsel dönüşümde yer alması önemli, onu da destekliyoruz. Turizm konusunda bu sene Antalya daha sıkıntılı ama İzmir için 2016 yılında da bir şeyler yapılmalı. Diğer partilerdeki arkadaşlarımızla da bu konuları görüşüyoruz. Somut olarak ne yapılması gerekiyorsa, yasal düzenlemelerin takibi konusunda emrinize amadeyiz" diye konuştu.
CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise İTO’nun her zaman kente dair sözü olduğunu belirterek, merkezi hükümetin ve yerel yönetimlerin yeni çalışmalardan da çok yararlanacağını söyledi. Sındır, "Ar-Ge desteği Türkiye’nin neresinde olursa olsun verilmeli. İzmir için teknolojik atılım desteği verilmesi kamunun sorumluluğu. Turizmde tanıtım önemli ama terör, savaş sorunu turist gelişini etkiliyor. Kentsel dönüşümde Odalara görev verilmesi konusunda olabilirlik neyse yapılmalı. Milletvekili olarak bize bugün verdiğiniz çalışmaların, aktardığı sorunların takipçisi olacağız. Amacımız İzmir’de yaşamı daha kaliteli hale getirmek. CHP olarak, Ticaret Odamızın kente dönük, insana dair çalışmalarının yanındayız" dedi.
MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural ise önemli konularda tüm milletvekillerinin birlikte hareket edip, inisiyatif alması gerektiğini belirterek, "İnşallah İzmir için bir farklılık oluştururuz. İzmir’in yapısal sıkıntıları var. İzmir’in önümüzdeki dönemde neleri takip etmemiz lazım. Neler yapıldı, neler yapılacak? Bunlar politik tercih değil. Bu sinerjiyi oluşturmamız lazım. İzmir’de mutlaka yaratıcı ekonomiyi, katma değeri yüksek yeni sektörleri yani spor, kültür, sanat, eğlence gibi sektörlerin de güçlendirilmesi lazım. İzmir’in sorunlarında hepimiz İzmir partisi mensubuyuz" dedi.
Miletvekilleri de söz alarak düşüncelerini anlattı.
Demirtaş, toplantının sonunda çok verimli bir toplantı olduğunu belirterek bundan sonra her ay milletvekillerine İzmir raporu göndereceklerini, bu toplantıları da 3 aylık dönemler halinde tekrarlayacaklarını söyledi.
Ordu Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı tarafından Altınordu İlçesi Kentsel Dönüşüm Master Planı hazırlıkları kapsamında 'Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi Çalıştayı' düzenledi. Kentsel dönüşüm alanlarına yönelik önemli kararların alındığı çalıştaya Ordu Büyükşehir Belediyesi, Altınordu Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü teknik personeli katıldı. Yapılan çalıştayda, Altınordu ilçesinde kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan alanların tespit edilmesi amacıyla proje alanları, çöküntü alanları, riskli alanlar, yenileme alanları ve benzeri konular hakkında istişare yapıldı.
Altınordu ilçesinde bundan sonra yapılacak bütün kentsel dönüşüm çalışmalarının, ilçede dönüşüme acil ihtiyaç duyulan alanların tespit edilerek daha sonra dönüşüm modellerine çevirmek amacıyla plandan faydalanılacağı da belirtildi.
İstanbul'un Kadıköy ilçesinde kentsel dönüşüm adı altında başlatılan projelerde hiçbir ilerleme kaydedilmedi. 2010'da kentsel dönüşüm projelerinin başlaması için vatandaş ve firma sahiplerinin karşılıklı imzalarından sonra semt sakinleri evlerini tek tek boşalttı. Ancak boşaltılan evlerin yanında bir de anlaşmazlıklar yaşandı.
Anlaşmazlıkların görüldüğü projelerde ise en çok esnaf mağdur edildi. Bölgede yıkım sonucu azalan nüfustan dolayı birçok esnaf kepenk kapattı.
‘İşler düştü, kira arttı’
Bölge esnafından Gökhan Kaynar, “Projenin başlayacağı tarihten itibaren insanlar evlerini boşaltmaya başladılar. Mahalle sakininin başka semtlere taşınmasıyla satışlarımız gözle görülür şekilde azaldı. Projeden önceki dönemle kıyasladığımızda yüzde 60-70 oranında düşüş yaşadık. Ters orantılı bir durum yaşıyoruz. Nüfus azaldı, işler düştü ama dükkân kiralarımız arttı” diye konuştu.
‘Can güvenliği yok'
Mahalle sakinlerinden Murat Bulut, “Boşaltılan evlere de ya mülteciler ya da uyuşturucu bağımlıları yerleşti. Fuhuş ve uyuşturucu aldı başını yürüyor. Nereye adım atsak ya bir tinerciyle karşılaşıyoruz ya da bizden para isteyenlerle. Burada hiçbir şekilde can güvenliği yok” çağrısında bulundu.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), 92’inci Genel İdare Kurulu toplantısını Adana’da düzenledi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı’nın akşam yemeğine katıldığı, Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan ve bakanlık ekibinin MÜSİAD’ın hazırladığı rapora istinaden soruları cevapladığı toplantıda, kentsel dönüşümden imar kanununa, inşaat sektörünün sorunlarından çözüm önerilerine kadar birçok konu masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, yeni imar kanunu ile mevzuat hazırlıklarında sona gelindiğini ve çok yakında Meclise sunulacağını söyledi.
MÜSİAD’ın iki ayda bir farklı bir şubenin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Genel İdare Kurulu toplantılarının 92’incisi, 12-13 Şubat tarihlerinde Adana'da düzenlendi. Her defasında farklı bir konunun; yetkili isimlerleişlendiği Genel İdare Kurulu toplantılarının 92’incisinin konusu, Kentsel Dönüşüm ve Şehirlerin Ruhu oldu.
Toplantının akşam yemeğinde konuşan ve MÜSİAD’ın Türkiye’nin kardeşlik anlayışına her zaman destek olduğunu kaydeden Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, “Saygın bir siyaset anlayışının ancak sağlam bir ekonomik kalkınmayla gerçekleşebileceğini çok iyi biliyoruz. MÜSİAD olarak; Türkiye’nin ekonomik kalkınma ve büyümesi alanında büyük bir yükü taşıdınız. Kurulduğunuz günden bu yana; gerek bir sivil toplum kuruluşu olarak gerekse insani hedeflerinizle Türkiye’ye yeni bir soluk getirdiniz” dedi. Sarı, MÜSİAD’ın hazırladığı raporun bakanlık çalışmalarına da önemli katkı sağlayacağının altını çizdi.
KONUTDER, GYODER ve İNDER gibi inşaat sektörünün önde gelen derneklerinin de katkısıyla hazırladıkları raporun önemine dikkat çeken MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, “Ülke ekonomimizin lokomotif sektörlerinden inşaat sektörünün en önemli konularını 92’inci Genel İdare Kurulumuzda bakanlığımıza aktarma ve değerlendirme fırsatı bulduk. “Kentsel Dönüşüm”, “İmar Kanunu/Mevzuatı ve Uygulamaları” ve“Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yerel Yönetimlerle/ Toki ile Koordineli Yürütmesi Talep Edilen Hususlar” olmak üzere 3 ana başlık altında bir çalışma raporu hazırladık. Bakanlık yetkililerimize sunduğumuz raporda; kentsel dönüşümde ekonomik, sosyal ve kültürel boyutların genellikle dikkate alınmadığını, Kentsel Dönüşüm Fonu adı altında bir kamu fonu oluşturulması ve kentsel dönüşüm olgusunun asıl amacının ne olduğu vatandaşa iyi anlatılması gerektiğini vurguladık. 3194 sayılı imar kanununun günümüz ihtiyaçlarına cevap vermediğini ve kanunun yeniden düzenlenerek imar değişikliklerinin kamu vicdanını zedeleyen, kişilere özel değerlendirmelerden arındırılması gerektiğini belirttik ” şeklinde konuştu. Olpak, rapora bakanlık ile yapılacak istişarelerle son şeklinin verileceğini söyledi.
Raporda “Konut Sektörünün Genel Sorunları ve Çözüm Önerileri” ile ilgili özel bir bölüm oluşturduklarını belirten Olpak, “Yerel yönetimler, kentsel dönüşümün, gerek karar alma sürecinde, gerekse uygulama safhalarında, kentsel kültür mirasını korumak ve gözetmek üzere, uzmanından yönetime, meslek odaları temsilcileri ve özel şahıslara dek uzanan “Danışma Kurulu” niteliğinde bir katılım grubu ile işbirliği içinde çalışmalı, onların görüşleri doğrultusunda hareket etmelidirler” dedi. Olpak, kentsel dönüşümde yöresel mimarinin özendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Toplantıya katılan ve raporun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışmalarına katkı sağlayacağını belirten Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan,kentsel dönüşümde önemli aşamalar kat edildiğini belirtti. Ceylan, yeni imar kanunu ve mevzuatların hazırlıklarında sona gelindiğini ve çok kısa zaman içinde meclise sunacaklarını söyledi.
KEPEZ VE SANTRAL'İN 1/BİNLİK PLANLARI ONAYLANDI
- 261 BİN METREKARE YEŞİL ALAN HEDEFLENEN PROJE KAPSAMINDA VATANDAŞLAR BİRÇOK SOSYAL FAALİYET ALANINA KAVUŞMUŞ OLACAK
'Kepez ve Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi'nin 1/1000'lik imar planları Antalya Büyükşehir Meclisi'nde kabul edildi.
Kepez ve Santral mahallelerinde Türkiye'ye örnek bir Kentsel Dönüşüm Projesi'ni hayata geçirmek üzere kolları sıvayan Büyükşehir Belediyesi, adım adım sona ilerliyor. Büyükşehir Belediyesi'nin başvurusu doğrultusunda Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilan edildikten sonra başlayan planlama çalışmalarında son viraj da geçildi. Proje için hazırlanan 1/5 binlik imar planı 8 Aralık 2015 tarihinde Büyükşehir Meclisi'nde kabul edilmişti. Projenin 1/binlik planları Büyükşehir Belediye Meclisi'nin Şubat ayı devam toplantısında onaylandı. Projenin önünde imar planlamasıyla ilgili bir engel kalmadı.
YÜZDE 89'U EVET DEDİ
Proje için Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in açılışını yaptığı Kepez-Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi Bilgilendirme Ofisi'nde hak sahipleri ile ön protokol imzalanıyor. Projenin hayata geçirilmesini isteyen 2 bin 883 hak sahibi 2 ay gibi kısa bir sürede Büyükşehir Belediyesi'ne yetki verdi. Bir nevi referandum özelliği de taşıyan ön protokol sürecinde hak sahiplerinin yüzde 89'u Büyükşehir Belediyesi'ne 'projeyi yapın' dedi. Onlarca vatandaş da Kepez Santral mahalleleri kentsel dönüşüm ofisine gelip ön protokol imzalamaya devam ediyor.
261 BİN METREKARE YEŞİL ALAN
Projenin alt ve üst donatı planlamaları ile kentsel tasarım proje çalışmaları devam ediyor. ANTEPE İnşaat ve Ticaret A.Ş. koordinatörlüğünde sürdürülen mimari proje çalışmalarının da dünya fuarlarında tanıtılması hedefleniyor. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte yapım aşamasına geçilecek. Kepez-Santral mahalleri için dünya çapında bir kentsel dönüşüm projesi hazırlandı. Modern çağın teknik imkan ve donanımları göz önüne alınarak oluşturulan proje ile mahalle sakinleri, büyük meydanlar, göletler, müzeler, yeşil alanlar, çocuk parkları, alışveriş alanları, yarı açık pasaj alanları, camiler, okullar, pazar alanları, hastane gibi yaşam standartlarını en üst seviyeye çıkaracak sosyal alanlara kavuşacak. Proje toplam 261 bin metrekare yeşil alanıyla Türkiye'ye örnek bir yaşam merkezi olacak. Kepez ve Santral mahallelerinden raylı sistem hattı da geçecek.
BÖLGENİN DEĞERİ KATLANACAK
Antalya'nın çehresini değiştirecek proje ile hak sahiplerine hiç para ödemeden metrekare hakları kadar daire sahibi olması, hak sahiplerine mevcut yerlerine en yakın konut alanlarından daire verilmesi, ister büyük bir tek daire ister küçük metrekareli iki daire sahibi olması gibi imkanlar sunuluyor. Hak sahiplerine yeni evlerine taşınana kadar kira yardımı ve taşınma yardımı da yapılacak. Proje hayata geçirildiğinde bölge Antalya'nın en prestijli bölgelerinden biri haline gelecek ve değerini misli misli katlayacak.
Hakan Kodal yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: Yaratıcılık, rekabetçi kent anlayışı, doğru şehir plancılığı, hizmet kalitesi… Kentsel dönüşüm projeleri ile ilgili, İstanbul ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Neden biz 15 yıldır ayakları yere basan sektör olarak, İstanbul’un kendimiz bile bir Londra olamayacağına inanımıyoruz? Ya da siz inanıyor musunuz?
İstanbul’un bize rağmen hatta biz ne yaparsak yapalım Londra veya bir Paris gibi bir kent olacağına inanıyorum. İstanbul sadece bizim için değil yabancılar için de gerçekten çok güzel ve çok etkileyici bir kent. Ben bunu İstanbul Shopping Fest döneminde, AYD döneminde birebir gözlemledim. İstanbul’un başarısını geciktiren biziz. İstanbul’u İstanbul yapan sadece tarihi yapıları değil. İstanbul’un bugüne kadar gelişmemesinin temel faktörü sadece turizm odaklı olması. İstanbul’a gelen turist sadece Topkapı Sarayı’na, Dolmabahçe Sarayı’na gelmemeli. Esasında İstanbul’u bir megapol yapmanın bir sürü faktörü var. Birincisi yaratıcılık. Modada, gastronomide, sanatta, organizasyonlarda, kalınan otellerin kalitesinden, gittiğiniz alışveriş merkezlerine, dolaştığınız caddelerden bindiğiniz taksinin kalitesine, size verilen hizmete, restoranlardaki ortama, Boğaziçi’ne bindiğiniz tekneye, esasında bir kenti rekabetçi kılan, sadece fiziksel özellikleri değil, içerdeki hizmet anlayışı. İstanbul biz istesek de istemesek de bu anlamda çok ciddi bir mesafe kat etti. Özellikle otelcilik, yeme içme, moda, tasarım, mobilya tasarımı.
Eskiden mobilya bulamazdık, şu anda bakıyorum otelcilikle beraber mobilya sektörü de inanılmaz gelişti. Yeme-içme sektörü, eğlence sektörü..Bütün bunların hepsini alt alta koyduğunuz zaman, İstanbul’un önünü kesecek tek şey, tabii ki doğal olarak terörizmdir. Huzur ve güvenlik olmazsa olmazdır. Ama bu çözülürse İstanbul’un gelişmesini kimse engelleyemez. Bunu sağlayabilmek adına özel sektör dışında kamuya çok büyük görevler düşüyor. Kentsel dönüşüm dediğimiz şey esasında bir kentin yaşanılabilir olmasıdır. Her anlamda yaşanılabilir.
Kentsel dönüşümde sadece konutu düşünmek yanlış. İnsanların çalışabileceği, eğlenebileceği, hava alabileceği mekânların, yeşil alanların hepsinin planlaması anlamında bir kentsel dönüşüm yapmamız lazım. Biz kentsel dönüşümü binayı yıkıp yeniden yapmak olarak algıladığımız için hep o boyuta kendi ölçeğimizden bakıyoruz. Aslında kentsel dönüşümde belli alanları yıkıp yerine parklar da yapmamız gerekiyor. Bunun karşılığında oranın kamulaştırıp orada yaşayanlara da başka yerde yaşamalarını sağlamak, bu alanları yaratmak lazım.
2016 için öngörünüz nedir?
Seçime kadar olan dönemde çok ciddi bir durgunluk olduğu için, 2015 bekleyişle geçmişti. 2015’in bütününde esasında yükselişe geçmedik genel olarak. Ama son iki ayda en azından bir toparlama oldu diyebiliriz. Ocak ayı daha durgun başladı tahmin ettiğime göre ama zaten ocak, şubat, mart sezon olarak ölü sezondur. 2016’nın 2015’ten daha kötü olmayacağını düşünüyorum.
Ocaktaki durgunluğun sebebi neydi peki?
Bence özellikle yıl sonuna doğru, 2015’in o bütün birikmiş hareketi gerçekleşti, bitti ve tabii ki doğal olarak bir sürü, arka arkaya, Sultanahmet’in bombalanması olayından tutun da Rusya ile yaşanan krizler, bir sürü negatif üst üste geldiği için de dövizdeki hareketlenme ile birlikte bir yeni yılda bi dur bekle dönemine girdik. O yüzden de ocak, bir anlamda dur bakalım nasıl olacak bu sene bekle gör, olarak geçti. Ben şubat ayını da düşük bekliyorum açıkcası.
Mayısta yüksek ivme yakalanacak mı?
2015’te yaşanabilecek bütün kötü şeyleri bir arada yaşadık. Bu anlamda 2015’te dövizin fırlaması tüketicileri çok tedirgin etti. Şu anda en azından döviz bu seviyelerde devam eder beklentisi var. Enflasyon ve faiz beklentilerinde faizde bir yukarı hafifi bir çıkış olabilir ama enflasyonda en azından petrolün aşağı inmesi, bir frenleme olacaktır. Genel olarak kötü bir sene olmasını beklemiyoruz ama temkinli olmamız gereken bir yıl diye bakıyoruz.
Son projeniz Tom Tom’dan bahsedelim biraz da. Alışık olduğumuz yeni projelerin aksine Tom Tom adeta meydan okuyarak, mahalle kültürüne hizmet ediyor.
Beyoğlu’nda iki bina diye başladığımız proje adeta ezber bozuyor. Aslında olması gerekene işaret ediyor diyebiliriz. Projenin içerisinde hem ofis hem yeme içme alanları, hem kafeler, hem sanat mağazaları ve sonuçta tabii ki konut var. Biz kentin o projesine baktığımızda o sokak dokusunu devam ettirdik. Bunu yaptığımız için bir anda oraya yeni markalar çekiyoruz. Aslında üçte biri Tom Tom Mahallemizin bir parçası. Yani içinde yeme içme alanlarıyla, bizim o getirdiğimiz yeni işletmecilerle o mahalledeki işletmecilerle beraber bütün mahalleyi örgütlüyoruz. Esasında biz o mahalle özelinde bir mağaza ve işletme karması yaptık. Karmayı yaparken, mevcut işletmelerden, mevcut o bölgenin ihtiyaçlarından çıkıp esasında o mahallenin bir tasarım mahallesi olduğunun farkına vararak onu destekleyici markaları ve işletmecileri çekiyoruz oraya. Orada olmayan bir şeyi oraya getirerek değil, orada zaten olan mevcudu destekler bir karma ile gittiğimiz için sadece bize ait 25 tane mekân dışında altmış tane yeni başka mekân var mahallede. Bunlarla birlikte mahalleyi bir tasarım mahallesi haline getirmek için işbirliği yapıyoruz. Sokakları yeniliyoruz, camiyi restore ediyoruz, yeni bir yürüyüş yolu projemiz var, o bölgeye istinaden yeni bir tasarım ve rehber çıkarıyoruz, bir harita oluşturuyoruz, yani o mahallelilerin ve işletmecilerin de katıldığı bir dönüşüm projesine döndü bizim projemiz. Onu yaparken şunu fark ediyoruz; kent içerisinde yaptığınız zaman orada yaşayanlarla beraber oranın gerçek ihtiyaçlarına yönelik bir şey yaptığınızda talep sorunu yaşamıyorsunuz. Ama tamamıyla yepyeni sıfırdan bir mahalle yaptığınızda doğal olarak onun gerçek anlamda bir mahalle olması kolay değil.
Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, kentsel dönüşüm alanı içinde yer alan Şükran mahallesinde incelemelerde bulundu. Başkan Toru, şehrimiz için büyük önem arz eden bölgeyi gelecek nesillere kazandıracaklarını ifade etti.
Danıştay 6. Dairesi, Ankara Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm Projesiyle ilgili hazırlanan 6 plan değişikliği ile 1 Bakanlar Kurulu kararı hakkında açılmış 16 dava dosyasını birleştirerek bilirkişi incelemesi istedi. Yapılan 6 plan değişikliği ile Bakanlar Kurulu kararı hakkında ayrı ayrı hazırlanan bilirkişi raporlarında kentsel dönüşümle ilgili, “kentsel dönüşüm yaklaşımı ve plan bütünlüğü yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Raporlarda kentsel dönüşüm projesinin hayata geçirilmesiyle trafik ve yapılaşmaya bağlı olarak Ankara’da hava kirliliğinin artacağı da belirtildi.
Bilirkişi raporlarında Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm projesiyle ilgili şu tespitlere yer verildi:
YETERİ KADAR ARAŞTIRMA YAPILMADI
- “Dava konusu alanın, ‘Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı’ ilan edilmesi sürecinde, alanın kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi için gerekli hangi özelliklere sahip olduğuna dair bir araştırma ve inceleme yapılmamış olduğu görülmektedir. Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı kararı, salt alandaki gecekondu tipi yapılaşmaya ve kısmen jeolojik yapıya dayandırılmaktadır.”
KAMU YARARINA AYKIRI
“Yeni Günaypark Kentsel Dönüşün ve Gelişim Proje Alanı sınırının belirlenmesinde yöntem olarak sorunlar bulunmaktadır; alanın kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenmesine yönelik ayrıntılı çalışmaların yapılmadığı, gerekçelerin açıklığa kavuşmadığı görülmektedir. Bu durum kamu yararına uygun değildir.”
PROJE SOSYAL GRUPLARIN AYRIŞMASINA NEDEN OLMAKTADIR
“Dava konusu alanda benimsenen kentsel dönüşüm anlayışı, planlama sürecinde ayrıştırıcı bir tutum geliştirilmesine neden olmuşmuştur. Kentsel dönüşüm yöntemi olarak, alandaki gecekondu tipi konutların tümüyle yıkılması ve yeni konut alanlarının üretilmesi hedeflenmiştir. Ancak bu süreçte 2023 Başkent, Ankara Nazım İmar Planı stratejilerinde belirtildiği gibi kullanım değeriinin aksine değişim değeri ön planda tutulmuştur. Kentsel dönüşüm stratejisi, dava konusu alanda gerçekleşen örneğe göre alanda konut geliştirme projesi üretip konutların satılması yoluyla gelir elde edilmesine bir stratejiye dönüşmektedir. Bu tutumda öncelik olan alanın kullanıcıları değil, alana davet edilen yeni kullanıcılardır; çünkü gelir getirici grup bu grup olacaktır. Daha önce dava konusu alanda yaşayan kişiler ise alanın kuzey sınırında, diğer alanlardan duvarlar ile ayrılmış bir bölgede yaşamaya yöneltilmektedir. Bunun sonucu ise 2023 Başkent Ankrara Nazım İmar Planı stratejilerine aykırı olarak farklı sosyal grupların kentsel mekanda ayrışması olmaktadır.”
ANKARA’DA HAVA KİRLİLİĞİ ARTACAK
-“Dava konusu alan için öngörülen proje kapsamında, vadi tabanı üzerine de yapılaşmaya gidilecek olup sadece rekreasyon alanı olarak değerlendirilmeyecek olan güney kısmı da bu bölge içinde kalmaktadır. Vadi tabanına yakın bu bölgede yerleşim olacağı için hava dolaşımı hem yamaçlar hem de vadi boyunca engelleneceği için oluşacak ve artacak olan hava kirliliği nedeniyle insan sağlığı açısından da önemli sorunlar söz konusu olacaktır.”
- “Dava konusu kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulanması ve imar planlarında öngörülen yapılaşmaların gerçekleşmesi durumunda, proje alanı ile projenin etki alanı dikkate alındığında hem (artırdığı trafik, bina ve yapı yoğunluğu vb. ile) ilave hava kirliliği oluşturacak, hem de Ankara’nın mevcut hava kirliliği problemini hem bölgede, hem de kent genelinde artıracaktır.”
DERE YATAĞINDA YAPILAŞMA GÜVENLİ DEĞİL
“Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı Imrahor Vadi tabanında bulunan ve önlemli alan (ÖA) olarak ifade edilen alanda dere ıslah edilmemiştir, herhangi başka bir önlem alınmamıştır. Dere ıslah edilmiş olsa bile hemen kıyısında ve sıfır giriş yüksekliğine sahip binalar yapmak kesinlikte asla güvenli değildir.”
SON KARARI DANIŞTAY VERECEK
Bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan 7 ayrı rapor Danıştay 6. Dairesi’ne sunuldu. Raporların sonuç bölümünde Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı ile ilgili şu ifadeler kullanıldı: “Bilirkişi kurulumuz dava konusu bölgenin Ankara, Çankaya, Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan edilmesinin ve alanda geliştirilen planlama kararları ile yapılaşma etkinliğinin çevresel, meteorolojik, jeolojik ve hidrolojik nitelikleri ile plan kademelenmesi, kentsel dönüşüm yaklaşımı ve plan bütünlüğü yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Tarihi yarımada günden güne değişiyor ve tarihi doku yok oluyor.İstanbul’un simge yerleriyle ilgili kararlar İBB ve Fatih Belediyesi meclislerinde muhalefetin tüm itirazlarına karşın kabul ediliyor.
Ardından mahkeme süreci başlıyor. Ancak mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı alınsa da ‘rant’ hırsının önüne geçilemiyor. Kararlar da başka mahkemelerce kaldırılıyor. Fatih Belediyesi yeni bilirkişi heyetinin raporunu ve bu rapora göre karar verecek mahkemenin hükmünü beklemedi bile. Fatih Belediyesi “1. derecede tarihi eserler dışındaki 2 ve 3. derece tarihi eserlerin kendileri, bitişik ve karşı parsellerindeki yapılaşma izni için koruma kurullarından izin alınmasını” devre dışı bırakan karara imza attı.
Valilik kalkanı
CHP’li Meclis Üyesi Fazıl Uğur Soylu İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması talepli dava açtı. Ayrıca Soylu yargı kararlarının uygulanmadığı gerekçesiyle İBB ve Fatih Belediyesi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Valisi Vasip Şahin iki isim hakkında soruşturma açılmasına izin vermedi.
‘TEPKİDEN ÇEKİNİYORLAR’
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Sultanahmet, Ayasofya,Eminönü’nün de içinde bulunduğu ‘tarihi yarımada - Suriçi’ bölgesinin turistik şehre dönüştürüleceği iddialarını TBMM’ye taşıdı. Yarkadaş, “Kararla; ölgede korunan eski yerleşim yerleri turistik bir şehre dönüştürüleceği ve yüzyıllardır eski İstanbul’un kalbi olan mahallelerde yaşayan vatandaşların taşınmasının da gündeme geleceği aşikârdır. Fatihlilerin tepkisinden çekinildiği için kararın İBB’nin sitesine konmadığı ise belirtilen diğer bir noktadır” dedi.
Bu düzenleme yapılırken ‘6. Madde’ adıyla geçici düzenleme yapıldı ve işlemlere başlayan müteahhitlere 1 Ocak 2016 tarihine kadar ek süre verildi. Müteahhitlerin talebi ile geçen yıl ekim ayında yönetmelik 2016 sonuna kadar ertelendi. Bu ek süre daire başına yüzde 10-12 civarında bir net metrekare avantajı sağladı.
Mimarlar Odası ise söz konusu maddesinin imar düzeninde çok hukuklu bir sistem getirildiği eleştirisini yaptı ve 6. Maddede yürütmenin durdurulması davası açtı. Danıştay 6.Dairesi yürütmenin durdurulması talebini red etti ancak Mimarlar Odası Danıştay Dava daireleri Genel Kuruluna giderek Geçici 6.Maddenin yürütmesini durdurdu.
Yürütmenin durdurulması kararı ile emsal avantajını kaybeden müteahhitler açısından ticari risk ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iptal davası nedeniyle var olan Geçici 6.Madde de bir değişiklik yapmak yerine Geçici 10.Maddeyi çıkardı. Bakanlık özellikle kentsel dönüşüm sürecinde olan şirketler için önemli bir karara imza attı ve müteahhitler tekrar emsal avantajına kavuştu.
Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç,Kayseri İmar ve İnşaat Müteahhitleri üyelerinin hazır olduğu toplantıda Küçükali ve Anbar semtlerinde kentsel dönüşüm ile yapılacak binalar hakkında detaylı bilgi verildiğini söyledi.
Melikgazi Belediyesinin 2015 yılında gerçekleştirilen yatırımları hakkında bilgi veren Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, 2016 yılı yatırım planı içerisinde yer alan Küçükali ve Anbar semtlerindeki kentsel dönüşüm binaları hakkında bilgiler verdi. Büyükkılıç, örnek ve referans belediye olarak Kayseri nüfusunun yüzde 50’sine her gün kesintisiz hizmet sunduklarını kaydetti.
Kentsel dönüşüm ile yıkılan binaların yerine modern çok katlı binaların yapılacağını ve Kayseri deki firma sahiplerine bir bakıma bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdiklerini ifade eden Başkan Memduh Büyükkılıç, seminer ile ilgili olarak şunları söyledi; “Melikgazi Belediyesi olarak özellikle ulaşım, yeni açılacak yollar, asfaltlama ve kentsel dönüşüm ile onarımı yapılacak tarihi mekanların ağırlıklı olduğu hizmetlerin yer aldığı 2016 yatırım planlaması hakkında büyükşehir belediyesi toplantı salonunda seminer verildi. KAYİMDER, Kayserimizin gelişiminde ve imarında önemli yeri olan müteahhitlerimizin dayanışma arzusu ile bir araya geldiği en önemli derneklerden birisidir. ’Dünyada Mekan, Ahirette İman’ diyen insanımıza hizmet eden ve özellikle konut sektöründe yoğunlaşan müteahhit arkadaşlarımızın, deprem kuşağı olan Ülkemizde, işlerinin ne kadar zor, sorumluluklarının da bir o kadar ağır olduğu bir gerçektir. İstihdamda ve üretimde, Ülkemizin en önemli yükünü taşımaktadırlar. Melikgazi Belediyesi olarak yapılacak binaların ihale öncesi bilgilendirme toplantısı ile bir bakıma rekabet gücünü artırmak istedik."
Gaziosmanpaşa'nın dört mahallesi, Güngören Tozkoparan Mahallesi, Pendik Batı Mahallesi, Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki yargının idarenin verdiği riskli alan kararlarını iptal etmesi üzerine kentsel dönüşüm bekleyen on binlerce İstanbullunun ev hayali suya düştü.
İstanbul'da bir çok ilçede Danıştay'ın verdiği iptal kararlarıyla yılan hikayesine dönen kentsel dönüşüm binlerce mülk sahibini mağdur etti.
Kadıköy ve Ataşehir'de kentsel dönüşüm hızla ilerlerken Gaziosmanpaşa, Pendik, Güngören, Sultangazi gibi ilçelerde yargı riskli alan kararlarını iptal ederek kentsel dönüşümle bir an önce evlerine kavuşmak isteyen yüzbinlerce insanın umudunu suya düşürdü.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, ilçelerindeki kentsel dönüşümde yargının verdiği iptal kararlarının teknik rapor eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.
Kentsel dönüşümde riskli alanlarda yaşayan vatandaşları sağlıklı konutlara kavuşturmayı hedeflediklerini belirten Usta, "İlçemizde 13 adet riskli alan ilan edilen bölge bulunmakta olup; toplam yüzölçümü 432 hektardır. Yaklaşık 110 bin insanımız halen söz konusu riskli alan ilan edilen bölgelerde ikamet etmektedir. Kentsel dönüşüm çalışmalarımız kapsamında vatandaşlarımızla uzlaşma görüşmelerimiz sürmekte olup, inşaat aşamasına yaklaşılan 3 bölge vardır" dedi.
Kentsel dönüşümde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Belediye, GOPAŞ, yatırımcılar ve vatandaşlarla kentsel dönüşümde paydaşlık yaptıklarını belirten Usta, "Belediyemizin görevi; kentsel dönüşüm sürecini yürütmek ve bu süreç boyunca halk ile yatırımcı arasındaki ilişkiyi sağlamaktır" şeklinde konuştu.
Usta, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 6306 sayılı kanunun uygulanması hususunda kira yardımları, planlama çalışmaları ve yetki devri konusunda belediyelerine tam yetki verdiğini vurguladı. Usta, sözlerini şöyle sürdürdü: "Riskli alan ilan edilen 13 bölgede çalışmalar sürmektedir. Yürütmeyi durdurma kararı verilen alanlar ile ilgili resmi işlemler yapılamamakta fakat vatandaşların mağduriyete uğramaması için gereken çalışmalar yapılmaktadır.
Verilen yürütmeyi durdurma kararları teknik rapor eksikliği nedeniyle verilmiş olup, tüm alanlar üzerinde yeniden raporlama çalışması yapılmaktadır."
Başkan Usta, kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında karşılarına çıkan engelleri de şu şekilde sıraladı, "Mülkiyet: Kentsel dönüşüm çalışmalarında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri olup, özellikle veraset durumları söz konusu olduğunda varislerin sayı olarak fazla olması varisler arasındaki anlaşmazlıklar, davalı taşınmazların mevcut olması süreci uzatmaktadır.
Muhalefetin Tutumu/Sosyal Tepki: Kentsel dönüşüm karşıtı kampanyalar vatandaşların kentsel dönüşüm konusunda ikna olmalarını zorlaştırmakta, mahalle bazlı örgütlenmeler ve bu örgütlenmeler neticesinde açılan davalar, çalışma sürecinin uzamasına neden olmaktadır.
Yargı Kararı: Muhalefet ve kentsel dönüşüm karşıtı derneklerin destekleriyle açılan davaların sonucunda riskli alanlarda verilen yürütmeyi durdurma kararları, kentsel dönüşüm çalışmaları sürecini uzatmaktadır.
Modern Gaziosmanpaşa'ya kavuşacağız
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta,"Kentsel dönüşümde adaletli, şeffaf ve uzlaşma eksenli bir anlayışa sahibiz. Bütün vatandaşlarımızla karşılıklı konuşarak, onların görüş ve taleplerine cevap vermeye çalışarak ilerliyoruz. Türkiye'de bir master plan dahilinde kentsel dönüşüm gerçekleştiren ilk belediyeyiz. İnsanlarımızın okul, otopark, yeşil alan ve ulaşım gibi eksikliklerini giderecek kapsamlı bir değişim ve dönüşüm hamlesi yürütüyoruz. Bu çalışmalarımızı yerinde dönüşüm anlayışıyla yürütüyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızla halkımızın yaşam kalitesini yükseltirken, ilçemizin sorunlarına tek tek çözüm buluyoruz. Yakın bir gelecekte Yeni Türkiye vizyonuna uygun, modern bir Gaziosmanpaşa'ya kavuşacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu.
Ticaretin doğduğu kent olarak bilinen Kayseri'de gayrimenkul yatırımları hızla değerleniyor.
Öyle ki kentte, 2-3 yıl öncesine kadar metrekare fiyatları 900-bin 100 lira arasındayken bugün bin 500 liraya çıktığı belirtiliyor. Kentsel dönüşümün Kayseri'ye doping etkisi yapacağını vurgulayan Cansel Turgut Yazıcı, bölgede büyük bir finans merkezi projesinin de planlandığını bildirdi.
BODRUM KATI BİLE DEĞERLENDİ
Kentsel Dönüşümün söylenti olduğu zamanlarda dahi bölgeye yoğun bir rağbetin olduğunu aktaran Yazıcı, bodrum kat konutlarda bile mülk edinme yansının başladığını vurguladı. Bir yıl öncesine kadar bodrum katların, metrekare fiyatlarının 700-900 lira olduğunu bildiren Yazıcı, bu fiyatların simdi bin liranın üzerine çıktığını dile getirdi.
Antalya’nın rüya projesi ‘Kepez ve Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi’nde hak sahiplerinin yüzde 85’i ön protokol imzalayarak Büyükşehir Belediyesi’ne yetki verdi. Dünya çapındaki projenin 1/1000’lik imar planları Şubat ayında Büyükşehir Meclisi’ne geliyor.
Kepez ve Santral mahallelerinde Türkiye’ye örnek bir Kentsel Dönüşüm Projesi’ni hayata geçirmek üzere kolları sıvayan Büyükşehir Belediyesi, adım adım mutlu sona ilerliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin başvurusu doğrultusunda Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilan edildikten sonra başlayan planlama çalışmaları hızla devam ediyor. Proje için hazırlanan 1/5 binlik imar planı 8 Aralık 2015 tarihinde Büyükşehir Meclisi’nde kabul edilmişti. Şimdi de projenin 1/binlik planları Şubat ayında Büyükşehir Meclisi’ne sunuluyor.
YÜZDE 85’İ 2 AYDA EVET DEDİ
Antalya’yı kanatlandıracak proje için Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in açılışını yaptığı Kepez-Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi Bilgilendirme Ofisi’nde hak sahipleri ile ön protokol imzalanıyor. Projenin hayata geçirilmesini isteyen 2 bin 832 hak sahibi 2 ay gibi kısa bir sürede Büyükşehir Belediyesi’ne yetki verdi. Bir nevi referandum özelliği de taşıyan ön protokol sürecinde hak sahiplerinin yüzde 85’i Büyükşehir Belediyesi’ne ‘projeyi yapın’ dedi. Onlarca vatandaş da Kepez Santral mahalleleri kentsel dönüşüm ofisine gelip ön protokol imzalamaya devam ediyor.
PROJE DÜNYA FUARLARINA KATILACAK
Ön protokol süreciyle birlikte, planlama çalışmaları da hızla sürüyor. Projenin imar planlaması, raylı sistem planlaması, ulaşım planlaması, alt ve üst donatı planlamaları devam ediyor. ANTEPE İnşaat ve Ticaret A.Ş. koordinatörlüğünde sürdürülen mimari proje çalışmalarının da dünya fuarlarında tanıtılması hedefleniyor. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte yapım aşamasına geçilecek.
261 BİN METREKARE YEŞİL ALAN
Kepez-Santral mahalleri için dünya çapında bir kentsel dönüşüm projesi hazırlandı. Modern çağın teknik imkan ve donanımları göz önüne alınarak oluşturulan proje ile mahalle sakinleri, büyük meydanlar, göletler, müzeler, yeşil alanlar, çocuk parkları, alışveriş alanları, yarı açık pasaj alanları, camiler, okullar, pazar alanları, hastane gibi yaşam standartlarını en üst seviyeye çıkaracak sosyal alanlara kavuşacak. Proje toplam 261 bin metrekare yeşil alanıyla Türkiye’ye örnek bir yaşam merkezi olacak. Kepez ve Santral mahallelerinden raylı sistem hattı da geçecek.
BÖLGENİN DEĞERİ KATLANACAK
Antalya’nın çehresini değiştirecek proje ile hak sahiplerine hiç para ödemeden metrekare hakları kadar daire sahibi olması, hak sahiplerine mevcut yerlerine en yakın konut alanlarından daire verilmesi, ister büyük bir tek daire ister küçük metrekareli iki daire sahibi olması gibi imkanlar sunuluyor. Hak sahiplerine yeni evlerine taşınana kadar kira yardımı ve taşınma yardımı da yapılacak. Proje hayata geçirildiğinde bölge Antalya’nın en prestijli bölgelerinden biri haline gelecek ve değerini misli misli katlayacak.
Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı olan Ceren Kumbasar bugünkü haberinde Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile röportaj gerçekleştirdi.
Türkiye'de şehircilik denilince hiç tartışmasız akla gelen ilk isim Yılmaz Büyükerşen. Eskişehir'de bir efsane o. Rektörlük zamanından başlayan iddiası ve ünü, belediye başkanlığı döneminde logaritmik bir artışla devam ediyor.
Büyükerşen'in yaptığı işler o kadar ilgi çekici ve katma değeri yüksek ki, Porsuk Çayı'nın kenarında yürümeden, Balmumu Müzesi'nde Ata'nın önünden geçmeden, Kent Park'ta Eskişehir denizinin kenarında bir çay içmeden bu projelerin önemi de değeri de anlaşılamıyor. Hatta insan, belki bu coğrafyanın insanı, kendisinin gerçekliğinden de şeffaflığından da şüphe ediyor.
Şehirleri yaşanır kılmak için mimar ya da şehir plancısı olmaya gerek olmamasının, aklı selim bir yöneticinin bir şehirde nelere muktedir olabildiğinin müstesna bir örneği o; tüm sıfatlarından arındırılmış olarak işte Yılmaz Büyükerşen.
En ünlü 'Şehirci'
-Belediye başkanı olarak görev yapan bunca mimar, mühendis yani şehircilik konularına çok daha yakın olduğu düşünülen bölümleri okumuş başkan varken, nasıl oldu da bir işletme profesörü olarak şehircilik denilince akla ilk gelen isim oldunuz?
Akademisyenlik ve üniversite rektörlüğüm sırasında gittiğim bütün ülkelerin şehirleri ve uygarlıklarını dikkatle inceler bazı sentezlere varırdım. Şehir yaşamlarını zenginleştiren sanat ve kültürün önemi hep dikkatimi çekerdi. Liseyi bitirdikten sonra mimarlık bölümünü kazandığım halde ekonomik yetersizlik nedeniyle gidemediğim Güzel Sanatlar Akademisi'nin içimde bıraktığı ukdeyi, Anadolu Üniversitesi kampusunu kurarken bir parça gidermeye çalışmıştım. Daha sonra rahmetli Bülent Ecevit bana "Sosyal demokratlar olarak, biz şehircilikte pek başarılı olamadık, size doğup büyüdüğünüz şehirde örnek bir belediyecilik yapmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını teklif ediyorum" demesi ile bir şans yakaladım. Avrupa Konseyi'nin "Avrupa şehir şartı" kurallarından da olanaklarımız ölçüsünde yararlanmaya çalıştım. Tabii, kamu maliyesi ve bütçe hocası olmamın da bana faydası olduğunu ilave etmeliyim.
Rektörlüğüm sırasında üniversitede "2000'1i yıllarda nasıl bir Eskişehir olmalı" konulu seminerler de yapardık. Bu seminerler sonunda, o tarihteki yerel yöneticilerin ilgilenmediği fikir projelerimiz ve başkan seçildikten sonra da Türkiye'de ilk kez bir kent için düzenlediğimiz "Ortak Akıl Arama Konferansı" da yolumuzu aydınlattı. İlk seçimde kent merkezindeki üç belediyeyi de kazandık. Meclislerin çoğunluğu genç öğrencilerimden oluşmuştu. Bugünkü turistik Eskişehir'i oluşturan projeler o dönemde olgunlaştı, başlatıldı ve sürdürülebilir hale geldi.
Gezi Parkı ruhunu taşıyoruz
-İnşaat, konut sektörünün anavatanı İstanbul. Ancak son 5 yıldır markalı inşaat firmaları bütün büyük şehirlerde proje geliştirir oldu. Sektörü hem Türkiye genelinde hem Eskişehir özelinde nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, maalesef teknoloji üretip kalkınabilen bir ülke olmadığı için, ekonomimiz inşaat sektörü sayesinde ranta dayalı bir çırpınma içinde çarpık ve sorunları her geçen gün artan bir kentleşme çıkmazına doğru ilerliyor. İnsanlarımız yaşadıkları şehirlerde mutlu olamıyor. istanbul'da yükselen plansız gökdelenler bana akılsızca ve acımasız şekilde öldürülen bir kentin mezar taşlan gibi görünüyor. Bizim şehrimiz de maalesef TOKI denen dertten kısmen de olsa nasibini aldı.
İstanbul'un rantçıları henüz üstümüze çullanmadı.
-Şehircilik açısından yapılan en büyük yanlış nedir sizce?
En büyük yanlış, şehirlerin nazım planlarının olmaması ile birlikte, plan yapmak isteyenlerin de karşısında belediyecilik ve uygar şehircilik anlayışından uzak merkezi hükümet politikaları, tutarsız yasalar, yerel ve genel siyasetçiler, rant vurguncuları, çeşitli meslek kuruluşları, sözüm ona bazı akademisyenlerden oluşan bilirkişilere göre karar veren yargı düzeni vardır.
1 KELİME 1 CEVAP
1.En sevdiği şehir Eskişehir - Londra
2. En beğendiği park Sazova, Bilim, Kültür, Sanat Parkı - Hyde Park
3. En beğendiği bina Tac Mahal
4. En beğendiği ülke Avusturya
-Eskişehir'de kaç riskli bina var ve bu konuda nasıl bir çalışma sistematiğiniz var? Kentsel dönüşüm mü, yerinde dönüşüm mü?
Belediyemizce çalışması şehir merkezinde yürütülen Riskli Alanda; 1275 adet bina var, "Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi" alanlarında toplam 485 adet bina bulunmakta. Riskli alanda ve kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanlarında, bizim çalışmalarımızın temel prensibi yerinde dönüşüm. Zaten doğrusu da dünyada uygulanan biçimi de bu.
-İki yıl önce giderek artan yapılaşmaya büyük bir itiraz geldi ve Gezi Parkı olaylarını yaşadık. Hem bu konudaki değerlendirmenizi merak ediyorum hem de olmayacağını biliyorum ama diyelim Eskişehir'de bir park için böyle bir tepkiyle karşılaştınız. Tepkiniz ne olur?
Allah'a şükürler olsun ki, Eskişehir halkı ve üniversitelerimizin gençleri kente sahip çıkmak konusunda Gezi Parkı ruhunu fazlası ile taşıyor. O yüzden bu soru varsayımsal olarak bile cevaplanamaz. Biz hektarlarca alanlarda parklar yapmaya devam ediyoruz. 1999'dan beri halk yaptığımız parklarımıza sahip çıkıyor. Diğer illerden parklarımızı görmeye ve gezmeye gelenler turizmin önemli bir kısmını teşkil ediyor. Sadece turizm açısından değil belediye başkanları geliyor parklarımızı fgörmeye. Üstelik laf aramızda sadece CHP'li başkanlar gelmiyor parklarımızı ziyarete!
Efsane başkan
-Dört beş dönemdir başkanlık yapan başka başkanlar da olduğu halde hem Eskişehir hem de siz efsane olarak anılıyorsunuz. Sizce sizi efsane yapan başarınız hangisi?
Bizim ki, Eskişehir'de tarih boyunca arka arkaya 5'er yıllık dört dönem. Benim başkanlığım, Allah ömür verirse bu dönem sonunda kesintisiz 20 yıl olacak. Bu süreçte yapabildiklerimiz pek çok. Galiba Eskişehir efsanesi yüzlercenin bir bileşkesi. "Efsane" efsanesi benim Akademi Başkanlığım ve Rektörlüğüm sırasında da kullanılırdı, başkan olunca da devam etti çok şükür. Ancak, efsane olup olmadığımı benim bilmem mümkün değil.
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) İnşaat ve Gayrimenkul İhtisas Komitesi'nce düzenlenen toplantıda sektördeki iş adamlarına, idarenin çalışmalarını ve hedeflerini anlattı. İTO'da gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan İTO Başkanı İbrahim Çağlar, inşaat ve konut alanında çalışan iş adamları ile TOKİ'nin Başkanının bir araya gelmesinin sektöre olumlu yansıyacağına dikkat çekti. Toplantının sektör ve iş adamları için çok faydalı olduğunu belirten İTO Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın ise, "Başkent ekibi konuya çok hakim. Hassasiyet gösteriyorlar. İstişareye de çok açıklar. İstikrar istiyorsak bu çalışmaları desteklemek gerekiyor'' dedi.
YAŞAM ALANLARI
Vatandaşların TOKİ'den farklılaştığını belirten TOKİ "İnsanlarımız artık sadece gidermek değil, çevre ile etkileşimini artıracağı alanları talep ediyor. Bu nedenle dünün beklentilerine çözüm üreten TOKİ, artık daha nitelikli ve konforlu konut üretimine geçti. Yeni üretim disiplinleri gerçekleştiriyoruz" dedi.
SİTE DEĞİL ŞEHİR
Turan, yeni konsepti şöyle anlattı: "300-500 konutluk birbirine eklemlenen TOKİ binaları yapmayalım diyoruz. Baştan kurgulanmış yeni şehirler, yeni yerleşmeler inşa edelim mantığındayız. Biz örneğin Gaziantep'te, ciddi bir yoldayız, 50 bin konutluk yeni bir şehir inşa ediyoruz. Bu yıl bir kısmının temellerini atıp yıl içinde 7 binini yapacağız. Sosyolojik geçirgenliği olan bir yer hedefimiz, uydukent değil. İçinde özel sektöre de yatırım yapma imkanı olan, özel sektörün de gireceği, her katmandan insanların yaşayacağı bir şehir olacak. Benzer şekilde Şanlıurfa'da da 15 bin konutluk bir şehir inşa ediyoruz. Manisa'da da projemiz 6 bin konutluk. Rakam az gibi görünse de toplamı çok fazla kişi yapar. Yani Manisa'da bir ilçe inşa ediyoruz."
YÖRESEL ÖZELLİĞİ OLACAK
Yöresel mimari normlarını mutlaka kullanmak istediklerini belirten Turan, "Mimarlarımızdan, proje ürettikleri yerleri gidip görmelerini istiyoruz. Proje bölgesine giden arkadaşlanmız, o çevreyi gözlemleyip çekimlerini yapıyor. Yöresel mimariden mutlaka bir dokunuş olsun istiyoruz. Bu bazen bir taşla da oluyor ahşapla da, çizgiyle, cumbayla da oluyor. 'Bu kadar mı' derseniz, en azından bir değişimdir" dedi.
YATAY MİMARİ
Çok tartışıları yatay mimari konusuna değinen TOKİ Başkanı, "Bizim prensibimiz şu: 'Hiçbir ilçede, kasabada en yüksek bina TOKİ binası olmayacak' diyoruz. Bir yerde imar planı 3 kat diyorsa, biz 4 kat yapmayacağız. 'Siz TOKİ'siniz, 7 kat yapın' deseler bile yapmıyoruz. Biz başka yerlerde 7 katlı bina da yapıyoruz. Ama hiçbir yörede bölgedeki binaların üstüne çıkmıyoruz. Yani yatay mimariyi esas alan bir ikonsept. Bunlar bir değişimin ayak sesleri'" diye konuştu.
MAHALLE KÜLTÜRÜ
"Toplu konut yapıyoruz ama site inşa etmiyoruz" diyen Turan, "Buradaki çoğu müteahhit dostlarımızdan farkımız şu: Etrafı çevrili bir site yapalım mantığıyla çalışmıyoruz. Biz yaptıktan sonra yönetimler bir araya gelip etrafını çevirebiliyor, ona bir şey diyeceğimiz yok. Ama yeni konseptimizde büyük inşaatlarımızda yaptığımız işlerin etrafı çevrilemez" dedi.
KALİTEDEN TAVİZ YOK
"TOKİ, kalitede bir başka evreye geçmiştir artık" diyen Turan, "Mutlak kalite prensibiyle hareket ediyoruz. Kaliteden taviz vermeyeceğiz, böyle bir süreçteyiz. Müteahhitlerimize de söyledik. Müteahhitler, kalitesizlik olması durumunda ilk defa zora girebilirler, batabilirler. Fakat direksiyonu hemen kırmadık, hedef gösteriyoruz" dedi. İTO Genel Sekreteri Ömer Bal'ın da yer aldığı toplantının sonunda TOKİ Başkanı Turan, iş adamlarının sorularını cevapladı.
Katkımız 120 milyar TL
1984-2002 arasında 18 yılda 43 bin konut üreten bir idareden her yıl 45 bin konut üreten bir yapıya ulaştıklarını söyleyen TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, "Sosyal konutlara önem veriyoruz. Bu yılkı hedefimiz 60 bin konut yapmak" dedi. TOKİ'nin yıllara sari olarak 2002-2015 arasında sektöre sağladığı ve piyasaya aktardığı kaynağın eşkale edilmiş rakamlarla net 120 milyar TL olduğunu vurgulayan Turan, "Bizim geçen yıl ödediğimiz hakediş miktarı yaklaşık 11 milyar TL. Bunun içinde kamudan aldığımız pay sadece 70 milyon TL. Geri kalanını kendimiz üretmek zorundayız. Bu hem başarı hem de bu kaynağı elde etmek için zaman zaman imarla alakalı eleştirilere de sebep oldu" diye konuştu. Körfez'deki kriz bize yarayacak "Coğrafyamızdaki sıkıntıların önümüzde 3-5 ay içinde gayrimenkul sektörüne olumlu yansıyacağı kanaatindeyim" diyen TOKİ Başkanı Turan, "Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ve Yemen'deki gerginlikleri görüyoruz. Bu coğrafyanın en güvenli limanı burası. Türkiye ve İstanbul, Suudi Arabistan-İran çekişmesi sebebiyle daha önemli hale geldi" diye konuştu.
60 ilde 112 proje sürüyor
TOKİ Başkanı Turan, en önemli başlıklardan birinin kentsel dönüşüm olduğunu söyledi. 60 ilde 112 ayrı yerde aktif kentsel dönüşüm yürüttüklerini belirten Turan, "İstanbul'a da geniş donatı alanları kazandıracağız. İstanbul'da aktif kentsel dönüşüm içinde olacağız. Bunun için İstanbul ekibini güçlendirdik. Yeni dönemde kentsel dönüşümle alakalı Kayabaşı bölgesinde uzun zamandır çalışma var. Orada sadece binalar görünüyor ancak o binalar üretilirken onların arkasındaki arsalarda gecekondu tasfiyeleri de yapılıyor. O bölgede ciddi bir kentsel dönüşüm söz konusu" dedi. "Kentsel dönüşüm kodlarını yenilemek lazım" diyen TOKİ Başkanı, "Vatandaş başka, müteahhit başka anlıyor. Herkes kazanıyorsa, birisi kaybediyor demektir. Kaybedenin sesi çıkmıyor. Sesi çıkmayan da şehirdir. Biz şimdi hataya, kazaya sebebiyet vermeyecek projeler için çalışıyoruz" diye konuştu. TOKİ olarak tescilli eserlere kredi verdiklerini belirten Turan, "Bu kredi, binalarını restore etmekte zorlananlar için. Fakat bu binalar şahıslara ait olacak. Başvuruları nisana kadar topluyoruz. 2015'te 140 bin TL'ydi. Çok düşük, yüzde 4 vade farkı olan avantajlı bir kredi. Özellikle Karabük, Safranbolu, Beypazarı için olumlu sonuçları var" dedi.
Güneş Sitesi’nde deprem dönüşümünün ilk adımı atıldı.Kartal Belediyesi ilçenin fiziksel, sosyal ve çevresel gelişimini sağlamak, Kartal’ı Anadolu Yakası’nın Merkezi haline getirmek amacıyla “deprem ve yerinde dönüşüm” deki başarılı çalışmalarına Başkan Altınok Öz’ün öncülüğünde devam ediyor.
Kartal Petrol- İş Mahallesi Güneş Sitesi yıkım töreninde konuşan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, “Kartal’da dönüşümün önünde engel yok. Artık mütevazi olmayacağız. Türkiye’de deprem ve kentsel dönüşümü en iyi yapan belediye Kartal Belediyesi’dir” dedi.
Kartal Belediyesi, “Deprem ve yerinde dönüşüm” çalışmaları kapsamında Kartallı vatandaşların sağlıklı konutlarda yaşamalarını sürdürmeleri için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Yerinde Dönüşüm kapsamında yapılan çalışmalar doğrultusunda Kartal Petrol- İş Mahallesi Işıldak Sokak’da bulunan Güneş Sitesi’nin yıkımına başlandı.
Beş katlı 9 blokta toplam 72 bağımsız bölümden oluşan Güneş Sitesi’nin yıkım törenine Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Yüklenici Firmalar ACK İnşaat Sahibi Abdullah Açık ve Baykon İnşaat Sahibi Faruk Bayraktar, Belediye Başkan Yardımcıları Gülcemal Fidan, Mustafa Fehmi Okay, Ali Apaydın, Kartal Belediyesi Meclis Başkan Başkan vekili Ali Ekber Şahin, CHP Kartal Meclis üyeleri, birim müdürleri, mahalle muhtarları, belediye şirket yöneticileri, mülk sahipleri ve çok sayıda mahalle sakini katıldı.
Bugünleri canlarını vererek bizlere armağan şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, “Bu akşam Sarıkamışı anacağız. Sarıkamış’da karın, buzun üstünde, bizler bugünleri yaşayalım diye ölen seksen bin askeri rahmetle anacağız. Orada şehit olan askerlerimizin bulunduğu ortamda bizim şu ortamımız sıcacık onun için bu hava soğuk değil. Bizlere bugünleri bırakan şehitlerimizi rahmetle minnetle anıyor önlerinde saygıyla eğiliyorum. ” dedi.
Türkiye’de Deprem ve Kentsel Dönüşümü en iyi yapan biziz
Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’a Allah’tan rahmet dileyen Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz,
“2009 yılının Ekim ayından beri söyledik. Kefenin cebi yok. Paran pulun olabilir, özel hastanende olabilir ama vakti gelince ne bir saniye geç, ne bir saniye erken. İnsan hayatının garantisi yok. Buradan Mustafa Koç’ ada Allah’tan rahmet diliyorum” şeklinde konuştu.
Göreve geldiği 2009 yılı itibariyle yerinde ve deprem dönüşüm çalışmalarının başladığını ifade eden Başkan Altınok Öz, ‘Bizim yola çıkarken haritamız buydu. Biz diyoruz ki; akşam başını yastığa koyarken korkmadan uyumak istiyorsan üç kuruşun pazarlığını, yirmi santimin hesabını yapma. Oturun anlaşın. Bu anlaşmayı yapan Güneş Sitesi sakinlerini, site yönetimini kutluyorum. Bugünlere geldiğiniz için tebrik ediyorum. Biz daha önce Kartal’ın müteahhitlerini çağırdık ve onlara Kartal’da değişim dönüşüm olacak. Arkadaşlar bir araya gelin, Kartal’da bunu siz gerçekleştirin dedik. Sayın Abdullah Bey de o günkü toplantıya gelmişti. Bugün görüyorum Bağdat Caddesi’nden kendine bir ortak bulmuş, Baykon İnşaat. Yıllardır Hürriyet Mahallesi’nde iş yapıyordu şimdi diğer mahallelerimize de açılıyor. Kendisini tebrik ediyorum. Ayrıca kendisi daha önce belediye başkanlığında aday adayı idi. Benim rakibimdi ve bu manzara çok güzel. Değişimi dönüşümü hep birlikte yapacağız, deprem geldiği zaman CHP’li, AKP’li, MHP’li diye bakmıyor, ne ırkına, ne inancına, ne cinsiyetine bakmıyor. Geldi mi gidiyorsun.” diye konuştu.
Hedef 100 bin insanı sağlam konutlarda oturtmak
Deprem ve yerinde dönüşüm çalışmaları ile Türkiye’nin en iyisi olduğu vurgusunu bir kez daha yapan Başkan Altınok Öz, “Dönüşüm konusunda hiç mütevazi olamam , deprem dönüşüm ve kentsel dönüşüm konusunda Türkiye’nin en iyisi biziz ve en iyi olmamızı sağlayan ekibime de huzurunuzda teşekkür ediyorum. Bu dönüşüm herkese hayırlı uğurlu olsun, inşaat süresince Allah kaza bela vermesin. Tedbirinizi en iyi şekilde alın. Tedbir alınırsa kaza belada olmaz. İş güvenliğini birlikte tutalım. Kartal Belediyesi olarak bu dönem sonuna kadar en az 100 bin insanı sağlam konutlara yerleştirmeyi amaçlıyoruz. Dönüşümün hedefi budur. Kartal’ın genelinde dönüşüm devam ediyor bu da bizlere daha bir keyif veriyor.” dedi.
18 ay’da teslim edilecek
ACK ve Baykon yapı ortaklığı adına konuşan Abdullah Açık’ın oğlu Fatih Açık, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e kendilerine verdikleri destek için teşekkür etti. Kartal’ın İstanbul’daki deprem dönüşüm çalışmalarında en iyi dönüşümü gerçekleştirdiğini söyledi. Yıkım çalışmalarının ardından 18 ay gibi kısa sürede ev sahiplerine yeni dairelerini vererek huzur ve güven içinde oturacaklarını ifade etti. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün dönüşüm konusunda öncü çalışmalar yaptığını vurguladı.
Konuşmaların ardından Kartal Belediyesi Zabıta Ekipleri, Destek Hizmetleri Müdürlüğü ve Sivil Savunma Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin güvenlik önlemi aldığı yıkım çalışmalarında iş makineleri yıkım işlemini gerçekleştirdi.
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e site sakinleri ve yüklenici firma yetkilileri desteklerinden dolayı çiçek takdim etti. Site sakinlerinin yoğun ilgi ve sevgi gösterisinde bulunduğu Başkan Altınok Öz, site sakinleri ve müteahhit firma yetkilileriyle beraber yıkımına başlanan evlerinin önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Vatandaşlar Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e yerinde ve deprem dönüşüm konusunda kendilerine verdikleri destek için teşekkür etti. Yıkım töreninin ardından yemek ikramında bulunuldu.
Kartal adım adım dönüşüyor
Kartal Petrol-İş Mahallesi’nde yıkımına başlanılan Güneş Sitesi’nin dönüşümdeki ilk aşaması yıkım töreni ile başlamış oldu.
Kartal Belediyesi bugüne kadar yaptığı çalışmalarda çok sayıda sitede kentsel ve deprem dönüşüm ile ilgili bilgilendirme toplantısı yaptı. Güneş Sitesinde de Deprem Dönüşüm ve Yapı Kontrol Müdürlüğü; site sakinlerini, oturdukları binanın riskli olduğu ve kanunda belirtilen süreler kapsamında binalarını tahliye etmeleri gerektiği doğrultusunda bilgilendirdi. Vatandaşlar dönüşüm sürecinde Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz tarafından bilgilendirme toplantılarıyla aydınlatıldı.
Mevcutta 5 ar katlı 9 blok’ta toplam 72 bağımsız bölümden oluşan Güneş Sitesi 2357 Ada/ 49 Parselde yapılanan Güneş Sitesi’nin yeni adı Lilyum Tovers olacak. ACK inşaat ve Baykon İnşaat tarafından ortaklaşa yapılan yeni proje 2 bloktan oluşmakta olup 14 ve 15’er katlı ve 108 bağımsız bölümden oluşacak. Projede yüzme havuzu, fitnes salonu, katlı kapalı otopark, basketbol sahası ve çocuk oyun alanları bulunuyor.
Kentsel dönüşüm kapsamında taşınmazı hakkında işlem yapanlar için bazı haklar bulunuyor. İşte kentsel dönüşüm başvuru dilekçesi 2016…
Kentsel dönüşüm ile taşınmazlarını yıktıran ve yeniden yaptıran mal sahipleri için bazı haklar sunuluyor. Kentsel dönüşüm, 6306 sayılı kanun gereğince kentteki sorunlu alanların tespit edilerek sağlıklı ve de yaşanılabilir hale getirilmesi amacı ile yeniden yapma veya sağlıklı hale getirmek için yapılıyor. Kentsel dönüşüm için ilgili bakanlıkça belirlenen kurumlara müracaat edilmesi gerekiyor.
Kentsel dönüşüm başvuru dilekçesi 2016 örneği:
…./…../2016
……………………………… Şirketi’ne
…………….. ili, …………….. İlçesi, …………… Mah., …………….. Cad., …………… Sok. , …………….. Apt., No:…….. tapuda ……….Pafta, ……….. Ada, …………. Parsel sayılı Yapıda Kat Malikiyim. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Lisanslı Kuruluşu olarak 6306 sayılı kanun kapsamında; Binamız RİSKLİ YAPI TESPİT RAPORU’ nun hazırlanması için gereğinin yapılmasını arz ederim.
Adı Soyadı
İMZA
EKİ :
1. Tapu Fotokopisi
2. Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
3. Tapudan alınmış Bina Kat Maliklerinin
Hisse Oranlarını Gösterir Belge/ Takyidat
4. Belediyeden Alınmış Binanın Statik Projesi veya
Statik Proje Olmadığına dair resmi yazı
5. Belediyeden UAVT ( Ulusal Adres Veri Tabanı ) Yazısı
( Yerleşim Yeri Adresi Doğrulama Yazısı )
6. Vekaletname
7. Şirket İmza Sirküsü ve Şirket Yetkilisi
Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
BAŞVURU SAHİBİNİN :
Adresi :…………………………….
……………………………………….
……………………………………….
Tel : …………………………………
Cep :…………………………………
Yalova Çevre ve Şehircilik İl müdürü Dr. Osman ulukaya kentsel dönüşüm kapsamında alınan kira yardımları için beyanname zorunluluğu olmadığını söyledi.
Yalova Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, kentsel dönüşüm kapsamında kira yardımı alanların bununla ilgili kira beyannamesi verme mecburiyetinin bulunmadığını söyledi.
Kira geliri olanların 1-25 Mart tarihleri arasında beyanname vermeleri gerekiyor. Ancak kentsel dönüşüm kapsamında Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen kira yardımlarının bu kapsamda yer alıp almayacağı ise merak konusuydu. Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Osman Ulukaya, kentsel dönüşüm kapsamındaki kira yardımları için beyanname verme mecburiyeti bulunmadığını söyledi. Ulukaya, "Kira geliri olan vatandaşların her yılın 1-25 Mart tarihlerinde bir önceki sene içinde elde edilen kira geliri için beyan vermeleri gerekmektedir. Bu kira beyannameleri internet üzerinden verilmektedir. Kentsel dönüşüm kapsamında vatandaşın aldığı kira yardımları için kira beyannamesi verilmemektedir, çünkü ‘6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun’ kapsamında ödenen kira yardımları kiralama işlemine dayanmamakta olup, yardım niteliğindeki bu ödemeler, Gelir Vergisi Kanununun 2’nci maddesinde sayılan gelir unsurlarından hiçbirine girmemektedir. Dolayısıyla söz konusu kira yardımının anılan kanunun 70’inci maddesi kapsamında elde edilen gayrimenkul sermaye iradı olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır" dedi.
BAYRAKLI Belediye Başkanı Hasan Karabağ, "Büyükşehirlere yapılan görüşmeler olumlu geçti. Oradan da inşallah geçecek. Ondan sonra da Bayraklı'nm önünü açmış olacağız" dedi. İzmir'de gecekondulaşmanın yoğun olarak yaşandığı Bayraklı'da vatandaşlarla müteahhitleri kentsel dönüşümde ortak bir zeminde uzlaştırma adına imar planlarında revizyon çalışmasının ilk adımı atıldı. Belediye meclisinde Tepekule ve Çay Mahalleri'ndeki 48 hektarlık alanı kapsayan 1/1000 ölçekli imar plan revizyonu meclis üyelerinin oyları ile kabul edildi.
BU KARAR TARİHE GEÇECEK
İki mahallede küçük parselleri birleştirerek imar planlarında değişlik yaptıklarını belirten Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, "Belediyelerin yapmaya çalıştığı kentsel dönüşüm uzlaşmasında sıkıntı yaşanıyor. Vatandaş, 'Oğlum, kızım var bunlara birer daire verin. İmar planlarını biraz daha iyileştirin. Ben de müteahhitle anlaşayım' diyor. Biz de bu kapsamda bir çalışma yürüttük. Küçük parseller birleştiriliyor ve inşaat hakları yukarıya doğru veriliyor. Caddeler 15 metre seviyesinden dar olmamak şartıyla yeniden dizayn ediliyor. Mecliste aldığımız bu karar tarihe geçecek. Dilerim bunu Bayraklı'nm tümüne yayarız. Büyükşehirle yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini arkadaşlarım bana iletti. Oradan da inşallah geçecek. Ondan sonra Bayraklı'nm önünü açmış olacağız. İmar planlarının kabul edilmesinin ardından vatandaşlarla müteahhitlerin anlaştığı süreci birlikte izleyeceğiz. Aldığımız karar, Bayraklımız ve İzmir için hayırlı olsun" dedi.
Öte yandan Yamanlar, Onur, Nafiz Gürman, Emek Gümüşpala, Manavkuyu, Adalet ve Osmangazi Mahalleri'nin bir bölümünde yürütülün plan revizyon çalışmaları sürüyor.
Bursa'nın kentsel dönüşümde vizyon projesi olan Soğanlı kentsel dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları son hızıyla sürüyor.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar,hızla yükselen Soğanlı Kentsel Dönüşüm Projesi inşaatında gelinen son nokta ve bundan sonra yürütülecek çalışmalar hakkında basın mensuplarına şantiye alanında tanıtım toplantısı düzenledi. Basın mensuplarına örnek daireyi gezdiren Başkan Dündar, daha sonra şantiye alanına girerek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
İLK ETAP YÜKSELİYOR
Projeyi tanıtan Dündar, "Osmangazi Belediyesi olarak 5 yıldır üzerinde çalıştığımız kentsel dönüşüm projemizde inşaatlar şu an hızla yükseliyor. Projede ilk olarak rezerv alanda inşaat çalışmalarını başlattık. Burada toplam bin 744 daire inşa edeceğiz. Daha sonra riskli alanda yaşayan vatandaşlarımızı buradaki konutlara taşıyacağız. Böylelikle hiç kimse mağdur edilmeyip, başka bir mahalleye taşınmak zorunda bırakılmadan dönüşümü gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Kentsel dönüşümün deprem riski olan bölgelerde vatandaşın daha güvenli konutlarda yaşantısını sürdürmek için yapıldığını ifade eden Dündar "Zemininde sıvılaşma tespit ettiğimiz Soğanlı'daki bu durumun önüne geçmek için 'Jet Graut' yöntemiyle zemine çimento enjekte ettik. Jet Graut en çok deprem yaşayan ülkelerden biri olan Japonya'da 1970'li yıllarda uygulanmış. Ülkemizde de 1986'dan itibaren kullanılıyor. Bu yöntemi projemizde uygulayarak zemini sağlamlaştırdık" dedi.
BÜYÜK KISMI YEŞİL ALAN
Projeyi Çevre Şehircilik Bakanlığı ile birlikte yürüttüklerini ifade eden Başkan Dündar, "Alanın kamulaştırmasını da birlikte yaptık. Protokolün ardından yetki belediyemize devredildi. Bu bölgede modern bir şehir planladık. Mimarisi ve planlamasıyla Bursa'nın merkezi olacak yeni bir mekân ortaya çıkıyor. Yüzde 15'i yapı, kalan kısmı ise yeşil alan ve sosyal donatı alanı olarak planlanmış. Toplam 418 bin 619 metrekare inşaat alanına sahip olan projede, konut alanı 299 bin 885 metrekareden oluşuyor. Zemin+5 kat olarak inşa edilecek olan binalarda 2+1, 3+1 ve 4+1 daireler yer
alacak" diye konuştu.
Piyalepaşa İstanbul, Türkiye'nin özel sektör tarafından gerçekleştirilen en büyük kentsel dönüşüm projesi olacak. Konut, rezidans, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşan karma kullanımlı projenin büyüklüğü dışındaki en önemli özelliği çevreci yaklaşımı. Projenin tamamı kentsel alanlar için geliştirilmiş 'Leed Neighborhood Development' (Mahalle Gelişimi), 3 ofis ve otel bloğu için ise 'Leed Green Building' sertikası için değerlendirmeye alındı. Piyalepaşa eğer sertifikayı almayı başarırsa Leed Neighborhood Development ile dünyada ve Türkiye'de bu sertifikaya sahip çok az sayıdaki projeden biri olacak. Piyalepaşa'nın kuşkusuz en önemli özelliği lokasyon. D-100 karayolu ve çevreyolu bağlantılarına, Dolmabahçe ve Kağıthane tünellerine, Çağlayan Adliyesi ve hastanelere yakın konumu, İstanbul'un gerçek merkezi olduğunun kanıtı. Üstelik, projede hayat başladığında Beyoğlu İstiklal Caddesi, Karaköy, Kabataş, Nişantaşı ve Beşiktaş gibi şehrin merkezi noktalarına sadece birkaç dakika içinde ulaşım imkânı sunulacak. Projeyi geliştiren şirket, Polat İnşaat tarafından kurulan Piyalepaşa Gayrimenkul. Toplam 800 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilen proje, 82 dönüm üzerine tasarlanmış. Yüksek binalar yerine daha çok alçak binaların yer aldığı yatay konseptte tasarlanan konut blokları 6-10 kat arasında, ofis blokları ise 5-12 kat arasında değişiyor. Ancak bu yatay konsept otel ve rezidanslarda yerini dikey yapüara bırakmış. 190 adet rezidansın yer aldığı blok 16, otel 18 katlı. Projenin fiyatları, alıştığımız standart kentsel dönüşüm fiyatlarının üzerinde. Konutların metrekare birim fiyatlarının ilk çıkışı 8 bin 500TL/m2 idi. Bir inşaat projesinin en önemli özelliği lokasyon. Bu projenin de lokasyonu tartışmaya açık olmayacak şekilde iyi. Şehrin bu kadar merkezindeki projenin satışa ilk çıktığı fiyatlardan sonra primleneceği de neredeyse kesin. Polat İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat'ın iddiası projenin teslimde, ilk satış fiyatları üzerinden yüzde 100 primleneceği şeklinde. Dilerim proje bütün yeşil bina sertifikalarını alır ve öngörülenin üzerinde primlenir.
Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yenilenen Bağcılar, yeni otel ve prestij konutprojeleriyle de yatırımcıların gözdesi haline geldi. Divan Otel, The Colours İstanbul, Wyndham Grand İstanbul, Holiday Inn istanbul Airport ve Royale Rotaja gibi dünyaca ünlü oteller de bu lokasyonu tercih etti. İnşaatı devam edenlerin de hizmete girmesiyle ilçede dünyaca ünlü 13 otel hizmet verecek.
İLÇE KABUK DEĞİŞTİRDİ
755 bin nüfusuyla İstanbul'un en büyük ilçesi olan Bağcılar, son yıllarda birbirinden yüksek yapıların yapılmasıyla birlikte adeta kabuk değiştirdi. Özellikle Mahmutbey ve Güneşli bölgelerinde son 4 senede yapılmaya başlayan projelerle birlikte İstanbul'un Manhattan'ı olma yolunda hızla ilerliyor.
ÜNİVERSİTELERİN TERCİHİ
Bağcılarda şu anda dünyaca ünlü 6 otel hizmet vermeye başladı. Bağcılar'da sadece otel yapılmıyor. Şu anda 70'e yakın konut, ticaret ve iş merkezleri yükseliyor. Bağcılar'daki bu değişim sadece konaklama sektörünü değil eğitim sektörünün de dikkatini çekmiş. Medipol Üniversitesi Hastanesi ve Kemerburgaz Üniversitesi de burayı tercih etti.
6 METRO 2 TRAMVAY HATTI
Bağcılar-Kabataş Tramvay Hattı'ndan sonra, Başakşehir-Bağcılar-Yenikapı Metro hattına kavuşan Bağcılar, Yenikapı'daki aktarma istasyonu sayesinde bir ayağı Sarıyer'e bir ayağı da Marmaray ile Kartal'a kadar metroyla ulaşım imkânına kavuştu. Mahmutbey-Kağthane- Alibeyköy- Mecidiyeköy Metro Hattı inşaatı da hızla devam ediyor.
CAZİBE MERKEZİ OLDU
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, "Bağcılara değer katmaya devam ediyoruz" dedi. Çağırıcı, "Yerel yönetimler arasında işbirliği yapılıyor önemli projeler hizmete sunuluyor.
Bağcılar Belediyesi olarak teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak ve imkânları sonuna kadar değerlendirerek her alanda yer almaya çalışıyoruz" dedi.
Resmi verilere göre 20 yılda 7 milyon bina kentsel dönüşümle birlikte yenilenecek. Toplam riskli bina sayısı 2014 verilerine göre yaklaşık 570 bin. Bu binaların geçtiğimiz yıl içinde 12 bin 500 adedi yıkılmış. Çalışmalar gösteriyor ki, deprem riski içinde olan binalarda yaşayan insan sayısı 1.5 milyonu geçmiş. Sorun büyük ve hızla çözüm istiyor. Lakin, “kentsel” değil “parsel” bazında yapılan dönüşüm, mahalle aralarında tek bina yıkıp emsale göre yükselmek sorunları çözmek bir yana, maalesef arttırıyor.
KADIKÖY KONUNUN MERKEZİNDE
İstanbul’da dönüşümün en önemli duraklarından Kadıköy’de 30 bin 600 bina var ve bunların yalnız yüzde 10’u depremden sonra, yeni yönetmeliğe göre yapılmış.Konutların yüzde 90’ı ise mühendislik hesapları olmadan inşa edildiği için bunların da yüzde 45’i acil olarak yıkılmalı.
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tavukçuoğlu, Kadıköy’de dönüşüm için 872 ruhsat başvurusu yapıldığını, 2015’te bu rakamın 1000’e yükseldiği belirtirken bunun yılda ortalama 1000 şantiye anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Bir yandan şehir şantiyeye dönüyor, diğer yandan çözüm emsal artışı olarak sunuluyor. İnşaatlar bitince sonuçtan memnun kalacak mıyız? Sağlam binalarımızla yaşanmaz bir kent mi bekliyor bizi? Çocuklar, yaşlılar, gençler için özel alanlar, engelliler için duyarlı kaldırımlar, araçlar için çözüm, emsale bağlı artan yoğunluğa cevap verecek yollara ne oluyor? Parsel bazında emsale bağlı kat artışı “kentsel dönüşüm” değil, “kentsel dönüşememek” anlamı taşıyor!
EMSAL SORUNSALI
Dönüşümün en önemli sıkıntılarından biri parsel bazında yapılması. Kentsel dönüşümün başlamasından bu yana geçen 2 yıllık süreçte 300 parselde kentsel dönüşüm projesine imza atmasına rağmen Mimar Ahmet Erkurtoğlu, aynı parselde bulunan 10 katlı binayı yıkıp yerine 12 katlı yeni bir bina yapmanın kentsel dönüşüm olmadığına, Kadıköy’de ikamet edenlerin sayısının artacağına, dolayısıyla insan ve araç trafiğinin artışına ama bu artışa cevap verecek altyapı, yol, yeşil alanlar ve rekreasyon alanlarının bırakılmadığına dikkat çekiyor.
Önceden yangın merdivenleri, balkonlar dahil 2.07 bir emsal söz konusu iken yüzde 20’lik artışla 2.48’e çıkan emsalde balkon ve merdivenler de hariç tutulmuş. Bu da hızlı emsal artışı ile yoğunluğu artırıyor. Oysa parsel büyüklüğü ve emsal ilişkisi bir plan dahilinde mutlaka kurulmalı. Ada bazında dönüşüm ele alınmalı ve yeşil alanı, otoparkı ile boşaltma yapılıp, boşaltılan alandaki hak diğer parsellere eklenerek “emsal transferi” yapılabilir.
Bu planlamalar sürdürülebilir bir kent için ve deprem beklentisi olan İstanbul için nefes alma noktalarını ve kaçış alanları olacaktır. Aynı parselde 10 yerine 12 kat yaparak sorunları çözemeyeceğimiz net!
Çankırı Belediyesi, TOKİ işbirliği ile gerçekleştirilen Kale altı Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi’nin 2. etap çalışmaları ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Vali Vahdettin Özcan, Yüklenici Firma Sahibi Sefa Özçelik, Firma Proje Koordinatörü Yalçın Kapancı ve basın mensuplarının da katıldığı toplantıda; Belediye Başkanı İrfan Dinç, Karatekin ve Mimar Sinan Mahallerinin bir bölümünün dâhil olduğu 2. etap alanı ile ilgili bilgilendirmeyi görsel sunum eşliğinde gerçekleştirdi. Çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Dinç, projenin 22 ada 314 parsel üzerinde oluştuğunu ve yaklaşık 55 bin metrekarelik bir alanı kapsadığını, Toplu konut İdaresi Başkanlığınca 26 Ocak 2015 tarihinde ihale edilen 2. etap alanının TOKİ ile müteahhit firma arasında sözleşme imzalanmış olup yer teslimi yapıldığını belirtti.
YERİNDE DÖNÜŞÜM HAMLESİ
Hak sahipleri ile TOKİ arasında planlama, görüşme, kamulaştırma ve mahkemeler açısından Çankırı Belediyesi’nin önemli bir köprü olduğunu ifade eden Dinç, hak sahiplerinin hak ettiği metrekareler ne ise onu alacağını kaydetti.
İnşaat süresi 600 gün olarak belirlenen 2. etap çalışmaları sonunda 502 konutun 163’ü hak sahiplerine teslim edilirken 327 konut ise TOKİ tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde satışa çıkartılacak. Projenin tamamlanması ile hak sahipleri, haklarının olduğu yerlerden ev sahibi olacak.
İhale bedelinin 57 milyon 333 bin TL olduğu proje kapsamında 97 ayrı bina ve 6 çeşit konut tipi bulunuyor. 175 adet 3+1 dairelerin; 41 adedi 133 metrekare, 134 adedî 126 metrekare; 327 adet 2+1 dairelerin ise 92 adedi 98 metrekare, 52 adedi 92 metrekare, 78 adedi 110 metrekare, 78 adedi 99 metrekare ve 27 adedi 100 metrekare brüt alana sahip olacak.
MAHALLE KÜLTÜRÜNÜ YANSITAN MİMARİ
2. etap Kentsel Dönüşüm Projesi, çok katlı bina yerine mahalle kültürünü yansıtan mimarisiyle de dikkat çekiyor. Proje kapsamında; 3+1 konutların 2 adedi 3 katlı, 18 adedi 4 katlı ve 2 adedi 5 katlı; 2+1 konutların 7 adedi 3 katlı, 38 adedi 4 katlı ve 8 adedi 5 katlı olarak inşa edilecek. 502 konut ile 300 kişilik camii, alt yapı ve çevre düzenlemesinden oluşan proje; sakin mimari özelliği ile mahalle kültürünün sıcaklığını yansıtıyor. Virane, para etmez yerlerin kentsel dönüşüm ile değerinin artacağını belirten Dinç, bunun hak sahipleri için kayıp değil iyi bir rant olacağını ifade etti.
İMARETE HAYAT VERECEK
Belediye Başkanı İrfan Dinç, Kale altı Kentsel Dönüşüm sayesinde İmaret Bölgesi’nde kaybolan hayatın yeniden canlanacağını dile getirdi.
Dinç, 2013 yılı Aralık ayı itibari ile 19.000 metrekarelik alanda 280 konut yapılarak hak sahiplerine teslim edilmesinin ardından 2. etap ve onu takip edecek diğer etap çalışmalarının tamamlanması ile birlikte vatandaşların, evlerine gitmek için İmaret Bölgesini kullanacağını ve böylece bölgenin yeniden hayat bulacağını da sözlerine ekledi.
Bilgilendirme Toplantısı sonunda basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Dinç, ayrıca; İnaç köy Tarım Kent Sitesi önünde bulunan 65.000 m2’ lik alanda emeklilere hitap edecek şekilde konut üretiminin planlandığını ve projelendirme çalışmalarının devam ettiğini de söyledi. Çalışmaları birlikte yürüttüğü ekibine de teşekkür eden Dinç, ekibinin ülke çapında en üst seviyede donanıma sahip olduğunu da belirtti.
2. etap çalışmalarını yakından takip ettiğini söyleyen Vali Vahdettin Özcan, Belediye Başkanı İrfan Dinç’in ne büyük gayretler sarf ettiğinin yakından şahidi olduğunu belirterek Başkan Dinç’e ve TOKİ Başkanı M. Ergün Turan’a teşekkür etti.
Eyüp’e bağlı Güzeltepe, Çırçır, Akşemsettin, Karadolap, Yeşilpınar ve Alibeyköy Merkez Mahallelerinde kentsel dönüşüm korkusu bitmek bilmiyor. Belediyenin, mahalle muhtarlarını muhatap almamasına ve halka danışmadan kentsel dönüşüm projelerini onaylamasına tepkiler devam ediyor. Mücadeleler sonucu birçok mahallede tapularını almaya hak kazanan halk, sonrasında da çareyi kat karşılığı evlerini müteahhite vermek zorunda kaldı. Şimdilerde ise mahalle halkı kentsel dönüşümün ne zaman kendilerini vuracağını bekliyor. Hâlâ tapusu olmayan ve yeşil alan gözüken mahallelerde de sessizlik hakim. Görüştüğümüz Karadolap Mahallesi Muhtarı Ali Ekber Binici, Güzeltepe Mahalle Muhtarı Haydar Penez, Çırçır Mahallesi Muhtarı Yusuf Gül, işlerinin sadece mühür basmak olmadığını söyleyerek birlik olma çağrısı yaptı. Eyüp İlçesi ve Mahalleleri Güzelleştirme Derneği Başkanı Ahmet Akgüzel ise bölgelerinde yapılacak kentsel dönüşüm projesinin kararını halkın vermesi gerektiğini söyleyerek, yeni bir mücadele hattının kurulması gerektiğini söyledi.
PLAN YAPARKEN HALKI DÜŞÜNMÜYORLAR
Çırçır Mahallesi Muhtarı Yusuf Gül: Bu bölgede iki bine yakın gecekondu yeşil alan içerisinde görülüyordu belediyenin planlarında. Çok uğraşmamıza rağmen bu alan yerleşime çevrilmedi. Fakir fukaranın yirmi yıldır oturduğu evin tapusunu vermediler, insanları mağdur ettiler. Büyük kentsel dönüşüm planında 6 Ekim’de ihaleye verilen bu alanda bulunan gecekondular tasviye edilmek istendi. Haliç çevresi, Baraj Yolu çevresi yeniden düzenleniyor, burası mesire alanı oluyor. Dereye denizden su pompalanacakmış, kayıklarla gezilebilecekmiş bu derelerde. Dolayısıyla buralar çok değerli oluyor. Yaklaşık 600 kişi 2000 yılından sonra yaptığı için evlerine tapu alamadılar. Dolayısıyla bunların parselleri Milli Emlak’a gitti ve Milli Emlak bunları Devlet İhale Kanunu’na göre ihaleye çıkartıp satmak istiyor. Şu an yapılan kentsel dönüşüm ihalesinden halk korkuyor, ne zaman yapılacağı konusunda tedirginiz. Şu anda bölgemizde ve İstanbul’un birçok bölgesinde üretilen konutları işçi alamaz, memur alamaz, emekli alamaz. Bölgedeki halka göre, gelire göre fiyatlar çok yüksek. Bizim yeşil alan olarak gösterilen bölge için çok çalışmamız oldu. Önerimiz şuydu belediyeye; bu bölgede yaşayan halkın tapuları hak sahiplerine veril-sin, hak sahipleri kendileri müteahhite versin, fakat kabul edilmedi. Mahallelinin faydalanacağı yeşil alan ve sosyal alan yok. Büyük de bir otopark sorunu var bölgede. Öyle ki 40 bin nüfusu olan bir mahallede sosyal alan yok. Spor kulübümüz var ama sahası yoktur. Düşünün işte 450 öğrencisi olan spor kulübünün sahası yok. Planlamayı masa üstünde yapıyorlar halka soran yok. Bu sorunların gideril-mesi için belediyenin sivil toplumla iletişimde olması gerekiyor. Mesela bu 2005 Alibeyköy Revizyon Planı’nda çok mağdur olan var. Adam hiç alakası olmayan yere yol koymuş, hiç alakası olmayan yerde yeşil alan göstermiş. Planlamalar yapılırken halkın ihtiyaçları gözetilmiyor. Halk da panik halinde elindeki alanı müteahhitlere kaptırıyor. Biz diyoruzki komşularınızla birlikte davranın tek tek hareket ederseniz hepiniz zararlı çıkarsınız, en az yarısını isteyin yapılan dairenin diyoruz. Birçok müteahhit bodrum katı daire gösterip kandırıyor insanları.
BİRLEŞİRSEK GERİ ADIM ATTIRIRIZ
Karadolap Mahallesi Muhtarı Ali Ekber Binici: Yeşil alan ile ilgili sorunlarımız yeni değil, 15-20 senedir süregelen sorunlar bunlar. Birçok insanın da mücadelesiyle bir yerlere gelindi. Tam istediğimiz yerde değil gelinen nokta fakat daha çok onların bize dayattığı şekilde gelişti olaylar. Halkı korkutup, bölmeye çalıştılar. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştılar. Kısmen bunu başardılar da. Denize düşen yılana sarılır misali bazı insanlar arazilerini bunlara verdiler. İki daire, üç daire karşılığında bunların dediklerine razı oldular. Birçok alan gitti. Geriye kalan alanlar ise Büyükşehir Belediyesi, KİPTAŞ ve TOKİ’ye ait. Bilindiği üzere 7-8 ay önce Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada, Eyüp-Karadolap’ta kentsel dönüşüm başlatılacağını söylemiş ve bunun KİPTAŞ ve TOKİ aracılığıyla yapılacağını belirtmişti. Biz bu konuşmanın görüntülerini topladık ve halka gösterdik. Halka değil ranta dayalı bir proje yürüttükleri için sorunları çözme noktasına gelemiyorlar. Bu sorunların çözülmesi ve tartışılması için halk toplantıları, sinevizyon gösterimleri düzenleyerek insanlarımızı bu konuda bilinçlendirmeye çalıştık. Daha sonra bir komisyon oluşturmaya karar verdik. Fakat bu komisyonun içerisindekiler siyasi olarak belediyeye yakınlığından dolayı insanları bölmeye çalıştılar. Yaptığımız toplantının ertesi günü bize danışmadan belediye başkanıyla görüşmeye çalıştılar. Oysa bizim amacımız siyaset yapmadan halkı aydınlatmaktı. Tepkimizi dile getirmek için Çırçır, Karadolap ve Alibeyköy halkı olarak belediyeye yürüdük, yaklaşık 2 bin kişi vardı yürüyüşte. Muhtarlar da katılacaktı ama doğru olmaz diyerek katılmadılar. Ben belediye başkanı ile görüşmemizde ‘Sen militan mısın?’ dediğinde ben de ‘Olmam gereken yerdeyim’ dedim. Kendi konuşmasını insanlara izlettiğimizi, gizli kapaklı işler çevirmediğimizi söyledim. Biz bu meselenin ancak birleşerek ve kararlı bir şekilde karşısında durursak geri adım attırabiliriz. Öncelikle muhtarlar olarak birlik sağlamalıyız. Halkın yanında rantçıların karşısında durmalıyız. Ben kendi adıma halkın yararına olmayan hiçbir uygulamayı kabul etmeyeceğim. Halkın barınma hakkına bir saldırı olursa da sokağa da dökülürüz, kepçenin önüne de dururuz, hukuki olarak da gerekirse AİHM’ye kadar da götürürüz davamızı. Muhtarlık sadece mühür basmak değildir benim için. Birlik olmazsak bu sorunların altından kalkmamız mümkün değil. Parçalayıp, yalnız bırakıp halkın gözünü korkutarak yapmak istediklerini yapıyorlar.
GECEKONDULARI ARAR OLDUK
Eyüp İlçesi ve Mahalleleri Güzelleştirme Derneği Başkanı Ahmet Akgüzel: Kentsel dönüşüm sorunu sadece bölgemize has bir sorun değil. İstanbul genelinde bir sorun. Bölgemizde yapılacak olan kentsel dönüşüm projesi kararını burada yaşayan halk vermeli. Özetle şöyle söyleyelim il yerleşim yerlerinden biri 2007’de açıldı. Tapuların alınması üzerine çağrılar yapıldı pankartlarla. Hisseli tapuları vermesi gerekirken bunu bile vermiyorlar. Gerekçe olarak‚ tek tek vermeyeceğiz ada olarak gelin’ diyorlar. Vatandaşlar ada olarak da birleşiyor. Bu sefer ’Biz birşey düşünüyoruz’ diyorlar. Vatandaşları güç durumda bırakıp olabildiğince de mağdur ettiler. Yapılacak çalışmalar bireysel değil, toplumsal bir çalışmadır. ’Ben yaptım benim dediğim olacak’ dediklerinde ortaya rant çıkıyor. Bayramoğlu bunun en büyük örneği. Bizim talebimiz eğer kentleşme olacaksa bu dokuyu bozmadan, burada yaşayanları da içine katarak, önerileri alınarak yapılması, yerinde dönüşümün yapılması. Burada yıllarca yaşamış, emek harcamış insanlardan kaçırarak, gizli saklı işler çevrilmesin. Aslına bakarsanız kentsel dönüşüm dediler, gecekonduları yıktılar bina diktiler. Şimdi o gecekonduları arar olduk. Gecekonduların az da olsa önünde bir bahçesi olurdu, insanlar oturur sohbet ederlerdi. Şimdi yapılan binalarda ne otopark var ne de çocukların oynayabileceği yeşil alan var. Yerinde dönüşüm de desen böyle olmaz. Yani dönüşüm dedikleri şey aslında toplumdan kaçırılan rant üzerine düşünülen bir durum. Yasal olarak yapacağız diye yasaya sığınarak halkı yerinden etmekten başka bir şey değil bu.
VERİLEN SÖZLER TUTULMUYOR
Güzeltepe Mahalle Muhtarı Haydar Penez: Kentsel dönüşüm deyince insanların tüyleri diken diken oluyor. Maalesef devlet tarafından insanlara verilen sözler yerine getirilmiyor. Belediye başkanı, adayıyken ‘Ben kentsel dönüşüme karşıyım’ diyen Remzi Aydın, başkan seçildikten sonra ‘Ben bu işe kellemi koyarım’ diyor. Biz bu tehlikeleri yıllar önce sezmiştik. Güzeltepe, Çırçır, Akşemsettin, Karadolap, Yeşilpınar’ın bir kısmı ve Alibeyköy merkez olmak üzere buralarda ciddi bir rantın döndüğünü daha önceden görmüştük. Buralarda yaşayanların arazilerini yeşil alan adı altında kamulaştırıp sonradan imara açarak çok ciddi bir rant sağladılar. Madem yeşil alan ilan ettin, niye park yapmak yerine toplu konut bilmem ne adı altında tekrardan imara açtın? Madem imara açacaktınız da buradaki mülk sahiplerini neden gönderdiniz? Eğer gerçekten bu insanlara iyilik etmek istiyorsanız tapusunu verin, halk kendisi yapsın. Bildiğimiz kadarıyla bu bahsettiğimiz mahalleler büyükşehir tarafından ihaleye çıkartıldı ve özel bir şirkete peşkeş çekildi. Özellikle büyük araziler üzerinde ciddi plan değişiklikleri yaptıklarını duyduk. Düne kadar verdikleri vaatlerle bugün söyledikleri aynı değil.
TEK TEK BİR ŞEY YAPAMAYIZ
Bayramoğlu Mahallesi’ne sözde hastane yapacaklardı, Vakıf üniversitesi gelecekti. Torunlar İnşaat’a verdiler. Biliyorlar ki bizim halkımız okul ya da hastane denilince fazla itiraz etmiyor, onlar da bunu kullanıyorlar. Hasdal Kışlası’nın içindeki 60 bin dönümlük arazinin 2 bin dönümünü imara açmak için büyükşehir belediyesinin meclisinden onaylayıp geçirdiler. Ben yerinde dönüşüme razıyım halk da bunu istiyor. Adil bir kentsel dönüşüm olsun herkes kendi yerinde kalsın. Bunların imar projelerinde bir sorun var. Bunların derdi fakir, fukarayı şehrin dışına itip birbirinden kopartmak, sonra da lüks siteler yaparak varlıklı olanlara buraları hediye etmek. Vatandaşın lüks sitelerin aidatını bile verecek gücü yoktur, bunu çok iyi biliyorlar. Bizim halkımız evinin önünde oturup sohbet etmeyi sever, sitelerde bu olmuyor. Yine mahallesinde, evinin önünde düğününü, nişanını yapardı. Cenazesi olur hep birlikte kaldırırlardı. Ama sitelerde oturanlar karşı komşusunu tanımıyor. Bu kentsel dönüşüm bahanesiyle halkımızı kendi kültüründen uzaklaştırıyorlar. Bunlara karşı özellikle Alibeyköy bölgesindeki muhtarlar bir araya gelmeli, sivil toplum kuruluşlarıyla da birlikte hareket ederek kamuoyu oluşturulmalı, yoksa tek tek yapabileceğimiz hiç bir şey yoktur. Yasalar elimizi kolumuzu bağlıyor. Vakit geç olmadan bir araya gelmeli bu rantçılara karşı, yerimizi, yurdumuzu birlikte savunmalı, kültürümüze birlikte sahip çıkmalıyız
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Salih Yılmaz, İzmir’de yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının yeterli olmadığını söyledi.
İzmir’de, depreme dayanıksız yapı stoğuna sahip, zemini sıkıntılı bölgelerin olduğunu anlatan Yılmaz, İzmir’in kentsel dönüşümde yavaş ilerlediğini belirtti.
Yılmaz, bir takım çalışmaların yapıldığını ancak yeterli olmadığını dile getirirken; İzmir’deki problemin diğer şehirlere oranla daha büyük olduğuna dikkat çekti, çözüm önerisi sundu.
Kentsel dönüşüm konusunda çok ciddi teşvik ve vergi avantajları sağlandığını vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, binası zaten depreme dayanıklı olan vatandaşlara da ek teşvik verilebileceğini kaydetti. Doç. Dr. Yılmaz, “Deprem sigortasında, depreme dayanıklı ya da dayanıksız ayrımı yapılmadan her binaya aynı prim yükleniyor. Örneğin kaza riski daha yüksek olan sürücüler daha çok kasko öder. Depreme dayanıklı binaların prim yükü azaltılırsa, bu da vatandaş için ayrı bir teşvik edici unsur olur” dedi.
“GECEKONDU SORUNU YERİNDE DURUYOR”
Doç. Dr. Yılmaz, yıllardır şehrin gecekondu sorununun yerinde durduğunu belirterek şöyle konuştu: "Kentsel dönüşüm daha çok gecekonduları dönüştürme şeklinde yol alıyor. Kentsel dönüşümde; bir- iki katlı binaları yıkıp, yerine imar planları el verdiğince çok katlı bina yapmak şeklinde bir yaklaşım gelişti. Asıl problemli olan sahil bölgeleri yerinde duruyor. Gecekondu da problem ama onlar az katlı bina. Asıl büyük can kayıplarını, yüksek katlı binaların olduğu bölgelerde bekliyoruz. Buralarda yapılan bir şey yok. İzmir yapılaşma olarak da çok sıkışmış durumda. Sahil şeridinin etrafı dağla çevrili ve dar bir bölgede yapılaşma oluyor. Bu anlamda kentsel dönüşümü planlamak çok zor. Devletin bu konuda ciddi bir iradesi var. İnşallah bir an önce hayata geçer.”
GÖKDELENLER BÖLGESİ YANLIŞ SEÇİM
İzmir’in yeni kent merkezi olarak planlanan Bayraklı ilçesinin zeminine de dikkat çeken Doç. Dr. Yılmaz, bölgenin kötü bir zemin profilinin olduğunu belirtti. Doç. Dr. Yılmaz, bunun; Gökdelenler Bölgesi olarak anılan Bayraklı’ya yapılan tüm yapıların kötü olduğu anlamına gelmediğini de vurgulayarak şunları söyledi:
“Gökdelen tasarımı üst düzey mühendislik gerektirir. Temenni ediyorum ki bu yapılar için üst düzey hizmet alındı. Depreme dayanıklılığı anlamında yapı denetimi kanunu çerçevesinde ciddi analiz, denetimler yapılmıştır. Ancak seçilen bölge, zemin olarak çok kötü. Ekonomik sebeplerle, merkezi olması açısından seçilen bu bölge yerine, şehrin başka bir alanı seçilseydi daha iyi olabilirdi.”
“RADİUS" PROJESİ GEÇERLİLİĞİNİ KAYBETTİ
İzmir’de meydana gelebilecek deprem zararlarının tespitini ve bu zararların azaltılmasına yönelik tedbirlerin belirlenmesini içeren 1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi tarafından hazırlanan Radius projesine değinen Doç. Dr. Yılmaz, “O günden bugüne o çalışmanın geçerli olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü bina stoğu çok değişti. Boş arsalara yapılan yeni binalar ve bu konuda gelişen yeni bilimsel teknikler var” dedi.
“SAHİL BANDI TEHLİKEDE”
Özellikle sahil şeritlerindeki ve körfeze yakın dolgu bölgelerdeki binaların durumunun daha tehlikeli olduğuna işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, bunun genel olarak Türkiye’deki binaların ortak problemi olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Yılmaz, “Özellikle sahil bölgesindeki pek çok binada beton dayanımları kötü olduğu için, binaların demirleri paslanmış durumda. Beton kötü olunca, zamanla demir eriyor. Betonu kötü, demiri paslanmış bir binada kendinizi güvende hissedebilir misiniz?” diye konuştu.
Resmi verilere göre 20 yılda 7 milyon bina kentsel dönüşümle birlikte yenilenecek. Toplam riskli bina sayısı 2014 verilerine göre yaklaşık 570 bin. Bu binaların geçtiğimiz yıl içinde 12 bin 500 adedi yıkılmış. Çalışmalar gösteriyor ki, deprem riski içinde olan binalarda yaşayan insan sayısı 1.5 milyonu geçmiş. Sorun büyük ve hızla çözüm istiyor. Lakin, “kentsel” değil “parsel” bazında yapılan dönüşüm, mahalle aralarında tek bina yıkıp emsale göre yükselmek sorunları çözmek bir yana, maalesef arttırıyor.
KADIKÖY KONUNUN MERKEZİNDE
İstanbul’da dönüşümün en önemli duraklarından Kadıköy’de 30 bin 600 bina var ve bunların yalnız yüzde 10’u depremden sonra, yeni yönetmeliğe göre yapılmış. Konutların yüzde 90’ı ise mühendislik hesapları olmadan inşa edildiği için bunların da yüzde 45’i acil olarak yıkılmalı.
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tavukçuoğlu, Kadıköy’de dönüşüm için 872 ruhsat başvurusu yapıldığını, 2015’te bu rakamın 1000’e yükseldiği belirtirken bunun yılda ortalama 1000 şantiye anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Bir yandan şehir şantiyeye dönüyor, diğer yandan çözüm emsal artışı olarak sunuluyor. İnşaatlar bitince sonuçtan memnun kalacak mıyız? Sağlam binalarımızla yaşanmaz bir kent mi bekliyor bizi? Çocuklar, yaşlılar, gençler için özel alanlar, engelliler için duyarlı kaldırımlar, araçlar için çözüm, emsale bağlı artan yoğunluğa cevap verecek yollara ne oluyor? Parsel bazında emsale bağlı kat artışı “kentsel dönüşüm” değil, “kentsel dönüşememek” anlamı taşıyor!
EMSAL SORUNSALI
Dönüşümün en önemli sıkıntılarından biri parsel bazında yapılması. Kentsel dönüşümün başlamasından bu yana geçen 2 yıllık süreçte 300 parselde kentsel dönüşüm projesine imza atmasına rağmen Mimar Ahmet Erkurtoğlu, aynı parselde bulunan 10 katlı binayı yıkıp yerine 12 katlı yeni bir bina yapmanın kentsel dönüşüm olmadığına, Kadıköy’de ikamet
edenlerin sayısının artacağına, dolayısıyla insan ve araç trafiğinin artışına ama bu artışa cevap verecek altyapı, yol, yeşil alanlar ve rekreasyon alanlarının bırakılmadığına dikkat çekiyor.
Önceden yangın merdivenleri, balkonlar dahil 2.07 bir emsal söz konusu iken yüzde 20’lik artışla 2.48’e çıkan emsalde balkon ve merdivenler de hariç tutulmuş. Bu da hızlı emsal artışı ile yoğunluğu artırıyor. Oysa parsel büyüklüğü ve emsal ilişkisi bir plan dahilinde mutlaka kurulmalı. Ada bazında dönüşüm ele alınmalı ve yeşil alanı, otoparkı ile boşaltma yapılıp, boşaltılan alandaki hak diğer parsellere eklenerek “emsal transferi” yapılabilir.
Bu planlamalar sürdürülebilir bir kent için ve deprem beklentisi olan İstanbul için nefes alma noktalarını ve kaçış alanları olacaktır. Aynı parselde 10 yerine 12 kat yaparak sorunları çözemeyeceğimiz net!
Hızla yenilenen kent hayatının getirisi olan kentsel dönüşüm artık İş Bankası'nın sağladığı Kentsel Dönüşüm Kredisi ile artık daha kolay. İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyası ile konut kredilerinde yıllık %4, işyeri kredilerinde ise yıllık % 3 daha düşük faiz oranı uygulanıyor.
İş Bankası yine yüz güldüren bir kampanyaya imza attı. İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredilerinde ilk başvuruları alan ve bu kapsamnda en çok kredi kullandıran banka olarak kredi taleplerinize en uygun ve hızlı çözümler üretiyor. İnternet üzerinden duyurduğu Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyası kapsamında İş Bankası kentsel dönüşümde de yanınızda.
Kentsel Dönüşüm Kredilerinde devlet desteği sayesinde konut kredilerinde yıllık %4, işyeri kredilerinde ise yıllık % 3 daha düşük faiz oranı uygulanır. İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyası detaylarına göre, enerji verimli binalarda, yeni konutun "Enerji Kimlik Belgesi"nde yazan enerji sınıfı B ise yıllık %4,5; A ise yıllık %5 faiz desteği uygulanıyor. İşyeri kredilerinde ise Enerji Kimlik Belgesi'nde yazan enerji sınıfı B ise yıllık %3,5; A ise yıllık %4 faiz desteği uygulanıyor.
İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyasından riskli binalarda veya riskli alanlarda taşınmazı bulunan Mülk Sahipleri ile bu taşınmazlarda ikamet eden kiracılar, binalarını yeniden inşa etmek, yeni bir konut/işyeri satın almak veya mevcut binalarını güçlendirmek için faydalanabiliyor.
İş Bankası ile Kentsel Dönüşüm Kredisi ile faydalanacağınız avantajlardan sadece birkaçı:
• 24 aya kadar ana para ödemesiz dönem
• Riskli Yapı Raporu düzenlemeye rapor ücreti indirimi
• Kentsel Dönüşüm Destek Paketi (taşınma masrafı, kira masrafı, depozito ödemesi vb. ihtiyaçlar)
• Müteahhitlerden inşaat tamamlanma garantisi
Kentsel dönüşüm harekerine 216 Yapı da katıldı. Türkiye’nin çürük binalardan kurtulması için kendilerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getireceklerini belirten 216 Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Bilent Dündar, “Kentsel dönüşümün en iyi şekilde yapılabilmesi için tüm inşaat firmalarına büyük görevler düşüyor. Biz de adeta sosyal bir sorumluluk olarak gördüğümüz dönüşüm projelerine hız verdik. Daha güzel yarınlar için 2016’da tüm tarafların ortak paydada buluşacağı ve hak kaybının olmayacağı dönüşümlere imza atacağız ve mutluluğa adeta tuğla öreceğiz” dedi.
Herkesin yüzü gülecek
Dönüşüm projelerinde amaçlarının tüm hak sahiplerini memnun etmek olduğuna da dikkat çeken Dündar, “Hak sahipleri ile masaya oturduğumuzda aklımızdan bir tek şey geçiyor. O da memnuniyet. Biz hak sahiplerinin yüzü masadan kalkarken gülsün istiyoruz. Kazan kazan modelinde şimdiye kadar yaptığımız kentsel dönüşüm görüşmelerinde de hak sahipleri masadan hep gülerek kalktı. İlk kentsel dönüşüm projemiz Kozyatağı’nda yükselecek. Dönüşümde doğanın korunmasına da büyük hassasiyet gösteriyoruz. Nitekim Kozyatağı proje alanımızda bulunan asırlık ağaçları korumaya aldık” şeklinde konuştu.
Bu yıl 3 projeyi dönüştürecek
Üç kentsel dönüşüm projesinde hak sahipleriyle anlaştıklarını aktaran Bilent Dündar, Kozyatağı’nda mahalle konseptini yaşatacaklarını söyledi. Dalyan, ultra lüks ve deniz manzaralı bir proje olarak tasarlandı. Dündar, Taşdelen’de ise kalite ve konfordan ödün vermeden uygun fiyatlı konut yapacaklarına dikkat çekti. Kozyatağı’nda yükselecek 216 Bahar projesi 16 kattan ve 58 daireden oluşacak. Burada 2+1 dubleks, 3+1, 3+1 dubleks, ve 4+1 dubleks tipinde büyük daireler olacak. Dalyan projesi 12 bin metrekare alanda iki blokta 54 daire şeklinde inşa edilecek. Daire tipleri 2+1, 3+1 ve 4+1 olarak değişkenlik gösterecek. Taşdelen’de ormanın yanı başında inşa edilecek proje ise 4 blok 2+1 ve 3+1 daire tipinde toplam 176 konuttan oluşacak.
Yeni görüşmeler var
En büyük sermayelerinin güven olduğunu dile getiren Bilent Dündar, kentsel dönüşümde ise güvenin çok daha fazla öne çıktığını söyledi. Hak sahipleriyle yaptıkları anlaşmada hak sahiplerinin kendilerine güvendiğini belirten Dündar, “Karşı tarafa verdiğimiz güven bize yeni dönüşüm talebi olarak yansıyor. Birçok site veya apartman sakini bizi de dönüştürün diyor. Tüm talepleri değerlendiriyoruz” bilgisini verdi.
Kentsel dönüşümün tüm hızıyla devam ettiği Üsküdar'da, Yavuztürk'ten sonra ikinci kentsel dönüşüm ofisi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde açıldı. Açılış töreninde vatandaşlara etli pilav dağıtıldı.
Üsküdar Belediyesi, ilçedeki Kentsel Dönüşüm konusunda çözümü hızlandırmak için ikinci dönüşüm ofisini açtı. Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'ndeki dönüşüm ofisi açışına Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, muhtarlar ve mahalle sakinleri katıldı. Başkan Türkmen açılışta vatandaşlarla yakından ilgilendi.
Kentsel Dönüşüm Ofisinin açılış konuşmasını yapan Başkan Türkmen, "Kentsel Dönüşümü ertelemek için önümüzde bir engel kalmadı. Önümüzdeki en büyük engel imar sorunuydu. Bize her gittiğimiz toplantı da 'bizim imar işleri ne olacak' diye sorular soruyordunuz. Seçim öncesi size vaatlerde bulunduk. Biz bu sorunu çözeceğiz dedik. Şimdi ise kentsel dönüşüm Üsküdar'da olacak. Boğaz bölgesinde bu iş tamamdır diye ben size söz verdim. Ben şimdi size Belediye Başkanı sıfatıyla 19 Kasım günü alınan kararlara göre söylüyorum. Bu bölgede imarla ilgili bir problem yoktur. Bu bölgede ki problem artık imar değildir. Bu alanın değeri ve imarı bire beş oldu. Bu alan 0,3 emsaldi, 1,5 emsal oldu" dedi.
Başkan Türkmen'in konuşmasının ardında, protokol üyeleri ve mahalle sakinleri ile birlikte ofisin kurdele kesim töreni yapıldı. Ofisi inceleyen başkan Türkmen, mahalle sakinleriyle kentsel dönüşüm hakkında sohbet etti.
"MAHALLEMİZ GÜZEL BİR YER HALİNE GELECEK"
Mahalle sakinlerinden Osman Hayta, kentsel dönüşüme destek verdiklerini söyleyerek, "Dönüşümle ilgili bilgileri almaya geldik. Başkanımın da dediği ailemiz biraz kalabalık. Burada olmayan kardeşlerim ve ailem var onlarla konuşacağım. Eğer şartlar oluşursa tabi ki memnuniyetle topluma ayak uydurmak için buradayız. Yaşadığımız alanda ulaşım sıkıntılı, alışveriş sıkıntılı yani başka yerlerde olanları görünce imreniyoruz. Biz bu imkanların bizim de olmasını istiyoruz. Eğer ki şartlar oluşursa memnuniyetle evet deriz" diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy mahallesinde 5 daire ve 1 dükkanı olduğunu dile getiren Gülfidan Acar, "Eğer ki istediğimi verirlerse kentsel dönüşüm istiyorum. Kentsel dönüşümün gelmesiyle beraber gecekondulardan kurtulacağız. Bizim mahallemiz güzel bir yer haline gelecek. 1975 yılında buraya geldik ve kendimiz biriktirip ellerimizle yaptık" şeklinde konuştu.
Sultangazi Cumhuriyet Mah.den yeni bir zafer daha. TC Istanbul 8.İdare Mahkemesi ; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 24.03.2014 -22.04.2014 tarihlerinde askıya çıkarılan 1/5000 ölcekli Nazim Imar Planını ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarını Sultangazi İlçesi Cumhuriyet Mahallesi,Siteler Mevkii lehine 13.11.1015 tarihinde oybirligi ile iptal etmiştir. Mahkemenin verdiği bu kararın Fikirtepe dahil, tüm Turkiye`ye emsal olma ihtimali yüksek ...
Sultangazi Cumhuriyet Mah.den yeni bir zafer daha. Mahkemenin verdiği bu kararın Fikirtepe dahil, tümTurkiye`ye emsal olması bekleniyor ... Mahalle 6 subat 2013 te Bakanlar kurulunca afet riskli alan ilan edildi. Ancak mahalleli, afet riskli alan iptali ve yürütmeyi durdurma talebiyle dava açtı. Danıştay bu davaya ilişkin yakın bir zamanda yürütmesini durdurmuş ve Bakanlığın temyiz yolunu kapatmıştı. TC Istanbul 8.Idare Mahkemesi'nin verdiği son karar da Plan iptal Davasının sonucudur... Kararla etkienen alan içerisinde ki Mahallede binaların oturum alan büyüklüğü 30 bin metre karelik bir alanı kapsamaktadır. Yol bahçe ve park alanlarının topamı ise 155 bin metre karedir.Toplam alan 185 bin metrekaredir. Alanda 116 adet bloktan olusan ,1168 adet tapulu ,imarlı, iskanlı ve ruhsatlı 1168 adet daire bulunmaktadır. Konum olarak, otaban ve tramvay bitişiğinde yeni yapılan metro istasyonu yanında özel bir yerleşim alanıdır. Bu alan içerisinde ortalama 5 bin civarında mahallelinin kendi diktikleri 27 yıllık ağaçlar da bulunmaktadır.
Mahalle sakinleri; Nazim Imar Planlarının belli bir bölge için yapılamayacağını , Uygulama İmar Planlarının da belli bir alan için yapılamayacağını, aynı zamanda plan değisşkliğinin bölgedeki nufus yoğunluğunun iki katına çıkardığını, planlı bir alanın riskli alan ilan edilmesiyle o alanda plan tadilatı yapilması arasında doğrudan bir bağ olmadığını,dava konusu plan değişikliğinin amacının planda açıklanmadığını ,plan değişikliğinin bilimsel ve nesnel gerekcelere dayanmadigini , kamu yararına uygun olmadığını , 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına aykırı olduğunu ,yapılan plan tadilatının çevre ile uyumlu olmadığını , bu bölgede yaşayan insanların hayatını olumsuz yönde etkileyeceği iddiasıyla iptal istemiyle davayı açmıştı. Mahkemece atanan bilirkişi raporunda şunlara yer vermistir: Istanbul ili Sultangazi Ilcesi Cumhuriyet Mah.Siteler Mevkii nin toplu konut alanı olduğu, 775 Sayılı Yasa dahilinde yapılan arsa tahsisleri ve kurulan yapı kooperatifleri yoluyla inşa edildiği ,iskan ruhsatlarının alındığı , öte yandan teknik altyapı bağlamında fiziki olumsuzlukların yaşanmadığı ,sağlıklı ve estetik bir kentleşmenin halihazırda sağlanmış olduğu , ozellikle açık ve yesil alanların mekan kalitesini saglayıcı nitelikte olduğu yerinde yapılan incelemede görülmüş ,fotograflarla da tespit edilmiş olduğu ,dava konusu planlar incelendiginde bölgenin nüfus yoğunluğunun arttırılması ve artan nufusa paralel olarak sosyal ve teknik altyapı yetersizliğine neden olunmasını ,mevcutta yasal olarak teşekkül etmiş mekan kalitesi İstanbul geneli ile kıyaslandığında oldukça yüksek açık ve yeşil alanla desteklenmis bir dokuyu neredeyse iki katı nüfus yoğunluğu tanımlayarak sosyal ve fiziksel dokuyu tamamen değiştirmeyi zorunlu kılan sebebleri oluşturmadığı ve risklerin azalmasına yönelik bir tedbir içermediğinin anlaşildığı ,yakın çevresiyle ele alınmadan sadece riskli alan sınırları dahilinde hazırlanmış parçacı bir planlama calışmasının ilgili mevzuatta geçen nazım plan tanımı ile uyumlu olmadığı üstelik aynı anda onanarak üst ölçekli plan kararının `` mahalle sakinlerince degerlendirilmesine `` olanak tanımadan onaylandığını , yeni plan sonucu oluşacak nüfus artışının bölge bütünlüğünün yeşil alan ,spor alanı ,sağlık ...vb donatı alanlarının dengesinin bozulacağı düşünülmektedir. Tem otoyolu cevresinde nüfus ve yoğunluk artırıcı kararlar dava konusu plan değişikliğinde olduğu gibi ulaşım çözümlerini içermeyen plan değişiklikleri TEM Otoyolunun mevcut yoğunluğunu olumsuz yönde etkileyecek olduğu ,plan değisikliği ile oluşacak imar artışı cevre yapılaşma koşulları üzerinde bir emsal oluşturacak,dava dışı kalan alanlar içinde imar artış talebi doğuracaktır. Bu nedenlerle dava konusu plan değişikliğinin yoğunluk ulaşım ,çevresel etkiler ,yapılaşma ,sosyal donatı gibi unsurlar açısından olumsuz etkiler oluşturacak nitelikte olduğu ,söz konusu riskli alan ilanının hangi kriterlere göre ,hangi yöntemlerle yapıldığına dair herhangi bir açıklama ve bilimsel değerlendirme bulunmadığı ,tasarım projesi adı altında ikincil bir işlemin plan notlarında düzenleyici olarak tanımlanması, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına ve yürürlükteki mevzuata aykırı olduğu tespit edilmistir. Açıklanan nedenlerle 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının dava konusu parseller yönünden iptaline ,yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin de davalı idareden alınarak davacı vekiline verilmesine Danistay`a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile 13.11.2015 tarihinde karar verildi.
“2016 yılında 2015’teki kayıplar kapatılabilir. Bu yıl, daha çok kentsel dönüşümedayalı geliştirmelerin yoğun yaşandığı dönem olacak.” Bu görüş, EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı’ya ait.
“Vergi yükü artabilir”
2016 yılıyla ilgili öngörülerini açıklayan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2016 yılında eylem planıyla gelmesi beklenen değişikliklerin sektörde bazı taşları oynatacağını söyledi. Ayrıca gayrimenkule yatırım yapanları vergi yüklerinin artabileceğine dikkat çekti.
Hükümetin eylem planında gayrimenkulü ilgilendiren önemli maddeler olduğuna değinen Yazıcı, “Gerek imar artışlarından vergi alınması planı gerekse vergilendirmedeki değişiklikler gayrimenkul sektöründe bakış açılarını ciddi şekilde değiştirecek. Eylem planına göre ticari kazançlarda istisnalar kalkıyor, gayrimenkul edinimde vergi istisnası süreleri değişiyor. Bu değişiklikler konutu ‘yatırım aracı’ olmaktan çıkarmaya doğru gidiyor. Arsa sahiplerinin kendi arsalar üzerinde inşaat yapması durumunda da ticari kazanç hükümlerine tâbi olacak.” dedi.
2012’de çıkan kentsel dönüşüm yasası hala soru işaretleri barındırıyor. 20 yılda 6.5 milyon konutun yenilenmesi hedefi ile başlayan dönüşüm hamlesinde amaç riskli yapıların en kısa sürede yenilenmesi olarak açıklandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sürecin hızlanması için kentsel dönüşüm projesi üstelenen müteahhitlere harç vevergi teşviki uygulamaya karar verdi. Dönüşüm alanları noter harcı, tapu kadastro harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf tutuluyor. Dönüşüm kapsamında yapılan yeni evler 150 metrekareden küçük olması şartı ile yüzde 1 KDV ile satılıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sağlanan vergi avantajının Maliye Bakanlığı engeline takıldığı belirtiliyor. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgiye göre Maliye Bakanlığı vergi avantajını daraltıyor. Maliye’ye göre kentsel dönüşüm alanında riskli yapı kadar alanda avantaj sağlanırken, yapılan fazla inşaat için harç ve vergiler isteniyor. Evlerin 3. şahıslara satışında da KDV avantajının olmaması gerektiği belirtiliyor. Maliye oluşan yeni yapıların inşaat firmaları tarafından üçüncü kişilere satışı aşamasında istisnanın uygulanmaması gerektiği görüşünde. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Maliye kararlarının örtüşmediğini belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri şartların netleşmesini istiyor.
Yasanın açık olmasına karşın uygulamalarda sorun yaşandığını belirten Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Yasa geniş bir muafiyet ve vergi kolaylığı getirdi ancak Maliye Bakanlığı bu konuda yasayı daha dar yorumlayarak bu muafiyet ve vergi ödemeleri konusunda hak sahipleri ve müteahhitler aleyhine uygulama yapıyor. Maliye Bakanlığı göndermiş olduğu özelge ile avantajları sınırlandıyor” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kararları ile Maliye Bakanlığı’nın kararlarının örtüşmediğini belirten Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik ise, “Yasanın söylemi çok açık ama uygulamada bir belirsizlik var. KONUTDER, GYODER, İNDER, MÜSİAD VE İTO yetkilileri olarak geçtiğimiz aylarda Gelirler İdaresi yetkilileri ile bir araya geldik ve bu konu üzerine çalıştık. Araya seçimler girince süreç netleşmedi. Yasadaki nihai kararı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı almalı, Maliye ise buna göre pozisyon belirlemeli. Teşvik ve muafiyetler Vergi İdarelerince ‘birilerine menfaat sağlanıyor’ gözüyle daraltıcı yorum yapılarak ele alınmamalı” dedi.
Maliye’nin sadece riskli evde oturanlar için KDV avantajı sağlamasının doğru olmadığını belirten Çelik, bunun müteahhitlerin satışını yavaşlatacağını ve kentsel dönüşümün finansmanına zarar vereceğini ifade etti. İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım ise, “Riskli yapı 30 bin metrekare, yeni inşaat 60 bin metrekare ise fazla alan için muafiyet olmaz. Oluşan artı değer için harç istenmesi normal” dedi. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun ise KDV uygulamalarının sektörde haksız rekabet yarattığını belirtti.
Ali Güvenç Kiraz, hak sahipleri ve müteahhitler tarafından açılan davalarda Vergi Mahkemeleri’nin muafiyetin yasada öngörülen şekilde uygulanması yönünde karar verdiğini söyledi.
Gemlik Belediyesi'nin Cihatlı Mahallesi'nde yapacağı 970 konutluk projehakkında ilçe başkanları ve belediye meclis üyelerine bilgi veren Belediye Başkanı Refik Yılmaz, projesi tamamlanmak üzere olan bu toplu konut projesinin ihalesinin önümüzdeki günlerde gerçekleşeceğini söyledi. Nisan-mayıs ayları gibi temelinin atılabileceğini vurgulayan Yılmaz, toplu konut için ilçede 16 binin üzerinde bir talepgeldiğini hatırlattı.
Proje hakkında ilçe başkanları ve belediye meclis üyelerinden görüş isteyen Yılmaz, "Belediyeye başvuran 16 binin üzerindeki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını da göz önüne alarak, kentsel dönüşümü alanlarını hep birlikte planlayalım" dedi.
Yaklaşık 4 saat süren Kentsel Dönüşüm Zirvesinden olumlu kararlar alındığı ifade edildi. Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, ilçenin geleceğini ilgilendiren bu tür önemli konularda iş birliğine ve fikir alışverişine dayalı bu tür organizasyonları devam ettireceklerini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentsel dönüşüm kira yardımı bedellerinde 2016 yılı itibariyle yeni bir düzenleme yapmaya hazırlanıyor. Büyükşehirlerde kira yardımı bedellerinin 790 liraya çıkması bekleniyor. İşte 2016 kentsel dönüşüm kira yardımı tutarları
6,5 milyon riskli binanın yıkılacağını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kentsel dönüşüm çalışmaları devam ederken, kentsel dönüşüm kira yardımı miktarlarında yeni bir düzenleme yapmaya hazırlanıyor. Kentsel dönüşüm kapsamında evi yıkılanlara 18 ay boyunca kira yardımı uygulaması 2016 yılında da devam edecek. Star gazetesi'nde yer alan habere göre, ev sahiplerine ilçe, il ve büyükşehirlerde yaklaşık 500 ila 800 Türk lirası'na yakın bir miktarda kira yardımı yapılacak. İlçe ve nüfusu az olan şehirlerde 2015 yılında 455 lira olan rakamın yaklaşık 500 liraya, İstanbul, Ankara ve İzmir'de ise 735 TL olan rakamında 780-790 liraya çıkması hesaplanıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşüm kapsamında aldığı 'riskli alan' kararlarından biri daha Danıştay'dan döndü. Danıştay, Gaziosmanpaşa, Sultangazi ve Güngören'in bazı mahallelerinde verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından, 'Pendik'in en prestijli' mahallesi olarak tanımlanan Batı Mahallesi'nin 465 konutu kapsayan kısmı için de benzer gerekçelerle yürütmeyi durdurma verdi.
645 KONUTU KAPSIYORDU
6306 sayılı Afet Yasası ile "riskli alan" ilan edilen mahallelerde 'yürütmenin durdurulması' kararına bir yenisini daha eklendi. Danıştay 14. Daire, Pendik Batı Mahallesi'nde 465 konutun 2013 yılında riskli alan ilan edilmesine karşı açılan davada, itiraz yolu kapalı olmak üzere yürütmeyi durdurma kararı verdi. Geçtiğimiz günlerde Gaziosmanpaşa'nın dört mahallesi ve Güngören Tozkoparan ile Sultangazi Cumhuriyet mahallelerinde de 'riskli alan' kararlarına yürütmeyi durdurma ve iptal kararları gelmişti.
'TEKNİK RAPOR, KANITLAYICI NİTELİKTE DEĞİL'
Danıştay 14. Daire, oybirliği ile aldığı kararda, riskli alan kararına dayanak oluşturan Pendik Belediyesi'nin hazırladığı teknik raporu 'kanıtlayıcı' bulmadı. Raporda bahsi geçen '465 adet yapının yüzde 87'sinin 2000 yılı öncesinde deprem statüsüne uygun yapılmadığı' tespitinin 'herhangi bir teknik inceleme yapılmadan' alındığı belirtildi. Danıştay, kararda Anayasa'nın 'Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması', 'Mülkiyet hakkı' ve İnsan Hakları Sözleşmesinin 'Mülkiyetin Korunması' maddelerine de atıfta bulundu.
DANIŞTAY'DAN BENZER GEREKÇELERLE İPTAL
Danıştay, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın aldığı riskli alan kararlarını benzer gerekçelerle iptal ediyor. Güngören'e bağlı Tozkoparan Mahallesi ile ilgili riskli alan kararında da Danıştay "Yapıların hangi yönlerden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bir bilgi içermediği ve koşulların detaylı bir teknik raporla oluşturulmadığı sonucunaö varmıştı. Öte yandan Danıştay, Gaziosmanpaşa'nın Yıldıztabya, Mevlana Mahallesi, Pazariçi ve Karayolları mahalleleri ile ilgili alınan yürütmeyi durdurma kararında, “Alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, kanunun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır" ifadelerine yer vermişti.
3 KEZ PLAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI, HEPSİ YARGIYA TAŞINDI
Bakanlar Kurulu'nun aldığı 'riskli alan' kararını yargıya taşıyan Batı Mahallesi Dayanışma Derneği (BMDD)'nin başkanlığını yürüten Erol Ercan, oybirliği ile alınan karara itiraz yolunun kapalı olduğunun altını çizdi. Konuyla ilgili sürekli plan değişikliğine gidildiğini vurgulayan Ercan, “İptal kararından önce, mahkemeden daha ileri adımlar atmamızı sağlayacak bir karar çıktı. Konuyla ilgili planlar 3 kez askıya çıktı. Dernek ve hak sahipleri olarak her seferinde dava açtık" diye konuştu.
BATI MAHALLESİ'NDE NE OLMUŞTU?
Pendik Batı Mahallesi'nin Sabri Taşkın Caddesi'nin batısında kalan 54 hektarlık alan 13 Ağustos 2013 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile 'Riskli alan' ilan edildi. 465 yapının yer aldığı ve yaklaşık 10 bin kişinin yaşadığı alanla ilgili 'riskli alan' kararını yargıya taşıyan Pendik Batı Mahallesi Dayanışma Derneği yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtı. Danıştay 14. Daire, 14 Ekim 2015'te Bakanlar Kurulu Kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Öte yandan mahkeme, üst mahkeme olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz yolunun kapalı olduğunu duyurdu.
Gayrimenkul sektörü, seçimlerin damga vurduğu 2015'i rekor satışla kapattı. İki seçim süreci nedeniyle ertelenen talebi yılsonuna doğru satışa çeviren sektör, 1 milyon 200 bin konut satışıyla yeni bir rekora imza attı. 2014'te 1 milyon 164 bin satış yapıldığını hatırlatan sektör temsilcileri 2016'da satış hedefini de büyüterek, 1 milyon 500 bin konut satmayı planlıyor. 1 milyon 500 bin satışa ulaşmanın zor olamayacağını belirten Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik, Türkiye iç pazarının zaten dinamik bir yapısı olduğunu ve her yıl 600 bin konutun geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Çelik, "3-4 yıl seçim yok, ekonomi gündemde olacak. Bunu yerli yabancı herkes görüyor. Sektörün temsilcileri 1 Kasım sonrası yabancılarla çok daha fazla görüşmeler yapmaya başladı. Bu sene tarihi zirve bekliyorum. Gelecek yıllar da bunu tekrar edebilir" diye konuştu. 2016'nın geçen yıldan daha iyi olacağını ifade eden Çelik, "Eğer hükümet genel ekonomiyi birinci plana alırsa, gerilimden çok büyüme senaryoları ele alınırsa çok iyi bir yıl olur. Sektörün genelinde yüzde 3-5 büyüme bekliyoruz ancak kentsel dönüşüme ağırlık verilirse büyüme yüzde 10'u bulur" diye konuştu.
DEV PROJELERDEN DEV KATKI
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum ise, 2016'da olumlu gelişmelerin yaşanacağını belirterek, şunları söyledi: "Gayrimenkul sektörünün uzun vadeli yurtiçi dinamikleri sektörü her zaman canlı tutmaya devam edecek. Bu dinamiklere ilave olarak yurtdışı kaynaklı ilginin de artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz. 2016'dan başlayarak ülkemizin önemli projelerinin birer birer tamamlanmaya başlayacağı bir döneme giriyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve İzmit Körfez Geçiş Köprüsü'nün tamamlanması ve bağlantı yollarının bitirilmesi, sonrasında da yeni havalimanında yaşanacak ilerlemeler inşaat sektörü adına çok önemli gelişmeler olacak."
FAİZ YÜZDE 0.60'A DÜŞEBİLİR
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, 2015'in aylık yüzde 1-1.2 seviyelerinde kapatıldığını belirterek, "Eğer mortgage yasası tam anlamıyla işlerliğe kavuşursa konut kredilerindeki faiz oranı yüzde 0.60- 0.70 seviyelerine inebilir. Dolayısıyla konut alıcılarının üzerindeki yük büyük ölçüde kalkar" dedi. Durbakayım, yeni ekonomi yönetiminden kentsel dönüşüm, KDV, harçlar, imar mevzuatı, mütekabiliyet gibi sektördeki ana çarkların gözden geçirilmesini beklediklerini de belirtti.
SEKTÖR 2015'İ NASIL KAPATTI?
* Geçtiğimiz yıl sektöre seçimler damgasını vurdu. 7 Haziran seçimlerinde koalisyon hükümetinin kurulamaması durgunluğu da beraberinde getirdi. 1 Kasım'a kadar süren bu tablo Ak Parti'nin tek başına iktidar olması ve istikrarın korunmasıyla normale döndü. Kasım sonrası ülke rahat bir nefes aldı.
* 1 Kasım seçimleri sonrası göreve gelen Fatma Güldemet Sarı, aynı zamanda sektörün ilk kadın bakanı oldu.
* 2015 yılında inşaat firmaları Anadolu'yu keşfetti. İstanbul dışında geliştirilen konut projeleri birbiri ardına yükseldi.
* Yeni hükümetin Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı oldu.
* Yabancıların konuta ilgisi bu yıl zirve yaptı. Yalova, Trabzon, Antalya başta olmak üzere birçok şehirde yabancıya konut satışında patlama yaşandı. Kredi faizleri ve doların yükselişi de yabancıya satışı tetikleyen unsurlar oldu.
* 2015, TOKİ ve Emlak Konut için rekorlarla dolu bir sene oldu. TOKİ'nin emeklilere yönelik başlattığı aylık 250 lira taksitle konut kampanyası muazzam talep gördü. Emlak Konut GYO, Ankara'nın en büyük arazi ihalesinde (eski EGO Garajı) 4 milyar 200 milyon lira satış toplam geliri rakamıyla rekor kırdı. İstanbul'da yapılan Validebağ arsa ihalesi ise 45 firma ve iş ortaklığından oluşan katılımcı sayısı ile bir ilke imza attı.
* Kentsel dönüşüm bu senenin en çok konuşulan başlıklarından oldu. Bu kapsamda gerçekleştirilen birçok konut projesi lanse edildi. Büyük firmalar dışında birçok müteahhit firma da kentsel dönüşüme ağırlık verdi. İstanbul'un en değerli lokasyonlarından Bağdat Caddesi yerinde dönüşüm çalışmaları ile adeta bir şantiyeye döndü.
* Yılın son günlerine Rusya ile yaşanan kriz hakim oldu. Türkiye'nin sınırını ihlal eden Rus uçağını düşürmesinin ardından Rusya tarafından pompalanan kriz, özellikle Rusya'da etkin olan Türk inşaat firmalarını etkiledi. Rusya, Türk inşaat firmaları için birçok yeni yaptırım kararına imza attı.
Kaynak:http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2016/01/04/15-milyon-konut-satilacak
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Maltepe Belediye Meclisi'nde CHP ve AK Partili meclis üyelerinin oy birliğiyle onayladığı Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri imar planlarının, Ocak ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin meclis gündemine alınmasını beklediklerini ifade ederek, "Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" dedi.
Yön Radyo'da yayınlanan "Kent ve İnsan" programında Tonguç Çoban'ın konuğu olanMaltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, önemli açıklamalarda bulundu.
Maltepe halkının onayı olmayan hiçbir çalışmaya imza atmadıklarını ifade eden Kılıç, "Mahalle halkının kafasında buralar kime peşkeş çekilecek, kimlere rant sağlayacak gibi bir takım soru işaretleri vardı. Bu noktada Maltepe halkına bir söz verdim. Sizlerin onayı olmayan hiçbir projeye imza atmayacağım dedim. Mahalle halkı yerinde dönüşüm dedi, ada bazlı olsun dedi. Planlarımızı aynı şekilde hazırladık. 6 Nisan 2015'te Gülsuyu mahallesinde Kentsel Dönüşüm Ofisi açtık. O gün bu projeleri sonbaharda meclisime taşıyacağım demiştim. Bu süreçte Mahalle Danışma Kurulu ile 15 toplantı yaptık. Eylülayında taslak planlarımızı meclise taşıdık ve bu noktada Türkiye'de bir ilke imza atarak taslak planlarımızı mahalle halkına ve ilgili kurumlara teslim ettik. Buyurun inceleyin eksiklerimiz varsa planlarımızı bu doğrultuda revize edelim dedik" diye konuştu.
Mahalle temsilcilerinin, muhtarların, şehir plancılarının ve mahalle halkının katılımıyla bir çalıştay düzenlediklerini ve kollektif bir çalışma yaptıklarını kaydeden Başkan Kılıç, şöyle devam etti: "Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde tüm günü kapsayan bir çalıştay yaptık. Plan üzerinde eksik gördüğümüz konularla ilgili çalışma grupları oluşturduk. Her grup kendi çalışmasını tamamladı, raporunu hazırladı. Bu doğrultuda plan notlarımıza son şeklini verdik. Son noktada, binlerce kişinin katıldığı bir toplantıda halkımıza anlattık. Yaklaşık yarım saat bir sunum yaptım. 3.5 saat vatandaşlarımızın sorularını aldım. Bir üniversite öğrencisi gibi yaklaşık 4 saat ayakta notlarımı aldım. Herkesin sözünü dinledim. Toplantının sonunda onaylıyorsanız vakit kaybetmeden belediye meclisimizden geçirelim. İBB'ye taşıyalım dedim. Çok büyük bir çoğunluğunun onayını aldık."
İBB OCAK'TA GÜNDEMİNE ALACAK
Bu süreçte AK Partili ve CHP'li meclis üyelerine sunum yaparak planı detaylarıyla anlattığını ifade eden Başkan Kılıç, "Planlarımızı oy birliği ile belediye meclisimizden geçirdik. İBB meclis üyelerine de planlarımızın detaylarını anlatan bir sunum yaptık. ŞimdiİBB meclisinden çıkacak kararı bekliyoruz. Ocak ayı gündemine alacaklarını öğrendik. Buradan da başarılı bir sonuç alırsak, asıl mücadelemiz o zaman başlayacak. Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.
"VATANDAŞLARIMIZI NEYİN BEKLEDİĞİNİ, SOMUT OLARAK GÖSTERECEĞİZ"
Bölgenin koşullarına göre en iyi planı hazırladıklarını belirten Kılıç, "Bu plan, dört dörtlük bir plandır gibi bir iddiamız yok. Ancak bölgenin koşulları için en iyi plan. Asıl bundan sonra mahalle halkı ile birlikte çalışacağız. Çünkü teoride hazırladığımızı, pratikte uygulamak o kadar kolay değil. Planlar kabul edildikten sonra belirlediğimiz bir adada dönüşümü başlatacağız. Tüm mahallede aynı anda çalışma başlatmayacağız. Burada yapmayı planladığımız projenin maketini hazırlatıyoruz. Vatandaşlarımızı neyin beklediğini, somut olarak göstereceğiz. Vatandaşlarımızın en az faizle ev kredisialabilmeleri için bankalarla görüşmeler yaptık. Planlar kabul edildikten sonra, vatandaş dilerse kendi yapsın. Dilerse kendi anlaştığı müteahhitlerle yapsınlar. Çok sıkıştıklarında da, biz belediye olarak devreye girelim dedik. Bu anlamda belediye bünyesinde inşaat şirketi MATAŞ'ı kurduk. Ben Gülsuyu-Gülensu halkının örgütlü duruşuna güveniyorum. Kişisel çıkarlar uğruna, rant uğruna yaşadıkları yerlerin peşkeş çekilmesine müsaade etmeyeceklerine yürekten inanıyorum" dedi
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Maltepe Belediye Meclisi'nde CHP ve AK Partili meclis üyelerinin oy birliğiyle onayladığı Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri imar planlarının, Ocak ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin meclis gündemine alınmasını beklediklerini ifade ederek, "Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" dedi.
Yön Radyo'da yayınlanan "Kent ve İnsan" programında Tonguç Çoban'ın konuğu olanMaltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, önemli açıklamalarda bulundu.
Maltepe halkının onayı olmayan hiçbir çalışmaya imza atmadıklarını ifade eden Kılıç, "Mahalle halkının kafasında buralar kime peşkeş çekilecek, kimlere rant sağlayacak gibi bir takım soru işaretleri vardı. Bu noktada Maltepe halkına bir söz verdim. Sizlerin onayı olmayan hiçbir projeye imza atmayacağım dedim. Mahalle halkı yerinde dönüşüm dedi, ada bazlı olsun dedi. Planlarımızı aynı şekilde hazırladık. 6 Nisan 2015'te Gülsuyu mahallesinde Kentsel Dönüşüm Ofisi açtık. O gün bu projeleri sonbaharda meclisime taşıyacağım demiştim. Bu süreçte Mahalle Danışma Kurulu ile 15 toplantı yaptık. Eylülayında taslak planlarımızı meclise taşıdık ve bu noktada Türkiye'de bir ilke imza atarak taslak planlarımızı mahalle halkına ve ilgili kurumlara teslim ettik. Buyurun inceleyin eksiklerimiz varsa planlarımızı bu doğrultuda revize edelim dedik" diye konuştu.
Mahalle temsilcilerinin, muhtarların, şehir plancılarının ve mahalle halkının katılımıyla bir çalıştay düzenlediklerini ve kollektif bir çalışma yaptıklarını kaydeden Başkan Kılıç, şöyle devam etti: "Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde tüm günü kapsayan bir çalıştay yaptık. Plan üzerinde eksik gördüğümüz konularla ilgili çalışma grupları oluşturduk. Her grup kendi çalışmasını tamamladı, raporunu hazırladı. Bu doğrultuda plan notlarımıza son şeklini verdik. Son noktada, binlerce kişinin katıldığı bir toplantıda halkımıza anlattık. Yaklaşık yarım saat bir sunum yaptım. 3.5 saat vatandaşlarımızın sorularını aldım. Bir üniversite öğrencisi gibi yaklaşık 4 saat ayakta notlarımı aldım. Herkesin sözünü dinledim. Toplantının sonunda onaylıyorsanız vakit kaybetmeden belediye meclisimizden geçirelim. İBB'ye taşıyalım dedim. Çok büyük bir çoğunluğunun onayını aldık."
İBB OCAK'TA GÜNDEMİNE ALACAK
Bu süreçte AK Partili ve CHP'li meclis üyelerine sunum yaparak planı detaylarıyla anlattığını ifade eden Başkan Kılıç, "Planlarımızı oy birliği ile belediye meclisimizden geçirdik. İBB meclis üyelerine de planlarımızın detaylarını anlatan bir sunum yaptık. ŞimdiİBB meclisinden çıkacak kararı bekliyoruz. Ocak ayı gündemine alacaklarını öğrendik. Buradan da başarılı bir sonuç alırsak, asıl mücadelemiz o zaman başlayacak. Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.
"VATANDAŞLARIMIZI NEYİN BEKLEDİĞİNİ, SOMUT OLARAK GÖSTERECEĞİZ"
Bölgenin koşullarına göre en iyi planı hazırladıklarını belirten Kılıç, "Bu plan, dört dörtlük bir plandır gibi bir iddiamız yok. Ancak bölgenin koşulları için en iyi plan. Asıl bundan sonra mahalle halkı ile birlikte çalışacağız. Çünkü teoride hazırladığımızı, pratikte uygulamak o kadar kolay değil. Planlar kabul edildikten sonra belirlediğimiz bir adada dönüşümü başlatacağız. Tüm mahallede aynı anda çalışma başlatmayacağız. Burada yapmayı planladığımız projenin maketini hazırlatıyoruz. Vatandaşlarımızı neyin beklediğini, somut olarak göstereceğiz. Vatandaşlarımızın en az faizle ev kredisialabilmeleri için bankalarla görüşmeler yaptık. Planlar kabul edildikten sonra, vatandaş dilerse kendi yapsın. Dilerse kendi anlaştığı müteahhitlerle yapsınlar. Çok sıkıştıklarında da, biz belediye olarak devreye girelim dedik. Bu anlamda belediye bünyesinde inşaat şirketi MATAŞ'ı kurduk. Ben Gülsuyu-Gülensu halkının örgütlü duruşuna güveniyorum. Kişisel çıkarlar uğruna, rant uğruna yaşadıkları yerlerin peşkeş çekilmesine müsaade etmeyeceklerine yürekten inanıyorum" dedi. - İSTANBUL
6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında evlerini boşaltanlardan ev sahibi yada kiracı olan hak sahiplerinin kira yardımı alma koşullarını ve sürelerini araştırdık.
Recep Kenan, İtvhaber.com takipçileri için; Kentsel Dönüşüm adıyla bilinen 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi yasası kapsamında dönüşüm çalışması yapılan alandaki hak sahiplerine ödenecek kira yardımlarının süresi ve koşullarıyla ilgili araştırma yaparak; vatandaşların cevap beklediği birçok konuyu açıklığa kavuşturdu.
6306 SAYILI YASADA “KİRA YARDIMI, KREDİLERE FAİZ DESTEĞİ”
6306 sayılı yasa; riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında veyahut riskli binalarda yaşayan vatandaşların talepleri doğrultusunda 18 aya kadar kira yardımı veyahut bankalardan kullanılacak kredilere faiz desteği sağlanacağını ön görüyor.
YASA 2012’DE ÇIKTI, 2015’TE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK
Kanunun çıktığı Mayıs 2012 yılından itibaren ödeneceği belirtilen hak sahipleri ve kiracılara yapılan kira yardımları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 01.01.2015 tarihinde çıkardığı kira klavuzu ile özellikle mülk sahiplerini etkileyecek şekilde değişti.
OTURULAN TEK KONUTA KİRA YARDIMI
Daha önce ikamet şartı aranmayan kira yardımı, 01.01.2015 tarihinde yapılan düzenleme ile oturduğu tek konut ile sınırlandırıldı.
İSTANBUL’DA KİRA YARDIMI YEREL BELEDİYELERDEN
2015’te 735 lira olarak belirlenen kira yardımlarını İstanbul’da yerel belediyeler yapıyor. 18 ay boyunca alınabilen kira yardımının hak edilmesi için bazı koşulları yerine getirmek gerekiyor.
SINIRLI KULLANMA HAKKINA 5 KİRA YARDIMI
Genelde anne, baba gibi evin yaşlısı ihtiyaç sahiplerine verilen intifa (sınırlı kullanma hakkı) olanlara 5 aylık kira ödemesi yapıyor.
KİRACIYA 2 KİRA TAŞINMA YARDIMI
Dönüşüm çalışması nedeni ile oturduğu evi boşaltmak zorunda kalan kiracı ise devletten 2 kira karşılığı taşınma yardımı alıyor. Bu durumdaki kiracılar zamanında başvurmaları halinde, uygun yerden ev almaları koşulu ile 100 bin liralık faizsiz kredi teşviki hakkına sahipler.
KİRA YARDIMINA TAŞINMA ŞART, BAŞVURU SÜRESİ 1 YIL
6306 Sayılı Kanunda belirtilen yardım ve desteklerden faydalanabilmenin önemli şartı riskli binanın anlaşma ile tahliye edilmesidir. Kira yardımı başvuru süresi ise riskli bina tescil tarihinden itibaren 1 yıldır. Bu 1 yıllık süreyi geçiren hak sahipleri kira yardım haklarını kaybediyorlar.
KİRA YARDIMI İÇİN MALİK BAŞVURUSUNDA GEREKENLER:
*Nüfus Cüzdanı Aslı ve Fotokopisi
*Başvuru Formu (Kurumda Verilecek)
*Konut veya İşyerinin Bağımsız Bölümünü Gösterir Tapu Belgesi Aslı ve Fotokopisi
(İlgili belediyeden alınacak, bağımsız birim numarasını ve bağımsız birimin hisse oranını gösteren yetkili birim amiri tarafından imzalanmış mühürlü belge) veya bunun yerine doğal gaz, su faturası veya elektrik faturası gereklidir. Ayrıca bu faturalardan birinin kişinin adına kayıtlı ve açık adres içeren, bağımsız bölüm numarası görünür olması gerekmektedir.)
*Ziraat Bankası’na Ait (IBAN) Numarasını Gösteren Hesap Cüzdanı Fotokopisi
*Taşınmaza Ait Güncel Tapu Kaydı (amir tarafından mühürlü ve imzalanmış )
*Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Örneği Aslı (Nüfus Müdürlüğünden ıslak imzalı)
*Kira yardımı aylık olarak 735 TL’dir. (2015 yılı için), ayrıca yardımın süresi 18 aydan fazla olmaz. Bu kira bedelleri ise Tüketici Fiyatları Endeksi oranına göre güncellenir.
KİRA YARDIMI İÇİN KİRACILARDAN İSTENEN EVRAKLAR:
*Nüfus Cüzdanı fotokopisi ve aslı
*Başvuru formu
*Riskli bir binada oturduğunu gösteren adrese dayalı nüfus müdürlüğünden alınmış ıslak imzalı kayıt örneği aslı
*Elektrik, su ve doğalgaz faturası (son 3 aya ait)
*Riskli yapı belirtme yazısının fotokopisi
*Ziraat Bankası’na ait hesap numarası
Tüketici Sorunları Derneği (Tüsoder) Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak, kentsel dönüşümde yaşanan tıkanmaların, "gayrimenkul sertifikaları" ile aşılabileceğine dikkat çekti.
“Gayrimenkul sertifikasının bugüne kadar hazır olması gerekirdi nitekim 6306 sayılı Afet yasasında yeri var. Geç bile kalındı" diyen Kolçak, "Riskli alanda oturanların asıl tedirginliği, sahip oldukları mülklerinin ellerinden gideceği ancak karşılığının tam olarak verilmeyeceği endişesi taşımalarıdır" dedi ve ekledi:
"En çok bu nedenle itirazlar yapılıyor, konu yargıya taşınıyor. Vatandaş güvence istiyor aslında. Belki de sahip olduğu en değerli maddi varlığı olan tek mülkünü yok pahasına kaybetmek istemiyor. İşte tam bu noktada “Gayrimenkul Sertifikası” modeli ile tıkanmış sürecin önü açılacaktır.”
Riskli alandaki mülküne karşılık vatandaşın ne alacağını, eline ne kadar imkân geçeceğini bilmesi halinde kendine bir yol çizebileceğini ve daha net karar verebileceğini ifade eden Kolçak, çözüme ilişkin önerisinin ayrıntılarını şöyle anlattı:
"Değerlemeler SPK lisanslı uzmanlar tarafından yapılmalı"
“Kentsel dönüşüm alanında bir binanız, bir daireniz belki de değerli ticari mülkünüz var. Riskli alan için hazırlanmış genel plan proje içinde size kaç metrekare yer verileceği söyleniyor ancak kıymeti, projedeki yeri net olarak belli değil. Sahip olduğunuz ticari mülk yeni projede nereye düşüyor. Bodrum katı mı? Kör bir sokağa mı bakıyor? Belli değil. Şu an orta katta bulunan daireniz yeni projede hangi tarafta hangi katta olacak bilmiyorsunuz. Üstelik vatandaş özel sektör eliyle yapılacaksa müteahhitte de güvenemiyor. Devlet güvencesinde ilerlemek istiyor. Tam da bu noktada SPK lisanslı değerleme uzmanlarınca yapılacak değerleme sonrası mülkünüzün değeri kadar size verilecek gayrimenkul sertifikası önem arz ediyor. Daha işin başında mülkünüzün değerini biliyorsunuz. İsterseniz bu sertifikayı satıp nakite çevirebiliyor, isterseniz yapılacak yeni projeden ya da başka konut projelerinden yer alabiliyorsunuz.”
"Gayrimenkul sertifikaları aynı zamanda iyi ve güvenli bir yatırım aracı olarak görülebilir"
Gayrimenkul sertifikalarınındevlet güvencesinde borsaya kote olmuş gayrimenkul projelerinden yer alınmasını sağladığı için aynı zamanda iyi ve güvenli bir yatırım aracı olarak görülebileceğini söyleyen Kolçak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kentsel dönüşüm sürecinin önünü tıkayan başka bir sebep ise vatandaşın art niyetli müteahhitten çekinmesi, kendini koruyamayacak durumda olmasıydı. Elini veren kolunu kaptırabiliyordu. Türlü türlü bahanelerle insanların aklı çeliniyor sözleşmeler yapılıyor sonra mağdur olan vatandaş oluyordu. Müteahhit gerçekten hakkımı veriyor mu? Komşum daha fazlasını mı aldı? Bu inşaat firmasına güvenebilir miyim? Evimin değeri gerçekten bu mu? Endişeleri, SPK tarafından değerlendirilmiş devlet güvencesinde verilecek gayrimenkul sertifikalarıile sona erecek, vatandaşı birçok riskten de koruyacaktır.”
İzmir’in en büyük ilçelerinden olan Karabağlar’da dönüşüm mağdurlarının açtığı dava sonuçlanmadan imar planları iptal edildi.
Bölge 2012 yılında Bakanlar kurulu kararıyla riskli alan ilan edilmişti. Bu kararın iptali için İzmir Bölge İdare Mahkemesine dava açıldı.
Dava sürerken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imar planlarını iptal etti.
Göç tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen kentsel dönüşüm derneklerinin temsilcileri Anayasal haklarının zorla ellerinden alındığını söylüyor.
540 hektarlık alanda bulunan ve yaklaşık 60 bin kişinin yaşadığı ilçede 17 bini aşkın konut bulunuyor.
Kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm olduğunu düşünen yurttaşlar bireysel değil dernek çatıları altında toplanarak mücadeleyi sürdürüyor.
Kaynak: http://www.ulusalkanal.com.tr/yurt/karabaglarda-kentsel-donusume-karsi-mucadele-devam-ediyor-h83450.html
Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Kaan Yücel Piyalepaşa İstanbul projesini değerlendirdi. İşte Piyalepaşa İstanbul projesi…
Lansmanı Mıpım’de yaptınız o süreçten bu zamana kadar satış oranınız ve 790 konutta daire tipleri dağılımı nasıl, otoparklar binaların altında bunlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Otoparklarda özellikle arazinin zemin etüdünü yaptırdığımızda gördük ki arazinin üzerinde yaklaşık 20 metrelik alüvyon tabaka var. Alüvyon tabaka ya alınacak ya da kazıklı sistemle alttaki sağlam zemine ulaşılacak. Biz kararımızı pahalı olmasına ragmen otoparka yönelik kullandık.Buranın tamamını alıp 4 katlı bir otopark yapalım yaklaşık 5 bin araçlık otoparkımız var.Bunun ana sebebi daha iyi bir yaşama imkanı sunalım burada oturanlara, gelenlere ofiste çalışanlara en azından otoparkla ilgili sıkıntıları olmasın ikincisi binaları sağlam zemine oturtmak için bunu yaptık. Otoparkları düzenlerken üzelerinde tek tek binalar yapıyoruz. Aşağıdan otoparklar birbirine bağlılar arada belli kademeler var ama üst taraftan herbiri birbirinden ayrı ayrı binalar bunlar.
950 konutumuz var bunun yaklaşık 790 tanesi biz kendimiz satıyoruz. 1+0’dan 4+1’e kadar her tipte dairemiz var. yaklaşık 40 tipte dairemiz var. Binaları planlarken de şöyle planladık dedik ki biz burda insanların yaşamasını istiyoruz.
Hedef kitlemizi belirledik aslında şehir merkezini seven fakat şehir merkezinden belli sebeplerle ayrılmış özellikle kötü binalarda oturmak istemediği için ayrılmış kimseleri geri çağırmak olarak belirledik. Kendimize belli bölgeleri seçtik. bununla ilgili araştırmalarımızı yaptık ve bu kişiler nerede oturmak ister diye baktığımızda genelde 2+1, 3+1 ve 4+1 konutlarda oturmak istediklerini gördük. Dolayısıyla projenin özellikle konut kısmının çoğunu bu 2+1, 3+1 ve 4+1’lere yönlendirdik. Apartmanın içerisinde mecbur kalmadığımız sürece, küçük daireyi buraya eklemedik. Sonra döndük etrafta çok sayısa üniversite var. Şehir merkezlerinde küçük dairelere de talep var. Bunları da tek bir bloğa toplayalım dedik. 1+0 ve 1+1’leride tek bir bloğa topladık. Bizim şuanda rezidans bloğu olarak adlandırdığımız bloğumuzda 190 tane dairemiz var. Geriye kalan yine 1+1 dairelerimiz var ama çok çok az. Konut bölümünü rezidansı ayrı kurguladık. 1+0, 1+1 daireler yapıyoruz bunlara ayrı hizmetler götürelim dedik. Otelimizde var, otel kuru temizlemeden yemeğe kadar bir çok farklı şeylere hizmet sunalım dedik. Zaten Polat Tower’da böyle bir tecrübemizde var. Dolayısıyla birbirinden ayrı tipler ürettik hem ayrı metrekarelerde hem de ayrı hedef kitlelere yönelik proje içerisinde böyle ayrımlar yaptık. temel hedefimizde mağazalarımızın ve ofislerimizin buradaki konuttan beslenmelerini sağlamak. Çüknü konut bölümü yaşadığı zaman bütün sokağınız da yaşıyor. Ofisleriniz de daha dolu oluyor. Bütün bunlar olduğunda otelinizde daha dolu olacak demektir. Projede değerini arttıracaktır diye düşünüyoruz. Buna göre dizayn ettik projeyi.
Satış oranınız?
Geniş anlamda satışa Eylül ayında başlayacağız.Her yerde olacağımız büyük reklam kampanyalarımızı planlıyoruz. Bununla ilgili hazırlıklarımızı da yapıyoruz. Şuanda yakın çevremize eş dost satışı yapıyoruz. özel bir fiyatla 50 daire belirledik. Bunlarında yaklaşık iki hafta içerisinde yarısını sattık. Geriye kalanı şimdi daire sayımız azaldığı için 30 daire daha ekleyeceğiz.Bizim hedefimiz yaz aylarında 60-70 tane konut satmak. Herkes neye ilgi duyuyor hangi konut tipi daha çok alıcı çekiyor biraz onuda göreceğiz. Belki projede değişiklik yapmamız gerekiyorsa da ona göre de ilerki bloklarımızda o değişiklikleri de yapacağız.
256 hak sahibiyle sözleşme imzalandı hepsine daire mi verildi?
Anlaşmaların bir kısmı satın aldıklarımızda oldu özellikle tapusu olanlarla satın almaya girmek istemesekte talep geliyor. 950 nin içinde 160 konut hak sahiplerine veriliyor. Bu alanın içinde tapusu olmayan ama binalar gecekondu ya da kaçak bina vasfında 4-5 katlı yapılar var. Onlalar da tek tek görüşüyoruz onlarla da çözüm üretiyoruz ciddi bir ilerleme sağladık yüzde 30 lara geldik. Orda da herkese istedikleri yerden istedikleri büyüklükte tabiki kendi mevcut dairelerini gözeterek imkan sağlıyoruz. yaklaşık 100 kişiyi ev sahibi yaptık. Sadece deprem riskini ortadan kaldırıp sağlam binalar yapmak değil gayrinizami yapılan tapusu olmayan evleri de tapulu ev haline geçirip resmileştiriyoruz. Bölgeye sağladığımız bir katkı. Bölgede 25 bloktan oluşan bir semti yeniden inşa ediyoruz.
Daire fiyatları kaç liradan başlıyor özel kampanyanız ödeme koşulları var mı?
7500-8500 aralığında her bir dairenin kuzeyine güneyine cephesine yola bakmasına yüksekliğine göre her birini ayrı ayrı kurguladık. 7500-8500 TL aralığında ilk satışlarımızı buna göre çıktık. Belki bunları biraz daha arttırıp, genel ekonomik duruma göre, bir takım şu sıralar belirsizlikler var. Bu belirsizliğinde bu süre içerisinde özellikle siyasi belirsizliğinde giderileceğini umut ediyoruz. Eylül ayında satışlara çıkacağız. İstiyorsanız 48 ay biz sizi vadelendirebiliriz. Yüzde 35 peşin 48 ay vade yapabiliyoruz. 0,95 faiz uygulamamız var aylık. İsterseniz konut kredisi kullanabilirsiniz. 120 aya kadar vadelendiriliyor. Resmi imzalanmış Garanti bankasıyla anlaşma var oradaki faiz oranı da 0,96 şuandaki faiz oranı.
Projede inşaata başladınız mı?
Projede inşaata başladık ruhsatla birlikte, şuanda hafriyat çalışmalarını yapıyoruz. Alt yapıyı da tamamladık. Projelerde biliyorsunuz en son yapılır önce ilk binalar yapılır sonra alt yapı yapılır. Biz şuanda projede atık suyu yağmur suyu hatlarını bitirdik. Artık toprak atmaya başlıyoruz.Hedefimiz bu sene içerisinde temel atmak.
Lokasyona oranla etraftaki konut projeleriylede kıyasladığımız zaman 7500-8500 metrekare fiyatı normal görünüyor. çok değerli bir lokasyonda üretiyorsunuz. Rezidansları hem çarşıları var çarşılarla ilgili biraz konuşalım çünkü orası bir alışveriş bölgesi.Ticari üniteleri nasıl işleteceksiniz. Sizin tarafınızdan mı işletilecek ya da markalarla özel anlaşmalar yapıp devretmeyi mi planlıyosunuz?
Ticarileri tamamen kendimiz yapmayı planlıyoruz burada aslında bizim nasıl bir konseptimiz var derseniz, bizim bir Nişantaşı bir Beyoğlu gibi altında dükkanların olduğu üzerinde de konutların olduğu yaşamın olduğu bir sistem planlıyoruz. Bunu hem teknik olarak çözmek kolay değil, herbir binanın altına mağazaları koyduk. Onları öyle bir dizany ediyoruz ki konutla bu altındaki mağazaların hiçbirbiriyle alakası olmasın teknik olarak. Ayrı kazan sistemi olsun, ayrı soğutması olsun, ayrı ısıtması olsun gibi dizayn ediyoruz. Bu mağazalarıda kendimiz kiralamayı bütün bu işletmeyi kendimiz yapmayı düşünüyoruz.En azından uzun bir süre 5 sene kendimiz yapmayı düşünüyoruz. Sonrasında bakılır şartlar neyi gösterirse, bunu yapmamızın sebeplerinden bir tanesi de mağazaları kontrol edip burada gerçekten bizim burada yapmak istediğimize uygun mağazaların burada olmasını sağlamak.Ne çok lüks ne de yaşamla alakası olmayan tam tersi burayı yaşatacak canlandıracak hem giyim mağazaları daha çokta yeme içme üzerine çünkü bu bölge özellikle Okmeydanı, Kasımpaşa, Piyalepaşa üzerinde baktığınızda çok fazla yok. Perpa mesela hergün 40 bin kişi girer çıkar Perya’ya ama içerisinde çok fazla düzgün yeme içme alanları yoktur. Onlara da buraya gelip sosyalleşebilecekleri canlı tutabilecekleri alanlar olsun istiyoruz. Bununda bizim kontrolümüzde olmasını istiyoruz. Biz bunları kiralayıp kontrol etmek ve buna göre sistemi yapmak istiyoruz.
Piyalepaşa İstanbul Projesi Polat İnşaat projesi mi, yoksa Piyalepaşa Gayrimenkul diye yeni bir şirket kurdunuz onun üzerinden mi ilerliyorsunuz?
Şuanda Piyalepaşa Gayrimenkul diye yeni bir şirket kurduk ve onun üzerinden ilerliyoruz.
Piyalepaşa Gayrimenkul’ün bölgede yada bölge dışında farklı projeleri yatırımları arazi rezervleri var mı?
Yok biz sadece bu işe konstre olarak bunu yapıyoruz. Bunu yaparkende her türlü yatırımcıyı da düşünüyoruz. Bundan 10 sene sonrasını da düşünerek bunu yapıyoruz. Ofisleride satmayı düşünmüyoruz ofisleri kiralamayı düşünüyoruz. Yarın öbür gün bir ofis yatırımcısına bugün İstanbul’da baktığınızda böyle 3-5 tane örnek var çok fazla yoktur. Bir Ofis yatırımcısına bunu belki komple vermeyi düşünüyoruz. Bu dönem içerisinde bir takım yatırımcılarla görüşüyoruz. Bize katma değer sağlayacak birisi olsun yani sadece para vereyim finansmana ortak olayım buranın gelirinden de birşey elde edeyim değil bize farklı ne katabilir? Buradaki ofise alışverişe mağazalara ne katabilir? Bizi biraz daha yukarı çekebilir mi? Konseptiyle, buraya getireceği müşteriyle, bu tür farklılık yaratacak yatırımcılara bakıyoruz. Onlarla görüşüyoruz şuanda hep onların üzerinde sistemle yapıyoruz.
Projenin tamamlanması ne kadar süre olacak?
2018 yılında projeyi tamamlamayı hedefliyoruz. Zaten teslimler bir süreç alır. 1000 konutu teslim etmekte bir süreçtir.Bir günle olmuyor onların hepsini planlıyoruz. 2018 Eylül ayına kadar da buradaki mağazaları açmış olmamız gerekiyor.
Projeniz bölgede yaşam standartını yükseltecek, bir değişiklik getirecek o bölgeye göre, 950 konut olduğuna göre 3 bin 4 bin kişi yaşayacak okulla ilgili bir çalışmalarınız var mı?
Biz şehrin o kadar merkezindeyiz ki önümüzde bir üst geçit var, üst geçiti geçtiğinizde hemen karşınızda çok meşhur özel okullardan bir tanesi var yolun karşısında. Hem yan tarafımızda hem arkamızda yaklaşık 4 tane devlet okulu var. Üniversite deseniz üniversite de var. Bölgede herşey var aslında ama bunlara da baktınızda biz ayrıca okul içinde birşey yapmadık. Çünkü etrafta çok sayıda mevcut. Çok rahat bir şekilde ulaşılabilecek yürüme mesafesinde çok imkan var.
2018 de teslim dediniz etap etap mı yapacaksanız yoksa hepsi aynı anda mı?
Konutu, mağazayı, oteli ve ofisleri ayrı düşünüyoruz. Etap etap diye algılayabiliriz. Mağazaları 2018’in başında sahiplerine verelim ki onlar içlerini yapsınlar Eylül ayında açsınlar istiyoruz. 950 konutta yaklaşık bir 6-7 ay sürer teslimleri. Çünkü geliceksiniz dolaşıcaksınız eksikleri tespit edicekseniz. Onlar yapılacak teslim edilecek. Şubat ayı gibi onları teslim etmeye başlamamız lazım.
Ofis biraz daha farklı bir olay, ofisi kiralama oranımıza göre yüzde kaçını kiraladıysak onları çalışır vaziyette teslim etmemiz lazım. Onları toplu olarak teslim ederiz. Otelide kendimiz işleteceğimiz için otelde aslında kiminle yapacağımız markasının ne olacağıyla alakalı olarak onunla birlikte dizayn edeceğiz. Belki oteli daha önce yapabiliriz belki daha sonra yapabiliriz.
Ofislerde ne kadar kiralanabilir alanınız var?
50 bin metrekare kiralanabilir alanımız var.
Otelde kaç oda olacak?
Otelde 250- 300 civarı oda olarak planlıyoruz. Otel odaları tamamen seçtiğiniz markaya oradaki seçtiğiniz konseptte dayalı olarak onlar size söyler . Biz burada 250- 300 civarı oda olacak.
Otoparklar ayrılacak mı herkes ortak kullanım mı yapacak?
Fiziksel olarak birbirine geçme imkanları var araya bir bölme duvar koymayalım dedik ama otele ayrı, ofise ayrı otopark dizayn ettik. Konut kısmına her 2+1, 3+1 konutlara 2 araçlık, 1+1 ve stüdyo dairelere de 1 araçlık otopark ayırdık gelen misafirlerde mağazların altındaki otoparkları kullansınlar ve oradan da çok rahat bir şekilde konut kısmına ulaşabilsinler dedik.
Yeni yapılan sözleşmeler Piyalepaşa’nın yanında mı, birleştirilecek mi ayrı bir proje olarak mı sunacaksınız?
Herşey bir planlamadan geçtiği için şöyle organize ettik kendi alanımızı ve hak sahiplerinin burada tapusu olan kişilerin bulundugu alanları tek bir alan haline getirildi konutlar bu alana koyduk. Arsası bize ait ama üzerinde illagal yapılaşma olan alanı daha çok ticari alanların ofisin ve otelin bulunduğu alan olarak dizayn ettik. Arada yeşil bir alan var böylelikle ikisi ayrılmış oldu. Şu anda ruhsat alındığı için inşaata başlandı.
Otel çalışması belli mi, anlaşma yapıldı mı?
Bizim 3 tane zaten otelimiz var, henüz anlaşılmadı görüşmeler devam ediyor. Farklı beş yıldızlı değil de daha şehir oteli gibi yapmak istiyoruz. Projeyide ona göre dizayn ettik.
Sizin araziniz yolla ayrılmış durumda ada şeklinde yüzde 95’i anlaşılmış, yolun üst tarafı kötü bir bölge, depreme dayanıksız gecekondu mahallesi siz yaptıktan sonra fiyat artışı olacak bu alanlarla ilgili çalışma yapıyor musunuz?
Şuanda yapmıyoruz konsantre olduk diyebiliriz. Biz Konsantrasyonumuzu piyalepaşaya yaptık. Sonrasında belki üst tarafla ilgili bişey yapabiliriz. Çok talep geliyor.
Çıkış fiyatlarınız belli, proje belli aşamaya geldikten sonra yukarıdaki fiyatlar 10 liraysa 100 liraya çıkacak.Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğru aslında herkese uygun bir sistemi üretmekten geçiyor. Fiyat olarak bakmamak lazım önemli olan orada net metrekarede konut üretebiliyorsunuz ve mevcut kimselere aynı konutları verebiliyor musunuz? bunu yaptıktan snra herkes bu şeklide bakarsa fiyatın çok önemi kalmıyor.Aslında burada en ideal olan birşeyle satın almak o kişileri buradan çıkarmak değil, tam tersi onlarında projenin içerisinde olmasını sağlamak.Bu da oradaki imar durumundan geçiyor. şuanda yolun üst tarafında mevcut bir imar yok, imar çalışması yapılması lazım.Bunlar hep bir süreç ama kentsel dönüşümde birşeylerin yapılabilmesi içinde burada bu işi yapan kimselere de bir pay çıkması lazım ki o da bir şey kazanabilsin. Bunları ileride konuşmak lazım ve üzerinde çalışmak lazım. Çeşitli çalışma grupları kuruluyor. Kentsel dönüşüm o kadar da kolay bir iş değil.
Neden Piyalepaşa?
Biz 25 yıldır arsa sahibiyiz. Çeşitli arsalar alınarak belli bir metrekareye erişildi. Adnan bey 7-8 senedir bu konuyla ilgili uğraşmış. 2012 yılında riskli alan ilanıyla birlikte başka alanlarda işin içine katılarak 82 dönüm arazi üzerinde riskli alan denildi. İmar hakkı için bir bölgenin yenilenmesi, kentsel dönüşümün doğru açılarından bir tanesi bu tek başına bina yapmayı dönüşüm olarak görmüyorum sadece bir projeyi yıkıp yeniden yapıyorsunuz. Hiç bir sorun çözülmüyor. Ne otopark ne alan. 2012 yılında riskli alan ilan edilmiş buradaki geri kalan arazileri alma konusunda geçtiğimiz 2 yıl boyunca çaba sarfettik. oldugunuz yerde oldugunuz büyüklükte daire sahibi olaun dedik 260 civarında sözleşme imzalandı. tek tek konuştuk ikna ettik ciddi bir ilerleme sağlandık. geriye bir kaç kişi kalmış durumda onlarıda çok kısa sürede ikna edeceğimizi düşünüyorum. Piyalepaşada olmamızın temel sebeplerinden birisi bu. Piyalepaşa kaptanı deryalık yapmış aslında önemli bir şahsiyet. Değişik bir kişilik olduğu için değişikte bir Piyalepaşa cami yaptırmış. İstanbul çiçek ihtiyacını buradan sağlarmış.Piyalepaşa unutulmuş bir semt ismide unutulmuş.Piyalepaşa neresi diye sorulduğunda birçok insan cevap veremiyor. En büyük hedeflerimizden biri 4 sene sonra piyalepaşa dendiğinde taksi alsın kapımıza getirsin. Biz aslında bir semti yeniden inşa ediyoruz.
Dev gibi bir kule yapmıyoruz. Projemizde 25 tane 2 katlı 3,5,8,10 katlı farklı farklı büyüklükte binalarımız var bunları birbiriyle harmanladık. Projeyide ona göre yaşattık. Tamamıyla bir semti yeni baştan inşa ediyoruz gibi dizayn ettik.
Tarlabaşı’ndan Piyalepaşa’ya kadar uzanan caddenin bir bulvar olması beklentiniz devam ediyor mu?
Beyoğlu bu şehrin kalbi resmi nufüsü var. turistlere baktığımızda 20 milyon nüfuslu bir şehir. buranın merkezi beyoğlu istiklal caddesi her zaman tıklık tıklım bir cadde. Bende Beyoğlu’nu çok severim orada büyüdüm, okudum 10 sene orada çalıştım. Beyoğlu ara sokaklarında avlularla karşılaşırsınız, çok güzel binaları görürsünüz aslında piyalepaşa bunlardan bir tanesi. Yarın öbür gün Haliç’te birçok değişik şey olacak Galataport’ta farklı projeler gelişecek. Beyoğlu İstiklal Caddesi daha da büyüyecek. Piyalepaşa’nın sonunda çok güzel bir alan olacak, yer çok güzel çok değişik şeyleri birarada görebilirsiniz.Bu bölge çok önemli ve dünyanın bütün heryernde şehir merkezleri çok önemli.
Bölge çok tarihi bir bölge başınıza hiç talihsiz bir olay geldi mi kazıları yaparken?
Çok yeni başladık zaten. Bilmiyorum içerisinde öyle birşey çıkar mı, ben çok sanmıyorum. Zaten dere yatağı olduğu için arazinin büyük bir kısmı, özellikle Piyalepaşa Bulvarının oldugu yerde bir dere yatağı. Bu tür yerlerde çok fazla o tür şeyler olmuyor. Şu ana kadar öyle birşey görmedik. Aralık ayında bununla ilgili bir sergimiz var tamamen Piyalepaşa üzerine hem tarihini hemde kişininde geçmişini anlattığımız bir sergimiz olacak. Kitaplarımız da olacak, 2-3 tane kitap çıkarmayı düşünüyoruz piyalepaşayla ilgili olarak.
Beyoğlu Belediyesi bölgede firmaların kentsel dönüşüm yapmasını istemiyor. Okmeydanı’nda kendi yapmayı tercih etti. Haliç’in Hilton Otelin arkasındaki birçok firmayı çıkardılar size böyle bir şeyle geldiler mi?
Okmeydanı’nda da ben tam aynı fikirde değilim.Tapu devirleri kısmını zaten vakıftan alıp tapu devirleri yapıyor. Benim de bildiğim asıl kentsel dönüşüm kısmını tapuları devrettikten sonra kişilerle konuşup anlaşıp onlara yeni bir bina üretme kısmını yine firmalarla yapacak yapmayı istiyor diye biliyorum. Belediyelerin bu organizasyonların içerisinde olmasının bir avantajı var. Biz arsa sahibi olmanın avantajlarını projede kullanabildik. Biz hak sahiplerine dairelerin aynısını veriyoruz diyebildik. Okmeydanı gibi bir yerde çok kolay değil bunu yapmak dolayısıyla birşeyler gerçekleştirilebilmesi için bir otoritenin de bu işin içerisinde olması gerekiyor gerçekten. Belediye burada bu görevi üstlendiğinde çok yararı olacağına inanıyorum. Hakkaniyetli bir şeklide davranıp bütün hak sahiplerine onlarıda sistemin içerisine katıp mütehattide çok hor görmeyip o da sonuçta bundan bir para kazanması lazım dolayısıyla onunda bir metrekare edinmesi lazım birşey yapabilmesi için. Belediyenin iyi yaptığını düşünüyorum Okmeyadanı üzerinde.
Yeni bir hükümet kuruluyor, gayrimenkul sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gayrimenkul sektöründe son 2 seneye baktığınızda senede 1 milyon civarında konut el değiştiriyor ülkemizde. Bunun yüzde 55’i ikinci el konutlar fakat bu ikinci el konutlarında büyük bir kısmı aslında yeni alınmış yatırım amacıyla alınmış ve satılan konutlar dolayısyla baktığınızda her sene 600 bin civarında yeni konut satılıyor. Ciddi bir rakam zaten bundan 10 yıl önce GYODER’in rakamları bunu söylüyordu senede bu kadar ihtiyaç olcak diye. Burada kentsel dönüşüme de baktığınızda bizde hiç tapusu olmayan birçok kimseyi tapu sahibi yapıyoruz. Ne yapıyoruz onlara gidiyoruz ev alıyoruz. Tapusunu alıyoruz veriyoruz. Dolayısıyla 1 sene önce tamamen illagal olarak orada yaşayan birisi 1 sene sonra tamamen yasal şartlarda yaşamaya başlıyor. Kentsel dönüşüm arttıkça bunun rakamları daha da artacak. Şehirlere baktığımızda büyük metropollere baktığınızda hep önce bir şehir dışına gidiş olmuştur ondan sonrada hepsi geri gelir. Aslında şehrin içerisinde yaşamayı isteyen kimselerdir onlar sadece kendi kafalarındaki yaşıyacak yerleri bulamadıkları için şehir dışına gitmişlerdir. Bizde araştırmalarımızda bunu gördük. Birçok kimse şehrin içerisine dönmek istiyor yeter ki onlara o kapsamda bir konut sunabilelim. 600 bin konut ciddi bir rakam bence nerede yapıldığı, kimin yaptığı ve nasıl bir proje olduğu gittikçe daha bir önem kazanacak. Sektörün hareketliliğinin çok uzun süreler devam edeceğini düşünüyorum. Sonuçta bu şehirde 15 milyon resmi rakamlara göre belki 17-18 milyon insan yaşıyor hepsininde barınma ihtiyacı var. Bunu özellikle bizim gibi bu alanlara girdiğinizde çok rahat görüyorsunuz. Öyle yerler var ki bırakın arabayla girmeyi yürüyerek giremediğiniz yerler var. Bir doğal afet sırasında bunlara ne olacağını hiç kestiremiyorum. Çok zor şartlarda yaşıyorlar, dolayısıyla bütün bunların hepsine baktığınız da bu yenilenmenin gerekli olduğuna inanıyorum. Bu yenilenmeyle birlikte sektördeki bu hareketliliğin devam edeceğini düşünüyorum.
Kaynak:http://www.emlakmetrekare.com/2015/12/03/piyalepasa-istanbul-ornek-kentsel-donusum-projesi-olacak/
Maltepe’de Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinin kentsel dönüşüm planlarında sona yaklaşılırken, bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda konuşan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Artık planlarımıza son şeklini vererek, yıllardır kangren haline gelen bu mahallelerimizdeki kentsel dönüşüm sorununa çare bulacağız” dedi.
Maltepe’nin Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde 30 yıldır yaşanan imar sorununu bitirmek için yapılan çalışmalar da sona yaklaşıldı. Konuyla ilgili Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan SaylanKültür Merkezi’nde, bir çalıştay düzenlendi. Bu kapsamda hazırlanan 1/1000 Ölçekli Gülsuyu-Gülensu mahalleleri Uygulama İmar Planı, Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde çok sayıda davetlinin katılımıyla görüşüldü. Çalıştaya, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç başta olmak üzere, Maltepe Belediye Başkan Yardımcıları, birim müdürleri, meclis üyeleri, Gülsuyu Mahalle Muhtarı Necdet Tümer, Gülensu Mahalle Muhtarı Ali Rıza Yıldız, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Şehir Plancıları Odasıİstanbul Şubesi’nden Erhan Kurtarır ve Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası’ndan Aysel Durgun ve Esin Köymen, Gülsuyu-Gülensu Yaşam ve Dayanışma Merkezi (Güldam) yetkilileri, inşaat mühendisi, mimar, sosyolog, mahalleliler ve vatandaşlar katıldı.
"PLANLARI HALKIMIZLA BİRLİKTE HAZIRLADIK"
Arama Katılımlı Yönetim Danışmanlığı Şirketi yetkililerinden Işık Gökoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı çalıştayda söz alan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Bu planın hazırlanmasında ve bugünlere getirilmesinde, geçen onlarca yıl boyunca emeği geçen sayısız insana çok ama çok teşekkür ediyorum. Emeğini, bedenini, mücadelesini her şeyiyle ortaya koyan vatandaşlarımız sağ olun, var olun. Çok zor bir süreci, baştan beri söylediğimiz gibi sizlerin istekleri ve talepleri doğrultusunda, yani halkla beraber, halkın içinde, bu noktaya getirmenin onurunu yaşıyoruz. Eksiklilerimizi, hatalarımızı sizlerin katkılarıyla aşmak istiyoruz. Biz bu planları, holdinglerde, kapalı kapılar ardında sadece belediye kadrolarıyla hazırlamadık, biz bu planı halkımızla, sizlerle hazırladık” dedi.
“PLANI SUNUP SAVUNACAĞIZ”
Planların kısa bir süre önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis gruplarına, mimar ve mühendislik odalarına ve ilgili kuruluşlara sunulduğunu da aktararak konuşmasını sürdüren Başkan Kılıç, şunları söyledi: “Şimdi sizlerle beraber planımıza son şeklini vereceğiz. En son bir toplantıyı da mahalle halkıyla yapacağız. Sonrasında da planımızı Büyükşehir Belediyesi’ne sunarak, savunacağız. El ele vererek, büyük bir dayanışma ruhu içerisinde mümkün olan en iyi planı hazırlayarak, bu planın onaylanması için çalışacağız.”
Kılıç’ın konuşması sonrası “Ortak Geleceğe Odaklanma”, “Şahsi Katılım”, “Çalışma Sistematiğine Uyma”, “Diyalog ve Açıklık”, “Fikirlere Tolerans”, “Katılımda Eşitlik”, “Gönüllü Katılım” ve “Tam Katılım” aşamalarını içeren Gülsuyu ve Gülensu Planlama Atölye Çalıştayı programına geçilerek, uygulama planı senaryoları sunuldu.
Ataşehir İçerenköy kentsel dönüşüm planı askıdaki 30 günlük bekleme sürecinde. 27 Kasım 2015’te askıya çıkan plan 30 günlük bekleme sonrası 28 Aralık 2015’te askıdan inecek.
Ataşehir İlçesi İçerenköy Mahallesi, 203 pafta 1296, 1297, 1298 ada Riskli alana ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve askı tutanağı açıklandı.
27 Kasım 2015’te askıya çıkan İçerenköy kentsel dönüşüm planı 30 günlük askıda bekleme sürecinin ardından 28 Aralık 2015’te askıdan inecek.
İÇERENKÖY DÖNÜŞÜM PLAN NOTLARI
1.Plan değişikliği onama sınırı İstanbul İli, Ataşehir ilçesi İçerenköy Mahallesi, 12966-1297-1298 adalar ile bu adalar arasındaki kadastral yolları kapsamaktadır.
2.Uygulamaya ilişkin hususlar 1/1000 ölçekli uygulama imar planında belirlenecektir.
3.Plan değişikliği onama sınırı içerisinde her türlü yapı; mevcut veya teknolojinin gelişimi doğrultusunda ortaya çıkacak çevreye duyarlı yenilikçi ürün ve yöntemler kullanarak yapılacaktır.
4.Ticaret+konut alanlarında, konut, rezidans, bürolar, çarşı, iş merkezi, çok katlı mağazalar, bankalar, lokantalar, sergileme alanları, sosyal, kültürel (sinema, tiyatro vb) yapılan yönetim yapıları, kreş vb. yer alabilir. Konut kullanımları, ticaret+konut (tick) alanlarında toplam emsalin yüzde 80’ini aşamaz.
5.Açıklanamayan hususlarda planlı alanlar tip imar yönetmeliği, 6306 sayılı kanun ile diğer ilgili kanun ve yönetmelikler geçerlidir.
6.Konut alanı için yoğunluk değeri 500 kişi/ha’dır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm çalışmaları başlatılan Karabağlar’daki 540 hektarlık alanın ilk etabı olarak belirlenen 101 hektarlık bölümüyle ilgili imar planları iptal edildi.Bölgede kriz yaratan ve gerek vatandaşlar , gerekse yerel idare ile meslek odaları tarafından veto edilen, geçtiğimiz aylarda da iptal davası açılan planların yerine bakanlık tarafından yeni imar planı çalışması yapıldı.
Dönüşüm sürecinin en temel konularından olan değerleme sürecinin öneminden yola çıkarak imzalanan protokol kapsamında, KENTDER ve TDUB kentsel dönüşümdeki yasal sürecin hızlandırılması, yasal süreç ve uygulamaya ilişkin çözüm önerilerinin üzerinde çalışılması, değerlemeyi etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin tespiti ve verilerin analizi gibi birçok konuda ortak çalışmaların yürütüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin mevcut 6,5 milyon çürük yapı stokunun yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm sürecinin istenilen düzeye çıkarılmasına katkı sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çalışmalar çalışmalar yürüten Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ile değerleme uzmanlarının çatı kuruluşu Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyetler yürütmek üzere işbirliğine gitti. İki sivil toplum kuruluşu arasında düzenlenen protokol, KENTDER Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı ile TDUB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım tarafından imzalandı.
Dönüşüm sürecinin en temel konularından olan değerleme sürecinin öneminden yola çıkarak imzalanan protokol kapsamında, KENTDER ve TDUB kentsel dönüşümdeki yasal sürecin hızlandırılması, yasal süreç ve uygulamaya ilişkin çözüm önerilerinin üzerinde çalışılması, değerlemeyi etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin tespiti ve verilerin analizi gibi birçok konuda ortak çalışmaların yürütüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin mevcut 6,5 milyon çürük yapı stokunun yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm sürecinin istenilen düzeye çıkarılmasına katkı sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çalışmalar çalışmalar yürüten Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ile değerleme uzmanlarının çatı kuruluşu Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyetler yürütmek üzere işbirliğine gitti. İki sivil toplum kuruluşu arasında düzenlenen protokol, KENTDER Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı ile TDUB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım tarafından imzalandı.
Kaynak:http://www.egepostasi.com/haber/Kentsel-donusumde-sil-bastan/119769
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ve Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyet yürütmek üzere işbirliğine gitti.
Dönüşüm sürecinin en temel konularından olan değerleme sürecinin öneminden yola çıkarak imzalanan protokol kapsamında, KENTDER ve TDUB kentsel dönüşümdeki yasal sürecin hızlandırılması, yasal süreç ve uygulamaya ilişkin çözüm önerilerinin üzerinde çalışılması, değerlemeyi etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin tespiti ve verilerin analizi gibi birçok konuda ortak çalışmaların yürütüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin mevcut 6,5 milyon çürük yapı stokunun yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm sürecinin istenilen düzeye çıkarılmasına katkı sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çalışmalar çalışmalar yürüten Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ile değerleme uzmanlarının çatı kuruluşu Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyetler yürütmek üzere işbirliğine gitti. İki sivil toplum kuruluşu arasında düzenlenen protokol, KENTDER Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı ile TDUB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım tarafından imzalandı.
Kaynak:http://www.emlakpencerem.com/kentder-tdub-donusumde-isbirligi-yapacak/86669/
42 dönümlük alanda hayata geçirilen Yeşil Yakutiye Kentsel Dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor…
2011 yılında Yakutiye Belediyesi tarafından başlatılan kentsel dönüşüm projeleri bir bir yükselmeye başladı. 600 dönüm alanda 4 bin civarında bina kamulaştırdıklarını söyleyen Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ” Erzurum’u yıkarak ruhuna uygun konuma taşımak, çağdaş yapıya kavuşturmak zorundayız. Merkezin dönüşümü hızlı olmalı.” dedi.
Arsa üretip, ticareti canlandırdıklarını ifade eden Korkut, “Emlak ve inşaat sektörü Yakutiye’nin kamulaştırmaları ve dönüşüm projeleriyle hareket kazanıyor.” dedi
Habibefendi mahallesinde üretilen 42 dönüm arsa üzerinde Yeşil Yakutiye Kentsel Dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları hızla yükseliyor. Bölgenin ilk örneği olan proje 30 dönüm büyüklüğünde yeşil alana sahip. Proje kapsamındaki 550 konutun inşaatı devam ediyor.
Kaynak: http://www.yeniemlak.com/kentsel-donusum-haberleri/dogunun-en-buyuk-kentsel-donusum-projesi-yukseliyor
Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı, özel proje ve Kentsel dönüşüm alanı olan Fikirtepe'de bazı firmalar vatandaşları , bazı vatandaşların da firmaları şikayet ederek vakit kaybettirmesi, bunun yanında bakanlığın tavrının tek taraflı gibi gözükmesi ve işlerin ağır gitmesi bir çok çantacı firmanın ekmeğine yağ sürerken, bir çok Fikirtepeli vatandaşın da mağdur olmasına sebep olmakta. Bu sürtüşme ve belirsizlikler altında Fikirtepe'de topyekün bir ilerleme olmazken, Fikirtepe haricinde her yer hızla dönüşmeye devam etmekte. Kadıköy Belediyesi sınırları içerisinde olmasına rağmen herhangi bir yetkisi olmadığı gerekçesiyle, belediyenin Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Bölgesinde, kendi arsaları haricinde hiç kimseye faydası dokunmakta. Küçükçekmece Belediyesi, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Yenimahalle, İmaret Caddesi üzerindeki 25 gecekondunun yerine 108 daireden oluşan rezerv konutların yapımına başladı. Mevcut yapı stoğunun yenilenmesini amaçlayan kentsel dönüşüm dahilinde, Yenimahalle Tepeüstü Mezarlığı’nın altında bulunan 3.230 metrekarelik alanda inşa edilen rezerv konutları projesi, 108 konuttan oluşacak. Kapalı inşaat alanı 15 bin metrakare olan toplu konut projesi dahilinde, 108 konutun yanı sıra; 4 mağaza ve 64 araç kapasiteli kapalı otopark da yer alıyor. “HİÇBİR VATANDAŞIMIZ MAĞDUR OLMAYACAK” Rezerv konutlar; 18 adet 3+1 ve 90 adet 2+1 daireler olarak tasarlandı. Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, ‘Proje o bölgedeki 25 gecekondunun yerine yapılıyor. Burada hiçbir vatandaşımızın mağdur olmamasını çok önemsiyoruz. Bu gecekondularda oturan ve hak sahibi olan vatandaşlarımıza konutları teslim edilecek. Oradaki hiçbir vatandaşımız başka bir yere gönderilmeyecek. Kalan konutlar ise Fatih Mahallesi’nde oturan ve evi dönüşüme tabi olmuş olan hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edilecek ” diye konuştu. Küçükçekmece Belediyesi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan alınan yetki ile vatandaşlardan aldıkları müracaatlar sonrasında risk tespitlerini yaptıklarını söyleyen Erol Menteş şöyle konuştu: "Kentsel dönüşüm 2012 yılında 6 bin 306 sayılı kanunla birlikte riskli alanların kentsel dönüşüme sokulması ile başladı. Biz de nisanda yapılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yetki alarak Balıkesir'de il bazında 8 firma ilçe bazında 2 merkez ilçede 5 firma bu işi yapıyor. Kentsel dönüşüm için vatandaşın bize müracaatı yetiyor. Biz binada risk tespiti yapıyoruz ve riskli ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na rapor sunuyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da tapuya şerh düşürüyor 'riskli bina' diye süreç bundan sonra işliyor." dedi.
Erol Menteş, "Bina riskli ise 60 gün içinde yıkım kararı çıkıyor. Verilen süre içinde bina sahipleri kendileri binayı yıkmaz ise sonraki bir ayda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kanalı ile bina yıkıma gidiyor." Menteş, "Bu süreçte binada oturanlara ne fayda var dersek de bina riskli bina olmaktan çıkmış ve yeni yapıldığında güvenli bir binaya oturmuş oluyor. Bunu yaparken proje masraflarının dışında bina ruhsat harçları ve otopark ücretleri Belediye tarafından alınmıyor. Önemli bir rakam bu da. Tapu masraflarından muafiyet var. Bina yapımı süresinde 12 ila 18 ay içinde de kira yardımı alıyor. Bina yardımı alanlar kira yardımı alamıyor. Yani daire başına 100 bin liraya kadar kredi yardımı var düşük faizlerle ama bina yardımı alırsa bunlardan faydalanamıyor" dedi.
Anlaşma ile tahliye edilen riskli yapılardaki hak sahiplerine belirli şartların sağlanması halinde kira yardımı yapılıyor. Peki kentsel dönüşüm kira yardımı nasıl yapılır? İşte kentsel dönüşüm kira yardımı başvuru süreci…
Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapılar ile uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine veya ilgili kurumca belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması hâlinde geçici konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması hâlinde ise, Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılıyor.Peki kentsel dönüşüm kira yardımı nasıl yapılır? diyorsanız işte yanıtı…
Konutu veya işyeri riskli olarak tespit edilen hak sahipleri öncelikle; kira yardımı için bulundukları ildeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvuru yapıyor.
Kentsel dönüşüm kira yardımı 735 TL olarak 18 ay boyunca, aydan aya ödeniyor.Kentsel dönüşümde önceden riskli binadaki bağımsız bölüme sahip olmak yeterli iken, artık ikamet şartı aranıyor.
Kira yardımı başvurusunda bulunmak için hak sahiplerinin riskli yapı onay tarihinden önce riskli yapıda oturuyor olması gerekiyor. Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunda hak sahiplerinden alınması gereken son üç aya ait fatura, riskli yapıyı tahliye tarihinden üç ay öncesini kapsıyor.
Buna göre malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi olanlardan sadece bu koşulu sağlayanlara ödeme yapılıyor.
Gaziosmanpaşa kentsel dönüşüm kapsamında riskli alana ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu askıya çıktı…
24 Aralık 2012’de Çevre ve Şehircilik Bakarlığı tarafından riskli alan ilan edilen Gaziosmanpaşa’daki 393 hektar alan için hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı yeniden askıya çıktı.
13 Ağustos-11 Ekim 2015 tarihleri arasında askıya çıkan Gaziosmanpaşa kentsel dönüşüm planına askı süresince yapılan itirazlar bakanlık tarafından değerlendirilip itirazlar kapsamında plan onama sınırının tamamını kapsayacak şekilde 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği yapıldı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu bakanlık tarafından onaylandı.
Gaziosmanpaşa kensel dönüşüm planı 19 Kasım-19 Aralık 2015 tarihleri arasında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosu ile internet sitesinde askıda kalacak.
GAZİOSMANPAŞA’DA RİSKLİ ALAN İLAN EDİLEN MAHALLELER
1.Merkez Mahallesi
2.Sarıgl Merkez Mahallesi
3.Pazariçi Mahallesi Güney Bölgesi
4.Pazariçi Mahallesi kuzey bölgesi
5.Yıldıztabya Mahallesi doğu bölgesi
6.Yıldıztabya Mahallesi batı bölgesi
7.Bağlarbaşı Mahallesi
8.Fevzi Çakmak Mahallesi
9.Kazım Karabekir Mahallesi
10.Yeni Mahalle
11.Karayolları Mahallesi
12.Karadeniz Mahallesi
13.Barbaros Hayrettin Paşa Mahallesi
14.Mevlana Mahallesi
15.Sarıgöl Yenidoğan Mahallesi
16.Bağlarbaşı Mahallesi
İSTANBUL Zeytinburnu’ndaki 16/9 kuleleriyle gündeme gelen ‘silüet’ tartışması hükümetin programına taşınıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “silüet” tartışmalarına gönderme olarak yorumlanan, “doğal güzellikleri ve tarihi eserleri gölgede bırakacak tek bir belediye uygulaması görmek istemiyorum” mesajı programın şehircilik projeleriyle ilgili bölümüne temel oluşturacak. Yeni dönemin önceliklerinden kentsel dönüşüm projelerinde faizsiz tahvil uygulaması (sukuk) gibi yeni finansman araçlarının önünün açılacağı da programda vurgulanacak.
ESTETİK VURGUSU
Edinilen bilgiye göre, AK Parti’nin seçim vaatleri arasında da yer alan şehircilik uygulamalarına ilişkin yenilikler, yazımında son aşamaya gelinen programa taşınıyor. Buna göre, tarih dokusu güçlü kentler başta olmak üzere imar politikası dikey değil yatay bir yapılaşma üzerine olacak. “İnsan, çevre dostu, estetik, katılımcı ve müreffefmarka şehirler” hedefine yönelik olarak imar mevzuatında revizyona gidilecek. Kentlerin tarihi ve kültürel kimliğini ortaya çıkarmayı ve güçlendirmeyi hedefleyen çalışmalara öncelik verilecek. Tarihi şehir merkezlerinin canlandırılmasına yönelik projelere destek verilecek.
RESTORASYON DESTEĞİ
Özel mülkiyette olan kültür varlıklarının onarımı ve restorasyonu desteklenecek. Kentsel dönüşüm de kent estetiği dikkate alınarak hızlı bir şekilde sürdürülecek. Kentsel dönüşüm alanlarındaki uygulamaların ülke genelince önceliklendirilmesi için kentsel dönüşüm alanları strateji belgesi hazırlanacak. Rekabetçiliği ve sosyal uyumu gözeten öncelikli dönüşüm programı hayata geçirilecek. İmar değişiklikleriyle oluşacak değer artışından kamu da pay alacak. Kentsel dönüşüm alanlarında hakların devredilmesine olanak sağlayacak gayrimenkul sertifikası modeli geliştirilecek. Kentsel dönüşüm projelerinde ‘sukuk’ gibi yeni finansman araçlarının önünü açan düzenlemelere gidilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak yapı araştırma merkeziyle yeni yapım teknikleri ile malzeme ve ekipman geliştirilmesine odaklanılacak.
BAŞKANLARA ‘BİBLO’ UYARISI
BAŞBAKAN Davutoğlu önceki günkü genişletilmiş il başkanları toplantısında da partili belediye başkanlarını bu konularda uyardı. Belediye başkanlarından, şehir kültürü, doğal ve tarihi güzelliklerin korunmasına özel dikkat gösterilmesini isteyen Davutoğlu, “Her bir şehrimiz kendi güzelliklerini barındırıyor. Şehirleri güzelleştiren iki husus vardır. Birincisi, vatanımızın doğal güzel zenginliği, ikincisi ise tarihimizin derin kültürel zenginliği. İkisine de zarar verilmesine izin vermeyeceksiniz. Yanlış bir şey gördüğüm için değil ama zikretmek için vurguluyorum. Biblo bir kent olarak gördüğüm için... Mesela Amasya’da o Yeşilırmak’ın kenarındaki evleri gölgede bırakacak yüksek bir bina, o şehre yapılan bir katliamdır. Yapıldığı için söylemiyorum, güzel bir misal olsun diye söylüyorum” dedi.
ÇEVRE GÜZELLİĞİNİ RENCİDE ETMEYİN
TÜRKİYE’nin tüm kentlerini mercek altına alacaklarını da vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Bizim dönemimizde Rabbimizin bu topraklara lütfettiği çevre güzelliğini rencide edecek, ecdadımızın bize emanet ettiği tarihi eserleri gölgede bırakacak tek bir belediye uygulamasını görmek istemiyoruz. Biz odağında insan olan, insana hizmeti esas olan bir siyasetin temsilcisiyiz. Temel önceliğimiz bundan sonra da insanımıza hizmet etmek olacaktır. Türkiye’yi yeniden inşa ederken aynı özgüvenle davranacağız, Türkiye’yi kendi ayakları üzerinde duran bir ülke haline getireceğiz” mesajı verdi.
16/9’DA BELİRSİZLİK DEVAM EDİYOR
İSTANBUL’un tarihi siluetine etkisi nedeniyle üst katlarının ‘traş’lanmasına karar verilen Zeytinburnu’ndaki 16/9 kulelerinde durum hâlâ belirsiz. İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin yıkım kararını Danıştay 14. Daire onaylayınca Zeytinburnu Belediyesi yıkım için 2014 Eylül ayında sessiz sedasız ihaleye çıktı. Ancak ihale şartnamesine “Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez” şartı getirildi. İhaleye kimse katılamayınca ihale iptal edilmişti. Bunun ardından 16/9 kulelerinin sahibi Astay Gayrimenkul A.Ş de ihaleye itiraz edip dava açmıştı. Zeytinburnu Belediyesi’nin ya pazarlık usulü ya da en kısa sürede ikinci kez ihaleye çıkması gerekiyordu. Ama dava sonuçlanana kadar yıkım için tekrar ihaleye çıkılamıyor ve ‘traş’ın ne zaman olacağı belirsiz.
Kat karşılığı inşaatlarda arsa sahiplerinin ödediği KDV oranını daraltan Kanun yürürlüğe girdi. KDV düzenlemesi bugünkü Resmi Gazete'...
1980-2017 arası TÜİK verilerine göre; 2015 yılına kadar İstanbul’un aldığı göç verdiği göçten her yıl için daha fazla iken, son iki yıldır bu durum tersine döndü. 2016-2017 yıllarında İstanbul’un verdiği göç 71.307 kişi ile aldığı göçten daha fazla gerçekleşti. Cumhuriyet tarihinde İstanbul ilk kez göç verirken bu kaçısın rotasında İzmir İstanbullular için önemli bir adres, en iyi alternatiflerden biri haline geldi. Yine TÜİK verilerine göre geçtiğimiz yıllarda İzmir İstanbul’dan 16.000 beyaz yakalı diye adlandırılan nitelikli göç aldı. Bunun en büyük sebebi tabii ki “İzmir-İstanbul Otoyolu” projesi. Ulaşım süresinin azalacak olmasıyla birlikte bölgeye ilginin artması; konut ve arsa fiyatlarındaki artışı da beraberinde getirdi. İzmir gayrimenkul sektöründeki metrekare değer artışı çok hızlı olmasına rağmen birim fiyatlar henüz İstanbul rakamlarının çok altında. Bu da İstanbul’la kıyaslandığında İzmir’i cazibe merkezi haline getiriyor. İzmir’in aldığı göç gayrimenkul piyasasını iki farklı açıdan etkiledi. Beyaz yakalı genç ve çalışan nüfus İzmir’de daha çok şehir merkezini tercih ettiğinden, şehir merkezindeki sadece büyük projelere değil; ikinci el konutlara da talep arttı. İstanbul’un yoğunluğundan, kalabalık ve gürültüsünden kaçan diğer kesim ise daha sessiz sakin bölgeleri tercih ederek çevre ilçelerdeki konut ve arsalarda talepleri artırdı. Dolayısıyla bu bölgelerde gayrimenkul fiyatları ciddi bir ivme kazandı. Bu tercih sadece arsa veya villa projelerini değil köy evlerinin dahi fiyatlarında artışa sebep oldu. Özellikle Kemalpaşa, Urla, Seferihisar, Güzelbahçe köyleri öncelikli tercih bölgeleri olarak göze çarpıyor. İstanbul gayrimenkul piyasasında pazarın doyum noktasına ulaşması ve yükselen konut fiyatlarının beraberinde getirdiği satış zorluğu; müteahhitleri düşündürüyordu. Geçtiğimiz yıl İzmir’deki gayrimenkul satış hızının İstanbul’un çok üstünde olması piyasadaki sirkülâsyonu hızlandırınca İstanbul’daki müteahhitler de rotasını İzmir’e çevirmeye başladı. İzmir’deki arsa imkânının İstanbul’a göre daha fazla olması da bir diğer etken tabi ki. Sadece büyük firmalar değil, küçük ve orta ölçekli firmaların da İzmir’e talepleri gün geçtikçe artıyor. Bu firmalar daha çok kentsel dönüşüm projeleri ve çevre ilçelerdeki küçük-orta ölçekteki projeler ile İzmir piyasasına girerek büyümeyi hedefliyorlar. Bu durum beraberinde doğal bir rekabeti de getiriyor. Şuan İzmir’deki gayrimenkul fiyatları artış aşamasında. Ancak henüz doyum noktasına ulaşmadığı için bir süre daha hem yatırımcıya, hem de müteahhit firmalara kazandıracak gibi görünüyor. İzmir hinterlandına da etki ederek Ege bölgesini gün geçtikçe cazibe merkezi haline getiriyor ve gayrimenkul piyasasının yıldızı olmayı bir süre daha sürdürecek gibi görünüyor.
Fatma Coşan
Harita Mühendisi
Kentsel Dönüşüm Uzmanı
SPK Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ve Kamulaştırma Bilirkişisi
Kapanan mekanlar nedeniyle Nispetiye Caddesi’nde kiralık ve satılık işyeri sayısı çok arttı. Suç, yüksek kira bedelleri, trafik yoğunluğu ve plansız girişimlerde aranıyor.
İstanbul'un en prestijli bölgelerinden biri olan Etiler, gelir seviyesi ve yaşam standardı yüksek olan insanların tercih ettiği semtlerden.Para Dergisi'nden Okhan Şentürk'ün haberine göre şehrin merkezinde yer alan semtlerin de en gözdelerinden. Bu nedenle uzun yıllar, uluslararası markaların, kaliteli eğlence yerlerinin ve restoranların tercih ettiği bölge olma özelliğini korudu. Semt ve bölge, şu sıralar eski parıltılı günlerini arıyor. Özellikle de Etiler’in en gözde caddesi olan Nispetiye.
Son dönemde cadde üzerinde satılık ve kiralık işyeri sayısında hatırı sayılır oranda bir artış var. Öyle ki birçok ünlü ismin müdavimi olduğu 42 yıllık gece kulübü Şamdan’m geçtiğimiz yıl kapısına kilit vurması bölgede yaşanan dönüşümün en büyük göstergesi. Üstelik Nispetiye Caddesi’nde ilk kapanan mekan Şamdan da değil. Ondan önce Kitchenette, Bigchefs, Limonata ve Sandalyee Brasserie gibi birçok popüler mekan kepenk indirdi. Yüksek kira ödeyerek çalışan tek mekan Nusret kaldı.
MEKANLAR NEDEN KAPANIYOR?
Nispetiye Caddesi’nde yer alan işyerlerinin kapanması veya başka yerlere taşınmasına, kira bedellerinin aşırı yüksek olması, trafik yoğunluğu, otopark ihtiyacının karşılanamaması, eğlence aksının başka bölgelere kayması, alternatif eğlence mekanlarının oluşması ve insanların vakit sorunu nedeniyle oturdukları lokasyonlardan çıkmak istememeleri gibi nedenler gösteriliyor. Bunun yanında sektör tecrübesi bulunmayan işletme sahiplerinin plansız ve programsız girişimleri, kısa süreli mekanların açılmasına ve aynı hızla kapanmasına neden oluyor.
İLK YERLEŞİM 71 YIL ÖNCE
Etiler, 1947 yılında Emlak Kredi Bankası’mn Levent Çiftliği olarak adlandırılan arazinin üzerine toplu konut inşaatına başlamasıyla yoğunlaşti. 1954 yılında Etibank’m kooperatif projesiyle-de iyice kalabalıklaştı. 1960 ve 1970’li yıllarda dönemin en güzel yapıları bu çevrede inşa edildi ve lüks sitelerde iş, ticaret ve sanat dünyasının önde gelen isimleri ikamet etmeye başladı. Zamanla orta-üst ve üst gelir grubuna sahip kişilerin ikamet ettiği bir yerleşim bölgesi haline dönüştü. Özellikle 80’li yıllardan sonra eğlence hayatının önemli merkezlerinden biri olan Etiler’de lüks restoranların, şık dükkanların ve mağazaların açılmasıyla gayrimenkul fiyatlarında ciddi bir artış yaşandı. 1990’lı yılların başında Akmerkez alışveriş merkezinin açılması bölgenin perakende açısından da çekim merkezi haline gelmesine neden oldu.
2015’te Nispetiye Caddesi’nin Etiler tarafında kiralamalarda metrekare fiyatları 90 dolara kadar yükseldi. Şimdilerde ise bu rakam 75 dolar civarında. Cadde üzerindeki villaların metrekare satış fiyatları 35 bin dolara ulaştığı bölgedeki emlakçılar tarafından dile getiriliyor. Etiler bölgesinde yer alan işyerlerinin metrekare bazında kira rakamları 2015’e göre 2017’de yüzde 25 oranında artış göstererek, 31 TL’den 39 TL’ye kadar yükseldi. Yine bölgedeki konutların metrekare kiraları ise 2015 yılına göre yüzde 17 oranında artış göstererek, 29 TL’den 34 TL seviyesine yükseldi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM YAVAŞ GİDİYOR
Öte yandan Etiler’deki kentsel dönüşüm pastasından pay almak için yatırımcılar adeta birbirleriyle yarışıyor. Üstelik bu yarış sadece inşaat firmalarının tekelinde değil, yabancı fonların da ilgi odağında. Örneğin 1960’lı yıllarda inşa edilen Petrol Sitesi birçok firmayla görüştükten sonra Katarlı ÖT Holding ile el sıkıştı. 250 milyon dolar yatırımla siteye çarşı, ticari alan ve sağlık merkezi geliştirileceği konusu gündemde. Yine Petrol Sitesi’nin yanında bulunan Belediye Sitesi’nin Akmerkez bağlantı yolu tarafında bulunan müstakil evlerin bulunduğu adada kentsel dönüşüm çalışmaları başladı. Blokların bulunduğu kısım içinse inşaat şirketleriyle görüşmeler devam ediyor. Bölgenin değerine değer katacak projeler gündemde.
"ELİT TABAKA TERK ETTİ"
Etiler bölgesinde kiralama yapılan dükkanların fiyatlarında balon oluştuğunu savunan Altın Emlak Zincirlikuyu Temsilciliği Gayrimenkul Danışmanı Ferruh Türksever, yeni kiralamalarda yüksek hava paralarının talep edildiğini söylüyor. Türksever sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bölgede açılan yeni mekanlara ilgi azaldı.
Emsal sorunu yaşanıyor
Bölgede konut endeksli bir yaşam tarzı var. Mevcut yapı stoğu eski teknolojili ve depreme dayanıklı değil. Konsept projeler başka bölgelere kaydığı için bölge sakinleri daha kaliteli, huzurlu, sosyal donatıları daha geniş yerleşim yerlerini tercih etmeye başladı. Bazı mekanların kapanarak bölgeyi terk etmesinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: Kira bedellerinin aşırı yüksek olması, trafik yoğunluğu, otopark sorunu, eğlence aksının başka bölgelere kayması, alternatif eğlence modellerinin oluşması, insanların vakit sorunu nedeniyle oturdukları lokasyonlardan çıkmak istememeleri.
Bölgenin tekrar eski cazibesini kazanması için ada ve alan bazında kentsel dönüşüm çalışmaları yapılmalı, donatı alanları, yeni akslar ve cazibe merkezleri oluşturulmalı. Ayrıca fiyatlar makul seviyelerde tutularak yatırımcı ve girişimciye teşvik sağlayıcı çalışmalar yapılmalı. Önemli inşaat firmalarının kentsel dönüşüm projelerinde Etiler bölgesiyle ilgilendiklerini duyuyoruz. Ancak emsal sorunu, inşaat maliyetlerindeki artış kentsel dönüşüm projelerinin yavaşlamasına neden oluyor. Etiler şehrin merkezinde yaşamaya alışkın olanlar için bir yatırım alanı değil, kendilerinin kullanacağı, konut ihtiyaçlarını karşıladıkları bir bölge. Bu da mülk sahipleriyle anlaşmada sıkıntı oluşturuyor. Yatırım geri dönüşü süresi 27 yıl olan, değerini hiçbir zaman kaybetmeyecek bir bölge; ancak çehresi yenilenerek, kira bedelleri makul seviyeye getirilerek yeniden parlayabilir.
"Fiyatlar orantısız arttı"
"2010-2016 yılları arasında, ticari hareketliliğin günümüze nazaran daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu hareketlilik, markaların İstanbul'un belli başlı semtlerinde olma isteğini de o dönem için arttırdı. Bu bölgelerde boş yer bulmak neredeyse imkansızdı. Markalar boşalacak dükkanları önceden takip edip kiralamak için sıraya giriyorlardı. Bu talep yoğunluğu fiyatların da orantısız bir şekilde artmasına neden oldu. Bazı akslarda senelik yüzde 25’lik artışlar gözlemledik. Bu artışı tetikleyen konulardan bir tanesi fiyat ve kiraların dolar bazında talep edilmesiydi.
Örneğin 2015 başında dolar kuru 2.33 iken bugün 4 TL'yi bulmuş durumda. 2015'te 10 bin dolar kira ödeyen bir işletme 23 bin 300 TL öderken, bugün kira artışı hariç kurun etkisiyle 40 bin TL ödüyor: bu da yaklaşık yüzde 80'lik bir artış demek. Gelirleri TL üzerinden olan işletmeler açısından bu durum zorluk yaratıyor. Etiler ve Ulus bölgesi için de buna paralel bir durum söz konusu. Genel olarak, fiyatların daha makul seviyelere inmesi ve kiralamaları döviz endeksli olmaktan çıkarmak, bu bölgelerdeki hareketliliği arttırabilir.
Geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, bugünkü Resmi Gazete'te yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kanun kapsamında "Arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin bedelin tespitinde, müteahhit tarafından arsa sahibine bırakılan konut veya işyerinin, Vergi Usul Kanunun 267. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarı esas alınacak." hükmüne yer verildi.
Arsasına ev yaptıran vatandaş, arsasını müteahhide verdiğinde bütün arsa payı dahil evin bedeli üzerinden KDV hesaplanıyordu. Yapılan düzenleme ile KDV, arsa sahibine kalacak evin maliyet bedeline isabet eden kısımla sınırlandırıldı.
Buna göre, arsa sahipleri sadece aldığı konut veya işyeri için kdv ödeyecek. Bu hüküm, yayım tarihinden sonra yapılan teslimlere uygulanacak.
Hayırseverler tarafından bağışlanmak üzere yapılan okul, sağlık tesisi, 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din eğitimi veren tesisler, gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kampı inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler de KDV'den muaf oldu.
Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com
Doğuş Grubu çok başarılı olan İstanbul’daki ortaklığının hisselerini değil İzmir yatırımına ilişkin hisse devri kararı verdi. Doğuş Grubu yüzde 50 civarındaki hisselerini diğer ortak Orjin Grubu’na verdi.
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Jale Özgentürk bugünkü köşesinde ''Borç yapılandırma talebiyle gündeme gelmişti! Doğuş'tan hisse devri'' başlıklı yazısını yayınladı.
Doğuş Grubu Türkiye’nin önemli gruplarından biri. Ayhan Şahenk’in 67 yıl önce kurduğu grup, inşaat sektörü ile başladı bugün çok farklı alanlarda faaliyet gösteren 7 sektörde 300 şirkete, 35 bin çalışana sahip. Son günlerde grupla ilgili bazı gelişmeler yaşanıyor.
Yaşanan gelişmeler yönetim kademesinde değişimler, borçları ve yönetimi yeniden yapılanma çalışmaları göze çarpıyor. Bankalara başvurunun duyulmasından önce geçen haftalarda basında yer alan haberlerde Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk’in başta Doğuş Restaurant Entertainment and Management’tın (D.ream) hisselerinin bir kısmı ile Nusr-et, Zuma gibi bazı operasyonları satışa çıkaracağı yer alıyordu.
Satılacak operasyonlardan birinin ise Zafer Kurşun ve Zafer Yıldırım’ın sahip olduğu Orjin Grupla ortak hayata geçirilen İstinye Park yatırımıydı. İstinye Park alışveriş merkezi furyasının en başarılı örneklerinden. İstanbul’da ziyaretçi ve ciro açısından ilk sırada yer alan Cevahir’den sonra Zorlu Center ile ilk üçte yer alıyor. İstinye Park markalar sokağıyla da üst gelir grubunun cazibe alanı. Doğuş Grubu’nun İstinye Park’taki hisse oranının yüzde 42 olduğu biliniyor.
İZMİR’DEN ÇIKTI
Ancak aldığım bilgilere göre Doğuş Grubu çok başarılı olan İstanbul’daki ortaklığının hisselerini değil İzmir yatırımına ilişkin bu kararı almış. Hatta satış gerçekleşmiş. Yüzde 50 civarındaki hisseler diğer ortak Orjin Grubu’na devredilmiş bile. İzmir yatırımının geçmişi 2013 yılına uzanıyor. Doğuş ve Orjin Grup İstanbul İstinye Park başarılı olunca ve İzmir’den de yoğun talep gelince aynı modelde bir AVM’yi İzmir’de de açmaya karar vermişti
Gökdelenleriyle alışveriş merkezleriyle “gelişerek” İstanbul’a benzeme kararlılığında olan İzmir’de yatırım için 2013 yılında start verildi. İzmir Üçkuyular’da davalı, itirazlı yani biraz maceralı bir süreçten sonra 340 bin metrekarelik bir arazide yatırım başladı. 300 mağazalı AVM ile 211 odalı otel inşaatı başladı. Projenin kapsamında temalı büyük bir de yeşil alan olacak. Bittiğinde günlük 45 bin ziyaretçi hedefleniyor. 3 bin kişiye ise istihdam sağlayacak. İzmir’deki inşaat bugünlerde hızla sürüyor. 250 milyon dolarlık yatırımda artık tek yatırımcı olan Orjin Grubu, yatırımı 2019 yılı içinde tamamlamayı planlıyor. Yorumlara göre İstanbul’da hızlanan Galataport yatırımıyla finansman ihtiyacı artan Doğuş Grubu, bundan sonra konsantrasyonunu bu yatırım üzerine yoğunlaştırmak istiyor. İstinye Park İzmirle başlayan varlık satışları ise hangi yatırımlarla sürecek, zaman gösterecek?
Bugün yayımlanan Resmi Gazete ile 7061 sayılı Torba Kanun kabul edilmiştir. Birçok konuda düzenlemeler içeren Torba Kanun’un Gayrimenkul ile ilgili kısımları önemli değişiklikler içermektedir.
1) Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Kanunu’nun bazı maddeleri değiştirilmiştir. Buna göre;
a) Savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personelin kullandığı kamu konutları dışındaki konutların satılması yasal hale getirilmiştir. Kat mülkiyeti kurulmuş kamu konutları bağımsız bölümler halinde kurulmamış olanlar bir bütün olarak üzerindeki yapılarla birlikte satılabilecek. Mevcut bağımsız bölümlerin satışında bu kamu konutlarında oturan personele öncelikli satın alma hakkı getirilmiştir.
b) 26.04.2012 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içinde yer alan ve imar planı bulunmayan veya imar planında tarımsal amaca ayrılan Hazineye ait Tarım arazilerini 30.03.2014 tarihi itibariyle en az 3 yıldan fazla süredir tarımsal amaçla kiralayan ve kira sözleşmesi devam edenler 1 yıl içerisinde başvurmak kaydı ile ve tespit edilen bedeli itirazsız kabul etmek kaydı ile hak sahibi olacaklardır. Tarımsal amaçlı yapılar ve konutların satışı da bu şekilde olacaktır.
c) Turizm alanlarında yapılan kıyı tahsisleri dahil olmak üzere irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilenlerin izin süreleri borçları olmamak, dava açmışlarsa feragat etmek kaydı ile 49 yıl uzatılabilecektir.
d) Bedelsiz olarak devredilen veya süresiz kullanma izni verilen kamu taşınmazlarına ilişkin yatırımı süresi içerisinde gerçekleştiremeyenlere 31.12.2017’ye kadar başvurmak kaydı ile 2 yıl daha süre verilmiştir.
2) Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun’da yapılan değişiklikle; ortak kullanım alanları olarak planlanan alanlarda toplulaştırma çalışmaları süresince tarımsal faaliyette bulunmak özel arazi toplulaştırması yapan kuruluşun iz
Arazi toplulaştırması projesinin uygulamasında miras kaynaklı veya başka elbirliği (iştirak) mülkiyetini paylı (müşterek) mülkiyete çevirme işlemini uygulayıcı kuruluş resen yapacaktır. Paylı mülkiyet listelerini doğrudan tapuya tescili sağlanacak ve bu işlemlerle ilgili vergi, harç alınmayacaktır. Toplulaştırma sırasında ortaya çıkabilecek hisse hatalarını da uygulayan kurum düzeltecektir.
3) 5520 sayılı Kurumlar Vergisinde değişiklik yapılarak; Gayrimenkul alım-satım işi ile iştigal etmeyen şirketlerin (gayrimenkul alım-satım işi ile iştigal eden şirketlerin bu muafiyeti hiç olmamıştır) en az 2 yıl aktiflerinde tutmuş oldukları gayrimenkulü sattıkları takdirde elde edilecek karın %75’in de yapılan istisna %50’ye indirilmiştir. Bu şirketlerin aktiflerinde bulunan gayrimenkulleri satmaları halinde artık daha fazla vergi yükü ortaya çıkmaktadır.
4) Gayrimenkul sermaye geliri elde edenler açısından her yıl sonunda elde edilen gelirin götürü usulünü seçenler için yapılan indirim oranı %25’ten %15’e düşürülmüştür. Buna göre kira geliri elde edenler %10 daha fazla vergi ödeyeceklerdir.
5) Emlak Vergisi Kanununa göre 2018 yılı için takdir edilecek olan Emlak vergisi oranı 2017 yılı için belirlenen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerinin en fazla %50’si ile sınırlandırılmıştır. Bu kapsamda bu yıl içerisinde ciddi spekülasyonlara sebebiyet veren ve bazı ilçelerde %300 civarı artış oranlarının yaşandığı Emlak Vergisi artışına bir sınır getirilmiştir. Bu kapsamda birçok dava açılmış olup Vergi Mahkemelerinin büyük ihtimalle bu sınırı dikkate alarak bir karar oluşturacaklarını düşünmekteyiz. Ayrıca yeni düzenleme ile 2019,2020 ve 2021 yıllarına ait artış oranları da bir önceki yıla göre belirlenen bedelin en fazla %50’si olma sınırını aşamayacaktır.
Saygılarımızla
Av.Ali Güvenç KİRAZ
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı
Yeni İmar Yönetmeliği, 1 Ekim 2017 yılı itibariyle yürürlüğe giriyor. Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle birlikte uygulanması kararlaştırılan imar yönetmeliği, inşaat sektörü için büyük önem arz edecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müteahhitlere kentsel dönüşüm projeleri için verilen yüzde 25 inşaat hakkı için de değişikliği gerçekleştirdi. İşte, inşaat sektörünü yakından ilgilendiren Yeni İmar Yönetmeliği ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği hakkında detaylı bilgiler
YENİ İMAR YÖNETMELİĞİ İLE NELER DEĞİŞECEK?
İnşaatta tüm kuralları değiştiren yeni imar yönetmeliği 3 Temmuz’da açıklanmış ve 1 Ekim’de yürürlüğe gireceği duyurulmuştu. Yeni yönetmeliğe gayrimenkul sektörü temsilcileri tepki göstermiş, ‘yatırımların önü kesilir’ demişti.
Gülistan Alagöz'ün haberine göre, gelen tepki üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki sektör dernekleri ile tekrar görüşmelere başladı. Bakan Özhaseki imarı disipline etmek dışında bir amaçlarının olmadığını belirtip müteahhitlerin haklı olduğu noktalarda da değişiklik yapılabileceğini ifade etmişti. Beklenen de oldu. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden 1 gün önce değişiklikler yapıldı ve Resmi Gazete’de açıklandı.
YÜZDE 25 İÇİN YENİ DÜZENLEME
Yeni yönetmelikle ilgili en önemli endişe kentsel dönüşüm konusuydu. Kentsel dönüşüm projelerine yüzde 25 ek inşaat hakkı veren yönetmelik 30 Haziran’da sona ermişti. Bu süre yeni yönetmelikle1 Ekim’e kadar uzadı. Yani 1 Ekim’e kadar ruhsatını alana bu hak verilirken, alamayanın hakları kaybolacaktı. Bu hak vatandaşın yeni projeden alacağı metrekareyi büyütürken, inşaat şirketinin de önünü açıyor. Sektör temsilcileri tahliye edilen ya da yıkılan evlerin bu şartlarda yapılamayacağını ve dönüşümde ciddi mağduriyetler doğacağını açıklamıştı. Dün yapılan değişiklikle birlikte hem evi dönüşüme giren vatandaş hem de o projeyi yapan inşaat şirketi korunmuş oldu. Ek imar avantajlının yeni yönetmelik değişikliği ile kalıcı hale geldiğini belirten Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Ancak bu haktan yararlanmak isteyenler için; riskli yapı tespiti yapılmış veya riskli alana girmiş olup maliklerin 2/3 çoğunluğu ile noter onaylı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olması gerekiyor. Bu kapsamda yapı ruhsatı talep edenlerin işlemleri 01.10.2017 tarihinden önceki Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğine göre sonuçlandırılacak” dedi.
1+1 İÇİN STANDART GELİYOR
Müteahhitler açısından en büyük sıkıntı inşaat alanlarında ortaya çıkan emsal dışı alanların yüzde 30’dan fazla olmayacağı kuralıydı. Ancak bu kurala inşaat sektörü tepki gösterdi ve bu kapsamda yüzde 30 emsal dışı alan sınırı kalmak üzere bazı istisnalar getirilmiş oldu. Yapılan değişiklikle ilgili bilgi veren Kiraz, “Buna göre; mevcut alanlarda emsal dışı alanlara yangın güvenlik holünün 6 metrekaresi, son katın üzerindeki ortak alan teras çatılar, yapının ihtiyacı için bahçede yapılan açık otoparklar, alışveriş merkezlerinde yapılan atrium boşluklarının her katta asgari ölçülerdeki alanı eklenmiş oldu. Ayrıca çıkarılan yönetmelikte belirtilen binaların bodrum katlarında yapılan, ortak alan niteliğindeki mescit ve müştemilatın konutlarda 150 metrekaresi, konut dışı yapılarda 300 metrekare ile ticari amaç içermeyen, ortak alan niteliğindeki çocuk oyun alanlarının ve çocuk bakım ünitelerinin toplam 100 metrekare yüzde 30 hesabına dâhil edilmeksizin emsal harici bırakıldı” dedi. Yeni yönetmelikle birlikte taban alanına dahil edilmeyecek kullanımlarda, kameriye, pergola, sundurma, açık yüzme ve süs havuzlarının alanı yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarılırken, katlar alanı hesabına dahil edilmeyen jimnastik salonu, hobi ve olun odaları ve yüzme havuzu, sauna gibi sosyal tesis alanlarının büyüklüğü 500 metrekareden 1000 metrekareye çıkarıldı. Bodrum katlarda yer alan depolar için ise getirilen sınırlama ise tamamen kaldırıldı. Öte yandan yeni yönetmelikle birlikte 1+0 stüdyo daireler, artık imar projelerine dâhil edilmeyecek. Yeni tip konut projelerinde en küçük daire 1+1 ve minimum net 28.50 metrekare olacak.
MÜKTESEP HAK
İnşaat sektörünün taleplerinin de dikkati alındığı yönetmelikte, bu kapsamda, "Yapı ruhsatına uygun olarak yapımına devam eden yapılarda, plan iptali olması halinde seviye tespiti yapılarak inşaat durdurulur. Mahkeme kararında yer verilen iptal gerekçeleri de dikkate alınmak koşuluyla hazırlanacak yeni imar planına göre mevcut haliyle ya da tadilatlı olarak korunması mümkün olan yapıların devamına izin verilir. Korunması mümkün olmayanların ise ruhsatları iptal edilerek inşaatın durdurulma tarihine kadar ruhsat ve eki projelerine uygun olarak yapılan kısmı müktesep hak kapsamında değerlendirilir." hükmü de iptal edildi.
Ayrıca, yapı ruhsatı işlemlerinde bir binada yer alan bağımsız bölümlerin birinde, emsal ve inşaat alanını, kullanım amacını, ıslak hacimlerin yerini, ortak alanları, diğer bağımsız bölümlerin arsa paylarını, diğer bağımsız bölümlerle olan duvar ve döşeme gibi ortak yapı elemanlarını değiştirmemek, binanın taşıyıcı sistem özellikleri ve güvenliği ile yangın güvenliğini olumsuz etkilememek kaydıyla yapılan tadilatlarda, tadilat yapılan bağımsız bölüm de diğer maliklerin muvafakati aranmadan malikin başvurusu yeterli olacak.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE YENİ HAK
Yapı projelerine ilişkin düzenlemeleri de içeren yönetmelik değişikliğiyle müstakil yapı adedi 30 veya daha fazla olan uygulamalar, bir parselde toplam yapı inşaat alanı 60 bin metrekareden fazla olan yapı veya yapılar topluluğu ile binanın herhangi bir cephesinden görünen en düşük kottaki bina yüksekliği 60,50 metreyi geçen yapılara ilişkin bu niteliklerden en az birini taşıyan yapı veya yapılar için büyükşehir belediyesince "avan proje zorunluluğu" kaldırılarak yerine "silüet onayı zorunluluğu" getirilebileceğine ilişkin hüküm eklendi.
Yönetmeliğe göre ayrıca özel mülkiyete tabi arsa ve binalarda, fenni mesuliyet üstlenilmek ve kanunun cezai hükümleri saklı kalmak, kat maliklerinin üçte ikisi ve gerekmesi halinde uygulamadan etkilendiği ilgili idaresince belirlenen bağımsız bölüm maliklerinin muvafakati alınmak, statik açıdan sakınca bulunmadığına dair inşaat mühendislerince hazırlanacak rapor ilgili idaresine sunulmak, bina estetiğini, görünümünü ve silueti olumsuz etkilememek kaydıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun uygun görüşü alınarak ruhsat alınmadan elektronik haberleşme istasyonu kurulabilecek.
Bina cephelerinde bu fıkrada aranan şartlara ilave olarak, sadece anten ve anten aparatları monte edilmek, cepheye bitişik olmak, dış cephe kaplamasıyla benzer görünümde olması ve anten boylarının 1,55 metreyi geçmemesi şartları da aranacak.
Fenni mesuliyet üstlenilmek ve kanunun cezai hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sabit elektronik haberleşme altyapısında kullanılan, saha dolabı, varlık noktası (PoP noktası), menhol, ankesörlü telefon ve bina içi anahtarlama ekipmanları, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni alınmadan kurulabilecek.
İNŞAATIN DURMA RİSKİ YOK OLDU
KONUT Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas yönetmelik değişikliğinin etkileri için söyledi:“ Eski yönetmeliğe göre bir vatandaş bir bölge için plan iptal davası açıp kazanınca o bölgedeki tüm şantiyelerin durması gerekiyordu. Şimdi yapılan değişikliğe göre yasalara uygun alınmış bir ruhsat kazanılmış hak olacak. Böylece ne o projeden ev alan vatandaş ne de geliştirici mağdur olmayacak. Bir de eskiden 10 bloklu bir sitede bir blokta tadilat yapmak için tüm siteden muvafakatname almak gerekirdi. Şimdi diğer maliklere zarar verilmemesi şartıyla sadece söz konusu blokta oturanlarla süreç işleyecek”
Bu yıl Erzurum'da düzenlenen Gelişen Kentler zirvesinde sözü alan Polat Grup Yönetiim kurulu Başkanı Adnan Polat, cumhuriyet dönemindeki savaşlara dikkat çekerek,entelektüel sermayenin bu bölgelerden uzaklaşarak batıya kaydığını söyledi.
Kendisinin de Erzurum'dan göç eden bir ailenin çocuğu olduğunı söyleyen Polat sözlerine şöyle deavm etti:
Ben de 1950’lerde buradan göç eden bir ailenin çocuğuyum. Yıllar sonra Erzurum’a geldiğimde bir kayakçı olarak buradaki kış turizmi potansiyelini fark ettim ve bundan 20 yıl önce bir otel yaptım. Bu yatırım sadece Erzurum değil doğu Anadolu bölgesinde yapılan en büyük yatırımdı.
Erzurum geleceği çok açık bir perspektif çizdi. Denize yakın olmadığı için nakliyenin zor olduğu Erzurum’da ticari pazarlarla yarışmak zor oluyordu. Ama şimdi yapılan tüneller bu sorunu da ortadan kaldırdı.
"Erzurumlu iş adamlarını geri getirmeliyiz"
Eruzurum’dan batı illere giden ve oralarda ciddi yatırımlar yapan iş adamlarımız var. O iş admlarının tekrar buralara getirebilmenin yollarının araştırılması lazım.
Ben buralara yatırım yaparken ekonomik bir kaygı gütmedim. Doğduğum topraklara bir yatırım yapmak amacıyla yatırım yaptım. Ama artık Erzurum’da her şey değişmeye başladı. Küreselleşen ve küçülen bir dünyada her yer birbirine daha yakın olmaya başladı. Erzurum artık ekomonik kar düşünülerek yatırım yapılabilecek bir şehir haline geldi. Burada yükte hafif pahada ağır bir şekilde her tarafta rekabet edilebilecek alanlar doğabilir.
Türkiye’de en büyük kentsel dönüşüm projesini Polatlı Grup olarak biz İstanbul’da yapıyoruz. Yapılan araştırmalara bakıldığında bugün Türkiye’de en tüm binalarının yarısının yıkılıp yeniden yapılması lazım.
"Eskiden binalar denizkumuyla yapılırdı"
Eskiden Türkiye’de binalar yapılırken deniz kumu kullanılırdı. Deniz kumunun betonda kullanılması mümkün değil, çünkü içinde tuz var. Tuzun olması da zamanla binaların hepsinin yıkılacak hale gelmesine neden oluyor. Özellikle kentsel dönüşüm çalışmalarından sonra, dünyadaki deprem gelişmelerini izliyorum. Pasifik okyanusundan başlayarak Kaliforniya’ya kadar olan fay hattında çok ciddi hareketler olacak.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına başladığım zamanlar Piyalepaşa’da gördüğüm gecekondular nerdeyse sert bir rüzgarda yıkılacak gibiydi. İnsanların hayatları ciddi manada tehdit altındaydı. Devletin bir çok gecekonduları yıkıp yeniden yaparak o gecekondularda oturanları oraları sembolik bir parayla vermesi lazım. Bunun yapılması da mümkün değil.
"Erzurum'daki binaların yüzde 60'ı yenilenmeli"
Erzurum’daki binaların yüzde 60’ı yenilenmesi lazım. Bunu yapması için yatırımcıya verdiğiniz zaman o sizden 1 milyon metrekarelik bir imkan isteyecek. Çünkü inşaatı yapaıp sattığında maliyeti çıkarması gerekiyor. Öyle olduğu zaman şehrin dokusu sıkıntıya girebilir. Bu yüzden devletin başka bir finansman modeli bulup kentsel dönüşümü gerçekleştirmesi lazım. Var olan kentseldönüşüm modeliyle yol almamız çok zor.
"Gayrimenkul sektörü tehlikede"
Gayrimenkul satışları son 6 ayda çok ciddi bir ereyzona uğradı. Sektör bu anlamda zor durumda. Gayrimenkul sektörünü tehlike bekliyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşümde Uzundere ve Ege Mahallesi'nin ardından rotayı Karşıyaka ilçesine çevirdi. Örnekköy'de hayata geçirilecek ve toplam 3 bin 520 konut ile 338 adet işyerini kapsayan dönüşüm çalışmalarına start verildi. Uzlaşma görüşmeleri süren ve yöre halkı tarafından da geçer not alan kentsel dönüşüm çalışması için bürokratik süreç başladı. Büyükşehir Belediyesi'nin yaklaşık 760 milyon lira harcayarak Örnekköy'de inşa edeceği konutlar için İzmir Valiliği'nden ön onay çıktı. ÇED SÜRECİ BAŞLADI Karşıyaka'da dönüşüm alanı ilan edilen ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yenileme çalışması yapılacak Örnekköy Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı için öncelikle Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) vizesi alınacak. Valilik tarafından ön onayı alan proje, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nde yapılacak nihai değerlendirmenin ardından yola çıkacak. Bürokratik süreç tamamlandığında ihaleye çıkılarak projenin temeli atılacak ve depreme dayanıklı konutların inşaatına başlanacak. S0SY0-EK0N0MİK DEVRİM Örnekköy'de "Yerinde dönüşüm" ilkesiyle hayata geçirilecek proje kapsamında öncelikle 18 hektarlık arazide 705 yapının yıkımı gerçekleştirilecek. Etap etap ilerlemesi beklenen kentsel dönüşümde, bölgenin sosyal ve ekonomik alandaki eksikleri de büyük ölçüde giderilecek. Kentsel dönüşümprojesinde toplam 452 bin metrekare konut alanları için ayrılırken, 15 bin metrekaresine eğitim tesisi, 23 bin 850 metrekareye spor ve oyun alanları, 14 bin metrekarelik kısmına da pazaryeri, sosyal tesisler, yeraltı otoparkları, rekreasyon alanı ve parklar ile birlikte yeni bir meydan inşa edilecek. ETAP ETAP İLERLEYECEK Kentsel dönüşümle birlikte bin 390'ı 3 + 1 olmak üzere, bin 715 2+1, 415 adet 1 + 1 tipinde, 60 metrekare ile 123 metrekare arası büyüklüğe sahip daireler inşa edilecek. Yapılan konutların tamamında yer altı otoparkına yer verilecek ve konutlar 8 kat ile 20 kat arasında bloklar olarak inşa edilecek. Tamamı 4 yıl sürmesi beklenen projede anahtar teslimleri de etap etap yapılacak. Ege Telgraf Gazetesi
OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==>http://www.emlaksayfasi.com.tr/izmir-kentsel-donusum-projeleri/izmir-ornekkoy-kentsel-donusum-projesinde-calismalar-basladi-h31970.html
www.emlaksayfasi.com.tr
Bayrampaşa Cezaevi kentsel dönüşüm projesi imar planı askıya çıktı. Plan 9 Mayıs 2017 gününde askıdan inecek. 303 milyon 379 bin 432,5 TL bedelle hayata geçirilecek olan proje 2 bin 608 konut ve 127 ticari birimden meydana geliyor.
Bayrampaşa Cezaevi Kentsel Dönüşüm Projesinde ticaret+konut alanı, ticaret+turizm-konut alanı, ibadet alanı, eğitim alanı, sağlık alanı, meydan, spor alanı, park ve yeşil alan bulunuyor. Projede aynı zamanda raylı sistem istasyonu da bulunuyor.
PLAN NOTLARI
A- GENEL HÜKÜMLER
1) 1/5000 ölçekli Bayrampaşa il.esi Sağmalcılar mevkii Kentsel Dönüşüm Amaçlı Nazım İmar Planı; plan paftaları, plan raporu ve plan uygulama hükümleri ile bir bütündür.
2) 1/5000 ölçekli Bayrampaşa il.esi Sağmalcılar mevkii Kentsel Dönüşüm Amaçlı Nazım İmar Planının sınırı, plan onama sınırıdır.
3) 1/5000 ölçekli Bayrampaşa il.esi Sağmalcılar mevkii Kentsel Dönüşüm Amaçlı Nazım İmar Planı üzerinden plan ölçeği ile ölçü alınamaz, yer tesğiti yapılamaz. Fonksiyonel sınırlar ve detayları 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında netleşecektir.
4) 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında gösterilenler dışında kalan veya ölçek nedeniyle gösterilemeyen donatı alanları, 15 m’den daha az genişlikteki trafik yolları, yaya yolları ve diğer sosyal teknik altyapı alanları, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında gösterilecektir.
5) Planlama alanında; 13.01.2012 tarih, 173 sayılı ve 12.9.2012 tarih, 1823 sayılı İBB Meclisince alınan tarihi kent merkezinin siluetini etkileyen kararlara uyulacaktır.
6) Sosyal Altyapı ve Teknik Altyapı alanlarında (eğitim, ibadet, spor, sosyal tesis ve kültürel tesis alanları, enerji depolama alanı vb) yapılacak olan yapılar emsa haricidir.
7) Planlama alanı içinde; eğitim, park, meydan, spor alanları ile taşıt ve bisiklet yolu gibi kamuya açık alanların zemin altları uygulama aşamasında ilgili kurumların uygun görüşleri alınarak ve Ulaşım ve Trafik Düzenleme Komisyonu (UTK) kararıyla “Zemin Altı Katlı Otopark” olarak kullanılmak üzere düzenlemeler yapılabilir.
8) Toplam donatı alanlarının miktarı azalmamak koşulu ile İBB tarafından fonksiyon sınırlarında değişiklik yapılabilir.
9) Zeminde tesviye yapılabilir. Tesviye edilen zemin tabii zemin kabul edilebilir.
10) Plan tasdik sınırı içinde kalan alanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nden uygun görüş alınmadan ifraz/tevhid yapılamaz.
11) Ayrıntılı jeolojik/jeoteknik etüt ve araştırmalar yapılmadan uygulama yapılamaz.
12) Bu plan kapsamında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik, Deprem Yönetmeliği, Sığınak Yönetmeliği, İSKİ Yönetmeliği, Su Kirliliği Yönetmeliği, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, İstanbul Otopark Yönetmeliği vb. ilgili yönetmelik hükümlerine uyulacaktır.
13) Planlama alanı içerisinde yapılacak bütün yapılarda plan, fen, sağlık, güvenli yapılaşma, estetik ve çevre şartları ile ilgili mevzuat hülümlerine ve TSE tarafından belirlenmiş standartlara uyulacaktır.
14) Sürdürülebilir enerji kaynaklarının etkin ve verimli olarak kullanmasına yönelik tedbirler alınacaktır.
15) 5378 sayılı engelliler hakkında kanun ve bu kanun kapsamında planlama alanında yer alacak kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda TSE’nün ilgili standardına uyulacaktır.
16) Bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması ve bu amaçla planlama bütünün düzenlenecek bisiklet yollarına ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Bisiklet Yolu Kılavuzu’nda belirtilen huhslara uyulacaktır.
17) Bu plana göre hazırlanacak 1/1000 ölçekli planlar onanmadan uygulama yapılamaz.
Maide KARADAĞ/Emlakmetrekare.com
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2017 kentsel dönüşüm kira yardımı uygulamalı kılavuzunu paylaştı. Kentsel dönüşüm kira yardımından kimler nasıl faydalanacak, kim ne kadar kira yardımı alacak, gerekli belgeler ve daha fazlası kılavuzda adım adım yer alıyor.
Hak sahipleri 6306 sayılı kanun kapsamında, riskli olarak tespit edilen bir konut ya da işyeri için riskli yapının bulunduğu ilçe sınırlarındaki belediye başkanlığına başvuruda bulunabilir.
2 Mayıs 2017 tarihi itibarıyla kira yardımı ödemeleri, 25 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren dönüşüm projeleri özel hesabı yönetmeliğiyle belirlenen yeni iş akışına göre gerçekleşecek.
İZMİR Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye'nin hala bir hikayesi olduğuna yürekten inandığını belirterek, "Sanayi üretimindeki canlanma, İhracattaki tırmanış, Güven endekslerindeki artış, Ticari kredilerde yüzde 20'ye varan yükseliş ve ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin de etkisiyle kurda yaşanan gerileme, ilerisi için umut veren gelişmeler" dedi. Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan ise 5 Nisan'da Karabağlar'da 101 hektarlık alanda kentsel dönüşümü başlatacaklarını açıkladı.
İzmir Ticaret Borsası Mart ayı meclis toplantısı Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli "Türkiye'nin hala bir hikayesi olduğuna yürekten inanıyorum. Yapacak çok işimiz olmasına, aşmamız gereken pek çok sorun bulunmasına rağmen, yarınlara bir iz bırakma idealinin güçlü bir şekilde devam ettiğini düşünüyorum. Türkiye, bu coğrafyanın geleceğine maya koyacak en önemli güç. Ve bu gücün en önemli kaynaklarından biri insan kaynağı ve üretim gücümüz. Kur, faiz, enflasyon ve işsizlik gibi temel göstergelerde yaşadığımız bozulmaya karşılık ekonomide son dönemde bir canlanma emaresi yaşadığımız ortada. Sanayi üretimindeki canlanma, İhracattaki tırmanış, Güven endekslerindeki artış, Ticari kredilerde yüzde 20'ye varan yükseliş ve ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin de etkisiyle kurda yaşanan gerileme, ilerisi için umut veren gelişmeler" dedi.
2010 yılından bu yana ilk kez hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkelerde aynı anda beklenen büyüme, kara bulutları nispeten dağıttığını vurgulayan Kestelli "Görünen o ki dünyanın, ekonomiden daha büyük dertleri var. Ülke olarak biz de 16 Nisan'da hükümet etme sistemini oylayacağız. Sonuç ne olursa olsun, 17 Nisan sabahından itibaren daha büyük bir şevkle reform gündemine sarılmamız gerektiğine inanıyoruz" dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM KARABAĞLAR'DA BAŞLIYOR
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan ise özelikle tarım arazilerinin korunması konusunda hem bakanlık hem de müdürlük olarak son derece hassas davrandıklarını belirtti. İzmir'de kentsel dönüşüm konusuna değinen Varan, "İzmir'i saran gece kondu bölgelerinde hemen dönüştürülmesi gereken 51 milyon metrekare alan var. Hangi belediye talep ederse yetki devrini bakanlık veriyor ve masraflarını da karşılıyor. 5 Nisan'da Başbakan Binali Yıldırım ve Bakan Mehmet Özhaseki'nin katılımıyla Karabağlar'da 101 hektarlık alanda kentsel dönüşüm çalışmasının startını vereceğiz" dedi.
Timur TARLIĞ / İZMİR, (DHA)
Fikirtepe'de kentsel dönüşüm kapsamında evini yenilemek isteyen daire sakinleri, bu amaçla 6 yıl önce sözleşme imzaladıkları inşaat şirketinin maket üzerinden daire sattığı bir yatırımcının haciz işlemiyle karşılaştılar.
Müteahhitten daire alan bu kişi, dairesinin sözleşmede bilirtilen tarihte teslim edilememesi nedeniyle müteahhit ile sözleşme imzalayan mal sahiplerinin hisselerine haciz işlemi başlattı.
Haklarında haciz işlemi başlatılanların bir kısmı bugün İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’na gelerek aleyhlerine başlatılan haciz işlemine itiraz etti.
197 KİŞİ HAKKINDA HACİZ İŞLEMİ
Mağdurlar daha sonra adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı mağdurlardan Bilge Öztürk okudu. İcra dairesinden öğrendiklerine göre projeden maket alan bu kişinin 197 daire sakini hakkında haciz işlemi başlattığını söyleyen Öztürk, “Bizler bugün firmanın Fikirtepe’de yapmayı taahhüt ederek imzalarını aldığı Büyükada mal sahipleri olarak, tarafımıza gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmek amacıyla bir araya geldik” dedi.
MÜTEAHHİDE ÖDEDİĞİ 296 BİN LİRASINI DAİRE SAKİNLERİNDEN İSTİYOR
Aleyhlerine haciz başlatan yatırımcının sözleşme imzaladıkları inşaat şirketinden daire aldığını söyleyen Öztürk, “Satın aldığı dairesinin söz verilen zamanda teslim edilmemesi üzerine cayma hakkını kullanarak ödediği meblağı geri istiyor. 2014 yılında iflas erteleme isteyen firma, yatırımcının ödediği 296 bin 515 lirayı geri veremeyince vatandaş da firmanın arsa sahipleri ile yapmış olduğu sözleşmede yer alan yüzde 40’lık ortaklığına karşılık arsa sahiplerini icraya veriyor” dedi.
İnşaat firmasının isteği üzerine evlerini boşaltanların kira yardımı alamadıklarını, kötü şartlarda yaşadıklarını söyleyen Öztürk, “Ortaya çıkan bu mağduriyetler sonrasında İBB ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın girişimi ile firma ile KİPTAŞ arasında protokol imzalanması sağlanıyor. Ancak sahada görünen hiçbir ilerleme yok. Firma yetkilileri tarafından yapılan hiçbir resmi bilgilendirme yok” dedi.
Öztürk, “Biz Büyükada sakinleri olarak hakkımızı aramak için bu kadar çok mücadele etmek zorunda bırakılmaktan dolayı üzüntü içindeyiz” dedi.
DHA
Merhaba arkadaşlar sizlere bu makalem de kentsel dönüşüm hakkında merak edilen, sıkça sorulan konular hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Öncelikle yazımıza Kentsel dönüşümün ne olduğuna dair sizlere bilgi vermekle başlayayım.
Nedir Bu Kentsel Dönüşüm ?
Kentsel dönüşüm 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki kanundur.
Kanunun adından da anlaşılacağı üzere Türkiye'nin neresinde olursanız olun, Mezra, köy, kasaba, ilçe, il gibi bölgelerdeki eski ve ekonomik ömrünü tamamlamış, günümüz şartlarına uygun olmayan yapılarınıza, bu kanun ile devletin sağlamış olduğu yapım kredisi, kira yardımı, belediye tapu, noter, harç muafiyeti ve vergi avantajlarını da kullanarak yıkılıp veya güçlendirilip yeniden yapılması olanağıdır.
Kentsel Dönüşümün Uygulanma Aşamaları
Kentsel Dönüşüm Neden Uygulanmalı dır ?
Son yaşadığımız depremlerde çok kısa bir süre içerisinde binlerce vatandaşımızı ve ülkemizin ekonomisini önemli ölçüde zarara uğratan bu depremler bize savaşta bile bu kısa sürede uğratamayacağı zarara uğrattı.
Ülkemiz de en son yaşadığımız büyük depremlerden Van depremi bu yasanın onaylanması için bardağı taşıran son depremdi ve 2012 yılının mayıs ayında Türkiye Cumhuriyet tarihinin devrim niteliğinde ki en büyük yasası olan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun onaylandı.
Peki Her Türlü Yapı Kentsel Dönüşümden Yararlanabilir mi?
Türkiye genelinde ki ahırdan gökdelenlere kadar her büyüklükte ki, her yaşta ki, ister çelik veya prefabrik ister ahşap veya kerpiç, her kullanım amacındaki yapılar (otel, fabrika, konut, vb.) yapılar riskli olarak tespit edildiği takdirde kentsel dönüşümden yararlanabilir.
Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Nelerdir?
Kentsel dönüşümü genel anlamda riskli alanlar ve riskli yapılar olmak üzere ikiye ayırabiliriz.
Riskli alanlar bakanlar kurulu tarafından onaylanıp resmi gazetede yayınlanır. Riskli alanlarda yaptırımlar daha farklı ve sert olabilmektedir.
Riskli yapılarda ise o yapının maliklerinden birinin gönüllü başvurusu yeterli olmaktadır ve sadece o yapı yerinde dönüşüme uğrar.
Bulunduğum Mahalleye Kentsel Dönüşüm Gelmedi, Bireysel Olarak Başvuramaz mıyım?
Tabikide başvurabilirsiniz, kentsel dönüşüm sizin veya ilgili yapıdaki maliklerin başvurmasıyla gerçekleşen bir olaydır.
Riskli Binayı Kim Tespit Edecek, Nereye Başvurulacak?
Kentsel dönüşümün ilk adımı, Bakanlıkça lisans verilmiş bir kuruluşa dilekçeyle başvurmaktır. Sonraki süreç lisanslı kentsel dönüşüm kuruluşu ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü arasında geçmektedir.
Risk Tespiti İçin Başvururken Hangi Evraklar Gereklidir?
Maliklerden en az birinin nüfus cüzdanı fotokopisi, tapu fotokopisi, tapu takyidat belgesi
dilekçe, emlak vergi beyannamesi ya da elektrik, su, telefon, vb. faturalarından herhangi birisi yeterlidir.
Hem Kiracı Hem Ev Sahibi, Aynı Anda ve Aynı Daireden Teşviklerden Faydalanılabilir mi?
Evet.
Kentsel Dönüşümle Evimi Yıktırıp Yenisini Yaptırırken, Belediye’ye Herhangi Bir Ücret Ödeyecek miyim?
Hayır herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur.
Belediyelerin normalde aldığı, çap, ifraz, tevhit, yıkım ruhsatı ve hafriyat ruhsatı, inşaat ruhsatı, otopark ücreti, iskan ruhsatı vb. ücretler ödenmeyecektir.
Kentsel Dönüşüme Girersek, Başka Hangi Kurumlara Ücret Ödemiyoruz?
Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harçları, kadastro harçları, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf olunacaktır.
Kanun Kapsamında Yapılacak Diğer Yardım Ve Teşvikler Nelerdir?
Muafiyetler dışında riskli yapı malikleri ve kiracıları, kira yardımı ya da kredi faiz desteklerinden birinden faydalanabilir.
Malikler İçin Kaç Ay ve Ne Kadar Kira Yardımı Yapılacaktır?
Riskli binadaki gerek konut, gerek işyeri, her bağımsız bölüm için geri ödemesiz kira yardımı, 18 ay maliklerin hesabına yatırılacaktır.
Örnek olarak ;
2017 yıllık kira yardımı miktarları
Isparta için 605 Türk Lirası.
Burdur için 535 TL
Antalya için 810 TL.
Afyon için 675 TL,
Konya için 810 TL,
Karaman için 535 TL,
Muğla için 745 TL’dir.
Not: Bu miktarlar her yeni yılın ocak ayında tekrar revize edilecektir.
Evimi Yıkıp Yeniden Yapmak İçin Ne Kadar Kredi Alabilirim, Normal Konut Kredisinden Farkı Nedir?
Bağımsız bölüm başına istenilen bankadan 125.000 TL'ye kadar kredi alınabilir, kredi geri ödemeleri 2 yılı anapara olmak üzere geri ödemesiz 10 yıl vadeli olacaktır. Ayrıca çıkan faizin 4 puanını devlet karşılıyor, Örnek verirsek eğer;
125.000 TL kredinin yaklaşık 33.000 TL faizini bankaya malik yerine devlet yatırır.
Kiracı, Kentsel Dönüşüm İle Nasıl Ev Sahibi Olabilir?
Riskli binada en az bir yıldır oturan kiracı, devletin maliklere sağladığı ayni faiz indiriminden faydalanarak 120 ay vadeli kredi çekerek, istediği yerden ev alabilir.
Peki, kiracı da kira yardımı alabilir mi?
Evet, bir defalık taşınma yardımı adı altında iki aylık kira bedeli alır.
Kira yardımı başvurusu için hangi evraklar lazım?
Nüfus cüzdanı fotokopisi
Tapu fotokopisi
Güncel tapu takyidat belgesi
Riskli Bina Tespit Raporu
Tahliye ettiğime dair eski ve yeni adresini gösterir adrese dayalı yerleşim yeri belgesi
Ziraat Bankası hesap cüzdan fotokopisi.
Emlak vergi beyannamesi ve binaya ait son üç aylık fatura (elektrik, su, doğalgaz, vb.)
Belediyeden yıkılan yapılar formu
Bu kira yardımın, ileride geri ödeyecek miyiz?
Hayır hiçbir şekilde geri ödeme söz konusu değildir.
Riskli çıkan binamızı hemen yıkmak zorunda mıyız, istediğimiz zaman yıkabilir miyiz?
Riskli bina iki ay içinde yıkılmalı yıkılmazsa belediye bir ay daha süre verilebilir verebilir, üçüncü ayın sonunda da elektrik ve suyu kesebilir, yıkımı da devlet kendi yapabilir.
Yıktırmak istemeyen malikler olursa ne yapılacak?
Yıkıma karşı çıkan maliklerinin bağımsız bölümleri açık artırmayla diğer maliklere satılabilir ya da devlet acilen kamulaştırabilir.
Evim, tapuda arsa veya bahçe olarak görünüyor, ayrıca ruhsatsız ve kaçak bina, bu en kentsel dönüşümden faydalanabilecek faydalanabilir miyim?
Kentsel dönüşüm, risk tespitinde ve tapu da ne göründüğünün ruhsatsız kaçak gecekondu olmasının bir önemi yoktur, yerinde bina mevcut ise biz tespiti yapılır ve liste çıkan her bina kentsel dönüşüm'den faydalanır.
Riskli binam için yıkım dışında güçlendirmeye teşvik yok mu?
Var isteyen riskli binasını yıkmak yerine güçlendirebilir devlette bağımsız bölüm başına yine düşük faizleri 4 puan düşük 50.000TL kredi verir.
Ayrıca güçlendirme ruhsatı ve benzeri harçlardan muaf olunur.
Neden kentsel dönüşüme başvurayım avantajı nedir?
Risk tespiti, bedelini kim ödeyecektir?
Malikler veya sözleşmeye binaen, müteahhitler ödeyecektir.
Çok malikli binalarda uygulama nasıl olacaktır?
Risk tespiti, bir kişinin başvurusuyla başlayabilir, daha sonra, parselde uygulama yapılabilmesi için hissedarların en az üçte iki çoğunluğunun kararı gerekmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Beyoğlu Arapcami Mahallesi Perşembe Pazarı sınırları içerisinde bulunan bazı alanları yenileme alanı ilan etti.
Karar bugün ki Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Resmi Gazete’de karar şöyle yer aldı;
“İstanbul ili Beyoğlu ilçesi Arapcami Mahallesi Perşembe Pazarı sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın yenileme alanı olarak kabul edilmesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2 Şubat 2017 tarih ve 1715 sayılı yazısı üzerine 5366 sayılı yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıklar yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanunun 2.maddesine göre bakanlar kurulunca 20 Şubat 2017 tarihinde kararlaştırılmıştır.”
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki geçtiğimiz haftalarda açıkladı; her yıl 250 bini İstanbul’da olmak üzere 500 bin konutun kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi hedefleniyor. Yine bakanın açıklamalarına göre 2012’de kentsel dönüşüm yasası çıksa da çalışmalar istenen hızda ilerlemedi. Bakan aradan geçen 5 yılda 965 bin konutun dönüşüm kapsamına alındığını, bunun yeterli olmadığını söyledi ve bu tablonun değişip sürecin hızlanacağına dikkat çekti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dönüşümü hızlandıracak önemli adımlar da atıyor. Yapılan yönetmelik değişiklikleri ile riskli alan ilanı ve yıkım çalışmalarının önü açılıyor. Hatta iflas eden ya da projesini tamamlayacak maddi gücü olmayan firmaların projelerine ortak oluyor. Son olarak evini kendi dönüştürmek isteyene kredi vereceğini de açıklandı. Tüm bu hamleler bize gösteriyor ki sağlıksız yapı stokunun yenilenmesi süreci hızlanacak. Kamu çıkardığı yönetmelik ve attığı adımlarla büyük dönüşüme hazırlanıyor, peki ya vatandaş. Riskli bir evde oturan vatandaş kentsel dönüşüme nasıl dahil olacağını ve neler yapacağını biliyor mu? Hangi firmalara güvenilir, müteahhitle anlaşmadan dönüşüm mümkün mü, riskli yapı raporu nasıl alınır, bina nasıl yıkılır... Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz ile adım adım bu süreci inceledik.
ÖN HAZIRLIK SÜRECİ
Kentsel dönüşüm süreci tespit, yıkım uygulama olarak 3 aşamada tanımlansa da işin kilit noktası ön hazırlıkta. Yani dönüşüm çalışmaları başlamadan önce siz sürece hakim olmalısınız. Haklarınızı bilmeniz, taleplerinizi belirlemek için oldukça önemli. Evini kentsel dönüşüme sokacak vatandaş için ön hazırlık 2 aşamalı diyebiliriz. İlki durum tespiti. Yani tapunuza bakıp bir sorun var mı incelemeli, belediyeye gidip imar durumu hakkında bilgi almalısınız. Kaçak kat ya da plan değişikliği gibi durumlar varsa bunu evinizi yıkmadan öğrenmenizde fayda var. Mesela binanız 10 katlı, plan değişmiş 8 kata düşmüş. Ama siz bunu bilmeden yıkıma girdiyseniz işi tamamlamanız oldukça güç. İkinci aşama ise müteahhit seçimi. Ülkemizde kentsel dönüşüm çalışmaları ağırlıklı olarak müteahhit firmalarla yapılan kat karşılığı anlaşma üzerinden ilerliyor.
Arsa sahipleri bir firma seçiyor, pazarlık yapıyor. Firma da hak sahiplerine verdikleri pay dışında kendilerine kalan bölümü satarak işi finanse ediyor. İnşaat şirketleri ile yapacağınız kat karşılığı inşaat sözleşmeleri tek taraflı feshi mümkün olmayan ve mahkeme tarafından feshi mümkün sözleşmeler. Sözleşme imzalandıktan sonra müteahhitten vazgeçmek kolay olmadığı için ince eleyip sık dokumalısınız. Evinizin olduğu bölgenin değerine, imar koşullarına göre bir paylaşım yapacaksınız. İstanbul’da Fikirtepe’de bir arsa sahibi yüzde 55 oran isterken, Bağdat Caddesi’nde bu oran yüzde 70’leri aşıyor.
Ancak burada alacağınız oran kadar ortaya çıkacak değer de önemli. Size 5,10 metrekare fazla ev öneren bir firma o işi hiç bitiremeyecek bir firma da olabilir. Bu nedenle müteahhitin yeterliliği, sermayesi, geçmiş projeleri, kredibilitesi ve verebileceği teminatlar son derece önemli. Yaptığınız anlaşmada cezai şartların tek taraf lehine fazlaca olmamasına dikkat edin. İnşaata başlaması ve teslim sürelerini doğru belirleyin. O süreçte evinizi bırakıp kiracı olacağınızı unutmamakta fayda var. Geç teslim halinde mutlaka cezai şart ve hak mahrumiyeti bedeli talep edin. Bir de teknik şartnamede hangi model ürün kullanılacağını belirlemek gerek. Kentsel dönüşüm çalışmaları tamamlanıp evler teslim edildikte sorunlar arttı. Firma sözleşmede ‘A marka ya da muadili’ diyor. A marka klima 2 bin lira ama firma muadili diyerek yerine 400 liralık ürün takıyor. Bu sorun hem evlerin içinde hem de yapı malzemelerinde yaşanıyor. Bu nedenle malzeme ve kalitede ‘net tanım ‘yapılmalı.
RİSKLİ YAPI TESPİTİ
Yapınızı yıkılıp yenisinin yapılması için elinizde bir riskli yapı raporu olmalı. Peki bu rapor nasıl alınır? Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisans almış kuruluşlar tarafından taşınmaza gelinerek karot alınması ve test edilmesi ile süreç başlar. Karot alımı sonrasında tahmini 1-2 ay süre sonunda rapor İstanbul için ilçe belediyelerine bildirilir. İlçe belediyesi tarafından rapor ilgili tapu sicil müdürlüğüne gönderilir ve riskli yapı şerhi işlenir. Sonrasında Tapu Sicil Müdürlüğü’nün riskli yapı yazıları tüm maliklerin kanuni ikametgah adreslerine gönderilir ve 15 günlük itiraz süresi başlar. Eğer yapınızın riskli olmadığı halde dönüşüme sokulduğunu düşünüyorsanız bu süreyi kaçırmayın. Maliklerden herhangi birisi tarafından 15 günlük sürede itiraz olmaması halinde riskli yapı kararı kesinleşir. İtiraz olması halinde ise Bakanlık İtiraz Komisyonu konuyu 2 ila 4 ay sürede karar bağlanır.
TAHLİYE VE YIKIM
Riskli yapı tespiti kesinleştikten sonra tahliye süreci ilçe belediye başkanlığı tarafından yürütülüyor. Tüm maliklere birincisi en az 60 gün ikincisi de en fazla 30 günü geçmeyecek tahliye yazılarının yazılması ve bu yazıların tüm maliklere tebliği tarihinden sonra 60 ve 30 günlük sürelerin başlayacağının bilinmesi gerekir. Süre de en son malike yapılacak tebligat ile başlar. Ev sahibi gibi kiracılara da tahliye sürelerinin bildirilmesi zorunlu. Geçtiğimiz aylarda kentsel dönüşümde yapılan yönetmelik değişikliği ile yıkım süreci de hızlandı. Yeni yasayla birlikte tahliye süreleri sonunda elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin durdurulması zorunlu hale getirildi. Tahliye süresi sonunda yıktırılmayan binalar ile ilgili artık maliklerin anlaşması da beklenmeyecek. Kolluk kuvvetleri desteğiyle mülki amirler tarafından yıkım sağlanacak. Bu durumda, yıkım masrafını yine malikler ödeyecek. Yani artık anlaşma sağlanamasa bile binanın riskli olduğu tespit edilmişse yıkım yapılacak.
ÇOĞUNLUK NE DERSE O
Kentsel dönüşüme konu olan binada arsa sahibi ve firma arasında yüzde 100 anlaşma sağlandıysa 6306 prosedüre uygun toplantı yapılması gerekmiyor. Ancak yüzde 100 anlaşma yoksa toplantı şart. İlk adımda SPK Lisanslı bir değerleme şirketinden rapor alınması gerekiyor. Tüm arsa payı sahipleri bina ortak karar protokolünün düzenleneceği arsa sahipler toplantısına davet edilir. Riskli yapı ilan edilen taşınmaz için yapılacak olan genel kurulda ise divan heyeti seçilir, şirketlerin verdiği teklifler sunulur. Teklifler ve değerleme raporu okunduktan sonra oy birliği ile anlaşmaya çalışılır. Sağlanamazsa arsa payı çoğunluğunun 2/3’ü ile karar alınır.
Karara katılmayan veya toplantıya gelmeyen 1/3 azınlığa 15 günlük uyarı ihtarnamesi gönderilmesine karar verilir. Toplantıya katılamayan ya da katılıp olumsuz oy verenler 15 günlük ihtarname öncesinde karara katılmak isterlerse Noter Muvafakatnamesi imzalayabilirler. Karara katılmayan 1/3’e noterden ihtarname gönderilerek 15 günlük süre içerisinde alınan karara katılım istenir. Karara katılmayan 1/3’ün arsa payı açık arttırma sureti ile satılır. Açık arttırma sureti ile satış için taşınmazın yıkılması zorunluluğu da artık yok. Açık arttırmaya sadece o taşınmazda bulunan arsa sahipleri katılabilir. Açık arttırma en fazla arttıran kişi üzerinde kalır. Açık arttırmaya kimse katılmamışsa bu payı belirlenen değer üzerinden Hazine satın alır. Yeni yapılan yönetmelik değişikliği ile 2/3 ile alınan karara iştirak etmeyen 1/3 arsa payının açık arttırma sureti ile satılması için artık binanın yıkılmış olması şartı kaldırıldı. Ayrıca yeni yönetmelikle, tapuda kayıtlı malikin ölmüş olması hâlinde, Bakanlık, Müdürlük veya İdare tebligat işlemleri için mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyum tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkili oldu. Bölgeye süreç hızlandı.
KİRA YARDIMI
Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen binaların mülk sahipleri ve kiracıları kira yardımı alabiliyor. 6306 Sayılı kentsel dönüşüm yasası kapsamında riskli yapılarda kira yardımı 18 ay, riskli alanlarda ise 36 ay olarak belirlendi. Kira yardımdan yararlanabilmek için oturduğunuz evde 1 yıldan fazla ikamet etmeniz gerekiyor. Başvurular ise ilçe belediyelerine yapılıyor. 2017 yılında kentsel dönüşümde kira yardımı büyük şehirlerde 860 lira olarak belirlendi. Ancak bu konuda önemli bir detay var. Müteahhitlerle yapılan anlaşmadan firmalar vatandaşa kira yardımı adı altında aylık bir para ödüyor. Kimi firma 2 bin lira yarım vaat ederken, ‘bunun 110 lirasını ben vereceğim, bir de devletten alacaksın’ diyor. Oysa firmaların verdiği yardım ‘hak mahrumiyet bedeli’, devletin verdiği ise kira yardımı. Bu nedenle kat karşılığı anlaşma ile dönüşüm yapacaksanız firmadan alacağınız yardımın detaylarına dikkat edin. İkisinin ayrı ayrı yardımlar olduğunu unutmayın.
Evinizi siz dönüştürün!
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada evini ya da işyerini dönüştürmek isteyenlere kredi desteği vereceğini açıkladı. Kredi hem yıkım hem de yapım için verilecek. Konutunu veya iş yerini kendi imkanları ile yapmak isteyenlere açılan kredinin yüzde 25’i peşin, geri kalanı ise inşaatın ilerleme oranı dikkate alınarak 3 eşit taksitte hak sahibinin hesabına aktarılacak. Kredi desteği hem vatandaşlara hem de inşaat şirketlerine yeni bir alternatif sundu. Siz evinizi kat karşılığı anlaşma ile müteahhite vermek zorunda değildiniz. Belli bir firma seçip ona hakedişini ödeyerek işinizi yaptırabilirsiniz. Bu modelle firma ile bir oran anlaşması olmadığı için evinizin metrekaresi de küçülmeyecek. Gelelim kredinin geri ödemesine. 100 metrekareye kadar olan konutlar için 120 aya,101-150 metrekare konutlar için 84 aya,150 metrekareden büyük konutlar için 60 aya, 50 metrekareye kadar olan işyerleri için 48 aya, 50 metrekareden büyük işyerleri için 36 aya, kadar taksitlendirme yapılıyor. Elbette her aşamada Bakanlık kredilerin amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını denetleyecek. Kedi kullanmak isteyenler, bulundukları yerdeki Çevre ve Şehircilik il müdürlüklerine başvuracak.
6306 sayılı kentsel dönüşüm yasası kapsamında yapılacak iş ve işlemler noktasında önemli derecede muafiyet sağlandığı bilinmektedir.
Ancak Tapu Sicil Müdürlükleri nezdinde yapılan birçok işlemden Maliye Bakanlığının talebi doğrultusunda yasada yer alan muafiyetlerin uygulanmadığı ve harçların alındığı gözlenmiştir. Hatta bu konuda GYODER, İNDER ve KONUTDER Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı nezdinde bir girişim yapmış ve tapu müdürlükleri nezdinde alınmaması gereken harçların alınması nedeniyle düzenlemenin netleştirilmesi talebinde bulunmuşlardır. Mevcut talep doğrultusunda ise bir karar oluşmamıştır.
Bu noktada tarafımızca İstanbul 2.Vergi Mahkemesinde açılan davada mevcut tapu harçlarının muafiyet kapsamında olduğu hatta 25.07.2014 yönetmelik değişikliği ile muafiyetin kapsamını genişletildiği müteahhitlerin yapmış oldukları binalarda yaptıkları ilk satışlarda tapu harcının alınmaması gerektiği yönünde iddiamız kabul görmüş ve mahkemenin ifadeleri ile aynen
“gayirmenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabının harca tabi olduğu ancak 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca devir ve tescillerin ise tapu harcından müstesna olduğu buna göre anılan kanun uyarınca yapılan kentsel yenileme uygulamalarının belirtilen istisnadan yararlanacağı sonucuna varılmıştır.
Dava dosyasının incelemesinden davacı tarafından 6306 sayılı kanun çerçevesinde binanın yıkılıp yeniden inşası amacıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşme uyarınca inşaat bitirilerek dairelerin sahiplerine teslim edildiği ...kat,...nolu bağımsız bölümün .....tarih.....yevmiye numaralı tapu senedi ile devri nedeniyle Kadıköy Tapu Müdürlüğünde gerçekleştirilen işlemler sonucu ödenen tapu harcı ile döner sermaye ücretinin iptali ve iadesi istemiyle anlaşılmaktadır.
Olayda İstanbul ili, Kadıköy ilçesi,Zühtüpaşa mahallesi sınırları içindeki ....ada, ....parsel nolu parsellerde kayıtlı taşınmazın 6306 sayılı kanun 3.md. 2.fıkrası kapsamında riskli yapı olduğu dava dosyasında mevcut belgelerden anlaşılmıştır.
Bu durumda 6306 sayılı kanun gereğince “HARÇTAN MUAF OLDUĞU BELİRLENEN SÖZ KONUSU TAŞINMAZ İÇİN YAPILAN TAHAKKUKLARDA HUKUKA UYARLIK BULUNMAMAKTADIR" demiştir.
Mevcut karar doğrultusunda tapu sicil müdürlüklerinin riskli yapı ilan edilen taşınmazlarda riskli yapı sonrası satış ve bina inşa edildikten sonra yapılan ilk satışlar kapsamında harç tahakkuk ettirmemeleri gerekecektir. Bu şekilde harç alınan durumlarda ise derhal vergi daireleri nezdinde iade talebinde bulunulmasını ve red halinde de vergi mahkemelerinde dava açarak harcın iadesini talep etmelerini öneriyoruz. Karar ile 6306 sayılı yasanın getirmiş olduğu muafiyetlerin doğru uygulanması yönünde ciddi bir adımın da atılmış olduğunu artık söyleyebiliyoruz.
Saygılarımla
Av.Ali Güvenç KİRAZ
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı
Son yılların en popüler konularından birisi de kentsel dönüşüm projeleridir. Özellikle büyükşehirlerde depremden zarar görenler ve deprem riski nedeniyle; yenilenmesi zaruri görülen binaların yenilenmesi ile ilgili olarak, çıkartılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uygulama alanını genişletmiş, neredeyse tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Kentsel dönüşüm yasasına göre; kimlerin kira yardımı alacağına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belirlediği şartlar çerçevesinde karar verilmektedir. Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında; evinin yenilenmesi için, evini boşaltanlara kira yardımı yapılmaktadır. Alınan bu kira yardımlarının gayrimenkul sermaye iradı kapsamında beyana tabi olup olmadığı, muğlaktır. Siz değerli Sözcü okurlarından bu konuda gelen sorulara yanıt olmak üzere, konuya ilişkin görüşümüz aşağıdaki gibidir. Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen binaların satışında değer artış kazancı var mı?Pazartesi günü yayımlanan “Evini 5 yıl içinde satan vergi ödeyecek.” başlıklı yazımızda; “Öte yandan, ivazsız olarak iktisap edilen gayrimenkulün üzerine, sahibi tarafından inşa edilen veya kat karşılığı olarak alınan gayrimenkullerin, daha sonra elden çıkarılması halinde elde edilen gelir, değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilecektir.” olarak sehven yazılmış olup, doğrusu ‘' değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilmeyecektir'' olacaktır. Yani bu tür durumlarda; değer artış kazancı mükellefiyeti doğmayacaktır. Sözcü | 17.03.2017 |
Ankara, İstanbul, Kayseri, Sivas ve Aksaray illerine ilişkin Bakanlar Kurulu kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, Ankara'nın Etimesgut ilçesi Süvari Mahallesi'nde bulunan bazı belirli alanlar kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edildi. Bu karar doğrultusunda kentsel dönüşüm ve gelişim projesi içinde yeralan ve harca esas değer üzerinden belediyelere devredilen Hazineye ait taşınmazlar, kentsel dönüşüm ve gelişim amacına yönelik imar planı ve uygulaması yapılmadan satılamayacak.
İstanbul'un Eyüp ilçesi Alibeyköy Mahallesi, Kayseri'nin Melikgazi ilçesi Kazımkarabekir Mahallesi ile Kocasinan ilçesi Sahabiye ve Fatih mahalleleri sınırları içinde bulunan bazı belirli alanların da riskli alan ilan edilmesi kararı alındı.
Sivas merkez Çayboyu Mahallesi sınırları içindeki bazı belirli taşınmazların makine ikmal tesislerinin yapımı amacıyla İl Özel İdaresi tarafından acele kamulaştırılması kararlaştırıldı.
Aksaray merkez ilçeye bağlı Akhisar, Akin, Bedir Muhtar, Elmacık,Helvadere, Karaören, Koçpınar, Kurtuluş, Laleli, Sebil, Şifahane, Yuva ve Zafer mahallelerinde bazı belirli taşınmazların "Aksaray İçmesuyu Projesi" kapsamında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildi.
Kentsel dönüşüm kapsamında evini yaptıran vatandaşlara sağlanan kredi faiz desteğinin süresi uzatıldı.
Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren kanun kapsamında hak sahiplerine sağlanan kredi faiz desteğinin süresi bir yıl uzatıldı.
Hazine Müsteşarlığının yazısı üzerine ilgili kanun maddesince 12.12.2016'da Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Kapsamında Hak Sahiplerince Bankalardan Kullanılacak Kredilere Sağlanacak Faiz Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, 6306 sayılı kanun kapsamında hak sahiplerince bankalardan kullanılacak kredilere sağlanacak faiz desteğine ilişkin kararın 4. maddesinin 11. fıkrasında yer alan 31.12.2016 ibaresi 31.12.2017 şeklinde değiştirildi.
Böylece kentsel dönüşüm kapsamında hak sahiplerince bankalardan kullanılacak kredilere sağlanacak faiz desteğinin süresi bir yıl uzatılmış oldu.
Bknlık 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen Tip İmar Yönetmeliği Uzatılarak 30 Haziran 2017 tarihine ertelendi. Bu erteleme ile inşaat şirketleri yüzde 25 ek emsal hakkı sağlayan uygulamadan 6 ay süreyle daha faydalanacak.
YÖNETMELİĞİN ANAYASASI YAPILIYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “İmar yönetmeliğinin anayasasını yazacağız. Daha sonra şehirlere bunu gönderip eklemeler yapmalarını isteyeceğiz. Biz temel 10-15 madde belirledikten sonra her şehir kendine göre değişikliği yapacak. Çünkü her il için doğru aynı değil” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcı ve İller Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Demirtaş ise söz konusu erteleme için şunları söyledi: “Ekonomideki durum ve inşaat sektöründeki daralma nedeniyle 6 ay ek süre vermeye karar verdik. Ancak bu, son ertelemedir. Eğer yapılmasaydı inşaat şirketleri ciddi zorluklar yaşayacaktı. Şimdi tüm belediyelere kendi yönetmeliklerini çalışmaları için talimat da verildi. Bakanlık temel kuralları belirleyecek, bu kurallara bağlı olarak belediyeler de üzerine düşeni yapacak.”
‘Yerinde ve Birlikte Kentsel Dönüşüm' modelleri ile İstanbul ve Türkiye için örnek oluşturan Kartal Belediyesi; ‘Kartal’a Yatırım Geleceğe Yatırım Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı.
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün ev sahipliğinde Dragos Arkeolojik Kazı Alanı’nda gerçekleşen zirvede Kartal’ın dünü, bugünü ve yarını, yatırımcı ve uzmanlar tarafından masaya yatırıldı, ilçede uygulamaya konulan ve tüm Türkiye'ye örnek teşkil eden 'Dönüşümde Kartal Modeli’ değerlendirildi.
‘Kartal’a Yatırım Geleceğe Yatırım Zirvesi’ne Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz ve eşi Feray Öz’ün yanı sıra; Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları, belediye meclis üyeleri, birim müdürleri, Kartal Belediyesi iştirak şirketlerinin yönetim kurulu başkanları ve müdürleri, uzmanlar, ekonomistler, basın mensupları ve gayrimenkul sektörünün önde gelen isimleri katıldı.
“Artık her 30 yılda bir birilerinin zengin olduğu sistemin sona ermesi lazım”
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, yaptığı açılış konuşmasında, Kartal’ın bir balıkçı kasabasından sayfiye yerine, oradan sanayi kentine olan yolculuğunu anlattı. 2009 yılında Kartal Belediye Başkanı olmasıyla birlikte öngörü-vizyon, bilgilendirme ve örgütleme, doğru tanımlar ve özgün dönüşüm uygulamalarıyla literatüre katkıda bulunduğunu ifade eden Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, şunları söyledi:
" Sizleri ağırlama onurunu verdiğiniz için öncelikle teşekkür ediyorum. Bir zamanlar yatırımcıların 'Kartal' demekten çekindiği, projelerini tanımlarken 'Dragos ve Maltepe'yi kullandıkları günlerden bugünlere geldik. Bu noktaya gelmemizde büyük katkıları olan Kartal Belediyesi çalışanlarına, Kartal Belediyesi ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi çalışanlarına, Sayın Kadir Topbaş'a ile Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar'a da teşekkür ediyorum. Bu arada ilçemize büyük katkıları olmuş ağabeyimiz Kartal Eski Belediye Başkanı Mehmet Ali Büklü'yü de rahmetle anmak istiyorum. Kendisinin adını verdiğimiz 20 dönümlük bir park yaptık.
Açılışına gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu o gün ' Eğer bu alan başka ellerde olsaydı park değil konut olurdu' dedi. 3 ay sonra Milli Emlak'tan ' Orası park değil konut alanı olmalı' diye bir yazı geldi. Devlet, ticaretin peşinde olmamalı, arazisini satmamalı. Artık her 30 yılda bir birilerinin zengin olduğu sistemin sona ermesi lazım. Kartal’ın en az 100 yıllık bir hedef ortaya koyması lazım. Büklü Parkı'nın ardından şimdi daha da büyük bir parkın yapımına devam ediyoruz. Yakacık'ta inşası devam eden Havuz Sokak'taki parkımızı da görmenizi tavsiye ediyorum. Mahalle Eylem Planı’nda ortaya koyduğumuz şeyi yani; insanların 15 dakikalık mesafede parklara ulaşmasını sağlamamız lazım. İnsanların, rahat edip nefes alacakları geniş alanlara, parklara ihtiyacı var. “
“Kentlerin keşkeleri yoktur”
İstanbul Eski Belediye Başkanlarından Bedrettin Dalan ile aralarında geçen sohbeti aktaran Başkan Altınok Öz, “Geçtiğimiz Pazar günü Bedrettin Dalan ile kahvaltıdaydık. Kendisine Bebek’te kazıklı yol yaptın, Kartal’da da yapsaydın, kumları yok etmeseydin dedim. O da -keşke öyle yapabilseydim- dedi. Kentlerin keşkeleri yoktur. Bir hekim nasıl hastaya zarar vermemeliyse bir belediye başkanı da kentine zarar vermemeli. Sıkıntı, yanlış yapılan şeylerin düzeltilmesinin zor olmasından kaynaklanır." dedi.
“Kitabımızı sanatçılar ve senaristler incelemek üzere istiyor”
Kartal’ın bir balıkçı kasabasından sayfiye yerine ve sanayi kentine doğru olan yolculuğunu anlatan ve bugün dönüşümde elde ettikleri başarının, insan odaklı çalışmalarına bağlı olduğunu vurgulayan Başkan Altınok Öz, " Kartal, 1980'lerde hızlıca kooperatifleşen bir kent. Kartal'da 359 site var. Bunlardan 107'si Uğur Mumcu'da yer alıyor. 183 site, 2001 Deprem Yönetmeliğine uygun yapılmış. Biz, 169 siteyi tek tek inceledik. Bunların arasında, hiçbir şekilde dönüşemeyecek siteler vardı. Biz, onların dönüşebilmesine yardımcı olduk, imkân kıldık. Sitelere gidip halka dönüşümü anlattığımız bütün toplantıları kayıt altına aldık. Daha sonra bu kayıtları kitap haline getirdik, yayımladık. Kitabımızı şimdi sanatçılar ve senaristler incelemek üzere istiyor.” dedi.
“Kartal'da çantacı istemiyoruz”
24 saat yaşayan bir kent yaratma hayali ile Kartal’a yapılacak projeler için çalıştıklarını belirten Başkan Altınok Öz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Resmi internet sitemize koyduğumuz sözleşme taslağı, halkımızın güvencesidir. 87 yılında Kartal'a geldiğimde bazı inşaat projelerinde 1 dairenin 10 kişiye satıldığını gördüm. Biz, Kartal'da çantacı istemiyoruz. Kartal'ın finans merkezi olması için bana birçok taleple gelindi ama ben reddettim. Biz, ölü bir kent istemiyoruz. Kültür ve sanatla yaşayan bir kent istiyoruz. Bir yatırımcımız, bizim için bir opera binası tasarladı. Çok mutlu olduk. Ancak o opera binasının yapılacağı alan, ne yazık ki Büyükşehir Belediyesi tarafından İETT’nin otobüs garajı haline getirildi. Bu kafayla vizyonu olmayan, düşüncesi olmayan bir hale geliriz. Bir kentte kat yüksekliklerine değil insanların mutluluğuna kafa yoran bir vizyon lazım. Kentsel dönüşüm, bizim tanımlamamıza göre fonksiyonel değişim içermelidir. Kentsel dönüşüm, sadece binaların yıkılıp yenilenmesi demek değildir. Biz, insanların dönüşüm için sürgün edilmesine, yerlerinden edilmesine hayır dedik."
“Kira yardımını ilk biz çıkarttık”
6306 sayılı yasanın ilk olarak Kartal Belediyesi Meclisi’nden çıktığını sözlerine ekleyen Başkan Altınok Öz, "Dönüşümle ilgili halkımıza teknik ve hukuki destek verdik, veriyoruz. 6306 sayılı yasayı destekliyorum. Kira yardımını ilk biz çıkarttık. Sayıştay, 'Sen bunu yapamazsın' dedi ancak sonra bizim dediğimiz yasalaştı. Şunu da önemle belirtmeliyim ki Deprem Dönüşüm Müdürlüğü'müzdeki bütün yazışmalar dijital ortamda yapılıyor. Biz, vatandaşlarımıza yıkım için randevu veriyoruz. Vatandaşımız, bütün sürecin birebir içinde. Biz Kartal'da bina yıkımlarımızı törenle yapıyoruz. TAK Kartal, Kartal Belediyesi'nin ar-ge'si olarak çalışmaya devam ediyor. Yaptığımız anketlere göre Kartal'a gelip de ikamet edenlerin yaklaşık %80'i buradan gitmiyor. Ayrıca Kartal'da yaşayanların %50'den fazlası aynı zamanda Kartal'da çalışıyor. Bu sonuçlar gösteriyor ki insanlar Kartal'da yaşamaktan mutlu. Büyük bir göç de söz konusu değil” dedi.
“Dönüşümde ilklere imza atmış örnek bir belediyeyiz”
Göreve geldikleri günden bu yana gerçekleştirdikleri ve devam eden dönüşümle birlikte Kartal'da sosyo-ekonomik endeksin sürekli yükseldiğini belirten Başkan Altınok Öz, ”Biz her çalışmamızı insan için yapıyoruz. Ceviz Meydanı'nı inşa etmeye başlamadan önce insanımıza, ' Burada ne olsun istersin?' diye sorduk. Halkla her zaman ve her çalışmamızda iç içe olduk. En sonunda 1'e 5000'lik planı yaptık. Büyükşehir Belediyesi'ne yolladık. 1,5 yıl önce Ocak ayında çıktı. Şimdi 1,5 yıldır, plan notunun yazılmasını bekliyoruz. Biz, dönüşümde ilklere imza atmış örnek bir belediyeyiz.” dedi.
“Sadece gölge etmesinler, biz gerekeni yaparız”
Kartal’ın dönüşümle birlikte yeniden şekillendiğini vurgulayan Başkan Altınok Öz, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Biz Kartal'ı halkla birlikte bir kültür ve sanat kenti olarak, insanların huzur bulacağı bir kent olarak tasarlıyoruz. İlçede yer alan kültür merkezlerimizin dönüşüm sürecinde kimseden proje istemiyoruz, finansal destek de istemiyoruz. Sadece gölge etmesinler istiyoruz. Biz, gerekeni yaparız. Zirveye katılan herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum."
Yatırımcılar Kartal'ın Geleceğini Konuştu
‘Yüksekten Uçanlar’, ‘Kartal’ı Kartal Yapanlar’ ve ‘Hedef Kent Kartal’ olmak üzere toplam 3 oturumdan oluşan zirvede, AND Genel Müdürü Ali Baki Usta, DKY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya, METSAN Yönetim Kurulu üyesi Cemalettin Satıoğlu, Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, İŞ GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, Açık İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Açık, Kartal Eski Belediye Başkanı Ali Duranoğlu, İbrahim Dumankaya Holding Kurucusu İbrahim Dumankaya, Özbek İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özbek, Kentsel Strateji ortağı Faruk Göksu, İkidesign Kurucu Ortağı Murat Kader, EPOS Değerleme Kurucu Ortağı Neşecan Çekici ile Sabri Paşayiğit Design Office Kurucusu Sabri Paşayiğit panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Moderatörlüğünü Şükrü Andaç’ın yaptığı ‘Yüksekten Uçanlar’ oturumunda Ali Baki Usta, Ali Dumankaya, Cemalletin Satoğlu, Nazmi Durbakayım ve Turgay Tanes, Kartal’ın geçmişten günümüze gelişiminden bahsetti. Sanayi kenti olan Kartal’ın, İstanbul’un parlayan yıldızı olan Kartal’a dönüşüm sürecine değinilen oturumda Kartal’ın cazibe merkezi haline geldiğini vurgulayan konuşmacılar, yaptığı çalışmalardan dolayı Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e teşekkür ettiler.
Moderatörlüğünü Servet Yıldırım’ın yaptığı ‘Kartal’ı Kartal Yapanlar’ oturumunda da Abdullah Açık, Ali Duranoğlu, İbrahim Dumankaya ve Mehmet Özbek, Kartal'da yapılacak planlamalarda mimarların alanda daha aktif çalışması gerektiğine vurgu yapıldı. Yatırımcılar, Kartal’ın kentsel dönüşümde en ileri, en pratik ve çözüm odaklı bir belediye yönetimine sahip olmasından dolayı Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ettiler. Kartal Eski Belediye Başkanı Ali Duranoğlu, “Siyasette herkes birbirini ezip geçmek peşinde. Hiç kimse kendinden akıllı birini istemiyor. Hiçbir başkan, siyaset ayrımı yapmadan yapılan iyi işlerden dolayı birbirine teşekkür etmiyor. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz'e bu tutumu sergilemediği için teşekkür ediyorum. Bu Altınok Öz farkıdır” dedi.
Moderatörlüğünü Posta Gazetesi Yazarı Mesut Yar’ın yaptığı ‘Hedef Kent Kartal’ oturumunda ise Faruk Göksu, Murat Kader, Neşecan Çekici ve Sabri Paşayiğit, Kartal’ın geleceği, Kartal’da yapılan istatistikler hakkında bilgi verdi. Değişen Kartal’ın planması hakkında sunumlar yapan konuşmacılar, yeşil alanların ve konut alanları hakkında detaylı bilgi verdiler.
İstanbul'un Şişli ilçesine bağlı semti Bomonti'de 10 yıldır kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda bölgede çalışmalarını sürdüren Yıldırım Yapı Grubu, Bomonti'deki parselleri ada haline getirerek, hak sahipleriyle onlarca sözleşme yaptı.
FİYATLAR 12 BİN LİRAYI AŞTI
Yapı Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım, Bomonti'de ikamet edenlerin şeffaflık istediğini belirtti. Milliyet'in haberine göre, Bomonti ’ye geldiklerinde 1000 lira olan metrekare fiyatlarının projelerinde şu anda 8 bin 500 liraya kadar çıktığını söyleyen Yıldırım, aynı bölgede donatı alanlarıyla yapılan projelerde fiyatın 12 bin lirayı aştığını kaydetti.
"HIZLI İLERLEDİ"
Yıldırım, ilk başladıkları dönemde zorlandıkları sözleşmelerin şimdi daha kolay ilerlediğini ifade ederek, “Burada yaşayan insanların sorunlarına, dönüşüm sürecinde yaşananlara yani çözüme yardımcı olduğunuz zaman sizi izliyorlar zaten. Yaptıkları inşaat karşılığı ne olmuş, kandırılmışlar mı, çok iyi analiz ediyorlar. Bir iki yıl bu görüldükçe artık yapmak istediğimiz şey anlaşılır hale geldi. Ayrıca hepsi tek katlı alanlar olduğu için karşılığında birkaç tane daireleri oldu. Bunu görünce hızlı ilerledi” dedi.
OKMEYDANI'NDA KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILACAK
Daha önce Valikonağı, Tarabya, Bağdat Caddesi gibi yine şehrin merkezinde proje ürettiklerini hatırlatan Yıldırım, Okmeydanı kentsel dönüşümünde de olacaklarını açıkladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, "Şanlıurfa'ya 'İstiklal Madalyası' verilmesi, zorunlu trafik sigortası, Diyarbakır Sur'un yeniden inşaası, 'Kanal İstanbul', 25 yaşa kadar genel sağlık sigortası primlerinin silinmesi, 15 bin polis memuru alınması ve terörizmin finansmanıyla" ilgili konularda düzenlemeler içeren "torba kanun" tasarısını kabul etti.
TORBA KANUN
Kamuoyunda "torba kanun" tasarısı olarak bilinen "Şanlıurfa İline İstiklal Madalyası Verilmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"na göre, yaşlı aylığının bağlanmasına ilişkin yapılan muhtaçlık hesaplanmasında, hane içindeki kişi başına düşen milli gelir tutarı yerine, aylık başvurusunda bulunan kişinin kendisi ile eşinin gelir tutarının hesaplanması dikkate alınacak.
65 YAŞA MAAŞ
Buna göre, sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık alanlar ile sigortalı bir işte çalışanlar, nafaka bağlananlar veya nafaka bağlanması mümkün olanlar ile Sosyal Hizmetler Kanunu'na göre harçlık ödenenler hariç olmak kaydıyla, muhtaç olduğuna karar verilen 65 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarına, muhtaçlık hali devam ettiği müddetçe aylık bağlanacak.
Bu kişilerin kendisi ve eşine ait her türlü gelirler toplamı esas alınınca, kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı asgari ücretin aylık net tutarının 1/3'ünden fazla olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün bulunanlar muhtaç kabul edilemeyecek ve aylık bağlanamayacak.
ENGELLİ AYLIĞA BAĞLANACAK
Yaşlı aylığından yüzde 70 ve üzeri engelli aylığına geçişlere ilişkin yapılan muhtaçlık hesaplamasında, tüm engelli aylıklarında geçerli hane içerisinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı dikkate alınacak. Başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek kadar engeli bulunduğunu sağlık kurulu raporuyla kanıtlayanlara aylık bağlanacak.
Kurtuluş Savaşı sırasında verdiği destansı mücadele ile büyük kahramanlık gösteren Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilecek.
KANAL İSTANBUL
Tasarıyla, "Kanal İstanbul" ve diğer su yolları için yasal düzenleme getiriliyor.
Tasarıyla, ilgili kanunda "su yolu" tanımı yapılarak, su yollarına kanuni statü kazandırılıyor. "İmar planı kararıyla yapay olarak oluşturulan ve deniz araçlarıyla ulaşımın sağlandığı su geçidi", su yolu olarak tanımlanıyor.
Yapılacak su yoluna isabet eden Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsaları, kamu gereksinimi ve kamu yararı nedeniyle belediye ile özel idarelerce satılamayacak başka bir maksat için kullanılamayacak. İnşa edilecek su yolları, düzenleme ortaklık payından karşılanacak.
İstanbul Avrupa yakası proje alanları içerisinde yer alan mera, yaylak ve kışlak gibi orta mallarının vasıfları, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca Mera Kanununun hükümlerine bağlı kalmaksızın resen kaldırılacak ve bu taşınmazlar hazine adına tescil edilecek.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli alan,kentsel dönüşüm ve gelişim alanı, yenileme alanı olarak belirlenen alanlarda bulunan yapılardan, yapı ruhsatiyesi veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi koşuluyla geçici olarak elektrik, su, doğalgaz bağlantısı ve aboneliği yapılacak. Ancak bu yapılara geçici olarak elektrik, su ve doğa gaz bağlantısı yapılması, herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmeyecek. Geçici abonelik süresi 5 yılı geçemeyecek.
SOSYAL YARDIM ALANLARI ÇALIŞTIRANLARA PRİM DESTEĞİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca belirlenen sosyal yardımlardan yararlanan kişileri istihdam eden işverenlere sigorta primi desteği verilecek.
Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasında olması kaydıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulunca belirlenen nakdi düzenli sosyal yardım alanların özel sektörde işe girmeleri halinde, sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı işe başladığı tarihten itibaren bir yıl süreyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca karşılanacak. Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler, bir yıl süreyle bu destekten yararlanamayacak. Destekten yersiz faydalanıldığının belirlenmesi durumunda, faydalanılan teşvik tutarı gecikme cezası ve zammıyla birlikte işverenden tahsil edilecek.
Kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonlar, nakit mevcutlarının yüzde 10'unu aşmamak şartıyla şehit yakınları ile gazilere ayni ve nakdi yardımda bulunabilecek. Yardımlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile koordinasyon içinde gerçekleştirilecek.
İşçi sendikaları ile konfederasyonlar yönetim kurulu kararıyla ve nakit mevcudunun yüzde 10'unu aşmamak şartıyla yurt içi ve yurt dışındaki doğal afet bölgelerine doğrudan ya da yetkili makamlar aracılığıyla konut, eğitim, sağlık tesisleri kurulması amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarına ayni ve nakdi yardım yapabilecek.
TURİZM İŞLETMELERİNİN BORÇLARI ERTELENECEK
Üzerinde konaklama amaçlı turizm tesisleri yapılmak üzere kamu arazisi tahsis edilen belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden, irtifak hakkı tesis edilip edilmediğine veya kullanma izni verilip verilmediğine bakılmaksızın 2016 yılı için tahsil edilmesi gereken kira, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni bedelleri ile hasılat paylarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesisleri tarafından Hazine taşınmazlarının izinsiz kullanımlarından dolayı tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri bir yıl ertelenecek.
Ertelenen alacaklar, bu sürenin sona erdiği tarihten itibaren üç yılda ve üç eşit takside herhangi bir zam ile faiz uygulanmadan tahsil edilecek. Süresinde ödenmeyen taksitler zam ve faiz uygulanarak alınacak.
Düzenlemeden önce ödenmiş bedel, ilgililerince talep edilmesi halinde iade edilecek ya da erteleme süresinin sona erdiği tarihten sonra tahsil edilmesi gereken bedellere mahsup edilecek.
Söz konusu işletmelerin eski borçları ile gecikme zamları, düzenlemenin yürürlüğe girmesinden itibaren dört ay içinde başvurma şartıyla, ilk taksit 2017'nin eylül ayında, diğer taksitler de bir yıl sonraki eylül ayında ödenmek üzere zam ve faiz uygulanmadan üç taksitte ödenecek.
Süresinde ödenmeyen taksitler gecikme zammıyla tahsil edilecek. Bu hükümlerden yararlanmak isteyen borçluların dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmaları şartı da aranacak. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmeyecek.
İşçilerin izin sürelerini, tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilecek.
Tasarıyla, 15 bin polis ve 2 bin 610 sosyal güvenlik denetmeni kadrosu ihdas ediliyor.
Piyalepaşa İstanbul, stantta yer alan mobil hologram ile Arapça, Türkçe ve İngilizceolmak üzere 3 farklı dilde tanıtıldı. İnteraktif hologram uygulaması fuar ziyaretçilerinin beğenisini topladı. Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Kaan Yücel, gayrimenkul sektörü için önemli bir fuara Türkiye’nin ev sahipliği yapmasından mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi:
“İlk kez ev sahipliği yaptığımız Cityscape fuarına özellikle yerli yatırımcıların ilgisi büyük oldu. Bu ilginin önümüzdeki dönemde de katlanarak artacağına ve global yatırımcılar nezdinde de Türkiye’nin yeni buluşma noktası haline geleceğine inanıyorum.”
250 YATIRIMCIYLA BULUŞTU
Fuar süresince yerli ve yabacı toplam 250 katılımcı ile görüştüklerini beliryen Kaan Yücel “Ziyaretçilerimizin yüzde 74 gibi büyük bir bölümünü yerli yatırımcılar oluştururken yüzde 26’sını yabancı gayrimenkul yatırımcısı oluşturdu. Görüşmelerimizde özellikle Cityscape fuarına özel çalıştığımız ödeme seçenekleri ilgi gördü. Cityscape Turkey’e özel avantajlı satış kampanyamızda ev sahibi olmak isteyenlere yüzde 25 peşin, kalan yüzde 0.89 sabit faiz olanağı ile 120 aya varan vade imkânı sağladık. Banka kredisi kullanmak istemeyenler için yüzde 35 peşinatla 24 ay, yüzde 50 peşinatla ise 36 ay vade farksız ödeme imkânı sunduk. Nisan ayında güncel satış rakamlarımızı duyuracağız yeni döneme ilişkin kampanyamızın da yatırımcılar tarafından ilgi göreceğine inanıyoruz” diye konuştu.
2018’DE TAMAMLANACAK
Piyalepaşa’da 82 dönüm arazi üzerinde hayata geçirilen Piyalepaşa İstanbul; konut, rezidans, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşan bir karma kullanım projesi olarak tasarlandı. Projede ihtiyaç ve beklentilerine 55 metrekareden 207 metrekareye, stüdyodan 4+1’e kadar değişen farklı büyüklük ve tipte 760 daire ve 190 rezidans yer alıyor. Projede konutların satış fiyatı 895 bin 500 TL, rezidansların ise 706 bin 200 TL’den başlıyor. Projenin en önemli avantajları arasında yer alan 4 katlı, 3 bin 900 araçlık otoparkı ise konut sahiplerinin en büyük sorununa çözüm üretecek. Piyalepaşa İstanbul’da yaşamın 2018’de başlaması hedefleniyor. Piyalepaşa İstanbul, 550 metre uzunluğunda ve 17 metre genişliğindeki Alışveriş Sokağı ile ulusal ve uluslararası 120 mağazasıyla İstanbulluların yeni alışveriş merkezi olmaya aday. Proje içerisindeki 2 katlı alışveriş sokağında mağazaların yanı sıra; 9 salonlu sinema kompleksi, fastfood noktaları ile farklı damaklara hitap eden restoran ve kafeler bulunuyor. Proje, D-100 karayolu ve çevreyolu bağlantılarına, Dolmabahçe ve Kâğıthane tünellerine, Çağlayan Adliyesi ve hastanelere yakın konumuyla da ön plana çıkıyor.
Hadid, yoğun tartışmaların ardından geçen yıl İstanbul Belediye Meclisi'nde kabul edilen İstanbul Kartal kentsel dönüşüm projesinin de tasarımını yapmıştı.
Irak kökenli mimarın Miami'de bronşit tedavisi gördüğü hastanede geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Britanya Mimarları Kraliyet Enstitüsü'nün altın madalyasına değer görülen ilk kadın mimar olan Hadid, Hong Kong, Almanya ve Azerbaycan'da da tasarımlar yapmıştı.
İngiltere'nin en saygın mimarlık ödüllerinden Riba Striling ödülünü de kazanan Hadid, Londra'daki Serpentine Sackler Galerisi, Glasgow'daki Riverside Müzesi ve Guangzhou Opera Binası'nın da tasarımlarını yapmıştı.
Bağdat'da doğan Hadid, Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde matematik eğitimi aldıktan sonra Londra'da Mimarlar Derneği'nde mimarlık kariyerine başladı.
1979 yılında kendi şirketini kuran Hadid'in en bilinen tasarımlarından biri dalgayı andıran Londra Olimpiyat Parkı'nda dalgayı andıran Aquatic Centre.
Olimpiyatlar ve Paralimpiyatların ardından tesis 2014 yılında halkın kullanımına açıldı.
Hadid, 2022 yılında Dünya Kupası finallerinin oynanacağı Katar'daki stadyumlardan birinin de tasarımı yapmıştı.
Hadid'in 2020 Tokyo Olimpiyatları için fütüristik tarzda tasarladığı Olimpiyat Stadı projesi ise, maliyeti nedeniyle, ortadan kaldırıldı ve yerine daha az maliyetli bir projeyle devam etme kararı alındı.
Emlak sektörünün parlayan yıldızı Çekmeköy'de değer artışı katlanarak devam ediyor. 3 ayrı metro hattı ve 3. köprü bağlantısı ile birlikte bu projelere eklenen Belediye yatırımları da Çekmeköy'de ki değer artışını olumlu etkilemiş gibi görünüyor. Çekmeköy Belediyesi, şuan itibariyle halen yerleşim yeri olarak kullanılan 3 bölgenin imar izinlerinin alınması ile birlikte kentsel dönüşüm projelerinin hızlandığı ve modern bir hayata geçiş için ilk adımların atıldığını dile getirdi.
Çekmeköy Belediyesi, imar izni bulunmayan bölgelerin gerekli imar izinlerini alarak kentsel dönüşümün ön hazırlıklarını tamamlamış oldu. Bölgenin yerleşim planı, Çekmeköy Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından ihtiyaçlar göz önüne alınarak tasarlandı. Proje kapsamına giren Alemdağ Saray Caddesi, Merkez Mahallesi Dere Planları ve Alemdağ İlim Caddesi ile birlikte bu caddelere bağlanan tüm sokakların kentsel dönüşümleri ile birlikte bölgeye uygun bir şekilde inşa edilmesi amaçlanıyor.
Çekmeköy'de gerçekleştirilecek olan bu kentsel dönüşüm ile birlikte bölgenin değeri de adeta katlanarak artmaya başladı. 2009 yılında 130 bin olan Çekmeköy nüfusu, 2016 yılı ile birlikte 230 bin olarak açıklandı. Yüz ölçümü bakımından İstanbul'un en geniş ilçeleri arasında yer alan Çekmeköy'de şuan için kullanılan imara açık alan ise ilçe yüz ölçümünün neredeyse yüzde 20'si. Geriye kalan alan ise orman olarak görünüyor. Bu orman alanı da İstanbul için oldukça fazla ve değerli. Kentsel dönüşüm ile birlikte yeni bir yüze kavuşacak olan Çekmköy halkı da, yapılan yatırımlar ve yeniliklerden oldukça memnun.
Kentsel dönüşümde yıkılan riskli yapı maliklerinin yapıyı yeniden inşa etmeye karar vermeleri durumunda müteahhit seçmeleri ve müteahhit ile sözleşme yapmaları gerekiyor. İşte kentsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği…
entsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği!
Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında oturduğu binanın riskli olduğunu düşünen vatandaşlar, yetkili firmalara başvuruda bulunarak risk tespiti yaptırabiliyor.
Yapılan analiz sonucunda riskli olarak tespit edilen yapıların yıkılıp, yerine yeni yönetmelikler ışığında bina inşa edilmesi gerekiyor. Bunun için kat malikleri, bir müteahhitle anlaşabiliyor. Bu süreçte müteahhitle birlikte kentsel dönüşüm sözleşmesi imzalanması gerekiyor.Kentsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği aşağıda yer alıyor:
Kentsel dönüşüm sözleşmesi 2016 örneği…
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ TASLAĞI
MADDE 1·SÖZLEŞMENiN TARAFLARI:
Bir taraf………………………………………………………………………………………Ticari bulunan……………………………………………………………………………………….. Bu
hükümleri içinde “MÜTEAHHiT” olarak anılacaktır.)
ikametgahı sözleşme
Diğer taraftan ………………………………………………………………………………de ikametgahı bulunan …………………………….. ile …………………………………………………………… de ikametgahı bulunan ………•..•………….. (Bu sözleşme hükümleri içinde “ARSA SAHiBi” olarak anılacaktır.)
Aralarında aşagıda belirtilen koşullarda bir “KAT KARŞILIĞI iNŞAAT SÖZLEŞMESi” imzalayıp yürürlüğe koymuşlardır.
MADDE 2- SÖZLEŞMENiN KONUSU:
Arsa sahibine ait bulunan ………………………………………………………………………………………. yüzölçümlü arsa üzerinde, Müteahhit tarafından, imar durumuna ve Belediyece tasdik olunacak projesine ve işbu sözleşme ile ek’lerine, ………….. Belediyesinin imar Yönetmeliği’ne Bayındırlık Bakanlığı’nın Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak ve taraflar arasında …………………… oranında paylaşılmak üzere pay karşılığı inşaat yapılması ve bunun şartlarının tespiti bu sözleşmenin konusunu oluşturmaktadır.
Yukarıda belirtilen inşaatın bedeli ………………TL olarak belirlenmiştir. Bu bedel taraflar arasında çıkacak bir uyuşmazlıkta, taraflara herhangi bir hak bahşetmediği gibi taşınmazın ve inşaatın gerçek bedeli olduğu yolunda da bir hak ve talep bahşetmez.
MADDE 3- iNŞAAT ÖNCESi iŞLEMLER VE YER TESLiMi:
3.1- Arsa sahibi gerek inşaat öncesi ve inşaat süresinde ve gerekirse inşaat sonrasında Müteahhit’in işbu sözleşme gereği üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için yapabileceği her türlü eylem ve işlemlerde Müteahhit’e yardımcı olmay ı kabul ve taahhüt eder.
3.2- Arsa sahibi, işbu kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu arsa ile ilgili olarak gerek halihazırda mevcut olan ve gerekse arsa sahibinin kendilerinden kaynaklanan nedenlerden dolayı doğabilecek tüm tedbir takyidat, dava ve ihtilafların, sorunların kendisi tarafından çözüleceğini ve arsanın her türlü tedbir, yükümlülük ve takyidat’tan ari olmasını sağlamayı kabul ve taahhüt eder. Bu cümleden, arsa üzerinde inşaatın başlayabilmesi, engelsiz sürdürülebilmesi ve işbu sözleşmeden beklenen amacın gerçekleşmesi için arsa sahibiyle ilgili var olan ve olabilecek tüm dava ve ihtilaflar arsa sahibince halledilebileceği gibi müteahhit’in hissesine isabet eden kısımlar üzerine herhangi bir şekilde ve müteahhit’le ilgisi olmayan veya arsa sahibinden kaynaklanan nedenlerde müteahhit’in mülkiyetini zedeleyen, hissesine yükümlülük getiren inşaatının akibetini etkileyen tüm sonuçlardan da sorumlu olacak, bunları defedecek, kaldıracaktır. Böyle bir durumun söz konusu olması halinde sorunun ortadan kaldırılmasına kadar müteahhit dilerse inşaat işlerini durduracak bu hali seçtiğinde duran süre
sözleşmedeki inşaat süresine ilave edilecektir.
3.3- Müteahhit söz konusu taşınmaz üzerinde inşaata başlamadan önce inşaata başlamak için gerekli her türlü resmi onay ve izinleri almakla yükümlüdür. İnşaatın yapılmasıyla ilgili olarak tüm resmi dairelerle ilişkilerden, yasal izinlerin alınmasından elektrik, su alt yapı gibi hizmetlerin saglanması için
yasal merciiler, kamu makamları ve kamu hizmetleri temin eden dairelerle ilgili faaliyetlerde dahil
olmak üzere resmi kurumlar nezdin de yürütülmesi gerekli tüm faaliyetlerin koordinasyonu, takibi ve planlanmasından ve bu hususlar ile ilgili çıkabilecek her türlü ihtilafın çözümünden müteahhit sorumludur. Bu cümleden arsa sahibinin hissesine isabet eden kısımlar üzerine herhangi bir şekilde ve müteahhit’in kendisinden kaynaklanan nedenlerle arsa sahibinin mülkiyetini zedeleyen hissesine yükümlülük getiren inşaatın akibetini etkileyen tüm sonuçlardan sorumlu olacak, bunları defedecek, kaldıracak, mümkün olmadığı takdirde bunları arsa sahibine tazmin edecektir.
MADDE 4- PAYLAŞIM:
Bu sözleşme ile yapımı kararlaştırılan inşaat ve üzerine yapılacak arsa, taraflar arasında aşağıda belirtilen şekilde paylaştırılacaktır:
4.1- İşbu sözleşme ile yapılan inşaatın ve arsa payının ….. si Müteahhit’e ……… si Arsa sahibine ait olacaktır……………… paylaşım esas alınarak, mevcut ve muhtemel imar planı çerçevesinde 1 adet avan proje hazırlanmış ve bu projede taraflara ait olacak yerler (A- Müteahhit), (B-) olarak ayrılmıştır. Taraflar paylaşmayı sözleşme ekinde göstermiştir. Mecburi degişiklik olması halinde tasdikli projenin alınmasını izleyen 1 gün içerisinde (A) ve (B) nin hangi tarafa ait olacağına karar vererek bu esaslar
dahilinde tasdikli projede kendilerine ait yerleri belirleyeceklerdir. İşbu sözleşme eki olan avam
projedeki dagılım ekli tarafların mutabakatı dışında degiştirilemez.
4.2- Arsa sahibine ve Müteahhit’e ait yerlerin (bagımsız bölümlerin) arsa payı ……………….oranında olacak şekildedir. Ve taraflara ait bagımsız bölümler avam projede belirlenmiştir.
4.3- İleride inşaatın yapımı sırasında ve yapım müddeti içinde imar mevzuatının degişmesi ve sahir nedenlerle, inşaatta yapılacak degişiklikten sözleşmenin arsa sahibi aleyhine etkilenmesi söz konusu olamaz. Temel üstü ruhsatı alınmadan önce veya sonra olabilecek her türlü menfi imar degişikliği taraflar arasında hisse oranında paylaşılacaktır. Eğer taraflar degişikliler nedeni ile anlaşamaz veya mutabakat sağlayamazlar ise sözleşme karşılıklı olarak feshedilecektir. Müteahhit üzerine pay almış ise arsa sahibine iade edecek ve o ana kadar yapmış olduğu harcamalardan kesin olarak hiçbir hak iddia etmeyecektir.
4.4- İmar mevzuatına göre, bagımsız bölüm ilavesi söz konusu olduğu takdirde, bu bölümlerin inşaat masrafları da işbu mukavele gereği Müteahhit’e ait olacaktır. ‘
4.5- Bu madde çerçevesinde işte degişiklik olması durumunda toplam iş süresine eklenecek veya azaltılacak süreyi taraflar karşılıklı mütabakatla belirleyeceklerdir.
MADDE 5- MUTEAHHiTE ARSA PAYI DEVRi:
Arsa sahibinin maliki ve mutasarrıfı bulunduğu arsa üzerinde Müteahhit tarafından yapılacak inşaatın giderleri ile Müteahhit’in bu sözleşme ile yerine getirmek durumunda bulunduğu yükümlülüklerinin karşılığı olarak üzerine inşaat yapılacak arsa aşağıda yazılı işlerin bitimine kadar devredilmeyecektir. Müteaahhit kendi payına düşen dairelere tapuda satılamaz şerhi koyacak ve arsa malikleri buna uygun vekalet ve yetkiyi sözleşme imzalandığı tarihte müteaahit veya yetkilisine verecektir.
MADDE 6- ARSA SAHiPLERiNE VERiLECEK iPOTEK:
6.1- Müteahhit arsa sahibinden tapuda devrini hisse payını inşaatın aşağıda belirtilen kademeler ve
%’lere göre Müteahhit’in arsa sahibine yazılı talebi müteakip arsa sahibi tarafından kaldırılacaktır.
İnşaatın kaba ve duvar işleri bitiminde %40
İnşaatın ince işleri ve/veya daire tesliminde,bitiminde %40
İnşaata iskan ruhsatı alındığında %20
Kat irtifakı tesis edildiginde arsa payı üzerindeki ipotek bagımsız bölümlere oransal olarak dagıtılacaktır. Arsa sahibi Müteahhit’in satış işlemini ipotek kaldırma işlemini geciktirmeyecek ve kendisine bu konuda gelen talebi en gee 5 (beş) iş günü içerisinde yerine getirecektir.
6.2- Tarafların işbu sözleşmede vardıkları mutabakat neticesinde, tarafların herhangi birinin vefatı vukuu bulduğunda bu sözleşme mirasçılar tarafından devam ettirilicektir.
MADDE 7- PROJELER:
Mevcut imar durumunun …………… Belediyesinin imar yönetmeliğine ve Bayındırlık Bakanlığının Deprem Yönetmeliğine işbu sözleşme eki avan projeye teknik şartname ve mahal listelerine uygun projeler Müteahhit tarafından çizdirilip ait oldugu Belediyeye tasdik ettirilecektir. Bu projelerin tamamı (Mimari Projeleri, Elektrik Projeleri, TV, Telefon Tesisatı Projeleri, Kanal ve Isı yalıtımı projeleri v.b) ve tüm hesaplar Müteahhit tarafından tanzim ettirilerek tasdikli bir kopyası arsa sahibine verilecek ve
bedelleri de Müteahhit’e ait olacaktır. Mimari Projelerin hazırlanması ve tasdik ettirilmesi aşamasında
Müteahhit mimari projeyi arsa sahiplerine sundu ve arsa sahipleri onay vermiştir.
Onay verilen bu mimari proje uygulanacaktır. inşaatın yapımı aşamasında arsa sahiplerine ait kısımlarda müşterek ve genel alanlar ile cephelerde yapılacak proje ve malzeme degişiklikleri arsa sahiplerinin mütabakatına tabiidir.
MADDE 8- iNŞAATIN BAŞLAMASI:
Arsaya yönelik tüm sorunların giderildiği, arsa üzerindeki tedbirlerin kaldırıldığı 1,3.ve 5. maddede belirtilen hususların tamamlanıp , tamamı boş olarak Müteahhit’e teslimi ve emsale uygun mimari ve diğer projelerin tanzimi ile ilgili Belediye’den tasdiki ile birlikte inşaat başlayacaktır.
MADDE 9- iNŞAATIN YÜRÜTÜLMESi:
Müteahhit sözleşme konusu inşaatı, bu sözleşmenin ekini teşkil eden teknik şartname ve mahal listesi esaslarına uygun olarak yürütecek arsa sahiplerine ait kısımlarda ve genel teknik mekanlarda kullanılacak malzemenin Teknik Şartnameye göre seçimi ile renk ,desen, ebat ve benzeri hususların tayin ve tespitinde arsa sahibinin onayı alınacaktır.Tatbikat sırasında arsa sahibine ait kısımlarda müşterek ve genel alanlar ile cephelerde yapılacak proje ve malzeme degişiklikleri arsa sahibinin mutabakatına tabidir. Arsa sahipleri Müteahhit’in degişiklik önerileri ile ilgili kararı kendisine bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren 15(on beş) gun içinde Müteahhit’e bildirecektir. Arsa sahibinin degişiklik talepleri iskana mani olacak hüviyette olamaz. İmar mevzuatına ve tasdikli projeye aykırı olmamak ve iskana engel oluşturmamak şartıyla işbu sözleşme ve ek teknik şartname kapsamı dışında arsa sahibine ait kısımlarda arsa sahibi tarafından gerek dekorasyon, gerekse ihtiyaçlar sebebiyle tadilat veya malzeme degişikliği yapılmak istendiğinde talep edilecek değişiklikler veya eks ikler bedeli, ödeme şartları ve bu işlerin yapım süresi taraflar arasında karşılıklı olarak yapılacak mutabakat ile yapılır. Mevcut işler için belirlenen iş süresi sadece arsa sahibi tarafından talep edilen bu fazla işlerle degişikliklerin inşaatın diğer kısımlarının tamamlanmasını etkilemesi durumunda uzatılır. İnşaatın yürütülmesi esnasında arsa sahibi bildirimde bulunmak suretiyle inşaatta gerekli incelemelerde bulunabilir.Müteahhit, arsa sahibi veya arsa sahibinin yetkilendirdğgi kişilerin inşaata incelemeler yapmasına hiçbir şekilde engel olmayacak ve gerekli yardımlarda bulunacaktır.Ancak bu kişilerde bu tetkikler sırasında inşaatın yürütülmesine engel olmayacaklardır. Arsa sahibince görevlendirilecek kişiler iki kişiyi geçmeyecek ve mümkün olduğunca aynı kişilerden olması sağlanacaktır.
MADDE 10- iNŞAATIN SÜRESi VE UZATILMASI:
10.1- işlerin toplam süresi arsa sahibinin, arsay1 Müteahhit’e teslim etmesi sonrası temel üstü ruhsat alım tarihinden itibaren 14(ondört) aydır.
10.2- İnşaatın bitirilmesi ancak mucbir sebepler(savaş hali,sıkı yönetim,tabii afetler v.b gibi), olaylar ile
işbu sözleşmedeki istisnalar nazara alınarak uzatılabilir.Mucbir sebeplere ilişkin uzatmalar bir hafta içinde Müteahhit’çe Aasa sahibine bildirilir.
10.3- İmar mevzuatında degi şiklik olması, inşaata ilave yapılması söz konusu olduğu takdirde yapılacak ilave inşaatın durumuna göre inşaatın teslim süresi uzatılabilecektir.
MADDE 11- iNŞAATIN GECiKMESi:
Sözleşmenin 10.3 maddelerinde zikredilen haller dışında işin belirlenmiş süre içinde tamamlanmaması halinde Müteahhit başkaca bir husus söz konusu olmaksızın arsa sahiplerine aşağıda belirtilen koşullarla cezai şart ödeyecektir. inşaatın, işbu sözleşmede öngörülen süre ve en fazla 2 aylık ek süre uzatım halleri de dahil, öngörülen nihai süre içinde bitirilmemesi ve iskan işlemlerinin tamamlanarak arsa sahibine teslim edilmemesi halinde Müteahhit, arsa sahiplerine gecikme cezası olarak, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin kullanılması günün rayiçlerine göre en üst seviyede muhtemel alacagı bedelini gecikilen her ay için ödemeyi kabul etmiş tir. Bu madde hükümleri çerçevesinde bir gecikme cezasının ödenmesi Müteahhit’e bu sözleşme ve ekleri kapsamındaki taahhüt işlerini bitirmekten veya diğer yükümlülüklerini yerine getirme sorumluluğundan kurtarmaz. Müteahhit’in gecikmesi 2(iki) ayı geçer ise arsa sahibi bu cezayı alarak bekler. 6(altı) ay ı geçmesi halinde işbu sözleşme konusu işin tasfiyesini isteyebilir. Tasfiye halinde, Müteahhit’in yaptığı inşaatın değeri ve yaptığı masraflar Müteahhit’e ödenir.
MADDE 12- GiDERLER:
12.1- İnşaatla ilgili olmak üzere;
-Resmi dairelerden alınacak her türlü izin ve onaylar ile ilgili bilumum harçlar ve katkı payları ,
-Kat irtifakı tesisi ile ilgili her türlü harç ve masrafları,
-Her türlü proje yapımı bedeller,
-Müteahhit’in yükümlülüğünde olan inşaatın kontrollüğü, mimar ve mühendislik hizmet ve ücretleri,
-Her türlü yıkım ve yıkım artığı malzemelerin uzakla!ştırılması ile ilgili bedeller,
-İnşaatın her türlü giderleri,malzeme ve işçilik giderleri,
-Sosyal sigorta primleri ,
-İnşaat A11 Risk Sigortası, işveren mali mesuliyet sigortası ve 3. şahıs sigortaları,
-İnşaatın yapımı sırasında ve inşaat yapımı için kullanılacak elektrik ve su giderleri,
-Her türlü ipotek giderleri,
-Yapılacak bina için elektrik şebekesinin yeterli olmaması durumunda güç artırımı ,
-Yeterli şebekeyi ve trafonun temin edilmesi ile ilgili giderler,Müteahhit’e aittir.
12.2- inşaatla ilgili olmak üzere;
-Arsanın Müteahhit’e devir masrafları,
-İskan alımı sırasında belediyeye verilen Emlak beyannameleri üzerinden alınması gereken harçlar,
-Sozleşmenin imzalanmasmdan sondaki arsa dahil,emlak vergileri,
-Cins tahsisi harçlar,
-Sözleşmenin damga vergisi masrafları, Müteahhit’e aittir.
12.3- Yer teslim tarihine kadar ki Emlak Vergisi ile arsanın teslim tarihine kadar alan elektrik,su,v.b gibi
tüm masraf ve giderleri arsa sahibine aittir.
12.4- Belirtilen kalemler dışında kalan giderlerle, Vergi, resim ve harçar yasaların düzenlediği şekilde taraflara ait olacaktır.
12.5- Taraflar sözleşme konusu için tamamen ikmaline kadar vergilere zam yapılması,yeni vergi ve resimler konulması, inşaat malzeme fiyatlarının artması veya azalması, nakliye ve işçi hakları ile ilgili yeni yükümlülükler getirilmesi vesaire nedenlerle ve her ne nam altında olursa olsun yükümlülüklerinde degişiklik talep etmeyeceklerdir.
MADDE 13- iNŞAAT GEREĞi SORUMLULUK:
13.1- İnşaat, Sosyal Sigortalar Kurumu nezrinde, Müteahhit adına kanun kapsamına alınacaktır. İnşaatta meydana gelebilecek iş kazalar dahil her türlü hukuki ve cezai sorumluluk Müteahhit’e ait olacaktır. Bu sorumluluk inşaatın bitirilip teslimine kadar sürecektir.
13.2- Müteahhit üstlendiği işi sözleşme eki projelere ve şartnamelere uygun bir biçimde özenle yapmayı taahhüt etmiştir. Kullanılacak malzeme ve ekipmanın işçilik kalitesinin sözleşme ve ekleri hükümlerine uygun vasıfta olacağını Müteahhit garanti eder.Sözleşme ve eklerine uygun olmayan malzeme ve ekipman veya imalat arsa sahiplerinin yazlılı talimatı ile derhal iş yerinden uzaklaştırılacaktır.
13.3- Müteahhit işin bütün teknik gereklerini yerine getirmeyi kapsamındaki uygulama ve imalat projelerini fenni sorumluluğu ile beraber üstlenmeyi taahhüt etmiştir.
13.4- Müteahhit bu sözleşme konusu işlerdeki kusurlu imalat fenni, projeler ve şartnamelere aykırı uygulama, malzeme kusuru ve uygulama hatasından doğabilecek her türlü aksaklık, kaza gecikme ve zararlardan ve bunların hukuki, mali ve cezai neticelerinden sorumludur. Her türlü tamir ıslah ve yeniden yapım işlerini müteahhit bilabedel yapmak ile yükümlüdür.
13.5- Müteahhit sözleşme konusu işlerin tüm yönetim ve organizasyonundan sorumludur. Müteahhit tüm personelin ehliyetli ve vasıflı kişiler olduğunu garanti eder.
13.6- Müteahhit çalışmalarında gereken her türlü güvenlik tedbirini zamanında almak, yetenekli işçi ve personel çalıştırmak ve yürürlükteki işgüvenliği tüzüğü hükümlerini yerine getirmekle mükelleftir.
İşlerin ifası sırasında meydana gelebilecek her türlü kaza ve tazminatlardan dolayı kendi personeline ve arsa sahiplerine, 3. şahıslara ve daire ve müesseselere karşı doğrudan doğruya Müteahhit sorumludur. Müteahhit sorumluluğundan dolayı arsa sahibine rücu hakkı olmayacaktır.
İşbu sebeplerle doğrudan doğruya arsa sahibi aleyhine bir dava açılır ve de sonunda arsa sahibi maddi ve manevi tazminat ödemek zorunda kalırsa veya resmi makamlarca arsa sahibi aleyhine bir tazminat tahakkuk ettirilirse arsa sahibi Müteahhit’e müracaat ve rücu ederek ödediği bu tazminatı faiziyle birlikte kendisine ödenmesini talep eder. Müteahhit kusuruna bakılmaksızın bu hususta arsa sahibine karşı sorumlu olur. İşbu sözleşme gereği taahhüt edilen işte, iş güvenliği ile ilgili olarak her türlü teknik, cezai, mali ve hukuki sorumluluk müstakilen ve munhasıran Müteahhit’e aittir.
MADDE 14- VERGi- SiGORTA:
14.1- Müteahhit çalıştırdığı personelin yürürlükteki mevzuata göre vergi, sigorta primleri, işçilik ücretleri, tazminat ve masraflarını ve sözleşmenin ifası ile ilgili tüm vergi ve fonlarını ödemekle mükelleftir. Müteahhit kesinlikle sigortasız işçi çalıştıramaz. İş için beyan edilecek işçilik tutarından munhasıran Müteahhit sorumludur. Müteahhit taahhüdünü tamamlayıncaya kadar işbu sözleşmeyle ilgili olarak çalıştırılan tüm işçilere ait sigorta primlerini bildirgelerine uygun olarak ödediğine dair prim makbuzlarını arsa sahibine ibraz edecektir. ‘
14.2- Müteahhit kendisinin bu sözleşmeden doğan yükümlülük ve sorumlulukları sınırlamaksızın yapılacak işleri, işlere ait malzemeler ile demirbaşları, iş yerine getirilen donan1mı ile diğer techizatı ve malzemeyi herhangi bir sigorta şirketi ile anlaşarak sigortalayacak ve primlerini ödeyecektir.
14.3- Müteahhit bu sözleşme dolayısı ile kendisine düşen yükümülükler ile sorumlulukları Sınırlamaksızın, sözleşmenin yerine getirilmesi sırasında herhangi bir şahsa gelebilecek ölüm veya yaralanma ile (işler dışındaki) herhangi bir mala gelebilecek zarar veya hasara ilişkin sorumluluklarına karşl müteahhit gerekli sigortaları yaptıracak, primlerini ödeyecektir.
14.4- Müteahhit’e iş yerinde çalışmalar başlamadan önce, sözleşmenin öngördüğü şahıs sigortası ile işveren mali mesuliyet sigortası v.b sigortaların yaptırıldığının delillerini arsa sahiplerine bildirecek başlama tarihi izleyen 45 gun içinde sigortaların yaptırıldığını makbuzlarla birlikte arsa sahibine ibraz edecektir.
14.5- Müteahhit işlerin mahiyetinde, kapsamında ve gerçekleştirilme programındaki degişiklikleri sigortacılara bildirerek sigortaların sözleşme şartlarına uygunluğunu sürekli olarak sağlayacak gerektiğinde de yürürlükteki sigorta poliçelerini arsa sahibine ibraz edecektir.
14.6- Müteahhit, sözleşmenin öngördüğü bir sigortayı yaptırmaz ve devam ettirmez yahut poliçeleri
14.4 madde yer alan süre içinde arsa sahibine vermez ise o zaman bu sigortaları arsa sahipleri yaptırıp devam ettirerek bunun için gerekli primleri ödeyebilir ve bu şekilde ödediği miktarı borcu olarak Müteahhit’ten tahsil edecektir.
14.7- Müteahhit sözleşme ile yüklendiği sorumluluk kapsamı içerisindeki işlerde kendisinin taşeron veya 3.şahısların neden olduğu hasar ve ziyanın sigorta limitlerini aşması halinde geri kalan kısım ile ilgili olarak yasaların öngördüğü sorumluluk ve yükümlülüğü taşıyacaktır.
MADDE 15- GARANTi:
Müteahhit sözleşme konusu işi her türlü eksik ve kusurdan ari olarak zamanında teslim etmeyi ve iskan işlerini tamamlamayı garanti eder. Müteahhit taahhut ettiği için ifası sırasında, işler ve işlerin bünyesine girecek malzeme ve ekipmanlarla ilgili proje aplikasyon ve şartname gereklerine aykırı uygulamalar sonucu arsa sahibinin maruz kalabileceği karar, tazminat, mueyyide dava, masraf
hususlarında veya diğer konularda arsa sahibini tazmin edecektir.
MADDE 16- MUAMELELERiN TAKiBi VE SONUÇLANDIRMASI
İşbu sözleşmenin Tapu Sicil Müdürlüğü, Vergi Daireleri, ……………. Belediye Bakanlığı ve İmar Müdürlüğü, Sosyal Sigortalar Kurumu ile su, elektrik, telefon ve dogalgaz idareleri gibi tüm resmi merciler ve kurum ve kuruluşlar nezdinde gerektirdiği muamelelerin takibi–Müteahhit’e aittir. Bunu teminen arsa sahibi sözleşmenin imzalanmasını müteakip, Müteahhit’e veya Müteahhit tarafından uygun görülecek kişilere gereken yetki, vekaletname ve muvafakat nameyi verecektir.
MADDE 17- YÖNETiM PLANI
Muteahhit inşaat süresi içinde tüm üretim aşamasmda sevk ve idareden sorumlu olup, inşaatın bitiminden sonra idareyi site yönetimine devir edecektir.
MADDE 18- iHTiLAFLAR VE SOZLEŞMENiN FESHi
18.1- Taraflar biri sözleşmeyi ihlal eder, sözleşme geregi yükümlülüklerini yerine getirmez ve bunda
ısrarlı olursa taraflar fesih şartlarında anlaşmak üzere bu sozleşmeyi, karşılıklı anlaşarak feshedebilirler.
18.2- Taraflar arasında ihtilaf dogması durumunda, sozleşme ile ilgili ihtilafların hali için taraflarca bir çözüm bulunamaması halinde ……………………… Mahkemeleri ve içra Daireleri yetkilidir.
MADDE-19- SOZLEŞME EKLERi
Aşağıda belirtilen dokümanlar birbirini tamamlayıcı nitelikte olup,sözleşme eklerini teşkil etmektedir. a) Muteahhit ve Arsa Sahibinin istegine baglı olarak, taraflara ait yerlerin gosterildigi avam proje,
b) lnşaatın genel ve teknik niteliklerini tespit eden Teknik Şartname, ve mahallistesi,
c) Cap
MADDE-20- SON HÜKÜMLER
20.1- Taraflar iş bu sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerini, digerinin muvafakati olmaksızın devredemez. Muteahhit inşaatın belli kısımlarını serbestçe tayin edecegi 3. şahıslara taşeron firmalara kendi kontrolu altında yaptırabilir.
20.2- Müteahhit teknik şartname dahi I li nde, Arsa sahibine verecegi bölümlerle, kendi bölümleri arasında işçilik, malzeme ve donanım bakımından tam eşitlik saglayacaktır.
20.3- Taraflar birbirlerine karşı şufa haklarını kullanmayacaklarını karşılıklı olarak peşinen kabul ve taahhut ederler.
20.4- Yapının gözüken yerlerine ……………………………………………………..levhaları konabilir.
20.5-Taraflar söz konusu projenin adı ile ilgili olarak ilerleyen zamanda müştereken mutabakat saglayacaklardır.
20.6- Taraflar giriş bölümünde yazılı alan adreslerine yapılan tebligatları kanuni adresine yapılmış olarak kabul edeceklerdir. Burada yazılı adres dışında başka bir yeri yasal ikametgah olarak belirleyecek olurlar ise bu hususu karşı tarafa derhal yazılı olarak bildireceklerini aksi takdirde onceki adrese çıkarılacak her türlu tebligatın kendilerine yapılmış yazılı tebligat sayılacagını kabul ve taahhüt ederler.
20.7- İşbu sözleşme taraflardan birinin tek taraflı irade başvurusuyla ilgili Tapu Mudurlugune şerh ettirilebilir.
20.8- Arsa sahiplerinin iş bu sözleşmeden müteahhit’e karşı olan sorumlulukları, birlikte ve/veya ayrı ayrı müştereken ve/veya muteselsilindir. Arsa sahibinden birinin (veya birkaçının) müteahhit’e karşı olan sorumlulugunu, yukumlulüğünü yerine getirmesi ancak digerlerini (veya digerinin) yerine getirmemesi, arsa sahibinin yukumlülüklerini yerine getirdikleri anlamına gelmez.
20.9- Yirmi maddeden ibaret iş bu sözleşme ………………… tarihinde …………… tarafların iradelerine uygun olarak kabul ve imza edilmiştir.
ARSA SAHiBi MÜTEAHHiT FiRMA
27’nci kez gerçekleşen uluslararasıgayrimenkul fuarı Mipim’de bu yıl belediyeler öne çıktı. Özel sektör katılımı sınırlı kalırken, Ordu, Hatay, Balıkesir, Bursa, Antalya, Konya, Kocaeli illeri yabancı yatırımcılara tanıtıldı. İlk kez Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın MIPIM’i ziyaret etmesi dikkat çekti.
Fransa’nın Cannes şehrinde 15-18 Mart tarihlerinde gerçekleşen gayrimenkul fuarı Mipim’de bu yıl belediye şov vardı. Fuara geçen yıl ağırlıklı olarak gayrimenkul şirketleri katılırken bu yıl belediyeler atağa geçti. 8 belediye bu yıl fuarda yerini aldı, şehirlerin potansiyelleri ve yatırım fırsatları yabancılara anlatıldı. İkili görüşmelere katılan belediye başkanları illerine yatırım çekmek için çalışıyor. Yurtdışında fuarlara katılan özel sektör temsilcileri ‘kamudan destek istiyoruz’ mesajı veriyordu. Bu yıl beklenen oldu ve destek geldi. Fuara Çevre ve Şehircilik Başkanı Fatma Güldemet Sarı, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum katıldı. Mipim’e katılan ilk Çevre ve Şehircilik Bakanı Başkanı da Fatma Güldemet Sarı oldu.
İSTANBUL YERİNİ BULDU
Fuarda Türk firmalarının tüm standlarını dolaşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, inşaat sektörüne ‘yanınızdayız’ mesajı verdi. Türkiye’de bir fuar yapılması halinde bakanlık olarak destek vereceklerini açıklayan Bakan Sarı, “İstanbul, bu yıl fuarda Paris ve Londra’nın arasında, gerçek yerini buldu. Köprü, havalimanı, Avrasya Tüneli gibi devasa projelerimiz sergileniyor. Türk inşaat sektörünün gücünün ortaya çıktığı bir gün yaşıyoruz. Dünya her geçen gün Türkiye’nin gücünü ve potansiyelini keşfediyor” dedi. Ankara’daki terör saldırısına değinen Sarı, “Türkiye’nin terörle boğulmuş bir ülke olmadığını göstermek için buradayız. Terörün amacı kaos yaratmaktır, buna fırsat vermeyeceğiz” diye konuştu.
160 KİŞİYLE YEMEK
Kendisinin mimar olduğunu hatırlatan ve çalışırken de fuarı yakından takip ettiğini anlatan Bakan Sarı, şunları söyledi: “Fuarı, Türkiye’nin kentsel dönüşüm ve şehircilik anlamında nereye geldiğini anlatmak açısından çok önemsiyorum. Türkiye’deki bütün belediyelerin katılmasını önemsiyorum. Biz de her bir ilimiz için projeler üretmeye çalışıyoruz. Marka şehirler yaratma noktasında çalışıyoruz.” Bakan Sarı, fuar kapsamında yatırımcıların ve fonların da arasında yer aldığı 160 kişilik bir grupla öğlen yemeğinde buluşup, Türkiye’nin fırsatlarını ve Türk firmalarının uluslararası alanda önünün açılması için yapılması gerekenleri konuştu.
‘GÖRKEMLİ HOLLERDEYİZ’
Dünyadaki en önemli gayrimenkul fuarı olan Mipim’in diğerlerinden farklı olarak konut alıcısı ile satıcısını buluşturmadığını dile getiren TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, fuarda hem şehirlerin yatırım olanaklarının, hem de bu şehirlerde yatırım yapan gayrimenkul şirketlerinin büyük ölçekli fonlarla buluştuğunu anlattı. Turan, Mipim’e 5 yıl önce çok küçük hollerde şahsi katılımda bulunan Türk firmalarının artık çok daha görkemli alanlarda yer aldığını söyledi. Bu yıl Mipim’de mimarlık firmalarının yer almaya başlamasının sevindirici olduğunu söyleyen Turan, “Türkiye, hem Avrupa hem de çevre ülkeleri açısından bakıldığında yaptığı ve devam eden yatırımları ile bunların arasından sıyrılan bir değer” dedi.
Sektöre müjdeli haber
Gayrimenkul sektörü için müjdeli haber Cannes’den geldi. Sektör temsilcilerini her zaman dinlediklerini belirten Sarı, yabancıya mülk satışında kolaylık, vatandaşlık hakkı, imar kanunu ve kentsel dönüşüm kanunu hakkında çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bakan Sarı, “İmar Kanunu, kentsel dönüşüm gibi yasaları bu yıl içinde revize etmek için çalışıyoruz. Akademisyenlerden görüşler alıyoruz. Çalıştaylar yapıp, kanunları yeniden düzenleyeceğiz” dedi.
KİMLER KATILDI
Fuara Antalya, Balıkesir, Bursa, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Konya ve Ordu şehirleri standla katılıyor. MIPIM 2016’ya stant ile katılım gösteren firmalar arasında ise Beyoğlu Investors Group (BIG), Efekta Mimarlık, Esas Gayrimenkul, Hill International, İzka İnşaat, Lal Gayrimenkul Değerleme, Özak – Yenigün – Ziylan Ortaklığı, Öncüoğlu+ACP Mimarlık, Özer+Tulgan Mimarlık, ProPlan, Real Estate, Sabri Paşayiğit Design Office, Tabanlıoğlu Mimarlık, Tahincioğlu Gayrimenkul ve TSKB Gayrimenkul Değerleme bulunuyor.
Balıkesir ve Adana projelerini tanıttı
ESAS Holding bünyesinde ağırlıklı olarak ticari gayrimenkul alanında faaliyet gösteren Esas Gayrimenkul, fuarda etkinlikte 2018 yılında açılışlarının gerçekleştirilmesi planlanan ‘Adana Esas 01 Burda’ ve ‘Balıkesir Esas 10 Burda’ projeleri hakkında detayları paylaştı. MIPIM’in gayrimenkul sektörünün en önemli fuarlarından olduğunu belirten Esas Gayrimenkul CEO’su Kazım Köseoğlu: “40 bin m2 arsa alanına yapılacak olan Esas 01 Burda’nın; 60 bin m2 kiralama alanı ve 2 bin 500 araç kapasitesiyle, Adana’nın cazibe merkezlerinden biri olmasını planlanıyoruz. Balıkesir Adon bölgesine gerçekleştireceğimiz Esas 10 Burda yatırımının ise 34 bin m2 arsa alanı, 42 bin m2 kiralama alanı ve 1800 araç kapasitesiyle bulunduğu bölgenin çehresini değiştireceğine inanıyoruz” dedi. Yurtdışı projeleri ile ilgili de bilgiler paylaşan Köseoğlu, “Yurtdışında gerçekleştirdiğimiz, İngiltere’de 6 adet alışveriş merkezi ve 7 adet ofis binası ile New York Manhattan’da 1 adet otel, 2 adet ofis binası projelerimizi de fuarda lanse ettik. Hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” diye konuştu.
25 milyar dolarlık Beyoğlu tanıtımı
Geçtiğimiz yıl kurulan Beyoğlu Investors Group (BIG) da Mipim’de yerini aldı. Beyoğlu’nda yatırım yapan şirketlerin bir araya gelerek kurduğu topluluk fuara ikinci kez katıldı. Bölgede özel sektör tarafından yapılan projeler BIG standında yer alan Beyoğlu maketi üzerinde sergilendi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, MIPIM’de dünya yatırımcısına İstanbul ve Beyoğlu’nu anlatma fırsatı bulduklarını belirtti. Demircan, Beyoğlu’nda 2023’e kadar tamamlanacak 25 milyar dolar değerindeki 9 projeyi tanıttıklarını söyledi. Toplam yatırım değeri ise 12 milyar dolar olan bu projeler arasında Tarlabaşı 360, Piyalepaşa İstanbul, Galataport, Haliçport, Örnektepe, Dolapdere, Karaköy, Sütlüce ve Okmeydanı kentsel dönüşüm projeleri yer alıyor. Yapılan dönüşüm projelerinin bölgeye kattığı değere dikkat çeken Demircan, 2023’e kadar Beyoğlu’nda 50 kat değer yaşanacağını kaydetti. Beyoğlu’nun dönüşüm projeleri, yeni otel ve kongre merkezleri ile yeni bir çehreye kavuştuğunu belirten Demrican, “Sadece dönüşüm sürecinde 28 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacak” dedi.
Fransa’nın Cannes kentinde bu yıl 27’ncisi düzenlenen dünyanın en büyük gayrimenkul organizasyonlarından MIPIM’e ilk defa Türkiye’den sektörle ilgili bir bakan katıldı.
Geçtiğimiz yıllarda dönemin ekonomi ve maliye bakanlarının katıldığı fuarda bu defa Türk hükümetini Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı temsil etti.
Türkiye için açılan özel alanda Hatay, Antalya, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Konya ve Ordu belediyelerinin projelerini inceleyen Sarı, İstanbul Tanıtım Çadırı’nda ise 96 metrekarelik kent maketini inceledi. Uçağı kaçırdığı için bir gün gecikmeyle MIPIM’e gelen Sarı, dün 160’a yakın yönetici ve işadamıyla öğlen yemeğinde buluşarak Türkiye’deki yatırım imkanlarını anlattı. Ziyaretlerinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sarı, SÖZCÜ’nün gayrimenkul sektörünün yabancıya satış, mevzuat ve kentsel dönüşümle ilgili taleplerini hatırlatması üzerine şöyle konuştu:
“Gayrimenkul sektöründen hem ikili görüşmelerde hem de sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan toplantılarda talepler geliyor. Sektörü ilgilendiren hemen hemen tüm mevzuatlar yenilenecek. İmar Kanunu, İmar Yönetmeliği ve Kentsel Dönüşüm kanunlarını yıl sonuna kadar revize edeceğiz. Sivil toplum örgütlerimiz, belediyelerimiz, akademisyenlerimiz ve sektör oyuncularımızla görüşmelerin büyük bir kısmı tamamlandı. Değişikliklere son halini verip çalıştaylar düzenledikten sonra kamuoyuna duyuracağız.”
Kentsel dönüşümle Kadıköy- Fikirtepe bölgesini daha da değerlendirecek Fikirtepe Master Planı onaylandı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Müsteşarı Mustafa Öztürk, Twitter hesabından resmi bir açıklama yaparak planın onaylandığını açıkladı.
"Türkiye'nin pilot kentsel dönüşüm uygulama bölgesi Fikirtepe, Kentsel Tasarım çalışması ve alınan onayla da Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi. Büyükşehir tarafından onaylanan Kentsel tasarım projesi sonrası planlı yapılaşma ile Fikirtepe Bölgenin cazibe merkezi olacak" sözleriyle açıklayan Öztürk Fikirtepe böylece müjdeyi vermiş oldu.
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), İstanbul'un 7 ilçesinde toplamda 500 bin metrekarelik alanda kentsel dönüşüm başlatacak. Kentsel dönüşümün uygulanacağı ilçe sayısı zamanla artacak.
TOKİ Başkanı Ergün Turan, MIPIM Uluslararası Gayrimenkul Fuarı'nda, hemen hemen 81 ilde konut yaptıklarını, bazılarının yeni bittiğini, uğramadıkları vilayet kalmadığını söyledi.
Güneydoğu'da son dönemde yaşananlar nedeniyle zarar gören yerlerin yeniden imarına değinen Turan, Diyarbakır Sur'da kendilerinin olmayacağını, Sur içinin koruma amaçlı planı ve özel statüsü olduğunu belirtti.
Turan, TOKİ'nin Sur içerisinde herhangi bir çalışmada yer almayacağını ancak bölgede yaşayanların ihtiyacına göre hareket edeceklerini, bu bölgeden terör olaylarıyla ilgisi bulunmayan taleplerin de geldiğini aktardı.
Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Mardin'de çalışmalarının sürdüğünü, Silopi'de arazi geliştirme üzerinde çalıştıklarını dile getiren Turan, Diyarbakır'da bu yıl 3 bin konutun inşasına başladıklarını, 4 bin konutun da yapımına başlayacaklarını, toplam sayının 7 bini bulacağını anlattı.
"60 bin sosyal konut yapımını hedefledik"
Turan, bölgedeki yeni konut taleplerinin hepsinin kendilerine geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Burası Türkiye'nin gurur kaynaklarından bir tanesi. Bu yıl toplu konutta zirveyi, 60 bin sosyal konut yapımını hedefledik, iştiraklerimiz hariç. Yılın ilk 2 ayında 11 bine yakın konut ihale ettik. Önümüzdeki 2 ay içerisinde yine 11 bin civarında konut ihale edeceğiz. Bunlardan bazılarının gününü aldık. Yıl sonunda 60 bin konutun ihalesini yapmış olacağız. Bu yıl içerisinde Türkiye'de üretilecek konutun yüzde 8'ini tek başına TOKİ inşa etmiş olacak. Bu gelişmiş, gelişen bütün ülkeler açısından çok önemli."
2016 yılında tamamlanması planlanan Üsküdar-Sancaktepe metrosu ile marmaray, Anadolu Geçit Projesi, metrobüs bağlantılarının sağlanacak olması Sancaktepe'de gayrimenkul fiyatlarında hareketlili artıracak. Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB Başkanı Bekir Yener Yıldırım, Üsküdar-Sancaktepe metrosunun yapımıyla bölgede markalı ve markasız konut projelerinin artacağını, söz konusu gelişmenin gayrimenkulde fiyatların hızlı bir artışa yol açacağını kaydediyor. "TALEBİN ARTMASI FİYATLARA DA YANSIYACAK" Mevcut durumda Şile Otobanı üzerindeki araç trafiğinin özellikle işe geliş-gidiş saatlerinde durma noktasına geldiğini ifade eden Yıldırım, metro sayesinde trafiğin oldukça rahatlayacağını belirterek, "3. Köprü'nün ağustos ayında açılacak olmasının da bölgede sadece konut ve işyeri değil, AVM talebinin de artmasına neden olacak. Talebin artması fiyatlara da yansıyacak" dedi. "MARKALI KONUTUN METREKARESİ 4 BİN TL'DEN BAŞLIYOR" Atatürk Caddesi bölgesinde yer alan yeni inşa edilmiş site tarzı markalı konutların metrekare satış bedellerinin 4.500-5.500 TL aralığında olduğunu ifade eden Yıldırım, "Markasız, münferiden inşa edilmiş konutların metrekare satış bedelleri 2.500 ile 3.500 TL aralığında. Bölgede yer alan projelere bakıldığında genellikle markalı ve site tarzı inşa edilmiş dairelerin daha çok talep gördüğünü görüyoruz" dedi. "KÜÇÜK TİP KONUTLAR RAĞBET GÖRÜYOR" Projeleri tercih edenleri iki gruba ayırmanın doğru olacağını ifade eden Yıldırım, ilk grubun genellikle orta yaşlı, evli ve çocuklu ailelerden oluştuğunu, orta ve orta üst gelir grubunda yer aldıklarını belirterek, bu grubun 3+1, 4+1, bahçe ve çatı dubleks ile villa tarzı yapılaşmaya rağbet gösterdiğini söylüyor. İkinci grubun ise üniversite öğrencilerinden oluştuğunu belirten Yıldırım, öğrencilerin genellikle 1+1 ve 1+0 daireleri kiraladıklarını, dolayısıyla öğrencilere kiraya vermeye yönelik yatırım amaçlı küçük tip konutların rağbet gördüğünü söylüyor.
www.emlaksayfasi.com.tr
Hatay Büyükşehir Belediye (HBB) Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, kentsel dönüşüm konusunda, Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarından biri olan Management Plus'ın Genel Müdürü Haldun Ersen'i makamında kabul ederek bir süre görüştü. Gerçekleşen buluşmada, bugüne kadar 10 şehirde kentsel dönüşüm konusunda yapılan zirve ve kongrelerden birinin Mayıs ayı içerisinde Hatay'da gerçekleştirilmesi konusu masaya yatırıldı.
Management Plus Genel Müdürü Ersen, Hatay'ın kentsel dönüşüm anlamında büyük yatırım alanları olduğuna dikkat çekerek, 3. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi'nin Hatay'da gerçekleştirilmesi için Başkan Savaş'la mutabakata vardı.
Çalışmaların başladığı 3. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi'ne, Hatay ili içerisindeki tüm sanayi ve ticaret odaları ile Türkiye'de kentsel dönüşümün lider firmalarından alanında uzman konuşmacıların katılım göstermesi planlanıyor.
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında yaptırılan ve dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak kabul edilen Kapalıçarşı'da yenileme çalışmaları bu ay başlıyor. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kapalıçarşı'nın resterasyonuyla ilgili detayları ve süreci kamuoyuyla paylaştı.
Kapalıçarşı'da restorasyon çalışmalarında hangi noktadasınız?
Kapalıçarşı tek bir tarihi eser değil binlerce eserden oluşan bir kompleks. 2.460 parsel, 3.150 dükkan var. 22 kapısı, 65 caddesi olan muazzam bir yer. 100 bin metrekareyi kapsıyor. Ziyaretçileriyle de mukayese edilirse orta ölçekli bir Anadolu şehrinden daha büyük. 2009'da çalışmalara başladık. 2014'ün sonuna kadar bu çalışmalar sürdü. Neredeyse 5 yıldan fazla sadece bu işle uğraştık. Kapalıçarşı'nın bütün sıkıntılarını ortaya çıkaran aynı zamanda çözüm önerileriyle oluşturulmuş proje Anıtlar Kurulu tarafından onaylanınca bizim önümüz açıldı.
Ne gibi sıkıntılar yaşanıyor bu süreçte?
2.460 bağımsız parselin mevcut kat irtifakı kanununa göre, bir araya getirip bir yönetim oluşturulmuyor. Bunu gerçekleştirince biz büyük bir nefes aldık. Başlarken de bütün problemlerin çözülmesi için bir strateji oluşturmuştuk. Bunlardan birincisi, projesinin olmasıydı. İkincisi ise yönetim kurulunun oluşturulması... Çünkü dünyanın ilk alışveriş merkezi ama yönetimi yok. Kanuni alt yapısı yok. Aidat toplanamıyor. Yasal altyapıyı düzenledikten sonra yönetimi oluşturduk. Ahmet Kökler başkanlığında, 9'u esnaf olmak üzere 13 kişi yönetimde yer alıyor. Bizden, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İstanbul Valiliği'nin yetkilileri de yer aldı. Bu çok büyük bir aşama. Şimdi asıl probleme geçeceğiz.
Asıl problem nedir?
En büyük problem altyapı... Pis su kanalları yok denecek kadar tahrip olmuş. Yağmurda sular çarşıyı basıyor. Biz nisanda İSKİ ve İBB desteğiyle altyapıya başlayacağız. Artık pis su, elektrik, doğalgaz bağlantıları beton kutuların içinden geçecek. Yerin altında olacak. Bu da ilk bir uygulama. İSKİ bunu üstlendi. Bunu yaptıktan sonra biz de zemin çalışması yapacağız.
En acil müdahale nereye gerekiyor?
İlk müdahalemize bu ay içinde çatıdan başlayacağız. Hangi malzemenin kullanılacağı nasıl yapılacağıyla ilgili tüm çalışmalar bitti. Çatıda, su depoları var, klima aparatları antenler, baz istasyonları gibi olmaması gereken her şey var, olması gereken kiremit yok. Bunlar temizlenecek. 40 bin metrekare ana çekirdeğin hepsine müdahale mümkün değil. Bir de kullanıcılar yer kazanmak için duvarı inceltmişler. Bunları tamamlayacağız.
Neler yapılacak?
Bizi en çok rahatsız eden her yerde kabloların olması... İlk etapta bunlar yer altına inecek. Çarşının soğutma ısıtma problemi var. Belirli bölgelerde yapılacak su tanklarıyla birlikte ısınıp soğutulması tek merkezden yapılacak. Güvenlik problemi de var.
Esnaf bu projeye destekçi mi?
Önce onlarla hayalimizi paylaştık. Projelerimizi anlattık. 10'dan daha fazla toplantı yaptık. Böyle büyük bir proje cumhuriyet tarihinde ilk kez yapılıyor. Tek bir tarihi eserin onaylanması kurulda 3 yıl sürüyor. Biz 2.600 tarihi eserden bahsediyoruz. Allah'a binlerce şükür ki ne dediysek yaptık. Bu kadar büyük bir işte hiçbir muhalefetle karşılaşmadık. Çünkü insanlar güveniyorlar. Bu sebeple hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Bunu nasıl başardınız?
2014'te Kültür Bakanlığı'yla konuştuk. Süreci hızlandırmak için Türkiye'deki bütün raportörleri İstanbul'a davet ettik. Fatih Belediyesi'nin altında büyük bir alan var. Onlara rahatça çalışabilecekleri bir ortam oluşturduk.
Peki bu kadar işin maliyeti nedir?
Şu ana kadar 30 milyon lira harcadık. Altyapıyla ilgili de 40 milyon lira harcayacağız. Bundan sonra Kapalıçarşı gibi bir yer varsa sürekli restore edilmesi gerekir. Esnafında gözünü korkutmadan, ciddi maliyet çıkarmadan temelde çarşının geleceğini garantiye alacak çalışmalar olur. Kapalıçarşı'nın tamamını restore ederseniz şüphesiz ki maliyeti çok fazla olur. Acil yapılması gereken şeyle için de bir 70-80 milyon daha harcanır. Toplam da 200 milyon liraya çıkar. Ancak bu da bir 10 yıla falan yayılır. Esnaf tedirgin olmasın. Onların eli çarşının üzerinde, bizimki de altında olacak.
Düzenlemeler yapıldıktan sonra uymayan esnafa cezai yaptırım olacak mı?
Esnaf artık kurallara uymak zorunda. Çarşıda 'Bundan sonra tabelamı kafama göre yapayım' olmayacak. Mesela trafolar yetmiyor, enerjiye ihtiyacı var. O yüzden led ışığı zorunlu hale getireceğiz. Çünkü daha az enerjiyle daha fazla aydınlanma olacak. Bu detaylara herkes uyacak. Biz her türlü fedakarlıkta bulunuyoruz. Esnaf da bunlara uyacak. Uyulmadığı takdirde Kapalıçarşı'ya artık zarar vermek çok büyük suçtur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kaçak yapılara yeni bir yasa tasarısı düzenliyor. Tasarıda; 1 Kasım 2015’ten önce inşa edilen kaçak yapılara elektrik, su ve doğalgaz bağlamaya yönelik çalışmalar bulunuyor. Tasarıda tek şart 10 yıl içinde kentsel dönüşüme katılma taahhüdü.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN 10 YILA KADAR SÜRE TANINACAK
Hükümet, kaçak yapılara, kentsel dönüşüme girme koşuluyla elektrik, su ve doğalgaz bağlama izni vermek için çalışmalara başladı. Bu yapı sahipleri, kentsel dönüşümü kabul ettiklerine dair taahhütname vermeleri gerekecek.
Yapı sahipleri, kentsel dönüşüm için 10 yıla kadar süre tanınacak. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, konuyla ilgili bir açıklama yaparak düzenlemenin “izinsiz yapılara müsaade ediliyor” şeklinde algılanmaması gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, “Bundan sonra izinsiz yapı olmaması; mevcut izinsiz yapıların da kentsel dönüşüm içerisinde iyi şehirleşmeye kavuşabilmesi için atılmış bir reform adımıdır” ifadesini kullandı.
“KAÇAK YAPILAR GÖÇ ALAN BÖLGELERDE BULUNUYOR”
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Uğur Yüksel, kaçak yapıların Türkiye’nin kanayan yarası olduğunu belirterek, “İmar izni tamamlanmadan insanlar oturmaya başlıyor. Belediyeler suyunu bağlıyor. Elektriksiz yaşamak ise mümkün değil. Kaçak elektrik kullanımı yaygınlaşıyor. Elektrik dağıtım şirketlerine de bu yönde baskı yapılıyor. Bu Türkiye’nin realitesi. Bunun çözülmesi faydalı olur. Bu tür kaçak yapılar, ağırlıklı olarak yoğun göç alan illerimizde bulunuyor. Yüzde 30-40’ının İstanbul’da olduğunu söyleyebiliriz. Ankara, İzmir diğer büyük şehirler İstanbul’u izliyor.”
2014 yılında çıkan bir madde ile kaçak yapılara elektrik, su, telefon ve doğalgaz bağlanması yasaklandı. Türk Ceza Kanunu’na göre 12 Ekim 2004 tarihinden sonra inşa edilen kaçak yapılara elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişilere bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası uygulanıyor.
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Bayrampaşa eski cezaevi alanına uygulanacak projenin 1,5 ay içinde hayata geçirileceğini müjdeledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da projeye büyük destek verdiğini belirten Aydıner, "Bu alana yapacağımız proje sayesinde doldur boşalt yöntemi ile bütün Bayrampaşa'yı kentsel dönüşümden geçireceğiz" dedi.
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Bayrampaşa eski cezaevi alanında yapılacak proje ile ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cezaevinin kaldırılması ile oluşan geniş araziyi kentsel dönüşüm aracı olarak kullanacak olan Bayrampaşa Belediyesi bu sayede ilçe genelinde büyük bir kentsel dönüşümü de gerçekleştirmiş olacak.
"2 BİN 200 KONUT OLACAK"
Projenin çok önemsedikleri bir proje olduğunu belirten Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, "Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Kadir Topbaş beyefendinin de bizzat takip ettiği çok güzel bir proje olacak. Uygulaması bitti. Şuanda bu projeyi KİPTAŞ eliyle İstanbul Büyükşehir Belediyemiz yapacak. Bu projenin içerisindeki fonksiyonlara baktığımızda içerisinde 2 bin 200'e yakın konut olacak. Konutlar satılmayacak. Bu konutlara kentsel dönüşüme tabi tutulacak mahallenin sakinleri yerleşecek. Yani bir doldur boşalt sistemi olacak. Alanın kalan kısmında bir cami, iki tane okul olacak. Yine aynı şekilde bir metro istasyonu buraya gelecek. Altında 5 bine yakın araç kapasiteli bir otoparkı olacak. Kültür merkezleri olacak ve böylece muhteşem bir projeyi inşallah Bayrampaşa halkına armağan edeceğiz. Bu nedenle ben Büyükşehir Belediye Başkanımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Böyle katrilyonluk bir eseri Bayrampaşa halkına kazandırmakta hiç tereddüt etmediler. Böyle bir araziyi de inşallah halkımızın kullanımına sunacaklar" dedi.
"1,5 AY İÇİNDE TEMEL ATACAĞIZ"
KİPTAŞ'ın müteahhit ile ilgili son görüşmelerini yaptığını belirten Aydıner, "Büyükşehrimiz ile birlikte protokolünü inşallah bu hafta imzalıyorlar. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın da start vermesiyle 1-1,5 ay içinde burada inşallah temel atacağız. Burada ayrıca yeni modern bir hastane yapılacak. 300 yataklı bir hastane olacak. Bu hastanenin çeşitli fonksiyonları da var. İçerisinde onkoloji merkezi ve diyaliz merkezi olacak. Böylece Bayrampaşa'nın ihtiyacı olan iki önemli servisinde hastanede yapımıyla birlikte mükemmel bir hastaneyi burada yapmış olacağız. İki tane kule yapacağız. Bu kulelerin içerisinde ofisler olacak. Projenin içinde bir tane de butik otel olacak. Bu alana iki tanede okul yapacağız. TEM'in üzerini de kapattıktan sonra büyük bir alan elde etmiş olacağız. Bu projeyi Bayrampaşa halkına kazandıracağız" diye konuştu.
"KISA ZAMANDA İLÇEMİZDE BÜYÜK BİR YENİLEME YAPACAĞIZ"
Başkan Aydıner, yeni projeyle Bayrampaşa'yı geleceğe hazırladıklarını da ifade ederek, "Bu proje İstanbul Büyükşehir Belediyemizin kentsel dönüşümle ilgili yapmış olduğu en önemli projelerinden bir tanesi olacaktır. Kentsel dönüşüme alınacak mahallenin sakinlerini burada yapacağımız konutlara taşıyacağız. Taşınan yerde ki bütün binalar yıkılacak. Daha sonra oraya yeniden konutlar yapılacak. O alanın da altında kalan mahallelerde benzer çalışmalar yapılacak. Böylece mahalle mahalle kısa bir zaman içerisinde ilçemizde büyük bir yenileme yapmış olacağız" dedi.
Kadıköy-Kartal metrosu ve Adalet Sarayı bölgenin ölçüt kazanmasında büyük etki yaratırken, markalı konut projelerinde 2015 yılı ağırlıklı bölge ortalaması 5.252 TL/m2 ile bir evvelki seneye göre %14 değerlenmiş
yer alıyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme Denetim ve Raporlama Uzmanı Buyruk Sezgin, 2014 senesinde Kartal'da markalı konut sayısı 46 iken, 2015'te bu sayının 64'e yükseldiğini, mevzubahis oranın 15.355 daireye cevap geldiğini bildiriyor . Bu sayının geçtiğimiz yıl 11.359 olarak belirlendiğini anlatan Sezgin, alanda konut sayısının geçen seneye mukayese et %35 yükseliş gösterdiğini kaydetmekte.
Küçük daireler seçim ediliyor
Kartal'da yer alan projelerdeki konutların tipolojik dağılımına bakıldığında %35'inin 1+1, %33'ünün 2+1, %23'ünün 3+1, geriye kalanın çeşitli tipte daireler olduğunu dile getiren Sezgin, çoğunlukla küçük dairelerin fazladan istek edildiğini saptama ettiklerini söylüyor. Sezgin, markalı konut projelerini seçim edenlerin orta ve orta-üst gelir grubunda, çoğunlukla personel , bekar ve çocuksuz aileler olduğunu ifade ediyor .
Bölgedeki büro projeleri incelediğinde ise çoğunlukla yatırımcılar yüksek prim talepleri içerisinde olduğundan, bu beklentiye cevap verebilecek projelerin inşa edildiğini dile getiren Sezgin, Kartal-Maltepe kısmında tahmini 258 bin m2'lik büro stoku bulunduğunu ifade etmekte . Ofislerin %74'ünün A sınıfı büro projelerinden oluştuğunu kaydeden Sezgin, İstanbulgenelindeki toplamında büro stokunun tahmini %5'inin bu alanda bulunduğunu söylüyor. Büro projelerinin çoğunlukla erişim akslarına paralel olan noktalarda geliştirildiğine dikkat çeken Sezgin, bundan ötürü D-100 karayoluna yakın konumda bulunan büro projelerinin yatırımcılar tarafından fazladan istek gördüğünü ifade ediyor .
Bölgede metrekare ortalaması 5.252 TL
Konut ücretlerinin D-100 Karayolu'nun alt ve üst bölgesine göre değiştiğini anlatan Sezgin, Kartal sahil yoluna inildikçe konut ücretlerinin arttığını bildiriyor . Bölgedeki konut projelerindeKDV'den arındırılmış haliyle fiyatların 1 .422-12.567 TL/m2 gibi geniş bir aralıkta oynadığını söyleyen Sezgin, 2015 senesinde ağırlıklı bölge vasatisinin bir evvelki seneye mukayese et %14 ölçüt artışı göstererek 5.252 TL/m2'ye ulaştığını bildiriyor . 2014 senesinde bu fiyatın 4.595 TL/m2 olduğuna dikkat çeken Sezgin, D-100 Karayolu'ndan sahil yoluna inildikçe fiyatların arttığını, yukarı çıktıkça düştüğünü ifade etmekte . Sezgin, buna göre D-100 Karayolu alt kısmında fiyatların 4.331-10.971 TL/m2 arasında iken, D-100 Karayolu üst kısmında 1 .422 -12.567 TL/m2 arasında değiştiğini kaydetmekte.
Bölgeyi altyapı yatırımları değerlendirdi
Kartal ilçesine son şeklini veren en mühim uygulamanın Maltepe'de olduğu gibi 1984'ten sonra Kadıköy-Pendik arasındaki sahil yolunun açılması olduğunu söyleyen Sezgin, sahil yolunun açılmasıyla birlikte kıyı kesiminde yerleşimin yoğunluk kazandığına göze çarpıyor . Sezgin, ayrıca Kartal'da İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nın yapılması , Kartal-Kadıköy metrosunun açılması ve hattın Marmaray'a bağlanması sonucu olarak alanda ev ve büro yatırımlarının ivme kazandığını bildiriyor .
Kartal bölgesi sahil yoluyla Tuz Ile ve Kadıköy'e bağlanırken, Kadıköy-Kartal metrosunun açılmasıyla toplu taşımada da merkezle entegrasyonun sağlandığını kaydeden Sezgin, bölgenin İstanbul Çevre Düzeni Planı'na göre ikinci derece merkez olarak belirlendiğini, buna istinaden yapılmış olan Kartal Adalet Sarayı'nın da alanda beyaz yakalı personel nüfusun artmasına sebep olduğunu ifade etmekte . Bununla birlikte, personel kesimin konut ihtiyacını bölgeden karşılama oranının da arttığını dile getiren Sezgin, ticari fonksiyonlu gayrimenkul ve karma projelerin alanda yoğunluk kazanmasının bu nedenlerden kaynaklandığını bildiriyor .
Büyük ivmeyi kentsel dönüşüm sağladı
Kartal'da gerçek hareketlenmenin bölgenin kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilmesinden sonra başladığını anlatan Sezgin, bölgeye yapılmış olan kamu yatırımlarıyla hareketlenmenin yüksek bir ivmeye dönüştüğünün altını çiziyor. Kartal'daki konut dokusuna bakıldığında çoğunlukla eski yapıların görüldüğünü anlatan Sezgin, son zamanlarda ise E-5 aksında ve özellikle metroya yakın konumlu Soğanlık gibi bölgelerde markalı konut projelerinin yükseliş kaydettiğini vurguluyor.
Dünyanın en büyük Adalet Sarayı'nın Kartal'da yapılmış olmasının da gelişmede güçlü bir etki sağladığını dile getiren Sezgin, büro ve konutları içermekte olan karma projelerin bu süreçte hız kazandığını kaydetmekte. Alanda hala daha endüstri alanlarının yer alması nedeni ile kentsel dönüşüme giren bu alanların yıkılıp yeni markalı konut ve büro projelerinin inşa edilmesine yol açılacağını söyleyen Sezgin, dolayısıyla mevcut markalı konut projelerine yenilerinin ekleneceğini bildiriyor . Sezgin, bölgeye ivme kazandıran faktörler arasında bulunan Kadıköy-Kartal metrosunun ise hizmet vermeye başlamasından bu yana alanda konut piyasası üstünde önemli bir etki yarattığını da sözlerine ekliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 10 yıl içinde kentsel dönüşüme katılma taahhüdü veren kaçak yapılara, elektrik, su ve doğalgaz bağlama izni vermeye hazırlanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, önceki gün kabine üyelerine konu hakkında bir sunum yaptı. Buna göre, 1 Kasım 2015’ten önce yapılan kaçak yapıların sahipleri elektrik, su ve doğalgaz bağlatabilmek için kentsel dönüşümü kabul ettiklerine dair taahhütname verecekler. Kentsel dönüşüme katılması için 10 yıla kadar süre tanınacak. Mevcut mevzuata göre, Yapı Kullanma Ruhsatı olmayan yapılara elektrik, su, doğalgaz, kanalizasyon gibi altyapı hizmetlerinin götürülmesi yasak.
‘İZİNSİZ YAPILARA MÜSAADE OLARAK ALGILANMASIN’
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Büyükşehirler başka olmak üzere birçok kentte kaçak yapıların bulunduğu bölgelerin varlığına dikkat çekerek “Bu düzenleme ‘izinsiz yapılara müsaade ediliyor’ şeklinde algılanmaması gerekiyor” dedi. Uygulamanın, kentsel dönüşüm sürecini hızlandıracak bir unsur olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, yapılacak düzenlemeyi ‘bundan sonra izinsiz yapı olmaması; mevcut izinsiz yapıların da kentsel dönüşüm içerisinde iyi şehirleşmeye kavuşabilmesi için atılmış bir reform adım’ olarak niteledi.
‘UYGULAMA KAÇAK ELEKTRİK KULLANIMINI AZALTIR’
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Uğur Yüksel de bu sorunun Türkiye’nin kanayan bir yarası olduğunu belirterek binaların imar izinleri tamamlanmadan insanların yapılarda oturmaya başladığını söyledi. Belediyelerin bu binaların suyunu bağladığını ancak kendilerinin elektrik veremediğine dikkat çeken Yüksel, bu durumun da kaçak elektrik kullanımını artırdığını vurguladı. Elektrik dağıtım şirketlerine de bu yönde baskı yapıldığını anlatan Yüksel, bu sorunun çözülmesinin faydalı olacağını kaydetti. Yüksel, İstanbul’da kaçak elektrik kullanımının yüzde 30-40 oranında olduğunu, Ankara, İzmir diğer büyük şehirlerin de yakın oranlarla İstanbul’u izlediğini açıkladı.
İzmir Ticaret Odası tarafından Ankara’da düzenlenen toplantıya MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Ak Parti İzmir Milletvekili M. İbrahim Turhan, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir Milletvekilleri Aytun Çıray, Mustafa Balbay, Tacettin Bayır, Ali Yiğit, Murat Bakan, Özcan Purçu, Zeynep Altıok, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Meclis Başkanı Rebii Akdurak ile tüm İTO Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, seçimlerin ardından 3 aydır yapmak istedikleri toplantıyı yoğun gündem nedeniyle ancak gerçekleştirebildiklerini söyledi. Milletvekillerine İTO tarafından yayınlanan İzmir Stratejik Planı 2015-2023 ve İzmir İli İlçeleri Sorunları, Çözüm Önerileri ve Yatırım Olanakları Kitabı ile İzmir’in Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporunu veren Demirtaş, "Bu toplantı ile amacımız tüm milletvekillerimize sorunlarımızı, çözüm önerilerimizi aktarmak, birlikte yapabileceklerimizi görüşmek" dedi.
Konuşmasında turizme özel bir yer veren Demirtaş, İzmir’de İnanç, kültür, kruvaziyer, kongre, sağlık, gastronomi ve yıl 12 ay şehir turizmi yapılabileceğini belirtirken, bu potansiyelin değerlendirilmesi için Ege Medeniyetler Müzesi Kurulması, İzmir’e turist getiren tarifeli seferlere de yakıt desteği verilmesi, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın Hub (aktarım merkezi) olması, sağlık turizmi için İnciraltı’nın planlanması, kruvaziyer limanının ihale edilmesi gerektiğini söyledi.
Körfez Geçişi Projesi’ni desteklediklerini, diğer yandan bir an önce Körfez Yaklaşım Kanalı’nın taramasının yapılmasını istediklerini ifade eden Demirtaş, Pasaport Limanı Dalgakıranı da bir cazibe merkezi yapmak istediklerini ama engellerle karşılaştıklarını söyledi. Kentsel Dönüşümün hızlandırılması gerektiğini belirten Demirtaş, Çevre Yolu ve İZBAN’ın ulaşmayan ilçelere de götürülmesinin İzmir’i çok geliştireceğini söyledi.
5 ÖNCELİKLİ İSTEK
İzmir’in stat sorunun çözülmesinden gar binalarının değerlendirilmesine, İzmir’e tema parklar kazandırılmasından Cumhuriyetimizin 100. yılında 2023’te İzmir’de Expo benzeri uluslararası organizasyon düzenlenmesi gibi pek çok projeleri ve İzmir’in çözüm bekleyen sorunları olduğunu belirten Demirtaş, "Hepsi çok önemli olmasına karşın 5 öncelikli isteğimizi belirledik" dedi. Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bunların ilki teknolojik atılım desteği. 4 tane teknoparkımız var. İEÜ’de robotik bölümü açıyoruz. İzmir Bilimpark’ı kurduk. Ama destek verilecek Ar-ge personelinin sayısının 50’den 15’e düşürülmesi, büyük firmaların teknoparka gelmesini engelliyor. İzmir’de yüksek teknolojiyi geliştirmek, 2023 yılında 100 milyar dolar ihracat yapmak istiyorsak bu şart. 2’inci isteğimiz turizm tanıtım desteği. İzmir’i yurtiçinde ve yurtdışında tanıtmak için yoğun çalışıyoruz bu desteklenmeli. 3’üncüsü körfez yaklaşım kanalı. Yeni nesil konteyner ve kruvaziyer gemilerin körfeze girmesi için bunun hayati önemi var. 4. Kentsel dönüşüm. İzmir’de her yıl 30 bin konutu yenilemek zorundayız, sadece konutları değil iş yerlerini de dönüştürmeliyiz. Bu konuda Karabağlar ve Gümüşpala’da çalıştık, Karabağlar’da çok önemli bir bölgeyi dönüşüm bölgesi ilan ettirdik. Ama Odaların kentsel dönüşümün içinde yer alması önünde engel var, bunun için iki satırlık yasal düzenleme bekliyoruz. 5’incisi de THY’nin İzmir’den yurtdışına önemli noktalara sefer yapılması, İzmir’in HUB olması."
İTO Meclis Başkanı Rebii Akdurak da toplantının çok önemli olduğunu belirterek, "Bir hayalim gerçekleşiyor tüm partilerden milletvekilleri burada. İzmir için birlikte katkı koyabileceğimize inanıyoruz. Daha sık bir araya gelmeliyiz" dedi.
AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan ise yaptığı konuşmada, diğer AK Parti milletvekillerinin TBMM’deki oylamalar nedeniyle çok istemelerine rağmen toplantıya katılamadığını, hepsini temsilen kendisinin geldiğini söyledi. Turhan, "Ulaştırma Bakanlığı bütçesinde İzmir projelerine ödenek alındı. THY’nin yaz tarifesinden İzmir’den önemli kentlere uçması için bizde görüşüyoruz. Odaların ve STK’ların kentsel dönüşümde yer alması önemli, onu da destekliyoruz. Turizm konusunda bu sene Antalya daha sıkıntılı ama İzmir için 2016 yılında da bir şeyler yapılmalı. Diğer partilerdeki arkadaşlarımızla da bu konuları görüşüyoruz. Somut olarak ne yapılması gerekiyorsa, yasal düzenlemelerin takibi konusunda emrinize amadeyiz" diye konuştu.
CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise İTO’nun her zaman kente dair sözü olduğunu belirterek, merkezi hükümetin ve yerel yönetimlerin yeni çalışmalardan da çok yararlanacağını söyledi. Sındır, "Ar-Ge desteği Türkiye’nin neresinde olursa olsun verilmeli. İzmir için teknolojik atılım desteği verilmesi kamunun sorumluluğu. Turizmde tanıtım önemli ama terör, savaş sorunu turist gelişini etkiliyor. Kentsel dönüşümde Odalara görev verilmesi konusunda olabilirlik neyse yapılmalı. Milletvekili olarak bize bugün verdiğiniz çalışmaların, aktardığı sorunların takipçisi olacağız. Amacımız İzmir’de yaşamı daha kaliteli hale getirmek. CHP olarak, Ticaret Odamızın kente dönük, insana dair çalışmalarının yanındayız" dedi.
MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural ise önemli konularda tüm milletvekillerinin birlikte hareket edip, inisiyatif alması gerektiğini belirterek, "İnşallah İzmir için bir farklılık oluştururuz. İzmir’in yapısal sıkıntıları var. İzmir’in önümüzdeki dönemde neleri takip etmemiz lazım. Neler yapıldı, neler yapılacak? Bunlar politik tercih değil. Bu sinerjiyi oluşturmamız lazım. İzmir’de mutlaka yaratıcı ekonomiyi, katma değeri yüksek yeni sektörleri yani spor, kültür, sanat, eğlence gibi sektörlerin de güçlendirilmesi lazım. İzmir’in sorunlarında hepimiz İzmir partisi mensubuyuz" dedi.
Miletvekilleri de söz alarak düşüncelerini anlattı.
Demirtaş, toplantının sonunda çok verimli bir toplantı olduğunu belirterek bundan sonra her ay milletvekillerine İzmir raporu göndereceklerini, bu toplantıları da 3 aylık dönemler halinde tekrarlayacaklarını söyledi.
Ordu Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı tarafından Altınordu İlçesi Kentsel Dönüşüm Master Planı hazırlıkları kapsamında 'Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi Çalıştayı' düzenledi. Kentsel dönüşüm alanlarına yönelik önemli kararların alındığı çalıştaya Ordu Büyükşehir Belediyesi, Altınordu Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü teknik personeli katıldı. Yapılan çalıştayda, Altınordu ilçesinde kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan alanların tespit edilmesi amacıyla proje alanları, çöküntü alanları, riskli alanlar, yenileme alanları ve benzeri konular hakkında istişare yapıldı.
Altınordu ilçesinde bundan sonra yapılacak bütün kentsel dönüşüm çalışmalarının, ilçede dönüşüme acil ihtiyaç duyulan alanların tespit edilerek daha sonra dönüşüm modellerine çevirmek amacıyla plandan faydalanılacağı da belirtildi.
İstanbul'un Kadıköy ilçesinde kentsel dönüşüm adı altında başlatılan projelerde hiçbir ilerleme kaydedilmedi. 2010'da kentsel dönüşüm projelerinin başlaması için vatandaş ve firma sahiplerinin karşılıklı imzalarından sonra semt sakinleri evlerini tek tek boşalttı. Ancak boşaltılan evlerin yanında bir de anlaşmazlıklar yaşandı.
Anlaşmazlıkların görüldüğü projelerde ise en çok esnaf mağdur edildi. Bölgede yıkım sonucu azalan nüfustan dolayı birçok esnaf kepenk kapattı.
‘İşler düştü, kira arttı’
Bölge esnafından Gökhan Kaynar, “Projenin başlayacağı tarihten itibaren insanlar evlerini boşaltmaya başladılar. Mahalle sakininin başka semtlere taşınmasıyla satışlarımız gözle görülür şekilde azaldı. Projeden önceki dönemle kıyasladığımızda yüzde 60-70 oranında düşüş yaşadık. Ters orantılı bir durum yaşıyoruz. Nüfus azaldı, işler düştü ama dükkân kiralarımız arttı” diye konuştu.
‘Can güvenliği yok'
Mahalle sakinlerinden Murat Bulut, “Boşaltılan evlere de ya mülteciler ya da uyuşturucu bağımlıları yerleşti. Fuhuş ve uyuşturucu aldı başını yürüyor. Nereye adım atsak ya bir tinerciyle karşılaşıyoruz ya da bizden para isteyenlerle. Burada hiçbir şekilde can güvenliği yok” çağrısında bulundu.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), 92’inci Genel İdare Kurulu toplantısını Adana’da düzenledi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı’nın akşam yemeğine katıldığı, Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan ve bakanlık ekibinin MÜSİAD’ın hazırladığı rapora istinaden soruları cevapladığı toplantıda, kentsel dönüşümden imar kanununa, inşaat sektörünün sorunlarından çözüm önerilerine kadar birçok konu masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, yeni imar kanunu ile mevzuat hazırlıklarında sona gelindiğini ve çok yakında Meclise sunulacağını söyledi.
MÜSİAD’ın iki ayda bir farklı bir şubenin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Genel İdare Kurulu toplantılarının 92’incisi, 12-13 Şubat tarihlerinde Adana'da düzenlendi. Her defasında farklı bir konunun; yetkili isimlerleişlendiği Genel İdare Kurulu toplantılarının 92’incisinin konusu, Kentsel Dönüşüm ve Şehirlerin Ruhu oldu.
Toplantının akşam yemeğinde konuşan ve MÜSİAD’ın Türkiye’nin kardeşlik anlayışına her zaman destek olduğunu kaydeden Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, “Saygın bir siyaset anlayışının ancak sağlam bir ekonomik kalkınmayla gerçekleşebileceğini çok iyi biliyoruz. MÜSİAD olarak; Türkiye’nin ekonomik kalkınma ve büyümesi alanında büyük bir yükü taşıdınız. Kurulduğunuz günden bu yana; gerek bir sivil toplum kuruluşu olarak gerekse insani hedeflerinizle Türkiye’ye yeni bir soluk getirdiniz” dedi. Sarı, MÜSİAD’ın hazırladığı raporun bakanlık çalışmalarına da önemli katkı sağlayacağının altını çizdi.
KONUTDER, GYODER ve İNDER gibi inşaat sektörünün önde gelen derneklerinin de katkısıyla hazırladıkları raporun önemine dikkat çeken MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, “Ülke ekonomimizin lokomotif sektörlerinden inşaat sektörünün en önemli konularını 92’inci Genel İdare Kurulumuzda bakanlığımıza aktarma ve değerlendirme fırsatı bulduk. “Kentsel Dönüşüm”, “İmar Kanunu/Mevzuatı ve Uygulamaları” ve“Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yerel Yönetimlerle/ Toki ile Koordineli Yürütmesi Talep Edilen Hususlar” olmak üzere 3 ana başlık altında bir çalışma raporu hazırladık. Bakanlık yetkililerimize sunduğumuz raporda; kentsel dönüşümde ekonomik, sosyal ve kültürel boyutların genellikle dikkate alınmadığını, Kentsel Dönüşüm Fonu adı altında bir kamu fonu oluşturulması ve kentsel dönüşüm olgusunun asıl amacının ne olduğu vatandaşa iyi anlatılması gerektiğini vurguladık. 3194 sayılı imar kanununun günümüz ihtiyaçlarına cevap vermediğini ve kanunun yeniden düzenlenerek imar değişikliklerinin kamu vicdanını zedeleyen, kişilere özel değerlendirmelerden arındırılması gerektiğini belirttik ” şeklinde konuştu. Olpak, rapora bakanlık ile yapılacak istişarelerle son şeklinin verileceğini söyledi.
Raporda “Konut Sektörünün Genel Sorunları ve Çözüm Önerileri” ile ilgili özel bir bölüm oluşturduklarını belirten Olpak, “Yerel yönetimler, kentsel dönüşümün, gerek karar alma sürecinde, gerekse uygulama safhalarında, kentsel kültür mirasını korumak ve gözetmek üzere, uzmanından yönetime, meslek odaları temsilcileri ve özel şahıslara dek uzanan “Danışma Kurulu” niteliğinde bir katılım grubu ile işbirliği içinde çalışmalı, onların görüşleri doğrultusunda hareket etmelidirler” dedi. Olpak, kentsel dönüşümde yöresel mimarinin özendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Toplantıya katılan ve raporun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışmalarına katkı sağlayacağını belirten Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan,kentsel dönüşümde önemli aşamalar kat edildiğini belirtti. Ceylan, yeni imar kanunu ve mevzuatların hazırlıklarında sona gelindiğini ve çok kısa zaman içinde meclise sunacaklarını söyledi.
KEPEZ VE SANTRAL'İN 1/BİNLİK PLANLARI ONAYLANDI
- 261 BİN METREKARE YEŞİL ALAN HEDEFLENEN PROJE KAPSAMINDA VATANDAŞLAR BİRÇOK SOSYAL FAALİYET ALANINA KAVUŞMUŞ OLACAK
'Kepez ve Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi'nin 1/1000'lik imar planları Antalya Büyükşehir Meclisi'nde kabul edildi.
Kepez ve Santral mahallelerinde Türkiye'ye örnek bir Kentsel Dönüşüm Projesi'ni hayata geçirmek üzere kolları sıvayan Büyükşehir Belediyesi, adım adım sona ilerliyor. Büyükşehir Belediyesi'nin başvurusu doğrultusunda Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilan edildikten sonra başlayan planlama çalışmalarında son viraj da geçildi. Proje için hazırlanan 1/5 binlik imar planı 8 Aralık 2015 tarihinde Büyükşehir Meclisi'nde kabul edilmişti. Projenin 1/binlik planları Büyükşehir Belediye Meclisi'nin Şubat ayı devam toplantısında onaylandı. Projenin önünde imar planlamasıyla ilgili bir engel kalmadı.
YÜZDE 89'U EVET DEDİ
Proje için Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in açılışını yaptığı Kepez-Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi Bilgilendirme Ofisi'nde hak sahipleri ile ön protokol imzalanıyor. Projenin hayata geçirilmesini isteyen 2 bin 883 hak sahibi 2 ay gibi kısa bir sürede Büyükşehir Belediyesi'ne yetki verdi. Bir nevi referandum özelliği de taşıyan ön protokol sürecinde hak sahiplerinin yüzde 89'u Büyükşehir Belediyesi'ne 'projeyi yapın' dedi. Onlarca vatandaş da Kepez Santral mahalleleri kentsel dönüşüm ofisine gelip ön protokol imzalamaya devam ediyor.
261 BİN METREKARE YEŞİL ALAN
Projenin alt ve üst donatı planlamaları ile kentsel tasarım proje çalışmaları devam ediyor. ANTEPE İnşaat ve Ticaret A.Ş. koordinatörlüğünde sürdürülen mimari proje çalışmalarının da dünya fuarlarında tanıtılması hedefleniyor. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte yapım aşamasına geçilecek. Kepez-Santral mahalleri için dünya çapında bir kentsel dönüşüm projesi hazırlandı. Modern çağın teknik imkan ve donanımları göz önüne alınarak oluşturulan proje ile mahalle sakinleri, büyük meydanlar, göletler, müzeler, yeşil alanlar, çocuk parkları, alışveriş alanları, yarı açık pasaj alanları, camiler, okullar, pazar alanları, hastane gibi yaşam standartlarını en üst seviyeye çıkaracak sosyal alanlara kavuşacak. Proje toplam 261 bin metrekare yeşil alanıyla Türkiye'ye örnek bir yaşam merkezi olacak. Kepez ve Santral mahallelerinden raylı sistem hattı da geçecek.
BÖLGENİN DEĞERİ KATLANACAK
Antalya'nın çehresini değiştirecek proje ile hak sahiplerine hiç para ödemeden metrekare hakları kadar daire sahibi olması, hak sahiplerine mevcut yerlerine en yakın konut alanlarından daire verilmesi, ister büyük bir tek daire ister küçük metrekareli iki daire sahibi olması gibi imkanlar sunuluyor. Hak sahiplerine yeni evlerine taşınana kadar kira yardımı ve taşınma yardımı da yapılacak. Proje hayata geçirildiğinde bölge Antalya'nın en prestijli bölgelerinden biri haline gelecek ve değerini misli misli katlayacak.
Hakan Kodal yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: Yaratıcılık, rekabetçi kent anlayışı, doğru şehir plancılığı, hizmet kalitesi… Kentsel dönüşüm projeleri ile ilgili, İstanbul ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Neden biz 15 yıldır ayakları yere basan sektör olarak, İstanbul’un kendimiz bile bir Londra olamayacağına inanımıyoruz? Ya da siz inanıyor musunuz?
İstanbul’un bize rağmen hatta biz ne yaparsak yapalım Londra veya bir Paris gibi bir kent olacağına inanıyorum. İstanbul sadece bizim için değil yabancılar için de gerçekten çok güzel ve çok etkileyici bir kent. Ben bunu İstanbul Shopping Fest döneminde, AYD döneminde birebir gözlemledim. İstanbul’un başarısını geciktiren biziz. İstanbul’u İstanbul yapan sadece tarihi yapıları değil. İstanbul’un bugüne kadar gelişmemesinin temel faktörü sadece turizm odaklı olması. İstanbul’a gelen turist sadece Topkapı Sarayı’na, Dolmabahçe Sarayı’na gelmemeli. Esasında İstanbul’u bir megapol yapmanın bir sürü faktörü var. Birincisi yaratıcılık. Modada, gastronomide, sanatta, organizasyonlarda, kalınan otellerin kalitesinden, gittiğiniz alışveriş merkezlerine, dolaştığınız caddelerden bindiğiniz taksinin kalitesine, size verilen hizmete, restoranlardaki ortama, Boğaziçi’ne bindiğiniz tekneye, esasında bir kenti rekabetçi kılan, sadece fiziksel özellikleri değil, içerdeki hizmet anlayışı. İstanbul biz istesek de istemesek de bu anlamda çok ciddi bir mesafe kat etti. Özellikle otelcilik, yeme içme, moda, tasarım, mobilya tasarımı.
Eskiden mobilya bulamazdık, şu anda bakıyorum otelcilikle beraber mobilya sektörü de inanılmaz gelişti. Yeme-içme sektörü, eğlence sektörü..Bütün bunların hepsini alt alta koyduğunuz zaman, İstanbul’un önünü kesecek tek şey, tabii ki doğal olarak terörizmdir. Huzur ve güvenlik olmazsa olmazdır. Ama bu çözülürse İstanbul’un gelişmesini kimse engelleyemez. Bunu sağlayabilmek adına özel sektör dışında kamuya çok büyük görevler düşüyor. Kentsel dönüşüm dediğimiz şey esasında bir kentin yaşanılabilir olmasıdır. Her anlamda yaşanılabilir.
Kentsel dönüşümde sadece konutu düşünmek yanlış. İnsanların çalışabileceği, eğlenebileceği, hava alabileceği mekânların, yeşil alanların hepsinin planlaması anlamında bir kentsel dönüşüm yapmamız lazım. Biz kentsel dönüşümü binayı yıkıp yeniden yapmak olarak algıladığımız için hep o boyuta kendi ölçeğimizden bakıyoruz. Aslında kentsel dönüşümde belli alanları yıkıp yerine parklar da yapmamız gerekiyor. Bunun karşılığında oranın kamulaştırıp orada yaşayanlara da başka yerde yaşamalarını sağlamak, bu alanları yaratmak lazım.
2016 için öngörünüz nedir?
Seçime kadar olan dönemde çok ciddi bir durgunluk olduğu için, 2015 bekleyişle geçmişti. 2015’in bütününde esasında yükselişe geçmedik genel olarak. Ama son iki ayda en azından bir toparlama oldu diyebiliriz. Ocak ayı daha durgun başladı tahmin ettiğime göre ama zaten ocak, şubat, mart sezon olarak ölü sezondur. 2016’nın 2015’ten daha kötü olmayacağını düşünüyorum.
Ocaktaki durgunluğun sebebi neydi peki?
Bence özellikle yıl sonuna doğru, 2015’in o bütün birikmiş hareketi gerçekleşti, bitti ve tabii ki doğal olarak bir sürü, arka arkaya, Sultanahmet’in bombalanması olayından tutun da Rusya ile yaşanan krizler, bir sürü negatif üst üste geldiği için de dövizdeki hareketlenme ile birlikte bir yeni yılda bi dur bekle dönemine girdik. O yüzden de ocak, bir anlamda dur bakalım nasıl olacak bu sene bekle gör, olarak geçti. Ben şubat ayını da düşük bekliyorum açıkcası.
Mayısta yüksek ivme yakalanacak mı?
2015’te yaşanabilecek bütün kötü şeyleri bir arada yaşadık. Bu anlamda 2015’te dövizin fırlaması tüketicileri çok tedirgin etti. Şu anda en azından döviz bu seviyelerde devam eder beklentisi var. Enflasyon ve faiz beklentilerinde faizde bir yukarı hafifi bir çıkış olabilir ama enflasyonda en azından petrolün aşağı inmesi, bir frenleme olacaktır. Genel olarak kötü bir sene olmasını beklemiyoruz ama temkinli olmamız gereken bir yıl diye bakıyoruz.
Son projeniz Tom Tom’dan bahsedelim biraz da. Alışık olduğumuz yeni projelerin aksine Tom Tom adeta meydan okuyarak, mahalle kültürüne hizmet ediyor.
Beyoğlu’nda iki bina diye başladığımız proje adeta ezber bozuyor. Aslında olması gerekene işaret ediyor diyebiliriz. Projenin içerisinde hem ofis hem yeme içme alanları, hem kafeler, hem sanat mağazaları ve sonuçta tabii ki konut var. Biz kentin o projesine baktığımızda o sokak dokusunu devam ettirdik. Bunu yaptığımız için bir anda oraya yeni markalar çekiyoruz. Aslında üçte biri Tom Tom Mahallemizin bir parçası. Yani içinde yeme içme alanlarıyla, bizim o getirdiğimiz yeni işletmecilerle o mahalledeki işletmecilerle beraber bütün mahalleyi örgütlüyoruz. Esasında biz o mahalle özelinde bir mağaza ve işletme karması yaptık. Karmayı yaparken, mevcut işletmelerden, mevcut o bölgenin ihtiyaçlarından çıkıp esasında o mahallenin bir tasarım mahallesi olduğunun farkına vararak onu destekleyici markaları ve işletmecileri çekiyoruz oraya. Orada olmayan bir şeyi oraya getirerek değil, orada zaten olan mevcudu destekler bir karma ile gittiğimiz için sadece bize ait 25 tane mekân dışında altmış tane yeni başka mekân var mahallede. Bunlarla birlikte mahalleyi bir tasarım mahallesi haline getirmek için işbirliği yapıyoruz. Sokakları yeniliyoruz, camiyi restore ediyoruz, yeni bir yürüyüş yolu projemiz var, o bölgeye istinaden yeni bir tasarım ve rehber çıkarıyoruz, bir harita oluşturuyoruz, yani o mahallelilerin ve işletmecilerin de katıldığı bir dönüşüm projesine döndü bizim projemiz. Onu yaparken şunu fark ediyoruz; kent içerisinde yaptığınız zaman orada yaşayanlarla beraber oranın gerçek ihtiyaçlarına yönelik bir şey yaptığınızda talep sorunu yaşamıyorsunuz. Ama tamamıyla yepyeni sıfırdan bir mahalle yaptığınızda doğal olarak onun gerçek anlamda bir mahalle olması kolay değil.
Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, kentsel dönüşüm alanı içinde yer alan Şükran mahallesinde incelemelerde bulundu. Başkan Toru, şehrimiz için büyük önem arz eden bölgeyi gelecek nesillere kazandıracaklarını ifade etti.
Danıştay 6. Dairesi, Ankara Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm Projesiyle ilgili hazırlanan 6 plan değişikliği ile 1 Bakanlar Kurulu kararı hakkında açılmış 16 dava dosyasını birleştirerek bilirkişi incelemesi istedi. Yapılan 6 plan değişikliği ile Bakanlar Kurulu kararı hakkında ayrı ayrı hazırlanan bilirkişi raporlarında kentsel dönüşümle ilgili, “kentsel dönüşüm yaklaşımı ve plan bütünlüğü yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Raporlarda kentsel dönüşüm projesinin hayata geçirilmesiyle trafik ve yapılaşmaya bağlı olarak Ankara’da hava kirliliğinin artacağı da belirtildi.
Bilirkişi raporlarında Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm projesiyle ilgili şu tespitlere yer verildi:
YETERİ KADAR ARAŞTIRMA YAPILMADI
- “Dava konusu alanın, ‘Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı’ ilan edilmesi sürecinde, alanın kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi için gerekli hangi özelliklere sahip olduğuna dair bir araştırma ve inceleme yapılmamış olduğu görülmektedir. Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı kararı, salt alandaki gecekondu tipi yapılaşmaya ve kısmen jeolojik yapıya dayandırılmaktadır.”
KAMU YARARINA AYKIRI
“Yeni Günaypark Kentsel Dönüşün ve Gelişim Proje Alanı sınırının belirlenmesinde yöntem olarak sorunlar bulunmaktadır; alanın kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenmesine yönelik ayrıntılı çalışmaların yapılmadığı, gerekçelerin açıklığa kavuşmadığı görülmektedir. Bu durum kamu yararına uygun değildir.”
PROJE SOSYAL GRUPLARIN AYRIŞMASINA NEDEN OLMAKTADIR
“Dava konusu alanda benimsenen kentsel dönüşüm anlayışı, planlama sürecinde ayrıştırıcı bir tutum geliştirilmesine neden olmuşmuştur. Kentsel dönüşüm yöntemi olarak, alandaki gecekondu tipi konutların tümüyle yıkılması ve yeni konut alanlarının üretilmesi hedeflenmiştir. Ancak bu süreçte 2023 Başkent, Ankara Nazım İmar Planı stratejilerinde belirtildiği gibi kullanım değeriinin aksine değişim değeri ön planda tutulmuştur. Kentsel dönüşüm stratejisi, dava konusu alanda gerçekleşen örneğe göre alanda konut geliştirme projesi üretip konutların satılması yoluyla gelir elde edilmesine bir stratejiye dönüşmektedir. Bu tutumda öncelik olan alanın kullanıcıları değil, alana davet edilen yeni kullanıcılardır; çünkü gelir getirici grup bu grup olacaktır. Daha önce dava konusu alanda yaşayan kişiler ise alanın kuzey sınırında, diğer alanlardan duvarlar ile ayrılmış bir bölgede yaşamaya yöneltilmektedir. Bunun sonucu ise 2023 Başkent Ankrara Nazım İmar Planı stratejilerine aykırı olarak farklı sosyal grupların kentsel mekanda ayrışması olmaktadır.”
ANKARA’DA HAVA KİRLİLİĞİ ARTACAK
-“Dava konusu alan için öngörülen proje kapsamında, vadi tabanı üzerine de yapılaşmaya gidilecek olup sadece rekreasyon alanı olarak değerlendirilmeyecek olan güney kısmı da bu bölge içinde kalmaktadır. Vadi tabanına yakın bu bölgede yerleşim olacağı için hava dolaşımı hem yamaçlar hem de vadi boyunca engelleneceği için oluşacak ve artacak olan hava kirliliği nedeniyle insan sağlığı açısından da önemli sorunlar söz konusu olacaktır.”
- “Dava konusu kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulanması ve imar planlarında öngörülen yapılaşmaların gerçekleşmesi durumunda, proje alanı ile projenin etki alanı dikkate alındığında hem (artırdığı trafik, bina ve yapı yoğunluğu vb. ile) ilave hava kirliliği oluşturacak, hem de Ankara’nın mevcut hava kirliliği problemini hem bölgede, hem de kent genelinde artıracaktır.”
DERE YATAĞINDA YAPILAŞMA GÜVENLİ DEĞİL
“Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı Imrahor Vadi tabanında bulunan ve önlemli alan (ÖA) olarak ifade edilen alanda dere ıslah edilmemiştir, herhangi başka bir önlem alınmamıştır. Dere ıslah edilmiş olsa bile hemen kıyısında ve sıfır giriş yüksekliğine sahip binalar yapmak kesinlikte asla güvenli değildir.”
SON KARARI DANIŞTAY VERECEK
Bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan 7 ayrı rapor Danıştay 6. Dairesi’ne sunuldu. Raporların sonuç bölümünde Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı ile ilgili şu ifadeler kullanıldı: “Bilirkişi kurulumuz dava konusu bölgenin Ankara, Çankaya, Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan edilmesinin ve alanda geliştirilen planlama kararları ile yapılaşma etkinliğinin çevresel, meteorolojik, jeolojik ve hidrolojik nitelikleri ile plan kademelenmesi, kentsel dönüşüm yaklaşımı ve plan bütünlüğü yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Tarihi yarımada günden güne değişiyor ve tarihi doku yok oluyor.İstanbul’un simge yerleriyle ilgili kararlar İBB ve Fatih Belediyesi meclislerinde muhalefetin tüm itirazlarına karşın kabul ediliyor.
Ardından mahkeme süreci başlıyor. Ancak mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı alınsa da ‘rant’ hırsının önüne geçilemiyor. Kararlar da başka mahkemelerce kaldırılıyor. Fatih Belediyesi yeni bilirkişi heyetinin raporunu ve bu rapora göre karar verecek mahkemenin hükmünü beklemedi bile. Fatih Belediyesi “1. derecede tarihi eserler dışındaki 2 ve 3. derece tarihi eserlerin kendileri, bitişik ve karşı parsellerindeki yapılaşma izni için koruma kurullarından izin alınmasını” devre dışı bırakan karara imza attı.
Valilik kalkanı
CHP’li Meclis Üyesi Fazıl Uğur Soylu İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması talepli dava açtı. Ayrıca Soylu yargı kararlarının uygulanmadığı gerekçesiyle İBB ve Fatih Belediyesi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Valisi Vasip Şahin iki isim hakkında soruşturma açılmasına izin vermedi.
‘TEPKİDEN ÇEKİNİYORLAR’
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Sultanahmet, Ayasofya,Eminönü’nün de içinde bulunduğu ‘tarihi yarımada - Suriçi’ bölgesinin turistik şehre dönüştürüleceği iddialarını TBMM’ye taşıdı. Yarkadaş, “Kararla; ölgede korunan eski yerleşim yerleri turistik bir şehre dönüştürüleceği ve yüzyıllardır eski İstanbul’un kalbi olan mahallelerde yaşayan vatandaşların taşınmasının da gündeme geleceği aşikârdır. Fatihlilerin tepkisinden çekinildiği için kararın İBB’nin sitesine konmadığı ise belirtilen diğer bir noktadır” dedi.
Bu düzenleme yapılırken ‘6. Madde’ adıyla geçici düzenleme yapıldı ve işlemlere başlayan müteahhitlere 1 Ocak 2016 tarihine kadar ek süre verildi. Müteahhitlerin talebi ile geçen yıl ekim ayında yönetmelik 2016 sonuna kadar ertelendi. Bu ek süre daire başına yüzde 10-12 civarında bir net metrekare avantajı sağladı.
Mimarlar Odası ise söz konusu maddesinin imar düzeninde çok hukuklu bir sistem getirildiği eleştirisini yaptı ve 6. Maddede yürütmenin durdurulması davası açtı. Danıştay 6.Dairesi yürütmenin durdurulması talebini red etti ancak Mimarlar Odası Danıştay Dava daireleri Genel Kuruluna giderek Geçici 6.Maddenin yürütmesini durdurdu.
Yürütmenin durdurulması kararı ile emsal avantajını kaybeden müteahhitler açısından ticari risk ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iptal davası nedeniyle var olan Geçici 6.Madde de bir değişiklik yapmak yerine Geçici 10.Maddeyi çıkardı. Bakanlık özellikle kentsel dönüşüm sürecinde olan şirketler için önemli bir karara imza attı ve müteahhitler tekrar emsal avantajına kavuştu.
Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç,Kayseri İmar ve İnşaat Müteahhitleri üyelerinin hazır olduğu toplantıda Küçükali ve Anbar semtlerinde kentsel dönüşüm ile yapılacak binalar hakkında detaylı bilgi verildiğini söyledi.
Melikgazi Belediyesinin 2015 yılında gerçekleştirilen yatırımları hakkında bilgi veren Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, 2016 yılı yatırım planı içerisinde yer alan Küçükali ve Anbar semtlerindeki kentsel dönüşüm binaları hakkında bilgiler verdi. Büyükkılıç, örnek ve referans belediye olarak Kayseri nüfusunun yüzde 50’sine her gün kesintisiz hizmet sunduklarını kaydetti.
Kentsel dönüşüm ile yıkılan binaların yerine modern çok katlı binaların yapılacağını ve Kayseri deki firma sahiplerine bir bakıma bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdiklerini ifade eden Başkan Memduh Büyükkılıç, seminer ile ilgili olarak şunları söyledi; “Melikgazi Belediyesi olarak özellikle ulaşım, yeni açılacak yollar, asfaltlama ve kentsel dönüşüm ile onarımı yapılacak tarihi mekanların ağırlıklı olduğu hizmetlerin yer aldığı 2016 yatırım planlaması hakkında büyükşehir belediyesi toplantı salonunda seminer verildi. KAYİMDER, Kayserimizin gelişiminde ve imarında önemli yeri olan müteahhitlerimizin dayanışma arzusu ile bir araya geldiği en önemli derneklerden birisidir. ’Dünyada Mekan, Ahirette İman’ diyen insanımıza hizmet eden ve özellikle konut sektöründe yoğunlaşan müteahhit arkadaşlarımızın, deprem kuşağı olan Ülkemizde, işlerinin ne kadar zor, sorumluluklarının da bir o kadar ağır olduğu bir gerçektir. İstihdamda ve üretimde, Ülkemizin en önemli yükünü taşımaktadırlar. Melikgazi Belediyesi olarak yapılacak binaların ihale öncesi bilgilendirme toplantısı ile bir bakıma rekabet gücünü artırmak istedik."
Gaziosmanpaşa'nın dört mahallesi, Güngören Tozkoparan Mahallesi, Pendik Batı Mahallesi, Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki yargının idarenin verdiği riskli alan kararlarını iptal etmesi üzerine kentsel dönüşüm bekleyen on binlerce İstanbullunun ev hayali suya düştü.
İstanbul'da bir çok ilçede Danıştay'ın verdiği iptal kararlarıyla yılan hikayesine dönen kentsel dönüşüm binlerce mülk sahibini mağdur etti.
Kadıköy ve Ataşehir'de kentsel dönüşüm hızla ilerlerken Gaziosmanpaşa, Pendik, Güngören, Sultangazi gibi ilçelerde yargı riskli alan kararlarını iptal ederek kentsel dönüşümle bir an önce evlerine kavuşmak isteyen yüzbinlerce insanın umudunu suya düşürdü.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, ilçelerindeki kentsel dönüşümde yargının verdiği iptal kararlarının teknik rapor eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.
Kentsel dönüşümde riskli alanlarda yaşayan vatandaşları sağlıklı konutlara kavuşturmayı hedeflediklerini belirten Usta, "İlçemizde 13 adet riskli alan ilan edilen bölge bulunmakta olup; toplam yüzölçümü 432 hektardır. Yaklaşık 110 bin insanımız halen söz konusu riskli alan ilan edilen bölgelerde ikamet etmektedir. Kentsel dönüşüm çalışmalarımız kapsamında vatandaşlarımızla uzlaşma görüşmelerimiz sürmekte olup, inşaat aşamasına yaklaşılan 3 bölge vardır" dedi.
Kentsel dönüşümde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Belediye, GOPAŞ, yatırımcılar ve vatandaşlarla kentsel dönüşümde paydaşlık yaptıklarını belirten Usta, "Belediyemizin görevi; kentsel dönüşüm sürecini yürütmek ve bu süreç boyunca halk ile yatırımcı arasındaki ilişkiyi sağlamaktır" şeklinde konuştu.
Usta, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 6306 sayılı kanunun uygulanması hususunda kira yardımları, planlama çalışmaları ve yetki devri konusunda belediyelerine tam yetki verdiğini vurguladı. Usta, sözlerini şöyle sürdürdü: "Riskli alan ilan edilen 13 bölgede çalışmalar sürmektedir. Yürütmeyi durdurma kararı verilen alanlar ile ilgili resmi işlemler yapılamamakta fakat vatandaşların mağduriyete uğramaması için gereken çalışmalar yapılmaktadır.
Verilen yürütmeyi durdurma kararları teknik rapor eksikliği nedeniyle verilmiş olup, tüm alanlar üzerinde yeniden raporlama çalışması yapılmaktadır."
Başkan Usta, kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında karşılarına çıkan engelleri de şu şekilde sıraladı, "Mülkiyet: Kentsel dönüşüm çalışmalarında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri olup, özellikle veraset durumları söz konusu olduğunda varislerin sayı olarak fazla olması varisler arasındaki anlaşmazlıklar, davalı taşınmazların mevcut olması süreci uzatmaktadır.
Muhalefetin Tutumu/Sosyal Tepki: Kentsel dönüşüm karşıtı kampanyalar vatandaşların kentsel dönüşüm konusunda ikna olmalarını zorlaştırmakta, mahalle bazlı örgütlenmeler ve bu örgütlenmeler neticesinde açılan davalar, çalışma sürecinin uzamasına neden olmaktadır.
Yargı Kararı: Muhalefet ve kentsel dönüşüm karşıtı derneklerin destekleriyle açılan davaların sonucunda riskli alanlarda verilen yürütmeyi durdurma kararları, kentsel dönüşüm çalışmaları sürecini uzatmaktadır.
Modern Gaziosmanpaşa'ya kavuşacağız
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta,"Kentsel dönüşümde adaletli, şeffaf ve uzlaşma eksenli bir anlayışa sahibiz. Bütün vatandaşlarımızla karşılıklı konuşarak, onların görüş ve taleplerine cevap vermeye çalışarak ilerliyoruz. Türkiye'de bir master plan dahilinde kentsel dönüşüm gerçekleştiren ilk belediyeyiz. İnsanlarımızın okul, otopark, yeşil alan ve ulaşım gibi eksikliklerini giderecek kapsamlı bir değişim ve dönüşüm hamlesi yürütüyoruz. Bu çalışmalarımızı yerinde dönüşüm anlayışıyla yürütüyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızla halkımızın yaşam kalitesini yükseltirken, ilçemizin sorunlarına tek tek çözüm buluyoruz. Yakın bir gelecekte Yeni Türkiye vizyonuna uygun, modern bir Gaziosmanpaşa'ya kavuşacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu.
Ticaretin doğduğu kent olarak bilinen Kayseri'de gayrimenkul yatırımları hızla değerleniyor.
Öyle ki kentte, 2-3 yıl öncesine kadar metrekare fiyatları 900-bin 100 lira arasındayken bugün bin 500 liraya çıktığı belirtiliyor. Kentsel dönüşümün Kayseri'ye doping etkisi yapacağını vurgulayan Cansel Turgut Yazıcı, bölgede büyük bir finans merkezi projesinin de planlandığını bildirdi.
BODRUM KATI BİLE DEĞERLENDİ
Kentsel Dönüşümün söylenti olduğu zamanlarda dahi bölgeye yoğun bir rağbetin olduğunu aktaran Yazıcı, bodrum kat konutlarda bile mülk edinme yansının başladığını vurguladı. Bir yıl öncesine kadar bodrum katların, metrekare fiyatlarının 700-900 lira olduğunu bildiren Yazıcı, bu fiyatların simdi bin liranın üzerine çıktığını dile getirdi.
Antalya’nın rüya projesi ‘Kepez ve Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi’nde hak sahiplerinin yüzde 85’i ön protokol imzalayarak Büyükşehir Belediyesi’ne yetki verdi. Dünya çapındaki projenin 1/1000’lik imar planları Şubat ayında Büyükşehir Meclisi’ne geliyor.
Kepez ve Santral mahallelerinde Türkiye’ye örnek bir Kentsel Dönüşüm Projesi’ni hayata geçirmek üzere kolları sıvayan Büyükşehir Belediyesi, adım adım mutlu sona ilerliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin başvurusu doğrultusunda Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilan edildikten sonra başlayan planlama çalışmaları hızla devam ediyor. Proje için hazırlanan 1/5 binlik imar planı 8 Aralık 2015 tarihinde Büyükşehir Meclisi’nde kabul edilmişti. Şimdi de projenin 1/binlik planları Şubat ayında Büyükşehir Meclisi’ne sunuluyor.
YÜZDE 85’İ 2 AYDA EVET DEDİ
Antalya’yı kanatlandıracak proje için Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in açılışını yaptığı Kepez-Santral Mahalleri Kentsel Dönüşüm Projesi Bilgilendirme Ofisi’nde hak sahipleri ile ön protokol imzalanıyor. Projenin hayata geçirilmesini isteyen 2 bin 832 hak sahibi 2 ay gibi kısa bir sürede Büyükşehir Belediyesi’ne yetki verdi. Bir nevi referandum özelliği de taşıyan ön protokol sürecinde hak sahiplerinin yüzde 85’i Büyükşehir Belediyesi’ne ‘projeyi yapın’ dedi. Onlarca vatandaş da Kepez Santral mahalleleri kentsel dönüşüm ofisine gelip ön protokol imzalamaya devam ediyor.
PROJE DÜNYA FUARLARINA KATILACAK
Ön protokol süreciyle birlikte, planlama çalışmaları da hızla sürüyor. Projenin imar planlaması, raylı sistem planlaması, ulaşım planlaması, alt ve üst donatı planlamaları devam ediyor. ANTEPE İnşaat ve Ticaret A.Ş. koordinatörlüğünde sürdürülen mimari proje çalışmalarının da dünya fuarlarında tanıtılması hedefleniyor. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte yapım aşamasına geçilecek.
261 BİN METREKARE YEŞİL ALAN
Kepez-Santral mahalleri için dünya çapında bir kentsel dönüşüm projesi hazırlandı. Modern çağın teknik imkan ve donanımları göz önüne alınarak oluşturulan proje ile mahalle sakinleri, büyük meydanlar, göletler, müzeler, yeşil alanlar, çocuk parkları, alışveriş alanları, yarı açık pasaj alanları, camiler, okullar, pazar alanları, hastane gibi yaşam standartlarını en üst seviyeye çıkaracak sosyal alanlara kavuşacak. Proje toplam 261 bin metrekare yeşil alanıyla Türkiye’ye örnek bir yaşam merkezi olacak. Kepez ve Santral mahallelerinden raylı sistem hattı da geçecek.
BÖLGENİN DEĞERİ KATLANACAK
Antalya’nın çehresini değiştirecek proje ile hak sahiplerine hiç para ödemeden metrekare hakları kadar daire sahibi olması, hak sahiplerine mevcut yerlerine en yakın konut alanlarından daire verilmesi, ister büyük bir tek daire ister küçük metrekareli iki daire sahibi olması gibi imkanlar sunuluyor. Hak sahiplerine yeni evlerine taşınana kadar kira yardımı ve taşınma yardımı da yapılacak. Proje hayata geçirildiğinde bölge Antalya’nın en prestijli bölgelerinden biri haline gelecek ve değerini misli misli katlayacak.
Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı olan Ceren Kumbasar bugünkü haberinde Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile röportaj gerçekleştirdi.
Türkiye'de şehircilik denilince hiç tartışmasız akla gelen ilk isim Yılmaz Büyükerşen. Eskişehir'de bir efsane o. Rektörlük zamanından başlayan iddiası ve ünü, belediye başkanlığı döneminde logaritmik bir artışla devam ediyor.
Büyükerşen'in yaptığı işler o kadar ilgi çekici ve katma değeri yüksek ki, Porsuk Çayı'nın kenarında yürümeden, Balmumu Müzesi'nde Ata'nın önünden geçmeden, Kent Park'ta Eskişehir denizinin kenarında bir çay içmeden bu projelerin önemi de değeri de anlaşılamıyor. Hatta insan, belki bu coğrafyanın insanı, kendisinin gerçekliğinden de şeffaflığından da şüphe ediyor.
Şehirleri yaşanır kılmak için mimar ya da şehir plancısı olmaya gerek olmamasının, aklı selim bir yöneticinin bir şehirde nelere muktedir olabildiğinin müstesna bir örneği o; tüm sıfatlarından arındırılmış olarak işte Yılmaz Büyükerşen.
En ünlü 'Şehirci'
-Belediye başkanı olarak görev yapan bunca mimar, mühendis yani şehircilik konularına çok daha yakın olduğu düşünülen bölümleri okumuş başkan varken, nasıl oldu da bir işletme profesörü olarak şehircilik denilince akla ilk gelen isim oldunuz?
Akademisyenlik ve üniversite rektörlüğüm sırasında gittiğim bütün ülkelerin şehirleri ve uygarlıklarını dikkatle inceler bazı sentezlere varırdım. Şehir yaşamlarını zenginleştiren sanat ve kültürün önemi hep dikkatimi çekerdi. Liseyi bitirdikten sonra mimarlık bölümünü kazandığım halde ekonomik yetersizlik nedeniyle gidemediğim Güzel Sanatlar Akademisi'nin içimde bıraktığı ukdeyi, Anadolu Üniversitesi kampusunu kurarken bir parça gidermeye çalışmıştım. Daha sonra rahmetli Bülent Ecevit bana "Sosyal demokratlar olarak, biz şehircilikte pek başarılı olamadık, size doğup büyüdüğünüz şehirde örnek bir belediyecilik yapmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını teklif ediyorum" demesi ile bir şans yakaladım. Avrupa Konseyi'nin "Avrupa şehir şartı" kurallarından da olanaklarımız ölçüsünde yararlanmaya çalıştım. Tabii, kamu maliyesi ve bütçe hocası olmamın da bana faydası olduğunu ilave etmeliyim.
Rektörlüğüm sırasında üniversitede "2000'1i yıllarda nasıl bir Eskişehir olmalı" konulu seminerler de yapardık. Bu seminerler sonunda, o tarihteki yerel yöneticilerin ilgilenmediği fikir projelerimiz ve başkan seçildikten sonra da Türkiye'de ilk kez bir kent için düzenlediğimiz "Ortak Akıl Arama Konferansı" da yolumuzu aydınlattı. İlk seçimde kent merkezindeki üç belediyeyi de kazandık. Meclislerin çoğunluğu genç öğrencilerimden oluşmuştu. Bugünkü turistik Eskişehir'i oluşturan projeler o dönemde olgunlaştı, başlatıldı ve sürdürülebilir hale geldi.
Gezi Parkı ruhunu taşıyoruz
-İnşaat, konut sektörünün anavatanı İstanbul. Ancak son 5 yıldır markalı inşaat firmaları bütün büyük şehirlerde proje geliştirir oldu. Sektörü hem Türkiye genelinde hem Eskişehir özelinde nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, maalesef teknoloji üretip kalkınabilen bir ülke olmadığı için, ekonomimiz inşaat sektörü sayesinde ranta dayalı bir çırpınma içinde çarpık ve sorunları her geçen gün artan bir kentleşme çıkmazına doğru ilerliyor. İnsanlarımız yaşadıkları şehirlerde mutlu olamıyor. istanbul'da yükselen plansız gökdelenler bana akılsızca ve acımasız şekilde öldürülen bir kentin mezar taşlan gibi görünüyor. Bizim şehrimiz de maalesef TOKI denen dertten kısmen de olsa nasibini aldı.
İstanbul'un rantçıları henüz üstümüze çullanmadı.
-Şehircilik açısından yapılan en büyük yanlış nedir sizce?
En büyük yanlış, şehirlerin nazım planlarının olmaması ile birlikte, plan yapmak isteyenlerin de karşısında belediyecilik ve uygar şehircilik anlayışından uzak merkezi hükümet politikaları, tutarsız yasalar, yerel ve genel siyasetçiler, rant vurguncuları, çeşitli meslek kuruluşları, sözüm ona bazı akademisyenlerden oluşan bilirkişilere göre karar veren yargı düzeni vardır.
1 KELİME 1 CEVAP
1.En sevdiği şehir Eskişehir - Londra
2. En beğendiği park Sazova, Bilim, Kültür, Sanat Parkı - Hyde Park
3. En beğendiği bina Tac Mahal
4. En beğendiği ülke Avusturya
-Eskişehir'de kaç riskli bina var ve bu konuda nasıl bir çalışma sistematiğiniz var? Kentsel dönüşüm mü, yerinde dönüşüm mü?
Belediyemizce çalışması şehir merkezinde yürütülen Riskli Alanda; 1275 adet bina var, "Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi" alanlarında toplam 485 adet bina bulunmakta. Riskli alanda ve kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanlarında, bizim çalışmalarımızın temel prensibi yerinde dönüşüm. Zaten doğrusu da dünyada uygulanan biçimi de bu.
-İki yıl önce giderek artan yapılaşmaya büyük bir itiraz geldi ve Gezi Parkı olaylarını yaşadık. Hem bu konudaki değerlendirmenizi merak ediyorum hem de olmayacağını biliyorum ama diyelim Eskişehir'de bir park için böyle bir tepkiyle karşılaştınız. Tepkiniz ne olur?
Allah'a şükürler olsun ki, Eskişehir halkı ve üniversitelerimizin gençleri kente sahip çıkmak konusunda Gezi Parkı ruhunu fazlası ile taşıyor. O yüzden bu soru varsayımsal olarak bile cevaplanamaz. Biz hektarlarca alanlarda parklar yapmaya devam ediyoruz. 1999'dan beri halk yaptığımız parklarımıza sahip çıkıyor. Diğer illerden parklarımızı görmeye ve gezmeye gelenler turizmin önemli bir kısmını teşkil ediyor. Sadece turizm açısından değil belediye başkanları geliyor parklarımızı fgörmeye. Üstelik laf aramızda sadece CHP'li başkanlar gelmiyor parklarımızı ziyarete!
Efsane başkan
-Dört beş dönemdir başkanlık yapan başka başkanlar da olduğu halde hem Eskişehir hem de siz efsane olarak anılıyorsunuz. Sizce sizi efsane yapan başarınız hangisi?
Bizim ki, Eskişehir'de tarih boyunca arka arkaya 5'er yıllık dört dönem. Benim başkanlığım, Allah ömür verirse bu dönem sonunda kesintisiz 20 yıl olacak. Bu süreçte yapabildiklerimiz pek çok. Galiba Eskişehir efsanesi yüzlercenin bir bileşkesi. "Efsane" efsanesi benim Akademi Başkanlığım ve Rektörlüğüm sırasında da kullanılırdı, başkan olunca da devam etti çok şükür. Ancak, efsane olup olmadığımı benim bilmem mümkün değil.
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) İnşaat ve Gayrimenkul İhtisas Komitesi'nce düzenlenen toplantıda sektördeki iş adamlarına, idarenin çalışmalarını ve hedeflerini anlattı. İTO'da gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan İTO Başkanı İbrahim Çağlar, inşaat ve konut alanında çalışan iş adamları ile TOKİ'nin Başkanının bir araya gelmesinin sektöre olumlu yansıyacağına dikkat çekti. Toplantının sektör ve iş adamları için çok faydalı olduğunu belirten İTO Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın ise, "Başkent ekibi konuya çok hakim. Hassasiyet gösteriyorlar. İstişareye de çok açıklar. İstikrar istiyorsak bu çalışmaları desteklemek gerekiyor'' dedi.
YAŞAM ALANLARI
Vatandaşların TOKİ'den farklılaştığını belirten TOKİ "İnsanlarımız artık sadece gidermek değil, çevre ile etkileşimini artıracağı alanları talep ediyor. Bu nedenle dünün beklentilerine çözüm üreten TOKİ, artık daha nitelikli ve konforlu konut üretimine geçti. Yeni üretim disiplinleri gerçekleştiriyoruz" dedi.
SİTE DEĞİL ŞEHİR
Turan, yeni konsepti şöyle anlattı: "300-500 konutluk birbirine eklemlenen TOKİ binaları yapmayalım diyoruz. Baştan kurgulanmış yeni şehirler, yeni yerleşmeler inşa edelim mantığındayız. Biz örneğin Gaziantep'te, ciddi bir yoldayız, 50 bin konutluk yeni bir şehir inşa ediyoruz. Bu yıl bir kısmının temellerini atıp yıl içinde 7 binini yapacağız. Sosyolojik geçirgenliği olan bir yer hedefimiz, uydukent değil. İçinde özel sektöre de yatırım yapma imkanı olan, özel sektörün de gireceği, her katmandan insanların yaşayacağı bir şehir olacak. Benzer şekilde Şanlıurfa'da da 15 bin konutluk bir şehir inşa ediyoruz. Manisa'da da projemiz 6 bin konutluk. Rakam az gibi görünse de toplamı çok fazla kişi yapar. Yani Manisa'da bir ilçe inşa ediyoruz."
YÖRESEL ÖZELLİĞİ OLACAK
Yöresel mimari normlarını mutlaka kullanmak istediklerini belirten Turan, "Mimarlarımızdan, proje ürettikleri yerleri gidip görmelerini istiyoruz. Proje bölgesine giden arkadaşlanmız, o çevreyi gözlemleyip çekimlerini yapıyor. Yöresel mimariden mutlaka bir dokunuş olsun istiyoruz. Bu bazen bir taşla da oluyor ahşapla da, çizgiyle, cumbayla da oluyor. 'Bu kadar mı' derseniz, en azından bir değişimdir" dedi.
YATAY MİMARİ
Çok tartışıları yatay mimari konusuna değinen TOKİ Başkanı, "Bizim prensibimiz şu: 'Hiçbir ilçede, kasabada en yüksek bina TOKİ binası olmayacak' diyoruz. Bir yerde imar planı 3 kat diyorsa, biz 4 kat yapmayacağız. 'Siz TOKİ'siniz, 7 kat yapın' deseler bile yapmıyoruz. Biz başka yerlerde 7 katlı bina da yapıyoruz. Ama hiçbir yörede bölgedeki binaların üstüne çıkmıyoruz. Yani yatay mimariyi esas alan bir ikonsept. Bunlar bir değişimin ayak sesleri'" diye konuştu.
MAHALLE KÜLTÜRÜ
"Toplu konut yapıyoruz ama site inşa etmiyoruz" diyen Turan, "Buradaki çoğu müteahhit dostlarımızdan farkımız şu: Etrafı çevrili bir site yapalım mantığıyla çalışmıyoruz. Biz yaptıktan sonra yönetimler bir araya gelip etrafını çevirebiliyor, ona bir şey diyeceğimiz yok. Ama yeni konseptimizde büyük inşaatlarımızda yaptığımız işlerin etrafı çevrilemez" dedi.
KALİTEDEN TAVİZ YOK
"TOKİ, kalitede bir başka evreye geçmiştir artık" diyen Turan, "Mutlak kalite prensibiyle hareket ediyoruz. Kaliteden taviz vermeyeceğiz, böyle bir süreçteyiz. Müteahhitlerimize de söyledik. Müteahhitler, kalitesizlik olması durumunda ilk defa zora girebilirler, batabilirler. Fakat direksiyonu hemen kırmadık, hedef gösteriyoruz" dedi. İTO Genel Sekreteri Ömer Bal'ın da yer aldığı toplantının sonunda TOKİ Başkanı Turan, iş adamlarının sorularını cevapladı.
Katkımız 120 milyar TL
1984-2002 arasında 18 yılda 43 bin konut üreten bir idareden her yıl 45 bin konut üreten bir yapıya ulaştıklarını söyleyen TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, "Sosyal konutlara önem veriyoruz. Bu yılkı hedefimiz 60 bin konut yapmak" dedi. TOKİ'nin yıllara sari olarak 2002-2015 arasında sektöre sağladığı ve piyasaya aktardığı kaynağın eşkale edilmiş rakamlarla net 120 milyar TL olduğunu vurgulayan Turan, "Bizim geçen yıl ödediğimiz hakediş miktarı yaklaşık 11 milyar TL. Bunun içinde kamudan aldığımız pay sadece 70 milyon TL. Geri kalanını kendimiz üretmek zorundayız. Bu hem başarı hem de bu kaynağı elde etmek için zaman zaman imarla alakalı eleştirilere de sebep oldu" diye konuştu. Körfez'deki kriz bize yarayacak "Coğrafyamızdaki sıkıntıların önümüzde 3-5 ay içinde gayrimenkul sektörüne olumlu yansıyacağı kanaatindeyim" diyen TOKİ Başkanı Turan, "Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ve Yemen'deki gerginlikleri görüyoruz. Bu coğrafyanın en güvenli limanı burası. Türkiye ve İstanbul, Suudi Arabistan-İran çekişmesi sebebiyle daha önemli hale geldi" diye konuştu.
60 ilde 112 proje sürüyor
TOKİ Başkanı Turan, en önemli başlıklardan birinin kentsel dönüşüm olduğunu söyledi. 60 ilde 112 ayrı yerde aktif kentsel dönüşüm yürüttüklerini belirten Turan, "İstanbul'a da geniş donatı alanları kazandıracağız. İstanbul'da aktif kentsel dönüşüm içinde olacağız. Bunun için İstanbul ekibini güçlendirdik. Yeni dönemde kentsel dönüşümle alakalı Kayabaşı bölgesinde uzun zamandır çalışma var. Orada sadece binalar görünüyor ancak o binalar üretilirken onların arkasındaki arsalarda gecekondu tasfiyeleri de yapılıyor. O bölgede ciddi bir kentsel dönüşüm söz konusu" dedi. "Kentsel dönüşüm kodlarını yenilemek lazım" diyen TOKİ Başkanı, "Vatandaş başka, müteahhit başka anlıyor. Herkes kazanıyorsa, birisi kaybediyor demektir. Kaybedenin sesi çıkmıyor. Sesi çıkmayan da şehirdir. Biz şimdi hataya, kazaya sebebiyet vermeyecek projeler için çalışıyoruz" diye konuştu. TOKİ olarak tescilli eserlere kredi verdiklerini belirten Turan, "Bu kredi, binalarını restore etmekte zorlananlar için. Fakat bu binalar şahıslara ait olacak. Başvuruları nisana kadar topluyoruz. 2015'te 140 bin TL'ydi. Çok düşük, yüzde 4 vade farkı olan avantajlı bir kredi. Özellikle Karabük, Safranbolu, Beypazarı için olumlu sonuçları var" dedi.
Güneş Sitesi’nde deprem dönüşümünün ilk adımı atıldı.Kartal Belediyesi ilçenin fiziksel, sosyal ve çevresel gelişimini sağlamak, Kartal’ı Anadolu Yakası’nın Merkezi haline getirmek amacıyla “deprem ve yerinde dönüşüm” deki başarılı çalışmalarına Başkan Altınok Öz’ün öncülüğünde devam ediyor.
Kartal Petrol- İş Mahallesi Güneş Sitesi yıkım töreninde konuşan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, “Kartal’da dönüşümün önünde engel yok. Artık mütevazi olmayacağız. Türkiye’de deprem ve kentsel dönüşümü en iyi yapan belediye Kartal Belediyesi’dir” dedi.
Kartal Belediyesi, “Deprem ve yerinde dönüşüm” çalışmaları kapsamında Kartallı vatandaşların sağlıklı konutlarda yaşamalarını sürdürmeleri için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Yerinde Dönüşüm kapsamında yapılan çalışmalar doğrultusunda Kartal Petrol- İş Mahallesi Işıldak Sokak’da bulunan Güneş Sitesi’nin yıkımına başlandı.
Beş katlı 9 blokta toplam 72 bağımsız bölümden oluşan Güneş Sitesi’nin yıkım törenine Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Yüklenici Firmalar ACK İnşaat Sahibi Abdullah Açık ve Baykon İnşaat Sahibi Faruk Bayraktar, Belediye Başkan Yardımcıları Gülcemal Fidan, Mustafa Fehmi Okay, Ali Apaydın, Kartal Belediyesi Meclis Başkan Başkan vekili Ali Ekber Şahin, CHP Kartal Meclis üyeleri, birim müdürleri, mahalle muhtarları, belediye şirket yöneticileri, mülk sahipleri ve çok sayıda mahalle sakini katıldı.
Bugünleri canlarını vererek bizlere armağan şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, “Bu akşam Sarıkamışı anacağız. Sarıkamış’da karın, buzun üstünde, bizler bugünleri yaşayalım diye ölen seksen bin askeri rahmetle anacağız. Orada şehit olan askerlerimizin bulunduğu ortamda bizim şu ortamımız sıcacık onun için bu hava soğuk değil. Bizlere bugünleri bırakan şehitlerimizi rahmetle minnetle anıyor önlerinde saygıyla eğiliyorum. ” dedi.
Türkiye’de Deprem ve Kentsel Dönüşümü en iyi yapan biziz
Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’a Allah’tan rahmet dileyen Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz,
“2009 yılının Ekim ayından beri söyledik. Kefenin cebi yok. Paran pulun olabilir, özel hastanende olabilir ama vakti gelince ne bir saniye geç, ne bir saniye erken. İnsan hayatının garantisi yok. Buradan Mustafa Koç’ ada Allah’tan rahmet diliyorum” şeklinde konuştu.
Göreve geldiği 2009 yılı itibariyle yerinde ve deprem dönüşüm çalışmalarının başladığını ifade eden Başkan Altınok Öz, ‘Bizim yola çıkarken haritamız buydu. Biz diyoruz ki; akşam başını yastığa koyarken korkmadan uyumak istiyorsan üç kuruşun pazarlığını, yirmi santimin hesabını yapma. Oturun anlaşın. Bu anlaşmayı yapan Güneş Sitesi sakinlerini, site yönetimini kutluyorum. Bugünlere geldiğiniz için tebrik ediyorum. Biz daha önce Kartal’ın müteahhitlerini çağırdık ve onlara Kartal’da değişim dönüşüm olacak. Arkadaşlar bir araya gelin, Kartal’da bunu siz gerçekleştirin dedik. Sayın Abdullah Bey de o günkü toplantıya gelmişti. Bugün görüyorum Bağdat Caddesi’nden kendine bir ortak bulmuş, Baykon İnşaat. Yıllardır Hürriyet Mahallesi’nde iş yapıyordu şimdi diğer mahallelerimize de açılıyor. Kendisini tebrik ediyorum. Ayrıca kendisi daha önce belediye başkanlığında aday adayı idi. Benim rakibimdi ve bu manzara çok güzel. Değişimi dönüşümü hep birlikte yapacağız, deprem geldiği zaman CHP’li, AKP’li, MHP’li diye bakmıyor, ne ırkına, ne inancına, ne cinsiyetine bakmıyor. Geldi mi gidiyorsun.” diye konuştu.
Hedef 100 bin insanı sağlam konutlarda oturtmak
Deprem ve yerinde dönüşüm çalışmaları ile Türkiye’nin en iyisi olduğu vurgusunu bir kez daha yapan Başkan Altınok Öz, “Dönüşüm konusunda hiç mütevazi olamam , deprem dönüşüm ve kentsel dönüşüm konusunda Türkiye’nin en iyisi biziz ve en iyi olmamızı sağlayan ekibime de huzurunuzda teşekkür ediyorum. Bu dönüşüm herkese hayırlı uğurlu olsun, inşaat süresince Allah kaza bela vermesin. Tedbirinizi en iyi şekilde alın. Tedbir alınırsa kaza belada olmaz. İş güvenliğini birlikte tutalım. Kartal Belediyesi olarak bu dönem sonuna kadar en az 100 bin insanı sağlam konutlara yerleştirmeyi amaçlıyoruz. Dönüşümün hedefi budur. Kartal’ın genelinde dönüşüm devam ediyor bu da bizlere daha bir keyif veriyor.” dedi.
18 ay’da teslim edilecek
ACK ve Baykon yapı ortaklığı adına konuşan Abdullah Açık’ın oğlu Fatih Açık, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e kendilerine verdikleri destek için teşekkür etti. Kartal’ın İstanbul’daki deprem dönüşüm çalışmalarında en iyi dönüşümü gerçekleştirdiğini söyledi. Yıkım çalışmalarının ardından 18 ay gibi kısa sürede ev sahiplerine yeni dairelerini vererek huzur ve güven içinde oturacaklarını ifade etti. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün dönüşüm konusunda öncü çalışmalar yaptığını vurguladı.
Konuşmaların ardından Kartal Belediyesi Zabıta Ekipleri, Destek Hizmetleri Müdürlüğü ve Sivil Savunma Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin güvenlik önlemi aldığı yıkım çalışmalarında iş makineleri yıkım işlemini gerçekleştirdi.
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e site sakinleri ve yüklenici firma yetkilileri desteklerinden dolayı çiçek takdim etti. Site sakinlerinin yoğun ilgi ve sevgi gösterisinde bulunduğu Başkan Altınok Öz, site sakinleri ve müteahhit firma yetkilileriyle beraber yıkımına başlanan evlerinin önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Vatandaşlar Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e yerinde ve deprem dönüşüm konusunda kendilerine verdikleri destek için teşekkür etti. Yıkım töreninin ardından yemek ikramında bulunuldu.
Kartal adım adım dönüşüyor
Kartal Petrol-İş Mahallesi’nde yıkımına başlanılan Güneş Sitesi’nin dönüşümdeki ilk aşaması yıkım töreni ile başlamış oldu.
Kartal Belediyesi bugüne kadar yaptığı çalışmalarda çok sayıda sitede kentsel ve deprem dönüşüm ile ilgili bilgilendirme toplantısı yaptı. Güneş Sitesinde de Deprem Dönüşüm ve Yapı Kontrol Müdürlüğü; site sakinlerini, oturdukları binanın riskli olduğu ve kanunda belirtilen süreler kapsamında binalarını tahliye etmeleri gerektiği doğrultusunda bilgilendirdi. Vatandaşlar dönüşüm sürecinde Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz tarafından bilgilendirme toplantılarıyla aydınlatıldı.
Mevcutta 5 ar katlı 9 blok’ta toplam 72 bağımsız bölümden oluşan Güneş Sitesi 2357 Ada/ 49 Parselde yapılanan Güneş Sitesi’nin yeni adı Lilyum Tovers olacak. ACK inşaat ve Baykon İnşaat tarafından ortaklaşa yapılan yeni proje 2 bloktan oluşmakta olup 14 ve 15’er katlı ve 108 bağımsız bölümden oluşacak. Projede yüzme havuzu, fitnes salonu, katlı kapalı otopark, basketbol sahası ve çocuk oyun alanları bulunuyor.
Kentsel dönüşüm kapsamında taşınmazı hakkında işlem yapanlar için bazı haklar bulunuyor. İşte kentsel dönüşüm başvuru dilekçesi 2016…
Kentsel dönüşüm ile taşınmazlarını yıktıran ve yeniden yaptıran mal sahipleri için bazı haklar sunuluyor. Kentsel dönüşüm, 6306 sayılı kanun gereğince kentteki sorunlu alanların tespit edilerek sağlıklı ve de yaşanılabilir hale getirilmesi amacı ile yeniden yapma veya sağlıklı hale getirmek için yapılıyor. Kentsel dönüşüm için ilgili bakanlıkça belirlenen kurumlara müracaat edilmesi gerekiyor.
Kentsel dönüşüm başvuru dilekçesi 2016 örneği:
…./…../2016
……………………………… Şirketi’ne
…………….. ili, …………….. İlçesi, …………… Mah., …………….. Cad., …………… Sok. , …………….. Apt., No:…….. tapuda ……….Pafta, ……….. Ada, …………. Parsel sayılı Yapıda Kat Malikiyim. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Lisanslı Kuruluşu olarak 6306 sayılı kanun kapsamında; Binamız RİSKLİ YAPI TESPİT RAPORU’ nun hazırlanması için gereğinin yapılmasını arz ederim.
Adı Soyadı
İMZA
EKİ :
1. Tapu Fotokopisi
2. Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
3. Tapudan alınmış Bina Kat Maliklerinin
Hisse Oranlarını Gösterir Belge/ Takyidat
4. Belediyeden Alınmış Binanın Statik Projesi veya
Statik Proje Olmadığına dair resmi yazı
5. Belediyeden UAVT ( Ulusal Adres Veri Tabanı ) Yazısı
( Yerleşim Yeri Adresi Doğrulama Yazısı )
6. Vekaletname
7. Şirket İmza Sirküsü ve Şirket Yetkilisi
Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
BAŞVURU SAHİBİNİN :
Adresi :…………………………….
……………………………………….
……………………………………….
Tel : …………………………………
Cep :…………………………………
Yalova Çevre ve Şehircilik İl müdürü Dr. Osman ulukaya kentsel dönüşüm kapsamında alınan kira yardımları için beyanname zorunluluğu olmadığını söyledi.
Yalova Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, kentsel dönüşüm kapsamında kira yardımı alanların bununla ilgili kira beyannamesi verme mecburiyetinin bulunmadığını söyledi.
Kira geliri olanların 1-25 Mart tarihleri arasında beyanname vermeleri gerekiyor. Ancak kentsel dönüşüm kapsamında Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen kira yardımlarının bu kapsamda yer alıp almayacağı ise merak konusuydu. Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Osman Ulukaya, kentsel dönüşüm kapsamındaki kira yardımları için beyanname verme mecburiyeti bulunmadığını söyledi. Ulukaya, "Kira geliri olan vatandaşların her yılın 1-25 Mart tarihlerinde bir önceki sene içinde elde edilen kira geliri için beyan vermeleri gerekmektedir. Bu kira beyannameleri internet üzerinden verilmektedir. Kentsel dönüşüm kapsamında vatandaşın aldığı kira yardımları için kira beyannamesi verilmemektedir, çünkü ‘6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun’ kapsamında ödenen kira yardımları kiralama işlemine dayanmamakta olup, yardım niteliğindeki bu ödemeler, Gelir Vergisi Kanununun 2’nci maddesinde sayılan gelir unsurlarından hiçbirine girmemektedir. Dolayısıyla söz konusu kira yardımının anılan kanunun 70’inci maddesi kapsamında elde edilen gayrimenkul sermaye iradı olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır" dedi.
BAYRAKLI Belediye Başkanı Hasan Karabağ, "Büyükşehirlere yapılan görüşmeler olumlu geçti. Oradan da inşallah geçecek. Ondan sonra da Bayraklı'nm önünü açmış olacağız" dedi. İzmir'de gecekondulaşmanın yoğun olarak yaşandığı Bayraklı'da vatandaşlarla müteahhitleri kentsel dönüşümde ortak bir zeminde uzlaştırma adına imar planlarında revizyon çalışmasının ilk adımı atıldı. Belediye meclisinde Tepekule ve Çay Mahalleri'ndeki 48 hektarlık alanı kapsayan 1/1000 ölçekli imar plan revizyonu meclis üyelerinin oyları ile kabul edildi.
BU KARAR TARİHE GEÇECEK
İki mahallede küçük parselleri birleştirerek imar planlarında değişlik yaptıklarını belirten Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, "Belediyelerin yapmaya çalıştığı kentsel dönüşüm uzlaşmasında sıkıntı yaşanıyor. Vatandaş, 'Oğlum, kızım var bunlara birer daire verin. İmar planlarını biraz daha iyileştirin. Ben de müteahhitle anlaşayım' diyor. Biz de bu kapsamda bir çalışma yürüttük. Küçük parseller birleştiriliyor ve inşaat hakları yukarıya doğru veriliyor. Caddeler 15 metre seviyesinden dar olmamak şartıyla yeniden dizayn ediliyor. Mecliste aldığımız bu karar tarihe geçecek. Dilerim bunu Bayraklı'nm tümüne yayarız. Büyükşehirle yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini arkadaşlarım bana iletti. Oradan da inşallah geçecek. Ondan sonra Bayraklı'nm önünü açmış olacağız. İmar planlarının kabul edilmesinin ardından vatandaşlarla müteahhitlerin anlaştığı süreci birlikte izleyeceğiz. Aldığımız karar, Bayraklımız ve İzmir için hayırlı olsun" dedi.
Öte yandan Yamanlar, Onur, Nafiz Gürman, Emek Gümüşpala, Manavkuyu, Adalet ve Osmangazi Mahalleri'nin bir bölümünde yürütülün plan revizyon çalışmaları sürüyor.
Bursa'nın kentsel dönüşümde vizyon projesi olan Soğanlı kentsel dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları son hızıyla sürüyor.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar,hızla yükselen Soğanlı Kentsel Dönüşüm Projesi inşaatında gelinen son nokta ve bundan sonra yürütülecek çalışmalar hakkında basın mensuplarına şantiye alanında tanıtım toplantısı düzenledi. Basın mensuplarına örnek daireyi gezdiren Başkan Dündar, daha sonra şantiye alanına girerek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
İLK ETAP YÜKSELİYOR
Projeyi tanıtan Dündar, "Osmangazi Belediyesi olarak 5 yıldır üzerinde çalıştığımız kentsel dönüşüm projemizde inşaatlar şu an hızla yükseliyor. Projede ilk olarak rezerv alanda inşaat çalışmalarını başlattık. Burada toplam bin 744 daire inşa edeceğiz. Daha sonra riskli alanda yaşayan vatandaşlarımızı buradaki konutlara taşıyacağız. Böylelikle hiç kimse mağdur edilmeyip, başka bir mahalleye taşınmak zorunda bırakılmadan dönüşümü gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Kentsel dönüşümün deprem riski olan bölgelerde vatandaşın daha güvenli konutlarda yaşantısını sürdürmek için yapıldığını ifade eden Dündar "Zemininde sıvılaşma tespit ettiğimiz Soğanlı'daki bu durumun önüne geçmek için 'Jet Graut' yöntemiyle zemine çimento enjekte ettik. Jet Graut en çok deprem yaşayan ülkelerden biri olan Japonya'da 1970'li yıllarda uygulanmış. Ülkemizde de 1986'dan itibaren kullanılıyor. Bu yöntemi projemizde uygulayarak zemini sağlamlaştırdık" dedi.
BÜYÜK KISMI YEŞİL ALAN
Projeyi Çevre Şehircilik Bakanlığı ile birlikte yürüttüklerini ifade eden Başkan Dündar, "Alanın kamulaştırmasını da birlikte yaptık. Protokolün ardından yetki belediyemize devredildi. Bu bölgede modern bir şehir planladık. Mimarisi ve planlamasıyla Bursa'nın merkezi olacak yeni bir mekân ortaya çıkıyor. Yüzde 15'i yapı, kalan kısmı ise yeşil alan ve sosyal donatı alanı olarak planlanmış. Toplam 418 bin 619 metrekare inşaat alanına sahip olan projede, konut alanı 299 bin 885 metrekareden oluşuyor. Zemin+5 kat olarak inşa edilecek olan binalarda 2+1, 3+1 ve 4+1 daireler yer
alacak" diye konuştu.
Piyalepaşa İstanbul, Türkiye'nin özel sektör tarafından gerçekleştirilen en büyük kentsel dönüşüm projesi olacak. Konut, rezidans, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşan karma kullanımlı projenin büyüklüğü dışındaki en önemli özelliği çevreci yaklaşımı. Projenin tamamı kentsel alanlar için geliştirilmiş 'Leed Neighborhood Development' (Mahalle Gelişimi), 3 ofis ve otel bloğu için ise 'Leed Green Building' sertikası için değerlendirmeye alındı. Piyalepaşa eğer sertifikayı almayı başarırsa Leed Neighborhood Development ile dünyada ve Türkiye'de bu sertifikaya sahip çok az sayıdaki projeden biri olacak. Piyalepaşa'nın kuşkusuz en önemli özelliği lokasyon. D-100 karayolu ve çevreyolu bağlantılarına, Dolmabahçe ve Kağıthane tünellerine, Çağlayan Adliyesi ve hastanelere yakın konumu, İstanbul'un gerçek merkezi olduğunun kanıtı. Üstelik, projede hayat başladığında Beyoğlu İstiklal Caddesi, Karaköy, Kabataş, Nişantaşı ve Beşiktaş gibi şehrin merkezi noktalarına sadece birkaç dakika içinde ulaşım imkânı sunulacak. Projeyi geliştiren şirket, Polat İnşaat tarafından kurulan Piyalepaşa Gayrimenkul. Toplam 800 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilen proje, 82 dönüm üzerine tasarlanmış. Yüksek binalar yerine daha çok alçak binaların yer aldığı yatay konseptte tasarlanan konut blokları 6-10 kat arasında, ofis blokları ise 5-12 kat arasında değişiyor. Ancak bu yatay konsept otel ve rezidanslarda yerini dikey yapüara bırakmış. 190 adet rezidansın yer aldığı blok 16, otel 18 katlı. Projenin fiyatları, alıştığımız standart kentsel dönüşüm fiyatlarının üzerinde. Konutların metrekare birim fiyatlarının ilk çıkışı 8 bin 500TL/m2 idi. Bir inşaat projesinin en önemli özelliği lokasyon. Bu projenin de lokasyonu tartışmaya açık olmayacak şekilde iyi. Şehrin bu kadar merkezindeki projenin satışa ilk çıktığı fiyatlardan sonra primleneceği de neredeyse kesin. Polat İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat'ın iddiası projenin teslimde, ilk satış fiyatları üzerinden yüzde 100 primleneceği şeklinde. Dilerim proje bütün yeşil bina sertifikalarını alır ve öngörülenin üzerinde primlenir.
Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yenilenen Bağcılar, yeni otel ve prestij konutprojeleriyle de yatırımcıların gözdesi haline geldi. Divan Otel, The Colours İstanbul, Wyndham Grand İstanbul, Holiday Inn istanbul Airport ve Royale Rotaja gibi dünyaca ünlü oteller de bu lokasyonu tercih etti. İnşaatı devam edenlerin de hizmete girmesiyle ilçede dünyaca ünlü 13 otel hizmet verecek.
İLÇE KABUK DEĞİŞTİRDİ
755 bin nüfusuyla İstanbul'un en büyük ilçesi olan Bağcılar, son yıllarda birbirinden yüksek yapıların yapılmasıyla birlikte adeta kabuk değiştirdi. Özellikle Mahmutbey ve Güneşli bölgelerinde son 4 senede yapılmaya başlayan projelerle birlikte İstanbul'un Manhattan'ı olma yolunda hızla ilerliyor.
ÜNİVERSİTELERİN TERCİHİ
Bağcılarda şu anda dünyaca ünlü 6 otel hizmet vermeye başladı. Bağcılar'da sadece otel yapılmıyor. Şu anda 70'e yakın konut, ticaret ve iş merkezleri yükseliyor. Bağcılar'daki bu değişim sadece konaklama sektörünü değil eğitim sektörünün de dikkatini çekmiş. Medipol Üniversitesi Hastanesi ve Kemerburgaz Üniversitesi de burayı tercih etti.
6 METRO 2 TRAMVAY HATTI
Bağcılar-Kabataş Tramvay Hattı'ndan sonra, Başakşehir-Bağcılar-Yenikapı Metro hattına kavuşan Bağcılar, Yenikapı'daki aktarma istasyonu sayesinde bir ayağı Sarıyer'e bir ayağı da Marmaray ile Kartal'a kadar metroyla ulaşım imkânına kavuştu. Mahmutbey-Kağthane- Alibeyköy- Mecidiyeköy Metro Hattı inşaatı da hızla devam ediyor.
CAZİBE MERKEZİ OLDU
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, "Bağcılara değer katmaya devam ediyoruz" dedi. Çağırıcı, "Yerel yönetimler arasında işbirliği yapılıyor önemli projeler hizmete sunuluyor.
Bağcılar Belediyesi olarak teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak ve imkânları sonuna kadar değerlendirerek her alanda yer almaya çalışıyoruz" dedi.
Resmi verilere göre 20 yılda 7 milyon bina kentsel dönüşümle birlikte yenilenecek. Toplam riskli bina sayısı 2014 verilerine göre yaklaşık 570 bin. Bu binaların geçtiğimiz yıl içinde 12 bin 500 adedi yıkılmış. Çalışmalar gösteriyor ki, deprem riski içinde olan binalarda yaşayan insan sayısı 1.5 milyonu geçmiş. Sorun büyük ve hızla çözüm istiyor. Lakin, “kentsel” değil “parsel” bazında yapılan dönüşüm, mahalle aralarında tek bina yıkıp emsale göre yükselmek sorunları çözmek bir yana, maalesef arttırıyor.
KADIKÖY KONUNUN MERKEZİNDE
İstanbul’da dönüşümün en önemli duraklarından Kadıköy’de 30 bin 600 bina var ve bunların yalnız yüzde 10’u depremden sonra, yeni yönetmeliğe göre yapılmış.Konutların yüzde 90’ı ise mühendislik hesapları olmadan inşa edildiği için bunların da yüzde 45’i acil olarak yıkılmalı.
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tavukçuoğlu, Kadıköy’de dönüşüm için 872 ruhsat başvurusu yapıldığını, 2015’te bu rakamın 1000’e yükseldiği belirtirken bunun yılda ortalama 1000 şantiye anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Bir yandan şehir şantiyeye dönüyor, diğer yandan çözüm emsal artışı olarak sunuluyor. İnşaatlar bitince sonuçtan memnun kalacak mıyız? Sağlam binalarımızla yaşanmaz bir kent mi bekliyor bizi? Çocuklar, yaşlılar, gençler için özel alanlar, engelliler için duyarlı kaldırımlar, araçlar için çözüm, emsale bağlı artan yoğunluğa cevap verecek yollara ne oluyor? Parsel bazında emsale bağlı kat artışı “kentsel dönüşüm” değil, “kentsel dönüşememek” anlamı taşıyor!
EMSAL SORUNSALI
Dönüşümün en önemli sıkıntılarından biri parsel bazında yapılması. Kentsel dönüşümün başlamasından bu yana geçen 2 yıllık süreçte 300 parselde kentsel dönüşüm projesine imza atmasına rağmen Mimar Ahmet Erkurtoğlu, aynı parselde bulunan 10 katlı binayı yıkıp yerine 12 katlı yeni bir bina yapmanın kentsel dönüşüm olmadığına, Kadıköy’de ikamet edenlerin sayısının artacağına, dolayısıyla insan ve araç trafiğinin artışına ama bu artışa cevap verecek altyapı, yol, yeşil alanlar ve rekreasyon alanlarının bırakılmadığına dikkat çekiyor.
Önceden yangın merdivenleri, balkonlar dahil 2.07 bir emsal söz konusu iken yüzde 20’lik artışla 2.48’e çıkan emsalde balkon ve merdivenler de hariç tutulmuş. Bu da hızlı emsal artışı ile yoğunluğu artırıyor. Oysa parsel büyüklüğü ve emsal ilişkisi bir plan dahilinde mutlaka kurulmalı. Ada bazında dönüşüm ele alınmalı ve yeşil alanı, otoparkı ile boşaltma yapılıp, boşaltılan alandaki hak diğer parsellere eklenerek “emsal transferi” yapılabilir.
Bu planlamalar sürdürülebilir bir kent için ve deprem beklentisi olan İstanbul için nefes alma noktalarını ve kaçış alanları olacaktır. Aynı parselde 10 yerine 12 kat yaparak sorunları çözemeyeceğimiz net!
Çankırı Belediyesi, TOKİ işbirliği ile gerçekleştirilen Kale altı Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi’nin 2. etap çalışmaları ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Vali Vahdettin Özcan, Yüklenici Firma Sahibi Sefa Özçelik, Firma Proje Koordinatörü Yalçın Kapancı ve basın mensuplarının da katıldığı toplantıda; Belediye Başkanı İrfan Dinç, Karatekin ve Mimar Sinan Mahallerinin bir bölümünün dâhil olduğu 2. etap alanı ile ilgili bilgilendirmeyi görsel sunum eşliğinde gerçekleştirdi. Çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Dinç, projenin 22 ada 314 parsel üzerinde oluştuğunu ve yaklaşık 55 bin metrekarelik bir alanı kapsadığını, Toplu konut İdaresi Başkanlığınca 26 Ocak 2015 tarihinde ihale edilen 2. etap alanının TOKİ ile müteahhit firma arasında sözleşme imzalanmış olup yer teslimi yapıldığını belirtti.
YERİNDE DÖNÜŞÜM HAMLESİ
Hak sahipleri ile TOKİ arasında planlama, görüşme, kamulaştırma ve mahkemeler açısından Çankırı Belediyesi’nin önemli bir köprü olduğunu ifade eden Dinç, hak sahiplerinin hak ettiği metrekareler ne ise onu alacağını kaydetti.
İnşaat süresi 600 gün olarak belirlenen 2. etap çalışmaları sonunda 502 konutun 163’ü hak sahiplerine teslim edilirken 327 konut ise TOKİ tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde satışa çıkartılacak. Projenin tamamlanması ile hak sahipleri, haklarının olduğu yerlerden ev sahibi olacak.
İhale bedelinin 57 milyon 333 bin TL olduğu proje kapsamında 97 ayrı bina ve 6 çeşit konut tipi bulunuyor. 175 adet 3+1 dairelerin; 41 adedi 133 metrekare, 134 adedî 126 metrekare; 327 adet 2+1 dairelerin ise 92 adedi 98 metrekare, 52 adedi 92 metrekare, 78 adedi 110 metrekare, 78 adedi 99 metrekare ve 27 adedi 100 metrekare brüt alana sahip olacak.
MAHALLE KÜLTÜRÜNÜ YANSITAN MİMARİ
2. etap Kentsel Dönüşüm Projesi, çok katlı bina yerine mahalle kültürünü yansıtan mimarisiyle de dikkat çekiyor. Proje kapsamında; 3+1 konutların 2 adedi 3 katlı, 18 adedi 4 katlı ve 2 adedi 5 katlı; 2+1 konutların 7 adedi 3 katlı, 38 adedi 4 katlı ve 8 adedi 5 katlı olarak inşa edilecek. 502 konut ile 300 kişilik camii, alt yapı ve çevre düzenlemesinden oluşan proje; sakin mimari özelliği ile mahalle kültürünün sıcaklığını yansıtıyor. Virane, para etmez yerlerin kentsel dönüşüm ile değerinin artacağını belirten Dinç, bunun hak sahipleri için kayıp değil iyi bir rant olacağını ifade etti.
İMARETE HAYAT VERECEK
Belediye Başkanı İrfan Dinç, Kale altı Kentsel Dönüşüm sayesinde İmaret Bölgesi’nde kaybolan hayatın yeniden canlanacağını dile getirdi.
Dinç, 2013 yılı Aralık ayı itibari ile 19.000 metrekarelik alanda 280 konut yapılarak hak sahiplerine teslim edilmesinin ardından 2. etap ve onu takip edecek diğer etap çalışmalarının tamamlanması ile birlikte vatandaşların, evlerine gitmek için İmaret Bölgesini kullanacağını ve böylece bölgenin yeniden hayat bulacağını da sözlerine ekledi.
Bilgilendirme Toplantısı sonunda basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Dinç, ayrıca; İnaç köy Tarım Kent Sitesi önünde bulunan 65.000 m2’ lik alanda emeklilere hitap edecek şekilde konut üretiminin planlandığını ve projelendirme çalışmalarının devam ettiğini de söyledi. Çalışmaları birlikte yürüttüğü ekibine de teşekkür eden Dinç, ekibinin ülke çapında en üst seviyede donanıma sahip olduğunu da belirtti.
2. etap çalışmalarını yakından takip ettiğini söyleyen Vali Vahdettin Özcan, Belediye Başkanı İrfan Dinç’in ne büyük gayretler sarf ettiğinin yakından şahidi olduğunu belirterek Başkan Dinç’e ve TOKİ Başkanı M. Ergün Turan’a teşekkür etti.
Eyüp’e bağlı Güzeltepe, Çırçır, Akşemsettin, Karadolap, Yeşilpınar ve Alibeyköy Merkez Mahallelerinde kentsel dönüşüm korkusu bitmek bilmiyor. Belediyenin, mahalle muhtarlarını muhatap almamasına ve halka danışmadan kentsel dönüşüm projelerini onaylamasına tepkiler devam ediyor. Mücadeleler sonucu birçok mahallede tapularını almaya hak kazanan halk, sonrasında da çareyi kat karşılığı evlerini müteahhite vermek zorunda kaldı. Şimdilerde ise mahalle halkı kentsel dönüşümün ne zaman kendilerini vuracağını bekliyor. Hâlâ tapusu olmayan ve yeşil alan gözüken mahallelerde de sessizlik hakim. Görüştüğümüz Karadolap Mahallesi Muhtarı Ali Ekber Binici, Güzeltepe Mahalle Muhtarı Haydar Penez, Çırçır Mahallesi Muhtarı Yusuf Gül, işlerinin sadece mühür basmak olmadığını söyleyerek birlik olma çağrısı yaptı. Eyüp İlçesi ve Mahalleleri Güzelleştirme Derneği Başkanı Ahmet Akgüzel ise bölgelerinde yapılacak kentsel dönüşüm projesinin kararını halkın vermesi gerektiğini söyleyerek, yeni bir mücadele hattının kurulması gerektiğini söyledi.
PLAN YAPARKEN HALKI DÜŞÜNMÜYORLAR
Çırçır Mahallesi Muhtarı Yusuf Gül: Bu bölgede iki bine yakın gecekondu yeşil alan içerisinde görülüyordu belediyenin planlarında. Çok uğraşmamıza rağmen bu alan yerleşime çevrilmedi. Fakir fukaranın yirmi yıldır oturduğu evin tapusunu vermediler, insanları mağdur ettiler. Büyük kentsel dönüşüm planında 6 Ekim’de ihaleye verilen bu alanda bulunan gecekondular tasviye edilmek istendi. Haliç çevresi, Baraj Yolu çevresi yeniden düzenleniyor, burası mesire alanı oluyor. Dereye denizden su pompalanacakmış, kayıklarla gezilebilecekmiş bu derelerde. Dolayısıyla buralar çok değerli oluyor. Yaklaşık 600 kişi 2000 yılından sonra yaptığı için evlerine tapu alamadılar. Dolayısıyla bunların parselleri Milli Emlak’a gitti ve Milli Emlak bunları Devlet İhale Kanunu’na göre ihaleye çıkartıp satmak istiyor. Şu an yapılan kentsel dönüşüm ihalesinden halk korkuyor, ne zaman yapılacağı konusunda tedirginiz. Şu anda bölgemizde ve İstanbul’un birçok bölgesinde üretilen konutları işçi alamaz, memur alamaz, emekli alamaz. Bölgedeki halka göre, gelire göre fiyatlar çok yüksek. Bizim yeşil alan olarak gösterilen bölge için çok çalışmamız oldu. Önerimiz şuydu belediyeye; bu bölgede yaşayan halkın tapuları hak sahiplerine veril-sin, hak sahipleri kendileri müteahhite versin, fakat kabul edilmedi. Mahallelinin faydalanacağı yeşil alan ve sosyal alan yok. Büyük de bir otopark sorunu var bölgede. Öyle ki 40 bin nüfusu olan bir mahallede sosyal alan yok. Spor kulübümüz var ama sahası yoktur. Düşünün işte 450 öğrencisi olan spor kulübünün sahası yok. Planlamayı masa üstünde yapıyorlar halka soran yok. Bu sorunların gideril-mesi için belediyenin sivil toplumla iletişimde olması gerekiyor. Mesela bu 2005 Alibeyköy Revizyon Planı’nda çok mağdur olan var. Adam hiç alakası olmayan yere yol koymuş, hiç alakası olmayan yerde yeşil alan göstermiş. Planlamalar yapılırken halkın ihtiyaçları gözetilmiyor. Halk da panik halinde elindeki alanı müteahhitlere kaptırıyor. Biz diyoruzki komşularınızla birlikte davranın tek tek hareket ederseniz hepiniz zararlı çıkarsınız, en az yarısını isteyin yapılan dairenin diyoruz. Birçok müteahhit bodrum katı daire gösterip kandırıyor insanları.
BİRLEŞİRSEK GERİ ADIM ATTIRIRIZ
Karadolap Mahallesi Muhtarı Ali Ekber Binici: Yeşil alan ile ilgili sorunlarımız yeni değil, 15-20 senedir süregelen sorunlar bunlar. Birçok insanın da mücadelesiyle bir yerlere gelindi. Tam istediğimiz yerde değil gelinen nokta fakat daha çok onların bize dayattığı şekilde gelişti olaylar. Halkı korkutup, bölmeye çalıştılar. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştılar. Kısmen bunu başardılar da. Denize düşen yılana sarılır misali bazı insanlar arazilerini bunlara verdiler. İki daire, üç daire karşılığında bunların dediklerine razı oldular. Birçok alan gitti. Geriye kalan alanlar ise Büyükşehir Belediyesi, KİPTAŞ ve TOKİ’ye ait. Bilindiği üzere 7-8 ay önce Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada, Eyüp-Karadolap’ta kentsel dönüşüm başlatılacağını söylemiş ve bunun KİPTAŞ ve TOKİ aracılığıyla yapılacağını belirtmişti. Biz bu konuşmanın görüntülerini topladık ve halka gösterdik. Halka değil ranta dayalı bir proje yürüttükleri için sorunları çözme noktasına gelemiyorlar. Bu sorunların çözülmesi ve tartışılması için halk toplantıları, sinevizyon gösterimleri düzenleyerek insanlarımızı bu konuda bilinçlendirmeye çalıştık. Daha sonra bir komisyon oluşturmaya karar verdik. Fakat bu komisyonun içerisindekiler siyasi olarak belediyeye yakınlığından dolayı insanları bölmeye çalıştılar. Yaptığımız toplantının ertesi günü bize danışmadan belediye başkanıyla görüşmeye çalıştılar. Oysa bizim amacımız siyaset yapmadan halkı aydınlatmaktı. Tepkimizi dile getirmek için Çırçır, Karadolap ve Alibeyköy halkı olarak belediyeye yürüdük, yaklaşık 2 bin kişi vardı yürüyüşte. Muhtarlar da katılacaktı ama doğru olmaz diyerek katılmadılar. Ben belediye başkanı ile görüşmemizde ‘Sen militan mısın?’ dediğinde ben de ‘Olmam gereken yerdeyim’ dedim. Kendi konuşmasını insanlara izlettiğimizi, gizli kapaklı işler çevirmediğimizi söyledim. Biz bu meselenin ancak birleşerek ve kararlı bir şekilde karşısında durursak geri adım attırabiliriz. Öncelikle muhtarlar olarak birlik sağlamalıyız. Halkın yanında rantçıların karşısında durmalıyız. Ben kendi adıma halkın yararına olmayan hiçbir uygulamayı kabul etmeyeceğim. Halkın barınma hakkına bir saldırı olursa da sokağa da dökülürüz, kepçenin önüne de dururuz, hukuki olarak da gerekirse AİHM’ye kadar da götürürüz davamızı. Muhtarlık sadece mühür basmak değildir benim için. Birlik olmazsak bu sorunların altından kalkmamız mümkün değil. Parçalayıp, yalnız bırakıp halkın gözünü korkutarak yapmak istediklerini yapıyorlar.
GECEKONDULARI ARAR OLDUK
Eyüp İlçesi ve Mahalleleri Güzelleştirme Derneği Başkanı Ahmet Akgüzel: Kentsel dönüşüm sorunu sadece bölgemize has bir sorun değil. İstanbul genelinde bir sorun. Bölgemizde yapılacak olan kentsel dönüşüm projesi kararını burada yaşayan halk vermeli. Özetle şöyle söyleyelim il yerleşim yerlerinden biri 2007’de açıldı. Tapuların alınması üzerine çağrılar yapıldı pankartlarla. Hisseli tapuları vermesi gerekirken bunu bile vermiyorlar. Gerekçe olarak‚ tek tek vermeyeceğiz ada olarak gelin’ diyorlar. Vatandaşlar ada olarak da birleşiyor. Bu sefer ’Biz birşey düşünüyoruz’ diyorlar. Vatandaşları güç durumda bırakıp olabildiğince de mağdur ettiler. Yapılacak çalışmalar bireysel değil, toplumsal bir çalışmadır. ’Ben yaptım benim dediğim olacak’ dediklerinde ortaya rant çıkıyor. Bayramoğlu bunun en büyük örneği. Bizim talebimiz eğer kentleşme olacaksa bu dokuyu bozmadan, burada yaşayanları da içine katarak, önerileri alınarak yapılması, yerinde dönüşümün yapılması. Burada yıllarca yaşamış, emek harcamış insanlardan kaçırarak, gizli saklı işler çevrilmesin. Aslına bakarsanız kentsel dönüşüm dediler, gecekonduları yıktılar bina diktiler. Şimdi o gecekonduları arar olduk. Gecekonduların az da olsa önünde bir bahçesi olurdu, insanlar oturur sohbet ederlerdi. Şimdi yapılan binalarda ne otopark var ne de çocukların oynayabileceği yeşil alan var. Yerinde dönüşüm de desen böyle olmaz. Yani dönüşüm dedikleri şey aslında toplumdan kaçırılan rant üzerine düşünülen bir durum. Yasal olarak yapacağız diye yasaya sığınarak halkı yerinden etmekten başka bir şey değil bu.
VERİLEN SÖZLER TUTULMUYOR
Güzeltepe Mahalle Muhtarı Haydar Penez: Kentsel dönüşüm deyince insanların tüyleri diken diken oluyor. Maalesef devlet tarafından insanlara verilen sözler yerine getirilmiyor. Belediye başkanı, adayıyken ‘Ben kentsel dönüşüme karşıyım’ diyen Remzi Aydın, başkan seçildikten sonra ‘Ben bu işe kellemi koyarım’ diyor. Biz bu tehlikeleri yıllar önce sezmiştik. Güzeltepe, Çırçır, Akşemsettin, Karadolap, Yeşilpınar’ın bir kısmı ve Alibeyköy merkez olmak üzere buralarda ciddi bir rantın döndüğünü daha önceden görmüştük. Buralarda yaşayanların arazilerini yeşil alan adı altında kamulaştırıp sonradan imara açarak çok ciddi bir rant sağladılar. Madem yeşil alan ilan ettin, niye park yapmak yerine toplu konut bilmem ne adı altında tekrardan imara açtın? Madem imara açacaktınız da buradaki mülk sahiplerini neden gönderdiniz? Eğer gerçekten bu insanlara iyilik etmek istiyorsanız tapusunu verin, halk kendisi yapsın. Bildiğimiz kadarıyla bu bahsettiğimiz mahalleler büyükşehir tarafından ihaleye çıkartıldı ve özel bir şirkete peşkeş çekildi. Özellikle büyük araziler üzerinde ciddi plan değişiklikleri yaptıklarını duyduk. Düne kadar verdikleri vaatlerle bugün söyledikleri aynı değil.
TEK TEK BİR ŞEY YAPAMAYIZ
Bayramoğlu Mahallesi’ne sözde hastane yapacaklardı, Vakıf üniversitesi gelecekti. Torunlar İnşaat’a verdiler. Biliyorlar ki bizim halkımız okul ya da hastane denilince fazla itiraz etmiyor, onlar da bunu kullanıyorlar. Hasdal Kışlası’nın içindeki 60 bin dönümlük arazinin 2 bin dönümünü imara açmak için büyükşehir belediyesinin meclisinden onaylayıp geçirdiler. Ben yerinde dönüşüme razıyım halk da bunu istiyor. Adil bir kentsel dönüşüm olsun herkes kendi yerinde kalsın. Bunların imar projelerinde bir sorun var. Bunların derdi fakir, fukarayı şehrin dışına itip birbirinden kopartmak, sonra da lüks siteler yaparak varlıklı olanlara buraları hediye etmek. Vatandaşın lüks sitelerin aidatını bile verecek gücü yoktur, bunu çok iyi biliyorlar. Bizim halkımız evinin önünde oturup sohbet etmeyi sever, sitelerde bu olmuyor. Yine mahallesinde, evinin önünde düğününü, nişanını yapardı. Cenazesi olur hep birlikte kaldırırlardı. Ama sitelerde oturanlar karşı komşusunu tanımıyor. Bu kentsel dönüşüm bahanesiyle halkımızı kendi kültüründen uzaklaştırıyorlar. Bunlara karşı özellikle Alibeyköy bölgesindeki muhtarlar bir araya gelmeli, sivil toplum kuruluşlarıyla da birlikte hareket ederek kamuoyu oluşturulmalı, yoksa tek tek yapabileceğimiz hiç bir şey yoktur. Yasalar elimizi kolumuzu bağlıyor. Vakit geç olmadan bir araya gelmeli bu rantçılara karşı, yerimizi, yurdumuzu birlikte savunmalı, kültürümüze birlikte sahip çıkmalıyız
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Salih Yılmaz, İzmir’de yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının yeterli olmadığını söyledi.
İzmir’de, depreme dayanıksız yapı stoğuna sahip, zemini sıkıntılı bölgelerin olduğunu anlatan Yılmaz, İzmir’in kentsel dönüşümde yavaş ilerlediğini belirtti.
Yılmaz, bir takım çalışmaların yapıldığını ancak yeterli olmadığını dile getirirken; İzmir’deki problemin diğer şehirlere oranla daha büyük olduğuna dikkat çekti, çözüm önerisi sundu.
Kentsel dönüşüm konusunda çok ciddi teşvik ve vergi avantajları sağlandığını vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, binası zaten depreme dayanıklı olan vatandaşlara da ek teşvik verilebileceğini kaydetti. Doç. Dr. Yılmaz, “Deprem sigortasında, depreme dayanıklı ya da dayanıksız ayrımı yapılmadan her binaya aynı prim yükleniyor. Örneğin kaza riski daha yüksek olan sürücüler daha çok kasko öder. Depreme dayanıklı binaların prim yükü azaltılırsa, bu da vatandaş için ayrı bir teşvik edici unsur olur” dedi.
“GECEKONDU SORUNU YERİNDE DURUYOR”
Doç. Dr. Yılmaz, yıllardır şehrin gecekondu sorununun yerinde durduğunu belirterek şöyle konuştu: "Kentsel dönüşüm daha çok gecekonduları dönüştürme şeklinde yol alıyor. Kentsel dönüşümde; bir- iki katlı binaları yıkıp, yerine imar planları el verdiğince çok katlı bina yapmak şeklinde bir yaklaşım gelişti. Asıl problemli olan sahil bölgeleri yerinde duruyor. Gecekondu da problem ama onlar az katlı bina. Asıl büyük can kayıplarını, yüksek katlı binaların olduğu bölgelerde bekliyoruz. Buralarda yapılan bir şey yok. İzmir yapılaşma olarak da çok sıkışmış durumda. Sahil şeridinin etrafı dağla çevrili ve dar bir bölgede yapılaşma oluyor. Bu anlamda kentsel dönüşümü planlamak çok zor. Devletin bu konuda ciddi bir iradesi var. İnşallah bir an önce hayata geçer.”
GÖKDELENLER BÖLGESİ YANLIŞ SEÇİM
İzmir’in yeni kent merkezi olarak planlanan Bayraklı ilçesinin zeminine de dikkat çeken Doç. Dr. Yılmaz, bölgenin kötü bir zemin profilinin olduğunu belirtti. Doç. Dr. Yılmaz, bunun; Gökdelenler Bölgesi olarak anılan Bayraklı’ya yapılan tüm yapıların kötü olduğu anlamına gelmediğini de vurgulayarak şunları söyledi:
“Gökdelen tasarımı üst düzey mühendislik gerektirir. Temenni ediyorum ki bu yapılar için üst düzey hizmet alındı. Depreme dayanıklılığı anlamında yapı denetimi kanunu çerçevesinde ciddi analiz, denetimler yapılmıştır. Ancak seçilen bölge, zemin olarak çok kötü. Ekonomik sebeplerle, merkezi olması açısından seçilen bu bölge yerine, şehrin başka bir alanı seçilseydi daha iyi olabilirdi.”
“RADİUS" PROJESİ GEÇERLİLİĞİNİ KAYBETTİ
İzmir’de meydana gelebilecek deprem zararlarının tespitini ve bu zararların azaltılmasına yönelik tedbirlerin belirlenmesini içeren 1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi tarafından hazırlanan Radius projesine değinen Doç. Dr. Yılmaz, “O günden bugüne o çalışmanın geçerli olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü bina stoğu çok değişti. Boş arsalara yapılan yeni binalar ve bu konuda gelişen yeni bilimsel teknikler var” dedi.
“SAHİL BANDI TEHLİKEDE”
Özellikle sahil şeritlerindeki ve körfeze yakın dolgu bölgelerdeki binaların durumunun daha tehlikeli olduğuna işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, bunun genel olarak Türkiye’deki binaların ortak problemi olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Yılmaz, “Özellikle sahil bölgesindeki pek çok binada beton dayanımları kötü olduğu için, binaların demirleri paslanmış durumda. Beton kötü olunca, zamanla demir eriyor. Betonu kötü, demiri paslanmış bir binada kendinizi güvende hissedebilir misiniz?” diye konuştu.
Resmi verilere göre 20 yılda 7 milyon bina kentsel dönüşümle birlikte yenilenecek. Toplam riskli bina sayısı 2014 verilerine göre yaklaşık 570 bin. Bu binaların geçtiğimiz yıl içinde 12 bin 500 adedi yıkılmış. Çalışmalar gösteriyor ki, deprem riski içinde olan binalarda yaşayan insan sayısı 1.5 milyonu geçmiş. Sorun büyük ve hızla çözüm istiyor. Lakin, “kentsel” değil “parsel” bazında yapılan dönüşüm, mahalle aralarında tek bina yıkıp emsale göre yükselmek sorunları çözmek bir yana, maalesef arttırıyor.
KADIKÖY KONUNUN MERKEZİNDE
İstanbul’da dönüşümün en önemli duraklarından Kadıköy’de 30 bin 600 bina var ve bunların yalnız yüzde 10’u depremden sonra, yeni yönetmeliğe göre yapılmış. Konutların yüzde 90’ı ise mühendislik hesapları olmadan inşa edildiği için bunların da yüzde 45’i acil olarak yıkılmalı.
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tavukçuoğlu, Kadıköy’de dönüşüm için 872 ruhsat başvurusu yapıldığını, 2015’te bu rakamın 1000’e yükseldiği belirtirken bunun yılda ortalama 1000 şantiye anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Bir yandan şehir şantiyeye dönüyor, diğer yandan çözüm emsal artışı olarak sunuluyor. İnşaatlar bitince sonuçtan memnun kalacak mıyız? Sağlam binalarımızla yaşanmaz bir kent mi bekliyor bizi? Çocuklar, yaşlılar, gençler için özel alanlar, engelliler için duyarlı kaldırımlar, araçlar için çözüm, emsale bağlı artan yoğunluğa cevap verecek yollara ne oluyor? Parsel bazında emsale bağlı kat artışı “kentsel dönüşüm” değil, “kentsel dönüşememek” anlamı taşıyor!
EMSAL SORUNSALI
Dönüşümün en önemli sıkıntılarından biri parsel bazında yapılması. Kentsel dönüşümün başlamasından bu yana geçen 2 yıllık süreçte 300 parselde kentsel dönüşüm projesine imza atmasına rağmen Mimar Ahmet Erkurtoğlu, aynı parselde bulunan 10 katlı binayı yıkıp yerine 12 katlı yeni bir bina yapmanın kentsel dönüşüm olmadığına, Kadıköy’de ikamet
edenlerin sayısının artacağına, dolayısıyla insan ve araç trafiğinin artışına ama bu artışa cevap verecek altyapı, yol, yeşil alanlar ve rekreasyon alanlarının bırakılmadığına dikkat çekiyor.
Önceden yangın merdivenleri, balkonlar dahil 2.07 bir emsal söz konusu iken yüzde 20’lik artışla 2.48’e çıkan emsalde balkon ve merdivenler de hariç tutulmuş. Bu da hızlı emsal artışı ile yoğunluğu artırıyor. Oysa parsel büyüklüğü ve emsal ilişkisi bir plan dahilinde mutlaka kurulmalı. Ada bazında dönüşüm ele alınmalı ve yeşil alanı, otoparkı ile boşaltma yapılıp, boşaltılan alandaki hak diğer parsellere eklenerek “emsal transferi” yapılabilir.
Bu planlamalar sürdürülebilir bir kent için ve deprem beklentisi olan İstanbul için nefes alma noktalarını ve kaçış alanları olacaktır. Aynı parselde 10 yerine 12 kat yaparak sorunları çözemeyeceğimiz net!
Hızla yenilenen kent hayatının getirisi olan kentsel dönüşüm artık İş Bankası'nın sağladığı Kentsel Dönüşüm Kredisi ile artık daha kolay. İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyası ile konut kredilerinde yıllık %4, işyeri kredilerinde ise yıllık % 3 daha düşük faiz oranı uygulanıyor.
İş Bankası yine yüz güldüren bir kampanyaya imza attı. İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredilerinde ilk başvuruları alan ve bu kapsamnda en çok kredi kullandıran banka olarak kredi taleplerinize en uygun ve hızlı çözümler üretiyor. İnternet üzerinden duyurduğu Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyası kapsamında İş Bankası kentsel dönüşümde de yanınızda.
Kentsel Dönüşüm Kredilerinde devlet desteği sayesinde konut kredilerinde yıllık %4, işyeri kredilerinde ise yıllık % 3 daha düşük faiz oranı uygulanır. İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyası detaylarına göre, enerji verimli binalarda, yeni konutun "Enerji Kimlik Belgesi"nde yazan enerji sınıfı B ise yıllık %4,5; A ise yıllık %5 faiz desteği uygulanıyor. İşyeri kredilerinde ise Enerji Kimlik Belgesi'nde yazan enerji sınıfı B ise yıllık %3,5; A ise yıllık %4 faiz desteği uygulanıyor.
İş Bankası Kentsel Dönüşüm Kredisi Kampanyasından riskli binalarda veya riskli alanlarda taşınmazı bulunan Mülk Sahipleri ile bu taşınmazlarda ikamet eden kiracılar, binalarını yeniden inşa etmek, yeni bir konut/işyeri satın almak veya mevcut binalarını güçlendirmek için faydalanabiliyor.
İş Bankası ile Kentsel Dönüşüm Kredisi ile faydalanacağınız avantajlardan sadece birkaçı:
• 24 aya kadar ana para ödemesiz dönem
• Riskli Yapı Raporu düzenlemeye rapor ücreti indirimi
• Kentsel Dönüşüm Destek Paketi (taşınma masrafı, kira masrafı, depozito ödemesi vb. ihtiyaçlar)
• Müteahhitlerden inşaat tamamlanma garantisi
Kentsel dönüşüm harekerine 216 Yapı da katıldı. Türkiye’nin çürük binalardan kurtulması için kendilerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getireceklerini belirten 216 Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Bilent Dündar, “Kentsel dönüşümün en iyi şekilde yapılabilmesi için tüm inşaat firmalarına büyük görevler düşüyor. Biz de adeta sosyal bir sorumluluk olarak gördüğümüz dönüşüm projelerine hız verdik. Daha güzel yarınlar için 2016’da tüm tarafların ortak paydada buluşacağı ve hak kaybının olmayacağı dönüşümlere imza atacağız ve mutluluğa adeta tuğla öreceğiz” dedi.
Herkesin yüzü gülecek
Dönüşüm projelerinde amaçlarının tüm hak sahiplerini memnun etmek olduğuna da dikkat çeken Dündar, “Hak sahipleri ile masaya oturduğumuzda aklımızdan bir tek şey geçiyor. O da memnuniyet. Biz hak sahiplerinin yüzü masadan kalkarken gülsün istiyoruz. Kazan kazan modelinde şimdiye kadar yaptığımız kentsel dönüşüm görüşmelerinde de hak sahipleri masadan hep gülerek kalktı. İlk kentsel dönüşüm projemiz Kozyatağı’nda yükselecek. Dönüşümde doğanın korunmasına da büyük hassasiyet gösteriyoruz. Nitekim Kozyatağı proje alanımızda bulunan asırlık ağaçları korumaya aldık” şeklinde konuştu.
Bu yıl 3 projeyi dönüştürecek
Üç kentsel dönüşüm projesinde hak sahipleriyle anlaştıklarını aktaran Bilent Dündar, Kozyatağı’nda mahalle konseptini yaşatacaklarını söyledi. Dalyan, ultra lüks ve deniz manzaralı bir proje olarak tasarlandı. Dündar, Taşdelen’de ise kalite ve konfordan ödün vermeden uygun fiyatlı konut yapacaklarına dikkat çekti. Kozyatağı’nda yükselecek 216 Bahar projesi 16 kattan ve 58 daireden oluşacak. Burada 2+1 dubleks, 3+1, 3+1 dubleks, ve 4+1 dubleks tipinde büyük daireler olacak. Dalyan projesi 12 bin metrekare alanda iki blokta 54 daire şeklinde inşa edilecek. Daire tipleri 2+1, 3+1 ve 4+1 olarak değişkenlik gösterecek. Taşdelen’de ormanın yanı başında inşa edilecek proje ise 4 blok 2+1 ve 3+1 daire tipinde toplam 176 konuttan oluşacak.
Yeni görüşmeler var
En büyük sermayelerinin güven olduğunu dile getiren Bilent Dündar, kentsel dönüşümde ise güvenin çok daha fazla öne çıktığını söyledi. Hak sahipleriyle yaptıkları anlaşmada hak sahiplerinin kendilerine güvendiğini belirten Dündar, “Karşı tarafa verdiğimiz güven bize yeni dönüşüm talebi olarak yansıyor. Birçok site veya apartman sakini bizi de dönüştürün diyor. Tüm talepleri değerlendiriyoruz” bilgisini verdi.
Kentsel dönüşümün tüm hızıyla devam ettiği Üsküdar'da, Yavuztürk'ten sonra ikinci kentsel dönüşüm ofisi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde açıldı. Açılış töreninde vatandaşlara etli pilav dağıtıldı.
Üsküdar Belediyesi, ilçedeki Kentsel Dönüşüm konusunda çözümü hızlandırmak için ikinci dönüşüm ofisini açtı. Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'ndeki dönüşüm ofisi açışına Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, muhtarlar ve mahalle sakinleri katıldı. Başkan Türkmen açılışta vatandaşlarla yakından ilgilendi.
Kentsel Dönüşüm Ofisinin açılış konuşmasını yapan Başkan Türkmen, "Kentsel Dönüşümü ertelemek için önümüzde bir engel kalmadı. Önümüzdeki en büyük engel imar sorunuydu. Bize her gittiğimiz toplantı da 'bizim imar işleri ne olacak' diye sorular soruyordunuz. Seçim öncesi size vaatlerde bulunduk. Biz bu sorunu çözeceğiz dedik. Şimdi ise kentsel dönüşüm Üsküdar'da olacak. Boğaz bölgesinde bu iş tamamdır diye ben size söz verdim. Ben şimdi size Belediye Başkanı sıfatıyla 19 Kasım günü alınan kararlara göre söylüyorum. Bu bölgede imarla ilgili bir problem yoktur. Bu bölgede ki problem artık imar değildir. Bu alanın değeri ve imarı bire beş oldu. Bu alan 0,3 emsaldi, 1,5 emsal oldu" dedi.
Başkan Türkmen'in konuşmasının ardında, protokol üyeleri ve mahalle sakinleri ile birlikte ofisin kurdele kesim töreni yapıldı. Ofisi inceleyen başkan Türkmen, mahalle sakinleriyle kentsel dönüşüm hakkında sohbet etti.
"MAHALLEMİZ GÜZEL BİR YER HALİNE GELECEK"
Mahalle sakinlerinden Osman Hayta, kentsel dönüşüme destek verdiklerini söyleyerek, "Dönüşümle ilgili bilgileri almaya geldik. Başkanımın da dediği ailemiz biraz kalabalık. Burada olmayan kardeşlerim ve ailem var onlarla konuşacağım. Eğer şartlar oluşursa tabi ki memnuniyetle topluma ayak uydurmak için buradayız. Yaşadığımız alanda ulaşım sıkıntılı, alışveriş sıkıntılı yani başka yerlerde olanları görünce imreniyoruz. Biz bu imkanların bizim de olmasını istiyoruz. Eğer ki şartlar oluşursa memnuniyetle evet deriz" diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy mahallesinde 5 daire ve 1 dükkanı olduğunu dile getiren Gülfidan Acar, "Eğer ki istediğimi verirlerse kentsel dönüşüm istiyorum. Kentsel dönüşümün gelmesiyle beraber gecekondulardan kurtulacağız. Bizim mahallemiz güzel bir yer haline gelecek. 1975 yılında buraya geldik ve kendimiz biriktirip ellerimizle yaptık" şeklinde konuştu.
Sultangazi Cumhuriyet Mah.den yeni bir zafer daha. TC Istanbul 8.İdare Mahkemesi ; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 24.03.2014 -22.04.2014 tarihlerinde askıya çıkarılan 1/5000 ölcekli Nazim Imar Planını ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarını Sultangazi İlçesi Cumhuriyet Mahallesi,Siteler Mevkii lehine 13.11.1015 tarihinde oybirligi ile iptal etmiştir. Mahkemenin verdiği bu kararın Fikirtepe dahil, tüm Turkiye`ye emsal olma ihtimali yüksek ...
Sultangazi Cumhuriyet Mah.den yeni bir zafer daha. Mahkemenin verdiği bu kararın Fikirtepe dahil, tümTurkiye`ye emsal olması bekleniyor ... Mahalle 6 subat 2013 te Bakanlar kurulunca afet riskli alan ilan edildi. Ancak mahalleli, afet riskli alan iptali ve yürütmeyi durdurma talebiyle dava açtı. Danıştay bu davaya ilişkin yakın bir zamanda yürütmesini durdurmuş ve Bakanlığın temyiz yolunu kapatmıştı. TC Istanbul 8.Idare Mahkemesi'nin verdiği son karar da Plan iptal Davasının sonucudur... Kararla etkienen alan içerisinde ki Mahallede binaların oturum alan büyüklüğü 30 bin metre karelik bir alanı kapsamaktadır. Yol bahçe ve park alanlarının topamı ise 155 bin metre karedir.Toplam alan 185 bin metrekaredir. Alanda 116 adet bloktan olusan ,1168 adet tapulu ,imarlı, iskanlı ve ruhsatlı 1168 adet daire bulunmaktadır. Konum olarak, otaban ve tramvay bitişiğinde yeni yapılan metro istasyonu yanında özel bir yerleşim alanıdır. Bu alan içerisinde ortalama 5 bin civarında mahallelinin kendi diktikleri 27 yıllık ağaçlar da bulunmaktadır.
Mahalle sakinleri; Nazim Imar Planlarının belli bir bölge için yapılamayacağını , Uygulama İmar Planlarının da belli bir alan için yapılamayacağını, aynı zamanda plan değisşkliğinin bölgedeki nufus yoğunluğunun iki katına çıkardığını, planlı bir alanın riskli alan ilan edilmesiyle o alanda plan tadilatı yapilması arasında doğrudan bir bağ olmadığını,dava konusu plan değişikliğinin amacının planda açıklanmadığını ,plan değişikliğinin bilimsel ve nesnel gerekcelere dayanmadigini , kamu yararına uygun olmadığını , 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına aykırı olduğunu ,yapılan plan tadilatının çevre ile uyumlu olmadığını , bu bölgede yaşayan insanların hayatını olumsuz yönde etkileyeceği iddiasıyla iptal istemiyle davayı açmıştı. Mahkemece atanan bilirkişi raporunda şunlara yer vermistir: Istanbul ili Sultangazi Ilcesi Cumhuriyet Mah.Siteler Mevkii nin toplu konut alanı olduğu, 775 Sayılı Yasa dahilinde yapılan arsa tahsisleri ve kurulan yapı kooperatifleri yoluyla inşa edildiği ,iskan ruhsatlarının alındığı , öte yandan teknik altyapı bağlamında fiziki olumsuzlukların yaşanmadığı ,sağlıklı ve estetik bir kentleşmenin halihazırda sağlanmış olduğu , ozellikle açık ve yesil alanların mekan kalitesini saglayıcı nitelikte olduğu yerinde yapılan incelemede görülmüş ,fotograflarla da tespit edilmiş olduğu ,dava konusu planlar incelendiginde bölgenin nüfus yoğunluğunun arttırılması ve artan nufusa paralel olarak sosyal ve teknik altyapı yetersizliğine neden olunmasını ,mevcutta yasal olarak teşekkül etmiş mekan kalitesi İstanbul geneli ile kıyaslandığında oldukça yüksek açık ve yeşil alanla desteklenmis bir dokuyu neredeyse iki katı nüfus yoğunluğu tanımlayarak sosyal ve fiziksel dokuyu tamamen değiştirmeyi zorunlu kılan sebebleri oluşturmadığı ve risklerin azalmasına yönelik bir tedbir içermediğinin anlaşildığı ,yakın çevresiyle ele alınmadan sadece riskli alan sınırları dahilinde hazırlanmış parçacı bir planlama calışmasının ilgili mevzuatta geçen nazım plan tanımı ile uyumlu olmadığı üstelik aynı anda onanarak üst ölçekli plan kararının `` mahalle sakinlerince degerlendirilmesine `` olanak tanımadan onaylandığını , yeni plan sonucu oluşacak nüfus artışının bölge bütünlüğünün yeşil alan ,spor alanı ,sağlık ...vb donatı alanlarının dengesinin bozulacağı düşünülmektedir. Tem otoyolu cevresinde nüfus ve yoğunluk artırıcı kararlar dava konusu plan değişikliğinde olduğu gibi ulaşım çözümlerini içermeyen plan değişiklikleri TEM Otoyolunun mevcut yoğunluğunu olumsuz yönde etkileyecek olduğu ,plan değisikliği ile oluşacak imar artışı cevre yapılaşma koşulları üzerinde bir emsal oluşturacak,dava dışı kalan alanlar içinde imar artış talebi doğuracaktır. Bu nedenlerle dava konusu plan değişikliğinin yoğunluk ulaşım ,çevresel etkiler ,yapılaşma ,sosyal donatı gibi unsurlar açısından olumsuz etkiler oluşturacak nitelikte olduğu ,söz konusu riskli alan ilanının hangi kriterlere göre ,hangi yöntemlerle yapıldığına dair herhangi bir açıklama ve bilimsel değerlendirme bulunmadığı ,tasarım projesi adı altında ikincil bir işlemin plan notlarında düzenleyici olarak tanımlanması, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına ve yürürlükteki mevzuata aykırı olduğu tespit edilmistir. Açıklanan nedenlerle 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının dava konusu parseller yönünden iptaline ,yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin de davalı idareden alınarak davacı vekiline verilmesine Danistay`a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile 13.11.2015 tarihinde karar verildi.
“2016 yılında 2015’teki kayıplar kapatılabilir. Bu yıl, daha çok kentsel dönüşümedayalı geliştirmelerin yoğun yaşandığı dönem olacak.” Bu görüş, EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı’ya ait.
“Vergi yükü artabilir”
2016 yılıyla ilgili öngörülerini açıklayan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2016 yılında eylem planıyla gelmesi beklenen değişikliklerin sektörde bazı taşları oynatacağını söyledi. Ayrıca gayrimenkule yatırım yapanları vergi yüklerinin artabileceğine dikkat çekti.
Hükümetin eylem planında gayrimenkulü ilgilendiren önemli maddeler olduğuna değinen Yazıcı, “Gerek imar artışlarından vergi alınması planı gerekse vergilendirmedeki değişiklikler gayrimenkul sektöründe bakış açılarını ciddi şekilde değiştirecek. Eylem planına göre ticari kazançlarda istisnalar kalkıyor, gayrimenkul edinimde vergi istisnası süreleri değişiyor. Bu değişiklikler konutu ‘yatırım aracı’ olmaktan çıkarmaya doğru gidiyor. Arsa sahiplerinin kendi arsalar üzerinde inşaat yapması durumunda da ticari kazanç hükümlerine tâbi olacak.” dedi.
2012’de çıkan kentsel dönüşüm yasası hala soru işaretleri barındırıyor. 20 yılda 6.5 milyon konutun yenilenmesi hedefi ile başlayan dönüşüm hamlesinde amaç riskli yapıların en kısa sürede yenilenmesi olarak açıklandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sürecin hızlanması için kentsel dönüşüm projesi üstelenen müteahhitlere harç vevergi teşviki uygulamaya karar verdi. Dönüşüm alanları noter harcı, tapu kadastro harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf tutuluyor. Dönüşüm kapsamında yapılan yeni evler 150 metrekareden küçük olması şartı ile yüzde 1 KDV ile satılıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sağlanan vergi avantajının Maliye Bakanlığı engeline takıldığı belirtiliyor. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgiye göre Maliye Bakanlığı vergi avantajını daraltıyor. Maliye’ye göre kentsel dönüşüm alanında riskli yapı kadar alanda avantaj sağlanırken, yapılan fazla inşaat için harç ve vergiler isteniyor. Evlerin 3. şahıslara satışında da KDV avantajının olmaması gerektiği belirtiliyor. Maliye oluşan yeni yapıların inşaat firmaları tarafından üçüncü kişilere satışı aşamasında istisnanın uygulanmaması gerektiği görüşünde. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Maliye kararlarının örtüşmediğini belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri şartların netleşmesini istiyor.
Yasanın açık olmasına karşın uygulamalarda sorun yaşandığını belirten Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Yasa geniş bir muafiyet ve vergi kolaylığı getirdi ancak Maliye Bakanlığı bu konuda yasayı daha dar yorumlayarak bu muafiyet ve vergi ödemeleri konusunda hak sahipleri ve müteahhitler aleyhine uygulama yapıyor. Maliye Bakanlığı göndermiş olduğu özelge ile avantajları sınırlandıyor” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kararları ile Maliye Bakanlığı’nın kararlarının örtüşmediğini belirten Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik ise, “Yasanın söylemi çok açık ama uygulamada bir belirsizlik var. KONUTDER, GYODER, İNDER, MÜSİAD VE İTO yetkilileri olarak geçtiğimiz aylarda Gelirler İdaresi yetkilileri ile bir araya geldik ve bu konu üzerine çalıştık. Araya seçimler girince süreç netleşmedi. Yasadaki nihai kararı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı almalı, Maliye ise buna göre pozisyon belirlemeli. Teşvik ve muafiyetler Vergi İdarelerince ‘birilerine menfaat sağlanıyor’ gözüyle daraltıcı yorum yapılarak ele alınmamalı” dedi.
Maliye’nin sadece riskli evde oturanlar için KDV avantajı sağlamasının doğru olmadığını belirten Çelik, bunun müteahhitlerin satışını yavaşlatacağını ve kentsel dönüşümün finansmanına zarar vereceğini ifade etti. İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım ise, “Riskli yapı 30 bin metrekare, yeni inşaat 60 bin metrekare ise fazla alan için muafiyet olmaz. Oluşan artı değer için harç istenmesi normal” dedi. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun ise KDV uygulamalarının sektörde haksız rekabet yarattığını belirtti.
Ali Güvenç Kiraz, hak sahipleri ve müteahhitler tarafından açılan davalarda Vergi Mahkemeleri’nin muafiyetin yasada öngörülen şekilde uygulanması yönünde karar verdiğini söyledi.
Gemlik Belediyesi'nin Cihatlı Mahallesi'nde yapacağı 970 konutluk projehakkında ilçe başkanları ve belediye meclis üyelerine bilgi veren Belediye Başkanı Refik Yılmaz, projesi tamamlanmak üzere olan bu toplu konut projesinin ihalesinin önümüzdeki günlerde gerçekleşeceğini söyledi. Nisan-mayıs ayları gibi temelinin atılabileceğini vurgulayan Yılmaz, toplu konut için ilçede 16 binin üzerinde bir talepgeldiğini hatırlattı.
Proje hakkında ilçe başkanları ve belediye meclis üyelerinden görüş isteyen Yılmaz, "Belediyeye başvuran 16 binin üzerindeki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını da göz önüne alarak, kentsel dönüşümü alanlarını hep birlikte planlayalım" dedi.
Yaklaşık 4 saat süren Kentsel Dönüşüm Zirvesinden olumlu kararlar alındığı ifade edildi. Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, ilçenin geleceğini ilgilendiren bu tür önemli konularda iş birliğine ve fikir alışverişine dayalı bu tür organizasyonları devam ettireceklerini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentsel dönüşüm kira yardımı bedellerinde 2016 yılı itibariyle yeni bir düzenleme yapmaya hazırlanıyor. Büyükşehirlerde kira yardımı bedellerinin 790 liraya çıkması bekleniyor. İşte 2016 kentsel dönüşüm kira yardımı tutarları
6,5 milyon riskli binanın yıkılacağını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kentsel dönüşüm çalışmaları devam ederken, kentsel dönüşüm kira yardımı miktarlarında yeni bir düzenleme yapmaya hazırlanıyor. Kentsel dönüşüm kapsamında evi yıkılanlara 18 ay boyunca kira yardımı uygulaması 2016 yılında da devam edecek. Star gazetesi'nde yer alan habere göre, ev sahiplerine ilçe, il ve büyükşehirlerde yaklaşık 500 ila 800 Türk lirası'na yakın bir miktarda kira yardımı yapılacak. İlçe ve nüfusu az olan şehirlerde 2015 yılında 455 lira olan rakamın yaklaşık 500 liraya, İstanbul, Ankara ve İzmir'de ise 735 TL olan rakamında 780-790 liraya çıkması hesaplanıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşüm kapsamında aldığı 'riskli alan' kararlarından biri daha Danıştay'dan döndü. Danıştay, Gaziosmanpaşa, Sultangazi ve Güngören'in bazı mahallelerinde verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından, 'Pendik'in en prestijli' mahallesi olarak tanımlanan Batı Mahallesi'nin 465 konutu kapsayan kısmı için de benzer gerekçelerle yürütmeyi durdurma verdi.
645 KONUTU KAPSIYORDU
6306 sayılı Afet Yasası ile "riskli alan" ilan edilen mahallelerde 'yürütmenin durdurulması' kararına bir yenisini daha eklendi. Danıştay 14. Daire, Pendik Batı Mahallesi'nde 465 konutun 2013 yılında riskli alan ilan edilmesine karşı açılan davada, itiraz yolu kapalı olmak üzere yürütmeyi durdurma kararı verdi. Geçtiğimiz günlerde Gaziosmanpaşa'nın dört mahallesi ve Güngören Tozkoparan ile Sultangazi Cumhuriyet mahallelerinde de 'riskli alan' kararlarına yürütmeyi durdurma ve iptal kararları gelmişti.
'TEKNİK RAPOR, KANITLAYICI NİTELİKTE DEĞİL'
Danıştay 14. Daire, oybirliği ile aldığı kararda, riskli alan kararına dayanak oluşturan Pendik Belediyesi'nin hazırladığı teknik raporu 'kanıtlayıcı' bulmadı. Raporda bahsi geçen '465 adet yapının yüzde 87'sinin 2000 yılı öncesinde deprem statüsüne uygun yapılmadığı' tespitinin 'herhangi bir teknik inceleme yapılmadan' alındığı belirtildi. Danıştay, kararda Anayasa'nın 'Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması', 'Mülkiyet hakkı' ve İnsan Hakları Sözleşmesinin 'Mülkiyetin Korunması' maddelerine de atıfta bulundu.
DANIŞTAY'DAN BENZER GEREKÇELERLE İPTAL
Danıştay, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın aldığı riskli alan kararlarını benzer gerekçelerle iptal ediyor. Güngören'e bağlı Tozkoparan Mahallesi ile ilgili riskli alan kararında da Danıştay "Yapıların hangi yönlerden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bir bilgi içermediği ve koşulların detaylı bir teknik raporla oluşturulmadığı sonucunaö varmıştı. Öte yandan Danıştay, Gaziosmanpaşa'nın Yıldıztabya, Mevlana Mahallesi, Pazariçi ve Karayolları mahalleleri ile ilgili alınan yürütmeyi durdurma kararında, “Alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, kanunun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır" ifadelerine yer vermişti.
3 KEZ PLAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI, HEPSİ YARGIYA TAŞINDI
Bakanlar Kurulu'nun aldığı 'riskli alan' kararını yargıya taşıyan Batı Mahallesi Dayanışma Derneği (BMDD)'nin başkanlığını yürüten Erol Ercan, oybirliği ile alınan karara itiraz yolunun kapalı olduğunun altını çizdi. Konuyla ilgili sürekli plan değişikliğine gidildiğini vurgulayan Ercan, “İptal kararından önce, mahkemeden daha ileri adımlar atmamızı sağlayacak bir karar çıktı. Konuyla ilgili planlar 3 kez askıya çıktı. Dernek ve hak sahipleri olarak her seferinde dava açtık" diye konuştu.
BATI MAHALLESİ'NDE NE OLMUŞTU?
Pendik Batı Mahallesi'nin Sabri Taşkın Caddesi'nin batısında kalan 54 hektarlık alan 13 Ağustos 2013 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile 'Riskli alan' ilan edildi. 465 yapının yer aldığı ve yaklaşık 10 bin kişinin yaşadığı alanla ilgili 'riskli alan' kararını yargıya taşıyan Pendik Batı Mahallesi Dayanışma Derneği yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtı. Danıştay 14. Daire, 14 Ekim 2015'te Bakanlar Kurulu Kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Öte yandan mahkeme, üst mahkeme olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz yolunun kapalı olduğunu duyurdu.
Gayrimenkul sektörü, seçimlerin damga vurduğu 2015'i rekor satışla kapattı. İki seçim süreci nedeniyle ertelenen talebi yılsonuna doğru satışa çeviren sektör, 1 milyon 200 bin konut satışıyla yeni bir rekora imza attı. 2014'te 1 milyon 164 bin satış yapıldığını hatırlatan sektör temsilcileri 2016'da satış hedefini de büyüterek, 1 milyon 500 bin konut satmayı planlıyor. 1 milyon 500 bin satışa ulaşmanın zor olamayacağını belirten Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik, Türkiye iç pazarının zaten dinamik bir yapısı olduğunu ve her yıl 600 bin konutun geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Çelik, "3-4 yıl seçim yok, ekonomi gündemde olacak. Bunu yerli yabancı herkes görüyor. Sektörün temsilcileri 1 Kasım sonrası yabancılarla çok daha fazla görüşmeler yapmaya başladı. Bu sene tarihi zirve bekliyorum. Gelecek yıllar da bunu tekrar edebilir" diye konuştu. 2016'nın geçen yıldan daha iyi olacağını ifade eden Çelik, "Eğer hükümet genel ekonomiyi birinci plana alırsa, gerilimden çok büyüme senaryoları ele alınırsa çok iyi bir yıl olur. Sektörün genelinde yüzde 3-5 büyüme bekliyoruz ancak kentsel dönüşüme ağırlık verilirse büyüme yüzde 10'u bulur" diye konuştu.
DEV PROJELERDEN DEV KATKI
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum ise, 2016'da olumlu gelişmelerin yaşanacağını belirterek, şunları söyledi: "Gayrimenkul sektörünün uzun vadeli yurtiçi dinamikleri sektörü her zaman canlı tutmaya devam edecek. Bu dinamiklere ilave olarak yurtdışı kaynaklı ilginin de artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz. 2016'dan başlayarak ülkemizin önemli projelerinin birer birer tamamlanmaya başlayacağı bir döneme giriyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve İzmit Körfez Geçiş Köprüsü'nün tamamlanması ve bağlantı yollarının bitirilmesi, sonrasında da yeni havalimanında yaşanacak ilerlemeler inşaat sektörü adına çok önemli gelişmeler olacak."
FAİZ YÜZDE 0.60'A DÜŞEBİLİR
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, 2015'in aylık yüzde 1-1.2 seviyelerinde kapatıldığını belirterek, "Eğer mortgage yasası tam anlamıyla işlerliğe kavuşursa konut kredilerindeki faiz oranı yüzde 0.60- 0.70 seviyelerine inebilir. Dolayısıyla konut alıcılarının üzerindeki yük büyük ölçüde kalkar" dedi. Durbakayım, yeni ekonomi yönetiminden kentsel dönüşüm, KDV, harçlar, imar mevzuatı, mütekabiliyet gibi sektördeki ana çarkların gözden geçirilmesini beklediklerini de belirtti.
SEKTÖR 2015'İ NASIL KAPATTI?
* Geçtiğimiz yıl sektöre seçimler damgasını vurdu. 7 Haziran seçimlerinde koalisyon hükümetinin kurulamaması durgunluğu da beraberinde getirdi. 1 Kasım'a kadar süren bu tablo Ak Parti'nin tek başına iktidar olması ve istikrarın korunmasıyla normale döndü. Kasım sonrası ülke rahat bir nefes aldı.
* 1 Kasım seçimleri sonrası göreve gelen Fatma Güldemet Sarı, aynı zamanda sektörün ilk kadın bakanı oldu.
* 2015 yılında inşaat firmaları Anadolu'yu keşfetti. İstanbul dışında geliştirilen konut projeleri birbiri ardına yükseldi.
* Yeni hükümetin Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı oldu.
* Yabancıların konuta ilgisi bu yıl zirve yaptı. Yalova, Trabzon, Antalya başta olmak üzere birçok şehirde yabancıya konut satışında patlama yaşandı. Kredi faizleri ve doların yükselişi de yabancıya satışı tetikleyen unsurlar oldu.
* 2015, TOKİ ve Emlak Konut için rekorlarla dolu bir sene oldu. TOKİ'nin emeklilere yönelik başlattığı aylık 250 lira taksitle konut kampanyası muazzam talep gördü. Emlak Konut GYO, Ankara'nın en büyük arazi ihalesinde (eski EGO Garajı) 4 milyar 200 milyon lira satış toplam geliri rakamıyla rekor kırdı. İstanbul'da yapılan Validebağ arsa ihalesi ise 45 firma ve iş ortaklığından oluşan katılımcı sayısı ile bir ilke imza attı.
* Kentsel dönüşüm bu senenin en çok konuşulan başlıklarından oldu. Bu kapsamda gerçekleştirilen birçok konut projesi lanse edildi. Büyük firmalar dışında birçok müteahhit firma da kentsel dönüşüme ağırlık verdi. İstanbul'un en değerli lokasyonlarından Bağdat Caddesi yerinde dönüşüm çalışmaları ile adeta bir şantiyeye döndü.
* Yılın son günlerine Rusya ile yaşanan kriz hakim oldu. Türkiye'nin sınırını ihlal eden Rus uçağını düşürmesinin ardından Rusya tarafından pompalanan kriz, özellikle Rusya'da etkin olan Türk inşaat firmalarını etkiledi. Rusya, Türk inşaat firmaları için birçok yeni yaptırım kararına imza attı.
Kaynak:http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2016/01/04/15-milyon-konut-satilacak
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Maltepe Belediye Meclisi'nde CHP ve AK Partili meclis üyelerinin oy birliğiyle onayladığı Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri imar planlarının, Ocak ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin meclis gündemine alınmasını beklediklerini ifade ederek, "Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" dedi.
Yön Radyo'da yayınlanan "Kent ve İnsan" programında Tonguç Çoban'ın konuğu olanMaltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, önemli açıklamalarda bulundu.
Maltepe halkının onayı olmayan hiçbir çalışmaya imza atmadıklarını ifade eden Kılıç, "Mahalle halkının kafasında buralar kime peşkeş çekilecek, kimlere rant sağlayacak gibi bir takım soru işaretleri vardı. Bu noktada Maltepe halkına bir söz verdim. Sizlerin onayı olmayan hiçbir projeye imza atmayacağım dedim. Mahalle halkı yerinde dönüşüm dedi, ada bazlı olsun dedi. Planlarımızı aynı şekilde hazırladık. 6 Nisan 2015'te Gülsuyu mahallesinde Kentsel Dönüşüm Ofisi açtık. O gün bu projeleri sonbaharda meclisime taşıyacağım demiştim. Bu süreçte Mahalle Danışma Kurulu ile 15 toplantı yaptık. Eylülayında taslak planlarımızı meclise taşıdık ve bu noktada Türkiye'de bir ilke imza atarak taslak planlarımızı mahalle halkına ve ilgili kurumlara teslim ettik. Buyurun inceleyin eksiklerimiz varsa planlarımızı bu doğrultuda revize edelim dedik" diye konuştu.
Mahalle temsilcilerinin, muhtarların, şehir plancılarının ve mahalle halkının katılımıyla bir çalıştay düzenlediklerini ve kollektif bir çalışma yaptıklarını kaydeden Başkan Kılıç, şöyle devam etti: "Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde tüm günü kapsayan bir çalıştay yaptık. Plan üzerinde eksik gördüğümüz konularla ilgili çalışma grupları oluşturduk. Her grup kendi çalışmasını tamamladı, raporunu hazırladı. Bu doğrultuda plan notlarımıza son şeklini verdik. Son noktada, binlerce kişinin katıldığı bir toplantıda halkımıza anlattık. Yaklaşık yarım saat bir sunum yaptım. 3.5 saat vatandaşlarımızın sorularını aldım. Bir üniversite öğrencisi gibi yaklaşık 4 saat ayakta notlarımı aldım. Herkesin sözünü dinledim. Toplantının sonunda onaylıyorsanız vakit kaybetmeden belediye meclisimizden geçirelim. İBB'ye taşıyalım dedim. Çok büyük bir çoğunluğunun onayını aldık."
İBB OCAK'TA GÜNDEMİNE ALACAK
Bu süreçte AK Partili ve CHP'li meclis üyelerine sunum yaparak planı detaylarıyla anlattığını ifade eden Başkan Kılıç, "Planlarımızı oy birliği ile belediye meclisimizden geçirdik. İBB meclis üyelerine de planlarımızın detaylarını anlatan bir sunum yaptık. ŞimdiİBB meclisinden çıkacak kararı bekliyoruz. Ocak ayı gündemine alacaklarını öğrendik. Buradan da başarılı bir sonuç alırsak, asıl mücadelemiz o zaman başlayacak. Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.
"VATANDAŞLARIMIZI NEYİN BEKLEDİĞİNİ, SOMUT OLARAK GÖSTERECEĞİZ"
Bölgenin koşullarına göre en iyi planı hazırladıklarını belirten Kılıç, "Bu plan, dört dörtlük bir plandır gibi bir iddiamız yok. Ancak bölgenin koşulları için en iyi plan. Asıl bundan sonra mahalle halkı ile birlikte çalışacağız. Çünkü teoride hazırladığımızı, pratikte uygulamak o kadar kolay değil. Planlar kabul edildikten sonra belirlediğimiz bir adada dönüşümü başlatacağız. Tüm mahallede aynı anda çalışma başlatmayacağız. Burada yapmayı planladığımız projenin maketini hazırlatıyoruz. Vatandaşlarımızı neyin beklediğini, somut olarak göstereceğiz. Vatandaşlarımızın en az faizle ev kredisialabilmeleri için bankalarla görüşmeler yaptık. Planlar kabul edildikten sonra, vatandaş dilerse kendi yapsın. Dilerse kendi anlaştığı müteahhitlerle yapsınlar. Çok sıkıştıklarında da, biz belediye olarak devreye girelim dedik. Bu anlamda belediye bünyesinde inşaat şirketi MATAŞ'ı kurduk. Ben Gülsuyu-Gülensu halkının örgütlü duruşuna güveniyorum. Kişisel çıkarlar uğruna, rant uğruna yaşadıkları yerlerin peşkeş çekilmesine müsaade etmeyeceklerine yürekten inanıyorum" dedi
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Maltepe Belediye Meclisi'nde CHP ve AK Partili meclis üyelerinin oy birliğiyle onayladığı Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri imar planlarının, Ocak ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin meclis gündemine alınmasını beklediklerini ifade ederek, "Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" dedi.
Yön Radyo'da yayınlanan "Kent ve İnsan" programında Tonguç Çoban'ın konuğu olanMaltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, önemli açıklamalarda bulundu.
Maltepe halkının onayı olmayan hiçbir çalışmaya imza atmadıklarını ifade eden Kılıç, "Mahalle halkının kafasında buralar kime peşkeş çekilecek, kimlere rant sağlayacak gibi bir takım soru işaretleri vardı. Bu noktada Maltepe halkına bir söz verdim. Sizlerin onayı olmayan hiçbir projeye imza atmayacağım dedim. Mahalle halkı yerinde dönüşüm dedi, ada bazlı olsun dedi. Planlarımızı aynı şekilde hazırladık. 6 Nisan 2015'te Gülsuyu mahallesinde Kentsel Dönüşüm Ofisi açtık. O gün bu projeleri sonbaharda meclisime taşıyacağım demiştim. Bu süreçte Mahalle Danışma Kurulu ile 15 toplantı yaptık. Eylülayında taslak planlarımızı meclise taşıdık ve bu noktada Türkiye'de bir ilke imza atarak taslak planlarımızı mahalle halkına ve ilgili kurumlara teslim ettik. Buyurun inceleyin eksiklerimiz varsa planlarımızı bu doğrultuda revize edelim dedik" diye konuştu.
Mahalle temsilcilerinin, muhtarların, şehir plancılarının ve mahalle halkının katılımıyla bir çalıştay düzenlediklerini ve kollektif bir çalışma yaptıklarını kaydeden Başkan Kılıç, şöyle devam etti: "Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde tüm günü kapsayan bir çalıştay yaptık. Plan üzerinde eksik gördüğümüz konularla ilgili çalışma grupları oluşturduk. Her grup kendi çalışmasını tamamladı, raporunu hazırladı. Bu doğrultuda plan notlarımıza son şeklini verdik. Son noktada, binlerce kişinin katıldığı bir toplantıda halkımıza anlattık. Yaklaşık yarım saat bir sunum yaptım. 3.5 saat vatandaşlarımızın sorularını aldım. Bir üniversite öğrencisi gibi yaklaşık 4 saat ayakta notlarımı aldım. Herkesin sözünü dinledim. Toplantının sonunda onaylıyorsanız vakit kaybetmeden belediye meclisimizden geçirelim. İBB'ye taşıyalım dedim. Çok büyük bir çoğunluğunun onayını aldık."
İBB OCAK'TA GÜNDEMİNE ALACAK
Bu süreçte AK Partili ve CHP'li meclis üyelerine sunum yaparak planı detaylarıyla anlattığını ifade eden Başkan Kılıç, "Planlarımızı oy birliği ile belediye meclisimizden geçirdik. İBB meclis üyelerine de planlarımızın detaylarını anlatan bir sunum yaptık. ŞimdiİBB meclisinden çıkacak kararı bekliyoruz. Ocak ayı gündemine alacaklarını öğrendik. Buradan da başarılı bir sonuç alırsak, asıl mücadelemiz o zaman başlayacak. Süreç sağlıklı işlerse, 1 yıl içerisinde planlarımızı uygulamak için harekete geçeceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.
"VATANDAŞLARIMIZI NEYİN BEKLEDİĞİNİ, SOMUT OLARAK GÖSTERECEĞİZ"
Bölgenin koşullarına göre en iyi planı hazırladıklarını belirten Kılıç, "Bu plan, dört dörtlük bir plandır gibi bir iddiamız yok. Ancak bölgenin koşulları için en iyi plan. Asıl bundan sonra mahalle halkı ile birlikte çalışacağız. Çünkü teoride hazırladığımızı, pratikte uygulamak o kadar kolay değil. Planlar kabul edildikten sonra belirlediğimiz bir adada dönüşümü başlatacağız. Tüm mahallede aynı anda çalışma başlatmayacağız. Burada yapmayı planladığımız projenin maketini hazırlatıyoruz. Vatandaşlarımızı neyin beklediğini, somut olarak göstereceğiz. Vatandaşlarımızın en az faizle ev kredisialabilmeleri için bankalarla görüşmeler yaptık. Planlar kabul edildikten sonra, vatandaş dilerse kendi yapsın. Dilerse kendi anlaştığı müteahhitlerle yapsınlar. Çok sıkıştıklarında da, biz belediye olarak devreye girelim dedik. Bu anlamda belediye bünyesinde inşaat şirketi MATAŞ'ı kurduk. Ben Gülsuyu-Gülensu halkının örgütlü duruşuna güveniyorum. Kişisel çıkarlar uğruna, rant uğruna yaşadıkları yerlerin peşkeş çekilmesine müsaade etmeyeceklerine yürekten inanıyorum" dedi. - İSTANBUL
6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında evlerini boşaltanlardan ev sahibi yada kiracı olan hak sahiplerinin kira yardımı alma koşullarını ve sürelerini araştırdık.
Recep Kenan, İtvhaber.com takipçileri için; Kentsel Dönüşüm adıyla bilinen 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi yasası kapsamında dönüşüm çalışması yapılan alandaki hak sahiplerine ödenecek kira yardımlarının süresi ve koşullarıyla ilgili araştırma yaparak; vatandaşların cevap beklediği birçok konuyu açıklığa kavuşturdu.
6306 SAYILI YASADA “KİRA YARDIMI, KREDİLERE FAİZ DESTEĞİ”
6306 sayılı yasa; riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında veyahut riskli binalarda yaşayan vatandaşların talepleri doğrultusunda 18 aya kadar kira yardımı veyahut bankalardan kullanılacak kredilere faiz desteği sağlanacağını ön görüyor.
YASA 2012’DE ÇIKTI, 2015’TE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK
Kanunun çıktığı Mayıs 2012 yılından itibaren ödeneceği belirtilen hak sahipleri ve kiracılara yapılan kira yardımları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 01.01.2015 tarihinde çıkardığı kira klavuzu ile özellikle mülk sahiplerini etkileyecek şekilde değişti.
OTURULAN TEK KONUTA KİRA YARDIMI
Daha önce ikamet şartı aranmayan kira yardımı, 01.01.2015 tarihinde yapılan düzenleme ile oturduğu tek konut ile sınırlandırıldı.
İSTANBUL’DA KİRA YARDIMI YEREL BELEDİYELERDEN
2015’te 735 lira olarak belirlenen kira yardımlarını İstanbul’da yerel belediyeler yapıyor. 18 ay boyunca alınabilen kira yardımının hak edilmesi için bazı koşulları yerine getirmek gerekiyor.
SINIRLI KULLANMA HAKKINA 5 KİRA YARDIMI
Genelde anne, baba gibi evin yaşlısı ihtiyaç sahiplerine verilen intifa (sınırlı kullanma hakkı) olanlara 5 aylık kira ödemesi yapıyor.
KİRACIYA 2 KİRA TAŞINMA YARDIMI
Dönüşüm çalışması nedeni ile oturduğu evi boşaltmak zorunda kalan kiracı ise devletten 2 kira karşılığı taşınma yardımı alıyor. Bu durumdaki kiracılar zamanında başvurmaları halinde, uygun yerden ev almaları koşulu ile 100 bin liralık faizsiz kredi teşviki hakkına sahipler.
KİRA YARDIMINA TAŞINMA ŞART, BAŞVURU SÜRESİ 1 YIL
6306 Sayılı Kanunda belirtilen yardım ve desteklerden faydalanabilmenin önemli şartı riskli binanın anlaşma ile tahliye edilmesidir. Kira yardımı başvuru süresi ise riskli bina tescil tarihinden itibaren 1 yıldır. Bu 1 yıllık süreyi geçiren hak sahipleri kira yardım haklarını kaybediyorlar.
KİRA YARDIMI İÇİN MALİK BAŞVURUSUNDA GEREKENLER:
*Nüfus Cüzdanı Aslı ve Fotokopisi
*Başvuru Formu (Kurumda Verilecek)
*Konut veya İşyerinin Bağımsız Bölümünü Gösterir Tapu Belgesi Aslı ve Fotokopisi
(İlgili belediyeden alınacak, bağımsız birim numarasını ve bağımsız birimin hisse oranını gösteren yetkili birim amiri tarafından imzalanmış mühürlü belge) veya bunun yerine doğal gaz, su faturası veya elektrik faturası gereklidir. Ayrıca bu faturalardan birinin kişinin adına kayıtlı ve açık adres içeren, bağımsız bölüm numarası görünür olması gerekmektedir.)
*Ziraat Bankası’na Ait (IBAN) Numarasını Gösteren Hesap Cüzdanı Fotokopisi
*Taşınmaza Ait Güncel Tapu Kaydı (amir tarafından mühürlü ve imzalanmış )
*Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Örneği Aslı (Nüfus Müdürlüğünden ıslak imzalı)
*Kira yardımı aylık olarak 735 TL’dir. (2015 yılı için), ayrıca yardımın süresi 18 aydan fazla olmaz. Bu kira bedelleri ise Tüketici Fiyatları Endeksi oranına göre güncellenir.
KİRA YARDIMI İÇİN KİRACILARDAN İSTENEN EVRAKLAR:
*Nüfus Cüzdanı fotokopisi ve aslı
*Başvuru formu
*Riskli bir binada oturduğunu gösteren adrese dayalı nüfus müdürlüğünden alınmış ıslak imzalı kayıt örneği aslı
*Elektrik, su ve doğalgaz faturası (son 3 aya ait)
*Riskli yapı belirtme yazısının fotokopisi
*Ziraat Bankası’na ait hesap numarası
Tüketici Sorunları Derneği (Tüsoder) Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak, kentsel dönüşümde yaşanan tıkanmaların, "gayrimenkul sertifikaları" ile aşılabileceğine dikkat çekti.
“Gayrimenkul sertifikasının bugüne kadar hazır olması gerekirdi nitekim 6306 sayılı Afet yasasında yeri var. Geç bile kalındı" diyen Kolçak, "Riskli alanda oturanların asıl tedirginliği, sahip oldukları mülklerinin ellerinden gideceği ancak karşılığının tam olarak verilmeyeceği endişesi taşımalarıdır" dedi ve ekledi:
"En çok bu nedenle itirazlar yapılıyor, konu yargıya taşınıyor. Vatandaş güvence istiyor aslında. Belki de sahip olduğu en değerli maddi varlığı olan tek mülkünü yok pahasına kaybetmek istemiyor. İşte tam bu noktada “Gayrimenkul Sertifikası” modeli ile tıkanmış sürecin önü açılacaktır.”
Riskli alandaki mülküne karşılık vatandaşın ne alacağını, eline ne kadar imkân geçeceğini bilmesi halinde kendine bir yol çizebileceğini ve daha net karar verebileceğini ifade eden Kolçak, çözüme ilişkin önerisinin ayrıntılarını şöyle anlattı:
"Değerlemeler SPK lisanslı uzmanlar tarafından yapılmalı"
“Kentsel dönüşüm alanında bir binanız, bir daireniz belki de değerli ticari mülkünüz var. Riskli alan için hazırlanmış genel plan proje içinde size kaç metrekare yer verileceği söyleniyor ancak kıymeti, projedeki yeri net olarak belli değil. Sahip olduğunuz ticari mülk yeni projede nereye düşüyor. Bodrum katı mı? Kör bir sokağa mı bakıyor? Belli değil. Şu an orta katta bulunan daireniz yeni projede hangi tarafta hangi katta olacak bilmiyorsunuz. Üstelik vatandaş özel sektör eliyle yapılacaksa müteahhitte de güvenemiyor. Devlet güvencesinde ilerlemek istiyor. Tam da bu noktada SPK lisanslı değerleme uzmanlarınca yapılacak değerleme sonrası mülkünüzün değeri kadar size verilecek gayrimenkul sertifikası önem arz ediyor. Daha işin başında mülkünüzün değerini biliyorsunuz. İsterseniz bu sertifikayı satıp nakite çevirebiliyor, isterseniz yapılacak yeni projeden ya da başka konut projelerinden yer alabiliyorsunuz.”
"Gayrimenkul sertifikaları aynı zamanda iyi ve güvenli bir yatırım aracı olarak görülebilir"
Gayrimenkul sertifikalarınındevlet güvencesinde borsaya kote olmuş gayrimenkul projelerinden yer alınmasını sağladığı için aynı zamanda iyi ve güvenli bir yatırım aracı olarak görülebileceğini söyleyen Kolçak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kentsel dönüşüm sürecinin önünü tıkayan başka bir sebep ise vatandaşın art niyetli müteahhitten çekinmesi, kendini koruyamayacak durumda olmasıydı. Elini veren kolunu kaptırabiliyordu. Türlü türlü bahanelerle insanların aklı çeliniyor sözleşmeler yapılıyor sonra mağdur olan vatandaş oluyordu. Müteahhit gerçekten hakkımı veriyor mu? Komşum daha fazlasını mı aldı? Bu inşaat firmasına güvenebilir miyim? Evimin değeri gerçekten bu mu? Endişeleri, SPK tarafından değerlendirilmiş devlet güvencesinde verilecek gayrimenkul sertifikalarıile sona erecek, vatandaşı birçok riskten de koruyacaktır.”
İzmir’in en büyük ilçelerinden olan Karabağlar’da dönüşüm mağdurlarının açtığı dava sonuçlanmadan imar planları iptal edildi.
Bölge 2012 yılında Bakanlar kurulu kararıyla riskli alan ilan edilmişti. Bu kararın iptali için İzmir Bölge İdare Mahkemesine dava açıldı.
Dava sürerken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imar planlarını iptal etti.
Göç tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen kentsel dönüşüm derneklerinin temsilcileri Anayasal haklarının zorla ellerinden alındığını söylüyor.
540 hektarlık alanda bulunan ve yaklaşık 60 bin kişinin yaşadığı ilçede 17 bini aşkın konut bulunuyor.
Kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm olduğunu düşünen yurttaşlar bireysel değil dernek çatıları altında toplanarak mücadeleyi sürdürüyor.
Kaynak: http://www.ulusalkanal.com.tr/yurt/karabaglarda-kentsel-donusume-karsi-mucadele-devam-ediyor-h83450.html
Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Kaan Yücel Piyalepaşa İstanbul projesini değerlendirdi. İşte Piyalepaşa İstanbul projesi…
Lansmanı Mıpım’de yaptınız o süreçten bu zamana kadar satış oranınız ve 790 konutta daire tipleri dağılımı nasıl, otoparklar binaların altında bunlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Otoparklarda özellikle arazinin zemin etüdünü yaptırdığımızda gördük ki arazinin üzerinde yaklaşık 20 metrelik alüvyon tabaka var. Alüvyon tabaka ya alınacak ya da kazıklı sistemle alttaki sağlam zemine ulaşılacak. Biz kararımızı pahalı olmasına ragmen otoparka yönelik kullandık.Buranın tamamını alıp 4 katlı bir otopark yapalım yaklaşık 5 bin araçlık otoparkımız var.Bunun ana sebebi daha iyi bir yaşama imkanı sunalım burada oturanlara, gelenlere ofiste çalışanlara en azından otoparkla ilgili sıkıntıları olmasın ikincisi binaları sağlam zemine oturtmak için bunu yaptık. Otoparkları düzenlerken üzelerinde tek tek binalar yapıyoruz. Aşağıdan otoparklar birbirine bağlılar arada belli kademeler var ama üst taraftan herbiri birbirinden ayrı ayrı binalar bunlar.
950 konutumuz var bunun yaklaşık 790 tanesi biz kendimiz satıyoruz. 1+0’dan 4+1’e kadar her tipte dairemiz var. yaklaşık 40 tipte dairemiz var. Binaları planlarken de şöyle planladık dedik ki biz burda insanların yaşamasını istiyoruz.
Hedef kitlemizi belirledik aslında şehir merkezini seven fakat şehir merkezinden belli sebeplerle ayrılmış özellikle kötü binalarda oturmak istemediği için ayrılmış kimseleri geri çağırmak olarak belirledik. Kendimize belli bölgeleri seçtik. bununla ilgili araştırmalarımızı yaptık ve bu kişiler nerede oturmak ister diye baktığımızda genelde 2+1, 3+1 ve 4+1 konutlarda oturmak istediklerini gördük. Dolayısıyla projenin özellikle konut kısmının çoğunu bu 2+1, 3+1 ve 4+1’lere yönlendirdik. Apartmanın içerisinde mecbur kalmadığımız sürece, küçük daireyi buraya eklemedik. Sonra döndük etrafta çok sayısa üniversite var. Şehir merkezlerinde küçük dairelere de talep var. Bunları da tek bir bloğa toplayalım dedik. 1+0 ve 1+1’leride tek bir bloğa topladık. Bizim şuanda rezidans bloğu olarak adlandırdığımız bloğumuzda 190 tane dairemiz var. Geriye kalan yine 1+1 dairelerimiz var ama çok çok az. Konut bölümünü rezidansı ayrı kurguladık. 1+0, 1+1 daireler yapıyoruz bunlara ayrı hizmetler götürelim dedik. Otelimizde var, otel kuru temizlemeden yemeğe kadar bir çok farklı şeylere hizmet sunalım dedik. Zaten Polat Tower’da böyle bir tecrübemizde var. Dolayısıyla birbirinden ayrı tipler ürettik hem ayrı metrekarelerde hem de ayrı hedef kitlelere yönelik proje içerisinde böyle ayrımlar yaptık. temel hedefimizde mağazalarımızın ve ofislerimizin buradaki konuttan beslenmelerini sağlamak. Çüknü konut bölümü yaşadığı zaman bütün sokağınız da yaşıyor. Ofisleriniz de daha dolu oluyor. Bütün bunlar olduğunda otelinizde daha dolu olacak demektir. Projede değerini arttıracaktır diye düşünüyoruz. Buna göre dizayn ettik projeyi.
Satış oranınız?
Geniş anlamda satışa Eylül ayında başlayacağız.Her yerde olacağımız büyük reklam kampanyalarımızı planlıyoruz. Bununla ilgili hazırlıklarımızı da yapıyoruz. Şuanda yakın çevremize eş dost satışı yapıyoruz. özel bir fiyatla 50 daire belirledik. Bunlarında yaklaşık iki hafta içerisinde yarısını sattık. Geriye kalanı şimdi daire sayımız azaldığı için 30 daire daha ekleyeceğiz.Bizim hedefimiz yaz aylarında 60-70 tane konut satmak. Herkes neye ilgi duyuyor hangi konut tipi daha çok alıcı çekiyor biraz onuda göreceğiz. Belki projede değişiklik yapmamız gerekiyorsa da ona göre de ilerki bloklarımızda o değişiklikleri de yapacağız.
256 hak sahibiyle sözleşme imzalandı hepsine daire mi verildi?
Anlaşmaların bir kısmı satın aldıklarımızda oldu özellikle tapusu olanlarla satın almaya girmek istemesekte talep geliyor. 950 nin içinde 160 konut hak sahiplerine veriliyor. Bu alanın içinde tapusu olmayan ama binalar gecekondu ya da kaçak bina vasfında 4-5 katlı yapılar var. Onlalar da tek tek görüşüyoruz onlarla da çözüm üretiyoruz ciddi bir ilerleme sağladık yüzde 30 lara geldik. Orda da herkese istedikleri yerden istedikleri büyüklükte tabiki kendi mevcut dairelerini gözeterek imkan sağlıyoruz. yaklaşık 100 kişiyi ev sahibi yaptık. Sadece deprem riskini ortadan kaldırıp sağlam binalar yapmak değil gayrinizami yapılan tapusu olmayan evleri de tapulu ev haline geçirip resmileştiriyoruz. Bölgeye sağladığımız bir katkı. Bölgede 25 bloktan oluşan bir semti yeniden inşa ediyoruz.
Daire fiyatları kaç liradan başlıyor özel kampanyanız ödeme koşulları var mı?
7500-8500 aralığında her bir dairenin kuzeyine güneyine cephesine yola bakmasına yüksekliğine göre her birini ayrı ayrı kurguladık. 7500-8500 TL aralığında ilk satışlarımızı buna göre çıktık. Belki bunları biraz daha arttırıp, genel ekonomik duruma göre, bir takım şu sıralar belirsizlikler var. Bu belirsizliğinde bu süre içerisinde özellikle siyasi belirsizliğinde giderileceğini umut ediyoruz. Eylül ayında satışlara çıkacağız. İstiyorsanız 48 ay biz sizi vadelendirebiliriz. Yüzde 35 peşin 48 ay vade yapabiliyoruz. 0,95 faiz uygulamamız var aylık. İsterseniz konut kredisi kullanabilirsiniz. 120 aya kadar vadelendiriliyor. Resmi imzalanmış Garanti bankasıyla anlaşma var oradaki faiz oranı da 0,96 şuandaki faiz oranı.
Projede inşaata başladınız mı?
Projede inşaata başladık ruhsatla birlikte, şuanda hafriyat çalışmalarını yapıyoruz. Alt yapıyı da tamamladık. Projelerde biliyorsunuz en son yapılır önce ilk binalar yapılır sonra alt yapı yapılır. Biz şuanda projede atık suyu yağmur suyu hatlarını bitirdik. Artık toprak atmaya başlıyoruz.Hedefimiz bu sene içerisinde temel atmak.
Lokasyona oranla etraftaki konut projeleriylede kıyasladığımız zaman 7500-8500 metrekare fiyatı normal görünüyor. çok değerli bir lokasyonda üretiyorsunuz. Rezidansları hem çarşıları var çarşılarla ilgili biraz konuşalım çünkü orası bir alışveriş bölgesi.Ticari üniteleri nasıl işleteceksiniz. Sizin tarafınızdan mı işletilecek ya da markalarla özel anlaşmalar yapıp devretmeyi mi planlıyosunuz?
Ticarileri tamamen kendimiz yapmayı planlıyoruz burada aslında bizim nasıl bir konseptimiz var derseniz, bizim bir Nişantaşı bir Beyoğlu gibi altında dükkanların olduğu üzerinde de konutların olduğu yaşamın olduğu bir sistem planlıyoruz. Bunu hem teknik olarak çözmek kolay değil, herbir binanın altına mağazaları koyduk. Onları öyle bir dizany ediyoruz ki konutla bu altındaki mağazaların hiçbirbiriyle alakası olmasın teknik olarak. Ayrı kazan sistemi olsun, ayrı soğutması olsun, ayrı ısıtması olsun gibi dizayn ediyoruz. Bu mağazalarıda kendimiz kiralamayı bütün bu işletmeyi kendimiz yapmayı düşünüyoruz.En azından uzun bir süre 5 sene kendimiz yapmayı düşünüyoruz. Sonrasında bakılır şartlar neyi gösterirse, bunu yapmamızın sebeplerinden bir tanesi de mağazaları kontrol edip burada gerçekten bizim burada yapmak istediğimize uygun mağazaların burada olmasını sağlamak.Ne çok lüks ne de yaşamla alakası olmayan tam tersi burayı yaşatacak canlandıracak hem giyim mağazaları daha çokta yeme içme üzerine çünkü bu bölge özellikle Okmeydanı, Kasımpaşa, Piyalepaşa üzerinde baktığınızda çok fazla yok. Perpa mesela hergün 40 bin kişi girer çıkar Perya’ya ama içerisinde çok fazla düzgün yeme içme alanları yoktur. Onlara da buraya gelip sosyalleşebilecekleri canlı tutabilecekleri alanlar olsun istiyoruz. Bununda bizim kontrolümüzde olmasını istiyoruz. Biz bunları kiralayıp kontrol etmek ve buna göre sistemi yapmak istiyoruz.
Piyalepaşa İstanbul Projesi Polat İnşaat projesi mi, yoksa Piyalepaşa Gayrimenkul diye yeni bir şirket kurdunuz onun üzerinden mi ilerliyorsunuz?
Şuanda Piyalepaşa Gayrimenkul diye yeni bir şirket kurduk ve onun üzerinden ilerliyoruz.
Piyalepaşa Gayrimenkul’ün bölgede yada bölge dışında farklı projeleri yatırımları arazi rezervleri var mı?
Yok biz sadece bu işe konstre olarak bunu yapıyoruz. Bunu yaparkende her türlü yatırımcıyı da düşünüyoruz. Bundan 10 sene sonrasını da düşünerek bunu yapıyoruz. Ofisleride satmayı düşünmüyoruz ofisleri kiralamayı düşünüyoruz. Yarın öbür gün bir ofis yatırımcısına bugün İstanbul’da baktığınızda böyle 3-5 tane örnek var çok fazla yoktur. Bir Ofis yatırımcısına bunu belki komple vermeyi düşünüyoruz. Bu dönem içerisinde bir takım yatırımcılarla görüşüyoruz. Bize katma değer sağlayacak birisi olsun yani sadece para vereyim finansmana ortak olayım buranın gelirinden de birşey elde edeyim değil bize farklı ne katabilir? Buradaki ofise alışverişe mağazalara ne katabilir? Bizi biraz daha yukarı çekebilir mi? Konseptiyle, buraya getireceği müşteriyle, bu tür farklılık yaratacak yatırımcılara bakıyoruz. Onlarla görüşüyoruz şuanda hep onların üzerinde sistemle yapıyoruz.
Projenin tamamlanması ne kadar süre olacak?
2018 yılında projeyi tamamlamayı hedefliyoruz. Zaten teslimler bir süreç alır. 1000 konutu teslim etmekte bir süreçtir.Bir günle olmuyor onların hepsini planlıyoruz. 2018 Eylül ayına kadar da buradaki mağazaları açmış olmamız gerekiyor.
Projeniz bölgede yaşam standartını yükseltecek, bir değişiklik getirecek o bölgeye göre, 950 konut olduğuna göre 3 bin 4 bin kişi yaşayacak okulla ilgili bir çalışmalarınız var mı?
Biz şehrin o kadar merkezindeyiz ki önümüzde bir üst geçit var, üst geçiti geçtiğinizde hemen karşınızda çok meşhur özel okullardan bir tanesi var yolun karşısında. Hem yan tarafımızda hem arkamızda yaklaşık 4 tane devlet okulu var. Üniversite deseniz üniversite de var. Bölgede herşey var aslında ama bunlara da baktınızda biz ayrıca okul içinde birşey yapmadık. Çünkü etrafta çok sayıda mevcut. Çok rahat bir şekilde ulaşılabilecek yürüme mesafesinde çok imkan var.
2018 de teslim dediniz etap etap mı yapacaksanız yoksa hepsi aynı anda mı?
Konutu, mağazayı, oteli ve ofisleri ayrı düşünüyoruz. Etap etap diye algılayabiliriz. Mağazaları 2018’in başında sahiplerine verelim ki onlar içlerini yapsınlar Eylül ayında açsınlar istiyoruz. 950 konutta yaklaşık bir 6-7 ay sürer teslimleri. Çünkü geliceksiniz dolaşıcaksınız eksikleri tespit edicekseniz. Onlar yapılacak teslim edilecek. Şubat ayı gibi onları teslim etmeye başlamamız lazım.
Ofis biraz daha farklı bir olay, ofisi kiralama oranımıza göre yüzde kaçını kiraladıysak onları çalışır vaziyette teslim etmemiz lazım. Onları toplu olarak teslim ederiz. Otelide kendimiz işleteceğimiz için otelde aslında kiminle yapacağımız markasının ne olacağıyla alakalı olarak onunla birlikte dizayn edeceğiz. Belki oteli daha önce yapabiliriz belki daha sonra yapabiliriz.
Ofislerde ne kadar kiralanabilir alanınız var?
50 bin metrekare kiralanabilir alanımız var.
Otelde kaç oda olacak?
Otelde 250- 300 civarı oda olarak planlıyoruz. Otel odaları tamamen seçtiğiniz markaya oradaki seçtiğiniz konseptte dayalı olarak onlar size söyler . Biz burada 250- 300 civarı oda olacak.
Otoparklar ayrılacak mı herkes ortak kullanım mı yapacak?
Fiziksel olarak birbirine geçme imkanları var araya bir bölme duvar koymayalım dedik ama otele ayrı, ofise ayrı otopark dizayn ettik. Konut kısmına her 2+1, 3+1 konutlara 2 araçlık, 1+1 ve stüdyo dairelere de 1 araçlık otopark ayırdık gelen misafirlerde mağazların altındaki otoparkları kullansınlar ve oradan da çok rahat bir şekilde konut kısmına ulaşabilsinler dedik.
Yeni yapılan sözleşmeler Piyalepaşa’nın yanında mı, birleştirilecek mi ayrı bir proje olarak mı sunacaksınız?
Herşey bir planlamadan geçtiği için şöyle organize ettik kendi alanımızı ve hak sahiplerinin burada tapusu olan kişilerin bulundugu alanları tek bir alan haline getirildi konutlar bu alana koyduk. Arsası bize ait ama üzerinde illagal yapılaşma olan alanı daha çok ticari alanların ofisin ve otelin bulunduğu alan olarak dizayn ettik. Arada yeşil bir alan var böylelikle ikisi ayrılmış oldu. Şu anda ruhsat alındığı için inşaata başlandı.
Otel çalışması belli mi, anlaşma yapıldı mı?
Bizim 3 tane zaten otelimiz var, henüz anlaşılmadı görüşmeler devam ediyor. Farklı beş yıldızlı değil de daha şehir oteli gibi yapmak istiyoruz. Projeyide ona göre dizayn ettik.
Sizin araziniz yolla ayrılmış durumda ada şeklinde yüzde 95’i anlaşılmış, yolun üst tarafı kötü bir bölge, depreme dayanıksız gecekondu mahallesi siz yaptıktan sonra fiyat artışı olacak bu alanlarla ilgili çalışma yapıyor musunuz?
Şuanda yapmıyoruz konsantre olduk diyebiliriz. Biz Konsantrasyonumuzu piyalepaşaya yaptık. Sonrasında belki üst tarafla ilgili bişey yapabiliriz. Çok talep geliyor.
Çıkış fiyatlarınız belli, proje belli aşamaya geldikten sonra yukarıdaki fiyatlar 10 liraysa 100 liraya çıkacak.Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğru aslında herkese uygun bir sistemi üretmekten geçiyor. Fiyat olarak bakmamak lazım önemli olan orada net metrekarede konut üretebiliyorsunuz ve mevcut kimselere aynı konutları verebiliyor musunuz? bunu yaptıktan snra herkes bu şeklide bakarsa fiyatın çok önemi kalmıyor.Aslında burada en ideal olan birşeyle satın almak o kişileri buradan çıkarmak değil, tam tersi onlarında projenin içerisinde olmasını sağlamak.Bu da oradaki imar durumundan geçiyor. şuanda yolun üst tarafında mevcut bir imar yok, imar çalışması yapılması lazım.Bunlar hep bir süreç ama kentsel dönüşümde birşeylerin yapılabilmesi içinde burada bu işi yapan kimselere de bir pay çıkması lazım ki o da bir şey kazanabilsin. Bunları ileride konuşmak lazım ve üzerinde çalışmak lazım. Çeşitli çalışma grupları kuruluyor. Kentsel dönüşüm o kadar da kolay bir iş değil.
Neden Piyalepaşa?
Biz 25 yıldır arsa sahibiyiz. Çeşitli arsalar alınarak belli bir metrekareye erişildi. Adnan bey 7-8 senedir bu konuyla ilgili uğraşmış. 2012 yılında riskli alan ilanıyla birlikte başka alanlarda işin içine katılarak 82 dönüm arazi üzerinde riskli alan denildi. İmar hakkı için bir bölgenin yenilenmesi, kentsel dönüşümün doğru açılarından bir tanesi bu tek başına bina yapmayı dönüşüm olarak görmüyorum sadece bir projeyi yıkıp yeniden yapıyorsunuz. Hiç bir sorun çözülmüyor. Ne otopark ne alan. 2012 yılında riskli alan ilan edilmiş buradaki geri kalan arazileri alma konusunda geçtiğimiz 2 yıl boyunca çaba sarfettik. oldugunuz yerde oldugunuz büyüklükte daire sahibi olaun dedik 260 civarında sözleşme imzalandı. tek tek konuştuk ikna ettik ciddi bir ilerleme sağlandık. geriye bir kaç kişi kalmış durumda onlarıda çok kısa sürede ikna edeceğimizi düşünüyorum. Piyalepaşada olmamızın temel sebeplerinden birisi bu. Piyalepaşa kaptanı deryalık yapmış aslında önemli bir şahsiyet. Değişik bir kişilik olduğu için değişikte bir Piyalepaşa cami yaptırmış. İstanbul çiçek ihtiyacını buradan sağlarmış.Piyalepaşa unutulmuş bir semt ismide unutulmuş.Piyalepaşa neresi diye sorulduğunda birçok insan cevap veremiyor. En büyük hedeflerimizden biri 4 sene sonra piyalepaşa dendiğinde taksi alsın kapımıza getirsin. Biz aslında bir semti yeniden inşa ediyoruz.
Dev gibi bir kule yapmıyoruz. Projemizde 25 tane 2 katlı 3,5,8,10 katlı farklı farklı büyüklükte binalarımız var bunları birbiriyle harmanladık. Projeyide ona göre yaşattık. Tamamıyla bir semti yeni baştan inşa ediyoruz gibi dizayn ettik.
Tarlabaşı’ndan Piyalepaşa’ya kadar uzanan caddenin bir bulvar olması beklentiniz devam ediyor mu?
Beyoğlu bu şehrin kalbi resmi nufüsü var. turistlere baktığımızda 20 milyon nüfuslu bir şehir. buranın merkezi beyoğlu istiklal caddesi her zaman tıklık tıklım bir cadde. Bende Beyoğlu’nu çok severim orada büyüdüm, okudum 10 sene orada çalıştım. Beyoğlu ara sokaklarında avlularla karşılaşırsınız, çok güzel binaları görürsünüz aslında piyalepaşa bunlardan bir tanesi. Yarın öbür gün Haliç’te birçok değişik şey olacak Galataport’ta farklı projeler gelişecek. Beyoğlu İstiklal Caddesi daha da büyüyecek. Piyalepaşa’nın sonunda çok güzel bir alan olacak, yer çok güzel çok değişik şeyleri birarada görebilirsiniz.Bu bölge çok önemli ve dünyanın bütün heryernde şehir merkezleri çok önemli.
Bölge çok tarihi bir bölge başınıza hiç talihsiz bir olay geldi mi kazıları yaparken?
Çok yeni başladık zaten. Bilmiyorum içerisinde öyle birşey çıkar mı, ben çok sanmıyorum. Zaten dere yatağı olduğu için arazinin büyük bir kısmı, özellikle Piyalepaşa Bulvarının oldugu yerde bir dere yatağı. Bu tür yerlerde çok fazla o tür şeyler olmuyor. Şu ana kadar öyle birşey görmedik. Aralık ayında bununla ilgili bir sergimiz var tamamen Piyalepaşa üzerine hem tarihini hemde kişininde geçmişini anlattığımız bir sergimiz olacak. Kitaplarımız da olacak, 2-3 tane kitap çıkarmayı düşünüyoruz piyalepaşayla ilgili olarak.
Beyoğlu Belediyesi bölgede firmaların kentsel dönüşüm yapmasını istemiyor. Okmeydanı’nda kendi yapmayı tercih etti. Haliç’in Hilton Otelin arkasındaki birçok firmayı çıkardılar size böyle bir şeyle geldiler mi?
Okmeydanı’nda da ben tam aynı fikirde değilim.Tapu devirleri kısmını zaten vakıftan alıp tapu devirleri yapıyor. Benim de bildiğim asıl kentsel dönüşüm kısmını tapuları devrettikten sonra kişilerle konuşup anlaşıp onlara yeni bir bina üretme kısmını yine firmalarla yapacak yapmayı istiyor diye biliyorum. Belediyelerin bu organizasyonların içerisinde olmasının bir avantajı var. Biz arsa sahibi olmanın avantajlarını projede kullanabildik. Biz hak sahiplerine dairelerin aynısını veriyoruz diyebildik. Okmeydanı gibi bir yerde çok kolay değil bunu yapmak dolayısıyla birşeyler gerçekleştirilebilmesi için bir otoritenin de bu işin içerisinde olması gerekiyor gerçekten. Belediye burada bu görevi üstlendiğinde çok yararı olacağına inanıyorum. Hakkaniyetli bir şeklide davranıp bütün hak sahiplerine onlarıda sistemin içerisine katıp mütehattide çok hor görmeyip o da sonuçta bundan bir para kazanması lazım dolayısıyla onunda bir metrekare edinmesi lazım birşey yapabilmesi için. Belediyenin iyi yaptığını düşünüyorum Okmeyadanı üzerinde.
Yeni bir hükümet kuruluyor, gayrimenkul sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gayrimenkul sektöründe son 2 seneye baktığınızda senede 1 milyon civarında konut el değiştiriyor ülkemizde. Bunun yüzde 55’i ikinci el konutlar fakat bu ikinci el konutlarında büyük bir kısmı aslında yeni alınmış yatırım amacıyla alınmış ve satılan konutlar dolayısyla baktığınızda her sene 600 bin civarında yeni konut satılıyor. Ciddi bir rakam zaten bundan 10 yıl önce GYODER’in rakamları bunu söylüyordu senede bu kadar ihtiyaç olcak diye. Burada kentsel dönüşüme de baktığınızda bizde hiç tapusu olmayan birçok kimseyi tapu sahibi yapıyoruz. Ne yapıyoruz onlara gidiyoruz ev alıyoruz. Tapusunu alıyoruz veriyoruz. Dolayısıyla 1 sene önce tamamen illagal olarak orada yaşayan birisi 1 sene sonra tamamen yasal şartlarda yaşamaya başlıyor. Kentsel dönüşüm arttıkça bunun rakamları daha da artacak. Şehirlere baktığımızda büyük metropollere baktığınızda hep önce bir şehir dışına gidiş olmuştur ondan sonrada hepsi geri gelir. Aslında şehrin içerisinde yaşamayı isteyen kimselerdir onlar sadece kendi kafalarındaki yaşıyacak yerleri bulamadıkları için şehir dışına gitmişlerdir. Bizde araştırmalarımızda bunu gördük. Birçok kimse şehrin içerisine dönmek istiyor yeter ki onlara o kapsamda bir konut sunabilelim. 600 bin konut ciddi bir rakam bence nerede yapıldığı, kimin yaptığı ve nasıl bir proje olduğu gittikçe daha bir önem kazanacak. Sektörün hareketliliğinin çok uzun süreler devam edeceğini düşünüyorum. Sonuçta bu şehirde 15 milyon resmi rakamlara göre belki 17-18 milyon insan yaşıyor hepsininde barınma ihtiyacı var. Bunu özellikle bizim gibi bu alanlara girdiğinizde çok rahat görüyorsunuz. Öyle yerler var ki bırakın arabayla girmeyi yürüyerek giremediğiniz yerler var. Bir doğal afet sırasında bunlara ne olacağını hiç kestiremiyorum. Çok zor şartlarda yaşıyorlar, dolayısıyla bütün bunların hepsine baktığınız da bu yenilenmenin gerekli olduğuna inanıyorum. Bu yenilenmeyle birlikte sektördeki bu hareketliliğin devam edeceğini düşünüyorum.
Kaynak:http://www.emlakmetrekare.com/2015/12/03/piyalepasa-istanbul-ornek-kentsel-donusum-projesi-olacak/
Maltepe’de Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinin kentsel dönüşüm planlarında sona yaklaşılırken, bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda konuşan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Artık planlarımıza son şeklini vererek, yıllardır kangren haline gelen bu mahallelerimizdeki kentsel dönüşüm sorununa çare bulacağız” dedi.
Maltepe’nin Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde 30 yıldır yaşanan imar sorununu bitirmek için yapılan çalışmalar da sona yaklaşıldı. Konuyla ilgili Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan SaylanKültür Merkezi’nde, bir çalıştay düzenlendi. Bu kapsamda hazırlanan 1/1000 Ölçekli Gülsuyu-Gülensu mahalleleri Uygulama İmar Planı, Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde çok sayıda davetlinin katılımıyla görüşüldü. Çalıştaya, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç başta olmak üzere, Maltepe Belediye Başkan Yardımcıları, birim müdürleri, meclis üyeleri, Gülsuyu Mahalle Muhtarı Necdet Tümer, Gülensu Mahalle Muhtarı Ali Rıza Yıldız, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Şehir Plancıları Odasıİstanbul Şubesi’nden Erhan Kurtarır ve Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası’ndan Aysel Durgun ve Esin Köymen, Gülsuyu-Gülensu Yaşam ve Dayanışma Merkezi (Güldam) yetkilileri, inşaat mühendisi, mimar, sosyolog, mahalleliler ve vatandaşlar katıldı.
"PLANLARI HALKIMIZLA BİRLİKTE HAZIRLADIK"
Arama Katılımlı Yönetim Danışmanlığı Şirketi yetkililerinden Işık Gökoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı çalıştayda söz alan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Bu planın hazırlanmasında ve bugünlere getirilmesinde, geçen onlarca yıl boyunca emeği geçen sayısız insana çok ama çok teşekkür ediyorum. Emeğini, bedenini, mücadelesini her şeyiyle ortaya koyan vatandaşlarımız sağ olun, var olun. Çok zor bir süreci, baştan beri söylediğimiz gibi sizlerin istekleri ve talepleri doğrultusunda, yani halkla beraber, halkın içinde, bu noktaya getirmenin onurunu yaşıyoruz. Eksiklilerimizi, hatalarımızı sizlerin katkılarıyla aşmak istiyoruz. Biz bu planları, holdinglerde, kapalı kapılar ardında sadece belediye kadrolarıyla hazırlamadık, biz bu planı halkımızla, sizlerle hazırladık” dedi.
“PLANI SUNUP SAVUNACAĞIZ”
Planların kısa bir süre önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis gruplarına, mimar ve mühendislik odalarına ve ilgili kuruluşlara sunulduğunu da aktararak konuşmasını sürdüren Başkan Kılıç, şunları söyledi: “Şimdi sizlerle beraber planımıza son şeklini vereceğiz. En son bir toplantıyı da mahalle halkıyla yapacağız. Sonrasında da planımızı Büyükşehir Belediyesi’ne sunarak, savunacağız. El ele vererek, büyük bir dayanışma ruhu içerisinde mümkün olan en iyi planı hazırlayarak, bu planın onaylanması için çalışacağız.”
Kılıç’ın konuşması sonrası “Ortak Geleceğe Odaklanma”, “Şahsi Katılım”, “Çalışma Sistematiğine Uyma”, “Diyalog ve Açıklık”, “Fikirlere Tolerans”, “Katılımda Eşitlik”, “Gönüllü Katılım” ve “Tam Katılım” aşamalarını içeren Gülsuyu ve Gülensu Planlama Atölye Çalıştayı programına geçilerek, uygulama planı senaryoları sunuldu.
Ataşehir İçerenköy kentsel dönüşüm planı askıdaki 30 günlük bekleme sürecinde. 27 Kasım 2015’te askıya çıkan plan 30 günlük bekleme sonrası 28 Aralık 2015’te askıdan inecek.
Ataşehir İlçesi İçerenköy Mahallesi, 203 pafta 1296, 1297, 1298 ada Riskli alana ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve askı tutanağı açıklandı.
27 Kasım 2015’te askıya çıkan İçerenköy kentsel dönüşüm planı 30 günlük askıda bekleme sürecinin ardından 28 Aralık 2015’te askıdan inecek.
İÇERENKÖY DÖNÜŞÜM PLAN NOTLARI
1.Plan değişikliği onama sınırı İstanbul İli, Ataşehir ilçesi İçerenköy Mahallesi, 12966-1297-1298 adalar ile bu adalar arasındaki kadastral yolları kapsamaktadır.
2.Uygulamaya ilişkin hususlar 1/1000 ölçekli uygulama imar planında belirlenecektir.
3.Plan değişikliği onama sınırı içerisinde her türlü yapı; mevcut veya teknolojinin gelişimi doğrultusunda ortaya çıkacak çevreye duyarlı yenilikçi ürün ve yöntemler kullanarak yapılacaktır.
4.Ticaret+konut alanlarında, konut, rezidans, bürolar, çarşı, iş merkezi, çok katlı mağazalar, bankalar, lokantalar, sergileme alanları, sosyal, kültürel (sinema, tiyatro vb) yapılan yönetim yapıları, kreş vb. yer alabilir. Konut kullanımları, ticaret+konut (tick) alanlarında toplam emsalin yüzde 80’ini aşamaz.
5.Açıklanamayan hususlarda planlı alanlar tip imar yönetmeliği, 6306 sayılı kanun ile diğer ilgili kanun ve yönetmelikler geçerlidir.
6.Konut alanı için yoğunluk değeri 500 kişi/ha’dır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm çalışmaları başlatılan Karabağlar’daki 540 hektarlık alanın ilk etabı olarak belirlenen 101 hektarlık bölümüyle ilgili imar planları iptal edildi.Bölgede kriz yaratan ve gerek vatandaşlar , gerekse yerel idare ile meslek odaları tarafından veto edilen, geçtiğimiz aylarda da iptal davası açılan planların yerine bakanlık tarafından yeni imar planı çalışması yapıldı.
Dönüşüm sürecinin en temel konularından olan değerleme sürecinin öneminden yola çıkarak imzalanan protokol kapsamında, KENTDER ve TDUB kentsel dönüşümdeki yasal sürecin hızlandırılması, yasal süreç ve uygulamaya ilişkin çözüm önerilerinin üzerinde çalışılması, değerlemeyi etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin tespiti ve verilerin analizi gibi birçok konuda ortak çalışmaların yürütüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin mevcut 6,5 milyon çürük yapı stokunun yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm sürecinin istenilen düzeye çıkarılmasına katkı sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çalışmalar çalışmalar yürüten Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ile değerleme uzmanlarının çatı kuruluşu Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyetler yürütmek üzere işbirliğine gitti. İki sivil toplum kuruluşu arasında düzenlenen protokol, KENTDER Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı ile TDUB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım tarafından imzalandı.
Dönüşüm sürecinin en temel konularından olan değerleme sürecinin öneminden yola çıkarak imzalanan protokol kapsamında, KENTDER ve TDUB kentsel dönüşümdeki yasal sürecin hızlandırılması, yasal süreç ve uygulamaya ilişkin çözüm önerilerinin üzerinde çalışılması, değerlemeyi etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin tespiti ve verilerin analizi gibi birçok konuda ortak çalışmaların yürütüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin mevcut 6,5 milyon çürük yapı stokunun yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm sürecinin istenilen düzeye çıkarılmasına katkı sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çalışmalar çalışmalar yürüten Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ile değerleme uzmanlarının çatı kuruluşu Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyetler yürütmek üzere işbirliğine gitti. İki sivil toplum kuruluşu arasında düzenlenen protokol, KENTDER Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı ile TDUB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım tarafından imzalandı.
Kaynak:http://www.egepostasi.com/haber/Kentsel-donusumde-sil-bastan/119769
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ve Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyet yürütmek üzere işbirliğine gitti.
Dönüşüm sürecinin en temel konularından olan değerleme sürecinin öneminden yola çıkarak imzalanan protokol kapsamında, KENTDER ve TDUB kentsel dönüşümdeki yasal sürecin hızlandırılması, yasal süreç ve uygulamaya ilişkin çözüm önerilerinin üzerinde çalışılması, değerlemeyi etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin tespiti ve verilerin analizi gibi birçok konuda ortak çalışmaların yürütüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin mevcut 6,5 milyon çürük yapı stokunun yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm sürecinin istenilen düzeye çıkarılmasına katkı sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çalışmalar çalışmalar yürüten Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği KENTDER ile değerleme uzmanlarının çatı kuruluşu Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB, kentsel dönüşüm konusunda ortak faaliyetler yürütmek üzere işbirliğine gitti. İki sivil toplum kuruluşu arasında düzenlenen protokol, KENTDER Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı ile TDUB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım tarafından imzalandı.
Kaynak:http://www.emlakpencerem.com/kentder-tdub-donusumde-isbirligi-yapacak/86669/
42 dönümlük alanda hayata geçirilen Yeşil Yakutiye Kentsel Dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor…
2011 yılında Yakutiye Belediyesi tarafından başlatılan kentsel dönüşüm projeleri bir bir yükselmeye başladı. 600 dönüm alanda 4 bin civarında bina kamulaştırdıklarını söyleyen Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ” Erzurum’u yıkarak ruhuna uygun konuma taşımak, çağdaş yapıya kavuşturmak zorundayız. Merkezin dönüşümü hızlı olmalı.” dedi.
Arsa üretip, ticareti canlandırdıklarını ifade eden Korkut, “Emlak ve inşaat sektörü Yakutiye’nin kamulaştırmaları ve dönüşüm projeleriyle hareket kazanıyor.” dedi
Habibefendi mahallesinde üretilen 42 dönüm arsa üzerinde Yeşil Yakutiye Kentsel Dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları hızla yükseliyor. Bölgenin ilk örneği olan proje 30 dönüm büyüklüğünde yeşil alana sahip. Proje kapsamındaki 550 konutun inşaatı devam ediyor.
Kaynak: http://www.yeniemlak.com/kentsel-donusum-haberleri/dogunun-en-buyuk-kentsel-donusum-projesi-yukseliyor
Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı, özel proje ve Kentsel dönüşüm alanı olan Fikirtepe'de bazı firmalar vatandaşları , bazı vatandaşların da firmaları şikayet ederek vakit kaybettirmesi, bunun yanında bakanlığın tavrının tek taraflı gibi gözükmesi ve işlerin ağır gitmesi bir çok çantacı firmanın ekmeğine yağ sürerken, bir çok Fikirtepeli vatandaşın da mağdur olmasına sebep olmakta. Bu sürtüşme ve belirsizlikler altında Fikirtepe'de topyekün bir ilerleme olmazken, Fikirtepe haricinde her yer hızla dönüşmeye devam etmekte. Kadıköy Belediyesi sınırları içerisinde olmasına rağmen herhangi bir yetkisi olmadığı gerekçesiyle, belediyenin Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Bölgesinde, kendi arsaları haricinde hiç kimseye faydası dokunmakta. Küçükçekmece Belediyesi, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Yenimahalle, İmaret Caddesi üzerindeki 25 gecekondunun yerine 108 daireden oluşan rezerv konutların yapımına başladı. Mevcut yapı stoğunun yenilenmesini amaçlayan kentsel dönüşüm dahilinde, Yenimahalle Tepeüstü Mezarlığı’nın altında bulunan 3.230 metrekarelik alanda inşa edilen rezerv konutları projesi, 108 konuttan oluşacak. Kapalı inşaat alanı 15 bin metrakare olan toplu konut projesi dahilinde, 108 konutun yanı sıra; 4 mağaza ve 64 araç kapasiteli kapalı otopark da yer alıyor. “HİÇBİR VATANDAŞIMIZ MAĞDUR OLMAYACAK” Rezerv konutlar; 18 adet 3+1 ve 90 adet 2+1 daireler olarak tasarlandı. Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, ‘Proje o bölgedeki 25 gecekondunun yerine yapılıyor. Burada hiçbir vatandaşımızın mağdur olmamasını çok önemsiyoruz. Bu gecekondularda oturan ve hak sahibi olan vatandaşlarımıza konutları teslim edilecek. Oradaki hiçbir vatandaşımız başka bir yere gönderilmeyecek. Kalan konutlar ise Fatih Mahallesi’nde oturan ve evi dönüşüme tabi olmuş olan hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edilecek ” diye konuştu. Küçükçekmece Belediyesi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan alınan yetki ile vatandaşlardan aldıkları müracaatlar sonrasında risk tespitlerini yaptıklarını söyleyen Erol Menteş şöyle konuştu: "Kentsel dönüşüm 2012 yılında 6 bin 306 sayılı kanunla birlikte riskli alanların kentsel dönüşüme sokulması ile başladı. Biz de nisanda yapılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yetki alarak Balıkesir'de il bazında 8 firma ilçe bazında 2 merkez ilçede 5 firma bu işi yapıyor. Kentsel dönüşüm için vatandaşın bize müracaatı yetiyor. Biz binada risk tespiti yapıyoruz ve riskli ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na rapor sunuyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da tapuya şerh düşürüyor 'riskli bina' diye süreç bundan sonra işliyor." dedi.
Erol Menteş, "Bina riskli ise 60 gün içinde yıkım kararı çıkıyor. Verilen süre içinde bina sahipleri kendileri binayı yıkmaz ise sonraki bir ayda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kanalı ile bina yıkıma gidiyor." Menteş, "Bu süreçte binada oturanlara ne fayda var dersek de bina riskli bina olmaktan çıkmış ve yeni yapıldığında güvenli bir binaya oturmuş oluyor. Bunu yaparken proje masraflarının dışında bina ruhsat harçları ve otopark ücretleri Belediye tarafından alınmıyor. Önemli bir rakam bu da. Tapu masraflarından muafiyet var. Bina yapımı süresinde 12 ila 18 ay içinde de kira yardımı alıyor. Bina yardımı alanlar kira yardımı alamıyor. Yani daire başına 100 bin liraya kadar kredi yardımı var düşük faizlerle ama bina yardımı alırsa bunlardan faydalanamıyor" dedi.
Anlaşma ile tahliye edilen riskli yapılardaki hak sahiplerine belirli şartların sağlanması halinde kira yardımı yapılıyor. Peki kentsel dönüşüm kira yardımı nasıl yapılır? İşte kentsel dönüşüm kira yardımı başvuru süreci…
Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapılar ile uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine veya ilgili kurumca belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması hâlinde geçici konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması hâlinde ise, Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılıyor.Peki kentsel dönüşüm kira yardımı nasıl yapılır? diyorsanız işte yanıtı…
Konutu veya işyeri riskli olarak tespit edilen hak sahipleri öncelikle; kira yardımı için bulundukları ildeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvuru yapıyor.
Kentsel dönüşüm kira yardımı 735 TL olarak 18 ay boyunca, aydan aya ödeniyor.Kentsel dönüşümde önceden riskli binadaki bağımsız bölüme sahip olmak yeterli iken, artık ikamet şartı aranıyor.
Kira yardımı başvurusunda bulunmak için hak sahiplerinin riskli yapı onay tarihinden önce riskli yapıda oturuyor olması gerekiyor. Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunda hak sahiplerinden alınması gereken son üç aya ait fatura, riskli yapıyı tahliye tarihinden üç ay öncesini kapsıyor.
Buna göre malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi olanlardan sadece bu koşulu sağlayanlara ödeme yapılıyor.
Gaziosmanpaşa kentsel dönüşüm kapsamında riskli alana ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu askıya çıktı…
24 Aralık 2012’de Çevre ve Şehircilik Bakarlığı tarafından riskli alan ilan edilen Gaziosmanpaşa’daki 393 hektar alan için hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı yeniden askıya çıktı.
13 Ağustos-11 Ekim 2015 tarihleri arasında askıya çıkan Gaziosmanpaşa kentsel dönüşüm planına askı süresince yapılan itirazlar bakanlık tarafından değerlendirilip itirazlar kapsamında plan onama sınırının tamamını kapsayacak şekilde 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği yapıldı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu bakanlık tarafından onaylandı.
Gaziosmanpaşa kensel dönüşüm planı 19 Kasım-19 Aralık 2015 tarihleri arasında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosu ile internet sitesinde askıda kalacak.
GAZİOSMANPAŞA’DA RİSKLİ ALAN İLAN EDİLEN MAHALLELER
1.Merkez Mahallesi
2.Sarıgl Merkez Mahallesi
3.Pazariçi Mahallesi Güney Bölgesi
4.Pazariçi Mahallesi kuzey bölgesi
5.Yıldıztabya Mahallesi doğu bölgesi
6.Yıldıztabya Mahallesi batı bölgesi
7.Bağlarbaşı Mahallesi
8.Fevzi Çakmak Mahallesi
9.Kazım Karabekir Mahallesi
10.Yeni Mahalle
11.Karayolları Mahallesi
12.Karadeniz Mahallesi
13.Barbaros Hayrettin Paşa Mahallesi
14.Mevlana Mahallesi
15.Sarıgöl Yenidoğan Mahallesi
16.Bağlarbaşı Mahallesi
İSTANBUL Zeytinburnu’ndaki 16/9 kuleleriyle gündeme gelen ‘silüet’ tartışması hükümetin programına taşınıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “silüet” tartışmalarına gönderme olarak yorumlanan, “doğal güzellikleri ve tarihi eserleri gölgede bırakacak tek bir belediye uygulaması görmek istemiyorum” mesajı programın şehircilik projeleriyle ilgili bölümüne temel oluşturacak. Yeni dönemin önceliklerinden kentsel dönüşüm projelerinde faizsiz tahvil uygulaması (sukuk) gibi yeni finansman araçlarının önünün açılacağı da programda vurgulanacak.
ESTETİK VURGUSU
Edinilen bilgiye göre, AK Parti’nin seçim vaatleri arasında da yer alan şehircilik uygulamalarına ilişkin yenilikler, yazımında son aşamaya gelinen programa taşınıyor. Buna göre, tarih dokusu güçlü kentler başta olmak üzere imar politikası dikey değil yatay bir yapılaşma üzerine olacak. “İnsan, çevre dostu, estetik, katılımcı ve müreffefmarka şehirler” hedefine yönelik olarak imar mevzuatında revizyona gidilecek. Kentlerin tarihi ve kültürel kimliğini ortaya çıkarmayı ve güçlendirmeyi hedefleyen çalışmalara öncelik verilecek. Tarihi şehir merkezlerinin canlandırılmasına yönelik projelere destek verilecek.
RESTORASYON DESTEĞİ
Özel mülkiyette olan kültür varlıklarının onarımı ve restorasyonu desteklenecek. Kentsel dönüşüm de kent estetiği dikkate alınarak hızlı bir şekilde sürdürülecek. Kentsel dönüşüm alanlarındaki uygulamaların ülke genelince önceliklendirilmesi için kentsel dönüşüm alanları strateji belgesi hazırlanacak. Rekabetçiliği ve sosyal uyumu gözeten öncelikli dönüşüm programı hayata geçirilecek. İmar değişiklikleriyle oluşacak değer artışından kamu da pay alacak. Kentsel dönüşüm alanlarında hakların devredilmesine olanak sağlayacak gayrimenkul sertifikası modeli geliştirilecek. Kentsel dönüşüm projelerinde ‘sukuk’ gibi yeni finansman araçlarının önünü açan düzenlemelere gidilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak yapı araştırma merkeziyle yeni yapım teknikleri ile malzeme ve ekipman geliştirilmesine odaklanılacak.
BAŞKANLARA ‘BİBLO’ UYARISI
BAŞBAKAN Davutoğlu önceki günkü genişletilmiş il başkanları toplantısında da partili belediye başkanlarını bu konularda uyardı. Belediye başkanlarından, şehir kültürü, doğal ve tarihi güzelliklerin korunmasına özel dikkat gösterilmesini isteyen Davutoğlu, “Her bir şehrimiz kendi güzelliklerini barındırıyor. Şehirleri güzelleştiren iki husus vardır. Birincisi, vatanımızın doğal güzel zenginliği, ikincisi ise tarihimizin derin kültürel zenginliği. İkisine de zarar verilmesine izin vermeyeceksiniz. Yanlış bir şey gördüğüm için değil ama zikretmek için vurguluyorum. Biblo bir kent olarak gördüğüm için... Mesela Amasya’da o Yeşilırmak’ın kenarındaki evleri gölgede bırakacak yüksek bir bina, o şehre yapılan bir katliamdır. Yapıldığı için söylemiyorum, güzel bir misal olsun diye söylüyorum” dedi.
ÇEVRE GÜZELLİĞİNİ RENCİDE ETMEYİN
TÜRKİYE’nin tüm kentlerini mercek altına alacaklarını da vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Bizim dönemimizde Rabbimizin bu topraklara lütfettiği çevre güzelliğini rencide edecek, ecdadımızın bize emanet ettiği tarihi eserleri gölgede bırakacak tek bir belediye uygulamasını görmek istemiyoruz. Biz odağında insan olan, insana hizmeti esas olan bir siyasetin temsilcisiyiz. Temel önceliğimiz bundan sonra da insanımıza hizmet etmek olacaktır. Türkiye’yi yeniden inşa ederken aynı özgüvenle davranacağız, Türkiye’yi kendi ayakları üzerinde duran bir ülke haline getireceğiz” mesajı verdi.
16/9’DA BELİRSİZLİK DEVAM EDİYOR
İSTANBUL’un tarihi siluetine etkisi nedeniyle üst katlarının ‘traş’lanmasına karar verilen Zeytinburnu’ndaki 16/9 kulelerinde durum hâlâ belirsiz. İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin yıkım kararını Danıştay 14. Daire onaylayınca Zeytinburnu Belediyesi yıkım için 2014 Eylül ayında sessiz sedasız ihaleye çıktı. Ancak ihale şartnamesine “Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez” şartı getirildi. İhaleye kimse katılamayınca ihale iptal edilmişti. Bunun ardından 16/9 kulelerinin sahibi Astay Gayrimenkul A.Ş de ihaleye itiraz edip dava açmıştı. Zeytinburnu Belediyesi’nin ya pazarlık usulü ya da en kısa sürede ikinci kez ihaleye çıkması gerekiyordu. Ama dava sonuçlanana kadar yıkım için tekrar ihaleye çıkılamıyor ve ‘traş’ın ne zaman olacağı belirsiz.